14 Mart 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12

14 Mart 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— “Son Posta , Nin Hikâyesi BENİ SEVEN KADIN | LEE UN EL NN».. Yazan : Muazzez Tahsin Berkand EE Bon onu sevmiyordum; fakat onun be-| etmeğe de hakkınız yoktur, Ben ister se- “4 sevmesi, hava gibi, su gibi mübrem | verim, ister sevmem; o bana aid bir şey- “bir ihtiyacdı benim Bugün, öm-)|dir. ümde ilk defa olarak kendimi yalnız,| O günden sonra Gü Yapayalnız duyuyorum ve dşüyorum. nde hiç konuşmadı ; onun uzakları eğlenceli tamı asıtırdı, En meyus |defa ona bir boloda rastla kendimi en (yalnız his-İkendime onun güzel bir kız old | oyada, etrafını saran yüzlerce kişiye | gın ve acı göz! âğmen yalnız başına kalması ne feci bir | başka bir şey 7 şhuk! İbenim dansetmek için kend Onun beni sevmeğe başladığını anl teklifi bile, başka bir dünyadan ge zaman on sekiz yaşımda idim.. o,İlen sesle reddetti. beşinde vardı. O sene yazı Maltepede, | O gece, bir kadından min yanında geçirmiştim. Benim; birdüzüye: «Beni seven bi “teyzem onun yengesi olduğu için orada|ların hepsi geçici eğlenceler! #ahıştık, konuştuk ve bütün bir mevsimi | hatırlıyorum. aber geçirdik. Ben onu sevmemişti: Onun beni sevmekte devam etmesini t onun bana bağlandığını her h. istiyor, aksini dilşiindükçe bütün mev- kend'sine i var, » dediğimi - | dü: yaptı-| çiçeğe konan bir kelehek gibi koşup uça- cağım ve Güzin beni her zaman müşfik ve içli kalbile sevec: Aldanmışım. Sarışın, mavi gözlü, tombul denecek kadar etli bir kıza âşık olmuştum. Bu kız, İ beki de kanh canlı olmasından, pek neş'eli ve şakrak bir güzeldi. Onunla iki dakika boraber olup ta hayatı sevmemek, yı pembe tüller arkasından gör > gibi bir şeydi, Son sene- e esmer gi İbu yeni macera bana pek hoş göründü ve amımın bütün ateş ve neş'esile ona Vefasız, hain bir kadınmış... Bir ay| geçmeden beni aldattı; başka bir erkeğe| itti ve ben hiç beklemediğim bir zamanda gelen bu darbe ile cidden sar- #t, her zaman olduğu gibi “| Ibimin gizli köşesindeki oOGüzinin W beni teselli etti ve ebeni seven bir! kadın var!» diyerek onu bulmak istedim. 15 Mart 1939 tarihinden itibaren: Münhasıran İskenderundan Halebe veya Ha- lebin cenubunda herhangı bir istasyona ve bilmukabele nakledilecek emtia ve eşyadan sınıf farkı olmaksızın Payas - Meydanekbez mesafesi için ton başına maktunn perakende (276) en az beşton ücreti verilmek şartile (207) ve en a2 ön ton ücreti verilmek şartile (172,5) kuruş ücret alınacaktır. Fazla tafsilât için istasyonlara müracaat edilmelidir. (1669) ” ye ie SABAH, ÖĞLE ve AKŞAM her yemekten sonra muntazaman dişlerinizi fırçalayınız İzmir Vilâyeti Daimi Encümeninden : İzmir turistik yollari inşaatına aid eksiltme ilânında müteahhide 938 ma yı- k içinde -100 bin ve 939, 940, O41 yılları içinde dörder yüz bin lıra tediye olu- macağı yazılmış ise de ancak 4 müteakib sene içinde yapılacak tediyar mikda- rının inşaat bedetini aşmaması pek tabii olduğundan sureti ilâna nazaran 941 senesi içinde 400 bin lira tediye edilmeyip o sene içinde İnşaatın yekün bede Eni itmam edecek kadar tediyatta bulunulacağı vukuu melhuz iHibase binaen anlamış ve o zaman, niçin inkâr ede-|cudiyetimin garib bir heyecanla titre: buna gülmüştü; Seneler geçti... Vakit vaki: birbirimi- | » gene uzaklaşıyorduk. Lâkin 7 şümde gözlerindeki ümid- ölümlere kadar sürükliyacek bir İ bağlandığını anlıyordum. © Garibdir. Güzinin beni bu derece sa- ve menfaatsiz b'r aşkla sevmesi, ni ondan uzaklaştırmağa kâfi gelmiş: — Varsın © bana gene romantik bir ile bağlansın; ben yaşamak, gül eğlenmek ve benim anladığım ım a sevmek ve sevilmek isti; Uh bu sekin, bu içli ve sessiz sevgisi be- tatmin etmeğe kâfi değildir. Ben et- hareket, neş'e ve hayat İstiyo- aşkla Güzin niçin böyle içli ve sessizdi? Bu- biliyordum ben; fakat kendi kendime itiraf etmek istemiyordum. Bugün bunu gizlemekte bir sebeb yok: Be. e. şeven o kızcağızı haşin ve kalbsiz söz- imle hırpalamıştım ve benim alçakça karşı o, gözlerinde mağrur bir ile şu cevabı vermişti: — Sizden aşk dilenmiyorum Bülend Bey; beni sevmemekte serbestsiniz; f- İğiri, içimden ma benziyen bir hi coştuğunu duyuyor, fakat ben onu sev yordum. İstiyordum ki ben bir kuş bi daldon dala ucun e#lenevim, şarkı söy- yeyim, hercai ömrü eyim amma © gene uzaktan beni #f n, beni sev- sin! Esasen, senelerdenberi kaç defa kadını sevmiş ve kaç defa kendimi aşk yüzünden zavallı his: işsem, onun ma- a sığınarak teselli buluyor, ınları manasızlık!a, bis rim zamanlar, gene onu di nerek: — Vefahları da var. * erkekten mukabele görmediği halde gene ona bağ- h kalan müstesna ruhlu olanları da var.. diyordum. İşte bu itimad bana tekrar kuvvet veriyor, yeni baştan yola düzüle- rek başka bir sevgi, başka bir kadın arı- yordum. Hiçbir zaman, bu buhranlardan kur. tulmak İçin Güzine koşmak aklıma gel medi, Onu, en kıymetli hazinesini gizli bir yere gömen bir hasis gibi, daima var- lığımın en gizli ve derin köşesinde sak. lıyordum. Bu vaziyet ömrümün sonuna kadar it benim samimi hislerime müdahale “Son Posta,,nın Edebi Romanı: 16 t siz hilkaten o kadar yüksek| bar adam tavrını almıştı Gözleri bir|* bir kızs'ınız ki herhangi bir va- site ne gibi bir tavır takınacağınızı, “gibi sözler söyliyeceğinizi pekâlâ Wuanlâ hafifce kızardığını hissetti, sının bu ilk komplimanı idi ve Naklerten * Muazzez Tahsin düziye Cevadın peşinde idi. Otomohillerle Nedim beyin evine vardık. Kapıda bizi Neyire (o hanımla Muallâ karşıladılar. Cevad hemen on - ları annesine ve hepimize takdim etti. İşte burada tam bir tiyatro sahnesine böylece devam edecek sandım; ben her; kimdi acaba? onu görmek vesileleri icad ederdim. Gece, teyzemin Divanyolı anma gittiğim vakit ortalıkta büyük heyecan n. Işıklar tı ler. her zeman mütevazı sofra bird mükellef bir ziyafet masası haline ko: muş, — Mutlaka misafiriniz var teyze; bu âkşam gideyim; başka bir gün gelirim. — Ne münasebet canım Senelerdenberi ben, iki macera arasında, | — undaki apar-! yanmış, | tasrihan ilân olunur. © «1667 SPORCULAR Düştünüz yaralandınız Mikroplar üzerinde Öldürüü tesiri haiz ViROZA iii... sürün'z. ve Tekrar Oyuna Başlayın sen yabancı | | Ge ÖL | misın? Sofraya bir tabak ilâve ederiz, o-| hur biter, misafirler de tanımadığın k'm- İreler değil ki İ İçimde, Güzinin de davetliler arasında olması ümidi canlanmıştı. Fazla meraxi- ine bakmadan ve naz etmeden yemeğe | kalmağı kabul ettim, Beni bekliyen akibetin ne nasıl tahmin edebilirdim! Biraz sonra eniştem, onu müteskıb de bir yabancı karı koca geldiler. Herkes birbirinin yüzüne sevimli, mes'ud bir gülümseme ile bakıyor ve her kapı çalı- nışında birbirine: — Onlar mı? diya soruyorlardı. Sabırsızlıkla beklenen bu misafirler olduğunu kümet sürecek ve karısını da İstediği gibi sevebilecek. Evet karısını istediği gibi sevebile- cek. burası muhakkak; fak: sevecek mi? Hakikati itiraf etmek lâzım gelirse Cevadın nişanlısına karşı çok tutkun bir hali vok, Asıl garibi, Muallâ da o na pek âşık gibi görünmüyor. Birbirlerini çok öz tanıyorlar diye- çeksin... Evet amma biz şimdiye kadar Cevadın resmine bile âşık olan kadın- ları görmeğe alıştığımız için bu genç kızın da daha ilk günden gözleri kama- ıp onu sevmesini bekliyorduk. Maahdze, Cevad da ona karşı soğuk” ça... Bu hal göz önünde oldukça bu ev- lenme işire tavassut ettiğimize iyi mi ettik bilmiyorum. Cevadın yüzü bana burün her zamandan kapalı ve esrarlı göründü; hattâ nşanlısını takdim eder ken yüzürde alay eden ve eğlenen bir İltifatla beraber gelen derin bakış -| yakışacrk bir hal oldu. Hepimizin göz“ mâna, dudaklarında muammalı bir gü- İbine e zamana kadar hiç tat zevk ulaştırdı. 7 vu MÜFİD BEYDEN NAİLE HANIMA z MEKTUB bu mektubu yazarken benim timi ve şaşkınlığımı görsen sen * ardın karıcığım. te giderken Cevadın bize - ona adam demekte haklı imişsin! - ük bir sürpriz hazırlamış oldu - iyen tahmin edemiyordum. bana kat'iyen güzel bir ka * lenmek istemediğini söyledi - biliyorsun; halbuki... » sena başından başlıyarak her iecağım, Bugün, öğleye doğ - m Refik paşa ve haremi, Naz- s1, yengem Naime hanım, samimi dostu Ahmed bey ite vardık. Garda Nedim İzi karşıladı. Adamcağızı görsen mazsın artık. Büsbütün değiş - ski saltanaş devrine mahsus ki - nü lerimiz, Karşımızda harikulâde bir gü- zellikle pr an genç mlıya takı Jümseme vardı. Onun bu halini hiç sev- mediğimi bilirsin. ıp kalmıştı, Seni temin ederim ki, se Belki de bu parlak muharrir, nişan nelerdenberi öyle lâtif bir kız görme - lısna bakam gözlerdeki hayretle eği miştim, Dört sene içinde Muallâ nasıl niyor, bizimle alay ediyordu? Kimbilir! değişmiş! Hele hallerini görsen! Güya) Annesile ablasının bu genç ve güzel kırk: yıldanberi bir prenses hayatı sür“) kadını kıskanacaklarını, bu yüzden uy- l ——— Bunu anlamakta gecikmedim: Güzin ve.. nişanlısı... Yemekten evvel, sofrada iken ve son- radan saat tam on ikiye kadar Güzinle birçok defalar nazarlarımız çarpıştı. Her defasında ben iliklerime kadar titrediği- mi hissettim ve ömrümde ilk refa bu ge- ce ona, senelerdenberi beklediği ve lendiği alâka ile baktım ve gene ilk defa olarak o benimle slâkadar olmadı. Gözlerindeki yıllsrdanber! görmeğe a- İıştığım o içli, o derin bakışlar silmmiş, sında bir saniye afalladı. Cevadın alelâcayib bir mahlük olduğunu, ondan her şey beklenileceğini bildiği halde © bile şaşıp kalmıştı. Senin uzak akraban olan gelin hanı ma, o şüzel ve şirin çocuğa gelince, maddeten ve manen onun hakkında iyecek bir söz bulamıyorum. Hayır, ona «çocuk» demek doğru değil, O tam manasile bir genç kız, bütün saffet ve inceliğini ruhunun bütün ateş ve ma- sumiyetini gözlerile herkese anlatan tam bir gehç kız. Acaba Cevad bu ha zinenin kıymetini bilecek mi? Ömrünü kadınlar arasmda geçirmiş ve dünya- run bütün zevklerini almış olan bu bıkkın adam acaba bu temiz kızın te- miz rTuhünu, ateşli ve hassas kalbini anlıyabilecek mi, yoksa: ona ıztırab çektirecek mi? Acaba onun her şeye dü mü? Doğrusunu söyliyeyim mi? Onların birleşmelerini büyük bir korku ve te- lâş içinde karşılayorum ve eğer geri © İdönmek icab etse Cevade bu sefer ! Muallâdan kat'iyen bahsetmezdim. Simdi birazda burada nasıl yerleş müş gibi-tabit. Biraz çekingen olmasi- hatlarını racaklarını biji- | tiğimizden bahsedeyim: Düğüm vesi- na rağmen ne sevimli, ne cana yakın ea belki em gizli bir intikam | Jesile Nedim beyin evinin Cevatlın gey! ve sevinç duyuyordu? himmetle tamir edildiğini biliyorsun. Bu manzara karşısında herkesteki| O Acaba onu Beykozdaki çiftliğe mi| Meğer burası eski paşaların rahat et- hayreti tasavvur et! Hele zavallı Nai “| gömecek? Nikâh dairesine gitmek için| mek ve tatlı bir ömür sürmek için yap- me yengemin hali görülecek şeydi.! otomobillere binerken Ahmed beyin| tırdığı cesim bir okonakmış. Döşenip Yaşına rağmen hâlâ güzel olmakla be-| Cevadın kulağına eğilerek şu sözleri dayanınca muazzam bir ev oldu ve he- raber onun taze ve parlak gelini ile boy | söylediğini duydum: ölçüşemiyeceği aşikârdı. Bunu kendisi bimiz ayrı ayrı odalara yerleştik. — Bize ne büyük bir sürpriz hazır| Biçare Nedim bey Cevadın onlar için de anlamış olacak ki, her zaman his-| yamışsın Cevadcığım? Seni gidi esrar| hir kurtarıcı olduğunu benden gizle lerini harice vurmazken bu sefer biraz | kumkuması seni! Genç karın İstan » ortaya atmağa mecbur kaldı. Nitekim | bulda salonlarda bir yıldız gibi parlı- biraz sonra Ahmed bey kulağıma eği”| yacağını biliyor musun? lerek şu sözleri söyledi: Cevad lüzumsuz bir 8 — Çok şükür ki annesi Cevadın üze-| miş gibi omuz silkerek kısaca) cevab rinde müessir olmuyor. Yoksa bu za-| verdi: i vallı genç kızın bir cehennem hayatı| — Yanılıyorsun azizim, karım o mâ- geçirmesinden korkulurdu. Ne ise ki| nasız salon hayatına karışmıyacaktır, Cevad kendi evinde başlı başına hü - medi. Onun memnuniyetini görünce zavallı Muallânın kendisini ailesi uğru- rualle karşılaş- | 74 feda etmiş olması şüphesi içimi bir ateş gibi yaktı, Cevadla evlenmek mi bir fedakârlık Bunu işiden bir çok hanımlar belki de benimle alay edecekler, beni deli zan- | Zavallı Ahmed bey bu cevab karşı «| nodeceiler değil mi? Hele Cevadın ço- hâkim kafmsı kalbini tamamile öldür -| parlak bir saadet ışığı onları canlandır. miştı, «Behi seven kadın; ın bu akşam ebe- diyen benden gittiğini anladım ve içimi derin, sonsuz bir matem, öksüzlüğe ben- ziyen bir hicran kapladı. Yarınki nüshamızda: Annemin mektubu Yazan: İnci Özkurt cukluk arkadaşıyım diye ortalığı altüst eden Belkıs hanımefendi... Fakat Mugllâ başka bir devrin kızı, Şayved Cevad onu ciddi ve samimi bir surette sevmezse o, cidden ıztırab çe- kacek... Maamafih, onda efendisinin her emrini yerine getirecek, onun ge“ çiri kapris e boyun eğecek ve onu, bütün kusurlarını görmiyerek körü körüne sevecek bir halde görmedim. Görüyorsun ya, dönüp dolaşıp gene şüphelerime, korkularıma avdet ediyo rum. Cevedla bir aralık yalnız kalıp konuşmağa çalışacağım. Belki de onun hakiki hisle anlıyabilirim. Gülüyorsun; bunun kabil ole#miyaca- gmı söylemek ( istiyorsun değil mi? Hakkın var. İşte yemek saati geldi yavrum. Mek- tubumu kesiyorum, Neyyir hanım ve güzel Muallâ sana kucak kucak selâm» lar ve muhabbetler yolluyorlar Neyyir hanım düğün hazırlıklarına dalarak unutmuş gibi ... Onun anne kelbinin bu izdivac yüzün- den hiç bir korku geçirmediğine şaşı” yorum, Mutlaka o dö, kocası gibi, Ce» vadın tesiri altında kaldı. Ne göz ka - maştırıcı çocuk şu Cevad! Ben bile bazt bazı onun kusurlarını görmiyecek hale geliyorum. Maamafih, bir kızım olsa 0- na vernekte tereddüd ederdim: Jale çok sevimli bir kız olmuş. ele Bülende bayıldım. Pek şirin bir oğlan ne de terbiyeli görsen. Onda Muallânın derin ve temiz gözleri var. Fakat yav- rucafjın sıhhati biraz bozuk. Buna rağ- men tayyareci olmak hevesinde, Hal- buki babas: bu mesleğin onu çabucak öldüreceğini söyleyip buna mâni olmak istiyor, Mektubumu kesiyorum. OÖbürüsü gün sana bütün tafsilâtı Naime hanımın yeni geli biraz (o hastalığını şıladığını anlatacağım, (Arkas var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: