24 Şubat 1939 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

24 Şubat 1939 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sene 21 — No, 7311 — Fiati her yerde $ kuruş CUMA 24 Şubat 1939 Telefon: Başmuharrir: 20565 — Yas İşleri: 20765 — İdare: 20681 — Müdür: 20497 Almanya, kendi isteklerini |ngiliz Başvekili “Hiç kim- Italyanın isteklerile birleştirmeği kabul etmemiş Italya şimdi Polonyayı kendisile birlikte harekete razı etmek istiyor İtalyanın Stresa şehrinde mahdud bir beynelmilel konferansın toplanması için ç Kemalist rejim değişmiyor, kuvvetleniyor Sarsıntılar içinde bocalayan dünya ortasında Türkiye, kuvvetini çetin imtihandan geçirmiş, rahat, sâkin bir istikrar memleketi olarak göze çarpıyor. Bu kanaati başka memle- ketlerde yabancıların ağzından din- ledik. Yıllardır, Kemalist Türkiyenin dey adımlarile ilerlemesini seyreden- lerin zihninde endişeli bir sual işareti vardı: «Sonra ne olacak?» Yeni do- gan rejimlerin kudretini, hattâ öm- rünü, bunları yaralınış olan büyük şahsiyetlerin hayatile ölçmeye o ka- dar alışılmış ki Kemal Atatürk'den Sonra Kemalist Türkiyenin . mukad- deratı, dost düşman, her kafâda cld- di merak üyandırmaştı. Bu merak çabuk silindi. Hiç bir Ayrılık, en küçük bir sarsılma bile olmadan, Iki gün içinde 'Türk mille- tinin İsmet İnönü gibi bir şef etra- fında birleşmesi hayretle karışık bir tâkdir hissi uyandırdı. Türk milleti- nin, her hâdiseye rağmen, sırf kendi İ küdretine, kendi hayatiyetine güve- rilen, ergin bir millet olduğunu her- kes anladı. Gördüler ki Türkiyede as- la değişmiş bir şey yoktur, Var olan $öy, Kemalist rejimi devam ettirmek, daha ileri götürmik, daha yükseli- mek, geçmiş zamanların tecrübelerin- den istifade ederek şimdiye kadar gö- rülememiş işleri görmek hususunda | yılmaz bir iradedir. Olduğu yerde durmak, olanı mu- hafaza ile, kuruları işletmekle iktifa etmek terakki sayılmaz. Kemalist "Türkiye, kendi içinde sonsuz imkân- Yar gizleyen dinamik bir kuvvettir. “Yalnız geçmiş zamanla değil, gelecek günlerle övünen bir millet olmak he. | vesindeyiz. Rejim, aynı rejimdir. Cümhuriyet Türkiyesini üzerlerinde | taşıyan ana ümdeler, hiç değişmez temel taşlarıdır. En mukaddes gaye Diz, sağlam temeller üstüne kurul duğuna artık herketin kanaat getir- değil bu güzel binayı hassasiyetle, kıs- künçlıkla muhafaza etmektir, Fakat, büyük mesuliyeti omuzlurına yüklen- miş olanların daha az haklı olmayan derin kaygısı da bu kudsi vedianın İdaresini en temiz, en asil şekline ka- dar götürmek, rejimin değişmez pren- #ipleri yanında, en ahlâki, en faziletli İdare sistemleri tesbit etmektir. Bu dan dahi yeni ve değişmiş şey- ler karşısında bulunduğumuzu zan- hetmemelidir, Yıllardan beri fikirler. de ve ruhlarda yer etmiş. arzuların, Zaman zaman şiddetli mücadele mev- Zuu olmuş düşüncelerin devamlı ve ni kaideler hâline girmesine Uğraşılıyor; Devlet - idaresinde en az faydalı şekil, muhtelif meseleler kare Aasındâ günü gününe hareket tarzı #imaktır. Haibuki fırkada prensip İlen değişmez umdeler ne kadar Zâruri ise, idarede sistem denilen ön- Geden malüm, muayyen kaideler ko- © derece mühimdir. Bunun i Stresa ve İsela Bella adası Paris 23 — Son zamanlarda İtal yan gazeteleri, İngilterenin Fransa ile İtalya arasındaki ihtilâfın halli için tavassut edeceğine dair bâzı ha- berler neşretmişlerdir. İyi malümat alan mahfiller İngilterenin böyle bir tâvassutu katiyen düşünmediğini bil- dirmektedir. İtalyan. gazelelerinin neşriyatı bir tecrübe bölonu şeklin- de addediliyor. Cibuti bir taarruza karşı alıştığı bildiriliyor Buradaki kanaat şudur; İtalya ile- ri. sürdüğü isteklerde yalnız kalmış- tır. Bundan dolayı memnuniyetsizlik göstermekte ve isteklerini Almanya- nın müstemlekeye alt isteklerile bir- leştirmeğe çalışmaktadır. Fakat bu iki mesele birbirile asla birleştirilemiyecek şeydir. dolayı şimdi İtalya kendi isteklerini (Devamı 11 nci sahifede) Bundan | i olmasından benim kadar müteessir müdafaaya hazırlandı Icabında cenubi Tunustan mukabil bir taarruz yapılması: muhtemeldir “Paris 23 (A.A.) — Salâhiyettar ma- hafil, Cibutiye harhangi bir ecnebi devletin ani surette hücum ederek zaptetmesinin halihazırda artık güy- | ri mümkün bir hale geldiğini beyan etmektedir: Erazi ve liman, üç bin Senegalli, 30 tayyare, bir kruvazör, 3 terpido muhribi tarafından müdafaa edilmektedir. Bundan başka böyle bir ihtimal karşısında Cenubi Tunustan mukabil bir taarruz yapılması muh- temeldir. Habeşistandaki İtalyan kuvveti Londra 23 (A.A.) — Avam Kama- rasında âzadan, B, Arthur Henderson, hialihazırda Şarki Afrikada bulunan her insan karşısında hükümetin, fır- kanın alacaği vaziyetin evvelden her- kesçe bilinmesidir. Sistem, bir nevi tartıdır ki kıymetleri, meziyetleri, is yakatleri her zaman değişebilen şah- si hükümlere göre değil, malüm ve muayyen, değişmeyen ölçülere göre tasnit.eder, Gelişi güzel ne iyilik ne fenalık damgası vurur. Her şeyi ve herkesi, değeri önceden belli evsafa bakarak, kendi sahasına göre ayird eder. Bugün gördüğümüz temayüller ve hareketler rejimi bu şekilde idare ve politika sistemlerile kuvvetlendirmek, l | | İtalyan askerlerinin mikdarı ne oldu- ğunu sormuştur, Hariciye müsteşarı B-“Butler, bu suale şu cevabı vermiş- tir: «İngiltere hükümeti, Şarki İlalyan Aifrikasında (Somali ve Habeşistan- da) bulunan Kıtaat mevcudunun 69 (Devanu 11 inci sahijede) Bbikkatler Fransızca neşriyat ve döviz Bir yazımızda hem Türk, hem de Fransız hükümetlerinin dikkatini celbetmştik; o «Fransızca neşriyat, Türkiyele jrankin hakiki rayicile sâtılmıyor. Müşteriden beher frank başına üç buçuk kuruş yerine yedi kuruş alınıyor.» demiştik. “İhtikâr olduğu için bizim hükd- metin ve Fransız kültürü zararına bir hareket olduğu için de Fransız ma-| kamlarının alâkasını uyandırmak is- | temiştik. Şunu da ilâve edelim: Bu, yalmz ahalinin fazlaya mal alması bahsi değlldir; külliyetli mik- darda döviz kaçmasıdır. Şu ikinci noktadan olsun hüküme- seden korkmayız,, diyor İngiltere ancak teslihatını tamam- ladıktan sonra silâhların tahdidini düşünecek B. Chamberlain diyor ki: «Mali membalarımız, kredimizi bozmadan milli müdafaa için büyük masraflar ihtiyarına müsaittir. Şimdi gemiler, toplar, tayyareler ve mübimmat fasılasız olarak ve miktarı gitgide artmak suretile meydana de kâln Blackbum'da bir nutuk söy- lemiş ve ezcünile şöyle demiştir: «Her tarafta müthiş silâhların top- landığına şahid olduğumuz bir sıra- da bir nevi huzursuzluk hissetmenin önüne geçmemiz imkâü yoktur. Zira ehemmiyetsiz de 7#a#, er hangi bir hâdisenin ölüm makinesini harekete getirmesinden korkuyoruz. Bu şerait dahilinde hükümetimizin şimdi takip etmekte olduğu siyaptten Başka bir siyaset takip eğvesini akılsızlarla, gayri mesuller ve yahut cahiller isti-. yebilir. Bizim tassit ettiğimiz siyaset, şü suretle tari göllenilir: Nifaklem va alsaları ortadan kal dırmak için hiçbir ürsatı ihmal etmi- yeceğiz Fakat ayni samanda dostlar rıhazın yerdunile haklarımızın ve - hürriyetlerimizin, bunlara taaruz ef mek kadar kendisine cüret görecek olanlare, Nari muhafazasını temin için, mülüiç ir veto malik olmak ve bune istinaden sulh siyaseti takip etmek...» a Hatip, İngilterenin silâhlanması- nın ehemmiyetinc işaret ettikten ve Mili müdafaa için 1938 senesinde sarfedilen miktarı saydıktan sonra şöyle demiştir: «Hiç kimse, bu zaruretin mevcud değildir. Fakat bütün bu masraflar, elzem idi. Yakın bir mazide esliha imalâtında geri kalmış bulunuyor- duk. Fakat bu huzursuzluk kaynağı halihazırda kurutulmuştur. Şimdi ge- miler, toplar, tayyareler ve mühim- mat, fasılasız olarak ve miktarı git- gide artmak suretile meydana çık- maktadır. Mali vesaik ve menabiimizin aza- meti, mali kuğretimizi hissolunacak çıkmaktadır.» B. Chamberlain derecede haleldar etmeksizin Mil müdafaamız için zaruri olan büyük masraflar ihtiyar etmemize mü” dir. Büyük dominyonlar ve İnüir hi. imparatorluğu haricindeki Mm yanın. lerimiz ve dostlarımız tar, halini - ieabında - yapılabileceğini kin ka. maksızm, Şekspir'in dediği gibi'sesa. Dünyanın üç bucağından miarmış: olarak gelsinler, kendilerini karış gi- cağız... 2 En büyük arzum, sulh ve itimadın teessüs ettiğine şahid olmaktır ve iti- madı temin edecek esaslı tedbirler it- (Devamı 11 inci sahijede) NEZ. almam. Yüreğiniz daimi helesan içinde bayım... Kuş gibi çırpınıyor!.. Bazan ümütsizliğe düşüyorsunuz... Faköt etrafınıza bakınca, tekrar" cesaretleniyor, nuz! hayalâta o kapılıyorsu- — Tuhaf şeyi. Mebusluk da istemedim amma... .

Bu sayıdan diğer sayfalar: