13 Mayıs 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13

13 Mayıs 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BATTAL GAZİİ Ka  1 Yazn: ZIYA ŞAKIR Battal Bizansa giriyor teşten, korkunç alevler ve yükseliyordu. Kapıyı mu siperlerdeki © ve burc- ler, bu O müthişalev duman karşısında, tutuna - e mecbur olüyorlar- Yi senn Mi Bta çe a bir sesle; Diye, bağ os baş. A daki Oz pötmerlerin Asi lar Kalın direği tekrar kavra - başladılar. kapı, şiddetlerile, kapıya Üzeri demir kaplı dalma pe iyordu. Paslıyarağ » ogün Hindi yaktinde ha Bl bel gara yer devam rap ii ee saraplarından GENE kanül İşte, böyle bir zelman. ya acı haber getirilmişti: Korıldı. İslüre Askerleri içeri kerleri müdafaa ediyorlardı. Bu asker-| dı, sert birer kılıç çalışı İle bu mızrak- ler, Bizanslılar tarafından ücretle tu -| lıları kâmilen doğradıktan sonra, Got- tuluyordu. İçlerinde, başka milletlere | ların üzerine atılmışlar.. o küçük mey- mensub gene ücretli askerler de bulu-| danı bir maktel haline getirmişlerdi. nuyordu. Gotlar, kale kapısından takriben beş! zi yüz adım içeride (Meryem Ana kilise- si) önlerinde, büyük bir cesaretle Bat- tal Gaziyi karşıladılar... Kale kabisn-| da yakılan ateşlerin alev ve dumanla - pi daki O boğuşma, rma dayanamıyardk geri çekilmiş olan Böylece, elemi. Tela sü ” Peer sürmedi. Cidden fedakârâne dövüşen pid ea diğer Gotlar da, bura - Gotların büyük bir kısmı bie © a di ir Burası, dar bir meydandan ibaretti. ei işeme pl mil Her taraf, yüksek duvarlarla çevril - asker de, etrafa se Li NE mişti. Battal Gazi ile onun izine basan | İşte o zaman, Mr hücum müfrezesi, henüz atlarına bin e ADR memişlerdi. Onur için burada, müthiş yaradan Tanrım!. ve kanlı bir boğuşma cereyan etti. i Gotlar, sırtlarını yüksek taş duvar -|Yim. bilmem Xi.. iye lara vermişler, mızraklarının velarını| Diye, bağırdığı işitildi. ileri tutarak kuvvetli bir müdafaa hat. | elindeki kanlı kılıcı havada tı teşkil etmişlerdi. şu emri verdi: > Fakat, eğri ve keskin Şam kılıçlari -| — Tez, #tları getirin... ie SİSME hücum kıt'ası efra - (Arkası var) İstanbul İkinci ' İflâs Memurluğundan: Müflis Bedros Şaki: Erin Sıra G-dvvi - Alacaklı Talep ettiği Kabul o 'an para yordu. Mütemadiyen, nâralar atarak, İher tarafa saldırıyor. Ve her saldırışın- da, kanlı kılıcmın altında bir Got ne - feri can veriyordu. uzun Bana, bu- şükrede - Ve sonrâ, sallıyarak Kabul olun- duğu sıra Nisim Yako Rafael Eskenazl Ezra Behar Isak Ergas Simantof Alyanak Ovudya Levi Kiryako Pamukoğlu Pandeli Aymeroğiu Davit Ancei Isak Sadok Edvar vekili E, Erolyan (| 107.00 İstanbul bi, vet mahkemesince 17/3/9839 tarihinde iflâsına kira” veriler tçi Bedros Şa hinerin masasını gelen al rın iğ- lâs dairesince yapılan tahkiki düyun ced veli daireye tevdi edilmi Alacaklıla. rın ikinci toplanması (5/6/9839 Pazartesi günü saat (10) da yapılacağından ala « caklıların ikinci iflâs dairesinde harır bulunmaları ilân olunur. Müflis alacaklı - larına konkurdato teklif etmistir. Toplan mada bu cihet dahi müzakere edilecektir. (17728) İflâs İdare Memuru Avukat Marko İşmli Nafıa Vekâletinden li 1 — Diyarbakır - Cizre hattının 35 -- 455 inci kilometresi ile 5 - 845 inci ki- İometresi arasındaki demir köprülerin Diyarbakırdan iş başlarına nakli işi kapalı zarf usulile münakasaya konulmuştur. 2 — Bu işin muhammen bedeli kırk bin Iliradır. 3 — Münakasa 17/5/939 tarihine tesâdüf eden Çarşamba günü saat 15 de Ve- kâletimiz demiryollar inşaat dalresindeki komisyonda yapılacaktır. 4 — Mukavele projesi, eksiltme şartnamesi, bayındırlık işleri genel şartname- si ve koli listesinden mürekkeb bir takım münakasa evrakı iki Jira mukabilinde demiryollar iriğant dairesinden tedarik olunabilir. $ — Bu işin muvakkat teminatı 3000 liradır. 8 — Bu münakasaya girmek istiyenler 2490 numaralı kanun mucibınes ipra- zma mecbur oldukları evrak ve vesikalarını ve mezkür kanun tarifatı deiresin- de hazırlıyacakları #at tekliflerini havi zarflarını 17/5/989 tarihinde saat 14 de Kadar numaralı makbuz mukebilinde demiryollar inşaat arttırma eksiltme ve ihale komisyonu reisliğine teslim etmeleri lâzımdır. 7 — Posta ile gönderilecek tekliflerde vaki olacak teahhür nazarı dikkate alm- MAZ. «liS755 — (2992) ODADA G&aaegemaeea Sizi en fazla düşündüren Erğenliklere (Yüzünüzdeki sivilceler) © kurşı yegâ- me Çaresi olan VİROZA'yı bir dofa tecrübe ediniz ve alacağınız neticoden hayret edeceksiniz. yalnız ve mikrobun yaşamasına, üremesine Kat't ve muhakkak mani olur, VİROZA, bir güzellik kremi değildir. motebansıs kirıyagerler tarafından fenni Ve sıhhi bir surette imal edilen biz merhemdir. HER ECZANEDE BULUNUR, Battal Gazi, kükremiş bir aslana ben| Edebiyat : Ankaradaki tiyatro ve opera mektebinde bir müsamere | (Baştarafı 8 inci sayfada) nadir görülmüş bir istidaddır. Bu piyes teki sarhoş rolünde, Nur Bartu da muvaf fak bir tip olmuştu. Komiser rolünde A- gâh Altun, fevkalâde komik bir tesir u yandırdı. İyi komediyen! Ahmed Evin. tom da öyle, Sesinin aksanında hafif bir çivesizlik kulağa: çarpmakla beraber az zamanda bundan da kurtulacağı umulur, Maamafih, kuvvetli bir komediyen isti. dadına malik, Hattâ çalışırsa, dramlarda da tipik roller alabilir. | 4 — Konservatuar ikinci sınıf talebe İsinden Nusret Kâyar, daha şimdiden us- jtalar gibi viyolonsel çalıyor. Çaldığı par- çayı derin bir zevkle dinledik. 5 — Sehiller'in «Haydudlar» Piyesinden bir sahneyi Prtuğrul Ylgınla Muazzez Yü- ceses, biri Franz, diğeri Amalia rolünde. adeta profesyonel denecek bir kudretle oynadılar. Ertuğrul Tlgın gibi, Muazzez Yüceses te yarın sahnemizin ik: büyük ar böyle çalışsınlar. Muaz2e7'in her halin. de rolünü kuvvetle kâvradığını gösteren trajik bir eda var, Bilhagşa Franz'ın ken- dişine derin bir ihtirasla saldırdığı anda gözlerinin dehşetle açılışı ve çılgın bir ilâhe feryadile bavkırışı harikulâde bir muvaffakiyetti. Her iki gence, samimi tebriklerim, 6 — Cürüm ve Ceza, Tolstoi'nin bu e- serini kim #enimaz? Filmini sahnede ve romanından piyese çevrilmi adapta, nunu Şehir Tiyatrosunda kim ize tir? İşte bu meşhur eserin, komiserlikte geçen bir perdesini o gece Ankaradaki mektebde seyrettik, Saim Alpago, bütün ruhile piyesteki şeytan zekâlı komiserin hüviyetine girmişti, Bakışlarındaki derin ve kurnazca mana. karşısındakini Söylet. mek için sözlerile olduğu kadar hareket. lerile de gi rdiği tablilik, daha ilk da. kikalardan gi; çarpıyordu. Yarı mec. nun, yarı idealist bir tp olan ve mrf ken. disince doğru bulduğu bu ihtilâlei ideali yüzünden bir faizci kadını öldürmüş olan katil Raskolnikof rolünde Cüneyd Gökçer ümid dolu bir kabiliyet gösterdi. Gözyaş- ları, şimdi boğulan sesi, şimdi haykıran, İsyan eden sesi değme trajedi aktöründe bulunmaz. Bilhassa gözlerinin bu roldeki dehşet manası, salondan bir ürperme his. si geçirdi sanırım, Belli ki bütün sinirle. rile oynuyor. Ertuğrul Tlgın gibi bu cin de sahne istikbali parlak, Çalışın ço. cuklarım! Türk sahnesini fleride sizler (Baştaraı 7 inci sayfada) mıyacaktınız. Çünkü bay birazdan mü- him bazı mesaili hal için, — O ne demek? — Bay öyle diyor da... — Peki, Hizmetçi önde hen arkada yürüdük, bir salona girdik. Salon adeta bir kalem oda- sma benziyordu. Dosyalar, defterler, dos- yalar, defterler... Velhasıl ne tarafa bak- sam dosya ve defter görüyordum Dosya lar, defterler arasındaki bir sandalyaya henüz ilişmiştim, Hüseyin Bey göründü. Elini uzattı: — Teşerrüfümüze çok memnunum bay, dedi, gerçi biraz yeç görüştük amma ma- lümu âlleridir ki, herhangi umur ve hu. susta tahkiket ve tetkikat esas ve asıldır. Nitekim bendeniz zatı âliniz hakkında. Bunu söylerken kalın bir dosyaya bakı- yordu, Herhalde » dosyanın içinde mühim bazı şeyler vardı, — Dosyaya bakıyordunuz, o dosyada... Sözümü kesti: — Sizi altkadar eder zannederim, is- terseniz buyurun bakın! Baktım ve gördüm. Dosyada bulunan evrakın numaralısı benim kartımdı. Dog. yada neler yoktu neler, benim çalıştığım müesseseden alınmış hüsnühal varakam, mezun olduğum mektebden aldığım dip- lomanın süreti, belediye dairesinden 8- lınmış evlilik vesikamın sureti. hattâ hattâ köşe başındaki bakkalın U verdiği i olmağa namzeddirler, yeter ki hep| İ yaşatacaksınız! Bu piyeste, masum oldü4 ğu halde korkudan suçu üstüne âlan &w mele rolünde Aki? te mükemmeldi. Hele «Dimitri masumdur, efendiler!» diye hays kırarak gidişi, mükemmelin de üstünde... 7 — «Satılmış nişanlıs operasından dil oyu, opera üçüncü sınıfından Ruhi Su ile Süleyman Alkan temsil ettiler, İkisi de tebrike lâyık, 8 — Nihâyet, son parça: Hamlet, Sha kespenre'in bu meşhur eserinin sahnesi. ni sabırsızlıkla beklemiştim. Çünkü bu gecenin en güç numarası muhakkak ki bu idi. Netice, parlak bır müvaffakiyeti Ertuğrul Tigın «Hamlet» rolünde, üstadı Ertuğrul Muhsinin çok iyi bir talebesi olduğunu bir kere daha isbat etti O muğ. lâk, o güç, o her sahnede her dakika başı ka bir ton, bir bakış, bir atılış istiyen, rolü öyle kavramıştı kı şaştım. Babası inin hayalini görürken çığlıkları, anası İ kraliçeye hücumları, hâsılı rolünün hep hususiyeti ile haklı alkışlar topladı. Kras liçe rolünde Nermin Elgün de bu sahne, de arkadaşına lâyık bir san'atkâr hüvlş yetile ortaya çıkmıştı, Rolünde hiç şaşaş lamadan, korkusunu, teessürünü, şefkatiş ni tam bir isabetle ve yerinde izhar etti, An oldu ki dehşetinden donmuş gibi idi, an oldu ki çılgın oğlunu kendisi parçalaş mak istiyecek kadar hırsından titriyordu, Diyebilinim ki dünyanın herhangi biz konservatuarında bu rol, bu sahne nihae yet bu kadar kuvvetle oynanabilirdi. Üç yıllık bir tahsilden bu gençler adeta mü, tekâmil bir artist hüviyetile meydana çık, mışlardı. Burada, Salih Caner'den de bah« setmeliyim. Hamletin kılıcı ile perdenin arkasında göğsü delinip ölen Polonius'd bu genç te hakikaten £ Hamletin perdeyi açtığı rak düşüşü, çok iyi çalışılmış ifadesi oldu. Netice olarak, bu müsamereden hazla ve göğsüm itihardan kabararak döndü. gümü itiraf etmeliyim. Türk zekâsının, ilim gibi san'atın da her şubesinde metod, la çalışılırsa hep böyle muvaffakiyetler yaratacağına şüphe yok. Buna o gece biz kere daha iman ettim ve ani hazırlanan bir müsamerede bile bu muvaffakiyeti gösteren talebelerin sürekli bir hazırlık. tan sonra daha nelere muktedir olabile. ceklerini hem hayret, hem zevkle derin derin düşündüm. Halid Fahri Ozansoy Mizah: Kırtasiyeci memur tekald olunca Jkendine olan borcumun yekünunu gösle ren varaka, Hüseyin Bey: — Bir kahve içersiniz değil mi? Dedi. Hemen kabul: ettim, fakat şu şan tı koştum: — Kahvenin alındığı dükkânın adresi, ni, kahveyi kavuranın, çekenin isimleri Bİ öğrenmem lâzimdır. Bunların doğru olup olmadığını tahkik etmeliyim Şung da söyliyeyim ki içtiğim kahvenin haliş Brezilya kahvesi olması şarttır. Bunun çin Brezliyadan içtiğim kahve hakkında verilmiş menşe şehadetnamesi o suretini elde etmem lâzımdır. Hüseyin Bey hiddetlenmedi: — Düşüncenizi çok beğendim, çok tal dir ettim, dedi, bilhassa bunun için si zinle tanışmış olmama çok memnunum Saatime baktım: — Saat tam altı efendim, daha fazla duramam. Hemen gitmeliyim.. — Çok makul, muayyen saat geldi. Ben de şimdi husust jurnalıma bir imza atıp bugünün mesaisıne nihaye: vereceğim, Beni kapıya kadar teşyı eden Hüseyin Bey: — Bu mahallede tam manasile iş ehli bir insan olarak sizi tanıdım, #izi çok tak. dir ettim, gene buyurun! Dedi. Fakat ben bir deha onu gitmedim. O da bana gelmedi, Çâ Nİ ziyaret edeceğini bildiren mektubuna cevab vermemişti İsmet Hulüsi Elektrik Mühendisi Aranıyor Devlet Demiryolları Umum Müdürlüğünden : Devlet Demiryolları cer servisinin ele! ktrik şubelerini müstekillen idare edecek mühendise ihtiyaç vardır. Taliblerin askerlik vazifelerini bitirmiş olmaları şarta tır, İhtisas ve kabiliyeti imtihan meticesinde beğenilenlere 208 liraya kadar aylık verilecektir, Taliblerin hüsnühal ve dipli kadar Ankarada cer dairesine tahrir? müracaat etmeleri ilân olunur, oma kâğıdlarile en geç 8.6039 tarihine «3104,

Bu sayıdan diğer sayfalar: