31 Mayıs 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

31 Mayıs 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 Sayfa «5nh Posta: nın tefrikası: 80 ALMANYADA BİR iNGiliZ CASUS SON POSTA Tercüme eden: EL Alas Ludendori hana bir yığın sual sorduktan Sonra başını iki elleri ara rf hummalı bir faaliyetle i ike koyuldu; ikinci, di. Fakat Lüde; hüi ndorf'un plânları ve tatlı oldu. Bulutsuz sema »- sü duyuldu. üsünün mahiyetini biz- fun ağzından dinliyelim. ratında bu hâdiseden sağlam bir cephe parçası general Fon-Ben'e te - dum. Fakat maalesef hâ- ıldığımı ispat etmekte ge-| iler. Ben garb cephesini tensik 5 darbesi bir felâket gibi üzeri- me çöktü. 8 Ağustos tarihi, bütün harb dev#mınca Alman ordusu için en kara bir gün oldu.» Lüdendorf'un halıratından nakletti - imiz bu satırlar neyi ifade ediyorlar- dı? Lüdendorf bu sözlerile Amyen'in şarkında bir bomba gibi patlıyan Rau- Yinson'un taarruzunu kastediyordu. Fii- hkika bu taarruz Lüdendorf için hiç beklenilmedik bir hâdise idi. Ara sıra Meyzon'dan haber ve mek - tub almama rağmen bu taarruzun ha- zırlanışmı ben bile hissetmemiştim. Bu Anilik hiç şürhe yok ki Lüdendor? için büyük bir darbe idi; fakat şunu da söy- leme'iyiz ki bu 8 Ağustos darbesinin şiddeti münhas'ran onun âdiliğinden ileri celmiyordu. Çünkü Lüdenderf bundan önce de birçok âniliklerile de karşılaşmıştı. Binaenaleyh 8 Ağusto - sun şeametini sadece taarruzun anili- ğinde aramamalıdır. 8 Ağustos günü İngiliz ordusunun garb cephesinde en büyük bir zafer kazandığı gündür. O gün İngilizler 12 mfl derinliğinde bir saha işgal etmişler ve 21 bin Alman askeri esir almışlardı. Bu rakam, bü- tün harb devamınca İngilizlerin Al - manlardan aldığı en yüksek esir mik - tarını ifade eder. Bugün İngilizler he- sabına bütün harb devamınca en mu - vaffakiyetli bir gün olmasına rağmen Almanların 918 senesi baharındaki ta- arruzlarına kıyasen ne kadar zayiftir! Demek ki mesele bu değildir. Çünkü İngilizlerin bu taarruzu hiç bir suretle Alman cephesini zayığlatmamıştı; sa- dece Somm'da bir çıkmtı teşkil eden Alman cephesini geriye doğru itmek Suretile İngiliz cephesini tashih etmiş- ti. Binaenaleyh bu bakımdan Lüden - dorf'un telâş etmesi Için ortada en ufak bir sebeb bile yoktu. Pek iyi, şu halde| Lüdendorf 6 Ağustos gününün Alhman| ordusu için bir kara gün olduğunu ne li Tüyordu? anlatacağım hâdiselerle bu suale en doğru bir cevab verebileceği- mi umuyorum: Alman kıtaatınm mağlübiyetine sid ilk haberler gelir gelmez, ben ve umu- mi erkânıharbiye harekât (o şubesine mensub bir iki zabit, birbirimizden ta- mamen müstakil bir halde, meselenin mahiyetini öğrenmek üzere derhal mu- harebe sahasına gönderildik.. Yaptığım tahkikat ve telkikat (neticesinde sen muherebelere iştirak eden askerlerden bir kısmının iyi harb etmekle beraber, mühim bir kısmının, bilhassa eski muharebelere nazaran çok az mukâve - met ettiklerini tesbit ettim. Bu kısım efradın kumanda kadrosunun manevi- yatı d4 pek bozuktu. Ben tabif bu'ma - sına alarak düşünmeğe başladı Umumi Harbin galib kuma ndanlarından Mareşal Foch sub diğer rabitler benden sonra oraya vardılar. Onun için de ben, onlardan önce Spa'da bulunmakta olan umumi karargâha dönüp müşahedelerim hak - kında raporumu teyid etmekten baş - ka bir şey yapmadılar.. Lüldendort bana bir yığın sual sor - duktan sonra başını fki elleri arasına alarak derin derin düşünmeğe başla - dı.. Bu vaziyeti görür görmez, derhal en mühim kozlarımdan birini oyhama- ğa karar verdim.. Aktörlük san'atımı göstermenin işte şimdi tam (o sirasıydı. Derhal önümde durmakta olan cephe - ye aid raporların üzerine (kapanarak hıçkıra hıçkıra ağlam4ğa başladım. Or- tada hiç bir sebeb yokken ağlamanın hiç de kolay bir iş olmadığını size her aktör söyleyebilir. Neyse, lâfı uzatmıyalım. Benim ağ - ladığımı gören Lüdenderf yahıma yak- aşarak, niçin ağladığımı soruşturma - ğa başladı. Ben kesik kesik, artık har « bi tamamen kaybettiğimize iyice ka - ngat ettiğimi ona söyledim. Bütün zahir! görüşlerine rağmen Lü- dendorf da «demirden bir İnsan» de - ğildi.. Onun da bir çok zayıf tarafları vardı. Bunu çok iyi bildiğim içindir ki bu oyuna girişmiştim. Tahminlerimde yanılmamıştım. Lü - dendorfun da epeyce sarsıldığı #şikâr - dı. O, bir taş sessizliğile oturuyor, bir, önümüzde durmskta olan cephe rapor- larına, bir de bana bakıyordu. oFakat nereye baksa ortdlik (kapkaranlıktı. Hiç bir yanda en ufak bir ümid ışığı bile yoktü.. Biz Lüdendorf'un bu kötü ruht haletini onun hatıratından çok i- yi anlayabiliriz. Lüdendorf, bu mese - le hakkında hatıratında şöyle demek ,- tedir: «8 Ağustosda İngilizler tarafından yapılan taarruza ilk hedef olan fırka - Tarın vaziyeti hakkında malümat al - mak üzere cepheye gönderdiğim erkâ- nıharbiyeye mensub zabitlerden biri - neviyat bozukluğunu derinleştirmeği ihmal etmedim. Hattâ, ordu kuman - danlarından biri üzerinde o kadar fa2- la müessir oldum ki, Somm'a doğru çe- kilmek emrini, snesk Prens Rupreht'in müdehalesile çeri alabildi. Muharebe sahasına ilk gelen ben ok muştum. Umumi erkânıharbiyeye men | dönün geriye; harbi uzatmak mı isti - nin getirdiği haberler fevkalâde canı - rai sıktı: İlk taarruz başlar o başlamaz, askerlerimizden bir kısmı tek tek ve - yahud grup grup derhal düşmana tes - lim olmuşlar. Rlc'at etmekte olan 45 - kerlerse, cepbeye gelmekte olan tapta- ze fırkalarla karşılaşınca; (o «<Hainler, yorsunuz?» diye bağırmağa bağlamış -| om. utu. wi YE. ma ei Amsterdam olimpiyadında Cemalin ka- : - in zandığı derece bu sporun alâkadarlarınca | bitler asker üzerindeki bütün nüfuzla-| çok tekdir edildiğinden, her olimpiyad-| çük bir menfaat bel rını kaybetmişler.. o (Arkan var) m Günün Bulmacası 8910 br 254 b 6. e SOLDAN SAĞA: 1 — Asabi - İlâve, 4 — Bilgi - Usta olmıyan. 3 — Gemilerin fırtınada sığındıkları yer -İynasrafa girerek hazırladı: bu teması Fabrlkaför. 4 — Varite - Merd - İstifham midas, 5 — Nebati ipliklerden biri - Nefer. 6 — Azarlamak. 7 — Ağaç gövdesi, 8 — Sinirli - Yanlış. siyetin. 19 — Enfüsi'nin swldı - Bir nevi küliket, YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Süinmiş - Taş, 3 — Yarım - Sa taşıyan. mak masdarından emri hazır S5 — Büyük anne. $ —Bir nota, 7 — Yarat - Mahkemelerin dağıttığı. Mecmua, 9 — Emniyetli - Rütubetli. oda - Kanaat getirmiş. SOLDAN SAĞA: 1 — Selâmet - 9 2 — Ekâbir - Jan, 3 — Mer 4—Er. 5 — Dar - Mah 8 — Kara - İkna, 7 — Gam - Bu - Ta —Ra-Ay-Y.R —Rar-Cuma.A-A 10 — İk - Kırar. 9 — Gömleğin boyuna gelen tarafı - Va - İn muhakkaktır. Fakat İngiliz ama - 3 — İlmek masdarından Wmi fan - Bâz. | İngiliz takımları Hg maçlarını ve kral| 4 — Fakirlere yemek dağıtılan yer - Bâk- 8 — Bnmek masdarından emri bazar - eğlence vesilesinden başka birşey de-! 10 — Evlerde yiyecekleri koydukları küçük Geçen bulmacamızın halledilmiş şekli|bir yere gelen Midlex takımının İngi- PSPORSE (940 olimpiyadlarına iştirak hazırlanan bir sporcumuz Amsterdam olimpiyad birincisinin derecesine ya bir derece alan gülleci Cemal Türk bayrağını şet direğinde dalgalandırmıya azmetmiş bulunuy©” Zaman, zaman gülleci Cemale rasgeli-! rim, Her defa elini sıktığım zaman eski kuvvet ve zindeliğini muhafaza eden Ces| mal, memleketimizin yetiştirdiği en kıy- metli haltercilerden biridir. Uzun seneler evvel, bu ağır ve ezici! spora merak edenlerin içinde ve başında olan Cemal, bu tahammüi edilmez spora karşı derin bir aşk ve muhabbetle bağ- dır. Halen, biçbir federasyona bağlı ve mal edilmiyen haltercilik, zannedersem Ce- mal ile beraber tarihe karışacaktır. Hiçbir zaman candan bir himaye gör- miyen güllecilik, fena bir tesadüf, seyir- ciden de mahrumdur. Büyük başın derdi büyük olur derler, Bu sporda; en anı elli, en çoğu yüz küsür bir takım demir plâkaların hergün birkaç saatlik mesai ile bıkmadan, usanmadan kucaklanıp kaldırılması için emek sarfe- dilmesi şarttır. 1924 den evvel Türkgücü klübünde, bilâhare de evine taşıdığı gül lelerle en küçük bir teşvik görmeden dün. yanın sayılı atletleri sırasına giren Ce- mal, Paris ve Amsterdam ollmpiyadları- na iştirak etti. Cemal, 1924 olimpiyadında çift kol ile 80 kilo müntazam, 90 kilo #ilkme, 70 kilo koparma yapmış, tek kol ile 60 kilo silk- me, 50 kilo koparma kaldırmak suretile on dördüncü olmuştu. Paristen, Amsterdama, tam dört sene daha büyük bir gayretle çalışan Cemel, Amsterdam olimpiyadında çift kol ile |limpiyadına götürülmiyen 8714 İilo muntazama, 10296 kilo silkme, |miyana, meme vermezler TT kilo koparma kaldırmak suretile he. |latan bir nazariye ile cas€ pimizin gözü önünde dünya dördüncüsü | kaldı, 1940 olimpiyadına en ekdâl Dİ Ya hazırlandığını söyliyen gp maz azmi karşısında donakali e Gülleci Cema? Cemal; çift kol ile 924 kilo ei (bu derece dünya rekoru le f 1124 kilo silkme ve 85 kilo ni parak Amsterdam olimpiysö p vusturyalı Hendersonun d! ” Taştı. gisi 4 Tek sporcunun güme BT ileri le! sulden olmadığı ileri Ç ye avlak dan daha büyük bir ders alan Cemal 1930 da Yunanlı güreşçiler İstanbula geldiği zaman tam formda olduğunu göyliyerek sıkı bir imtihan geçirdi. şesinde harıl harıl çalışan Be ii hangi federasyonun malıdı"* nu merak ediyorum!... ömer Balkan demiryol” ingiliz Midleks takımının Fenerle oyunu! / futbol takımların" turruvasi ,4 merakla bekleniyor Ankara Çökmesi) — BAE Fenerbahçe klübünün davet ettiği -3 amatör İngiliz takımlarından Midlexİlet demiryollarının nürnü münasebetle, RU“ Wandress'in şehrimize gelmesi ve un Haziranda ilk maçını Fenerbahçe ilelları futbol takımile ” yapması tamamile takarrür etmiş bulu İdemiryolları takımları 8 fi nuyor. Profesyonel olsun, amatör olsun |mak üzere bir futbol tU' şimdiye kadar hiçbir İngiliz takımının | edilmiştir. Bu turnuvays şehrimize gelmediği ve İngilizlerin de ye” p ideal futbol oynadıkları gözönünde tu- tulursa, Fenerbahçe Kiöbünün birçok i : takımile milli küme maçı o akşam buradan barek* G “ Kafile 70 kişiden iri Hği santrhafı (Hasan, Necdet ve eski Galatts? ç şim de Demirspor z gideceklerdir. yi Turnuvaya Yunan, Beli * Jav demiryolları takımlar” dd, mıştır, maçlar Haziran!” geli caktır üçü arasında yapıla ga. | Bu hafta Ankarad8 ” at yarışlar! , i fi Ankara (Hususi) di bu hafta da devam eği ler alindi. Birinci rinci, Tüşpmar ikinci, “ pi İkinci koşuda Nirvan? ii ikinel, 'Tunca üçüncü işi Gl da Mahmure birinci, ği yi hı üçüncü, Dördüncü , şidincl; meri e) randa Ankarada, karşılamak lâzım gelir. Şehrimiz #por- severleri bu vesile ile tath ve heyecan- h dakikalar geçirmeğe fırsat bulacak- lardır. Amatör bir İngiliz takımının #esyonelleri kadar Kuvvetli olma- tör takımlarının yabancı memleketler- de aldığı heticeler profesyonellere na- zarân daha iyidir. Çünkü profesyonel kupası finalini bitirdikten sonra isti - rahate çekilirler ve bu arada ekserisi muhtelif yabancı memleketlere tur - nuaya çıkar. Hariçte yapacakları maç - lar profesyoneller için bir gezinti ve ğildir. Onun için mağfüb da olsalar al- ” dırmazlar. Fakat amatör her yerde a- matördür. Bilhassa Türkiye gibi uzak liz futbolünü temsil edebilmek © için tam bir #matör gibi (O bütün kuvvetile çarpışacağı muhakkaktır. Fenerbahçe Kiüibü maça verdiği ehemmiyetle mü- tenasib kuvvetli bir kadro ile sahaya çıkacaktır. Maçm (büyük hususiyeti kadar Fenerbahçenin ilk İngiliz takı - mına karsı alacağı netice de büyük alâ ka uyandırmaktadır. '. Kaya ikinci, Yatağan gğ0. Müşterekbahis Gaya et | kuruş verdi. Çile | ja Ceylân çiftine oyn” na mukabil 89 iira ği

Bu sayıdan diğer sayfalar: