1 Mayıs 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

1 Mayıs 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ler m rl va e e a ve SON POSTA Radyo dinlerken adyonun düğmesini (çevirdim,|tünde tasavvur ettim. Köprüye yanaşmış Ankara alaturka çalıyordu: Denizbank o vapurlarının o bacalarından i ği mda ökü rdu. Nasıl oldu bil Bu eçen günlerimiz hatıramdan| «D. B.. ler sökülüyo: R eril , Bacalar rüyada görülen şekil çıkmıyor.» — Acaba hangi yaz? dedim, geçen yaz mı, evvelki yaz mı? Ha geçen yaz, hada evvelki birbirinden ne farkları vardı Tozlu sokaklar, kalabalık vapurlar, &- teş pahasına sayfiye kiraları, bir evin en az bir haftalık yiyccek içeçeck parasım- dan fazla tutan plâj masrafları. Ayni şar- ler gibi bir anda canlanıverdiler. Birer ağızları peyda oldu ve hep birden radye- duyduğum şarkı mısraı tekrarladı- miyoru: Jar: «Gel benim ahâ bakışlım yayayârıma.» Uzaktan çifte çapa görünmüştü. Baca- lars doğru ilerliyordu. y kıyı ben de söylemiye başladım: * j e A yaz gili erime e Şarkılar şarkıları takib ediyordu: * «Gösterip ağyare lütfün bizlere bigö- nesir.» — Acuba kim söylüyor, kime söylüyor. İstanbulun kenar semtlerinden çıkan bir sesti bü.. bu ses bakımsız kalmış cad- delerden, çöpcü uğramaz sokaklardan geçiyor, ve İstanbulun göze görünür yer- lerini imar için çalışan Belediyeye yalva- rıyordu. Şarkı bitti. Bir başka şarkı başladı: «Hanya sen 'benimdin — Acaba bu şarkının güftesi kimindir? Son günlerde isimleri resimleri gaze- telerde sık sık görülen Arnavudlük kralı Ahmed Zegu ile kraliçe Jera' i hatır. ladım; Avrupa haritasındaki Arnavudluk parçası gözlerimin önüne geldi: — Güfte herhalde Zogunun, yahud da Jeraldinindir, dedim. * Üçüncü şarkının ikinci mısrâını duy- tum: «Gel benim ahü bakışlım yanıma.» Gözlerfhi kapadım. Kendimi köprü üs. LT tunları biliyor mu idiniz? | Denz kazalarında * Son dinlediğim şarkı şu oldu: «Seni gördükçe titriyor, yür mn.» rlörü radyonun ho; Tayyare süratinin yeni köpeklerin yardımı bir nümunesi Fransızlarm en 4 Alaskada bir tay, büyük ve en yeni yare köpekle * ko -İ a transatlantikleri o- e şulmuş bir kızağın' Jan ONormandi'de bir kaza vukuun - bir günde katetti. Bi yolu yedi daki » da köpeklere ta « kada katetmişti kılmak için yapıl » Bu da gösteriyor miş cankurtaran lar vardır. ki 20 nci asırda sürat, her şeyin * Çörek kalıbı olan şapka fevkindedir. Gün- lerce karlı ve buz lu yollarda sürüklenmekten usanan Alas. kalı tacirler bütün seyshatlerini böyle tayyarelerle yapmaktadırlar. * Burunlarına halka takan kadınlar Burunlarına hal. ka takan kadınlar yalnız zenciler a - rasında bulunmaz. Şimali Hind ka - dınları da burun - larma böyle hal - 2 kalar takarlar, ve Portekiz balıkçılarının şapkaları re .| onların taktıkları #imde gördüğünüz biçimdedir. Bu şapka-| halkalar başları kadar büyüktür. Jar tenekeden yapılır.. Gündüz balıkçılar | giyerler, geceleri de evde karıları bu şap. | sörek yapmak için kalıp kaları orada çok fazla beğenilen bir nevi' lar, —— emma vana ama yerine kullanır. GENÜLİSLERİL2İ Okuyucularıma teakıb güzel günler görünmüş, sen pmaya başlamıştı. Tit. | > Cevablarım Okuyucularımdan «M. 0. P.» ye — Kızım, mektubunun yazılış tar- sından anladığım şudur: Senin cna karşı olan hislerin gün geçtikçe daha zayıflıyor. Bunun böyle olması geyritabii bir hal değildir. Genç yaşta birbirlerile sevişen, birbirle - rile nişanlanan gençlerin sonradan böyle vaziyetlere düştükleri çok gü- rülmüştür. Şimdi kızım sen beni dinlersen bu işin üzerine fazla düşme. Bir nişan - klık resmi bir bağlılık ihdas edil - mesin. İşi oluruna bırak, bakalım İ- leride ne olacak! > S.0.K. ye — Kızım, evvelâ sana şunu söyli- yeyim ki, ben derdli okuyucuları - mın mektublarını okumaktan yo - rulmam. Özür dilemene hiç Kizum yok. Hayat'a basından büyük (O bir felâket gecmis.. Ve bu felâketi mü- bu güzel günlere giden yolda bir - denbire duruyorsun. Çünkü açık ve aydınlık gördüğün yol birdenbire körarıyor ve kapanıyor. Bu hâdisenin tesiri altındasın, şimdi ne yapmalı?.. Belki kendi kendine sorüyorsun- dur: — Bu tarzda cevab vermekle ha- ta m: ettim? Betki de bu sualine ken- din kat'i bir cevab veremiyorsun. Ben sona yardım edeyim. Hata et - medin. Hareketin çok doğrudur. Dürüst bir kadm daima senin dü - ve hareketinin kıymeti. ni takdir etm âyık olacak bir koca değil şünmeye, üzülmeye değmez. "Temennim, seni anlıyacak, tak - dir edecek bir erkekle evlenmen ve mes'ud olmandır. TEYZE Kadın Köşesi Hem kışa hem İbahara uyan manto Velur dö Jen. İ dendır, Önünde rv- ba gibi başlıyan bir kesik plastron şeklini ahyor. Kol. larında da buna benzer birer parça var. Bütün dikişle ri pikürlü. Etek ; leri aşağıya doğru genişliyor. Beli sı. £ nı, kalça kısmı da vücudü — sarıyor Ensiz bir bilezikle büzülen kollar ol dukça bol. Bilhas sa bilek tarafları. | Kürk yakası iğ retidir. o Soğuklar geçince çıkarılır, £ mevsimlik bir man to yerine giyilir. Bu hem güzel, hem de ekonoi giyim olur. bahar ayni manto İle idare edilebili. zn Her kadın bilmelidir Erkek p açık havada - k balkonda - asıp havalandırmalı ve tâ bü- tün nemi kurumadan içeri N Çünkü: Pantalonlar dama bez koyarak ütülendikleri için & vakit az çok nemliğirler. Asıp iyice ku- Tutmazsanız ütüsü çabucak bozulur. Ku- jrutursanız uzun zama tülü Kalır. * | bilhassa erkek şemsiye-| - yağmurdan bozulmamaları için eve döner dönmez kapayıp bir yana âs-) mamaya, kuruyuncaya kadar açık bırak! maya çok dikkat etmelidir, Kapatıldığı vakit te çubuklarının sapa temasını mu- vakkaten menetmek üzere ikisinin ara-| sına ufacık bir lâstik parçası koyuver.| melidir. | * Yakında kışlık elbiselerimiz; bütün) |bütün çıkaracağız. Gelecek kışa kadar) onları güveden korumak için şu obasit| İscüb ri unutmayınız: Ceplerine, kat yer.| lerine taze vey: utu rakları koyunuz. Şemsiyelerin - lerinin * Erkeğinizin şunları ihmal etmesine ra- zı olmayınız: Her sabah saçlarını kininli #u ile ıslatmak, her irâşlan sonra biraz krem sürünmek, yüzünü yıkadığı suya arasıra birkaç damla benjom (damlat mak... Ucuz ve basit şeyler amma bit ke- re itiyad halinde tatbike başlandı mı bir erkeğin genç ve itinalı görünmesine çok yardım eder. Losyon ve lâvanta yerine, erkeğin ça. maşırlarının arasına kuru Jâvanta çiçek, jlerile dolu minimini bezden torbacıklar koymak kâfidir. * Uzun bir yürüyüşten eve döndüğünüz vakit eve gelir gelmez baldırlarınıza 37 |derece ıhlamurlu su banyosuna daldırı- İnız, Sonra biraz limen suyile uğuşturu- nuz. Ne kadar yorulmuş olursanız olu- nuz ayaklarınızda ağrı ve yorgunluktan eser kalmaz. »uş mürver yap. | sinema san'atkârlarının reisi bulun - En çok beğen diğiniz hirkaç yıldızın kısa tercümei hali Lionel Barrymore - John Barrymore - Annabelia - Charles Boyer - John Boles - Harry Baur - Maurice- Chevalier - Şarlo » Madeleii rich - Gary Gooper ne Carrol - Marlene D'et - - Claudette Colber İİ Marlen Dietrich, Ciaudette Colbert Charles Boyer. Annabella Annabella Fransız sinema yıldızları içinde müstesna bir mevki işgal eyle - mektedir. Şimdiye kadar çevirmiş ol - duğu filmlerde büyük muvaffakiyetler göstermiştir. Son zamanlarda Fransız sinema muhitinden uzaklaşmağa ve bu hareketi hoş görülmemeğe başlanmış - tır. Halen Holivuddadır. Bir aşk macerası neticesinde evlen - miş olduğu san'atkâr «Jan Müra» dan ayrılmıştır. Geçenlerde Holivudda genç Amerikan san'atkârı Tyrone Po - wer İle resmen evlenmiştir. John ve Lionel Barrymore Tionel Barrymore bu sülâleden olan adır. 1878 senesinde «Filadelfiya» ıştur. Kudretli bir san'atkâr- John Barrymore de Lionel'in ksrde- sidir. 1874 senesinde Nevyorkta doğ - muştur. Sinemaya intisab eylemeden evvel Sekspirin eserlerinin temsilinde en fazla muvaffak olan bir san'atkâr idi. Filmlerdeki muvaffakiyetleri had- siz hesabsızdır. Harry Baur Bu büyük Fransız san'atkârı her ta- rafta takdirler ve «Koca aslan» lâka - bını kazanmıştır. Sıhhi ahvali dolayı - sile son zamanlarda az film çevirmek- tedir. John Boles 1900 senesinde Texas City'de doğ - muştur. Amerikan sinemacılığının ya- kışıklı delikanlısıdır. e Filmleri bü; bir şöhret kazanmıştır. Bir vakitleri is- isen 3000 00000200 saanamme azman sona anan 0a45Ak SENE k0eva84u Benna sanane eme anesamasanan0a | Baceksızın maskaralıkları: Uçurma | mi Greta Garbo'nunkinden ayrımı 4 yordu. i Charles Boyer Şimdi Holivudda bulunan bu Fran sız san'atkârı Fransız osinemacılığının Htihar eylediği en ik simadır. Ho livudda güzel OAmerikan osah'atkâr Pat Paterson ile evlenmiştir. Filmlerinin ekserisinde. pek büyü bir muvaffakiyet kazanmıştır. Herket tarafından sevilmektedir. Çok cana y&" kın bir san'atkârdır. Madeleine Carrol Bü güzel yıldıza «Ame cılığının sefiresiz sıfatı ver . len İngilizdir. o»Dokuz basamak» fil * minde unutulmaz bir şahsiyet yarat * mış İdi. Charlie Chaplin (Şarlo) ! Şarlo 1890 senesinde Pariste doğ “ muştur. Fakat çocukluğundanberi Lor drada bulunmuştur. Zamanının en bü“ vük komedyeni sıfatını o kazanmıştı Filmleri hep şaheserdir. Sesli | film * lerden hiç hoşlanmamaktadır. o Fakaf ilk ve son olarak sesli | filmlerde bif tecrübeye girişecektir. Şimdi (Dikta törler) adında bir film çevirmek ü re hazırlık yapmakla, Maurice Chevalier 1894 senesinde Paris civarında Me * nilmontant'da doğmuştur. o Fransan en büyük fantezi san'atkârıdır. müzikhol sahnelerinde, gerek sinemâ da sonsuz muvaffakiyetler katanmış tir. (Devamı 14 üncü sayfada) essammeommstmanmas

Bu sayıdan diğer sayfalar: