11 Aralık 1938 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

11 Aralık 1938 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

MEDENİ arşıkapıdaki Feyziâti mektebi arsasında, yeni yapılmış üç Katlı bir ev gördüm. Ev hakikalen çok güzeldi, Belli ki iyi bir mimar plânmı yapmak için titiz bir itina ile çalışmış; gene belli ki evi yaptıran, malzeme in- #ihabında hiçbir fedakârlıktan çekin - memişti. Görünüşü güzeldi. Yapısı sağlam - dı Pencereleri muntazamdı. Kapıları- nın tokmakları şıktı. Velhâsıl şık, gü - zel, sağlam bir evdi. 'Temelden tarasa kadar alıcı gözile güzerken tarastaki bir fazlalhk gözü - me hoş görünmemişti. Güzel bir kadımn yüzündeki Haleb çıbanı ona alıcı gözi- le bakanları nasıl tazib ederse, tarasta- ki fazlalık da beni öylece tazib etmiş- . Bu fazlalık bir «u deposu idi. Kendi 3 evin ftarasına böyle bir su deposu koymağa ne diye lürum görürl!. dedim. * Geç vaktit matbaadan evime dönmüş tüm. Yüzüm, ellerim kirli idi. Yatma- dan; yıkanmanı, temizlenmem lâzımdı. Banyoya girdim, musluğu açtım. Bir iki damla su damladı. Arkadan bir hı- rilti işitilli. Sular kesilmişti. Ellerime, ayaklarıma, aynanın kar- şısında yüzüme baktım. — Çaresiz, bu halde yatacağım.. Ya- tağıma yattım... Bir rüiya gördüm. Tanımadığım bir Insan karşıma geçmiş gülüyordu: — Siz kimsiniz? Cevab verdi: — Bugön, alıcı gözile uzun uzadıya seyrettiğiniz evin sahibiyim. — Benden ne istiyorsunuz? — Hiç, yalnız bir sual soracaktım. — Sorunuz. — Medeni bir şehirde yaşıyan, me « deni bir insan; elleri, ayakları, yüzü kirli bir hâlde yatağına girer mi? İSMET HULÜSİ L Bunları biliyor mu idiniz? —| Fare tutan nebatlar Sinek kapan ne- batlar olduğu gibi daha büyük hay - vanları — kapanlar da var, Bunların içinde bazıları ken dilerine dokunan tir fareyi sımsıkı yakalamakta ve öldür » moden birakmamaktadırlar. x Kanallar üzerine kurulan şehir — / ($ - Almanyadaki Hamburg şehri kanallar Üzerine inşa edilmfiştir. Bu kanalların mzunlukları 800 kilometredir. Bugün ti - caret nakliyatında işe yaramaktadırlar, Erkeğin ağzında Kadın ismi Ankarada oturan okuyucum Bay «N.B.» bana yolladığı mektuba «<Son Posta» hakkında sitayişkâr birkaç cümle ile başlamış. Bu kısmı yazı müdürüne okudum, gülümsedi, Bir- şey söylemedi amma hoşuna gittiği- ni sanıyorum.. Mektubda benim sütunum bakkın- da da bir iki cümle var: «Yalnız gazetenizde alaya lâyık kısım «Gönü' İşleri» sütunudur, zan- mnederdim>» şeklinde başlıyan bu tümlelerin birincisi evvelâ beni iğ- meledi, fakat sonra anladım ki oku - — yucumu neş'elendiren daha ziyade gönül işlerinin kahramanlarıdır. Ma- mmafih, bu alay, bu neş'elenme de- wam etmemiş. Okuyucum eski bir darbımeseli hatırlıyarak: — Gülme komşuna, gelir başına, diyor. “Okuyucumun hüviyetim hakkın « da yaptığı tahminin tamamen yanlış olduğunu kaydettikten sonra derdini anlatmağa geçeyim: Bay N. B. kendisini tamamen mes'ud cdebileceğine iman ettiği bir genç kızla tanışmış, bu tanışma an - gak iki konuşmaya inhisar etmiş. Bonra bir hiç yüzünden bozuşmuş- dar. Okuyucumun ebir hiç» kelimeleri e tavs'f ettiği bu bozuşmanın sebe- bi genç kızdan ötede beride sitayiş — le bahsetmiş olmasıdır. Şimdi müte- essir. Münasebeti tekrar tesis etmek emelinde, Genç kıza sık sık da tesa- Manşı balonla ilk geçen adam “İlk defa balonla Manş denizin: ge- çen seyyah J. P. Blanchard- dır, 1793 senesinde birinci defa ola - Tak ta Amerikada balonla havaya çı- san gene kendisi - dir. Bu yüzdendir ki J. P. Blanchard bugün- kü havacılığın tarininde ehemm'yetli bir mevki tutar. Bu Fransız havacısı Man gı geçerken fırtınalarla çarpışmış, haya - tım tehlikeye koymuştur. x Dünyanın en süratli trenleri Dünyanın en süratli trenleri İtalyada- dır. Saatte takriben 320 kilometre kate - Bu trenler elektriklidir. düf ediyor, fakat konuşmağa cesare- ti yok.. Bay N. B. nin bir hiç dediği hâ- disede ben bir kısım erkeklerimizin bütün zihniyetlerini okuyorum ve se- viyeleri bakkında hüküm vermeğe yetişecek malümat görüyorum, Bir genç kızla bir defa, iki defa konuşuyorsunuz. Ondan şu veya bu şekilde bahsedebilmek için bu ko « nuşma size ne hak verir? Daha müs nasehetin başlangıcındasınız ve genç kızdan bahsederken sözleririizin a- ranızda mevcud münüsebeti daha derin göstermesi ihtimalini hatırını- za getirmiyorsunuz. Ya, yarın bu münasebet biraz düha derinjeşmiş olsa ne olacak? Ben garb memleketlerinde tanı - dığı kadımın adını anmayı - cinayet sayanları, mahkemede söylemekten bile imtina edenleri bilirim, Bazı yerlerde ise, tabil bir kısım erkekler arasında bir şeref gibi dökülüp sa - çıldığını da işitirim. Mukayese yap- mayı size bırakıyorum. Genç kızın göstendiği — iğbirarın sebebi bu mudur? Eğer yüksek se - viyede, inoe hisli ise evet bu, bir ses beb olabilir. Fakat bu hareket tar- zında sizi daha ziyade cezbetmenin çaresini görmüş, yahud da sizden hiç hoşlanınamış olması da müm - kündür. z Okuyucum cesaretinin yokluğun - dan müteessir, mümkündür. Fakat işte kendisine bir çare teklif ediyo- Tum: — Bu satırları alâkadar gene k- za gösteriniz. Sarlîşluğu . . ölçen makine Amerikada içki yasağı kaldırılmış ol - masına rağmen sarhoşlukla mücadele için evvelce hazırlanmış olan kanun halen mer't bulunmaktadır. Kanunda sarhoş - Juk bir takım derecelere ayrılmıştır. ve bu derecelere göre cezalar verilmektedir. Bu cezalar beş dolardan 25 dolara kadar yükselmektedir. Fakat asmıl mesele sar - hoşluğun derecesini tayinde baş göster- mektedir. Çünkü sarhoşluk yüzünden zu- hur eden kavgalar günden güne çoğal - maktadır. Nihayet Amerikalının biri buna da bir çare bulmuş ve icad ettiği bir makine sa- yesinde her hangi bir sarhoşun içliği müs- kirat mıkdarını tesbite muvaflfak olmuş- tur. Makinenin ismi «Dunkometre» dir ve içi kırmızı bir nevi gaz ile memlü bir ba- londan ibarettir. Fazla içki kullandığ: tah min edilen adam bu balonun içine doğru üflentektedir. Bu üfleme neticesinde ba- londaki gazın rengi derhal değişmekte - dir. İçki az kullanıldı ise balondaki ga- zin rengi ağır ağır değişmektedir. Bu takdirde ceza beş dolar olarak kesilmek- tedir. Balondaki gazın rengi çabuk deği- Şiz ise sarhoşluk derecesi yüksek olduğu anlaşılmakta ve ceza da ona göre artlı - rılmaktadiır. Dunkometre hiç yanılmıyan bir maki- nedir. Amerikada bu makine büyük bir t kazanmıştır. Bu makineden edin- miyen birahane ve meyhane kalmamıştır. Buralarda bir çok ayyaşlar her akşam sarhoşluklarının derecesini ölçmekle va- kit geçirmektedirler, * Oyuncakları çocuklardan ziyade analar ve babalar seyrediyor Büyük Atmerikan sinema san'atkârı Spencer Traey'ı tanımıyan — ve tanıyıp ta takdir eylemiyen yoktur. Noel ve yılbaşı yortularının takarrübü münasebetile vitrinlerde bilhassa Ame - rikan şehirlerindeki mağazalarda bın - lerce ve binlerce oyuncakları görür gör- mez sinirlendiğini söyliyen san'atkâr di- yor ki: — Fikrim yanlış anlaşılmasın... Yüz- de doksan dokuz mağazalardaki oyun - cakları seyreylemek için küçük çocuk- larını götüren ana ve babalar çocukla - rından ziyade bu oyuncaklara bayılıyor- lar, Çocuklarından ziyade ağızlarının su- ları akmaktadır. Bu arzularını tatmin eylemek için çocuklarını kendilerine si- per olarak kullanmaktadırlar, Sözlerimi işitecek olan ana ve babalar bana bir şey diyemezler, hem ne desinler... Oyuncak aldıkları vakit evlerinde çocuklarından evvel bu oyuncaklardan heveslerini on- Jar alırlar...> * Meşhur adamların hakiki isimleri Tanınmış adamların bir çoğu bakiki isimlerini saklamaktadırlar. Meselâ büyük İtalyan şairi Gabriel d'Annunzio'nun hakiki ismi: Gactano Rampagnetto idi, Amerikada şimdi büyük bir şöhret sa- hibi olan kompozitör İrcing — Berl'n'in bu hafta b Atinanın muhakemesine aşlanılacak Atina kaçakçılık ve 16 genç kızı iğfal ve fuhşa teşvik cürümlerinden muhakeme edilecek Randevucu Atina hakkında kaçakçı- hk suçundan yapılmakta olan tahkika- tın derinleştirildiğini ve suçlu kadının dövüz ve eltm kaçakçılığından başka gümrük kaçakçılığı da yaptığı netice- sine varıldığım yazmıştık. Müddeiumumilik suçlu hakkında bu bakımdan yapılan tahkikatın tekem - mülüne lüzüum görmüş ve evrakı güm- rük muhafaza teşkilâtı talikik heyetine iade etmiştir. 'Tahkikata devamla, şayanı dikkat neticeler elde edilmiş, Atinanın ave - nesinden olan bazı şahısların harice gi- derken beraberlerinde elbise ve saire gibi bir takım eşya kaçırdıkları tesbit edilmiştir. Bundan başka, suçlu kadının güm - rükte bulunan bir mobilya takımını muafiyetirfi temin ederek gümrükten kaçırdığı anlaşılmıştır. Atinanın 200 bin Hralık olduğu id- dia olunan döviz kaçakçılığının 18 bin Jirası delillerle tesbit olunmuştur. Tah- kikatın tevsii ile hakikl! miktar ortaya çıkarılacaktır. * Atina ve cürüm ortaklarının genç kızları iğfal! ve fuhşa teşvik suçların- dan mühakemelerine önümüzdeki haf- ta içerisinde başlanacaktır. Muhake - moye davanın mevzuu itibarile kapalı celsede başlanacak ve öylece devam e- decektir. Suçlu Atina evvelce de yazdığımız gibi yalnız 16 kızı fuhşa sürüklemek - ten muhakeme erdilecektir. Halbuki, Atinanın şimdiye kadar eline düşenle- tin 230 kadar olduğu iddia olunmuş, ancek arada müruru zaman mevcud olması dolayısile bunlarım ancak 16 sı takibata mevzu olabilmistir. Bir elektrik hırsızlığı davasına bakıldı Dün, Sultanahmed | inci sulh ceza mahkemesinde bir elektrik sirkati da- vasına bakılmıştır. Muhakeme neticesinde anlaşıldığına göre, hâdisenin mahiyeti şudur: Maryam isminde bir kadın Gedik - paşada bir eve kiracı olarak taşınmış- tır. Fakat, Maryam, yeni evinde elek- trik düğmesini çevirir çevirmez, bir takım gizli sesler duyulmağa başlamış; kadın önce korkmuş ise de biraz dik - kat edince bu seslerin, elektrik saa - tinden çıktığını anlamıştır. Bunun üze- rine hâdiseyi şirkele ihbar ile memur- ları celbetmiştir. Neticede saate bir tel bağlandığı, eski kiracıların bu suretle cereyandan elektrik çaldıkları anlaşıl- mış; fakat, işin garibi maznun olarak muhbir Maryam mahkemeye sevkedil- miştir. Mahkeme, kadının beraetine, hakiki maznunun bulunması ve tahkikatın te- kemmülü için evrakm Müddelumumi- liğe fadesine karar vermiştir. asıl ismi: İsidore Balinedir. İngilizlerin tapınırcasına sevdikleri mu harrir Michael Arlet'in asıl ismi redir bilir misiniz: Dikran Kuyumciyan!'.. Bacaksızın maskaralıkları: Bir sahtekârlık suçlusu muhakeme edilecek Bir sahtekârlık hâdisesi etrafında Müddelumumilikçe yapılmakta ola tahkikat, son safhaya varmıştır. » Bir müddet evvel Enver isminde ri, sabık belediye reis muavini 4 Tmin yazı ve imzasını K SÜ L taklid etme retile, sahte fakrihal umahıb-"t tanzim ve sıhhat işleri düektöflu:n, f den para almak suçile Adliyeye l mişti. İkinci sorgu hâkimi Muhiddl | — nin kararile tevkif edilen Enver M ü kında açılan tahkikat tekemmül j ve deliller toplanmıştır. takım fakirlerin eline vı p**. İşleri Direktörlüğünden altı defü, B rimeşru surette, para aldığı te' etmiştir. 5 | Bu arala, belediye reis muavini djı rem de Adliyeye celbedilerek SA olarak dinlenmiş ve ıımnmbeıîfn& ü imza ile yazıların kendisi ta , yazıldığını, başkası tarafından _4.'““ Bın taklid edilmiş olduğunu söykeei tir. Suçlu ise, hakkındaki '.ddıay_ı_'“d; derek, bu işleri yapanın h':ndlS'a" « bir başkası olacağını iddia etm dir. pke * Hâdise, birkaç güne kadar, Mâ' meye intikal edecektir. Otobüs neşriyatı davasınâ devam edildi Otobüs neşriyatından doğan nn nakzen görülen duruşmasın İliye birinci ceze mahkemesindi İdevam edilmiştir. üta * Duruşma, Müddeinmuminin M a. İleasını hazırlaması için, bir başkâ ne bırakılmıştır. Toplantılar : Halkevinde lisan ve biçki dv"":_ Sişli Halkevinden: İngilizce, TranSTİ ge manca, biçki ve dikiş, şapka, çivek: € ge « resi ve müzikr derslerine ; vem etmek istiyenlerin bir hafta kayıdlarını tamamlamaları. Ertbba cdasında konferans Çarşamba günü Ord. Prof. H m“’: ağb 3 fından Rtbbi Odası salonurda Tans verilecektir. yi Kadın hekimleri aytık toplar? Va 'Türk Ginekolozi Cemiyeti kanstff pyr eaflen bu ayın toplantısını Dr. Orhüf İ yae sinin başkanlığında yapmıştır. BU D Anlik Dr. Ahmed Asaı Onur (Rahim kansif Togal radlum ve töntgenle tedarlsi DÜT begar tebligatta ve muhtelif vak'alardan b;ı“' rek, memleketimizde kanserlerin # tedavisinden beklenen iyi netice VE fakiyeti temin için, bazı Tunmuştur. Dr. Hadi İhsan, radlüii Hkatörlerini göstererek, bunlar dahat vermis, yapılan _Mp nan Tevfik Sezenei, Orhan Tahsif, Asım Onur, Hadi İhsan Gediz, F::/ Ükel, Halis Barıkadıoğlu, Nurl Bi “_" Canbakan, İhsan Arif, Kırıkçıyanı ; GÜ ai Beii Fresko iştirak etmişlerdir. Bir tramvay bir otomobile 621 Numaralı vatmanın vay arabası, İstiklâl caddesinden iken göför Hasanın idaresindeki çarparak, çamur'uğunu ezmiştir. gbll Buçlu hakkında tahkikata İ Suçlunun bu sahte ilmühabetleri " 7 K SALE Çi .-.i 5 LA £Ec ı v P da

Bu sayıdan diğer sayfalar: