20 Ocak 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

20 Ocak 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sayfa Eski Şehremini 10 Operatör Gemil Topuzlunun hatıraları (Baştarafı 8 inci sayfada) Aksiye de bakın ki Hacı AU Paşa na- — Bundan bir şey çıkmaz! «— Mülaleayı bir yana birakınız. E- maza durmuş, Mübarek adamcağız, ÖM-| fendimiz iradelerinde israr edecekler. rünün bütün kaza namazlarını toptonidir!, kılmağa karar vermiş gibi, ne bir türlü duayı bırskıyor, ne de secdeyi! Böylece, helecan ve endişe içinde, ya rım saatten fazla bekledik. Nihayet, Ha. ci Ali Paşa selâm verdi. Ben ds meseleyi anlattım ve: «— Hünkâra lütfen haber verin: de- dim. Hacı Ali Paşa: «— Ay, ben, bunu söyliyemem!: ceva- bını vermesin mi? Yüreğim ağzıma gel- di. Bin dereden su getirdim. Hacı Ali Pa- şa huzura girdi. Az sonra geldi: «— Efendimiz, Allah rahmet eylesin, buyuruyorlar!» dedi. Ben de, bir derd- »zew başımızı kurtardık, #krile ne döndüm, Ardan on beş gün kadar geçti. Gene bir sabah saraydan çağırdılar. Tabii git- tim. İkinci kâtib Arab İzzet Paşanın oda- sına girer girmez, merhabadan sonra, muma'leyh: «-- Al, okul» diye elime bir matbua tuşturdu. Baktım: Almanca bir gazete. İzzet Paşaya: — Ben aimanca bilmem, cevabını ver- «— Öyle ise, dedi, fransızca gazetelere bak. Onlar da aynini yazıyorlar!» İzzet Paşanın uzattığı gazeteye göz gez- dirince şaşırdım, kaldım. Havadisin me- di: aKızılsultan, afla nazırı Mah- müd Celâleddin Paşayı sevmez ve ondan çekinirdi. Mumaileyhin ohaslalanmasını fırsat bildi ve hususi tabiblerirden dok- tor Cemil Paşaya zavallıyı öldürttü!» Arab İzzet Paşaya: — Safsata! dedim. Sonra aramızda şu konuşma oldu: —« Evet amma, efendimiz Berline ve Parise giderek dava (kame etmenizi fer- man buyuruyorlar!» Franko ispanyasını, vukuundan 368 sene sonra, resmini pullara koyduracak kadar manasız ve gülünç bir gurura sürükleyen hâdisenin içyüzü ? (Baştarafı 9 uncu sayfada) Türklerin doksan dört gemisi batmış! san kadarı da esir düşmüştü. Mütte-| fiklerin kayıpları ise on beş kadirgadan i- baretti, Fakat insan itiberile olan zararlar iki taraf için de müthişti. Müttefiklerden 8856 kişi ölmüş. 7784 Kişi de yaralanmıştı. Bütün askerler'nın sayısı, Franko gazetesinin yazdığı gibi 00.000 değil, ancak otuz bin kadardı; Türklerin de askeri buna yakındı, Müt tefiklerin insan kayıplarının yüzde 94 ol- duğu gözönüne alınırsa zaferin ne kadar pahalıya malolduğu derhal (anlaşılır. Hem de bunların arasında 17 general ve- ya amiral; 30 büyük rütbeli kumandan! vardı. 'Türklerden, 20 kadar sancak beyi ve amiral, 110 kadirga kaptanı, 200 küçük! zabit şehid olmuştu. Bütün şehidler sekiz bini buluyor; 4800 kişi de esarete düş- müş oluyordu. Net'cayi muhakeme Bu harbin İspanyollara verdiği şeref derecesi nedir ki, 368 sene sonra, artık haçlı seferlerinin ancak merhamet ve &- şefle hatırlandığı bir devirde pulların Üstüne resimleri konuyor? Don Jan Dotriş, adından da anlaşla- cağı üzere İspanyol değil, Avusturyalı- dır, Tesadüf onu ve onun mensub oldu-| Bu wleyi İspanyanın başına götürmüş- tür. Gene tesadüf bu delikanlıyı mütte- fik donsnma başkumandanlığına çıkardı. Çünkü o sırada haçlı seferi hazırlıyan Papsdan, her devlet kendi o amiralinin başkumandan olmasını istiyordu, bu yüz- Gen de iş bir türlü yürümüyordu. * Don Jan birincilik iddiasmda bulunanların birbirlerine karşı duydukları kıskançlık. ları yatıştıran bir vasıtadan ibaretti, Türklerin venilmelerinin en büyük se-|tazam eicktrik, havagazı ve terkos tesi- bebi ise İspanyolların veya müttefiklerin İl — Gitmesine giderim, Benim için de bir seyahat olur. Fakat size bir batıramı anlatayım, efendimize söyleyiniz: Paris- te tahsilde bulunduğum sırada, Ahmed Rıza Bey gazetesinde padişah aleyhinde yazmadık şeyler bırakmadı. Paris sefiri de - galiba Salih Münir Paşa - dava ika- me etti. Muhakemeye saikai merakla ben de gittim. Ahmed Rıza Bey, hâkimin kar- şısmda da ağzına geleni söyledi. Netice- de mumaileyhe beş frank nakdi ceza ver- diler. Fakat onu da tecil ettiler, Bu sefer Tunduğum cihetle, dava açılmasından bir fayda ummuyorum. Arab İzzet Paşa huzura girdi. Çıktığı zaman kısaca: «— Efendimiz, Cemil Paşa gitsin, İca- bını sonra tekrar düşünürüz! Buyurdular, dedi. Ben de gittim. Lâkin gidiş o gidiş... Abdülhamid TI tam altı ay beni çağırma- dı. Bundan, hünkârın kızdığım an - lamıştım. Bir gün, kendisile samimiye- tim ve arkadaşlığım bulunan sertabib | Müşür İsmet Paşaya vak'ayı anlattım. Güldü, Meğer, © da, o sırada padişalun yanında imiş. Arab İzzet Paşa, Abdülha- m'd TI ye söylediklerimi nakledince, hiln- kâr, zembereklenmiş gibi yerinden doğ- rulmuş! Hiddetle: «— Ah, bınziliri» demiş. Her ne hal ise, bilâhare münasib bir fırsatını bulan sertabib Müşür İsmet Pa- şa, Abdülhamid TI ye bin dereden su ge tirerek ve: «— Cemi! Paşanın tarzı hareketi, namı hümsyununuz etrafında dedikodu yapıl- masına sebebiyet vermemek içindir! di- yerek tekrar padişah ile aramızı bulmüuş- tu! Amma ben de tam altı ay gözden düş- * müştüm! kahramanlıkları değil, yeniçeri ocağiın- dan yetişmiş olan Müezzinzade Ali Paşa- nın körükörüne kahramanlığıdır. Bu #- dam çok cesurdu, fakat müdebbir değil di. Bir deniz seferine ve deniz harbine ilk Gefa olarak giriyordu. Bundan başka meşhur ve usta denizcilerin fikirlerine hürmet etmiyordu. Eğer Ulu; Ali Paşa- nım fikirlerini kabul etseydi hiç şüphe- siz bu hal olmazdı. Zaten hemen ertesi baharda iki yüz el- li gemiden İbaret bir Türk donanması Akdenize çıkmış; müttefik donanmaya meydan okumuştu. Hele 1573 te Türk donanması bütün İtalya sahillerini vura- yor; Venediği titretiyordu. Sokullu Mehmed Paşa Venedik elçi- sine şöyle demişti: de, işin sonunun ayni olacağına emin bu-| , SON POSTA Bir saraylının hatıraları (Buştarafı 7 inci sayfada) ralare terkedilmiş olan, fıkaraları barın- 1 inci (ada dıran medresenin çıplak duvarlı taş 7€-| geen BOL YE te erir git enini oğalarıslla, işrin fakir; yokel vel sı: bulunuyor. Dürziler, yani Atraş ai- ler orasında buldum. i ios arr lesi tarafından yapılan hareket, Cebeli Osman oğullarına aid sarayların içyü- al istiklâlini ilân derecesine kadar zünü görmüş, buradaki korkunç hayata | varmıştır. Dürziler kendilerine mahsus karışmış olan bu İhtiyar kadın artık sus-|bir bayrak yapmışlar ve bunu çekerek müştu. Buruşuk yüzünü yastıklara ka-| Şam aleyhe büyük nümayişler tertib pamış bir çocuk gibi hıçkıra hıçkıra ağ-İ etmişlerdir. Daha bir kaç gün evvels ka- iyor ve hıçkırıkları arasında: dar bunlara karşı mukabil nümayişler — Neden beni konuşturdun kızım, gi-| Yapan Şam taraftarı nasyonalistler gö - yordu, Ben artık hayatta bir tek şey is-| TÜZÜĞÜ halde Fransızlardan talimat & tiyorum, Unutmak ve unutulmak, Yok//90 Atraşın terrörleri karşısında bunlar olmali Müçedi) öğ da keybolmuşlardır. Dürziler tarafından Bir sevgili bekler gibi heyecanla, sa- neşredilen bir Çe ei busızlıkla ölümü bekliyen bu ihtiyar,ka, | edilmekte v bu ist ipek dına karşı kalbimdi lerle | Gr A A vrA met hissi duyarak yanından ayrılırken Da da şöml olduğun m Ni 2 saltanat devrinin sönmez hunharlığına|”* Ga e rının ve yalancı nasyonalistlerin başla- rma geçireceği ilâve olunmaktadır. Vaziyet fevkalâde gergindir. Vatani hükümeti ödeta ne yapacağını şaşırmış bır haldedir. Gece gündüz hükümet men- subları ve fırka ileri gelenleri arasında içtimalar aktedikmekte “ve müzakereler yapılmaktadır. Bu müzakerelere bazan doktor Şehbender taraftarları da iştirak ediyorlar, fada olmuş, o devrin entrikalarına ve ih- #iras mücadelelerine kurban gitmiş daha nice isimsiz ve sahibsiz esir kızlar bü- lunduğunu düşündüm. Ve sessiz adımlarla onun odasından dı- şarı çıktım. SON Suad Derviş Ankara borsası Açılış- ka a9 fisiları 19-1-939 * Beruttan gelen haberlere göre Şeyşal adalarında menfi bulunan Füistin eş - rafı, başmüfti ile konuşmak ve Londra konferansı hakkında kat'i bir karar ver» mek üzere Beruta gelmişler ve hiç kimse ile temas etmiyerek doğruca Cumliyeye gitmişlerdir. Berabarlerinde Müslüman Arablarla müttehiden hareket eden hi- (Baştarafı 7 inci sayfada) lerde vukubuldu. İlki o kadar ehemmi- yetli de; İkincisinde tayyarenin te- kerleklerinden birinin düşmüş olduğunu 2 ketti, Tayyare devrildi ve ateş aldı, İSA al ile kurtuldu. Ea | Bir muz kabuğu yüzünden... İSTİKRAZLAR İ Başka bir filmde tehlikeli hiçbir rolü yoktu, Dânsedecekti. Dansederken bir İmuz kabuğuna bâstı ve düştü. Yerde bu- ilunan bir cam parçası ile tehlikel, şekil ide yaralandı. Kanı zehirlendi. Az daha sol kolunun kesilmesi icab ediyordu. Bunu da geçirip iş başına döndüğü za- maa stüdyoda yangın çıktı. Yaralandı. Gene kastaneye nakledildi! Gene güç hal ile kurtuldu! Altmış saat baygın yattı!... Dokuzuncu ve onuncu kazaları gene «Erzurum köylerinden Bircalıyım Seferber Ukte muhacir oldum. Evvelâ Dersime, ora- dan Bileciğe geldik. Bilecikte dayım Mustafa A rr ml öm iniz Gö 'bpılari ve Kinin Tri. Kilardal tomobilde vukua geldi. Stüdyodan çıkar- birinin adı Maho, ötekinin Hamo idi. Bir de) ken otomobili nişanlısının otomobili ile amcam vardı. Dayılarıma Osmanoğulları) FAYPIŞtı... Tekrardan yaralandı... derlerdi. Ben şimdi ukrabalarımdan hiçbt -| Gelelim on ikinci kazaya!.. Bir film rinin nerede olduklarını bilmiyorum. Onla-jİçin bir binanın üçüncü katından atla. rı bulabüir miyim? apartımamı 1 numaralı dairede 'Tutaklı Al kızı Emine Son Posta — Sizden bir adayı almakla bir kolu-)f- nuzu kesmiş olduk. Siz ise donanmamızı mahvederek ancak şakalımızı kesmiş bu- Iumdunyz. Kesilmiş bir kol yeniden mey» dana gelmez; fakat traş edilen sakal da- ha gür olarak çıkar. Gerçekten böyle olmuştu. Venedikliler, elçileri vasıtasile sulh iş- teâller, Üç yüz bin altın harb tazminatı verdiler, Her sene vergi ödemeyi de ka- 4 bui ettiler. Frankisi İspanyanın bugün o kadar ö-| vündüğü zaferin manası bir esakal tra- İ şi» ndan ibaret kaldı, Sakalımızın kesilmesi bile ne mühim bir hâdise imiş ki, 368 sene sonra, bulul- tan nem kapmak kadar bile münasebeti olmıyan bir fikrin propagandasına vası- ta o'ayor! samsara sanem Kiralık daire Gedikpaşıda otebhirhane O kârşısında (20) numarada bir daire kiralıktır. Mun- satı mevcuddur, Yevmi, Siyasi, Havadis ve Halk gaze gazetesi Yerebatan, Çatalçeşme sokak, 29 İSTANBUL resimlerin bütün hakları Romatizma - mahfuz ve gazetemize aiddir, ABONE FİATLARI Bel ve Abone bedeli peşindir. Adres değiştirmek 25 kuruştur. Teskin ve Gelen evrak geri verilmez. İlânlardan mes'uliyet alınmaz. Cevab için mektublara 10 kuruşluk Pul ilâvesi lâzımdır. “Posta kutusu : TAL İstanbul Telgraf : Son Posta İ Telefon : 20203 7 NN. sanem Suriyede iftirakcı hareket aldı yürüdü | ristiyan Arabların mümessili Rock tel lâğvedileceği lenmektedir, A 12 defa ölüm tehlikesi geçiren ve 13 üncüsünd korkudan ölen yıldız | ması icab ediyordu, Atladı... -Fakat iki Ayın on üçü idil. İstanbul Yerebatan caddesi, Orhanbey | “amm m Siyatik - Arka - Diz Kalça ağrıları İkincikânın vardır. Henüz müzakereler 5 de ittihaz edilen kârar iş miş olmamakla beraber a p rske karar verilmiş balim pal susta karar ittihaz edilmiş olmaklâ *.. raber Pilistin mücahidler kumandan”. f ğının da reyi alınmadan neşreğilmift.. ceğinden konferansa iştirak sartlari malüm olması için bir kaç gül cektir ve bu şartlar, siyasi büyük bir merak ve alâka ile mektedir. Suriye Meclisi Adana 19 (Hususi) — Suriye 2 nin feshi etrafındaki cereyanın &i kuvvet bulduğu buraya gelen haberi” den anlaşılmaktadın. Kole Beruta gitti » Adana 19 (Hususi) — Kolonel Bole, ruta gitti. Orada Yüksek Kani cereyan eden müzakerelere iştirak cektir. Doktor Şehbendere Suikasi vel Adana 19 (Hususi) — Muhslifler doktor Şehbendere, Şam civarından Be çerken otomobiline kurşun atılıma gi retile Vhtaniler tarafından bir #4 yapılmıştır. Atılan kurşunlar isabsf o mediğindn doktor Şehbendere bir İ mamıştır. Lâzkiyede iftirak harekeli Adana 19 (Hususi) — kiye hareketi gittikçe büyümektediz. Bu kuvvetleri vaziyete hâkimdirler. 4 ye Fransız mandası altında istğklâllerini etmişlerdir. mi Lübnanda da parlâmento kelunu bizden kırdı... Çünkü içine ÖÜ ceği file çürüktül... Nihayet fac'a! On ikt'defa ölüm tehlikesi gerip çok güzel san'atkâr, arlık tehlikeli ri bir kenara bıraktı! Az sonra ia giz gecer adında büyük bir film < mek üzere angaje edildi. Pariöneri # hur san'atkâr Paul Muni idi. Deli bir en samm korısi rolünü yapacaktı. ie korkunçtu. Sahnenin birinde ki resmi duvardan düşecekti, Bunun HÜ ne de korkudan ölecekti. a yi nunla şu suretle alay etti: — Korkuyor musunuz Mis sete Sahiden çocuksunuz! Bugün Bizce mi sanıyorsunuz?.. Bırakınız bu itikadları... Ann Sothern rolünü nihayet »Ü Fakat... Ertesi sabah apartmanın olarak bulundu! Günlerden bir Çum# Bir hissi kablelvukua kapılan san'stkâr bu rolü çevirmekten eyledi. Fakat sahne vâzu olan Lumbago KO izale eder.

Bu sayıdan diğer sayfalar: