24 Şubat 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

24 Şubat 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şubat SON POSTA Sayın - | - 039 yılında bi İn si Uludağda Üç Gün (Lv yes tan ter gr Kayakevinde “Kalk borusu, nun vazifesini akordiyon yapıyor, yataklarından * İsta n bu | ba rla rın da fırlıyan gençler kendilerini karlar arasına atınca evvelâ ceketlerini, sonra süveter ve fanilelerini çıkararak yarı belden yukarı çırılçıplak kalıyorlar i Anlatan: Suad Derviş gamma ANLATAN: NUSRET SAFA COŞKUN Burada önce alatürka çarkı ok Diğer gördüğüm muş, hattâ alaturkanm en kiymetli san l atkârlarından biri bile bu Bizim buraya geldiğimiz saatte ala -Jerkekler pek w turka bitmiş şimdi localardı ve yerdeki| Burada İ masalarda bir takım «konsomatris» ler otu | ğümüz gibi T İ uyorlar, Gerb memleketlerinde de kendi |larda ecnebile, mesleklerinin en sef'l tabakasından olan | bündan evvel gittiğimiz yerde mü bir tek re kadınlar burasını dol -| yalnız yerli idiler, H durmuştu, işte tipinden bell bir musevi, | Biz, masa etrai belki de Alman yahudisidir. Macarca ko-|la içki istihlâk edildiği a men her masa do'u, H —71- ie Sabahleyin insanı olduğu yerde fırıl f- ği i ! hisset din «| nuşuyor. çünkü bu gibi âlemlerce Ma -| Bu gece nereye girdikse ilk nazarı dike rl döndürecek, akordiyonun çaldığı bir iie i akisleri b8lâ| carın daha kiymet katimi celbeden şey bu israf oldu. Herkes isle gözlerimi açtım. Akordiyonun ee-| i |ku dir, İşte iki esmer £ z rmışlar!. | zevki için, eğlencesi için bol, bol hi a d Tl » aza diğer tarafa > bitti, Ta in sabat Biz bu kan kız-| yacak bu parayı nereden buluyor?.. diya sini duyanlar, bi : a) | e . a ei dönerek tekrar battaniyeleri başlarına Kv aaa ör h 1 , şaştım. Çünk " hususi suret N komi çekmiyorlar.. ses bize yaklaşıyor. galiba 4 i işe kal k ; : a e hayat pul merdivenleri çıkıyordu. Gençler bire , d c. hep arhel i k , aşka insanlar, ger yataklarından atıyorlar yatağından | m k atlıyar da sobanın başına koşuyordu.) (ği rka 3 rar, Te .| İ sözi num : ! ; buza Vals bitip, akordiyon körük dişleri &ra- pa z : i toma dumana katarak, yani | son e af eden daş paralari sından bir tango mırıldanmağa başladığı arak, bir inişleri var ki : b , sarfede Mizumlu ihtiydgi ON e kime Kaim n İnsanın gözleri kararıyor ve biraz geçkin fakat| ları yök mudur? ra - < a ie B Il ” tes re bilhassa m tinin ateş. ik akev klarına dağ pa - Bir aralık profesör zorca bir kayış tec- bilhassa nin at ii b Ka : rübesi yaptı nde olan bu kadın öim. arını geçirmiş gençlerin tahta üre - Arka maseda yalnız oturan üç kadın almanca konuşuyorlar. Gazetecilik büz delikanlı kendini tuttu ir : : $ SOŞUP arılmaşınlar kuak kabar de ben varım. Kaçayım de ay nj3 | Bir tanesi: iü e eğik Aşağıdaki masada oturanlar. dükkânda) “© “ves: dakilerin irademe bağı olmadıklarını 5 geli me İŞE EB vvelki gün Adolf'a posta ile pare lemiştim, büsbütün onun üzerine sü-|“ ee ei diyer, bilmiy: X , kamet iyor, bilmiyorum eline göç « Delikanlı bana çarpmamak ancak stajyer ecek yaşta delikan 8 klar, lar ahuları davet edip dara pistte kalın belli ve korsa giymez bir kad ettiği bir orkesi rırız. Kalk borusu, akordiyondür. k borusunun kulakları burgulyan si nerede, akerdiyonun merdiven «nh bu deli gö tansosunum ruha damlattığı sıcak'ık ne- ben üzerine bindir diyor: yım, dedim, bizim döne- ambol yap » ;. | hengile , sormayın! Şişhane y sym kocam! adakat:.. Buradan da onu mü orsun? rede?.. Her sahsh gencler böyle sanıyorlarmız. ben altında pe k k orlarmız.. ben altın abahat işlerken yakâ enleri tutmamış" mah z N NK frenleri amış mahı viy sİ rlı koca!,. Karısının İstanbul « m altı battaniyeden ku Onları seyrediy ardan kazandığı para ile ges meğe başladığım zaman, gene rımız çoktan ohazırlanmışlardı le üze rüklenen del'kanlı kavak. larımın rdi.. o bir tarafa yu-|" İvarlandı arata.. Al akevinin altlı üstlü kervol n w |menin biç bir zararı olmuyor iyneiya “ | ardan kurtu mütesekkil bivük yatakkanesirdeki te -| Pir tek 7 sonra meteoroloji istasyonu get) «bu ç i yorum Miş simdi yemek salonundaydı Sabah | yorum Ca &s a Karsy ki yavrusile, yanla .i e e 9 il in parayı ne yapacaksın? kahvaltımı, Habes renkli ekmek, povr eğime kğ yerleşiyorlar. i me ei yor, Ka , “e Çav. fakat misafirperver r, Baba oğul o kadar güzel ve ma ik ai er yeceğim. yağlütından;voçeileriudün bize; fire: ati Onosh!. Öyle 8 ike, öl Ml giye ei GEMİ arayı. medi unutmadılar. Her taraftan «kabul © ında ve dağ te z ç meme ar tarafından kaldırılıp | dilmesi rieasile» gelen yağlar, rece yordu. b) derece birikti ki bizim masanın çocu ie masrafı üikkân vitrninden daha zengi divecek'er rin > geldi, e ben ter döküyorum. va Gallainiker 008160 Gü apıdan soluk benizli ve «iti - uz m günes karları eilâh “ eri misefirlerile birlikte| yayı, e — zim yile birlikte| yaklaşıyor. Üstünde lâme bır gece eibk bir hava, çamları kıpırdatmağa bile EL, e REEİAE AİYOL | ge ç yamıvordu, ir bu genç yedi?., Bi eği Alelâcele kahvaltısını eden kayakları « Çök sarhoş görünüyor, herkesle asıl bu akşom işler iyi uni nı avağına geciriyor, kendin! karların benli konuşuyor, bar kızlarını küfredi Karşıdan, otuz beşlik, üstü başı temli ucağına atıyordu. Pencereden onlar İyor. Bar sahibine elini öptürüyor, Ya -!8<7$ bir bayın âşıkane bakışlarla süzdü rediyorum. Bayırlardan öyle süratit > 1yorum dik yedi yaşında icük kavakcısından size zemi asın dayı arlard zımda bal ceği X zemin arasındayız bahsedeceğim Ve acı bir kağ kendisile mi a len güneşin ziyaı gözlerim krem Karavın teevikile ben de Kafif nyor. k e a ini “Dima « t ve örnek kavak | zevkli sporlarından bir ki Üç değnek Kya 1, Sıraya dizildiler. | darbesile süratle ilerleyiş, o derece zevk rak otelden çıktı, | veriyor ki e ln Profesör Daynes bir müdâel r 1 yarak SAM yeri, ” il ıynes bir müddet, talebe - ai sai bu jestlerle ne ka- pain (a para yoluyar kızıl saçlı kadıp | talebede hiza pk muntazam değildi. Pro.| — Al eline, koy başına! dar rahatsız ettiğinin farkında değir. |“ BOtli bu akşam işler iyi! külleşiyor. Bir iki tur yapan evvelâ | fesör: Oyununu oynadı. Sonra tek sıra oldu.) — Ben gecede bin lira yiyorum. Herkes| Zayamı âşık biraz evvel yeka xi öekiğiüni, eönre kkiağımt:lekünyan; beer |. — ömayi Deki lar, yukarı tepeye tırmanscaklar” avdet.) eni saymalı! masada bulunan bir ri ii ponra da hayretle yarıbele kadar çırp) Kumandasım verd. Fakat ne mümkün. İlerinde biz yokuz. Havanın güzelliğinden | “ Diye bağırıyor... Neredeyiz! Rüya mi| gelmişti. Ona: vd Jak dolaşanları görüyorum. gençler hizayı butmak icin ileri geri ha « ade ederek, artık inmek kararını ver.| görüyoruz yoksa, İstanbulda ismine| — Şu kızıl saçlı kiz beni seviyor! 7700 metre irtifada, bir metre vetmiş reket eliikçe kayaklar küçük bir kıpır -|dik. Bir hava sürprizi bizi haftalarca dağ| «ber» denilen külletr bir meyhanesin -| Diyordu. Belki İnanmazamız ayımı gantim kar üzerinde çırçıplak.. evet, ş05 | dayışta kayıyor. Türgük: bir havada ku, | başıma kapıyabilir. de mi? vallahi kulaklarımla işittim ç mayınız.. yarıbele kadar çıplak. O volan | rulmuş mahya gibi birbirlerine karışıyor. | Pek kısa, fakat çok samimi arkadaştık Mirasyedi/bütün kızları masasına çağı| Ki sövlemiyorum.. onları bu halde görd ardı. Bu arada kövıp oturan. yarım a » niz gençlere rıyor... B$ka delikanlılarla oturup ta şa-'Bını anlıyamıyacak kâda: çocuk mudun benim çenelerim birbirine vuruyor. vü -İdım ileri çıkayım derken, on bes m, İ rab içenlere dahi musallat!., O kadar gü-| dersiniz!.. Yoksa hakiketer burada aşk cudümü soğuk bir ürperme vahvor İleride ken zapteden talebeler | rültü, patırdı ge e yaz. |bul Üşümüyorlar mı acaba?.. Hasta ola Tü l yetile, üç defe | mak için dahi visa böyle bir yerde fazla Bana bir mu ar, Nihayet h 8 Profesör Day osta) içti izi selâmlı .| oturmağı abes buluyor, hemen kaçıyo «| diyordu. Yanındı Diye mırildamyorum, nes tekrar bu pe a aaa ruz, # Genelik.. sporcu, sağism vücudlü ç9 , fakat dısarı çi onlara ha düşü » bir eli p N 1 r 4 I Ikıyor. 'eresindeki takdir! kıymetten Z | kararak : teşekki i dağa | ku yapmak icab etti Zira İ Simdi. 30 gere sre 2709 metre rmanıyor! ven! rledikçe | gey, dışarısı o derece si fada milli ma ğ r.. da uzaktan büyük bir kırkayağı andırıyor -| yanın, Avusturyanın, Çeke lerle kap , vi paltom, ceketim, kazağım fazla geliyor: | insam, her şey teş püre Kacaristanın bütün sefahat döküntüleri |Orada tanıdığın üç eş de İnanır mısınız, terliyorum, Bir akşam ev-| seslerinde sembollenen “milletin. sesini (Devamı 10 uncu sayfada) (| |de burayı sarmış, | (Devamı 14 üncü sayfada)

Bu sayıdan diğer sayfalar: