22 Ağustos 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14

22 Ağustos 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

14 Sayfa «Son Posta» nın tefrikaşı 25 Yazan: Ziya ge Püskülsüz İsmailin £ peşinde Aramızda, şu kısa konuşma geçti: Ben: — Ne oluyor?. ©: — Bilmem vallahi.. Namazgâh tara- findan silâhlar atılıyor. — Arkadaşlarınızdan kimse gitti mi? — Kirnse yok ki.. hepsi vazifede... Saat, henüz (alaturka) yarım rad. delerinde idi. Hava fena ve yağmurlu olduğu için, ortada hiç kimse görün - müvordü. Namazgâh yokuşunu (nefes nefese çıkarken, tekrar mavzerler patlamıya başlamıştı. Ve şimdi bunlara, brovnik sesleri de karışmıştı. Vektin erken olmasına rağmen, her taraf zifiri karanlıktı. Üç adım flerisi. ni görmek bile imkânsızdı. Kosa koşa, Karıncaderesi köprüsü. nün başına geldiğim zaman, ayağıma dolaşan bir cisimden. az kalsın, düşe- cektim. Eğilip baktığım zaman, bu cis. min .üzerinde polis elbisesi olan. biruh bir cesed olduğunu hissettim. Ve, tit redim Namazgâh meydanının sağ tarafında ve Karımcaderesinin yakınında âdetâ bir hiza üzerinde üç dört silâh path - yordu. Meydanın sol tarafındaki evle. rin önünden de polis brovnikleri atıl. yordu. Tam © anda, Püskülsüz İsmallin «e- sini işittim — Ulan Al Diye, bağı Karanlıktan, mesafeyi lâyikile tah. min etmek mümkün değildi. Fakat sağımda patlıyan silâhlardan anladım ki, onları yan steşine almak mümkün olabilecekti. Hiç tereddüd etmeden o istikamete doğru ateşe başladım. Brovniğin bütün mermilerini, o mıntakayı tarar bir va. ziyette, boşalttım. Bu hâdise, tekriben dört beş dakika zarfında olup bitmişti. Ve boğuk bir feryadı müteakib, ateş kesilmişti. Bu sırada bizim arkadaşlardan en evvel Mehmed efendi gözüme #lişti. Onu müteakib, emir neferi AH, silâh. larımı yetiştirdi. Bir saniye sonra ora- sı, artık inzibat memurlar, nokta ef. radı, polisler ve halk ile doluvermişti. Polislerle arkadaşlar, derhal ikiye ayrıldılar. Bir kısmı, Püskülsüz ile ar. kadaşlarının çekilmiş olmaları muhte. mel olan istikametlerden takibe. diğer kısmı da, Karınca dere içinde araştır. malar yapmıya başladılar. Bu arada, o civardaki evlerden fe. nerler ve lâmbalar getirttim. Yerdeki ces«Ji muayene ettik. Ve kim olduğu. nu öğrendik. Bu bedbaht pdis; (Naim efendi) imiş. Namazgâh köprüsü Üzerinde, u. mumhaneler sokağının nokta vazifesini ifa ediyormuş. Biz bu işlerle meşgul iken. Vali İs. mail Hakkı bey geldi: — Ne olmuş? Dedi. Kısaca cevab verdim. — Polis Naim efendiyi vurmuşlar. Vali, birdenbire müteessir oldu. Ve © teessürle -adeta bağırarak. sordu: — E.. siz ne yaptınız?. — Ben de vali kadar teessür ve heye. can içinde idim. Onun sesinin fonu İle: — Biz de boş durmuyoruz ya?. Diye cevab verdim. Arkadaşlar Namazgâh köprüsünün ultında yaral bir adam yattığını haber verdiler. Oraya koştuk. Püskülsüzün arkadaş- arından (Namazgâh ATI) yarak ola. rak yatıyor.. inim inim inliyordu. Hem yaralı ve hem sarhoş olan Aliyi oradan çıkardık. Bir tahta kapı üzeri. mekke vi Setbaşı kargkoluna yölla. Bunun üzerine, lâmbalır ve fener- lerle, Karmen deresi içinde 4kkatli bir tarama yaptık. Bir yerde, kan izle. rine tesadüf ettik. Fakat yağmurdan ıslanmış yumuşak topraklar kan leke. lerini çarçabuk emdiği için bu izleri sonuna kadar takib edemedik. Gece, o kadar karanlıktı ki, ortadan kaybolan çete efradını aramıya imkân kalmamıştı. İbtiyat olmak üzere arkadaşlardan bir kısmını oralara tarassuda bırak - tem. Doğruca Setbaşı karakoluna gele- rek yaralı Aliyi isticvaba başladım. Ben, başlıca bir noktayı öğrenmek istiyordum: — Püskülsüzün asıl yatağı nerede. dir?. Ve bu kanlı hâdise üzerine, nere- ye gidebilir?. AN, sarhoşluktan ve can acısından bayım bayım bayılıyordu. Muntazam ifade veremiyordu. Bu karışık cevabları arasında Keşiş dağından, Keşişdağında (Elma çukuru) denilen yerdeki mağaradan bahsetti. Ve ondan sonra da, büsbütün dalıp gitti. Polisler, hem (merhum Naime - fendi)yi, bem de Namazgâh Aliyi Hastaneye sevkettiler. AH, ölmemişti. Fakat bacağındaki kurşun yarası, tehlikeli idi. (Arkan var) Günün Bulmacası Soldan sağa ve yukarıdan aşağı: 1 — Gum-rabıt edatı, — Yavaş-sessiz. 3 — Piyessiz tiyntro-çok iyi, 4 — MinetFransıziarda sabik manasina kullanılır. 8 — Tamamlle birleşmiyen. — Katır-hayret nldası. 7 — Urağı işaret için kullanılan nida - kayıkla öteberi, ve insan taşıyan, 3 — Su hazinesi, yemek. — Bir nevi taprak-ceb bıçağı, 10 — Vermek-aydınlık. Geçen bulmacanın halledilmiş sekli: Soldan sağa ve yukandan aşağı: 1 — Samanhk-B. 2 — Aen.irt. 8 — Manamz-an. 4 — Aleni-anla, 6 — N-Biyam-K, 8 — Inİ-anasil 7 — İ-zaman-Ne 8 — Ki-N-S-yar. 9 — Kalkınan. 10 — Bina-Ter, veneer. erener Nöbetçi eczaneler Bu lardır: İstanbul cihetindekiler: Behandebaşında: (Üniversite), Emin - önünde: (Yorgi), Aksarayda: (Pertev), Alamdarda: Güşref Neşet), Beyazıdda : (Haydar), Fatihi: (Wah), Bakırköyün- de: (Merkez), Byübte: (Arif Beşir). Beyoğlu cihetindekiler: İstiklâl caddesinde: (Dellasuda), Dal- rede: (Güneş), Takalmde: (Limonciyan), Pangultıda: (Nargileciyan), de: (Hüseyin Hüsnü), * (idim), Boğaziçi, Kadıkby ve Adalardak Kadıköyünde; (Kadıköy), Üsküdardı (İğimad), Sarıyerde: (Nur), Adalarda : (Halk), gece nöbetçi olan cczameler gun - || ” el ŞİR TER. Bir doktorun günlük - notlarından Sebebi kat'i olarak el'an tayin olunamı - yan hastalıklardan birisi de ekzema - lardır, Eksema iki şekli olur sulu ekzema kuru eksema, birinelsinde kızartı ile bera ber beyaz, sarı renkte bir mayi ear, ikincisinde İse yalnız kırmızılık ve kaşın- & ve zaman zaman da kabuklar görü - lir, Ekzemalar ekseriyetle mütenazırdır. Meselâ vücudün bir tarafında görülen cild sezahüratı marâziyesi mukabil ta - rafta da aynca görülür, ve bu ektema - nın hemen ekseriyetle karakteristik bir vasfıdır. Ekzemaler sari değildir, Mik- robik te değildir. Allevi ve irsi sebebler ekzemayı tevtld edebilir. Hazım botusu- na aid kara ciğere ald bozukluklar ve na- tamamiyeller ekzemayı tevhid edebilir. Ekremalar vücudün bazı (kısımlarında mevzii olarak kaldığı gibi bazan cildin mühim kısunlarını istilâ ve ihata eder, Ekzema aylar yular sürer, saman saman artar hastayı çok im'aç eder; bazı aylar. da da gayet sakin ve yalışmış görülür. Bir ekzemanın kaç ayda ve kaç senede iyileşeceği katiyetle tahmin o edilemez; fakat umumiyetle uzun yıllar devam et- se bile gene iyileşir. Asabi kimselerde ek- zama daha çok görülür. Ve sinirlerin teheyyicatı ve ruhi vaziyetler ile çok siki alâkası vardır. Hiddos, heyecan, sıkın gibL şeyler ekzamalıları gelmez. Alkol, baharatlı yemekler denizden çıkan her türlü hayvanat ve mahlfkat, kaşar pey- niri, zeytin tanesi, çay, kahve ekzemali- Jar için hemen hemen memnudur. İnki- bar ve mide rahatsmlıkları le refakat eden cild haslalıklarında olham hüzmiyi derhal tanzim etmek lüzımdir. Arizf ekzamalar çabuk geçer meseli bacak aram tahrişleri veyahud çocuklarda gö- rülen diğer ariri ekzemsların tedavisi kolaydır. Asıl tedavisi güç olan ekzama- lar bünyevt olanlardır. Maamatih perhiz ve siki ve devamlı bir tedavi ile birçok defa muvaffak'yetli neticeler elde edile- biliyor, Cevab istiyen okuyucularımın posta pulu yollamalarını rica ederim. Aksi tak- dirde islekleri mukabelesiz kalabilir, İst. 2 nci İflâs Memurluğundan: Müflis Adapazurı adışap ve demir mal, reme imalâthanesi anonim şirketi masa. #ına gelen alacaklı hazinenin istediği ala. çak 4500 liranın istinad ettiği yalnız bir tezkere olup başkaca vesaik olmamasına ve tezkere münderecatına nazaran mü- Turu zamana uğradığı anlaşılmasına bi. naen alacak talebinin reddine iflâş ida. resince karar verildiği ilân olunur. 419936) ve ehemmiyetli İki gün evvel Tepebaşı bahçesinde, bir kaç müteşebbis tarafından tertib edilen boks maçları; üzerinde ciddiyetle duru « lacak esaslı bir mevzu olmuştur. Boksun, dünyanın her köşesinde gör - müş olduğu rağbeti burada uzun uzadı. ya izaha lüzum bile yoktur, Mücadele sporlarının başında yer a - lan boksun memleketimizde çok rağbet gören, halk tarafından pek çok sevilen sporlar meyanında olduğunu isbat etmek için mütareke senelerinde şehrimizde ya- pılan maçların gördüğü alâkayı hatır . Jatmak kâfi gelir. Beden terbiyesi teşkilâtının pek geniş bir şekilde idare ettiği spor işlerimiz ara. sında yüksek teşkilât harici bırakılmış olması üzüntü ile karşılanacak bir ha - rekettir. İstanbulda, Ankarada, Eskişehirde 23- man zaman birbirlerine defi eden bok - sörlerin kendi köşelerinde devamlı bir surette idman yapmış oldukları her gün kulaklarımıza kadar geliyor. yer vermeliyiz! Arada sırada hususi bir şekilde orga « nize edilen boks maçlarının, bütün ihmal ve moksanlara rağmen ne kadar büyük bir alâka topladığı inkâr edilemez. Kiüblerimiz içinde kendi kendine ça. lışan boksörlerin muayyen bir müsaba. ka programı olmadıktan başka, hiç kimse tarafından himaye edilmedikleri, buna rağmen geceli gündüzlü çalıştıkları göz. önünde tutulmalıdır. Boks ringi içinde en ümidsiz bir şekilde hiç yılmadan, hattâ usanmadan çalışan boksörlerimi- zi derli toplu bir teşkilât içinde hazırla - manın büyük neticeler vereceği mutlak ve muhakkaktır. Spor teşkilâtımızda boks işlerini idare edecek bir federasyo. nun kurulması için ufak bir otüd yapıl» ması kâfidir. Boks, teşkilâtı dahiline alındığı tak « dirde en verimli bir netice verebilecek cazib ve esaslı bir spordur. Ömer Besim Bulgar pehlivanı - su e sğge yenilmediğini iddia ediyor Pazar günü .” stadında başpeh - livanımız Tekirdağlı Hüseyir ile yap - tığı güreşi kaybeden Bulgar pehlivan Todor Bankof bir intikam maçı için alâ. kadarlara müracaat etmiştir. Pazar günkü maçta kat'iyen mağlüb sayılamıyacağını söyliyen Bulgar pehli. varının bu teklifini Tekirdağlı Hüseyisin kabul edeceği kuvvetle ümid edilmekle » dir. 'Korndağlı pehlivan da Manisslı Halil ile aymi şekilde ihtilâflı maç yaptığı id - diasile bir intikam maçı teklif etmek - tedir, Her !ki pehlivanın arzusu üzerine bu hafta yeniden bir müsabaka yapılması için pehlivanlarla görüşülmektedir. Demirsporlu boksörün defisini Ankaralı Kemal Bilkan kabul ediyor Kemal Bilkan Ankara Demirspor kübü boksörle . rinden Caferin gazetemiz vasıtastle yarı ağır ve orta siklet boksörleri ma. ça davet ettiğini yazmıştık. Ankara eski orta siklet şampiyonu Kemal Bilkandan bu hususta bir mek. tub aldık. Kemal Bilkan, Demirsporlu boksör Caferin davetini kabul ettiğini ve mü- sabaka şartların gezetemiz vamtasile bildirmesini rica etmektedir. Türkiye atletizm birincilik müsabakaları Atletizm federasyonu tarafından ha » zırlanan Türkiye birinellik müsabakala. rı iki ve üç Eylülde Kadıköy stadında yapılacaktır. "Türkiye birineiHk müsabakalarına An. kara ve İzmir mıntakaları şampiyonu 0- lan atletler da iştirak edeceğinden, mü - sabakalar caz!b bir şekil alacaktır. Şampiyonada seçilecek tekım Balkan müsabakalarına iştirak edecektir. | izmir Fuarı güreş ve futbol maçları için hazırlıklar İzmir fuarı münasebetile tertib edilen serbest güreş müsabakalarına iştirak e. decek İstanbul takımı önümüzdeki Çar- şamba günü İzmire hareket edecektir. Kâafileyi güreş manitörü Saim götüre- cektir. Müsabakalarda hakem durmak İ üzere eski güreş ajanı İsmall Hakkı Vefa da İzmire gidecektir. Fuar kupası maçlarına iştirak edecek olan İstanbul muhteliti ise dün Taksim stadında ilk idmanını yapmıştır. İstanbul muhteliti gelecek hafta Salı günü İzmire hareket edecektir. Futbol takımını, ajan Kemaj Halim ile monitör İbrahim götürecektir. Yermi, Siyasi, Havadis ve Halk gazete Yerebatan, Çatalçeşme sokak, 9 İSTANBUL Gazetemizde çıkan yazı ve resimlerin bütün hakları mahfuz ve gazetemize aiddir, ABONE FIATLARI değiştirmek 25 kuruştur. Gelen evrak geri verilmez. İlânlardan mes'uliyet alınmaz. Cevab için mektublara 10 kuruşluk Pul ilâvesi lâzımdır. Pösta kutusu : 74l İstanbul Telgraf : Son Posta Telefon : 20203 Na Beyoğlunda BAKER moğuzaları En birinel İngiliz ve Fransız kumaş- larından Omeamul OTRENC-KOTLAR, gabardinler, paltolar, türetler, spor ve fanteri kostümler, pardesiiler her yor- den müsald şartlar ve ucuz İlatlaris satılmakladır. Çeşidler bozulmadan ev- ihtiyacınızı BAKER mağasalarından EGE TİYATROSU Yavuz tıyatrosunda Cellâd Kara Mustafa Mişe Pençot veryetesi

Bu sayıdan diğer sayfalar: