15 Ağustos 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12

15 Ağustos 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

12 Sayfa Si SON POSTA Ağustos 15 gm” “Son Posta, tın Hikâyesi A YA no YAPAMIYAN RESSAM i a Çeviren : at koli ENE ılatmak nöbeti gang ve yı Ressam pipo - ladı; sama gelmişti. uya ba öyle tecrü- dan dört kasabası oi - ıştı. Siftahı en yaptım. geldi, ve Bunu du- im. Bun 0 Kaptan çok yal omuzlu, gözlü, ipek gibi sile boylu, kızıl , bir parça İz e güzel vvür edemiyeceğinla yapmanızı is- mi bir aoza tiyorum.. dedi. ayda bilirebil ayda ya sinde yap tiler, O gece ve yahu!.. yağlıboya resimlerini ya bi âşık ma den fot işin i nıya karar V ertesi h desem caiz. an bir ha Bundan faz geçince de tek- ç yoktu zaten nizci onu alma! dığı zam. muş gibi göründüğümüz el emeğimin de iki yüz 1 ra olacağını söyledim. Kaptan: dostum.. dedi. Şaşırdığımı, afallaştığır yim. Zira bu gibi siparişlerde flatı istemek âdetimdi ncak müşteriye çat yüze, hattâ Uraya indiğir Ertesi hafta i teferrüatı hep bu sara ak seksen inde, resmin ufak tef rken, kaptan geldi citi. Kendine göre e 1 Atelyem bulunan diğer ini g ek uzun uzadıy uya gek medim, M. re sordum. miyor mu « de ona dü. > — ki dar za n bir hafta, cansiz g ım için iç bir ce- ulda o kış ehemmiyet vermediği düştüğünü ği miş ve çiftliğe geldiğinin onuncu günü,| birdenbire bir mem gi nüvermiş. Da-| dim bu ölümden bahsederken şöyle di - yordu. — Zavaltı hafta içinde bir gül onun içini yiy derdi anlıy: t bulamadı; fakat biz teyzesi de, ben de, onün o İstanbullü ko- çaya kurban gittiğini, o adamın güzel elbiseleri, traşlı yüzü, parlak sözlerile kızcağızımızı ke: ins çektikten soı ona bin bir eza ve cefa ett den onun ölümüne sebeb olduğunu anla-| mıyacak kadar cahil m e, bir gibi solup Annem dünyaya gözlerini kapayınca Namiye teyzenin aklı başına gel ancak o zaman babama telgraf işi sabah çiftliğe varan babam karısı- anarak birçok ağla » mra teyzeme çatmış: niçin ben. 12? Neden hemeh bana ha- ber vermediniz? sene olmad. yaptın a alçak düğü yol. elen her şeyi vallı Nezahat Bursadan dan çe yaptım. Fa İstanbula g | rübesizliğine, İ teki kapalı z Biz 8e oturamı gaşırıvermişi yor, her gece sokağa çıkmak, © süvarel balolara, ©oOy k istiyordu. İlk zamanları bunu o - num gençliğine, git ter. (tik. atın getirdiği aksülâmele hamlederek hoş gör- düm ve onu eğlen » | dirmek için maddi ve manevi hiç bir feda. kârlıktan kaçmadım . Ancak, her şeyin bir | hududu va; çocu » ğumuz doğduktan sonra da onun ayni hayat: sürmesine ta- hammüt edemezdim. zayif olan Nezahet, çocuğunu dü getirdikten sonra daha çok sarsılmış ve uykusuzluğa tahammül edemez bir hale amızda büyük bir mücadele ve münakaşa başlamıştı. Ben onu müm- kür olduğu kadar evine ve çocuğuna bağ- | or, o da, Semihayı çok feda etmiyeceği: a çıkmakta devam ediyordu. ordum; fakat onun İstanbulda ğım heti çök sev ra da-| ylara ve balolara gitmesine göz ımın imkânı yoktu. Bunu kendisine al söyledim. Dinlemedi. Gene ta bulu bir İbrahim Hoyi ğün hed Denizci: — İşte asıl kördüğüm burada.. diye € vab verdi. Ben asla € bir daha Mej rar düneceğ vaktin varsa bize hayı sans ğımda beraber & da lüzum ve) aşi ömrü ört tanesi Londra. yü zorlu 'k a hi- kâyesin Ödövüme 13 üncü sayfada) DAĞLARIN TAHPIN BERKAN? Bahusus sıhhatçe | dan istifade ederek münasebetsiz bir ta. serbestti, Zavallı annen başını kaldırıp: insanlarla bir eğlentiye gittiğini ha-| kım ber aldım ve o gece kendisine şiddetli sözler 8 ken sokağâ çıkmaktan kat'iyen menet - tim. Bu'müddet zarfında karımın sıhhati bozulmuştu. Gelen doktorlar ona istira » hat tavsiye rlardı. Kendisini bir üddet için sizin yanınıza göndermek İs- tedim, kat'iyen reddetti; ediy yerlerde yaşıyamam ar- kulak asmadı. Onun tedbirler almıya mec- | —Benoval tiki sıhhati namına sıkı bur kaldır ga çıkmak arzas mızda şiddetli bir de o çocuğumuzu alıp diyerek bir gece, gene onun soka. nu reddettiğim İçin ara- ya oldu, erte; kaçtı, Ancak ben Nezahetin buraya gelmesi- gün İ lenmek istemiyo - niz ya. Artık! edim, onu bir daha ben yok-| Maarif Vekilliğinden n tatbikine d ilk okulların bı yazılması tali için iki elliten şekk ur. eti 1 Eyiti 1939 dan İ e altı aydır. meye gör bir aritmet lamak ve 20 Şubat 1840 Perşembe 8 karar verenler 30 İkinelteşrin 1939 F ekçe ile Maarif Vekilliğ rine adlarını yazdırarak neiliği kazanan ki yal için bi yazana bir defaya mahsus şembe günü derek bu müsa - aklardır. okullarda oku- » İkinci çıkan lifine verile- hsus ol - aya girecekler bakada k ellifine h b serisi üç yıl süre'ile telif hakkı kt TE İRK mü tulacak ve im atı verilec k üzere makine ile ve Neşriyat Mü - lâzımdır. Kitaba bu nüshalardan lmış bir ki - eklerdir. kabul edil- her türlü tasar- çin terkettik- kendileri veya ndan yapılaca birine v tabla gi nuş bulunması ç nüshasını verecek veya gön n if Vekilli- “İsiy asal Bilgiler Okulu Kabul Şartları Siyasal Bilgiler Dalak Direktörlüğünden yalniz Pazartesi, Perşembe yer Ankarada Siyasal Bilgiler okulu, İstanbulda Yüksek örlükleridir. Müracaat bir istida ile ve bu istidaya bağlı Müracaat olunaca! ıkulu Direkt asılları, ve olgunluk diplomaları, nüfus cüzdanı X6 boyunda fotograf. 9 Pazartesi günü saat 8,30 da başlar, tafsilât müracaat yer- (3672) (6117) Gümrük Muhafaza Genel Komutanlığı İstanbul Levazım Amirliği Satınalma Komisyonundan Gün ve saat mbe saat 14 9 Perşembe saat 15 m eşya açık ek- an00 1000 ap — Komutanlık ihtiyacı için yukarıda gösterilen iki k ömünesi komisyondadır. Görü da gösterilen tahmin £i kanun! vesikalarile gün ve inci kattaki komisyon. sablanan te ta Rıhtım cadde eri. o (6001) ———— dadımın bu vak'alar er- mi it la > sindi rin zalimliğ zihnimde benim için onlar ka çin Allahin yer yüzün ği şeyleri büyütmü cefa ve €za et- gönderdiği lar iseo inde ıztırab ırdan baş- dar ki, hayvan- lerini himaye ediyor, er - e aletleri adde- k görmüyordum. ne sevinmiş ve “onu kendi haline birak - mak ve bu suretle yola getirmek ümidi- Is kendisine bir mek tub yazmaktan bile gekirimiştim. Böyle bir felâketin gele - ceğim aklıma bile incelerimi tek'd eden bir şey kara topraklara kten uzaklaşması nek için bile bu Onun benimle alâkadar olmaması, estsen dadımın söz- daha, babamin annem: bıraktıktan sonra çiftli ve bir daha da beni yerlere uğramaması old ri ve ithamlarile dolu olan başımı ve kalbimi büsbütün ona karşı lâkayid bı - akmış, hattâ beni ona düşman etmşiti, Bu maddi ve mane miye teyze ile babam arasında geçen bu mükâ'emeyi tekrar - İadıktar sonra sözü - nü şöyle bitirmi. — Ortada kendi - sini müdafaa edecek kimse olmadıktan sonra baban İstediği masalı uydurmakta m benim nazarımda in kusurları üze - rinde toplıyan bir adamdan başka bir şey değildi: Hissiz, hasis, zalim, hodbin ilâh... , Ferah kaifanm çok yakışıklı bir adam olduğunu söylediği halde gene onu gözümün karşısında çirkin ve kaba bir ü tecessüm ettiremi. bah — Hayır, le olmadı; Kâmil bana İşöyle dedi, şunları yaptı... Diyemezdi ya! Biz de ortada cenaze yatarker daha fazla konuşmayı günah saydığımız için sustuk; fakat ne teyzen, ne de ben zavallı anacı- Bütün bu söylediğim ve anlattığım şey lerden sonra onun ölüm haberile pek mü. olmadığıma, hattâ bu haberin be- i lâkayid bıraktığına h değil mi? Bunda tee et etmezsiniz : 3 benim tarafımdan ona ğını genç yaşında topraklara gömen baba- v şi ne hürmetsizli dı gı affedemiyoruz. karşi ne hürmetsizlik ne de nankörlük olduğu iddia edilemez. Bu, olsa olsa, ken- di İrademin haricinde kalan bazı sebeble- rin getirdiği mecburiyetlerden başka bir şey değildir ve eminim ki ben de dünya- daki bütün insanlar gibi anamın ve ba- bamın yüzün! ım ve onlardan biraz şefkat görseydim ben de başka ço- Dadım bunları lattığı ozaman ben çok genç ve tecrübezizdim. Buna muka- bil çok içli ve hassas bir kalbim ve pek zengin bir muhayyilem vardı. Sabahtan akşama kadar yalnız başıma çiftlikte, ci- vardaki tepelerde ve ağaçlar altında do- iaşarak kendi kendime konuşmam da bü muhayyilemi büsbütün zenginleştiriyor. du. cuklara benziyecek, sevecektim. annemi ve babami (Arkas var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: