13 Mayıs 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

13 Mayıs 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Resiral! Sulh için İngilterenin Yanında yer aldık Yazan: Muhittin Birgen (Baştarafı 1 inci sayfada) ile İngiltere hükümetleri arasında ekte « dilmiş olan bir anlaşmanın Büyük Millet Meclisine arzındah ve onun tarafından da tasdik ve tasvibindea ibarettir. Okuyu - cularımız. bu celseye aid tafsılâtı diğer tarafta göreceklerdir, Bu Hafsilâttan anlaşılacağı üzere, son haftalar içinde cereyan etmiş olan dünya hâdiseleri, İngüterey: Türkiyeye ve Tür- kiyeyi de İngiltereye daha ziyade yak - Jaştırarak, nihayet bu iki memleketi, vu kuatın alabileceği mu en bir inkişaf halinde, bütün kuvvetlerile birbirlerine karşı kat'i bir yardım taahhüdü. almıya| sevketmiştir. Muhterem Başvekilin de - diği gibi, bu anlaşmadan sonra, artık “Türkiye, muayyen dünya hüdiseleri kar- şisında İngilterenin yunında vaziyet al - muş demektir. Türkiye ile İngiltereyi, karşılıklı bir İaahhüd halinde birbirinin yanma geti «| recek olan dünya vukuau, bu anlaşma ile sarih olarak tesbiz edilmiş bulunuyor: Akdenizde çıkacak herhangi bir harb, iki memleketi birbirinin yanında hareke- ie geçirmekle kilâyet edecektir. Ayni su- rele, her iki devlet Balkanlarda zuhüru muhtemel hâdiseler karşısında da müş - terek bir vaziyet aimayı kararlaştırmış - lardır, Ancak, bu noktada bazı müzake - relere daha #htıyaç bulunduğu anlaşılı « yor. Türkiye ile İngiltereyi böyle bir lesa- nüde sevkeden sebebin sulh endişesi ol « duğunu söylemeğe lüzum yoktur. Bu en- dişe karşısında İngiltere ile Fransanın kendilerine düşen vâzileyi çoktan uhde- İerine almış oldukları malümdur. Son; haftaların vukuatı gösterdi ki başta İn -' gütere bulunmak üzere bu iki memleket) tarafından deruhde edilen sulh vazifesi. nin muvaffakiyetle ifası için, Türkiyenin de artık kararını verip açıkça vaziyet al masına ve ortada tereddüd ve müphemi- yete mahal bırakmamasını zaruret var. dır. Bizi karar vermeğe sevkeden sebeb de işte bu zaruret oldu. Sulhten başka bir davası olmıyan ve hududlar, haricinde hiç bir iddias: bu - Tunmadığı gibi dünya eri arasın - daki dünya davalarına da wlâkası bu - Kunmadığı için dalma bitaraf bir vaziyet. te durmayı ötedenber: tercih eyliyen Türkiye, nihayet variyet almıya lüzi ve'zâruret görmüşse bunu, sıri, evvelâ kendi sulhünü, sorra da dünya sulhünü| temine yardım etmek için yapmıştır. Muhterem doktor Saydam bu noklada| Kanadada New Brünswerte naniye Mrar etti ve biz de ayni ısrarı tekrar e «| doktorunu bir hastaya çoğırdıkları Za- deriz: Biz, sulh istiyoruz ve sulhe hizmet| man, doktor hastasının 8 bin kilometre- #deceğimize kani bulunduğumuz içindir) lik bir mesafeden, yani Rusyadan henüz ki Akdeniz, Karadeniz ve Tuna sularının | gelmiş oğluğunu öğrendi. Füvaki, Rus durulmasını temin etmek üzere vaziyeti. | Yadan durmadan uçmak şertile Nevyor- mizi sarih surette tayin eyledik. Akde .| ka varmak istiyen Sovyei tayyarecisi, nizde ve Balkanlarda lüzumundan tarla | akmak el Si. 3 ber az devam etmiş olan büyük siyasi spekülde.| *ezinde mecbu: a yona nihayet vermek için Türkiyenin a .| 967 de Kaburga kemiklerinden biri kırıl- çık söylemesi ve açık bir vaziyet alması | 23 Resimde doktoru, kı iktıza ediyordu. Biz sadece bunu yaptık | en* ederken görüyorsunuz Eğer, dostlarımızdan bazıları bu hare -İyerine karar vermemesi kabil olamazdı. ketimizden memnun olmuzlarsa mes'u'i.| Kararımızdan dolayı bütün mes'uliyet yeti bizden ziyade kendilerinde aramakla | bizimdir; bu kararın akibetleri her ne ©- vaziyeti daha iyi görmüş olacaklardır. arsa olsun önü şimdiden kabul ederiz, Fiihakika, iylerin bu dereceye Kadar İ Fakat, çok kuvvetle ümid ve temenni et- gelmesini mucib olan hâdiselerden dola-!mek isteriz ki bize emniyet sahamızın dâ- Yı birçok bakımdan müteessif olanlar a- | raldığı ve taşkına uğradığı intıbanı ve « rasında biz de varız, Fakat, bu işleri bu'ren siyaset te kendi hatasını anlamakta dereceye kadar getiren biz olmadığımız| güçlük çekmiyecektir. için de müteselliyiz. Mes'uliye: bizde de.| Tarihin son asır içindeki seyrin! şuür ile ğildir. mütalca edenler, Almanya ile Türkiye bahsederlerken en başta: Tayyaresile 8 bin Kilometreye Uçan tayyareci * Burada ehemmiyetle işaret edelim ki, Büyük Millet Meclisinin, dünkü celsede Türk milleti namına vermiş olduğu imza, hiç kimse aleyhinde değildir. Yalnız sulh | ve yalnız Türkiyenin emniyeti Jehinde »! dir. Bu emniyet bahsinde iki aya yakın! bir zamandanberi bu sütun nezaketle ve hürmetle mid ediyoruz ki Almanlar, “Türkiyenin (Devamı TI inci sayfada) İSTER miyeti olan esaslardı. Bu & Yanın hürmet ve riayet edeceği da, beslediğimiz ümidlerde aldanmamış ol “| saydık, ne biz bu kadar ciddi kararlara giderdik, ne de, kuvvetle zannettiğimize| göre, Me Fransa bu nevi anlaş «| malar yapma Uhtiyacı hissederlerdi. Ancak, Balkanlara doğru taşan siya - set baskını o dereceye geldi ki Türkiyenin bu vaziyette kendi emniyet sahasının da- ralmıs olduğunu görmemesi ve bunun ğ- fiatlarımı indirmiye karar vermiştir. “ İSTER Büyük adamları büyük yapan muhtelif — Karar süratini, sayarlar, Pilhakikâ bu, öyle bir has- settir ki karar süratini kararda isübetie müterafik olmuk | şartile insana önünden geçen her fırsatı yakalamak imkâ. Zını verit, her kapıyı ardına kadar açar bir Fakat karar sürati doğru görüşe malik olmıyan bir adam tarafından tatbik edildiği takdirde bilâkis onu uçuruma sürükler, fe'âketten feltkete yuvarlanmasını mucib olur. i arasındaki dostluğun herhang: bir tarz resmini gördüğünüz üç buçuk yaşların. da lekelenmesinden müteessir olurlar. Ü- | daki bacaksızdır. İtfaiye âmirlerinden o- INAN, Millet Meclisinde iapirtolu içki İşleri konuşulurken çok | zararlı içkinin yerine az zararlı İçkinin iksme edilebilme- | indirilmerinden çekinilir, varidatın eksilmesi ıhtımalk dü. si imkânları Üzerinde epeyce konuşuldu, çareler arandı. Bu arada öğrendik ki, hükümet bu maksadla bira ve şarab Başta Fronsa ve Almanya olmak üzers Avrupanın ber, memleketinde bira fiatı bizdekinin rusfrı3 fiotı ize kalite it'barile daha iyi ve mütenevv: olmasına Trağ- men bizimkinin üçte biri derecesindedir. Binaenaleyh hü- kümetin kararını memnuniyetle karşılıyalım ve tesirini İvssettizecek derecede olmasını temenni edelim. INAN, s Acelekarar. s hasleilerden © kısım iş, yapılması her zaman için elde olan iştir. Bu kısım işlerde vazifemiz düşünceye büyük bir pay ayırmaktır. Yapmıya mı karar verdiniz? İyi, Kararımızı doğru mu bulu- yorsunuz? Daha iyi, Fa tatbikata geçmeden önce bir defa daha düşününüz. Mademki iş önünüzdedir, kaçamaz, ortada tehlike yoktur, Buna mukabil bir kısım iş te var- dir ki acele karar ister. Bu âcele kararı isabetli olarak ve- rebüccek kabiliyette misiniz? Geçirdiğiniz tecrübeler, -ma- zinin size müsbet bir fikir veriyorsa girişebilirsiniz, aksi akdırde bıralırız, fırsat görülen şey kaçsın, siz kârlı çı » sınIZ. anahtardır, SÖZ ARASINDA İs l germ | Kergün bir fıkra | Kemöriç Üniversitesinin Değirmen taşı Kadın profesörü Eski hükümderlardan birinin çöcu- İ gu remil atmayı öğreniyormuş. Ho cast uzun zaman çocuğu çalıştırdık - tan sonre, öğrendiğini hükümdara hâs ber vermiş. Hükümdar çocuğunu ve hocasını çağırmış. Parmağındaki yü - züğü çı ia göstermeden dvucunun içine almış, sormuş: i — Avucumun içinde bir şey var ne- dir bil? Çocuk remil atmış: : — Bildir, demiş, toparlak, ortası İ delik. i : i Hükümdar sormuş: — Toparlak, ortası delik dedin, ta- mam, jakat nedir onu söyle? Çocuk düşünmüş; sevab vermiş: — Değirmen taşı! Hocası hükümdara bakmış: — Bu kadarını ben öğretmedim, de. miş, mahdumunuzun kendi kabiliyeti! İ Kembriç Üniversitesi tarihinde fik de- ve ——— fa ra! ın 3,5 yaşında bir İa olarak bir kadın öğretmen profesörlü. İtfaiye neferi J arkeoloji mütehassısıdır. 47 yaşındadır. Şimdiye kadar, bir kadın muallime pro- tesörlük kürsüsü verilmediği için, bun-| ların giyeceği elbiseler de taayyün etme. mişti. Masmafih Profesör Gerrod ders esnasında, Oksforddan da mezun olduğu için fen doktorasını yapanlara mahsus cübbeyi giyecektir. İngilterede bir yılda 75 milyon kadın şapkası kullanılıyor İngilterede kadınların senede beş şap- ka değiştirdikleri tesbit olunarak, bu su- İretle şapka istihlâkinin bir yılda 75 mil- yonu bulduğu anlaşılmıştır. Bununla be- raber senede 20 şapka da alan kadınlar vardır. itfaiye neferi İngilterenim en küçük lan babası, onu mükemmel surette yetiş- tirmiştir. İSTER İNANMA! Mutad üzere hükümete irad getiren kaynaklarda fiatın şünülür, korkulur. Fakat fiiliyatta görülen mısaller bu en- dişenin yerinde olmadığını göstermiştir. Bakınız tütün fiat. ları indirilmişti, varidat azalacağına çoğaldı. Tren ücret - lerini bafflettik. Seyahat hevesi uyandı, halka mâmleketi İğe getirilmiştir. Profesör Mis Garrod bir)“ daha iyi tammak, daha İyi takdir etmek imkânlarını ver » mış oldu, varidst ta arttı, bu misalleve bakarak biz hafif içki fiatlarını ucuzlatmakla umumi! sıhhali koruduktan başka varidatın artmasını da temin etmiş olacağımıza İnanı- yoruz. ey okucucu sen: İSTER İNANMA! yakm, şarab Sözün kısası Umumi ahlâk Ve bir ilân E Talu on defa İstanbula gelişimöğ her tarafta bir belediye faaliy$ ti görmekle kıvanç duydum. Bokü daha bakımlı, daha temiz görünüye! Tamir ve imar işlerinde dikkate değ bir hız vardı. Anlaşılıyor ki, bazıların endişe ettikleri gibi, doktor Lâtfı Kir * darın şevki kırılmamış; bilâkiş gün güne arimaktadır. v Lâkin, bu arada umumi yerlerin biri den geçerken gözüme ilişen zahiren ufsii günierdenberi zihi Orada bir ilân gö iğ niyetle koni Konmuş ama benim canıma sıktı. beni rahatsız etti İf te! Meülen deniyor kiz «Yerlere tüsü © renleri haber vermek medeni bir vazif” diri Ha bir vazife olamaz. Buna hafiyeli nafıkhık derler, Bunun başka adı yok © tur. İlk mektebde, arkadaşlarının ef'al VW harekâtım musilime ihbar eden küçü gammaz ceza görür. Çünkü ufaktan gam” mazlığı başlıyan, büyüdükçe, ce için zararlı bir unsur olacaktır. sml pe! «Haber vermek, hiç bir sr z ie . «Haber verin!» demek, insanları mü * nafıklığa sevketmektir. Velev ki ihbarı tenilen şey bir suç olsun. Belediyenin kef di kontrol vasıtaları ve bir de zabıtâi maniası vardır. Yere tükürenleri görme menetmek, cezalandırmak onun vazif& * sidir, Vatandaşlar birbirlerinin yasakçi * $ı, hafiyesi olamazlar. Yerlere tükürmeyin.. yerler kirlet © meyin... Bunu anlarım, Tükürenleri Bö ber verin ihtarını bir türlü havsalam #9 bul etmedi, Ve esasen bütün vatandaşi#” rum böyle bir ihtara kulak ssmaki& tenzih ederim. Bana Karşılık neler döneceğini tahmil ediyorum. Yere tüküren umumi sıkhat$ rşi Ginayet işliyor. Cinayeti ihbar ©” mek te bir vazife değil midır? diye şörü © lacak, Buna cevabim, © nürlarının, adam öl kürmek arasında gözettikleri ceza fark * Yarını işaretten ibarettir. Hayır! Nednse, böyle bir daveti, PİS teşviki iz'anım kabul etmiyor. Resmi bi imakam, Abdülhamidle beraber tarihe gö” İmtlmüş bir bid' seyyi ve bahane ile hordatama: mumi ahlâkı korumakla mükellef r lardan biridir. Umumun Yâ tile beraber manevi sıhhatini de K©* rumağa mecburdur, Nereye varabileceği iyice düşünülme © den konmuş bulunan o ilâ klarından hemen hiç bir se! Belediye 4 * zarlarımızın © Hasanpaşa, kar ve daha buna benzer birer heyulâ gibi canlanıyor. Cümhuziyet vatan tıralara kilablarda bile tahammtld ol” yan çok rezih bir varlıktır! E. Tale, Yelpaze yeniden Moda mu oluyor? Londrada yapılan bir düğünde geli” tuvaletinin dantelsı kumaşından yel” ze kullandığını gören diğer kadın da' liler göz kaş arasında birer yelpaze mişlerdir. Bundan böyle, umumi yeri de türkü türlü yelpazelere rasgelin€ sanılmaktadır, TAKVİM Gi © daşı, bu korkunç BE id ii

Bu sayıdan diğer sayfalar: