17 Mart 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

17 Mart 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ZORAKİ TAVZİH «Terkos şirketi zamanında şehre tevzildı amma anlar görünürdü. Bir müşteriye sak bugün tevzi edilen miktar (1,34) sür. Yanl $6 34 artmıştır. Buna mukabil, şirket zamanındaki va- ridatı (1) farzedecek olursak bugünkü gelir (1,32) olmuştur ki *6 37 artmıştır. Artar su fe artan gu veridatı arasmda bir mukayese yapılırsa, suyun, eski ida- reye nazaran birkaç misli pahalı değil, 96 Mile © 82 arasındaki küçük nisbette u. cuzladığı. artık kelimeye bile muhtaç olmıyan bir sarahatle tezahür eder.» * Sular idaresinin dünkü gazetelerden birinde çıkan şu tavzihini ben de, bir mi- salle tavzihe Ihtiyaç gördüm. Bakkal Bay Ahmedin daimi müşterisi Bay Mehmed bir gün bakka. Bay Ahme- da dedi ki: — Bay Ahmed, zannedersem bu sene sen Trabzon yağını geçen seneye nisbetle daha pahah veriyorsun! , — Yok canım ne münasebet, bilâkis daha ucuz. — Geçen sene kilosunu kaça veriyor- dun, bu sene kaça veriyorsun? — Senin söylediğin gibi hesab olmaz. — Ya nasi olur? — Hele ben defterlerim: açayım, edilen su mikdarını (1) İarzedecek > ne kadar ne sattığını, ondan ne kazandı. ğını teker teker yazardı. — Bak BayMahmsâ geçen sene sana otuz kilo yağ satmışım. Bundan 600 ku- Tuş kazanmışım, bu sene de otuz iki kilo satmışım, gene beş yüz kuruş kazanmı- şım, demek oluyor ki; yağı bu sene; ge- çen seneye nisbette daha ucuz almışmın. İşte hesab buna derler, bir diyeceğin yok Bay Mehmedin çok diyeceği vardı am- ma, böyle bir hesabla yağın pahahlaşma- yıp, ucuzladığını iddila eden bukkal Bay Ahmede ne diyeceğini şaşırmıştı. * tekim ben de smiar idaresinin zoraki tavzihini okur okumaz ne diyeceğimi gâ- şırdım. Yalnız şu kadar*söyliyeyim: «Ayni mevi emtia üzerinden satış ya - pan bir müessesenin iki muayyen devre- den ikinci devrede salış miktarının art4- masi, buna mukabil satış gelirinin eski devreye nisbetle mebeüten mütenasib ©- Jarak artmamış, bilâkis cüz'i bir miktar azalmış olması, o müessesenin ikinci devrede emt'ayı daha az fistla satmış ol- masındaridir.» Düsturunu hiçbir iktısadcı görmesin. ayıb olur, Fazla tüyden kurtulmanın yolları Mühim, bir sahtekârlık hadisesinin Adliye, mühim bir sahtekürlik hâdise İsinin tehkfkatına el koymuştur. İ etmişlerdir. Müddetumumilikçe şimdiye kadar ya - pılan tahkikata göre, hâdisenin mahiyeti gudur; Eski Sisam beyi Miltiyadi Aristaki ve İşte gözelliğin zadımın başına getir - diği derdlerden biri daha; Nasıl etme- | hi de fazla tüyden kurtulmalı? Bir kere, fazla tüyün ne olduğunu tayin edelim: — Taban ve avuç içi müs tesna — bütün cildi kaplayan şeftali havı gibi iti , yumuşak bir tüy te sa ve Küçükçamlıca taraflarındaki zen - gin arazi, vefatlarını müteakib kanuni varisleri bulunan Aleko, Ceymis, Eliza- bet, Soflya nam şahıslara İntikal etiriş- tir, Fıkat, Anaslasya, kocası Salâhaddin, Nikola, Badispanya, Aristidi, Fransuva, Yani, Lusiya isimlerinde sekiz kişi, iddia edildiğine göre İstanbul tapu dairesine bakası vardır ki bu, kâdın cildine çir Bakkal Bay Ahmed hesabdan anlamaz- İsmet Hulüsi LL Bunlar biliyor mu idiniz? | Bu vahşi gözler kime aiddir bilir misiniz ? “ Öldür! ,, isimli sokakta bulunan hastane Bu vahşi gözler, kimin gözleridir?. DA. gönünüz, bulabilecek misiniz bakalım? yası sarayında ve bilhassa Çariçe üzerin- de büyük ve tehlikeli bir nüfuzu olduğu içim katledilen papaz Raspotinin gözleri- Hiz, e nesi «Öldür! ismini öde sokaktadır. - Radyom körlerin gözlerini açıyor | Hürriyetten e mezhebler © Beş yaşlarmda Liverpullu bir İngiliz) Avusturyada 18 inci asır sonlarma ka. kızmın beyninde ur çıkmış ve zavallıcık |dar Katolik mezhebinden maada mezheb. kör olmuştur. Hastalık ilerledikçe, dok. |lerin kiliseleri bulunmasına müsaade e - torlar ya ameliyat yapılmasını veyahud dilmezdi. Bunlar ancak «can kulesi ve da bir gözünün çıkarılmasını tavsiye et. |caddeye kapını olmıyan» ibadethaneler mişler, çocuğun anası, babes, biricik ço. yaptırsbilirlerdi..,, cuklarının böyle bir işkenceye katlan -İvisi yaptırmışlardır. Şimdi çocuk mü » masma razı olmamışlar, binde bir kur -İkemmel görmektedir. Eski hastalığından tuluş ümidile yavrularına radyom teda-İhiç bir eser kalmamıştır. erva 10 EUAUMENUE NN KA3 ANA 00088 9A ENB BER assammaE senem en ANAN YUA Sa NavAhAMaABaMnASAMEYE Küreme Bekâr Kalmıya * Geçenlerde bir yazınızı okumuştum, kadınla erkeğin arasında yaş farkının Mahküm erkek beşi aşmaması lüzumunu müdafaa e » Fatihte oturan Bay «M, O.» yazısı « diyordunuz, 42 yaşında evlenmemiş na: bir kızı nereden bulacağım? — Teyzeciğim, çok bedbah'ım, cüm- * Tesile başlıyor, Hakikaten de öyle ola- cak. Mektubunun bir hülâsasını bir - Mkie okuyalım: © — Yaşım 47 yi geçiyor, buna rağmen mühimce bir irad sahibi olduğum hal- da elân bekârim. Hayatım binbir kadın macerası için. de geçti. Hepsinden de büyük bir in « kisarla ayrıldım. Şimdi o macerâların tahattarü bile kalbimi sıkıyor. Gençliği ebedi sanmışlımı, fakat ar. o tak aynaya baktığım zaman saçlarım bembeyaz görüyorum. Binbir kadın macerssı içinde hayaf geçirmiş olduğumu söylemiştim, bu “yaşa kadar evlenmemekliğim sebeb - “derini araştırırken bu sergüzeştlerle © birlikte dul kalmış iki kız kardeşimin © de tesirlerini görüyorum. Artık evleneceğim, Fakat bir dul kadın alırıya asla razı değilim. Yaşı benimkine uygun bir kız bul « © mıya gelince, o da çok güç Okuyucum kendi kendisin. mes'ud bir yuvanın babası olmamıya mah - küm sayabilir mi; hüküm vermiyelim, boş teselliden de çekinelim. Mektubu» Bay «M. Co» nin derdi büsbütün baj- ka, hülâsasını dinleyiniz; «— Bir genç kızla sevişiyorum, fakat bir başkasile evlendim, sevdiğim de bir başka kocaya vardı. Bununla be - raber bir müddet için kesilmiş olan münasebetlerimiz tekrar başladı. Ka - rım vaziyetten haberdar gibi görünü. yor, fakat sea çıkarmak'aa içlinab edi. yor. Bizim haliniiz ne olacak?» Tahmin etmesi güç değildir. Bir müddet sonra cinayet mahkemesinin Suçlu sırasmda arzı endam etmeniz, yahud da hayata veda etmeniz ihti - malini epeyce kuvvetli görüyorum. TEYZE sı, hiç değilse nulması icab eden bunlardır. Bu hususta en iyi çare elektriklir. Fakat bizde henüz tatbik edilmiyor. Onur yerini başka şeyle telâfiye çalış” mak lâzım. sen yazacağımız usul - Jer elekirik usulünün kullanıldığı Av- rTupa ve Amerikada da kullanılmakta - âır. En basit çare: Eğer fazla tüyleriniz seyrek ise, açık renk ise işi niz çok ko - lay demektir. Bu ti kere bol llmon suyu İZ, leri büsbütün açılır. Görünmez olur * lar. (Limon suyu bir pamuk parçasi veya eski bir ponponla sürülebilir.) Biraz daha koyu tüyler daha kuv - wenibir1lAğ ister; Biy a kaşığı oksijenli su (20 ha- cım) y i damla mayi amonyak kat- mal, Tüylü yerlere sürmeli. Bu mah - lâl ancak yaşken (yani iki üç dak'ka) mürseaatla, yukarıda ismi yazılı kanımi varislerin dahi öldüklerini iddia etmiş - lerdir. İddinlarmı isbat maksadile sahte veraset ve ilmühaber Ibraz eden suçlu - lar, kendilerinin varis olduklarından ba- hisle, arsa ve araziyi başkalarına satma- ğa teşebbüs etmişlerdir. Fakat, rouamelerin tekemmâülü sıra - sında kâdisedeki sahtekârlık anlaşılarak, suçlular adliyeye verilmişlerdir. Müddeiumumilsk maznunları, hakla - İsnda iIk tahkikat açılmak Üzere, sorgu İhâkimliğine vermiştir, Sisam beyinin emvalinin sebab olduğu bu karışık hifise, yapılacak tahkikatla *avazzuh edecektir. (20 memur Kadıköy Gaz Şirketi i aleyhine tazminat davası açtı Küâğ'köy Havagazı şirketi aleyhine yir- imiye yekın eski memuru tarafından, âs- liye 2 nci ticarei mahkemesine müraca- atla, bir dava açılmıştır. Bu memurlar, kendilerini işten çıkart- tüylere tesir eder ve renklerini açar. Kuruyutca soğuk sü ile yıkanmalıdır. Amonyağın burnunuzu oyakmaması için isterseniz bu sırada ince bir tül - bendle burun deliklerinizi sararsınız. Yıkandık'an $o deriniz kurumasın için mahlülü sürdüğünüz yerleri yağ - lı bir kremle şövle bir oğuverirsiniz. Eğer tüvleriniz bu iki usul de tesir etmiyecek kadar sert ve siyahsa O vas kit renklerini açmaktan vazgeçmelisi niz, Bir İngiliz güzellik mütehassısı on Jarın balmumu ile şöyle temizlenebi - Teceğini iddia ediyor: Balmumunu eritirsiniz. Dayanacak | kadar soğutursunuz. Yüzünüzün tüylü yerine ince bir tabaka gibi oyayar ve yanıştırırsın:z. İvice yapışmca bir da - ika beklersiniz. Sonra bir elinizle yü- zünüze bastırır, öbür elinizle balmu - munun bir ucundan tutar, sert bir ha - reketle çeker, çıkarırsınız. Bıyık yerindeki sevrek, sert tüyleri cımbızla almak da k&bildir. Zaten biz- de kadınların çoğu bu usulü benimse » miştir, Yalnız almadan önce ve sonra tüy diplerini oksijerli su ile silmeli - dir. Cırbız: kaynar suya batırmayı da unutmamıslıdır. Çünkü, çekilen tüy di- binden kolayca mikrob alınabilir. Muayyen fasılalarla oksijenli su sf - mış olar şirketten muhtelif miktarlarda tazminat istemektedirler, Şirket ise, İş kanunu ahkâmıns göre davacılarm böyle bir hak istiyemiyecek- Terini, ileri sürmektedir. Bu ihtilâflı davaya bugünlerde ticaret mahkemesinde bakılacaktır. Br ihtlâs suçlusu yakalandı 8000 küsur lirayı ihtilâs ettikten sonra firar eden bir müdds* Anadoluda dolaşa- rek, nihayet İstanbulda yakalanan Re- sül'âyin posta şefi Fahreddin Calp, dün Sultanahmed 1 inci sulh ceza mahkerme- sine veri'miştir. Suçlu Sirkecide yakalandığı sırada po- lise sahte hüviyet vermek istemiş ve Ü- zerinden bir de tabanca zuhur etmiştir. Fahreddin yapılan duruşması sonunda sahte hüviyet takınmak ve ruhsatsız si- lâh taşımak suçlarından, 2 gün müddetle hapse mahküm edilmiştir. Yapılan sor - gusu sırasında, asıl suçuna temas edil - dikte: rerek kolunuzun, bacaklarınızın tüyle- rini de sarartmak elinizdedir. Bu tüyleri traş ediyorsanız yerleri - nin siyah siysh görünmemesi için tı - raştan sonra gene oksijenli su sürün - | karısı Evredikiye aid Beyoğlunda bir ar-|' tahkikatına başlanıldı Eski Sisam beyinin emvalini sahte evrakla satmağa kalkışan sekiz kişi adliyeye verildiler — Ben, alkola müptelâ bir adamını, Gece gündüz demez içerdim. Bu eksilen Hâdisenin kalabalık bir rakama varan | paraları benim sarhoşluk ve dalgınlığım. suçluları eski Sisam beyinin emvalini bir) dan bilistifade başkaları çalmış olacak, takım sahte senedlerle aatmağa teşebbüs | demiştir. Suçlu 2 günlük mahkümiyetini İslamı bul hapishanesinde fkmal ettikten scnrüş mevkufen Resül'âyne gönderilecektir. Bir hapishane gardiyanı adliyeye verildi Hapishane dahlline bir şişe rakı fle sustalı bir çakı sokmağa teşebbüs edon ve bu yüzden işten çıkartılan AH isminde bir gardiyan adliyeye verilmiştir. Fakat suçlu dün Sultanahmed | ind sulh ceza mahkemesinde yapılan durüşe masına gelmediğinden aranmasına karar Poliste: Bir mensucat amelesi elini makineye kaptırdı Nişantaşında oturan ve Ferid bey mem sucat İnbrikssında amelel'k eden Mu « zaffer, fabrikada ağaç keserken elin; ma kineye kaptırmıştır. Yaralı Şişli hastanesine kaldırılmıştır. Bir hırsız çaldığı eşyayı satarken yakalandı Fatihte Fevzipaşu caddesinde olurad Kadriyenin kurumak üzere bahçeye as tığı yorgan çarşafları, karyola örtüleri ve enfarileri çalınmıştır. Çalman eşyayı Üsküdarda Bitpazarında sabıkalı Ahmed adında biri satmağı ças hşırken memurlar tarafından yakalan « mıştır. 68 yaşında bir smele kolunu makin»ya kaptırdı Dün saat 14,30 da Cibali İnhisarlar fab rikasında bir kaza olmuş,. Sultanse''mde oluran 68 yaşında Osman, sol kolunu makineye kaptırmış ve yaralanmıştır. Osmanın feryadı üzerine diğer amele. ler yetişerek makineyi durdurmuşlardır. Yaralı Osman derha! Cerrahpaşa hasta « nesine götürülmüştür, Hâdizenin, Osmanın dikkatsizliği yü « zünden vukua geldiği anlaşılmıştır. K hv'de oyun oynarken bir adamın parası çılındı Eyübde, Çömlekçilerde 2 numaralı kak vede bir hırsızlık vak'ası olmuştur. Ha san,soyun oynarken yatında oturan Bb 141 tarafından cebinde bulunan 68 kuru şu çalınmıştır. Suçlu yakalanmıştır. Yedi yaşında bir kız çocuğuna bisiklet çarptı b Kadıköyünde Çaylak sokağında oturan Karabet, bisikletle Muvakkithane endde- sinden geçerken, Necati kızı 7 yaşmda "Türkmene çarpmıştır. Türkmen yüzünden ve kolundan yaran lanmıştır, Suçlu tutulmuştur. Bir adam kıç: kla kalçasından yaralandı Kasımpaşada Küçükpiyalede Bahar $0« kağında 8 numarada oturan İzzet, Şeref isminde birisile kavga etmiş ve Şeref İz- zeti bıçakla kalçasından ağir surette ya» ralamıştır ymelisiniz. Bu, bilhassa esmerlerin çok| Yaralı Cerrahpaşa hastanesine kaldırıb

Bu sayıdan diğer sayfalar: