24 Nisan 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

24 Nisan 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

/8ON POSTA Sayin 7 &— Yapan: Orhan Ural E neden muhtaçtırlar? İİ HAFTANIN KARİKATÜRLERİ | Milletler, donanmalara i t İ / | Arnavudlukta çeteler sonuna kadar İtalyanlaria (çarpışmaya (o Gevam edeceklermiş. (Gazeteler) At martini Debreli Hasan, dağlar inlesin! .. — ii Dünyanın kuruluşu ile insanların de nizi tanıması ve ona alışması arasında a kim bilir kaç sene O geçli? Bu zamanı asırlar içerisine sokmak pek doğru bir m iş olur. Beşeriyet karada o doğmuş ve p denizleri tanımadan birçok mücadele « vi ler yapmıştır. Medeniyet, Asyadan Av-| x rupaya geçişini gene kara yollarına e medyundur. O zamanın insanları deniz çö yolunu tanımak hususundd acele et - ai salardı, muharebelerinde deni e) bu katmış bulunsalar - i r a haritasını mbaşka h iz — İvaziyette görürdük. Çünkü, tarihte sırf yi — Adam önüne geleni aldatıyor. | denizi anlamadığı Çal mağlüb olmuş e 7 Bizim mağazaya tezgâhlar ©- | devletler pek çok olduğu gibi, bilâkis) 2 larak alsak!. düşmanının denizi bilmemesi yüzünden 18 ufacık bir kuvvetle muazzam impara - ie torlukları yıkmış devletler de pek çok- E. tur. İşte napolyon... Karada muzaffer a bir kumandan idi. Avrupayı korkudan ii titreten bu kumandan, denizi düşün - i- mi Asyaya da teşmil edebileceğini dü- e mürken canını zor kurtardı... Gene o Napolyan muazzam orduları ile Manş * kıyılarına geldi İtereyi istilâ ede - £ cekti... F denizde onu mağlüb fe ede İngiltereyi Napolyona lâ gösterdi... Napolyon va (Döver) de Britanyaya baktı, baktı ve ye nihayet (olacak iş değil!) diye çekilip d gitti... a * 5 ç Vali vo Belediye Reisi İstanbulun il yaçlarını karşılamak için Belediyeler Bankasından 5 milyon lira borç alıyor. (Gazeteler) : z Lütfi Kırdar — Peki amma bu küçücük yama ile bu kad ar deliği nasıl örtmeli! —Z—M —şğ—şğ——— Ni k . —N ikesi hamdolsun bertaraf edil < aç şden anladın? sim bakkal veresiye vermeye başladı!, me) kapya SN ANN KAR AN — İngiltere ve Fransa neden bütün kurvoetlerini K Cebelüttarığa yığıyorlar? — Can boğazdan gelir de ondan azizim! Bazı kimseler donanmayı, malik olu- nan sahillerin © uzu! u ile ölçerler; onlara göre bir millet One kadar uzun sahile malik olursa o kadar fazla nanma yapmalıdır. Bazıları da mayi, zengin olan milletlere mal eder- ler. — Eh... Falanca devlet zengindir, el- bette donanma yapabilir... Bu devlet de fakirdir donanma yapamaz, derler. Bu fikirler belki doğru ve belki de yanlışt»r. Yalnız meselenin ruhunu, do- nanmaların lüzum veya ademi lüzu - munu bu bakımdan değil, daha esaslı ve iyi hir muhakemeye istinad ederek meydana çıkarmak lâzımdır. İşe ev - velâ iktisad kaidelerinden başlamalı - dır. Çünkü memieketlerin varlığında müessir olan ilk âmil iktisaddır. Hangi memleket elindeki malı çabuk müba - -İmana #sik olan bir devlet, muharebe - dele edebilirse, hangi memleket yakın veya uzak komşularına çok mal gön - kazanır. Bu işi, , nakil vasıtaları (oyapacaktır. il vasıtalarını kara ve deniz va- sıtaları diye ikiye ayırırsak deniz nakil tası olan gemilerin şu faydalarını görürüz: 1 — Bir defada çok mal götürür. Me- selâ orta büyüklükte (bir vapur 4000 ” İton mal alır. Ayni mslı trenle naklet -| zamsı mek istersek 400 vegonla nakliyat yap- mak mecburiyetinde kalırız. Donanmaları yalnız zengin memleketlerin yapabile- cekleri iddiası niçin doğru değildir? (Son Postanın deniz işleri mütehassısı yazıyor) İngiliz iki büyük zırh lısı: İron Duke ve Reso'ulon 2? — Deniz nakliyatı ucuzdur. Gene yukarıdaki mal, meselâ 500 kilomet - reye, 40.000 liraya nakledildiği halde denizden 5000 liraya taşınır. 3 — Deniz, insanların kara yollarile eşya götüremedikleri yerlere de yük götürür. Bu len denizle alâkası o - lan di tler, isaden daha çabuk ken dilerii parlayabilirler. Hattâ Yüna- nisten gibi sırf nakliye hizmetile pe - dâki yük, € n, de - nizden daha çabuk gelir gider. Bu hu- suslar bilinmiyen şeyler değildir. Tek- rarlamaktan maksadım denizin iktisa - di ehemmiyetini lebârüz (ettirmektir. Bu ehemmiyet eskiden pek takdir edil- mezdi. Fakat otomatik makinelerin i - cadı dolayısile bugünkü ( istihsalâtın artmış olması, iktisadi rekabetin kes - kinleşmesi milletleri denize daha faz - la bağlamış, donanmaya daha fazla e - hemmiyet verdirmiştir. : * izi bilmediği için kay âkis İngilizler, o müstem- Osmanlı lekelere, malarıma rağmen kültü vel götürmüşler, daha müessir propa - ganda yapmışlar ve nihayet oralara hâ lardır. Osmanlılara bu top - is İngiliz - * Denizin, insanlar 8 lede de mevkii büyü İn kanı, o kasasındaki para nır. Yani kara muhare- ğiüb kadar ser leri efra bahasına belerinde galibin de, vet ve İnsan kavbettiği ekseriyetle va- kidir. Halbuki denizlere (o hâkim olan devletler, harb seneleri içinde, bilâkis zengin olurlar. İngilizler, İspanyolları denizde mağlüb etmekle, Cenubi Ame- rikadan İspanyaya akan altın yolunu, Büyük Britanyaya çevirmiştir. * Bu mevzu etrafında daha binlerce misal gösterilebilir. Yanız bu hakikati bilmek kâfi değildir. Bu gibi hakikat - leri sadece bilmek değil, onlardan isti- fade etmek de lâzımdır. Biz denizlerden nasil i fade edebi - liriz? Şüphesiz onlara hâkim olmak ve denizleri kendimize mal etmekle... De- nizlere sshib olmuş milletler çok bü - daha çab Tundan büyüyeyim diyen memleketler kafalarına denizin küv « vetli sillesini yemiş ve davalarına ye « (Devamı 10 uncu sayfada)

Bu sayıdan diğer sayfalar: