27 Mayıs 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12

27 Mayıs 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 Sayfa kemmel romancı, mükemmel hikâyeci, mükemmel makaleci, mükemml şairdi. “Son Posta,, nın Hikâyesi MİLLERAYIN AŞKI rum ri. Zezciizme eden : Suad Derviş © Stefan Marveze'in ölümü hayranlarını! büyük bir yeis içinde birakmıştı. O mü -| mektubları ele geçirmek ne iyi bir av 0 Tacaktı, Hemen işe geçti. Matmazel Meillerayın varisine müracaat etti ve ondan bu mek- — «Sevgili Klod, * Bu çekmecenin içindekileri gördüğün izaman hayret edeceksin. Bu kâğıdlar Ste- fanla benim aramdaki aşktan geri kalan Birçok kimselere onun ölümü müthiş bir| tubları istedi. ziya gibi geldi. Varis kırkını geçkin olan ayyâş, çapkın O ölür ölmez, ailesi, dostları, mürid «| ve ahlâksız bir insandı. Yoiselin mektu - İleri mektublarla ve ziyaretlerle rahatsız | buna şöyle cevab verdi. edilmeğe başladı. Onun natamam eserle- «Galiba istedikleriniz elimdedir. Müte- yordu. Elile yazılmış en manasız bir satır |mece içinde hepsi ayni el yazısile yazılmış yordu. postahanesinden damgalanmıştır. Onlara Bilhassa muhaberatına müthiş ehem - elimi bile sürmedim. Çekmeceyi tavan a- İhiyet veriliyor, ele geçirilmesi için çok Tasına attım. Eğer bu kâğıd parçaları sizi uğraşılıyordu. alâkadar ediyorsa, geliniz, alınız» Bu mektublar meşhur bir şahsiyetin; Bu satırları okurken Yoiselin sevinçten hususi karakterini açıkça göstereceği için başı bazıları sırf onun insan tarafını öğren » trene binip Lankre şatosuna geldi. mek, bazıları da bu hususi tarafta dedi.) Yolun nihayetinde kestane ağaçlarının koduya vesile ve sebeb teşkil edecek şey.| arkasında güneş bötarken şatonun taş er bulmak ürmidile bu mektubları »le ge-| merdivenlerini çıktı Matmazel Meile - (çirip heşretmeği düşünüyordu. rayın yeğeni onu bekliyordu. Ayağında İçlerinden hiç biri çirkin bir şey yap «| deriden getirler vardı. Ayakkabıları ça - Hi, mektubları, hususi defterleri aranılı -| veffa teyzemin odasında küçük bir çek-! bile onlar nazarında ehemmiyet kesbedi- | bir sürü zarflar buldum. Hepsi de ordu! dönüyordu. Hemen ayni gün içinde! şeylerdir. Muharebe zamanı onun ve be- nim için bu mektubların nasıl bir kıymet ifade etmiş olduğunu anlıyamazsın. Eğer bu kâğıdları okuyabilsen, belki anlardın. Fakat sen bunları okuyamıyacaksın, kim seler bünü okuyamıyacak, Bütün bunları ben İslbimin içine gömdüm. Ve onları mezara götüreceğim. Stefanın bana Yol » ladığı mektubların ben yalnız zarilarım snkladım. Her zarfın üzerindeki posta damgasının tarihi bana onun kullandığı muhabbet ve sevgi dolu cümleleri hatır - Jatiyor. Ben o tarihlere baktıkça o tarihte yaz- dığı mektubdu bana nelerden bahsetmiş olduğunu biliyorum. Sakladığım şeyle - rin ancak benim için bir manası ve ifa- desi vardır... Ben onlara baktıkça muhayyel âşıkı- mın yanında beraber geçirdiğim aşk yo - Yunu düşünüyorum. Mayıs 77 Gayrimenkul satış ilânı İstanbul Emniyet Sandığı Direktörlüğünden Bay Hasanın 9668 hesap No. sile Bandığımızdan aldığı (700) liraya karp rinci derecede ipotek edip vadesinde borcunu vermediğinden hakkında takib üzerine 3202 No. Ju kanunun 46 ci maddesinin matufu 40 cı maddesine gör” satılması icab eden Hirkaişerif civarında Cumartesi pazarında Akşemsettin yedi Mimarsinan mahallesinin eski Çukurgeşime yeni Fırın sokağında eski 63 yeni SÖ en yeni 3 numaralı kârgir bir evin tamamı bir buçuk ay müddetle açık “ Konmuştur. Satış tapu sicil kaydına göre yapılmaktadır. Arttırmaya girmek istiye# (03) lira pey akçesi verecektir. Mit bankalarımızdan birinin teminat mektub da kabul olunur, Birikmiş bütün vergilerle belediye resimleri ve vakıt icaresi V taviz bedeli ve tellâliye rüsumu borçluya siddir. Arttırma şartnamesi ( 6/6/999 tarihinden itibaren tetkik etmek istiyenlere Sandık hukuk işleri servisinde #Şi$ bulundurulacaktır. Tapu sicil kaydı ve sair lüzumlu izahat ta şartnamede ve 8” kib dosyasında vardız. Artırmaya girmiş olanlar, bunları tetkik ederek satıliği çıkarılan gâyri menkul hakkında her çeyi öğrenmiş ad ve itibar olunur. BİS arttırma 13/7/939 tarihine müsadif Perşembe günü Cağaloğlunda kâin Sandığ” mızda saat 10 dan 12 ye kadar yapılacaktır, Muvakkat ihale yapılabilmesi için teklif edilecek bedelin tercihan alınması icab eden gayri menkul mükellefiyeti Sandık alacağını tamamen geçmiş olması şarttır. Aksi takdirde son taahhüdü baki kalmak şartile 28/7/39 tarihine müsadif Cuma günü eyni ç ve ayni ssntte son arttırması yapılacaktır. Bu arttırmada gayri menkul en $05 arttıranın üstünde bırakılacaktır. Hakları tapu sicillerile sabit olmıyan #lâk&” darlar ve irtifak hakkı sahiblerinin bu haklarını ve hususile faiz ve masari? dair iddislermi ilân tarihinden itibaren yirmi gün içinde evrakı mi beraber dairemize bildirmeleri lâzımdır. Bu suretle haklarım bildirmemiş ols” larla hakları tapu sicillerile sabit olmıyanlar satış bedelinin paylaşmasından b“ riç kalırlar. Daha fazla malümat almak istiyenlerin 938-1177 dosya Bi Sandığımız hukuk işleri servisine müracaat etmeleri lüzumu ilân olunur. #* DİKKAT İtığını anlamıyordu. Hepsi bir cesedin et. | UF içinde, şaka ederek: Emniyet Sandığı: Sandıktan alman gayri menkulü ipotek göstermek istiyo” rafına üşüşmüş karıncalara benziyorlar.| © dı. Ulanmasalar ölünün gömleğine kadar elde etmeğe çabalıyacaklardı. Onun hu - Kaybedecek vaktiniz var galibal.. Dedi, Bir dakika sonra kâtib karışık bir kilide sokulan marifetli bir anahtarla açı- lan küçük çekmecenin başında idi. Evet muhayyel âsıkım diyorum, Şunu sana söyliyeyim ki Stefanla biz hiç bir za- man birbirimizi görmeden sade uzaktan, uzağa mektublaştık, o kadar. lere muhaimminlerimizin koymuş olduğu kıymetin mısfını tecavüz etmemek ü4*“ re ihale bedelinin yarısına kadar borç vermek suretile kolaylık göstermektedi” Gul 'sust muhaberatı toplanıp iki cild Ola rak neşredildi, kapışıldı, Bu nebbaşlar içinde en müthişi Stefan Marveze'in sön senelerinde hususi kâtibi! y, olan Maksim Yoiseldi. O, efendisi ölür öl- Kalbi şiddetli, şiddetli çarpıyordu. Ni - İşte bu mektublar ortadan kalktığı için heyet hazine eline geçmişti. hiç bir yabancı bizim aşkımızın sırrıtıı öğ- Çekmecenin Kapağını açmak için ev sa-| renemiyecektir. Sana gelince, bu zarfların ibinin uzaklaşmasını bekledi. O uzakla-!senin için bir manası olmıyacağından on- şır uzaklaşmaz çekmecenin kapağını açtı. | ları yakmanı senden rica ederim. iğ yap karıştırmış, lk aş İşte metodik bir sürette gayet munta- Teyzen Valentine Mülerav: ieeti çok ay atsin ii be e zam şekilde yanyana konulmuş olan ve! Büyük bir yeis içinde kalan Yoizel eli mak için pi ğa iy: in va üstlerinde büyük üstadın el yazısile Wa-! çekmecenin içine da'dırdı. Ve bütün zarf- ii emiyor. » bunu yapmaktan dâ lentine'nin adresi yazılı bulunan zarflar | ları dışarı çıkardı. #Memiyorda. İ karşısında duruyordu. Hepsi cepheden) Evet zarfi Samimi bir saafinde, üstad ona Givi yollanılmıştı. Ve şöyle bir bakılınca bin |”” çuları tarafından tamamile meçhul olan | tane kadar zarf olduğu tahmin edilebilir- bir aşktan bahsetmişti, Bu aşk onun harb)di... Ne vurgun! de geçirdiği dört seneyi nurlardırmıştı.| Titrek ellerini ölmüş kadının esrarını # Büyük edib yaşına yağmen 1914 ile 1918| karıştırmak için uzattı. Birdenbire durdu. E arasında vatanına bilfiil hizmer etmeğe! Beyaz zarfların arasında bir de eflâtun talib olmuştu. Ve işte bu seneler içinde! bir zarf duruyordu. İp sevdiği kadının hattâ ismini ve adresini| Bu ne demekti? kâtibine bir gün söyle: . Bü Puüatuda| Evvelâ o zarfı çekti ve büyük bir hay- ilankre şatosunun #ahibi olan Matmazel | retle üstünde: Bir tecrübe kâfidir! BASUR MEMELERİNİ PATİ e e Me ile tedavi ediniz. Mütehassısı Dr. NECATİ KEMAL Anormal ve zeküca geri çocuklar için temrin ve tedevi öeansları : saat 15 - 19, ©, Arnavutköy 184 No.lı yalı # ser ma mr Nafıa Vekâletinden 12/6/9359 Pazartesi günü saat 15 de Ankarada Nafia Vekâleti binası içinde m4” vi zeme Müdürlüğü odasında toplanan malzeme eksiltme komisyonunda 37310 8 muhammen bedelli muhtelif demir ve saç malzemesinin açık eksiltme usuli eksiltmesi yapılacaktır. Valentine Meilteraydı. Yoisel onun edibden birkaç zaman ev - Vel öldüğünü! biliyordu. Harb senelerin- «Son Posta» nın edebi romanı: 28 Aralarındaki bu yarım aosuuk Ne- rımeyi hergün Feridunun tayin ettiği saatlerde işine gelmekten ve son za- # manlarda pek sarsılan Cemil beye yar- Hedim etmekten menetmiyordu. Zavallı muhasebeci, hergün biraz daha ihtiyar- ladığı, ve son geçirdiği kuvvetli grip » ten sonra sıhhati büsbütün bozulduğu halde ailesini geçindirmek için bütün gyretile çalışıyor, patronun nazarı dikkatini kendi hastalığı ve ihtiyarlığı Üzerine celbetmemek istiyordu. Halbuki, bir gün Nerime büroya gel- diği zaman adamcağızı hergünden me- yus ve bitkin bir halde bularak onun Be bu halinin bir hastalıktan ziyade büyük bir teessürden ileri geldiğini dnladı. £ Cemil bey ellerini birbirinin içine ki- W Jidlemiş, dalgın ve yaşk gözlerle mu- & hasebe defterine bakıyor, ağzından bir | tek kelime çıkmıyordu. Onun her za - man kendisine karşı mültefit sözler söylemesine, en işli günlerinde bile kendisine tebessüm etmesine alışkın olan Nerime, bilâihtiyar yaklaşarak merakla sordu: — Ne oldunnz? Ne var Cemi! bey? Bu suali bekliyormuş ve birdenbire uyanmı bi, ihtiyar muhasebeci ce - vab vet — Gelecek ay vazifeme nihayet ve- rileceğini Feridun bey haber verdi; için? Sebeb ne? — İbtiyarlamışım Nerime hanım.. o- tuz senedenberi bu fabrikada çalışmam artık fazla görülüyormuş. — Anlamıyorum... Mademki işinizi mühtazaman görüyorsunuz? — Kimbilir, belki de efendinin iste- de bu iki sevgili arasında teati edilmiş) satırlar vardı; giy bel, Yuvakı emi Doktor Hafız Cemal Sözünü okudu: (Lokman Hekim) Tereddüd etmeden zarfı açtı. Tçinde şu| Divanyolunda 104 numarada vergün hasta kabul eder. Telefon 21044-24348 — Çok, çok güç kızım, Benim yaşım- da bir adamın iş bulması imkânsız gibi bir şey... Bahusus elimdeki kâğ'dlar #Ispartalıslarm fabrikasında çalıştığı- mı gösterdikten sonra... — Niçin? Bu fabrikanın fena bir şöh- reti mi var? — Hatır, bilâkis; fakat bu ailenin ibi maiyetlerindeki adamlar: öldüresice diği gibi çalışamıyorum artık. Malüm çalıştırdıklarını ve bir defa açığa çi- ya, kendisinden bir şey sormak, tzahat # v karıldıktan, daha doğrusu tekaüde sevk almak imkânı yok... Demek ki bir ey edildikten sonra onların artık dişdrıda Yazan: GÜZİN DALMEN sonra; yani kış başında parasız pulsuz! ye isde çalışacak Kuvvetleri kalmadı - a ye ğ ğını herkes bilir. — Belki de size bir maaş bağlıyacak: |... Sizin söylediğiniz. sebebler kâfi — Evet, bir şeyler vereceğini söyledi değil; ben mutlaka sizin bir iş bulaca- amma bugünkü aylığımla geçinemez -) gıpızı ümid etmek istiyorum Cemil bey. ken bundan sonra alacağım beş on lira)“ Bu gözleri de söyledikten sonra artık ile ne yapabilirim? Bahusus ki küçük başk bir diyeceği kalmamış gibi genç oğlumun bu yaz çektiği uzun hastalık| ız kendi masasının başına £ geçerek sebeble, birçok da borca girdim; bunla- | detterini açtı; fakat buzün çalışamıya - KER İmei Tie, cök kadar sinirleri o bozulmuştu. Dün — Bu söylediğiniz şeyleri Feridun gecedenberi şiddetli bir baş ağrısı ona NE AA A göz kapatmamış, Cemil beyle olan mu- İhtiyar muhasebeci telâşla genç kıza | haveresi de bu iztırabmı bilsbütün art- e tırmıştı. Şimdi kendi şahsi derdlerini — Ona anlatmak mı? Ne söylüyorsun | ve üzüntülerini unutmuş, bu aile ba - sen kızım; efendimizin bu gibi sözleri | basının derdine ortak olarak onu dü - dinlemek âdeti olmadığını ve kendisine | şünmeğe koyulmuştu. Son zamanlarda bu gibi şahsi meseleler için ne tahri -| yatıştırmak için bütün gayretini sar - ren ne de şifahen müracaat -etmek| #ettiği o hududsuz isyanın yeniden baş memnu olduğunu bilmiyor musunuz? | kaldırarak bütün varlığını ( sarmakta Nerime bunu biliyor, hem pek yakın-| olduğunu hissediyordu. dan biliyordu. İşte bu sebebden kalbi,| Bu sebebden, odadaki zil üç defa ça- bu zavallı mağdur adamın Karşısında|larak ona Feridüh beyin kendisini is - büyük hir isyan ve merhametle çarp-| tediğini haber verince, tepesinden tır. tı ve onlerin da vaktile küçük Ahmedi | nağına kadar şiddetle titrediğini duy - sokağa atan merhametsiz adamın gad-| du. Bu dakikada o davete icabet etme- rine uğradıklarım anladı. mek için çok büyük şeyler feda etme - — Buradan çıktıktan sonra başka bir) ğe hazırdı. Bütün vücudü, maddi ve yerde bir iş bulacağınızdan fmidiniz|manevi varlığı öfke ve isyanla titrer - yok mu? O kadar iyi bir muhasebecisi-İken, onun bütün bir afleyi sefdlete gö- niz ki herhangi bir banka veya) şirkette |mecek olan bir karar vermiş olduğunu sizi istihdam edebilirler. bilirken, böyle kalbsiz ve merhametsiz Bu sözleri söylerken ihtiyar adamm|bir adamla karşılaşmak kendisine pek elini okşuyor, ona kuvvet ve ümid ver-| ağır geliyordu. mek istiyordü. Cemil bey başını novmi.| Fakat çarnâçar itaat etmek lâzımdı. dane salladı; Ayaklarını sürterek ve istemiye iste - Eksiltme Şartnamesi ve teferrüatı bedelsiz olarak malzeme müdü: almabilir. Muvakkat teminat 242 lira 35 kuruştur. e İsteklilerin muvakkat teminat ve şartnamesinde yazılı vesaik ile birlikte, 1681). gün saât 15 de mezkür komisyonda hazır bulunmaları lâzımdır. o (1987) a bu kdar yanlışlıklar yapmama budur. getir” — Mademki öyle idi, bırakıp a hat etmeliydin. Bundan böyle df rıdığı ve herhangi bir yor; “ duğun gibi hemen eve gidip önle 3 meni istiyorum; anlıyor musun? mi? hergün çıkıp hava alıyorsun dir ş Nerimenin kızaran yanaklatı "e tün kızıllaştı ve çekingen bir sesle g vab verdi: — Hayır, hergün çıkamıyoru ay 4 — Niçin? Yorulüyor musun? yır mı? O halde sebebi ne? — Bugünlerde biraz işim ver” — Nasıl iş? Şahsi bir meşgel? miye patronun odasına giden koridoru geçti, iç tarafı deri ile kaplanmış olan veviz kapıyı iterek sonbahar güneşi al- sında parlayan yazıhaneye girdi. Feridun bey onun girdiğini görünce yazısını bırakarak masa üzerinde du - ran bir kâğıdı eline aldı: — Bu hesabı yaparken dün aklın ne- rede idi bilmiyorum Nerime. Şu yap - tığın olmıyacak yanlışlara bak! Tavrı biraz mütehakkim (o ve titizdi İukat sesinde, bir hata işleyen memu - Tuna'darılan bir âmirin sertliği ve hu- şuneti yoktu. Ancak, bugün fevkalâde asabi olan ve biraz evvel büsbütün si- nirlenen Nerime, en ufak bir tekdiri bile soğukkanlılıkla karşılayacak hal -| — Hayır, annenizle Nesrin de değildi. Birdenbire kıpkırmızı ol *İ için... ni ei du, gözleri yaşardı, dudakları titriye -| — Ne demek? Onlar sana 4” © rek mırıldandı: riyorlar? pir — Yanlış yaptığıma pek müteessir oldum... Farkında değildim. Feridun kâğıdı masanın üstüne fır - latarak telâşla yerinden kalktı, Neri - meye yaklaştı: — Böyle ehemmiyetsiz bir şey için ağlıyor musun? Filhekika biraz sertce konuştum fakat sen'de, haricen metin görünmene rağmen pek fazla hassassm yavrum. Genç kızın ince elini eline atmış, o - na doğru eğilmişti. Gözleri, derinlerden gelen bir ateşle onun gözlerini arıyor, onun titreyen kirpikleri arkasma giz - lenen yaşlarını görmek için ısrar edi- yordu. Nerime gülmeğe çalıştı: — Bugün biraz sinirliyim... Yaptı - öpm yanlışlar için beni affediniz ağa - bey, onları hemen tashih ederim. — Lüzumu yok; ben meşgul olurum. Başka şeyden bahsedelim. Bugünlerde rengin biraz sollu gene, gözlerinin al - & morardı; halbuki son aylarda pek iyi- Teşmiştin. Halinde baş ağrısı çeken bir insanın iztırabi var. — İyi anladınız, dündenberi şiddet- bir baş ağrım var. Bu hesablarda da Feridunun gözlerinden büyük ke bulutu geçti. aye — Ve sen de bunu kabul ğ nun aynası olan gözleri hiddetli nazarlarına titremedi: — Benim vat?iyetimde bunu reddetmek pek bey. vir Di Delikanlı, hiddetle boğuk sordu: Ri, ği — Sana bu eve karşı yetlerin olduğunu ima m el ni gücendirdiler, sana hakaret “5 ler Nerime? vi Genç kız cevab vermedi VE NE nazarların musır suğl vir için titreyen göz kapaklarını > indirerek önüne baktı. Onun bezi değil, başkalarına karşı z hissetmişti. ei, Nerimenin cevab varmak er ğini anlayınca Feridun beY sında mırıldandı: a — Pekâlâ, Anlıyorum. çarka bir be ki g .

Bu sayıdan diğer sayfalar: