7 Haziran 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

7 Haziran 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA Resimli Makale: Hergün - Balkan tesanüdü Yazan: Muhittin Birgen ürkiyenin İngütere ile yaptığı - anlaşma ve diğer memleketlerle | giriştiği müzakereler, pek tabi olarak, © Balkanlarda bir takım ökisler yaptı. Bu akislerin mana ve mahiyetleri henüz tâ- “mamen vuzuh okesbetmemiş olduğunu yannederiz. Yani, henüz Balkanlarda bu yeni vaziyet üzerinde dedikodular devam ediyor ve henüz Balkan devletleri arala. rında konuşmalar. gene Bslkan devlet- İerile diğer dünya devletleri arasında te- maslar devam ediyor. Balkanların yakın muksdderatı Üzerinde külli bir tesir Ya -| pacak olan herhangi bir vaziyetin tavaz- “zuh etmesi için henüz vakit vardır; he-| “o nüz, düşünüp taşınma, temas, tetkik, te-| $ir ve mukabil tesir devri devam ediyor. Bu, bir müddet daha devam da ©de- çektir. Şimdiki halde, göze çarpan bu bakım- dan en mühim Balkan hâdisesi, geçenler- “de Romanya ve Yugoslavya hariciye na- | sırlar, arasında Tuna nehri Üzerinde vu- | kua gelmiş olan bir konuşmadır. Roman- ya gazetelerinin bu husustaki neşriyatın- İ dan ve bilhassa Merkezi Avrupanın en mühim dünya istihbarat organı olan Pes- ter Liyod'un neşriyatından anlıyoruz ki, Türk - İngiliz anlaşması hakkında Ro- “ manya ile Yugoslavya ârasında esaslı bir görüş fari husule gelmiş, Yugoslavya, “ Türkiyenin İngiltere ile anlaşmasını, Bal- “ kanlıhk tesanüdüne sadakatsizlik olarak © telâkki ediyormuş. Yugoslavya hariciye nazırı bu ciheti Romanya hariciye nazırı. na açıkça söylemiş ve onun fikrini anla © mak istemiş, Halbuki, Romanya hariciye “nazırı bu mütaleada değilmiş. Türkiye- “nin Balkan devletlerile olan müşterek taahhüdlerinin onu, berhangi başka bir © devletle anlaşmaktan wen'e sebeb ols» mıyacağı fikrinde bulunan Romanya hâ- yiciye nazırı da Yugoslav hariciye nazı-| ranın bu husustaki görüş tarzım” cerhe ç salışmış, | Alfikadar memleketlerin matbuatı eğer (bu hususta yazdıkları yazılarda büyük bir hataya düşmüş değillerse, Romanya ile Yugoslavya arasında bir mi anın Ucereyan etmiş olduğunn inanmamız 2â- (ruret kesbeder ve bu arada Yügoslavya- Unun kendi tabit menfaatleri hilâfını bir (siyaset istikameti üzerinde bulunduğuna bükmedebiliriz. | Esasen, bu husustaki neşriyatı kâfi de- irecede manalı olan Pester Lloyd'ün bu meseleler hakkında yaptığı tefsirlere ba.) halletmeğe varamıyan Belgrad. sırtında kılırsa, Yugoslav siyasi mihver istikame. | bu kadar ağır bir yük taşıdığı müddetçe bdindeki tekâmülüne süratle dev et.)de bu siyasette devam ederse, kendisini| mekte ve Romanya da, sarih ve kat'i ol.|bir dereceye kadar mazur görmek ka- mamakla beraber sağlam *bir müdafaa) bildir. İngilizlerin tanınmış simalarından dok-| cephesi tutmaya Bunun için, Türkiyenin Bslkanlılık te-İtor Filehmer Çinde seyahat ederken, re- mektedir. Macar bari Gördüğünüz insanların kıymeti hakkında çâbuk hü - küm vermeyiniz. Hele, işe yarsmaz kurarına gelmekte is- tical etmeyiniz. Karşınıza çıkanda sizin keşfedemediğiniz bir meztyetin bulunması çok mümkündür. . t Malayalı bir prensle | Evlenen hir İngiliz kızı e Hergün bir fıkra Günün birinde bir sabun fabrikası açsam Talihsiz adam anlatıyordu; — O kadar talihim yoktur ki, dedi, bir ev alsam ev yanar, bir ticaret yap- miya kalksam muhakkak bir sebeb zuhur eder iflâs ederim, Hattâ aklı « ma öyle geliyor ki, günün birinde bir sabun fabrikası açacak olsam, ben fabrikayı açtığım gün yıkanmak ve çamaşır bulaşık yıkamak âdeti dü: yadan kalkacak ben de bu yüzden if- lâş etmiş olacağım. ki İskeletlten yapılmış Bir mola taşı İ i i i i İngilterede Oksförd terzilerinden biri- nin kızı Malayalı prenslerden Prens Mahmudla evlenmiştir. Oksford Üniver- #itesinde karısını tanımış olan Prens Mahmud kızın ailesinin muvafakatini güç | belâ almıştır. a a aa nüz halletmemiş bulunan ve 'eli bir türlü; | ar eyle e irlerine | sanüdüne sadakatsizliğini ileri süren bu | simde gördüğünüz gibi, bir hayvan tercüman olan Pe Uloyd Romanyada | Balkan dedikaduzuna sebeb olduğundan |letinden vücude getirilmiş olan bir mola Beneş - Titülescu ruhunun tekrar uyan») dolayı Yugoslavyayı lüzumundan (fazla| taşı görmüş, hayret etmekle beraber res- dığını söylemeğe kadar gittiğine ve Yu-|ayıblamaya sebeb görmüyoruz, oYalnız|mini almaklan da geri durmamıştır. " goslavya hakkında gayet tatlı bir dil kul.) şunu söylemeğe lüzum görürüz ki 'Tür- —— eğe Ulandığına göre vaziyetin bu anladığımız) kiyenin bütün gayesi halis bir Bslkanlı- Atina şehrine göklen “tarzda bulunduğunda şüpke yoktur. ık tesanüdünün kuvvetle birleşmesi için dü . j * e de geldiği iie çalışmaktan başka üşen miras li ; vi vii L ir şey değildir. Öyle bir Balkan tesanü- enlerde Meksikada 60 yaşında ve ark İni anlaşmanın. e enİdü ki, dünya devletlerinin büyük. davalı sk eğen Alinda Berabüi adide bir Ühine Hiçbir unsuru ihtiva etmedikteri baş. | “<edeleleri arasında ne bir, tarafa, nelrum Atina şehrine dört mllyar drahmi İka büükir, Balkanhlik tesanüdünü kuv. G© diğer tarafa karşı bir siyaset #akib et-| miras bırakmıştır. indirmeğe az YEEai a meği düşünmesin. Böyle bir Balkanlılık tel Bundan 50 sene evvel Alcibiade Balkan devletlerinin müstakil ve Balkan. | *“Üdünün gayesi de sade, milletlerin) Seraphis, ebeveynile birlikte cenubi h bir siyaset takib sölamalerini ine haklarına tam ve karşılıklı bir hürmet ve Amerikaya hicret etmişti. “hizmet edecek bir kuvvet olduğu şüphe- a ağ Orada küçük yaşta gazete müvezzi - "sizdir. Türkiye, bu anlaşmayı sıri bu ruhl 2... eli, sadi i ü pie mid e yaşi Kr yy de düşürmenin. Eğer Pod, Yağma ba haki nl ve.) Birktrmiş olduğu para e kene — y , ar da anlamaz gö- » ' 9 - Be Ba a | a ağ ga ey tir; Yogaslavya da bunu böyle anlamı |**©,P7 © Kepatteyiz ki Türkiyenin çok) kazlırken ham petrola tesadüf edilmiş yorsa erbet, büyük bir gele içinde bulu.|şem imi olen sulh, dostluk. tenastd gayes| gir, nuyor demektir, esi vede hususta sarfettiği emeklerin) pu sayede adeimcağız hatırı sayılır | Fakat, bir zannediyoruz ki Yugoslav. derecesi, er veya geç, evvelâ bütün Bal-| derecede zenginleşmiştir. Kimsesi ol - * | kan devletleri ve bilâhare belki de bizzat | madığından sahibi tutunduğu 4 mil - yada bu işi, bu hakikati böyle anlamayı aümnieid i 5 bilmiyecek derecede ahvale gayri vâkıf oya My kiki yar Drahmiyi vatanına bırakmağı mü- Muhittin Birgen İnasib görmüştür. 'bir memleket değildir. Ancak, bir taraf. fan Almanya ile hemhudud ve diğer ta- raftan da Arnavudlükta İtalya ile yeni- den komşu olduğu bir zamandanberi Yu- İSTER İSTER goslavya pek iyi bildiği ve anladığı bir Bir dostumuz anlattı: takım hakiketleri anlamıyor görünmek #— Pazar günü Yalovaya gidecektim, Vapura bindim, ka. Tabalık, hımcahınç dolu bir vapurdu, sıkıldım, pişrsan ol- dum ve Heybeliye yanaşınca vapurdan indim. Şimdi burada ne yapacaktım? Beni tekrar İstanbula götürecek vapurun | kuyucu sen! mecburiyetinde kalmıştır. Hattâ, anlamı- İSTER İNAN, İSTER ten INAN, iyor görünmekle de iktifa edemiyerek, dönüp Romaya, dönüp Berline seyahat- ler yapmaya mecbur olan Yugoslavya, Balkanlarda mihver politikasının o hulül gayretlerine yardım etmek zaruretlerile de karşılaşmıştır Hırvat meselesini he- nihayet yüzde 20 de: Bir müşabehet noktası a İnsanların çoğunda hassas! tesadüfen reştedilen nel at ların benzerliği vardır. O gizli hassa veya meziyeti €Ş$- İetmek bazan çok keskin bir göze, bazan uzun bir teğrü- beye, bazan da tesadüfün lütfuna bağlıdır. Söz ARASINDA Koyun kırkma Şampiyonu kadın Tondrada Hayd Parkta 35 müsabık a- rasında koyun kırkma şampiyonluğu ya pılmış ve resmini gördüğünüz ve müsa- | bakanın biricik kadın atleti birinciliği ka- zanmıştır. Kendisine gümüş bir madalya verilmiştir. İhtiyarlıyacağına gençleşen adam İngilterede bulunan bir adam tabiat ka- nunlarına üymamasile şöhret kazanımış- tir. Yaşı icabı olarak ihtiyarlıyacağına - İ gençleşmektedir... Bu edam bir kereste fabrikasında işçi « dir. 58 yaşında iken bir kazaya uğramış İ ve sağ elinin üç parmağı kesilmiştir. Bu ameliyattan sonra işçi birdenbire ihtiyer - lamafa bağlamış ve ihtiyarlığı günden güne artmıştır. İngiliz doktorları böyle göz göre göre ihüyarlıyan adamın halini tetkike koyul- muşlar. Artık yürüyemez hale gelmiş, saçları dökülmüş, yüzü buruşmuş. Ara - pa sebıkalılardan Remzi oğlu ay geçer geçmez doktorları hay| sokulmuş, dan biri rete düşürecek bir hâdise vukuş gelmiş - tir, İşçi yeniden kuvvet bulmağa ve genç- leşmeğe, saçları çıkmağa başlamıştır. İlk önce beyaz olarak çıkan saçlar gitgide ko. yulaşmış ve rengi siyahlaşmış, eskisin - den iyi yürür olmuş, spor yapmağa, fab- rikada çok verimli bir şekilde iş vermeğe başlamış, teni âdeta bir gencin tenini an- dirir bir hal almış, vaktinden evvel ibti- yarladığından dolayı kendisine tazminat vermeğe başlıyan siğorta kumpanyası taz minatı derhal kesmiştir. Şimdi İngilteredeki doktorlar bu hâdi- senin tetkiki ile meşguldürler. Fakat işçi doktorlarla görüşmekten hoşlanmamak - tadır. İNANMA! gelmesine epöyce zaman vardı, bir kakveye oturdüm, sonra rıhtım boyunda halk arasında dolaştım, Bütün bu müddet zarfında kulağıma hep musevice geldi. Türkçenin nisbeti 'n ibarettir.» Biz bu dostumuzun mübalâğa ettiğine imanıyoruz, ey 0- INANMA! Sözün kısası Postaya verilen adam t g Talv ondrada herifin biri. b* L görüşmek istiyormuş mülâkata mutlaka muvaffak için emin ve kestirme bir yol ÖĞ Nihayet postahancye baş vuru? başına şu kadar bir sevkedip etmiyeeöl yahud ki başka her ne ye ; : öri tmarhaneye (gönderirlerdi. ai bir kilası yirmi kuruş“herabile EMS. eyi 7 alay pul yapıştırıp mürselüniley” etmişler. Sayın Mister Çembörlin kabul © o başka, Takseli mektub gibi gn? jeine iade olunmuş. t siz iş* Yarın bu usul yayıls: olursa, seyahet adöntaları, A9PI gitti! tiygli Zita hesab etlim, çök ucuz& sia Vakıâ seyahâ! ü r e vasız furgonlar içinde pek o kad a bir ciheti yoksa da, olsun: Meselâ * - buldan Ankaraya, hem de evde tesi, | Tİ - yani alabildiğine zayıflamış yan iadesiz taahhüdlü olarak, liraya göndebilebileceği gibi. bun | katına kıymca da pekâlâ Farise gidi gf Hem taahhüdlü olunca çuvala da“. mazlar, galiba. Yalnız, yolda, seYY#” ” | murun burunun dibinden ayrıl”, | şart. Ne de olsa, hiç #ena değil! Benim şuma gitti. Ve şu ahdan itibaren bU ga) İlün bizde de çabuk tatbik edilmesini © ve gönülden diliyorum. yi Rivayete nazaran Japonlar canlı w | diye bir şey icad etmişlermiş. BÜ dört, bej) pılmış bir torpilin içine fedai bir # yerleştiriliyor ve birlikle atılıyor evk İçindeki o adam da yolda, torpili * idare ediyor, mutlaka hedefe isab€ min eyliyormuş. Bittabi torpi? patls” lamaz, içindeki zamkinos!, pe Bu da bir seyahat nev'i, ammâ; ineği sulhçü olduğum için öteki, 6 İngilisin tercih etmekteyim. Artık beni her YEzE.. rün! Büyük postahanede yabancı ÜMÜÜ İler gişesine müracaat edip, ceketimi eki unda dikili Amerikan bezinin zeri adrese gönderilmemi dilerim. ÜÇ ys Tuşl'uk bir pul, bir damga... — Mehmed! Al götür şunu mersulef*, çantaya koysunlar!, ip Oooh! Son sistem bir otomobille si ciye, gara, Oradan hususi furgunâ- adr ' elini Paris. Londra, her neresi ise. Or“) tanıdıklardan birine teslim! im Lâkin fenslık nerede? Adres sahibi, zihse ve İngiliz başvekili gibi kabul © meyiverirse, dönüş pek fıraklı olacak # Postrestant olarak gitmek. O d yi | keli, Zira, üç ny aran » mektabiif İl posta idareleri yakarlarmiş!.. B Fakat dünyada hangi nimet vardi kötü tarafı olmasın? O « l E, Tali Mercanda Pastırmacı hanının Saye dasında kunduracılık yapan ; Tophane caddesinden giderken esi göni Ve pah —.eennn Bir yankesici yakalandı . 332. karuşunu çarp Nedim, adliyeye verilmiştir... ke” mi SonPostanın. TARİH MÜSABAKASI he UÜ

Bu sayıdan diğer sayfalar: