27 Temmuz 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

27 Temmuz 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kadınlar söylüyorlar Yeni barem kanunlarının tatbikatı için kolaylık Maliye ile Dıvanı Muhasebat tarafından hazırlanan izahnameler yakında neşredilecek Bankalar ve müesseselerde Ağustos maaşı yeni kanun bükümlerine uyğun tarzde tediye ediliyor Ankara 26 Temmuz — Barem ka -Jmeğe imkân görememektedirler. Maliye unlarının tatbikatını kolaylaştırmak için | Vekâletinin de bu mütaleada olduğu ha- Maliye Vekâleti ite Divan Muhascbat ta-| ber verilmekledir. Dereceler Eytülde sn rafından müştereken hazırlanmakta ölan | laşılmış olacağından Eylül aylığı üe be- İzahnamelerden sivil devlet baremi ka-!raber Ağustos ayı muvakkat tazminatı nuzvuna dair olani yakında neşredilecek- tir, Bu izahname kanunun hor maddesi-| ni tafsil edecek ve muğlâk hissini veren hükümleri. ayıdınlatacaktır. Ordu kare - mi hakkındaki kanunla bankalar ve mü- esseselor baremine dair olan kanunun izahmameleri de sıra ile tanzim ve neşro- Turacaktır. Bu kanunların tatbik sure - tini gösleren nizamname projelerinin ha- zrlanmasına başlanmıştır. Barem kanunlarının mer'iyet mevkii- “ne girmesi ile bu kanunların çerçevesi içine giren bütün daire ve müesseselerde kanunlara intibak içm hümmalı bir faa- liyet göze çarpmaktadır. Bilhassa bankalar ve müesseselerde A- Hast maaşı yeni kanun bükümlerine uygun tarzda tediyz edileceğinden ber - drolatın ona göre hazırlanmasına başlan- znışlır. Ancak hükümetin hazorlatlırmak- ta olduğu izahname henüz neşredilmemiş | olduğundan kanunun bazı hükümlerini her müessese kendi anlayışına ve kanaa- #ine göre tafbika hazırlanmaktadır. Me- selâ Ankarada çalışan hi Jar ve mües- “seseler memurlarına veritecek muvakkat tazminatın Ağustosta hansi esasa göre tediye edileceği, üzerinde tevakkuf edi- Den bir nokta olmuştur. Memurların da- bil olacakları dereceler ancak Ey'üle ka- dar tesbit edilmiş olacağından bazı mü - esseseler (bu dereceler tasyyün etineden yeni esasa göre muvakkat tazminatı ver- Londrada iki bomba infilak etti, bir kişi öldü ( yaralı var (Bastarafı 1 inci sayfada) mile, 14 kişinin yaralanmasına sebeb ol- muştur, İnfilâk çok şiddetli olmuş, istasyonun Muazzam binesı sarsılmış ve bütün civar evlerin camları kırılmıştır. Paflayan bombanın bir valizin içine yerleştirilmiş olduğu tesbit edilmiştir. Akşam. ikinci bir bomba da Viktorya istasyonunda patlamış ve üç kişinin ya- rülarımasna sebeb olmuştur. . Romanya Kralı ve Veliahdi bugin - şehrimize geliyorlar (Baştarafı 1 inci sayjada) Majeste Karolun ve prens Mişelin bu ziyaret ve seyahafleri tamamen hususi mehiyetitedir, Velihad Mişel şehrimize geldi Romanya Veliahdı Prens Mişel bu sabah saat 7,25 de Semplon ekspresile © Şehrimize gelmiştir. Veliahi Sirkeci © garında Romanya sefiri General Kon- “ clos ve Sefarethane erkânı tarafın - “dan karşılanmıştır. Romanya Veliahdı Sirkeciden doğruca Romanya Sefaret- hanesine gitmiştir. Romanya resmi mahafilinden öğren © diğimize göre, Romanya Kralı Majes- “te ikinci Karol Köstenceden yatile 15. © manımıza müteveccihen hareket etmiş se de, muvasalat saati henüz belli de- ğildir. . : Siyaset âleminde ; ve 3 ncü sayfada) © * Dünya, hakikaten mukavemet edik mesi güç bir sinir harbi içindedir ve bu- mu kazanacak olan tarafın da, nihai za- $eri yarı yarıya kazanacağında şüphe — yoktur. Çünkü ortada, şüpheleri giderip teyakkuzu uyug'uracık Obir manevra vardır ve vaziyeti İyi görenle: için ken- — Glerini bur aldatıcı sözlere kaptırmamak — birinci esas olmak izim getir, Selim eğin meç da tediye olunacaktır. Barem kanunu çerçevesine giren ban- kalar ve müesseseler ihlisas mevkilerini gösteren cedvelleri de hazıriamıya baş - Harmaşlardır. Bu cedveller hakkında ev - velâ umumi mürakabe heyetinin müla - beam alınacak ve sonra İcra Vekilleri He- yetinin tasdikine arzedilecekiir, Bareme dahil teşekkül ve müesses» - Berin umum müdür ve umum müdür muavinlerine verilecek aylıklar barem kanunu ile tedbit edilmiş olan azami ay- ik derecesini (600 lira) geçmemek ü - #ere, İcra Vekilleri Heyeti tarafından ö- nümüzdeki günlerde tayin olunacaktır. Bu aylıklar miesseselerin ve vazifeleri- İmin vüs'at ve ehemmiyetine ve derece - (lerine göre tesbi$ edilecektir. Tahsil dereceleri Ankara 26 (Hususi) — Barem kahun- lan nsowura derece tayininde tahsil de - recesini esas tutmakta olduğundan Maa- rif Vekâleti, mektebietin bugünkü tos - “kilâtları itfbarile kanunlarda tesbit edil- miş esasların hangilerine tekabül ettik - İerini ayrı ayrı tesbit etmiş bulunmakta- dır. Ancak, Vekâlet tesbit ettiği mekteb- lerden mühim bir kısnunın teşkilâtında evvelce değişiklikler vukubulmuş »ldu- undan bu mekteblerden deha önce me - zun olanların yeni barem kanununa göre tehsilerini ayrıcı te$it kararındadır. ingiliz - Fransız - Rus askeri görüşmeleri yekıda başlıyor (Baştorafı 1 #nci sayjada) — Dün akşam Moskovadaki sefiri - mize yeni talimat gönderdik. Müzake- relerin inkişafı hakkında, önümüzdeki hafta daha etrafi: izahat verebileceği - mi ümid ediyorum.» Başvekil, İngiliz - Fransız - Sovyet erkânıharbiyeleri arasında istişareler yapılıp, yapılmıyacağı hakkında soru- lan diğer bir suale de: —. Henüz kararlaştırılmış bir şey yoktur. Mahaza bu kabil istişarelerin yapılması tabiidir.» cevabını vermiş - tir. y Londra 26 (A.A.) — Bir kısım mü - zakereleri İngiliz - Sovyet görüşme - lerine hasredilmiş olan kabine toplan - tısındarı sonra İngiliz siyasi mahfelle - rinden alınan malümata göre, İnsilte- İre, Fransa ve Sovyetler Birliği arasın. ida erkömharbiye müzakerelerinin a - içılması artik pek yakındır ve bu bu * susta bugün veya yarın Avam Kama - rasında beyanatta bulunulması bek - ilenmektedir. Röyter âjansının diplomatik muhar- riri, yakında üç hükümet merkezinde erkânıharbiye müzakerelerit'e başlan- dığını haber veren, bününla beraber siyasi anlaşmanın bazı noktalarının he nüz hölle muhtaç olduğunu bildiren birer deklerasyonun yapılacağı fikrin- dedir. Paris 27 (A.A.) — Petit Parisien ga- zetesinde, — İngiliz - Fransiz - Sövyet müzakerelerini bahis mevzuu eden Bo urgues şu haberi vermektedir: Siyasi anlaşma tamamlanmak üzere bulunduğundan, Londrada, genel kur - may temaslarının 10 güne kadar Mos- kovada başlıyabileceği (o tahmin edil - mektedir. Alman ajansına göre | / Moskova 26 (A.A.) — Alman ajansı bildiriyor: Umumiyetle iyi malümat alan mah- feller Moskovaya bir İngiliz askeri hey etinin gönderileceğine (o ve askeri bir pakt akdi imkânma dair olan haberle. ri mevsimsiz addetmektedirler, Erkekler | söylüyorlar (Basturalı 8 inci sayfada) Anneciğimin ruhunu tazib etmemek için bu defteri böylece kapatıyorum. ailelere gelince: Ahlâk, fikir, umvi teşekkülât, küfüv vaziyetlerine gö- İre birçok eşikâlde kadın düşmanlığını iz- har için fırsat bulur. Memunun maaşı bittiği zaman ona binbir ihtiyaçtan bahsedilir. Erkeğin en sıkımdılı bir zamanında onu büsbütün si- Kacak bahane bulunur. Çocuğuna domuzun piçi diye bağır- malar, iki kadın bir araya gelince koca- Tarını çekişlirmeler birbirine akıl öğret- meler hep bu insiyaki düşmünlığın ka- danlarda tezahüratından başka bir şey değildir. İşte ben bütün bunları dikkat alarâk hayatımı bir kadınla bir istemedim, istemiyorum ve islemiyece- ğim. Zaten iki insanın her sahada birbirile anlaşmasına imkân yoktur. Dünyada bir buçuk milyar insan var diyorlar. Bunların simasını çeviren hat ölçülürse en büyüğünde 0,80 metreyi geçmez. Bu sahaya hangi ressam birbiri- ne benzemez bu kadar figür | çizebilir. İnsanların benzemiyen cihetleri exiros- pecioisleridir, ruhlarının ifadesidir. Bu ifâde ayrı olunca tabayi de ayrılır: İn- sanlar birbirlerile sucak muayyen saha- larda dostturlar, Av, kumar, içki, dans, meşgale, mesai, Bim, fen, ihh. arkadaşlarımız ayrıdır. Onlarla hep muayyen sahalarda dost o labiliriz. Ekseriya hayatımızın bütün te ferrüatana karıştıracağımız dost, kay- betmeğe mahkümuzdur. İşte böylece cinsi ve hissi zevklerim!- zi tatmin için de bu sahada eşler bul- mak bunun hakiki zevkini idrak etmek demektir. Arma tenasül lâzım imiş. Ne yapalım! bunuda iden'ist bakâr olmıyanlara bıra- kurız, zaten İdealist bekârlar bereket versin ki çok azdırlar. Bunu anketinize bilirsiniz. © Ziya (Ankara İsmetpaşa ma- hallesi Arun sokak No, 12): «35 yaşında, 100 lira kazançlı bir be- kâr. Kedemli ve ebediyen de bekâr kalmağa ahtebmiş bir insan olarak anke- tinizi alâka ile tekib ettim, Bugün de ce- veb veriyorum. Bekâr arkadaşlarımın fikirleri muhitine, telâkkisine göre doğ- rudur, Arikara, İzmir, İstanbul (diğer gehirller hariç) bu şehirlerdeki bekârlar, kendim de dahil olduğum halde şu sebeb- der evlenmiyorlar: Yaşadığımız asrim yetiştirdiği kadın ve kızlar ahlâk bakımından bir hayli de- Bişmiş'er ve erkekleşmişlerdir. Sunlar- da kadınlık ruhu, erkeğe hürmet hissi çk azalmıştır. İlepsinin kendisinde gör- düğü kaderiik evsafı, yalnız süs, zevk, eğlene:dir. Aile yuvası kurmak, sada- kale kocaya hürmet etmek, şimdi kadın ve kıslarımızca garib bulunuyor, eski bir ziynet olarak kahu! ediliyor. Şurası- ni ayrıca kaydetmek isterim ki, kadin hat zaman kadınlığını müdrik olmalıdır. Kadın kadmlığını müdrik olursa işte bütün meseleler o zaman ortadan ksk kar.» * Açık muhabare : OM.A.S Ü. Doğanay (Kırık. kale): — Güzel ve yerind temenrilerinizle tevsiyelerinize iştirak ederiz. Yalnız ni- çin evlenmediğinizi yazmağı unutmuşsu- nuz. Lütfen bunu tastih ediniz, © Zeki Coşhun (Gaziantep sıh- hat memuru): — Hakkınızı teslim ederir. Ancak Wi unutmayız. Size soralım: Değer mi der- siniz?.. © Osman Altınöz (Ankara): — Cevabınızı niçin o meştetmediğimizi tahmin edeceğinizi umuyoruz. O0S.D.Ö (Devrek): — Niçin evlenmediğinizi o yazmadığı mız için cevabın'zı neşcedemiyoruz. Çün- kü siz ankete değü, bayanlara cevab ve- TİYOİSUNUZ. Nusret Safa Coşkun verilmekte lan cevablerdan da anlıya- (Baslarafı 8 inci sayfada) Bu hareket daha necib ve dala doğru değil midir? © Güz'n A. (Kadıköy): Erkeklerin efsanevi bir şek verdik- leri anketinizi muntszam surette okuyor- dum. Hiç birine ehemmiyet vezmediğim için cevab vermeğe Jüzum görmemiştim. Fakat 20 Temmuz tarihli nüshanızda (C. İstanbul) imzasile cevab veren Obayın mektubunu okuduktan sonra, gene fazla #hemmiyet verdiğim için değil, fakat ben de filerimi söylemek için yazmağa karar verdim. «Bay C.» verdiği cevabda kerısın- dan âymıkdıktan sonra otuz kadınla tanış» tığını yazıyor. Onunla evlenecek olan genç kızımız. tanıştığı kadıniarın otuz birincisi olmak için mi, yoksa onunla beraber yaşadığı hayala atılmaz için mi evlenecek? Bu karakterde olan erkekler- be evlehecek kızlarımıza acırım. Ben de bir genç kızım. Şimdiye kadar evlewmeği hiç düşünmedim.Çinkü henüz! İizdivacı bana düşündürebilecek karakter İde bir gence ratamadım. Şimdiki er- kekler ya yukarıda bahsettiğim gibi otuz kark kadın peşinde, yahud da ona yüz vermiyen kadınların arkasından atıp tut- makla avunuyorlar. Bunların hangisile mes'ud olunur siz söyleyiniz? Kadınlarımızı yalancılıkla itham eden erkekler acaba gürde kadın kandırmak için kaç yalan söylüyorlar? Bazı erkekler, kâtilârımın akşam eve gelince güler yüzle karşılanmadıklarını, hattâ onlar için saçlarını taramağâ bile Büzum görmediklerini söylüyorlar. Han- ki kadın kocasının eve güler yüzle gele- ceğinden emindir ki süslensin? * Okuyucularla konuşmalar : © Bay Rifat Köprülüye: Bu sütun kadınlara mahsus olmakla beraber sizin hem bizlere, hem de ayni zamanda erkeklere verdiğiniz cevabı a- şağıdı meşretmekte bir mahzur görme- dim. Fakat esas itibarile düşüncelerinizin büyük (bir kısmına iştirak o etmediğimi tasrih etmek isterim. © Rifat Köprülü, İstanbul: Gazetenizin açlığı bekâr erkeklerin mütalcaları anketine son zamanda mu- harrirlerimizden (Bayan Suad Dervişin ortaya attiğı kıvılcımla parlayan genç kızlarımızın fikirlerini takib oetmekte- yim. Erkeklerin mütaleaları ne kadar doğ- ru we haklı ise kızlarımızın da bu saha” da yürüttükleri fikirleri o derece doğru ve haklıdır. Ancak şurasını iyi bilmeli- dir ki ne erkek ve ne de kadın hiçbir z4- man birbirinin esiri olmamakla beraber Müikmü altında yaşamağa tahammül edo- mez. Yalnız erkek kadının ve kadın da erkeğin bütün sile hukukuna riayet et- mekle mükelleftir. Kurulacak yuvada nişan merasiminin şöyle parlak ve düğünün böyle şatafatlı olmasını, erkek şu kadar masrafa gre- cek, kız bu kadad külfete katlanacak şeklindeki düşüncelerden evve, iki taraf vaziyetlerine göre, geçinmeleri üzerinde en büyük tesir icra eden mali kudretin ölçülmesi ve yapılacak işlerin derecesine tıza we “ahammül gösterilmesi lâzımdır. Yoksa erkek elinde var, harcarken ve taşırken cici, fakat herhangi bir surette gerek memuriyet ve gerek ticaretteki vaziyeti sebebille işleri düzgün gitmediği zamanlarda böcü olursu pek tabiidir ki © kadın ev kadını değildir ve olamaz. Buran başka en mühim ve bariz bir nokta daha vardır ki maalesef yazmak mecburiyotindeyim. Kadın erkeğine yal- nz midesile değil, kalbile merbut olma- dıkça aile hayatı zehirrlir. Takdir etme- lidir ki kadınlardan daha çok erkek ha- yatı kazamnağa ve onun bütün zerluk- larına göğüs germektedir. Buna bir misal: Eski bir hikâyedir amma çok yerinde söylenmiştir, 25-30 sene tath bir aile hayatı yaşaya; "bir karı ve koca. Evin erkeği her akşam evine İki elleri dolu olarak gelmekte. Bir gün nasılsa işi icabı elleri boş eve dönmüş, bü vaziyette erkeğini karşılıyan kadın hayretle; — A.. cfondi senin bir gözün kör vw dü? i Sualile bu ksdar zamandır erkeğinin ellerine bakmaktan yüzüne bakmadığını anlatmış. Bununla beraber bazı erkeklerin de bühassa evlenme işlerinde aile yuvası kunmak emselinden ziyade hayat Ledi li daşı yapacağı kadının parasını gözönüne atmak gibi ahlâksızlık nümüneleri gös- terdikleri de görülmektedir. Zamanımızda bir sinema san'atkârına benzemek hevesinde ancak birkac erke- ğe tesadüf edilmesine mukabili bir sine- Ma san'alkârna bnzemek istiyen binler- ce kadın ve kız görülmektedir ki bu ba- yanlar saadet yuvası kurmak meziyetine sahib olamayan havat meşreb mahlük- lardır, Kadın, evina ve erkeğins çok bağlı Erkek, evine ve karısına çok müşfik olmal we yuvasından başka bir şey dü- şünmemelidir. Kadın, içtimat, malt ve İktisadi saha- da dışarı işlerden ziyade yaratılışı itiba- rile evci ve erkek, dışardan içeriye, yu- vasına taşuycı olmalıdır. İşbe böyle kurulmuş aile yuvasında sââdet ve bahtiyarlık hüküm sürer. İşe bu düşünceleri gözönüne ölarak başandığı takdirde erkek kızı ve kız da erkeği iyice tartıp anlamış olacağından kuracakları yuwada rahat yaşarlar, Aksi takdirde evlilik hem kadın ve hem erkek için bır azabdır vesselâm. RADYO Ankara Radyosu DALGA UZUNLUĞU 1048 m. 182 Kos 120 ” TAR. 1074 m. 15195 Kes Mi TA.P. 3170 m. 9405 Kez 20 Kw. PERŞEMBE 21/71/99 1230: Program. 12.35: Türk müziği 1 — .. - Suzlnâk peşrevi, 7 — Mustafa Nafiz Suzinik şarkı: Sensiz bu sabah. 3 — Neyzen Rıza ef, - Bazinik şarkı; Çaldınp (çalgıyı 4 — Lemi - Suzinâk şarkı: Yeter hicranlı söz ler. $ — Mustafa Nafiz - Suzinâk şarkı: Ü - « > Halk türküsü: Esmerim kıyma bana. Memleket saat A- yarı, ajans ve meteoroloji haberleri, 1-15-14£ Müzik (Karışık program - Pİ) 19: Program. 1905: Müsik (Weber - Valaa devet.) (19.15: Türk müziği (Fasıl heyeti) 20: Memlekeb saat Ayarı, ajans ve meteoroloji (o haberleri. 20.15: Konuşma (Ziraat saati) 20.00: Türk müziği: 1 — Uşşak peşrev 2 — Şevki bey - Uşşak şarkı: - Gülzara (nazar kıldım. 3 — 'Taniyari Faize - Uşşak şarkı: Niçin nalende- sin. 4— - Tanbur taksimi, 5 — Şem- seltin Ziya - Uşşak şarkı: Şu anlkımsöğüdün aMı dalma, 6 — ........ - Halk türküsü: BA günlerine kurban olduğum, 7 — Deli zade - Şehnaz şarkı: Etmedin bir lâhza ihya. 8 — Şemsettin Ziye - Şehnaz şarkı: Hem nidan- dım hem aldattım, 9 — Rahmi bey - Şehnaz şarkı: Ey dilberi işvebaz. 10 — ... - geh- nAz sar semaisi, 21.10: Konuşma. 21.25: Noş- eli plâklar - R, 2120: Müzik (Wagner'in e - #erlerinden - PL) 22: Müzik (Küçük Orkes - tra - Şef: Necib Aşkın.) | — Lumbye - Şam- panya (Galop) 2 — Slede - Nahira (İnter - mez20.) $ — I. Strauss . Arti hayatı 4 — Paul Lineke - Ollmpiyadlarda (Marş) $ — 'Relnhold Becker - İlkbahar (melodl) 6 — Robevi Stolz - Viyanada ilkbahar. 7 — Frans Tahar - Çizan askı. $ — Brns Arno Naun - dorf - Arzu (Vals.) 23: Son ajans haberleri, #irkat, esham, — dahyilâi, kambiyo - nukut borsası (fiat) 23.20: Müzik (Cazband - Pİ) 23.55 - Xi: Yarınki program. Fransız askeri heyeti şehrimizde (Baştarafı Vinci sayfala) sız askeri heyeti mihmandarlarile bir - tikte bu akşam eksprese bağlı hususi vagonla İstanbula hareket. etmişlerdir. Heyet © Ongeneral Asım Gündüz, Milli Müdafaa Vekâleti müs- teşarı Kor 1 Nazmi Tol, Genel Kurmaydan Korgeneral Sabit Noyan, Ankara Mevki Kumandanı Tümgene- ral Mustafa Kemal Gökçe, Merkez Ku mandanı Albay Ali Demir, Emniyet Di rektörü Şinasi Tunga, Genel Kurmay- dan Kurmay Albay Şefik (oÇakmak, Kurmay binbaşı Hüseyin Ataman, Kur may yüzbaşı İrfan Alptekin tarafın - dan uğurlanmış, müzika Fransız - Türk marşlarını çalmış, bir askeri kıt'a selâm resmini ifa eylemiştir. Tren hareket ederken garı dolduran kalabalık bir halk kütlesi misafirleri « ek lak bni

Bu sayıdan diğer sayfalar: