19 Mart 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

19 Mart 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BİR UN Saym Profesör Bay Hakkı: San Posla gazetesine hitab eden mek- tubunuzu gördüm: Milletler Cemiyeti, malarya komisyo- nu namına mektub yazmak salâhiyetini haiz bir profesörün ilminden, fazlından püphe etmek hiçbir zaman aklıma gel mez. yalnız şu var ki sayın profesör: Si- ge bir dalgınlık, bir unutkanlık arız ok muş. Yazdığınız mektubu göndermeden ev- vel bir kere okumuş olsaydınız, belki siz de neler unuttuğunuzun farkına varır, tashih ederdiniz. Şimdi size birer birer izah edeyim: Mektubun başma tarih atmayı Muşsunuz. Bu gerçi pek ehemmiyetli bir pey değil amma, uğursuz gelmiş; kanlhıklar tevali etmiş. Türkiyede bir harf inkılâbı ve Arab harflerinin artık kullanılmadığı. m unutmuş, mektubunuzu Arab har tile yazmışsınız sayın profesör, siz de bi- lirsiniz ki bu inkılâb oldukça eskidir ve bugün Üniversitede okuyan gençlerimiz bile Türk hazflerile okumak, yazmak öğ- renerek yetişmişlerdir. Arab harflerini tanımazlar. Daha başka şeyler de unutmuşsunuz profesör: Möilletle Cemiyetinin malarya Ne mücadele için yazdırdığı hikâyelerden göndermeyi, ve bunların gazetede neşri- unut. unut olduğunu UTKAN ni istiyorsunuz. Şöyle bir şart ta koşuyor- sunuz: Bir günde birden fazla hikâye ko- mulmaz, ve bir defa neşredilen hikâye bir defa daha neşredilmez. Profesörüm, siz İki neşriyat işlerle uğraşıyorsunuz, her- halde bunu da bilirsiniz: Bir gazete ayni mevzuda yazılmış, #ki hikâyeyi ayni nüs- hada neşretmediği gibi bir kere neşret- #iğini de bir daha neşretmez. Günderdiğiniz hikâyelerin çok (güzel ve çök faydalı olduğunu iddia ediyorsu- nuz. Böyle hikâyeleri gazeteler seve se-| ve neşrederler. Halbuki siz on hikâye içi gazeteye iki İngiliz Jirası tabı ücreti verileceğini söylüyorsunuz. faydalı güzel yazılar için gazeteler para almaz. lar, bilâkis para verirler. Bu işte de bir unutkanlık var amma acaba n Bay profesör, siz m yazmayı da Umutmuşsunuz, Hakkının son harfi «i»- dır, ey» değildir. Sakın sizin daha başka unuttuklarınız. da olmasın.. meselâ bahsettiğiniz hasta- lık malarya değil de veremdir, siz ımut- kanlıkla malarya diyebilirsiniz, yahud da mem ne Pâcı fabrikasının mümes- silisinizdir, profesör değilsinizdir, Fakat kendinizi unutmuş, mümessi? sanmış, ve profesör addetmişsinizdir. Olur ya, ola- maz mı?. ve İsmet Hulüsi | Bunları bi'iyor mu idiniz? | Krallar klübü kapandı Yüz seneden fazla bir zamandanberi, kralların, düklerin, milyonerlerin, tenis oyuadıkları ve diğer sporları yaptıkları Londradaki meşhur «Krallar Klübü; fa- aliyetine nihayet vermiş, 46 sene vestiyer memsrtuğunu yapan zat, kendi ekle klü- bün kapılarını kilidlemiş ve anahtarı su- ya atmıştır. > * İngiliz Başvekilinin şemsiyesi 40 seneliktir İngiliz başvekili Mister Çemberlaynin müteaddid Avrupa seyahatlerinde bera- berinde taşıdığı şemsiyesi 40 seneliktir. Karsı tarafından hediye edilmiş ve dört dele da yüzü değiştirilmiştir. GONUL Evden bıkan erkek.. * Kıskançlık nasıl Geçer? Ankarada oturan «Bayım I» an- latıyor: 4— 3 senelik evliyim ve kocum” dan memnunum, Fakat o beni sev- miyor, benden ayrılmak istiyor. E- #asen teşebbüse de girişti. Önüne geçmeğe çalıştım. Bilvasıta hober yolladım, anladım ki mümkün olmı- yacaktır. Alelhusus sevdiği bir de ” kadın vardır. Buna rağmen ben ge ne onu elde etmeğe çalışacağım. Ne yapmalıyım?» * Bu okuyucuma müessir bir tav- siyede bulunabilmek için kendisini ve kocasını yakından tanımak, hu - susiyetlerini ve zayıf taraflarını bil mek lâzımdı. Bu olmayıncu şunu söylemekle iktifa edeceğim: — Menfaatiniz talak davasını u- zatmaktadır. Esasen hâkim bir yu- vayı yıkmayı değil, yapmayı düşü- oür. Kanunun kendisine verdiği sa- Jâhiyetleri kullanarak uzun barış - ma mühletleri, ayrı yaşama zaman“ ları tayin eder ve bu bakımdan böy- le bir dava normal sekilde bile 2 se- ne sürer. Biraz kurnaz davranırsa - nız müddeti bir misli artırabilirsi - niz. Aradan geçecek zaman zarfın» da kocanızın şimdi sevmekte oldu- Ku kadından bıkması ihtimali çok - tur, Fakat tekrâr size döner mi? O Valikanda Amerikan mümessili Vatikan'dan bildirildiğine göre, zür- riyelinin bolluğu ile meşhur Amerika- nın Londra elçisi karısı ve sekiz çocu” Zu le birlikte yeni papa tarafından kabul edilmiş, papa da onları takdis etmiş ve çocukların her birisine ayrı ayrı birer tesbih hediye etmiştir. Pa- pa, Ruzveltin Vatikana bir mümessil göndermesinden ziyadesile minnettar olduğunu, Amerikan Cümhurrei$me, hele bilhassa dini telâkkilerine, müda- faalarına ziyadsile hayran bulunduğu” nu söylemiştir. 1867 senesindenberi ilk defa olarak, papa bir Amerikalı mümessili kabul etmektedir. LER başka meseledir. Bıkan erkeği geri getirmenin pek güç olduğunu da hatırda tutmak lâzımdır. * Şişlide oturan Bayan «N.A: dr yor ki: : — Ben çok kıskanç bir kızım, Öy- le ki akrgbam olan erkekleri bile başka kadınlar yanında gör! ni hasta eder. Bu halimi di yor da bazan korkuyorum. Evlendi - #im zaman ne yapacağım? Bu fazla hassasiyet beni çabuk ihtiyarlata - cak. Önüne nasi geçmeliyim?» Bu muadeleyi yalnız başıma hal Tedemedim, Mücerred bir mesele ha iinde birkaç arkadaşıma sordum, A“ ralarında Jâtife edenler oldu: — Hovarda bir erkekle evlensin 15 gün sonra hastalanıp 30 gün son- Ta iyileşeceği muhakkaktır, dediler, Fakat şu mütalea üzerinde duraca- gım: — Ruzvelt bilirsiniz, çocukluğun danberi yarı meflüç bir haldedir. Birçok doktorlara başvurdu, hep - sinden de: — Maalesef, cevabını aldı. O za- man «kendi kendine telkin» usülü Ne kendi kendisini tedaviye başla - dı. Hergün yüzlerce, binlerce de - fa: — Bu hastalık geçecektir, iyileşe- #im, diyordu. Nihayet dediği de oldu. Şimdi iyileşmiş vaziyettedir. Aziz okuyucum. Büyüklerin ha - reketlerini taklid etmek «bazan» fayda verir. Bir tecrübe ediniz. TEYZE İ eöilinişiir. Bu parazitlerin yapulasi mi | Garbi Anadoluda haşarat ile mücadele İzmir, (Hususi) — Garbi Anadolu ha. şerat istasyonu müdürü Dr. Nihad İyri- İboz, Ziraat Vekâ letinöe Ankaraya davet okunmuştur. Dr. İyriboz Ziraat Vekâletinde, beş senelik © “haşerat hastalıklarile mü- cadele, programı- Bın hazırlanmasile meşgul olacaktır. Yapılan tetkik. lere göre, muhte. İlt mahsullerimize arız olan haşere ler, umumi meh. Dr, Nihad İyriboz İsul rekoltelerinin yüzde yetmişini mab- İ vetmektedirler. Bilhassa pamuk, tütün, bağ ve mahsulleri ve toprak mahsulleri. ne srız olan haşerelerle ciddi bir müca- deleye girişilmesi derpiş olunmaktadır. Pamuklarımıza arız olan haşereli ji hepsi tayin olunmuş ve parâzitleri caleleden iyi netice alınacağı tahmin o- Tumuyor, Ziraat Vekâleti, Bronuvadaki haşerat istasyonunun 939 yılı içinde bilhassa tü- tün hastalıklarile meşgul olmasını emret. miştir. Bu bahis üzerinde yapılacak tec.| rübelere esas olmak üzere, istasyona mü-| cavir bulunan geniş bir tarla isticar o lunmuştur. Burada tütün hastalıkları ü- zerinde tecrübeler yapılacaktır. Hazırlanacak beş senelik haşerat ve emrazla mücadele programının esasları tesbit olunmuştur. Mücadele kadrolsrı| tevsi olunacak ve bu sene Yüksek Ziraat Enstitüsünden mezun olan gençler, Gar- bi Anadolu haşerat Enstitüsünde asistan olarak çalışacaklardır. Haşerat istasyonunun son olarak bul- duğu bazı haşereler ve bunların parazit. leri Londra ilim âleminde büyük bir| sempati ile ka srşılanmıştır. Bir köy'ü 24 saat bir ağacın tepesinde aç v3 susuz kaldı Kızılcahamam (Husosi) — Kızılca hamamın merkez nahiyesine bağlı Ka- vacaveren köyünden Mustafa oğlu Ah- med isminde bir köylü hi mlarma yedirmek üzere pürç kesmek kararile Gölderesi ormanına gitmiştir. Ve ora- da 50 metre irtifada cesim bir çam ağacına kes dalları birbirine bağla- mak suretile tığı merdiveni daya - mış ve tırmanarak ağacın en yüksek bir kısmına kadar çıkmış, orddan kes- tiği pi eri aşağı atmağa başlamış - tır. Fakat o sırada iğreti olan merdi - ven rüzgârdan ve ağacın sallanmasın- dan kurtularak yere yuvarlanmıştır. Ahmed zaten birçok büyük dalları evvelde köylüler tarafından kesilip “ws olan ağaçtan aşağı inmeğ muvaffak olamıyarâk etraf - d etmeğe başlarsa da, bir ve duyuranamıstır. O geceyi bin tü şkence iç de aç ve susuz, uykusuz ağacın zirve - sinde geçirmiş ve ertesi sabah bir büs- nü tesadif olarak keçi otlatmağa pe- len çobanlar tarafndan görülerek bin türlü müşkülât ve uğraşmalardan son- ra ağaçtan indirilmiştir. Şimdi gece- nin ayaz ve soğuğu ciğerlerine işlemiş olan Ahıned evinde hasta yutmaktadır. Çorlu tapu memurluğu 038 senesi Ankara tapu kadastro mektebi mezunlarından Tekirdağ tapu memuru Ha - san Kuzel Çorlu tapu memurluğuna gelmiş eski tapu memuru Nuri de Beypazarı yaf a Bahçekapı yangını suçluları ifadeleri! değiştirdiler, ithamlarda bulundular Hasan ecza deposundan çıkan büyük yangının tahkikatına adliye her cep- beden ve ehemmiyetle devdm etmek- tedir. Yangın mahallinde, ateş henüz ta * mamen sönmediğinden ve buğu ha - linde muhtelif yerlerden duman yük - selmekte olduğundan, dün keşif yapı- lamamıştır. Pazartesi günü keşif ve | tetkikatın yapılması mukârrerdir. siumumi muavini Rifat, tah - kikatına bugün de devam edecektir. Tahki muhtelif cephelerden derin - leştirİlmekte ve en küçük #hiimaller stünde bile durulmaktadır. Diğer taraft4n birkaç defa isticvab edilen suçlu Ali, son isticvabında bir- denbire ifadesini değiştirmiş ve bun” lardan evvelki ifadelerine uymıyan mühim ithamlarda bulunmuştur, Suç - Yulardan Mustafa de, bu değişen ifade ve ilhamlara iştirak etmiştir. Suçlula- rın henüz sadece birer iddia mahiye - tinde olan sözleri, tahkikatın seyrini değiştirecek bir ehemmiyettedir. İki- si de bu yeni iddialarında musırdırlar. Dün suçlulardan Ali, adliye doktoru Enver Karana muayene ettirilerek, fa” rikı mümeyyiz olduğu anlaşılmıştır. Bunu müteskib, müddetumumilik maznunları Sultanahmed ! inci sulh ceza hâkimi Reşidin huzuruna çıkart- mıştır. Alinin yaşı 14 olmak dolayısile sor- guları gizli celsede yapılmış ve neti - cede her ikisinin de tevkiflerine karar verilmistir. Hârise çıkaran b'r sarhoş meh”emsye verildi Evvelki gece bir sarhoş Beyoğlu cad- desini birbirine katma, hâdiseye müda- hale eden zabıta memurlarını da tahkir M Foliste: Bir kurşun hırsızı yakslandı Dün Köse Emin adında birinin şüpheli bir vaziyette şartında bir çuval ile gittiği zabrtacı görülmüş ve yapılan aramada çuvahn içinden 15 kilo kurşun çıkmıştır. Köse Emin, kurşunları bir gün evvel E.| minönünde "Ticarethane sokağında yapıl- makta olan bir apartımandan çaldığını itiraf etmiştir. Bir talebe mektebin ikinci katından düştü - Dün. sanat 11,30 da Bakırköyünde bir kaza olmuştur. Bakırköy Ermeni mekte. di talebesinden Kevork Tavityan okulun ikinci katından yere düşmüştür. Kevork Tavityanın sol kolu ve ayağı kırılmış, Balıkk hastanesine kaldırılmış. tır, Çecuğunu görmek istiyen bir * kadın dövüldü Şehremininde oturan Ayşe, evlâdını görmek makasdile kayınbiraderleri Fah- ri ve Abdllahın evine gitmiştir. Her iki. sinin muhalefeti ile karşılaştığı halde (Ayşe, evlâdımı görmek için israr etmiş, bunun üzerine Fahri ile Abdullâh Ayşe- yi e Suçlular hakkında taki- bata 5 etmiştir. Adliyeye teslim edilen Celâl mindeki suçlu, müteaddid birahanel uğrayıp, bir hayli içki içtikten sonra, damakıllı sarhoş olmuştur. Suçlu b und sonra birbiri ardısıra birkaç olom binmiş, fakat paralarını vermemi; Nihayet şoförler vaziyetten polisi | berdar etmişler, memurlar müdahale dince de bağırıp çağırmağa baş Nihayet, güçlükle kârakola götürü Celâl, bu defa komiser ve polisleri tah emiş,. bunun üzeğ'n tanzim edilerek, d “umumiliğine sevkedil Yapılm sorgusunda: — Bir gün sonra İstanbuldan ayrıla Eım için, kendi kendime bir eğlence tib etmek istedim. İçtim. Fakat, bu işi yapmadım, demiştir. Müdde'umumilik, suçluyu muhsker edilmek üzere, nöbetçi Asliye Ceza ma kemesine sevketmiştir, Çaya ot karıştıran bir kadını muhakemesine başlanıl*ı Balıkpazarmda Fatma isminde bir k dın, Anadolu otu ile mahlut çay sat ğından, adiiyeye verilerek hakkında e zail takibata lüzum görülmüştür. Suçlu kadının duruşmasına Sultana med birinci sulh cezada dün başları mıştır. Hırsızlık yapan eskici iki ay hapis yatacak Yaşar isminde bir eskici yün satın a mak için girdiği Sultanahmedde Fahr yenin evinden bir çift kundura çalma bilâhare yakalanarak, adliyeye verilmi tir. Suçlu dün Sultanahmed 2 inci sulh e) za mahkemesinde. yapılan duruşmasınd cürmünü inkâr etmiş ime de, neticede Beyoğlu müdd siştir. Deniz işi eri: Fırtına dindi Birkaç gündenberi Karadeniz, g ve Marmara denizlerinde devam etmel te olan fırtına dinmiştir. Fırtına yüzünden Büyükdere önün de beklemekte olan vapurlar dün yol İlarma devam etmişlerdir. Tarife mu cibince Perşembe günü gelmesi bek lenen ve fırtınada Ereğli limdnına $ ğınan Cümhuriyet vapuru da, 2 gün lük rötarla dün öğleden sonra liman gelmiştir. İzmir vanuru tamir edilecek İzmir hattı seferlerini yapmakta! o lan Denizbankın İzmir vapuru İstin: fabrika ve havuzlarına çekilmişti Vepur, havuzlarda esaslı bir şekilde t#mir olunacaktır. İzmir vapuru ha vuzdan çıkıncıya kadar İstanbul < İ: mir seferini Ankara vapuru yapacak tır, Bir paçavracı alacak yüzünden arkadaşını yaralıdı Paçavracı Hamid ve Emin adında £ki arkadaş alacak verecek yüzünden 7. de, sokak ortasında kavgaya başlamışlar. der, Hamid, hirsmı yenememiş, yarındı taşıdığı bıçağı çekerek Emini yaralamı ir. Suçlu tutulm

Bu sayıdan diğer sayfalar: