13 Temmuz 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

13 Temmuz 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kadınlar ithamlara mukabele ediyorlar “ Kadın yalnız namusu ve çocuğu için her şeye katlanabilir. Midesi uğruna izzeti nefsini ezdiremez,, , Dekar erkeklerin iddiaları “ Karım bir balo için yuvasını yıktı, bir daha evlenmek mi, lânet olsun!,, “ Hem elde meziyet yok, hem sadakat nâmevcud... Sonra da erkekleri “ Daktilo, ortamekteb mezunu kiz aile kadını olamaz" Ben aklımı kaçırmadım! ,, mış. Demek erkekler hâlâ kendilerine arkadaş aramı" itham... Evlenmek, ha... © Ekrem Sencer (Ankara): i Hal ve vakti yerinde, orta yaşlı, fakat görünüşü daha genç. sıhhatli bir ada mum, Üç sene evvel evlendim. Evlendi - Bim kıza, ilk tanıştığımız sırada demiş - tim ki: — Her arzunu yaparım, sana hizmet. çi tutar, iş gördürmem, gezdiririm. Giy. dirir, kuşatirım. Fakat ben bir garib ta - biatli, kıskanç bir adamım. Baloya gö. türmem, başkasının kollarında danset - nene tahammül edemem. Bunu gözüne alıyor musun?.. | Bana bir kedi gibi sokularak şöyle ce. 'vab vermişti: : — Bu çok makul arzuya karşı hayır, diyebilir miyim? İstersen sensiz sokağa çıkmam. Benden istediğin çok basit ve küçük bir arzudur. Evlendik. Üç ay geçmeden sızlanmağa başladı: , — Filâncalar bu akşam baloya gidi. yorlar, biz de gitsek.. iki ahbab yüzü gö. 'rürüz. | Evde kapamamıştım. Ahbab yüzüne basret değildi. Bu teklifleri reddetmeğe başladım, tevali etti. Kavi bir lisanla, bunu asla yapmıyacağımı tekrarladım. Bir iş için İstanbula gelmiştim. O da be. nim bulunmadığım müddetçe annesinin yanında kalacaktı. Avdet ettiğim zaman, onun apartıman komşularımızla bir ba. oya gittiğini, sabahlara kadar tanışabil. diklerile, hiç oturmadan dansedip, kurd. larını döktüğünü haber aldım. Hem be. nim iznim olmadan gitmiş, hemde ya. bancı erkeklerin kollarında sabaha kâdar dönmüştü. Hırpaladım, fakat bu sebeb için yuvamı yıkmadım. Her balo Jâfı geçtikçe sızlanıyor, muttasıl gitmemizi rar ediyordu. Nöfayet aldım, götürdüm. Şârtımız şuydu: — Başka bir erkekle kat'iyen danset. miyecekti. Lâkin bir anlık gafletimden istifade ederek, bir delikanlının kolla . rında dansettiğini görmedim mi?.. Bey - nimden vurulmuşa döndüm. Dansettiği , vakit, fena halde tersledim. Bana ne ce. vab verse beğenirsiniz: — Başkalarile dansetmedikten baloya niçin geliyoruz. Aldım, eve getirdim, bu işi halletme. miz lâzım geldiğini söyledim. Hayretler içinde şu cevabı aldım: sonra > < Bekâr erkeklerin iddiası: Kadına göre erkek — Eğer balolara gitmiyeceksek, baş » kalarile dansetmeme müsaade etmiyecek isen ayrılalım! Bunu evvelâ bir kuru tehdid zannet. tim, — Peki! Dedim, Ertesi gün eve geldiğim zaman eşya. Jarile, karım yoktu. Anngsinin evine haber (göndererek, dönmesini ihtar ettim. Kendi yerine ce. vabı geldi: -— Ben genç kadınım, her arzmun ya. pılmasmı isterim. Kendimi obalolardan mahrum etmek istemem. Böyle işine ge. Tirse.. p Lânet ettim, bir balo uğuruna mes'ud yuvasını yıkan karımdan ayrıldım. Şinı. di onun şahsında kadınlığa lânet ediyo. rum. Çünkü Peygamberin dediği gibi kadınlar çok nankördürler. İşte ben bir misalim!» © Ahmed Gezgin (Kırklareli Yaylâ caddesi numara 32): «Halen 27 yaşında bulunduğum halde henüz evlenmeği düşünmemekteyim. Bir çok ar'kadaşlarım evlendiler. Hallerini tetkik ettim. Bana hiç te bu hususta işti. ha vermedi. Birçoklarının evlenmeleri bir müddet sonra durgun ve düşün. celi görmeğe başladım. Kadınların eskisi gibi eve bağlı olma. dıkları, ev işlerini ihmal ettikleri, moda iptilâmna tutuldukları neticesine vardım. müsrifliğinden, kimi itaatsizliğinden, ki. mi de eğlencey? düşkün olduğundan şi - kâyet ediyordu. Koca, çalışıp getirmekle mükelleftir. Kadın evde işle meşgul ol. maz, yorulan kocasını türlü dırıltılarla İrahatsız ederse, o evde saadet kalır mı”. Eve herkes hizmetci alamaz. Kadın hiz. metçi olsa bile, evde çalışmalıdır. Hal - buki ben bunları gördükten sonra karar verdim. Vergide slsalar vereceğim; hea. yatıman sonuna kadar evlenmemek fik. rindeyim.» © T, Özcan (Ayaspaşa): «Yirmi dört yaşındayım. Türkiyenin en şirin köşesi olan Değirmenderede bir çok bağım, bahçem ve bankada da bir miktar param olduğu halde bekârım. Yani benim evlenmeme parasızlık mâni olmuyor. Niçin bekârım, bunu izah e . deyim: Evlenmek istediğim bir kızın babasi 1500 Tira istemek gibi ağır bir teklifte bulundu. Başka bır kizla nişanlandım. Birbirimizi seviyorduk. Bana daima sen. suz aşkından bahsediyor, benden ayrı yaşıyamıyacak kadar alıştığını söylüyor. du. Ben buna inana durayım, bizim nişanlı başkasını sevmesin mi?.. Bir gün bizim nişanlar geri geldi. Kalbimde aylarca yaşattığım aşk, yu. va kurmak hülyası bir dakika içinde çö. küverdi. Kadın cinsinden birinin bu za. lim hareketine maruz kalınca bütün ka. dınlığa düşman oldum. Böyle haval genç kızların kuracağı yuvalardan oda hayır ! gelir mi?.. Şimdi bu inkisarla evlenmek. te mütereddidim. İstanbula geldim. Bir İmüesseseye yerleştim. Meri ve dürüst bir kız buluncaya kadar bekârım!s © H. Karakas (adresinin neşrini istemiyor): «Anketinize cevaba, sizi böyle bir an. ket açmanızdan dolyaı tebrikle başla . mak istiyorum. Ben de zamanı gelmesi, ne rağmen evlenemiyen o gençlerdenim. Arkadaşlarımın mütalealarını dikkatle okudum. Kendi düşüncelerimi de bun « lara ilâve etmeği faydah buldum. Evlenmeme mâni olan (o düşünceler şunlardır: Genç kızlarımız hakikaten müsritdir. yor, zevkleri ve eğlenceleri için oyuncak arıyorlar! ,, © Kadıköy B. B.: Türk Ikadınlarına kalemlerile kücum eden bütün Türk erkekleri, Şimdiye kadar yaptığınız hücumlara cevab vermemiş olmamız sizlerin itham. larınızı kabul ettiğimizden, veya cesa- retsizliğimizden değildir. Bu nevi itham. lara cevab vermeğe tenezzü! etmediği. mizdendir. Fakat no olursa olsun Bayan Suad Dervişin ikazı üzerine arık size cevab vermeği bir vazife biliyoruz. Sizler kendinize zevce olarak intihab edeceğiniz Türk kadınlarının şahsi ve umumi vesıflarında o kadar yanılıyor. sunuz ki... Orun bir süs eşyası ve bir zevk aleti olmaktan kurtulduğunun bile daha far. kında değilsiniz. Bir kere kız mekteb. İerine bakınız. Gerek san'at ve gerek meslek mektebleri hıncahınç doludur. Bu genç kızlar niçin okuyorlar, niçin di. Arkadaşlarım, evlendikten sonra iki ya .|)er. Ailelerinin gözleri daima yüksekte, kalarını bir araya getireceklerini umu .İdir. Meselâ, ben aşağı bır hizmette sa . yorlardı. Ben de öyle.. Halbuki evlenin.) yılmam. Öyle olduğu halde dünür gön. ce büsbütün sefilleştiler. Kimi karısının KÖYDEKİ DOS — Çocuklarımla beni ayıran hayat — Mükemmel. Fakat biraz yanımıza farkına hürmet ederim. Onlar gençdir-| gel de yüzünü doya doya görelim. ier. Hisleri aşınmamış, kalbleri yıpran-| Kısa kollu, kısa etekli beyaz keten mamıştır. Onları şehir hayatına bağla-İspor elbisesi, ökçesiz iskarpinleri, kü- yan ihtiyaçları takdir ederim. O yaş «İçük mekteb çocukları gibi (kenarları Jarda köy hayatına bağlanmağa imkân | tersine kıvrılmış şosetleri ile bu kur - yoktur. Çiftlik onlar için ancak yekna- |şuni gözlü, altın başlı genç kadın bu - sak hayat varyetesinde küçük bir nu -İgün hakikaten yaramaz, afacan bir ço- mara olabilir. Fakat hayatın büyük fa-|cuktu. Babasını görmüş olmasının onu cliasını yaşadıktan sonra sığındığım çift |şımarttığını zannetmiyorum. Çünkü bu Hik benim için bir arzımevuddur. Bu -|halleri onun tabiatında var. Bu havai rada benliğimi, varlığımı daha iyi his-|görünen altın kafadan da ağır felsefeli (Devamı 10 uncu sayfada) bilir. Fakat bu kadın o kadar tabii ki, tabii görünmesine ihtiyaç yok. Kadınların güzel taraflarını göster - mek ihtiyacı en aptallarınaı şeylanca fikirler ilham eder. Erkeği mağlüb e - decek silâhlarını kullanmasını pek iyi bilirler. Fakat bana öyle geliyor ki Vildan böyle uzvi hareketlerle muvaf- fak olmayı düşünmiyecek kadar zekâ” sına ve bilgisine hâkim. Kadının bilgi” si ve zekisı en müthiş silâhtır, Gözle - rinin engin renkleri, vücudünün iştiha- h hatlarile erkeği bağlayan (kadınlar ilk defa kuvvetli biz er kazanır. Fa- kat bu silâhlar öldürücü değildir. Za - man geçtikçe tesirleri azalır, söner ve bir gün gelir erkek bu silâhlara nasıl olup da mağlüb olduğuna hayret eder. Fakat erkeği zekâsının kıvılcımları ve bilgisinin ağlarile yakalayan kadın için sediyorum. Kendi felsefem ve kendi dü güncelerimle endişesiz, münakaşasız ya şarım, Osman bey tezini müdafaa eden bir biyoloji profesörü gibi çiftlik hayatı ü- zerinde mütalca yürütürken Vildan ba nım yuvasından kanadlanan bir kırlan- gç gibi camlı kapıdan fırladı. — Şövalyeden mühim haberler ba - ba. Dün vurduğun sülünleri a'la maitr d'Hotel yapıvor. Hoşunuza gitti mi? Kızım evinin işlerile meşgul gör - mek babasını pek sevindirdi: fikirler nasıl çıkıyor bilmem, Yolda ha yat hakkında söyledikleri hâlâ beyni - min içinde paslı bir çivi gibi ağrı ya -| Şimdi karşımızda (kurşuni gözleri piyor. yeşit kestanelerin koyu gölgelerine da- İkimizin karşısında bir piliyana yat- |larak konuşan genç kadını dinliyoruz. mekla oturmak arasında uzandı. Elle - |Biraz evvelki hırçın, yaramaz hali bi- rini altın kafasının altından kenetledi. | rakmış. Fırtınadan sonra durulmuş de- Zaten kısa etekleri diz kapaklarını 0$-İniz gibi sevimli ve hoş onun afacanlığı mıştı. Düzgün, yuvarlak ve uzun ba - |daha sevimli ya. cakları nefis bir Lübnan muzu gibi. Babası soruyor: Orun yerinde bir başka kadın bunu | — Ey anlat bakalım. Cevad bey o yapmış olsa mutlak bacaklarının gü - İmasaydı çiftliği hatırına bile getirmi- zelliğini göstermek istemesine verile * İyecektin değil mi? zafer ebedidir. İşte Vildan bu ikinci galiblerden. diniyorlar, siz daha bunu öğrenmemiş. siniz! Türk kızı bu hareketi ile bir ideal pe. şinde koşmaktadır. Bu ideal süslenmek için, kocasının parasını eğlencelerine ve tuvaletine harcetmek için, yuvasının sa. adetini bozmak için okumak değildir. O yalnız yarın için çalışıyor. Ailesini mes'ud etmek, çocuğuna en yakın, şef. katli bir ana olmak ve nihayet yavrula. tmı yüksek bilgisile ruhan ve bedenen besliyerek vatanma kendi gibi faydalı uzviyetler, sevgili topraklarına kuvvet. li kollar yetiştirmek için yıpranıyor. Har kaidenin istisnası olabilir. Fena kadınlar da bulunabilir. Fakat düşünü. müz, bunların sebebi gene sizler değil misiniz? Kadının en büyük vasfı hassa. siyet ve İzzetinelsini korumasıdır. Ko. casma karşı en küçük bir şüphe, mana. sız bir takım gürültüler yani aile geçim. sizliği kadının kalbinde bir intikam his. si uyandırabilir. Çünkü gururunu ayak lar altında ezdirmek istemiyordur. Türk kadını yalnız namusu ve çocuğu için her şeye katlanabilir. Hepinizin, günlerdenberi, o görmeden, bilmeden çala kalem yazıp dururken dü. şünmüyor musunuz ki bu büyük suçları Üzerlerine yüklettiğiniz insanlar, dalma (kendilerine muhtaç olacağınız kıymetli varlıklardır. Söylenecek şey çok, fakat tazam dişleri göründü. Cevab yerine bu mes'ud ve çapkın tebessümü kâfi görü- yordu. başını saTlıyor, sonra bana dönüp iza- hat veriyor: — Vildan ne haşarı kızdı tasavvur edemezsiniz. İsviçrede okuduğu pan « siyonun direktörü kaç kete bana yazdı: «Kızınız derslerde, vazifelerde hayret edilecek muvaffakiyet gösteriyor. Fa- kat pansyonun inzibat, onun yüzünden daima tehlikededir.» Vildana yazıp soruyordum. : — Sen neler yapıyorsun ki direktör böyle derd yanıyor?» v Hiç unutmam bir defasında şöyle bi: cevab almıştım: 2 «— Bir şey yaptığım yok baba. Yal- nız geçen gün sabah duasına giden di- rekterisin eteklerini arkadan kaldırıp beline #ömeledim. Bir kepazelik oldu. Benden bildiler. Amma o kadar sıska bir kadın ki değnek gibi bacakların görmek için bundan başka çare yoktu baba. Bunda benim ne kabahatim var!» Babası anlatırken Vildan o günleri hatırlamış gibi kıs kıs gülüyordu. De- dim ki: — Bu yaramazlar herhakle samimi Kadınların iddiası: Erkeğe göre kadın bir Türk kadını sıfatile ben kısaca teese süflerimi bildirmek isterim. O Ankara M.A. Hayatta erkekle kadın arasında olan iyi münasebetler ancak anlaşmakla ve birbirini anlamakla başlar ve nihayetâ& kadar gider. Fakat erkeklerimizin heves leri gelip geçicidir. Bir kadının veyahud, bir kızım peşinde aylarca, günlerce dola- şırlar, nihayet onu kendine mal ettikten sonra ihmal etmiye başlarlar ve işte O zaman kadın ne yapsın? Sevilmeye, gez meye, giyinmeye onun da ihtiyacı var4 dır. O da erkek gibi gezmek, eğlenmeğ ister. Fakat erkeklerimiz maalesef bâ noktalara ehemmiyet vermiyorlar, kad nı ihmal ediyorlar, başka bir kadın bi Tuyorlar, işte gürültü de kopuyor. Birçoğ boşanma ve gayri meşru yaşamalara s6 bebiyet veren erkeki e «Kadınlar çok para İstiyor» diyorsü. nuz, hayır hiçbir zaman kadının parad8 gözü yoktur. Evet hayatta saader için para şarttır. Yaka: her şeyden evvel ikİ tarafın birbirine bağlanması lâzımdır. Kocasının parası çok, gezmelerde, bars Jarda, meyhanelerde başka kadınlarlâ dolaşırsa kadın çocuklarla evinde veyâ« hud hizmetçi fle karşı karşıya kocasın! gözyaşları içinde beklerse bu parada 68 adet olur mu?, Maalesef erkeklerimiz kadınları irar8 etmesini bilmiyorlar. Bir kadın hiçbif (Devamı 10 uncu sayfada) . Osman bey kahkahasın savurdu: di. Ellerini başının altından çekti: — Amma hakkım yok muydu babaf — Siz söyleyin Cevâd bey yok mu? Güldüm: mın ince kaşları çatılı ve şimşek gibi açılıp kapandı: üf ederim, Pot kırdığım biliyordum. Fakat e dökmekten başka çare ri. : Dedim ki: — Evli olmadığım için bu bahis” söz sövlemive salâhiyetim de yok.

Bu sayıdan diğer sayfalar: