1 Kasım 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

1 Kasım 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şankayşek: “Mücadeleye devam edeceğim ,, diyor Japonlar ric'at yollarını tıkayarak 400.000 kişilik Çin kuvvetini çember içine almışlar Almanlar Japonlarla mevcud komintern aleyhindeki paktın takviye olunacağı Çunking 31(A.A.) — Central News ajan Bından: , Mareşal Şan-Kay-Şek Çin milletine hi- taben bir beyanname neşrederek nihal za- fere kadar Japonyaya karşı mukavemate karar vermiş olduğunu beyan etmiştir. Hankeunun tahliyesinden — bahseden Knareşal bu tahliyenin uzun müddetten - bori Çin kumandanlığı tarafından ha - gırlanmış olan plânlar mucibince yapıl - Mmş olduğunu izah etmektedir. Filhaki! Çinllerin tâbiyesi, Japonları, galibiyet - lerine medar olacak faik silâhlara malik bulundukları dar sahil mıntakalarında an larla muharebe edecek yerde memleke- in dahilindeki geniş sahalara çekijmek- ten ibarettir, Harb vaziyeti Tokyo 31 — Hanyanga girmiş olan Ja- Pon Müfrezeleri, Hann nehr! boyunca Hlerlemişler ve 40 kilametre ilerde kâin Hankuanı işgal etmişlerdir. Başka bir telgraf, Japonların şimal tebhesinden garba doğru çekilmekte o. Tan Çinlileri, 300 kilametreden fazla nı - #f kutru olan bir çember içine almağa Muvaffak olmuş olduklarını bildirmek - tedir. Bu suretle ihata dilmiş olan Çin kuv - Vetlerinin en az 300 ilâ 400 bin kişiden Mareşal Çakmağın ve Hariciye Vekilinin teşekkürleri Ankara 31 (A.A.) — Genelkurmay îı.î)ıanı Mareşa! Fevzi Çakmak, mu- addes Cumhuriyetimizin on beşinci ıldönümü dolayısile her taraftan al- îı&. tebriklere teşekkürlerinin iblâğ- ha Anadolu Ajansını memur etmiş - lerdir. Ankara 31 (A.A.) — Hariciye Ve - kili Dr. Tevfik Rüştü Aras, Cumhuri- ŞFetin on beşinci yıldönümü bayramı Münasebetile kendilerine gelen tebrik- lere teşekkürlerinin bildirilmesine A- Hadolu Ajansını memur etmişlerdir. Alman büyük erkânı harbiye reisi tekaüde sevkedildi Berlin 31 (Husust) — Alman büyük erkânıharbiye reisi General Bek ve birinci ordu kumandanı General Runş- ted, kendi talebleri üzerine tekaüde #eVkedilmişlerdir. Çekoslovakya buhranı esnasında, askeri karekâta muhalif olduğunu söy- liyen General Bek ile Hitler arasında ihtilâf çıktığı şayi olmuştu. Maahaza, bu şayia bilâhare tekzib edilmişti. General Bek'in istifasını kabul eden Hitler, kendisine bir teşekkür ve tak- dir mektubu yazmıştır. Diğer taraftan Südet partisi de fesih ve Nazi partisine kalbedilmiştir. Hen- layn, partinin mıntaka şefi tayin olun- muştur. Çek - Macar ihtilâfı Berlin 31 (AA.) — Alman istihbarat bürosu tarafından neşrediler resmi bir tebliğde Alman ve İtalyan hükümetleri- nin Macar - Çekoslovak ihtilâfında ha - kemlik işini deruhde ettikleri bildiril - mektedir. Von Ribentrop ile Kont Ciano bu mak- sadla 2 sönteşrinde çarşamba günü, Vi- yanada buluşacaklardır. Macaristan ve Çekoslovakya hariciye nazırları ayni ta - Tihte Viyanada bulunmağa davet edil - mişlerdir. haberini tekzib ediyorlar mürekkeb B0 fırka olduğu söylenmekte- dir. Japonlar, bu kuvvetleri gitgide daralan bir mengene içinde sıkıştırmakta ve bü- tün ric'at yollarını kapatmaktadırlar. Çunking 81 (AA.) — Yungyum'dan Central News Çin ajansına bildirild göre Japon tayyareleri dün Kuangtu yaletinde kâin Yungyumu bombardıman etmişlerdir. Hepsi de sivil olmak üzere 7T00 ölü ve yaralı vardır. Almanların bir tekzibi Berlin 81 (A.A.) — Havas ajansının muhabiri bildiriyor: Japonlar tarafından içaa edilen ha - berlerin hilâfimna olarak Almanya ko - mintern aleyhindeki paktın takviyesini derpiş etmemektedir. Bü paktın hedefi, isminden de anlaşıldığına göre, komin - ternin nüfuzuna karşı mücadele etmek - ten ibarettir. Paktın siyast bir gayesi yoktur. İyi haber alan Alman mahfelle- |rine göre, bu paktın Almanya ile Japon. ya arasında askeri bir ittifak mahiyeti ulacak tarzda değiştirileceğine dair yapı- | lan tahminler yalnıştır. Berlindeki Japon mahfelleri, Japon - Çin ihtilâfının halli için yapılacak bir müdahale veya tavassutun vukuunu şüb- he ile karşılamaktadırlar. Cumhuriyetin 15 inci yıldönümü Hatayda tezahüratla kutlulandı (Baş tarafı 1 inci sayfamızda) her tarafı Türk ve Hatay bayraklarile süslenmişti. Saat 9 da Devlet Reisi ek- selâns Tayfur Sökmen, Millet Meclisi binasındaki husust salonda bir resmi kabul yapmışlardır. İlk olarak Türki- ye fevkalâde murahhası B. Cevad A- çıkalın, Türk askerf mümessili Şükrü Kanadlı ile beraber Devlet Reisini zi- yaret etmişlerdir. Devlet Relsi de 9,20 de iadei ziyaret etmiştir. Sonra sıra ile bayrama iştirak etmek üzere An- karada bulunan Meclis Reisi yerine birinci reis vekili Vedi Karabayı, Baş- vekil Abdürrahman Meleği, delege kolonel Kole'yi, Türkiye başkonsolosu Fethi Denliği, İskenderun Türk kon - solosu Ahmedi, Vekiller Heyetini, raeb'usları, yüksek mahkeme rels) ve başmüddeiumumisini, müsteşarları, adliye erkânımı, müdiri umumileri, Antakya kaza heyetini, esnaf teşekkül- leri reislerini kabul etmişlerdir. Fev- kalâde murahhas Cevad Açıkalın da Turizm otelinde bir resmi kabul yap- mış, protokola dahil zevatı yukarıdaki sıraya göre kabul etmiştir. Saat 11 de lise alanında askerf bir geçid resmi yapılmıştır. Tribünde devlet relsi, Türkiye fevkalâde murahhası, Başve- kil ve vekiller, meb'uslar, kolonel Ko- le yer almışlardır. Geçid resmine ilk olarak Fransız askerf kıtaatı, müteakı- ben Türk askerleri, izciler, mektebli- ler, esnaf teşekkülleri iştirak etmişler- dir. Geçid resmi fevkalâde parlak ol - muş, 10 binlerce halk askerlerimizi şiddetle alkışlamıştır. Tribün Türk ve Hatay bayraklarile süslenmiştir. Mek- tebliler, Türk ve Hatay bayrakları ta- şıyorlardı. Caddelerde büyük tâklar kurulmuştu. Fevkalâde murahhas Ce- vad Açıkalın saat 17 den 19 a kadar devam eden bir çay ziyafeti vermiş, devlet erkânı, meb'uslar, Hafay ileri gelenleri ve memurlar davetli olarak hazır bulunmuşlardır. Devlet reisi ek- selâns Sökmen, Harbiyedeki devlet e- vinde saat 20 de bir akşam yemeği ver- misler, devlet erkânı ve meb'uslar ve- mekte bulunmuşlardır. |rı Marşando, almacak tedbirler hak »| kında tamamenmy mutabık kalmışlar |lerden başka umum! vaziyet de gözden | geç! |rin hükümete karşı ne gibi bir hattı |t Fransada yeni seçim mi yapılacak? Daladye kabinesinin dünkü mühim toplantısı Paris 31 (Hususi) — Bu akşam Baş- vekil Daladye'nin riyasetinde toplan- maiş olan kabine, bilhassa hükümetin alacağı yeni malf tedbirler hakkında müzakerelerde bulunmuştur. Bu tedbirlerin mahiyeti tamamen gizli tutulmaktadır. Bunların — hafta sonunda ilân edileceği söylenmektedir. Maahaza gazeteler muhtelif tahminler ileri sürerek, yeni vergiler ihdas olu- nacağından bahsetmektedirler. Başvekil Daladye ve Maliye Nazı dır. Kabine toplantısında, malf mesele iştir. " Bu meyanda partilerin vaziyeti nazarı itibara alınmıştır. Radikal kongresinin, komünist par- tisile tesriki mesai etmemek hususun- da verdiği karardan sonra, sosyalistle- hareket takib edecekleri henüz belli değildir. Gazetelere nazaran, meb'usan mec - lisinde ekseriyetini kaybedecek olan hükümetin yeni seçime tevessül etme- si rauhtemeldir. Kabine, yarın tekrar toplanacak - ar, Almanlarla Lehler arasında ihtilaf Yahudi meselesinden çıkan dava için konuşmalara başlanıyor Londra 31 (Hususi) — Almanyadaki Polonyalı Yahudilerin vaziyetini taalıii1 etmek üzere, yarın Varşovada Alman ve Polonya mümessilleri arasında müzake - relere başlanacaktır. | Varşova hükümeti, Polonyalı Yahudi- lerin Almanyadan hudud harici edilme- sine mukabele bilmisil olmak üzere ken- di topraklarında yaşıyan Almanlar: hu- dud harici etmeğe karar vermişti. Bunun üzerine Almanya, Yahtıdi hicre- tini durdurmuş ve müzakereye talib ol - müştür. Maahaza şimdiye kadar 7000 Polonyalı Yahudinin hudud haricine çıkarıldığı, 6000 kişinin de kendi masraflarile tek - rar hududdan Almanyaya döndükleri ve diğer bir kaç bin kişinin de hudud mın- takasında kaldıkları anlaşılmaktadır. Maliye tedkik heyeti âzalığı Ankara 31 (Hususi) — Maliye tedkik heyeti azalığına ikinci sınıf müfettiş Hakkı Hâmid Beşe tayin edilmiştir. bayramı emsalsiz bir surette kutlulan- mıştır. Şehir fevkalâde bir surette süs- lenmiş$ir. Öğleden &onra Halkevinde Devlet Reisi ekselâns Sökmen tarafın- dan bir resmi kabul yapılmıştır. Kırıkhan 31 (A.A.) — Cumhuriyet bavramı büyük törenle kutlulanmış - ftır. Şehir, baştanbaşa Türk ve Hatay bayraklarile süslenmiştir. Beylân 31 (AA.) Cumhuriyet bayramı parlak bir şekile ve halkın coşkun genliklerile kutlulanmıştır. Maliye Vekâletinin bir tebliği Antakya 31 (A.A.) — Maliye Ve - kâleti bir tebliğ neşrederek Suriyeden gelecek eşyaların gümrüğe tâbi tutu - lacağını, bu hususta lâzım gelen bütün kanuni formalitelerin yapılacağını, an- cak şimdilik gümrük resminin tahsil edilmiyeceğini ilân etmiştir. Hatay Posta İdaresi Antakya 31 (AA.) — Berut gaze- teleri, yüksek komiserliğin Hatay Pos- ta İdaresinin | teşrinisaniden tibaren Suriye posta umumi müfettişliğinden ayrılarak tamamen müstakil bir mahi- | Bulgarlar hududlarının tashih olunmasını istemeğe başlamışlar|! (Baş tarafı 1 inci sayfamızda) rine bağlıyan ve huzur dahilinde in- kişafları için bir garanti olan değiş - memiş ve değişmez dostluk esası da- hilinde samimi teşriki mesainin daha ziyade inkişaf ve devamı arzusunun mevcud. olduğu memnuniyetle müşa- hede ve tesbit edilmiştir. Ayni zamanda iki memleket arasın- daki ekonomik münasebetlerin derin- leştirilmesine tevessül edilmek sureti- le iki kardeş milletin daima daha bü - yük bir terakki ve refahına imkân ve- rilmesi için mutabık kalınmıştır.» Bulgar Başvekili Köse İvanof, Sto- yadinoviç tarafından şerefine verilen akşam afetinde hazır bulunduktan sonra, gece yarısına doğru Sofyaya ha- reket etmi Hergün hareketi ve nüfus meseleleri (Baştarafı 2 jinci sayfada) ları içinde veyahud buralara yakın ve ci- var yerlerde bunlar için köyler tesis edi- lecek olursa, hem bu nüfus, kendisi için Türkiyede bol iş ve iyi bir hayat temin eder, hem de etraftaki madenlere ve fab- rikalara işci verir. Vâkıa köylü nüfosu, gerek madenler ve gerek fabrikalar için o kadar elverişli bir nüfus değildir. Çünkü bunlar, ne o- caklarda, ne de fabrikalarda daim? su - rette çalışmazlar. Bununla beraber her hangi bir iş mıntakasında hiç olmazsa bu nüfus kesif bir varlık sahibi bulunursa orada işci ihtiyacını karşılıyan daimi bir depo vazifesini görebilir. Zaten Türkiye için, gerek maden ve gerek fabrika İşle- rinde daimi ameleyi daimi amele cinstn- den temin etmek için uzun zamana imkân yoktur. * Bütün bu mülâhazalara şunları da ilâ- ve edebiliriz. Meselâ, Karabük tesisatı gibi, Türkiye için çok büyük ehemmiyeti halz olan bir teşebbüs, kendi amele ihti- yacını temin için etrafındaki muhitte modurn çiftçi ve amele köyleri tesisi işi- ni dahi üzerine almayı düşünmeğe mec- burdur. Nasıl büyük fabrikala: ve ma- denler, kullandıkları âmeleyi iskân için bir takım evler, kazinolar, hastaneler in- şasına mecbur olurlarsa Karabük - gibi büyük tesisler de daha ileri gidip etraf- larında işci depoları vücude getirecek bir nüfus siyaseti gütmeği vazife bilmek zaruretindedirler, Bundan dolayı, Kara- îı;iyodı; ;nayi | ALEMit GT AU AAA AA A A DAT S N © Almanya, iktisadi taarruzunu ilerletiyor Yazan: Selim Ragıp Emeç iberal ticaret âleminin kayıd- larından kurtulmak - istiyen Almanya, nasıl ki cenub Avrupası is- mi verilen Balkan devletlerile ve bu arada bizimle mübadele esasına müs- tenid bir ticaret anlaşması yaptı ise, şimdiye kadar tamamen liberal bir ti- caret sistemi takib eden İsviçre ile de ayni suretle bir anlaşma yapmağa te« şebbüs etmiştir. İsviçrenin şimdiye kadar buna tamamen zıd olan bir ik- df sisteme bağlı bulunması ve İs « çre iktisadiyatının Almanya gibi |mutlak bir devlet kontrölüne tâbi bu- lunmaması, bu hususta bir takım reak- |siyonların tezahürüne vesile vermek- |tedir. İsviçrenin bu ihtirazı, iktısadi olmaktan daha ziyade siyasidir. Çün- |kü Almanyanın, kendi kendinin ihtiya- cına kâfi gelecek bir iktısadi bütünlük yaratma teşebbüsleri arifesinde İsviç- reyi de bu bütünlüğe dahil olmuş gör- mek istemesi, Alman iktısadiyatının â- zameti karşısında İsviçre için hem teh- likeli görünüyor, hem de İsviçrenin şimdiye kadar takib edegeldiği ve bü- tün dünyanın tasdik ettiği bitaraflığa aykırı sayılıyor. Her ne kadar bu te - lâkkinin isabetli olup olmadığı kabili münakaşa ise de, ortada duran haki - kat, İsviçrenin, böyle bir Alman teşeb- büsü karşısında duyduğu endişedir ki bunu da izhar etmekten çekinmiyor. İsviçrenin, bilhassa, noktai nazarını müdafaa sadedinde ileri sürdüğü ve haklı göründüğü nokta, Alman ik'ısa- diyatınım, aynf mübadeleye müstenid kurduğu sistemin — vüs'atidir. ve AB manyanın, bu mübadele işine kâfi ge- lebilecek mübadele kaynaklarına ma- Hk bulunmadığı kanaatinde olmasıdır. Çünkü yalnız Zürich klering hesabın- dan Atmanyanın İzviçreye olan borcü elyevm 81 milyon İsviçre frangına ba- Hiğ olmaktadır. Şayed Almanya, gele- cek hakkmda gösterdiği garantiyi geç- mişe aid hesablara da teşmil ederek karşısındakileri temin edebilirse o va- kit işin rengi değişir. Fakat bugünkü vaziyette İsviçrenin Almanya ile aynt mü'badele esasına müstenid bir anlaş- ma yapabilmesi bir parça değil, bir |hayli güç görünüyor. bük tesis edilirken, bu işin tesisi serma-| Selim Ragıp Emeç yesi arasına, her sene, etrafta birkaç bin | muhacir iskânını temin edecek bir maı-l Filistinde son vuiy.t raf ta flâve olunabilir. Bu suretle, Tür- | kiyede muhacir iskânı meselesinin bir kı- sım mali yükü olsun Karabük demir ma- | | (Baş tarafı 1 inci sayfamızda) Son zamanlarda Kudüste sıkışmış o- Hiyetinin üstüne ilâve edilmiş olur. Ka- lan Arab âsileri, Yafayı hareket mer « rabükün demir mahsulü maliyeti, bizim memleket için ehbwen sayılabilir bir ma- |kezi ittihaz etmişlerdi. İngiliz kuvvetleri şimdi bu şehri de liyet olacağını zannediyoruz. Şu halde bu| askerf işgal altına alacaklardır. nevi masraflar, bu maliyele zammedilir- se hem memlekete fazla nüfus getiril- mek, hem bu nüfusu iyi iskân ve ona iş temin edilmek, hem de büdeenin yükü hafifletilmek bakımından birçok fayda- lar husule gelir. Bu sabâh Yafada askeri idare ilân e- dilmiş ve evlerin taharriyatına başlan- mıştır. Yüz kadar Arab tevkif edil - miştir. Âsiler hiçbir mukavemet gös- termemektedirler. Yalnız, İngiliz as - kerlerinin şehre girdikleri sırada dört Muhittin Birgen - |bomba atılmıştır. Sabahtan sabaha: Adam olmak —— Geçen bir fıkramda <Asri olmak ne demektir »sualine Büyük Şefin verdiğir — Adam olmaktır! Cevabından bahsetmiştim. Bu cevabın içinde ne manalar olduğunu anlate mak lâzım geke her şeyden evvel bir (âdabı muaşeret) kitabı yazmak za- rüreti hâzl olur. Asri olmak eğer sadece şapka giyip dansetmek olsaydı medeni hayata in- tibak etmek hiç te güç olmazdı. Fakat sokakta yürümesini bilmekten, yere tükürmenin, stadyomda küfretmenin ayıp olduğunu öğrenmeğe kadar mede« ni cemiyet hayatmımın o kadar lüzumlu vazifeleri vardır ki bunları hazmedip insiyaki şekiMle tatbik etmedikçe asr! olmanın, yani adam olmanın imkânı yoktur. İtiraf etmeliyiz ki biz bu noktalarda henüz lMübali olmaktan kurtulamadık, Devletin kanun, ninam yaparak bizi yakamızdan tutup adam etmek için ça« Tışmasını bekliyemeyiz ve bu doğru da değikdir. Fakat siyasi teşkilâtırmzdan bütün devlet müesseselerimize ve umum! kalkımnmamızdaki yeniliklere kadar vardığımız medeni erişkinliğe cemiyet ve muüşeret seviyemizi de yaklaştır. dığımızı iddia edersek gaflet etmiş oluruz. Dünün ttiyadlarına saplanıp kal- miş eski nesli mazur görsek bile bugünün cemiyeti içinde yetişenlerin en basit cemiyet terbiyesine bigüne kalmalarını affedameyfiz. Bilmemek — ayıb değildir. Fakat öğrenmemek kâbahattir. En modern vesaitle mücehhez bir küte Jenfn millf gururu medenf seviyesile ifade edilir. Bu noktadaki zâfımızı tak- yet alacağı hakkında bir karar neşre - İskenderun 31 (A.A.) — Cumhuriyet | deceğini yazmaktadırlar. dir etmeliyiz ve Büyük Şefin (asrt olmak) tübirini tercüme eden kestirme cümlesine uymak için cqhşmıhyu. Bürhan Cahid

Bu sayıdan diğer sayfalar: