24 Nisan 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

24 Nisan 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Eski şeklile bir Boğazlar Meselesi yoktur, herşey Gibi bu da değişmiştir Yazan: Mohlttin Biryon (Baştarajı 1 inet saufoda) yeyi bir elhan harbinden uzak görmek İsteyenler, hemen ekseriyetle, dönüp do- Jaşıp zihinlerinin ba meseleye takıldığını hissettiler. Mademki, Boğazlar meselesi enternasyonal bir meseledir, mademki, enternasyonal o münasebetlerde mühim bir tol sahibi olan Boğazlar, ötedenberi bir kısım enternasyonal meselelerin ol - teşkil etmiştir, şu ide bir muhare- sun cazibe merkezini halde, enternasyonal be çıktığı zaman nasıl olur da Boğazlar bu mücadelenin haricinde ka nasıl olur da Boğazların sahib* kiye, bu mesele dolayısile muharebe: kasırgası içine düşmekten kurtulabilir? Düşünen kafalardın pek çoğunun, böy- le bir muhakeme silsilesi de dolaştı - ğım ve neticede, ne olursa olsun, Türki- kiyenin bir cihan harbinde bitaraf kala - mayıp, şu veya bu suretle, şu veya bü ta- rafln birleşerek harbe iştirak mecburtye-| tinde kalacağım hesab ettiklerini gördüm. Bence bu meseleyi bu tarzda düşünen - ler, «Boğuzlar meselesi, diye tarihin ö - tedenberi getirmiş olduğu meseleyi, ta - rihteki şekli ile ve muzyyen (bir klişe içinde mütalea ediyorlar. Zaman ve bâ - diseler arasında her şey değiştiği gibi bu mesele de değişmiştir. Bugün, eski şekil ve eski manasile bir Boğazlar (meselesi yoktur, ber şey gibi, bu mesele de değiş miştir. - * İzah edeyim: Dünyanın ve tarihin en büyük değiştirici kuvveti teknik olduğu- nu artık herkes öğrenmiştir. (Boğazlar meselesinde inkılâb yapan kuvvet de bil- hassa gene bu teknik kuvvetidir. Eskiden Boğazlar meselesi, Karadeniz- le Akdeniz arasındaki geçidin su üzevin- den kapatılması veya açık tutulması ie| Iki deniz arasmdaki askeri (oveya ticari münakale durdurulması veya açılması gi. bi basit bir işti. Bu hal, Cihan Harbine kadar bu mahivetini muhafaza ettikten! #onra Cihan Harbinim © fk içinde va değişmeğe başladı Değişme hadisesinin başlanmer, iki Al Man denizaltı gemisinin, birderbire Bo - gazlar önünde görünerek İngiliz harb ge-| milerini torpillediği gü © günden #tfbaren, artık bu Boğazın İngiltere do - hanması tarafından abluka edilmesinin, ne de bu ablukaya istinaden Gelibolu ya- Fımadasını zorlamanın manası kalma - must. İki denizaltı gi bütün Şarkt Akdeniz sularında b bir emniyetsizliği vücude çetirmeğ senesi mist, Bugünkü vaziyete p #enedenberi modern * yük terakki. Akde ve tayyarelerle doldurmu senesi sonlarını kadar olduğu #'b hangi bir filo, Kı Akdenizden Karadenize, ellerin mı sallaya sallaya, serbesice o girebilecek| halde değildir. Eskiden, bövle bir filo serbestee iki boğazın da önüne gelip Os- manlı İmparatorluğuna «ac kapı di, Acarsa açar, açmazsa harb ed sonra da geçer veya gecemerdi herhangi bir milletler harbinde boğaz - Yardan girip çikma meselesi mevzi olmak için, her şevden evvel di mi beş tığı bü. eri Artık 914 her - » radenizden Akdenize, kolları -| denizaltı gemilerinder vere hücum | larından saltm bir hale gelerrk dereceye kadar temizlenmesi iktiza eder. Rüna ise, | herhangi bir harbin ilk devresinde hiç) imkân olmadığı gibi uzun bir zaman da imkân yoktur. İşin doğrusunu anlamak isterseniz çü mübalâgasız düstura dikkat ediniz: Bu » günkü Boğaz meselesi Bozcaada den değil, Cebelüttarıktan baslar. dern tekn'k. dan kal laştırmıştır. Eskiden Akdenizde Maltadan başka hiç! bir müstahkem mevki yoktu Fransa ve İtalya birk tahkem mev ki yaptılar. Simdi İtalya burun adedleri- ni pek çok artırdı. Fransa ds Mersil Ke - bir'de yeni ve büyük bir üs yapıyor. Fransa, İngiltere, İtalya Akdenizde bir birlerine karşı, içiçe, bir takım üsler vü. önün - Ma - boğaz meselesini Bozcaada. p Cebelittarık'a kadar uzak- Sonsadan | mesi şerefine yapılan bir dini » resimde gördüğünüz şekilde iştirak et -| rındaki İng ende getirmişler ve Bu suretle boğazlar meselesinin bütün siklet merkezi Sici Meşhur Alman feylesofu Neitzsehe: - Bir insanın «y 81 için bin bir tehlike içinde ömür sürmesi Hayatmızın en tat! akıb verilen bir dilim SOZ> ARA Sabık İspanya Kraliçesi seviniyor Kocan 13 üncü Alfors ile barışan sabık İspanya kraliçesi İspanyada harbin bit - erasime, miştir, intikal etmiştir! * İşte, boğazlar meselesinin bugünkü va: ziyeti kısaca bundan ibarettir. Akdeniz - deki donanma mücadeleleri nihayet bu- lup da bu deniz £ temizlenmedikçe neselesinde Türkiy ç bir kuvvet yoktur. Bu tinciye kadar Türkiye, Boği kasının icabma göre kullanmakta gibi serbest kalabilecektir. Bu lup bitmesi de harbin sonu d recede uzun bir zamandır, başka hiç bir şey değil! Türkiyenin bütün şu buhrana karşı en- dişesiz bakması lâzım geldiğin: 8 ğim zaman, bu ve bu gibi daha bi sablara istinad ediyorum. Bugün boğaz - lar, hiç kimse için pratik büy da verecek değildir, hi gazlara sehib olmak | hkları göze almıyacaktır. Çünkü boğaz ların, askerlik, ve sevkülceyş bakımın dan yegâne ehemmiyetleri muhafatasından ibarettir, Ha müzdeki harb, İstanbula » değil, belki de dünya ve hiç değilse n Avrupa meseleleri için yapılacak- İstanbulun uki, önü - bü tır. Burada izahı uzun sürecek sebeblerden dolayı, modern teknik, sade boğazlar me- selesini değil, bügünkü harblerin hede? - lerini ve manalarını dahi tamamen de - Ziştirmiştir. Muhittin Birgen ISTER mekte olduğunu yazdılar. Bu adam henür hüküm giymiş değildir. ik olmak i -İy bolan Nev nesi için, hayattan zevkalma- lâzımdır, dor. devrelerinden biri uzun bır ha takib eden nekakat devresi, en tatlı yemek, perhizi müte » ekmek değil midir? Bir Hasis geleni eline / i | | | elen Kergün bir fıkra Ufaklığımız yok öğrendi, SON POSTA m Bir cepheli hayat fenadır > Mah içinde doğmuş, hiç yokluk ve zocluk çekmeden r&- fah içinde ömür sü talığı © ancak bir sin rmüş adamlara gibta etmeyiniz. Hayatı tam manasile yaşamamış, dekorun içine girerek görmemiş, nâ filmi halinde seyretmişlerdir. Acının ü70- rine gelmediği lakdirde tatlının lezzeti, tatlıyı takib etme- diği takdirde acının yakıcılığı hizsadilemez. i i De hayır cemiyeti için dane topl yorlardı. Bir hasisin kapısım çaldılar. kapıyı açtı. İane topladıklarını Cebindeki parayı hesa uzun uzun düşündü ve nihayet cebin- den on para çıkarıp iane toplamaya | erden birine uzattı. On parayı alan, parayı hasise iade etti hu kadar büyük paranin üstünü İ verecek ufaklığımız yok, dedi. Evlenme budalası Gönlü; diği ile 1 bu zan annesi | Bir genç kız nüp iste - evlenmek 15 yaşla - liz ka « gaze- telere bir ilâr ve- rerek şu Kızım. bi budalası ktü niarı söy « ir evlenme dır. Yaşı r. Her ne- Amerikada şoförlere altın saat dağıtılıyor! »ridir. Bu şehrin E 5 sene içinde ka iş olan 7 şoföre altın iştir. Aynca bu ş förlere birer de madal - ecektir. Meşhur dansözler ve düşürmi Nevyork sergisi bir goncadan iba 5 İNAN, Gazeteler bir ecnebinin hırsızlık suçu ile muhakeme edil- | kaloriferli mün kuvveti görülen deliller olduğu için şimdiden t yati cektir. Bir seyahat esnasmda bize bu adamın memleketinde kü- gezdirmişlerdi, 12 kişilik umumi koğuş- Jar bir hastanenin yatakhanesini, tek karyolalı, akar sulu ve | INAN, çük bir hapısban İSTER saktadır, eğer mahküm olursa hapishaneye nak fakat n Della Karoll, rk dünya sergis İSTER t zim £ bur Bi aleyhinde | kat tevkifhan; -İtac SINDA En Fazla resmi Çekilen kadın in İ Dünyanın en fazla resmi çekilen kadı- İm, Amerikalı Helen Benett'tir. Matmazel İ Beneti, en meşhur Amerikan mecmuala « rinin modelliğini yapar. Çok güzeldir. Fa- kat resimlerde hiç gülmez. Çünkü, ka - naatince, bir kadın gülümsediği vakit re. simde dalma güzel çıkar: Asıl marifet gü- semeden güzel olduğunu göstermek tir, Son üç sene zarfında mecmualarda 25 bin defa fotoğrafı çıkmıştır. Bir kadar en pahalı mücevherleri takınması, en şık tualetleri giymesi mukabilinde 40 Türk irası almaktadır. Senede merikadan Avrupaya da yemek yemi yerlerde görünmektedir. Genç kız (bu seyahatini de ticeri maksadla yapmak- en meşhur lokantal; tadır. Kadin saçları ile balık avlanıyor Londra Aguariumunun büyük ından biri olan H. Vinali, Kızıl- denizde misline nadir tesadüf edilen ç cins balık avlamağa çıkmıştır. liklarm boyları ancak 15 mi - e renkleri tarif kal kte imiş. En ince oltalara ıyar bu balıklar: tutmak i- çin âl ın saçlarımdan gayet ince oltalar yaptırmıştır. Kadın saçları insanlardan gayri ba- lıkları da mı büyüliyecek dersiniz? bile takık m — m aaa an kongresinde dansedecek ve hünerlerini gösterecektir. Gene bu kongrede bazı yerlerini canlı güvercinlerle kapıyan dan z Rosita Roycede raksedecektir. İNANMA! d hücreleri de basit otelleri andırıyordu. hapishanemizi bir kenara bırakalım. fa - niz hiç değilse muntazam bir binadır. Fakat | gene şu ecnebinin memleketinde gördüğümüz hapishane bi- hırsızlık suçile me: tabii bilemeyiz. Fak. İSTER da yapıp Ikinci defa olarak İstanbul göze alabileceğine inanmıyoruz, ey okuyucu sen: İNANMA! İ nası ile uzaktan dshi mukayese edilemez. Binaenaleyh biz bu uf ecnebinin uslanıp uslanmıyacağını 21 uslanmasa bile bir diğer suçu İstanbu)- hapisanesine girmeyi NİSAN 24, Sözün kısası Halk Partisi ve san'at E Tal ütün memleketlerde âdet oldu- Ö Ku gibi devlet reisinin resmi bir portresini yaptırıp, birer suretini lâzım gelen yerlere dağıtmak üzere Cümhuri- yet Halk Partisi en değerli ressamları mızdan iki tanesini: İbrahim Çallı ile Feyhamanı Ankaraya devet ederek uzun müddet çalıştırdı. Her iki san'atkârımızın da ayni kud« retteki fırçaları Milli Şefin o veciz, van kur ve sev simaların mükemmelen tesbite muvaffak oldular ve buna kerşi ık, Partimiz, her birine önemli bir para | mükâfatı verdi. Memleketin her bakımdan kalkınma. sına bütün verliğile himmet eden Hal$ Partisinin bu €ömer yurdumuzda, İyakm vakte kadar himayesizlikten ve rağbetsizlikten atıl kalan güzel san” | mensublarına bız ve gayret verecek çok yerinde bir teşviktir. Zaten Parti 'Türk ressamlarını himaye ve teşvik için, içlerinden seçtiği bazıları nı geçen yaz yurd dahilinde bir san'a$ gezisine çıkarmıştı. Memleketimizin en pitoresk köşel ini, mii karakterlerimiz? tersim ve te lan bu ressamların eserleri şimdi Arkas ra Halikevinde umuma teşhir ediliy Bu iki hâdise, Portini leyen her şey lere karşı da meşkür bir alâka göster. mekte olduğunu tebarüz ettirmek itiba rile, san'at müntesiblerile beraber bütün milleti de sevindirecek mahiyettedir. Osmanlı devrini batırlıyanlar, gene bu ülkede, san'atkârm ve alelitlak kültür a- damlarının ne dererelerde o makhur ve mağdur olduğunu bilirler. Her haksızlığı tamir ve her mesleğe, her ferde lâyık ol- duğu ehemmiyet ve kıymeti iade eden Cümhuriyet rejimi Çallı ile Feyhamanm muktedir şahsiyetlerinde, hemen hemen himayesiz, kendi kendine ve birçok müş- külât ve mahrumiyetler içerisinde inkişaf eden Türk san'at kabiliyetini, san'at k- tdarını ve meslek aşkile feragatini mü. kâfatlandırmış oluyor. rin olduğu gi Ancak Partimizin bu yüksek alika ve ne karşı ressamlsrrmıza da düşen bir ife yük. belk lan istiklâl harbimizin ve eşsiz 1 rdır. Beşeriyet tarihini; de yegâne hamaset ti zın safahatı hâlâ tli bir fırça ile tesbiz ve ahlâfa it » edilmemiştir. Biraz mba üzerinde ve «detay» larını nakil adamlarımız da ki bu boşluğu doldurm men bulümmıyacaktır. mkânı hemen hgs Halbuki bu elzemdir. Kitahın bazan ba gibi vukuztı Iâyıkile anlatamadığı, cans landıramdığı vakidir. Göz, dimağdan da- ba Gözle görülen, şuurda daha zler bırakır. Bu hakikati müdrik n Türk ressamları hemen, daki |Ka fevtetmeksizin harekete geçmelidirler, Tâ ki dairelerimiz, kendi evlerimiz, akılları durduran inkılâ. bımızın göz kamaştıran safahâtile, vuku- atile, hususivetlerile dolsün. derin | buluna: müzelerimiz, vesmi Partimiz vazifesini yapıyor. görüyorux. Türk ressamları tarihe ve inkılâba karşı vazifelerini yapmıyacaklar mı? E. Talu TAKVİM İNSAN 7 24 1939 Kuml sene 085

Bu sayıdan diğer sayfalar: