14 Mart 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

14 Mart 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2? Says Hergün Yazı Çok Olduğu için Bugün Kanamadı Garbi Anadoluda fırtınanın tahribatı (Baştar: da fırtınanın birçok meyve! tüğünü, fidanları “Yerle “Yy anlatmaktağırlar, Sabahleyin İzmir Kordonu denizin ta - şıdığı enkaza ve sandallarla dolu idi De- niz bahkhanenin döşemelerini söküp ge- tirmişti. Bayrakh « Salhane arssında bahçeleri sular basmış, Seydi köyünde bir araba, hayvanile çayda kaybolmuş - tur, Karataş kömür iskelesinde içinde 15,000 kilo kömür bulunan Allahkerim (Omo #örü batmiş,“ tayfaları kurtarılmıştır. Tehi'kede bulunan iki motörün tayfaları da tahta parçalara sarılarak kurtulmuş” lardır. Fırtınadan Bayraklıda bir otobüs dev- #ilerek bir yolcü yaralanmıştır. Kemalpaşanm Ekmeksiz köyünde bir cinayeti tahkike giden adliye heyeti yol da kalmıştır. Fırtına Çeşme, Kemalpaşa kazaların » da da tahribat yapmıştır. Telefon direk - leri devrilmiş, camlar kırılmış, kiremid- ler uçmuş, evlerin duvarları yıkılmıştır. Kımleaköy minaresinin şerefesi ug - müştur. İzmir vapuru yedi saat etahhürle gel- miştir. Ajansın verdiği tafsilât İzmir 13 (A.A.) — Dün şehrimizde baş- hyan yağmur akşam 19 a doğru şiğdetli bir batı fırtınasile beraber hızını arttı * rarak gece yarısına kader devam etmiş - tir. Yağmur Gar tepelerde kâr halini al- mıştır. Yamânlardağı bugün de karlıdır. Fırtınanın şiddetinden Karataş iskele - sinde demirli bulunan Gelibolu limanma mensub ve Seker Ali Kaptan #aresin - deki on tonluk Allehkerim ve Karabu - runda demirli bulünan dört tonluk Çeş- me motörü ve iki tonluk Ta rebahri yelkenlisi parçalanmışlır ve batmışlar - dır. Batan gemilerin mürettebatı kur - tarılmışlardır. Yağmur ve fırtma mülhakatta've şehir- de bazı tahribata sebebiyet ver vermiştir, Dün istanbul'a beynelmilel şöhretli bir dolen''ırıcı yakalandı (Bastarafı 1 inci sayfada) Hort Franyke, İsviçreya «Aero klüp» adına tanzim ettiği sahte bir vesika ile Türkiyede tayyare mühendisliği yapmı -| ya kalkışmış, fakat vesikanın sahte ol - duğu anlaşılınca genç ve güzel karısı ile birlikte bir müddet evvel adliyeye ve - rilmiş ve sorgusunda: — Türkleri, Türkiyeyi çok seviyorum. Burada kalabilmemi termn maksadile bu vesikayı vaptım, demi O vakit tevkif edilen süçlü, bilâhare â3- Yye ceza mahkemesinde, tahliye olun -| muş, gayri mevkuf olarak davasına de - vam edilmiştir. Suçkı davasmı takib msksadile adli - yeye gelip gitmekte, gerek kendisi ve ge- rekse karısı daima değişik, çık ve temiz giyinmektedirler. Fakat, birkaç gün evvel adliyece so - rulan sual üzerine zabıtaca Horst Franyke ye sid olmak üzere veriler hunun ası) hüviyetini meydana çikarmış- tir. Zabıtanın İsviçreden y neticesinde centikm sının, sinemalarda beynelmilel bir yankesici ve dolandırıcı olduğu anlaşılmıştır. Ve bu malümat ad: liyeye bildirilmiştir. Dün gene davasını Biye 1 inci ceza mahke derhal müddetumumi tedbir alın rak yakalanmış ve hakkında kesilen tev- kif müzekkeresi, kendisme tebliğ edil - miştir, Bu suretle Avrupada çevirdiğ. işlerle şöhret bulan serseri, firarına meydan ve- zilmeden, yeniden Tevkifhaneye pevke- dilmiştir. tahkikat ib maksadile as e gelen suçlu, bağları, | İhul kalan yüzlerce gemiye iltihak eyle - Resimli Makale: Büyür Mmuherebenin son yılında bir fırka Yransız askeri isyan elmişsi, cephe yıkilıy cepheyi bırakarak geri velâ bir müfrezenin dehşete giriftar olim; yılması başlarıgıç teşkil etmişti. Kadınlar için yeni Bir güneş Gözlüğü Bu yeni icar gözlükler sayesinde cildle. rine ihtimam eden bayanlar ârtık per - vasızca güneşte gezebilirler. Güzellik mü tehassıslarının müşahedelerine bakılacak olursa, kadınların burunları ve gözle nin etrafı güneşten çok çabuk müteessir oluyormuş. Bir deniz fac'asının esrarı çözüldü Amiral Karpfönger Alman mekteb ge- misi dört direkli büyük bir yelkenli idi. 60 Alman bahriye mektebi talebesi bu ge-! mi ile staja çıkmışlardı. Bundan tam on üç ay evvel gemi Avustralyadan hareket eylemtişti. Hind Okyanusundan geçerek Afrikanın cenubumu dolaşacak ve uzun seyahatten sonra Esne avdet eyliyecekti.. Fakat Esne svdet gemiye nasib olma- mıştı. Hatti başka bir limanın yüzünü bile görmemişti. O gün bugündür, hiç bir haber de alınamamıştı. Gaybubeti bütün denizcilerde heyecan uyandırmıştı, Bahia Blanco adındaki Arjantin gemisi Patagonianın bütün sahillerini, Horn bur )punun bütün noktalarını boşuna aramış- ita... Amiral Karpförgerin de akibetleri meç Giği anlaşılmıştı. Filhakika bundan birkaç hafta evvel Patagonia adındaki Arjantin harb gemisi bir seyahat sırasında Ağguirre koyunda! demirlemişti. O havalide deniz daima çıl-| gm bir haldedir. Gemiler çokluk oralara malümat, süç-| ” iin bir noktasında yosunlar içinde bir can . | Alman gemisinin ismi okunuyordu. ” İ denizinde fırtınaya tutularak bütün mü- uğramazlar... Patagon'a gemicileri sahi- kurtaran simidi buldular, Cankurtaran si- midinin üzerinde yarı silinmiş bir halde Bu suretle gemnin dünyanın en azgın rettebatile battığı anlaşıldı. İSTER :*etelerin ilân sayfalarında beş satı gi & İSTER rdu, Başkumandanlığın seri bir kararı ile bu f lar tarafından sarıldı, güç haile tehlikenin önüne geçi. Bilâhane yapılan tahkikat gösterdi ki bu fırkanın isyan etmesini sebebi korku idi. Korkuya ise ev. INAN, ik. Bir zai hüviyet cüzdanını kaybetmiş, yenisini çı « artmak için müracaatte bulunacak, esk'sinın hükmü ol - madığını söylüyor. Bundan tabii ne olabilir? diyeceksiniz. doğrudur. Fakat gördük ki bu zat kendisine soyadı olarak Çabuk sirayeğieden.hisler.. dönmüştü. Bütün (camına benz müteessir olamaz, 251, aleş karşısında > msanım kalbi ve dtmağı ağır işliyen, bayat bir fotoğraf , gördüğünden ve işittiğinden ilk saniyede fakat adese biraz fazlaca açık bırakılırsa gölge camın üzerinde yerleşir, artık silinmesi mümkün de- ildir, bunun içindir ki bilhassa gençlik, inkişaf zamanla - rınızda fena misallerden çekininiz. İyi muhitte yaşamıva bakınız. Hele korku i ile cesaretin en kolaylıkta sirayet eden hislerden olduğunu her vakit hatırınızda tutunuz., 1 saman 0000 UAER AURA ANE PARA ee sama mea Kaş Hergün bir fıkra Monteskio ile bahçıvanı Meşhur bir dlim olan Manteskio a: ni zamanda da çok zarif ve nüktedan bir insandı. Birk 1 günü evinin bah» venanpanask sana çesinde dolaşırken, bahçıvanı bahçe İ, sıralarının birinde oturmuş gördü. — Burada mı oturuyorsun? Bahçıvan “yerinden fırladı; — Evet efendim. — Üşümüyor musun? — Bizim kulübenin sobası çok faz» la tütüyor, içeride oturmak imkânsız. : Manteskio bir kere de kendisi gi i mek için behçıvanın kulübesine doğru | : yürüdü. Kulübenin kapısını talar - dattış içeriden bahçıvanın karısının İ sesi yükseldi. — Demin yedi dayak az geldi $ galiba, içeri gireyim; deme, süpüsge hazır. Manteşkio bahçıvanın yanına — Bizim evdeki soba da tüter am ma, senin kulibendeki kadar değil! Dedi ve yürüdü. Boğazından nefes Alan bir delikani" Bundan-altı ay-evvel,-resmini gördü - ğünüz delikanlının Sidneyde sığ bir yer. de denize atlama neticesinde, boynu iki yerinden kırılmıştı, Bu yüzden boğazmdâ bulunan Oödeleler takallis (etmeğe ve ona rahat nefes aldırmamıya İSTER rluk bir küçük ilân kasına da verilmiş lık olmadığına: I İNAN, İSTER Şöhrete peh geç Kavuşan İngiliz Ressamı öldü İngilterenin tanınmış ressamlarından Henry Bishop 70 yaşında olarak ölmüş - » Ressam, Londrada doğmuş, Sladede ve Parişte okurmuş, yıllarca Fasta resim| i yapmıştır. Her nedense Tanrının bu ta - Uhsiz kuluna şöhret pek yavaş gelmiş /Londrada, Pariste, Venedik. ve Pittsburg da birçok sergiler açmasma rağmen, san'atı Tâyikile tanınmamıştır. Ancak 1932 de san'at akademisine aza seçlims$- tir. Eserlerinden birkaçı millet namına alınmış, Conkta Tate galerisine asılmış- tar. Burada resmini gördüğünüz «Mektub- lar ve faturalar; isimli eseri geçen sene Roya! Academy galerisinde teşhir olun- muştu. 100 yaşında bir kadının aşk dersleri 100 yaşına hasan bir İngiliz kadını genç kızlara aşk hakkında şu dersleri ver- mektedir: . «Size alâka gösteren erkek arkadaşla rınızı daima tereddüde şevkediniz. On- Mera ümidle birlikte hüsran hislerini tat- tarımz. Ben kocamla ilk tanıştığım za- nandırmış, ancak yedi sene süren bir in- kisardan sonra onunla evlenmiştim.» başlamıştı. Bunun üzerine doktorlar, bed baht delikanlının boğazını delerek gü - müş bir boru yerleştirmişlerdir. Şimdi de delikanlı kolsyen nefes alabilmektedir. Artık tenis te oynamaktadır. Yalnız es - kisi gibi yözememekte, buna da ziyade- sile esef etmekteâ, İNANMA! «Atatürk: & seçmiştir. Bizim bildiğimize göre Atatürk adı sadece “Atatürke verilmişti, bir başkasına verilmemesi ka -| nunla tesbit edilmişti. Şu halde «Atatürk» adırın bir baş. olduğunu anlatan bu ilândır, Bir yanlış. NANMA! Adliyenin bir Tamimi münasebetile E, Talu dliye Vekâleti bütün mahke « melere bir tami göndererek davaların Na bir suretle İmparatorluk rejiminde, halka; «Al hi kimseyi mahkemeye düşürmesi ten, davaların ekseriya W den başka bir şey idi, Müzevir bi 39 basm ile karşılaşan veyahud ki zorlu bir avukata çalan bir davacının, hiç bir ne- ce alamaksızın şeneleree, adliye kor dorlarında, meyus, süründüğü olurdu. Adlin, mülkün esası olduğunu hak&ile takdir eden cümhuriyet rejimi olmuştur. Bugün, Türkiye cümhuriyeti adliyesi » nin huzuruna emniyetle çıkanlar, suçlu işeler cezaya çarpılacaklarını, haklı isi Yer bu haklarının mutlak kak ol ğını bilerek, memleketlerinin adi güvenerek çıkıyorlar, Hâkimlerimiin yüksek ( seciyelerini, vazife telâkkilerini, dürüstlük, ciddiyet ve İcragailerini anlamak için herhangi bir mahkemenin bir tek gün içerisindeki çalışmasını yakından takib etmek kâfi « dir. Cümhuriyet adliyesi şuurlu bir vatan « daşın göğsünü Htiharla kabertacak yettedir. Osmanlı tarihi bu manzaray bir devrinde, hiç bir vakit göreme Divanı adalete müracaat etmek, son de a ptıklam bir has rafa çekilse o yana üziy müllere dayanan köhne Osmanlı ları ferdlerin haklarını müsâvâten koru. maktan uzaktı. Cümhuriyet kanunları ise meeni ve vazih hükümlerile vatandaş « iks wn kevi ve metin bir istinadgâh teş- kil etmektedir. Meşhızi suçlar kanununun memlekete pek büyük faydası olduğunu, hükümle « rine itimad eyl » meslek adamların, dan duyuyorum, Adaletle süratin cemi vel üzerinde her bakımdan yaptığı ha « yırlı tesirler bu kanunla bövle deren « dikten sonra Vekâletin yukarıda bahset. tiğim tamimi pek yerınde ve pek tabi oldu. Hakikatin, bazan bir takım dolambaç « lar arasından meyfanı çıkarılabilmesi için, inceden inceye refkikatı mucib ka « ziyeler müstesna olmak üzere, mahiyeti apaşikâr görünen davaların, tek bir cel« sedede karara bağlanması vatandaşların, cümhuriyet adliyesine karşı zaten du dukları hürmet ve itmadı ve hstâ m: nettarlığı şüphesiz ki takviye edecektir. Hak omasuniyet ve emniyeti cemiyef nizamın başında gelir, Adalet, feriler. de sade korku değil, itimad,huzur ve sev. gi de uyandırmalıdır. Kuvvetli milletler, adalet mekanizması emin, dürüst ve seri işliyenlerdir. Biz de onlardanız! za Milâno sergisine iştirak edilecek 12 Nisandan 27 Nisaria kadar devam €« decek olen beynelmilel Milâno sergisine hükümetimiz de geniş ölçüde işlirake kas rar vermiştir. Türk paviyonunda her türlü malhsulâf ve mamulâtımızın teşhiri için resmi ve hususi müessese ve firmalar nümuneler man, kendisinden nefret ettiğimi ona İ-| pazırlamışlardır. Bu nümuneler Türkotisçe toplanmağa başlanmıştır. Ofisçe diğer hazırlıkların dg tamamlanmasına çalışılmaktadır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: