23 Ağustos 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

23 Ağustos 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SON POSTA Sayfa 7 IE ASKERLİK BAHİSLERİ — | — Edebi bir münakaşa Lehistanın Almanyaya karşı mukavemetinin kat'i sebebleri nelerdir? Yazan: Emekli General H. E. Erkilet 80 milyon nüfusu olan bir Almanyaya karşı yalnız 35 milyon nüfuslu bir Lebis- tanın nasıl olup ta bu derece kafa tuta. bileceği elbette merak ve tetkike değer günün ehemmiyetli bir hâdisesidir. Yehistanın bu derece kat'i mukaveme- *i acaba hesabdan ziyade bisse dayanan Ve ne olursa olsun memleketin istiklâl ve toprakları ve şeref ve haysiyeti için ölü. Mü göze alan bir karardan mı ileri geli- Yor; yoksa Lehistan kendi kuvvetinden Ziyade İngiliz ve Fransız yardımlarına Mi güvenerek Danzig ve Koridor mese. Tesinden bu derece azimkârane devranı- yor? Denizaşırı harekete hazır büyük bir İngiliz ordusu mevcnd olmadığı v> İngi- liz donammasının Lehistana ehemmiyet. li bir yardımı dokunamıyacağı için onun İşe yarar yardımı yalnız havadan olacak- or. Kezalik Almanya garba karşa çelik Ve betondan - aşılamaz addolunan - bir ed vücude getirdiği ve müttefik İtalyan Ordusunun ayrıca Fransız ordusunun ha. Teketine mâni olacak bir kuvvet teşkil ettiği için Fransanın da Lehistana kara Ordusile yardımı birkaç Alman fırkasıcı tutmaktan fazla bir şey olamıyacaktır. Bu itibarla Almanyanın, harbin bieye. Ünde, ordusunun büyük kısmile Lah Dâ tâarruz edecek evvelâ Leh ordusunu Ortadan kaldırmak istemesi pek tabiidir. Bu takdirde Leh ordusunun Alman Or. dusuna karşı mukavemet kudretinin ne olabileceği meselesi meydana çıkar ki Dunun-için de iki tarafın seferber edebi. Möekleri kuvvetleri bilmek iktiza eder. Pakat bu kuvvetleri tamamila bilmek kabil olmadığı için ancak tahmin edile- lirler, Biz bundan evvel, bir harb halinde, totaliter ve demokrat cephelerinin bir harbde çıkarabilecekleri kuvvetieri ve bunlarin istihsal edebilecekleri hedefle. tİ tetkik ederken Almanların bir harbde doğu cephesine azami olarak lahsiç ede. bilecekleri kuvvetlerin Leh ordusuna Risbetle 5 in 3,5 a nisbetini aşamayacağı" MI yazmıştık. Halbuki Fransız askeri mu. darrirlerinden (o Georges Baronun La ince Militaire'e yazdığı bir yazıda Le. istanın bütün seferi kuvvetini 60 ve Al Mânyanınkini de 90 tümen (fırka) olarak 8sab ve tesbit etmektedir. Bu zata göre Almanya garb cephesine, Tirol, Avuz. turya, İstirya, Bohemya, Moravya ve İovakya bölgelerine asgari 30 tümen 8. Yumak mecburiyetinde olacağı için Le- islana 60 tümenden fazla tahsis edc. Mez. Georges Bavon ondan sonra bu 60 tü. Menin Lehistan hududları boyunca olan pianma tarzile meşgul olarak Alman- tın biri şimal ve diğeri cenubda İki Gup halinde tahaşşüd edeceklerini ve iki tarafın harbe sokacağı allınışar en 1209 küsur kilometre tutan Al Man . Leh hududlarını dolduramıyncak- dari iki taraf arasında cereyan ede. *ek harbin, hiç olmazsa bidayette, bir reket harbi olacağını yazıyor. Fülvaki Almanlar, doğu hududlarının Mnumi vaziyetine göre, kuvvetlerini bir Yarım daire etrafında iki büyük küme de toplamak imkânma malik olduk- m için Leh ordusunu şimal ve cenubdan kiskacın iki dişi arasında. sıkıştırıp #zebilirler, Bu maksadın kusulü için Al. Manlar kıskacın şimal dışının Allenstein, iran Werder ve Stein Mühleden ve Senub dışının da Glogan, Breslau, Brieg, Bir harb takdirinde Alman ve leh gösterir şüd eden Alman ordusuna taarruz etme. leri iktiza eder. Şimal grupundan büyük bir messfo ile ayrı bulunan cenub grup şirmalin yar- dımına, Fransiz muharririne göre, an. cak motörlü ve makineli seri fırkalarla mümkündür, Bunlar da XIV, üncü korun 4 motörlü tümenile KV. ve XVI ci kor. ların 9 motörlü ve makineli tümenleri- dir. Bundan başka doğu Prusyada bulu. nan ve 3 muvazzal ve 3 Landver piyade sosyalist askeri teşekküllerden mürekkeb olan Alman ordusunun, bat: Prusyadaki Alman ordusuna yardım Leh taar. Tuz ordusunun sağ cenahile geri! © ta âtruz ölmesi ve ayni zamanda Silezya, Moravya ve Slovakyadaki Alman ordu. larının derhal Pozon, Krukau ve Prse. mişil istikametlerinde yürümeleri pek tabiidir. Fakat Fransız muharsirine göre Lehliler Narev ve Vistü!l nehirlerinden istifade ederek nisbeten zayıf kuvvetler le Almanların doğu Prusya ordusuna karşı muvaffakiyetle müdafaa edel cekleri gibi cenubdaki Alman ordı da esasen piyade tümenlerinden mürek, keb oldukları ve bu ordular süvari tü- menlerine malik bulunmadıkları için bunların şimal ordusuna yardım için ya. pacakları ileri hareket nisbeten az aded. deki Leh ihtiyat küvvetelri karşısında bati bir surette cereyan etmek mecburi yetinde Kalacaktır, Çünkü Lehliler mem, İkâmilen Leh olduğu için düşmanın hare. kâtını çok güçeştirebilirler. Bu faruziyelere göre Almarlar, şimal gruplarını Leh taarruzundan ve batı Prusyayı yani Pomeranyayı Leh istilâ - sından korumak için Fransız cephesinde. ki fırkaları müstacelen odemiryollarile buraya nakletmeğe mecbur olacaklardır. Çünkü onlar, isyanlardan korkacakları i- çin, Tirolü, Avusturyayı, İstiryayı, Bo- in, Ratibor, Jablunka, Bart Feld Ve) hemyayı, Moravyayı ve Slovakyayı tah. 250ktan Posen, Lodz ve Warşova İsti. pöpetlerinde hareket ettireceklerdir. Akat, muharrire göre, Lehliler, ordula- Yin büyük kısımların şimakle topliya. ve sağlarını Vistül nehrine dayaya. tak, temin edecekleri büyük bir. falki- evvelemirde batı Prusyada tahaş. Hye edemezler. Bu suretle boşalacak olan batı müstahkem hatlarında 5.9 mevzi fırkası ile siper kıl'alarından başka bir kuvvet kalamıyacağı için işte o zaman Fransiz ordusunun bu hatti zorlamak si- rası gelmiş olacaktır. Bunun, ihtimal da. hilinde bulunan, muvaffakiyeti halinde ve İ süvari tümenile müteaddid nasyonal | LEM TAARRUZ ORDUS! “macamstan ordularının muhtemel » harita İse seferin talihi Almanlar için tamamile berakis olacaktır. İşte Bay Georges Baronun bir Alman. Leh müsellâh ihtilâfında iki taraf hare, kâtı ile bunun neticeleri hakkında dü.; şadükleri bunlardır. Fakat bu yazıda en mühim olan cihet Almanların seferi or. dusunu 90 fırka olarak tahmin ve tesbit etmesidir. Bu doğru olduğu takdirde bunların yalnız 2/3 nün Lehistana karşı kullamiabileceği ve neticede 60 Leh tü“ menine karşı yalnız 60 Alman tümeni. nin harekete geçebileceği keyfiyeti de | doğru olur. İşte Lehistanın Almanyaya karşı bu derece kafa tutmasının sebeble. rini izah edebilen esaslı bir nokta budur. Bu kadar çok fazla olmamasıdır. Gerçi Almanyanın nüfusuna nazaran (290 fırka bile seferber etmesi mümkün. ür. Fakat bunlara lâzım olan sılâh, mü. himmat ve her türlü levazımdan maada | sübay, erbaş ve muallim erleri nereden | bumalı? Bugünkü Alman hazari ordusu 39 pi- ade, 3 dağ, 4 hafif ve 5 zırhlı tümenle 1 i tugayından ve daha diğer teşki jlâttan mürekkebdir. Bu kuvvetin esası Jaa de ancak 7 piyade ve 3 süvari fırka, Jnnden mürekkeb olan küçük aylıklı gö büllü Alman ordusudur. Yalnız tümen sayısı dikkate alınırsa bugünkü Alman ordusu beş senede eski ordunun beş mis. latmak Türk edebiyalını yere batır- mağa gönlümüz hiç razı olmamalıdır. di. yerek bir nevi » jurnalcılık - demiyeyim, Yani Alman kuvvetlerinin zannolundu-İ Hayır, milli edebiyat bizde henüz doğmadı Benim gençliğimde, edebiyat âlemi.; mizde, garib bir polemik tarzı vardı: Bir şair, bir yazıcı bir ötekine çalar, ağzına geleni söylerdi; artık karşılıklı bir - bil-f mem ne diyeyim? . müşateme başlardı. İki taraftan biri susuncaya veya susturu- luncaya kadar bu böyle uzanır giderdi. Buna sonradan «şahsiyat» dediler ve ar- kadar polemiklerimiz şahsi. bir şey olmadı. Ben «Varlık, ta Rus edebiyatı üzerine bir yazı yazdım; bu yazımı bir «Yazık!»- la bitirdim. Bizim bağrı yanık şair Halid Fahri Ozansoy, bu yazıyı okuyunca çok kızmış olacak; fakat beni de çok sevdiği için biraz tatlı kalem kullanarak, bir mil. li edebiyatımızın varolduğunu isbat et. meğe kalkışmış. Ben, eski yolda yürü- yenlerden olsaydım, ona: «Ben ne yaz. dım, sen ne fehmettin. garib efsanedir» diyebilirdim; fakat böyle demiyeceğim. O, «hele Rus edebiyatının kıymetini an. çok ayıb olur şövenlik göstermiş olduğu halde, ben neye böyle demiyeceğim. Ben, Rus edebiyatının yüz bu kadar yıldanberi nasıl doğup geliştiğini, bugün ne halde bulunduğunu, anlıyabildiğim kadar söyliyerek, şu neticeye varmıştım: «Bizde edebiyat, bir oda ve şehrin kapı. larından dışarı çıkamıyor. Şairlerimiz kendi ruhları içine dalarak, ilhamlarıni oradan ariyorlar. On sitı yılın içinde tâ. hakkuk ettirdiğimiz bayat ilerlemelerin- den henüz hiçbiri yerinde ve zamanında takib edilerek edebi bir renge boyanma. mıştır. En ileri görünenlerimiz, nihavet Fransız kültüründen takındığımız göz lüklerle Türk kâinatına bakıyoruz. Hai, buki o gözlükler bize, kendimizi kendi. miz olarak iyice görmemize yaramalıydı. Bir milli Türk edebiyatının doğuşunu #nbşir öden eserleri göremediğime acını. yorumu O; ne diyor: «Zihnimde bugünkü Türk edebiyatçılarından bir çoğunun eserleri canlandı: Faruk Nalizin, Orhan Seyli- nin, Behçet Kemalin ve daha pek çok orta yaşlı ve genç şairlerin vatan ve milliyet duygularile dolu şiirlerini hatırladım. Sönrâ Aka Gündüzün, Hslide Edibin, Re| şad Nurinin, Yakub Kadrinin, Mahmud Yesarinin, Sababattin Alinin, Sadri Er. temin memleket levhaları çizen, Anado. luyu mevzu olarak alan roman ve hikâ. yelerini hatırladım.» Benim sözlerimle Halid Fahri Ozan-| soyun Sözlerini karşılaştırınız: ikincile.! İrin birincilere cevab olap olmadıklarını| siz takdir ediniz. Görüyorum ki açık türkçe ile, hece vezni İle yazmak, milli heceyanla ferya- da gelmek, milli mevzular üzerine ro. manlar ve hikâyeler yazmak bir milli e.' debiyat vücude getirmeğe kâfidir, kana. sti vardır. Bu kanaat yanlıştır ve bunu! sarsmak, yıkmak lâzımdır. Niçin? Önce milli duyguların neler oldukların; tahil etmelidir. Milli duygu, müphem bir ifa. dedir. Bu mühim ifadeyi psiko.sosvolojik usullerle aydınlatmalıdır. Biri «ben Tör. küm, diyor, ve bü sizi şahsi menfaatini temin için kullanıyor. Ben, milli şiirler okunduğu vakit heyecandan hüngür,hün- İk büyümüş bulunmaktadır. Pransız mu. |Bür #ğUYar. fekal muktediz olduğu harririne göte bir sefer halinde yeniden de Kızllaydan yılda bir lirayı esirgeyen fırkalık seferi Alman ordusu vücude ge- lecektir ki 4.5 senede talim olunabilen |reti va'an, zannetmeyin ki toprak ıçın. leketi iyi tanırlar ve buralardaki halk *Aİdaha 40 kadar fırka teşkil olunarak 90 |n'<© duygulu adamlar gördüm. Namık Kemalin «Ehli vatan muhabbetidir gay. Kâzım Nami, Halid Fahrinin “ Son Posta , da çıkan bir yazısına cevab veriyor Kâzem Nami Duru kendinden dinledin mi? Çocuklarını na. sıl büyüttüğünü gördün mü? Sen, bir gece Karabükün işçilerile bir odada yattın mı? Onların yazın yakıcı güneşi, kışın dondurucu soğuğu altında nasıl çalıştıklarını, beş yıllık sanayi plâ. nını tahakkuk ettirmek için kendi pay. larına düşeni, gece gündüz çalışırak, yaptıklarını gördün mü? Sen, Halkevlerinin köy gezintilerine iştirak ettin, onlarla birlikte köylülerle tanıştın, hayatlarının acılıklarını tattım mı? Sen, üzerlerinde konforlu trenlerin koşuştukları demiryollarının me çelin gayretlerle şerka, cenuba, şimale doğru uzandıklarına şahid oldun mu? Sen, orman muhafaza kıl'asından bir neferle, balta görmemiş ormanlarımız içinde dolaştın mı? Sen, sinir boylarında, yurdun Iktisadi durumunu korumak için, kaçakçılarla çarpışa çarpışs yaralanan, ölen, her türlü medeni relahlan uzak, binbir mahrumi, yet içinde gene kaçakçıları gözetliyen gümrük muhafaza erlerindea birile pu. Suya yattın mı? Sen, şark veya cenub sınırlarımızda, aziz yurduna yabancı bir ayağın basma. ması, bir taşınm yerinden oynatılmaması için, eli tüfeğinde, gözü sınır boyunda yaşıyan erlerle yârenlik ettin mi? Sen, Hakârinin bil i kazasın. da bir tahrirat kâti kay» mâkamlık vazifesini gördün mü? Hayır.. Yazı yazanlarımızın goğu, ve- lbv merak sevkile olsun, böyle bir teşeb. büse girişmemişti. Hemen hepsi, ilham. İarıni . gene tekrar ediyorum - kendi iç. lerinde arıyorlardır. Masa başından, hay- di biraz daha cömerd olayım, oturduğu şehrin civarından ayrılamıyan yazıcılar ne gili milli duygaların sahibidirler aca. ; Ebedi ve Mili Şeflerimizi görmüyor uyuz? Onlar, bu yurdun her köşesini karış karış gezdiler ve geziyorlar; köylü. lerile kerkderd oldular, oluyorlar. Hangi muharririmiz, çok uzağa değil: Şu en ya. kın ve güzel yerlerimizden biri olan Ma. misaya kadar geldi de metruk mülkler. den yer alanların, bağcıların, tütüncüle- rin, hele Eşme, Demirci, Gördes, Kula gibi kamlarddki köylülerin 'yaşadıkları nankör hayatı gördü? Hangisi, Manisa o. yasındaki bağlardan birinde #züm veren Eşme köylülerile bir gece yaşadı? Devlet, Kayseride, Nazillide, Ereğli. de, daha bir hayli yerlerde fabrika açtı, işletiyor. Bunlar nasıl yapıldı, nasıl işlemeğe başladı? Buralarda çalışanların erler ve yetiştirilen yedek sübayların |dir bu itibar, sözünü her vakit saygı ile| madâi durumları, hi i | y , hayat şartları, iç duy. miktarı #ilkakika anenk bu kadar yeni | anarım, Vatan ehlinin iniltlerine kulak.) galari nelerdir? Geçinieri mandi? A seferi teşkilâta yetebilir. ları tıkamak, vatanı ve milleti alâkalan.! Almanyanın nüfusuna göre azami bü.'dıran en değerli işlere omuz silkmek, fa-| yük bir ordu seferber edebilmesi için si-İkat sırası gelinee «Vatanseverim, milli.İraat Vekâletinde bir Devlet Ziraat İşlet- Tâh, mühimmat ve malzemeden sarfına. | yetçiyim» diye bangır bangır bağırmakime Kurumu var; bunlar ne yapıyotlar? Zar, 20.45 yaşındaki bütün hizmete elve-'mı milli duygudur? İ ıl rişli ve yedek sübay yetiştirilmesi lâzım. dır ki bü iş 45 senede olamaz. Sen susuz toprak üzerinde yaz kış ça. lışan ve bütün bu zahmetlerine karşı Bu sebeble Fransiz askeri muharriri. İbire en çok beş alan rençberin yanında nin tahminlerini hakikate yakın olarakİbir gün kaldin mı? Onun karasinek, siv. kabul etmek iktiza eder. Bu böyle olun.İrisinek, pire, tahtakurusu, bit gibi birçok ca, artık Almanyanın neden iki cepheli türlü haşere içinde ayrana bana bana ye. bir harbe girişmek istemediği ve Lehis-İdiği kara kuru ekmekten bir lokma ye- tanm neden kafa tutabildiği kolayca an.İdin mi? Onun toprak yer odasında, bir aşılır. H. E. Erkilet gece geceledin mi? Onun ihtiyaçlarını levi vaziyetleti nedir? İktısad Wekâletinde hir Türkofis, Zi. Bunların çalışmaları yurdun menfsatin. de ne dereceye kadar âmildir? Bir köy öğretmeni nasıl çalışır, nasıl yaşar? Daha uzatayım mı? Bütün bu ha. yat faaliyetleri ve hayat şartları edebi. yat dışında mıdır? Milli edebiyat denilen şey, bu mevzularla alâkalı değil midir? Nerede bunlar üzerine yazılmış eserler? Bugünün bir Rus romancısı Şolohof, (Devamı 13 üncü sayfada)

Bu sayıdan diğer sayfalar: