10 Ağustos 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

10 Ağustos 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ağustos 10 "lenmek, boşanmak ta şu hayatta çok ac! albimin İçerisinde bilseniz neler saklı. ıyarlar da, baylar da her iki taraf haklı yanda mı? Bayda mi ? Bilmem ki kabahatler. zim bayanlarımız ev yapar hem de yıkar endileri zeytin yağ gibi hem üste çıkar. abimin içerisinde bilseniz neler saklı. ayanlar da, baylarda her Iki taraf haklı. edeni kanun yokken sanki bir öksüzdü- nüz. yah peçe, çarşafla bir ummacı yüzdünüs neleres hayatı siz kafesten süzdünüz albimin içerisinde bilseniz neler saklı. ayanlarda, baylarda her iki taraf haklı 4 kafesten çıktınız size doğdu bir hayat. ikin şimdi sizlere edilmiyor itimad. er bakkı veren size erkekle, kanun fakat albimin içerisinde bilseniz neler saklı. &yanlarda, baylarda her Iki taraf haklı. ydınlığı çıkınca kamaştı gözleriniz. er renk her gekle girdi saçınız, yüzleriniz aiblere bir ok gibi giriyor sözleriniz. :albimin içerisinde bilseniz neler saklı, ayanlar da, baylarda ber Iki taraf haklı İzo işitilmiyor feleğin kahkahası, üçiniz. yüzleriniz bir tecrübe tahtası İz sixi biliyorduk yarının bir anası -âlbimin içerisinde bilseniz neler saklı. ayanlar da, baylarda her iki taraf haklı. e deseler hakkı var şimdi iki tarafın. azla derin dalmayın gel bu ist bırakın. atan bizi bekliyor, telle, duvaklar takın. zalbimin içerisinde bilseniz neler saklı. yanlar da, baylar da ber iki taraf haklı, '» sesler yükseliyor köşelerden, bucaktan. sayanlar da, baylarda her Iki taraf haklı. ayanlar kajblerinde ana şefkati taşır. izlere demedik ki fazla git hem de şaşır. en onu bunu bilmem kadın eve yaragır. ialbimin içerisinde bilseniz meler saktı. yanlar da, baylarda her ki taraf haklı. (er iki taraf haklı bu iş tükensin artık. tans asrın eğlencesi, moda da bir hastalık #kat şimdi doğru söz şu bekârlik sultan- uk <albimin içerisinde bilseniz neler saklı, tayanlar da, baylarda her Iki taraf haklı, rkeklere hak veren bir genç kız Nariye (İzmit Kozluk, Cüzel kak numara 18): Gazetenirde gittikçe alevlenen anketini. herglin ben de takib ediyorum. Bu sutle genç kız olarak ben de cevab vermek 14- im, 2 yasındayım. Tahsilim orta. fakat be- n söyliyeceğim kl, bu davada hemcins- me hak verecek değilim. Bayan arkadaş- erkeklere şiddetle bücum ediyorlar. Hak- yok. Cablat erkeği hâkim yaratmıştır. Bizim kimizdedir. Erkekler elbette kendi haki- Fetlerini isterler. Halbuki şimdi o nerede? lazı erkekler belki zhppedirler. Kılıbık ve hoşturlar. Sanki bizim aramızda daha (aları yok mu?. Ben nleelerini bilirim. Arkadaşlarım kızacaklar amma, ben haki- söylüyorum. Münaslb bir genç buldu — n evlenmekie tereddöd etmiyeceğim. tekleri evlenmekten korkutan gene kızla” x değil mi?» . blar: © Bayan Makbuls Onay (Na - İd » Arkadaşım Suad Derriş lüzum gördü- cevabınızı kısaltmış!. Ankaradan ce- b gönderen bir erkek okuyucuya kargı İleri nize hak vermiyeceğim. Bir cemi-| . “ve bir meslek içinden türlü türlü insan- * çıkabilir; Kimi çok iyi, kimi çok fena , Siz mes'ud oldunutsa, o adam böd- bt olduğu, böyle bir akibete uğradığı için kaz değildir. Salim Özdemir (Ankara)? Böyle bir mevzuda ben hakem olmak Erkekler diyorlar ki İstemem. Size en uygun gelen hangisi odur. © F.F. (Samsun): — Gelen cevablar sıra He neşrolunmük - tadır, Bekâr olmıyan okuyucularımısın ©e- dereetmiyoruz. Nusret Safa Coşkun Kadınlar diyorlar ki (Bastarafı 8 inci sayfada) köylü ve küçük şehir halkı bal gibi evleni - yor. Harman samanları davul, zurna sesle- Ti her tarafı çınlatıyor. Bizde evlenmiyen - “İler büyük şehirlerin dejerene olmuş kendini beğenmiş tipleridir. Bu tipler kendilerini dev aynasanda görüyor, başkalaşını ise küçük *İ örüyor. Ortayı bitiren bir kızcağız kendi- sini alime saniyor. Dört kelime yabancı dil- den bilen genç küçük dağları ben yarsttım diyor. Dudağına boya, arnaklarına cilâ vu- rabilen bazan kendi herkesten üstün gö- we) Tarih Kurumu Asbaşkanı > tarafından yapılan kıymetli bir tetkik (Baştarafı 8 inci sayfada) dahi görünmiye başlayıp Selânik ha. miyetkâran; ahalisinin işbu tariki sa adette umuma rehnumayı selâmet ol. duklarına istinat eden memnuniyet ve mahmedetimiz dahi o nisbettedir. Bi. nacnaleyh ye Osmanlları de mektedir. (İlâve No. 10) Asâkiri Milliye taburu İstanbula ge işinden iki gün sonra bayram alayın. da, daha sonra cuma selâmlığında bu- Tummuştur. İstanbulda Güllü Agobun idaresi al tındaki tiyatronun o günlerde bastır- dığı ilânlarda Selânik Asâkiri Milliye taburunun tiyatroya davetli bulundu. ğu yazılması üzerine nöbetçi zabiti ta. röyor, Bir delikanlı, üstünde iyice bir elbise,!rafından gönderilip Basiret gazetesinin mahalle kızlarını yadıngıyor. Ayakları” ta- kunyadan henüz çıkan, daha yeni konuşma- sını öğrenen küçük bayanın ideali ya bir ai- * vazifede on üçüncü derecesi oldu mu, bütün|31 Biyineikâmun 1876 tarihli sayısında çıkan bir yazıda böyle bir davetin aslı olmadığı, taburun tiyatro idaresinden nema artisti veya baremin birinel derece -)davet için de bir illimasta bulunmadı. sinden bir koca. Hayata atılan gencin tebil-| ğı tasrih edilmiştir. (İlâve No. 17) laaan mez pia yedire re Selânik İngiliz Konsolosu Mr. A Birinci derecede kora arıyan bayan kendi| ASÂKİTİ Milliye taburunun bulunduğu baba erinden çıkıp saçsız koca adlı yeni bir) Süleymaniye kışlama gelerek tabur baba erine gelip sukutu haynle uğrarsa ken-| subaylarile heferlerine bir vizita ver- di ukaltlığına yanmalıdır. Bu birine! dere-İşmietir. Bu münasebetle tabur erkânı cedeki koca" kendisine kocalık deği de, ba - bâlık yaptığında kizmamalıdı:. Geçenlerde kızlâr arasında konuşmalarda şöyle bir şey ittim. Falan oğlan masldır? Sorgusuna İkarşı küçük bir bayan: İdeni bir kocadır.|; babası meb'ustur. diye fikrini bildirdi. Oğ- lanın, zeki, iyi ahlâklı, terbiyeli olması ba -| kılmadan, çocufun babasının mebus olmas çocuğun iyi olmasına deli değildir. Kirlar saadeti parada, mevkide, apartı - manda ariyorlar. Para, mevki yok olunca saadet te yok oluyor. Zengin erkeklerin, fa- kir kızlari -kızin iyi olduğu İçin- aldıkları görüldüğü halde zengin kızlardan tek birinin fakir bir erkeği aldık görülmüş değildir. Zengin bir kız fekir bir genci alacak olursa, kızın pek çok çirkin koca bulmaktan Üüm'din! kesmiş olması lâzımdır. Başka türlü bu mümkün değildir. Burnu Kafdağında olan genre gelince. bu genç te kizları beğenmeş. Kız biraz bön der. Seviyesi düşük der. Bir erkeğe üç kz düşü- yor der, Bu kız bolluğunda erlenmek doğru değiMir der... Kız bönse bu zamanla geçer, seviye düşükse kendi seviyene çıkarmıya bak. Böyle herkes kendi dengini beğenmiyecek olursa kızların © ukalâlıklarından evlerinde gençiikleri sönecek. Yirmi beşten sonra isa pişmanlıkla ömürleri (geçerse ne fayda ki “İzençiik elden gitmiş olur. o Delikanlılar da #denlimi bulacağım diye yıllarca bekliyerek ihtiyarlıyacaklardır. Delikanllarla o kızlari çok düşünmeden gerciiklerini bir aradi 29- çirerek dereceyi, seviyeyi, mevkii, parayı, saadeti bir arada bulmaldırlar. Cünkü genç Wkte olan evlenmeler, evlenmedir. Bundan sonra olan evlenmelere, evlenme denilemez. Son söz olarak şunları yazmak İstiyorum. Ankete gelen kızların cevablarında erkek - lere taarruz etmek için bir fhmal ediliyoruz sözünü tutturmuş erkeklere hücum ediyor. Jar. İhmal edilmisseler, bu erkeklerin ka - bahati değildir. Bu kabahali kendilerinde aramalıdırlar. Yoksa İşten yorgun dönen kocası, biraz gülümsemedi diye ihmal edili- yörum sözlle başka bir erkeğin kollarına a- tılan kadına nasl hak verilebilir? ad Derviş Gemlikte bir kız kaçırma vak'ası Bursa, (Hususi) — Gemliğin Şükri- ye köyünden 15 yaşlarında Zeyneb a- dında bir kızı ayni köyden İshak İs - minde bir delikanlı kaçırmıştır. Kızı tarafından Basiret gazetesine gönderi. len.bir da konsolosun, taburun ilk ettiği sırada hakkında çıkan k şayiaları reddetmek için Çalış. İtiğı bildirilerek kendisine teşekkür edilmektedir. (İlâve No. 18) (Arkası var) Bina vergilerini tenzil ettireceklere Yazla bina vergisi tarhiyatına itiraz müddeti 939 tarihinden İtibaren başla- mıştır. Bu gibi itirazları olanlar ve bun- (ları takib ettirmek istiyenlerin Gelatada, "Tünel yanında, Mertebani sokağında 17 numaralı Hulüsi bey hanında hergün 12- M arasmda Manuk Viramşabuha müra- caat edebilirler, Bilâmum vergi ve gayri menkul alım, satım işleri, i Resim sergisi .Eminönü Halkevinden: Karadeniz sa- hillerinde, orta tahsil çağındaki çacukla- rımızın resim sahasındaki kabiliyetleri- ni İstanbul gençliğine tanıtmak ve tale. besini bu yolda teşvik etmek o gayesile | Samsun lisesi resim öğretmeni Şahin Öz- gür tarafından Evimiz salonunda bir (Talebe Resim Sergisi) açılmıştır. Sergi- yi ziyaret saatleri hergün suat (9 dan 19) za kadardır. Herkes görebilir. Zayi — Siliyri Ortaköy İlk okulundan al- dığım şahadetnamemi kaybettim (yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. Silivri Ortaköy No. 199 : İbrahim Güner Son Posta Yevmi, Siyasi, Havadis ve Halk gazercm Yerebatan, Çatalçeşme sokak, 28 İSTANBUL Raşid Rıza tekrar sahnede ! UBaştarafı 7 nci sayfada) Bu sırada, dekorcu san'atkârın önüne — Raşid Rıza, sebat etmiyor, zaman |bir dekor maketi koymuştu: «Saçların - zaman sahneden çekiliyor, bu sefer de muhakkak faaliyeti pek kısa sürecek! di- yorlar., Bu müahezeye kendisi de birkaç defa muhatab olmuş bulunmalı ki, müsaid kar şıladı: — Ben zaten sahneden çekilmedim ki.. Ankarada sahne ile meşguldüm. Beş s- ne uğraştım, mütealhidlik etmedim. Pe- ki, öyleyse Ankarayı neye bıraktın der - seniz, size bu işin hikâyesini anlatsbili - rim. Geçen sene Ankarada, Şehir tiyat - rosu diye tesis ettiğimiz grup, Partirin yardımile ve muvakka; bir bütçe ile ida- re ediliyordu. Bu sene için daha esasiı bir faaliyete geçilecekti. Burun için de bir tahsisat vâdedilmişti. Fakat maale - sef hâdisatın akışı bu işin başırılmasına İmâni oldu. Tahsisat alınamadı ve.. grup dağılmağa mecbur oldu. Her halde bu dağılışın müsebbibi ben değilim! — Bu sene ne yapmak tasavvurun - Gasımz2?., — Sadi ile beraber eski heyeti ihya et- tik. Yaz için geç kuldak amma, ziyanı yok. Tepebaşı bahçesinde vodviller 9y- nıyacağız. Kışın da buradayız. Maksimi angaje ettik, — İstanbul halkına neler gösterecek- siniz?.. — Kemal Ragıb ve Mahmud Yesarinin, 'M. Feridunun eserleri var. Mümkün mer- tebe yeni eserler oynsmak İstiyoruz. — Klâsiklere iltifat edecek misini; — Pek niyetimiz yok.. Buna ne büt - çemiz, ne de sahnemiz müsald.. Şurasını kaydedeyim, biz alâküllihal şuracıkta ça- lışacağız. Kaldırabileceğimiz yükü, kal dıracak, oynıyabileceğimiz eseri vaz'ı sahne edeceğiz. Kimseye rakib olmak he- vesinde değiliz. — Kaç kişisiniz?.. Bu suale Ertuğru: Sadi cevab verdi: — Dişil, erkekli 18 kişi. — Yeniden iltihak'ar beklenebilir mi? Raşid Rıza sigarasıtu tazelerken: — Geleni aliyoruz, dedi. bahusus kâ - dın eleman.. — Şehrin muhtelif semtlerinde temsil vermeğe niyet var mı?.. — Haftada bir akşam Kadıköyüne git- meği düşünüyoruz. Dolaşmak çök kül - fetli.. dekor uymuyor, geç vakitler dön- mek yorucu.. Yorgun'uğa değmiyor. Say fiyelerde güzel, derli toplu sahneler oi- sa, bu iş çok iyi olacak amma, tiyatro - lârın ne balde olduğunu biliyorsunuz. Buralarda oynamak bir ıztırab.. Halbuki kazanç bakımından köyler fevkalâde. 'Türk tiyatro tarihinde bu seneki gibi say #iyeler de tiyatroya rağbet (görülme- miştir. Her çeşid tiyatronun kendisine mahsus yüklü müsterisi var. Söz. döndü dolaştı, tiyatramuza, yeni eleman yetişmemesi derdinin iskelesine geldi, yanaştı. Raşid Rıza diyor kı: — Benim davam, senelerdenberi güt- tüğüm dava şudur: Tiyatro işini endi - rekt olarak değil, direkt olarak rejime al- mek., Bir kanun yapmalı, bunu Meclis- ten geçirmeli. Hükümte bunu Kanunu - na, memleket kafası içine yerleştirmeli - dir. Tiyatroya eleman yetiştirmek bugün kü şekilde mümkün olamaz. Tiyatro mek- tebini bitiren gençler ne olacaklar?. On- lara başınızın çaresina bakın diyeceğiz. Böyle tiyatroya nasıl alâka çekebiliriz. Meselâ mektebe orka mekteb mezunları alındı. Bu talebe mektebin tedrisatını dan utan» vodvilinin birinci perdesi, Gözlüğünü burnunu iliştiren değerli san'atkâr, dekorcusuna direktif verirken, dikkat ettim, saçları kademe kademe, ba- şının yamaçlarından tepeye doğru beyaz laşmış ve seyrekleşmişti. Ona bazıları gibi: — İhtiyarladı! Demeğe dilim varmıyor. San'at yaşla. Dır mı?.. Ben sadece: — Daha olgunlaşmış! diyeceğim. Bu hükmü verirken de bir kompliman yaptığıma kani değilim. Çünkü “ provada gördüm. Türk sahnesinin Raşid Rızası, her zsmankinden daha genç ve daha ol - gundur. Bunu isbat ta Cumartesi akşamı kendisine düşüyor. Zira oyunun ismi şu- dur: — «Saçlarından ulan!.» Nusret Safa Coşkun Askerlik bahisleri (Baştarafı 7 nci sayfada) sa manevra halka bir yük olur ve bu s8- beble de münavebe suretile bütün mem- lekete taksim olunmalıdır. Bir askeri tatbikata manevra denile- bilmek için asgari iki seferber veya yarı seferber tümen (fırka) nın bir hafta ka- dar bir müddetle geceli ve gündüzlü kar» şılıklı hareket ve harbetmesi lâzımdır. Büyük manevralarda müteaddid seferber veya yarı seferber kor (kolordu) lar ka şılıklı harb ve hareket ederler. Bir ma- nevraya iştirak ettirilecek kuvvetlerin miktarını devletin kesesi tayin eder; fa- kat kesenin darlığı kıt'aların yalnız ha- zari insan, hayvan ve araba mevcudlarile iştirakini mucib olmaz; çünkü böyle ma- nevra olmaz ve bu gibi manevralardan fayda yerine yalnız zarar gelir. İşte şimdiye kadar tari! ettiğimiz ma- nevralar normal manevralardır; bünlerin barbden farkları tüfek ve top ağızların- dan sahici mermi yerine yalniz yala"cı atımların adalarının çıkmasıdır ve biş- ka bu mühim noksanı yani mermilerin tesiratını telâfi etmek ve.bu suretile mı nevrayı mümkün mertebe hali harbe yaklaştırmak ve benzetmek vazifesi ha- kemlere düşer. Fakat türlü türlü meksadlarla da mâ- hevra yapılır ve, geçen sene Eylülde bü- tün Avrupanın şahid olduğu üzere, mu- ayyen siyasi maksadların istihsali için de manevralar tertib olunur. Bu takdirde manevra bir dereceye kadar harbin ys- rine ikame edilmiş bir nevi cebir vasıtası yerine geçmiş olur. Fakat bunun için bu gibi manevralar mümkün mertebe geniş sahalarda, geniş mikyaslarda ve biraz da gürültülü ve gösterişli olarak tertib olu. nurlar. Ancak hakikatte bunlar manevra olmayıp manevra adı verilen bir nevi se- ferberlik ve tahşid hareketleridir. O hal- de bunlar o suretle tertib olunurlar ki blöfler ve gösteriler şayed neticede bir harbe müncer olursa kı('alar harbe müuk- tedir olacak surette seferber edilmiş ve hazırlanmış olsunlar. Yoksa noksan mev- cudlu ve noksan tertibatlı kıta'ları sefer. berlik omıntakalarından uzaklaştırmak suretile bunları hududlara yığmak za rarlı ve tehlikeli bir gösteriş olabilir. Manevraların indelicab geri olan bir seferberlik veya tecemmüü telâfi için de kullanıldıkları vakidir. Bulgarlar bunu, 1912 Balkan harbinde, Trakya hududla- Gazetemizde çıkan yazı ve sesimlerin oObütün. hakları mahfuz ve gazetemize aiddir. ABONE FIATLARI kırda gafil avlıyan İshakın, Zeynebi meçhul bir semte kaçırdığı köyde İşi tilince babası telâşa düşerek Hamidiye karakol kumandanı Hasan Ali Foçalı. yı haberdar etmiş, onbaşı civarı der- hal tarıyarak suçluyu yokalamış ve adliyeye teslim etmiştir. 4#> Dr. İHSAN SAMI ma, TÜRKİYE 8 Gonokok Aşısı n Belsoğukluğu ve ihtilâtlrına karı pek tesirli ve tece aşıdır. Divanyolu Sultan Mahmud türbesi No. 113 Zayi — Silivri Ortaköy fik okulundan al - diğım şahadetnamemi zayi ettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. Silivri- Ortaköy No, 198 : Hüseyin Tarbon İlânlardan mes'uliyet alınmaz. Cevab için mektublara 10 kuruşluk Pul ilâvesi lâzımdır. eN Posta kutusu : 741 İstanbul Telgraf : Son Posta Telefon : 20203 5 esassesmansreasssasesiairananasasanaa, Yarârm en büyük vicdan zevkidir. Yurd yarrularını; yoksul kardeşlerin! kışın soğuktan, basta olmaktan kurtar- mak için Eski elbise, ayakkabı, cama - şırlarınız Çocuk Esirgeme (o Kurumuna vermenizi Kurum saygile diler. & huazmedemez. Zira mekteb Âli tedrisat ya-İrına uzak ve o zaman henüz bir şimen- pıyor. Bu çocuklara temaşa tarihi oku -| diferle da bura bulunmu; tayoruz. Halbuki çocuk doğru dürüst t.| umu furkan sare balm iz rih .okumamıştır. San'at tarihi okurken | ha evvel tamam seferber ederek Balkan- karşısına mitoloji çıkacak, derken este -İların cenubuna tahrik etmeleri suretile, tik, edebiyat tarihi, pek güzel tatbik ettiklerini görürüz. O- Talebe bu yük altından kalkamaz. |hun için devletlerin manevra yapan köm- Memlekette geniş bir tiyatro propagan «| şuların kıta'larının tamam seferber olup dası yapmak, tiyatroyu biraz evvel dedi-| olmadıklarına iyice dikkat edip bunu lâ- ğim gibi bir memleket davası telâkki et-| yıkile istihbar etmeleri lâzımdır. j mek lâzımdır. H. E. Erkilet Maarif Vekilliğinden: Ankarada Kız Meslek Öğretmen okulunun biçki - dikiş, moda, çiçek, ev ida. resi - yemek pişirme, nakış. çamaşır ve resim ihtisas şubelerine Kız Enstitüsü mezunlarından 22 yaşını geçmemiş olanlar arasından ve Kız Enstitüsü bulunan merkezlerde Yapılacak bir müsabaka sınavı neticesinde parasız yatılı, paralı yatılı ve yatısız talebe almacaktır. Müsabaka sınavına kabul edileceklerin mezun oldukları Kız Enstitülerince bamzed gösterilmeleri gerekli olduğundan isteklilerin en çok 10/3/0939 Perşem- be günü akşamına kadar mezun oldukları Kız Enstitülerine bir dilekçe ile mü « racaatları ve hangi ihtisas şubesi için ve hangi merkezde sınava girmek istedik- lerini tasrih etmeleri, (o (5893) si

Bu sayıdan diğer sayfalar: