7 Eylül 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

7 Eylül 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

7 Eyldi gg ŞAMAMA aya am Pontus nın intsitnen 83 Artık, her şey hazırdı. Cellâdbaşı -İanladı. Hemen yerinden nm İşareti üzerine Kavasbaşı, kışlık 0-|köşeye kaçarak: danın kapısını araladı. Evvelâ Bostan. cıbaşı Şakir beye hitab ederek: — Saadetlü beyim, efendim. kerem | Diye bağırdı. buyurun. Teşrif eyleyin. Cenabınızı, sahibi devlet efendimiz çağırırlar. Diye, mırıldandı. Arkadaşlarile konuşan tekrar ümidlere kapılarak: — Hayırdır, inşallah... Diye, yerinden kalktı. En küçük bir şüpheye bile kapılmıyarak kapıya doğ. ru yürümeğe başladı. Fakat tam koridora çıkar çıkmaz, Kavasbaşı kapıyı kapadı. O anda da, Şakir beyin boynuna yağlı kemend ta. kıldı, Cellâdbaşının bir çelmesi ile, za- vallı Bostancıbaşı, yüzüstü yere yu - varlandı. Cellâdlar, Şakir beyi o kadar sessiz sadasız boğmuşlardı e ki, içeridekiler, en küçük bir ses bile duymamışlardı. Alargada duran cellâd yamakları, Şakir beyin biruh cesedini birkaç adım daha ileri sürüklediler. Ve derhal ka - fasını kestiler. Başsız gövdeyi, loş ko- ridorun kenarma çekerek gizlediler. Aradan birkaç dakika, sükünetle geç ti. Kavasbaşı tekrar oda kapısını aça - Yak bu sefer de, rels vekili Safi efen - diye seslendi: — Efendi hazretleri.. teşrif evlevin. Sahibi devlet efendimiz. şimdi de za » tmızı isterler. Dedi. Safi efendi, henüz gençti. Devlet ri. Şakir bey, Cali arasına, yeni girmişti. Mühim iş -| lere karışmaya vakti olmamıştı. Bun - dan dolayıdır ki, uzun uzadıya düşün - düğü halde, kendisinin tevkifine hiçbir sebeb bulamamıştı. Zavallı Safi efendi, bir müddet ev vel, Musa Paşanın satın almak istediği emGircü köleyi daha fazla para ve » Terek kendisi aldığı için, önü gücen « Girdiğini bir türlü ( hatırlayamamıştı. Bunu hatırlamış olsa bile; şahsi bir i » şin, devlet işlerine ( karıştırılmasında bir münasebet bulamazdı. Bunun içindir ki Safi efendi de —tıp kı Şakir bey gibi— hiçbir şüpheye ka- Pılmıyarak odayı terketti. Fakat o da, koridora çıkar çıkmaz, boynuna ke - mend atılıp biruh olarak yere serildi. Derhal onun da başı #esildi. Şimdi sıra, devlet kethüdası nikli Memiş efendiye gelmişti. Kavasbaşı kapıyı açıp da: — Kethüda efendi hazretleri.. sahi. bi devlet efendimiz, şimdi de zatı ali- yenizim teşrifini irade ederler. Der demez, gayet zeki bir zat olan Memiş efendi derhal şüphelendi. Ve, birdenbire irkilerek: — Ne demek, Kavasbaşı?. Ben, bu davetlerden bir şey anlamıyorum. Sa- hibi devlet efendimiz, bizleri huzur - Yarina davet ederlerse, böyle teker te - ker mi haber gönderirler. Bunda, bir İş var. İşin doğrusunu söyle. (Yoksa, $uradan şuraya gitmem. Dedi. Selâ - Kavasbaşı, şaşırdı. Ellerini oğuştu - Yup: — A, benim saadetlü efendim.. ma. Ymu ınız.. bizler, emir kuluyuz. Diye, kekelemeğe başladı. Memiş efendi, başmın ucunda bü - Yök bir felâket dolaştığını anladı. Fa. kaf, belki cür'etkârmne £ bir hareketle bir şey yapacağını sandı; — Be herif. ne söylenip durursun?. Yerimden bile depreşmem.. çıkl.. Diye, bağırdı. Kavasbaşı, odadan çıkarak meseleyi Ceilâdbaşıya anlattı. e Cellâdbaşı, hiç aldırmadı: — Baka ağa.. o gelmezse, biz varı - Diz. Diye mırıldardı. Sonra: — Hadi uşaklar!.. Diye, yamakları çağırdı. Kapıyı bir. bire açarak içeri daldı. Memiş efendi, başına gelen fa sıçrayıp bir — Gördünüz mü iyi adamı. bizi, bir zahmetten kurtardı...Kesin şu müba - — Hay bre meded... Ey ümmeti Mu- reğin de başını. hammed!.. Can kurtaran yok mu?.. Diye, yamaklarına emir verdi. * Cellâdbaşı, onun daha fazla söyle - mesine meydan bırakmadı. Vahşi birl | çimmamim KÂHYA) NASIL sırtlan gibi, ileri atıldı. Memiş elen « x ? dinin zarif ve narin vücudünü, dev gi- bi vücudünün altma aldı. İri ve kalın parmaklarını, devlet kethüdasının bö- ğazına doladı. Baş parmaklarının uc - larını, onun gırtlak kemiğinin üzerine şiddetle bastırdı. 'Tam o sırada, bir (Kelimei Şahadet) #esi işitikli. Cellâd yamaklarinın başı, sedirin köşesinde, iki büklüm bir va - ziyette oturan darphane emini Bekir efendiye çevrildi. Zavallı piri fâni, gö- zünün önünde cereyan eden feci sah » İnenin korkunçluğuna tahammül ede. memiş.. kelimei şahadet getirerek yan tarafına devrilivermişti. Cellâdbaşı, altına aldığı Memişe. fendinin başını bir hamlede kesmisti. Ve sonra, avağa kalkıp da Bekir elen. dinin yan üstüne devrilerek hareketsiz kaldığını görünce: Mobilya Yaptırılacaktır. Ankara Dil ye Tarih - Coğrafya Fnkültesi Direktörlüğünden : A — Fakültenin yeni binası için yaptırılacak muhtelif cinste mobilyanın ka- palı zarf usulile münakasası keşif bedelleri değiştirilerek tekrar omünakasaya konulmuştur. B — Muhammen bedel 57463 lirs 90 kuruştur. C — İstekliler fenni şartname ve resimeri almak için Ankara Mektebler Mu. hasebeciliğine 25 lira yatıracaklar ve alacakları makbuzla fakülte hesab me. murluğuna müracaat edeceklerdir. — © 7,5 muvakkat teminat bedeli 4309 lira 79 kuruştur. D — İhale 8/9/939 Cuma günü saat 16 da Ankarada Mektebler Muhasebeci. liginde yapılacaktır. “Teklif mektublarının ihaleden bir saat evveline kadar mez- kür muhasebecilik veznesine teslim edi'miş bulunması e v 40lik Musa paşa, bu dört kesik başı, At meydanındaki Kabakçı Mustafanın ka» rarrâhma gönderdi. Kabakçı, bu dört kanlı kelleyi kar- vuşu, bugün, dört büyük devlet rica. linin kesik başları karşısında, bıyıkla. rın: bura bura çubuk içecek kadar ehemmiyet ve azamet kesbetmişti. Fakat, onun arzusu, henüz tamamile verine gelmemişti. Çünkü onun yeğâ- ne maksadı, (İbrahim Kâhya) namile İmaruf clan sadaret kethüdası İbrahim Nesim efendiyi ele geçirmek. nizamı ced'd taraftarlarının hepsinden evvel, onun kellesini yere düşürmekti. (Arkası var) 4651703 SAÇ EKSİRİ Saçları besler, köklerini kuvvet- lendirir, dökülmesini önler, ke- peklerini giderir. İNGİLİZ KANZUK ECZANESİ Beyoğlu - İstanbul Maarif Vekilliği Erkek Terzilik Okulu Müdürlüğünden: 1 — Okulun gündüz dikiş ve biçki kısımları ile «Akşam biçki kursuna» tale. be kaydedilmektedir. 2 Gümdüz dikiş kısmı tahsil müddeti üç yıl, biçki kısmı ile Akşam biçki kursu tahsil müddetleri sekizer aydır. 3 — Dikiş veya biçki kısımlarına girebilmek için ilk okul mezunu, Akşam biçki kursuna kaydolmak için de en .z milet okulu B kursların dan mezun Gimak ve 45 yaşından büyük olmamak ii eder, 4 —'Okul resmi, niheri, muhtelit ve parasızdır. Mufassal izahet için diruin müracaat edilmesi. Adres: Divanyolu.. Tel: 22480. «6854» M. M. V. Harta Gn. Drk. Satınalma Komisyonundan : 1 — Harta kıt'am eratı için (1200) çift fotin &apahı zarf usulle eksiltmeye konulmuştur. 2 — Eksiltme 14/Eyl01/939 Perşembe günü saat 10,30 da Ankara: Cebeci Harta Gn. Drk. hik binasında Satınalma komisyonunda yapılacaktır. 3 — Muhammen bedeli 5580 lira, muvakkat teminatı 418 Yra 80 kuruş olup barka mektubu veya maliye makbuzu kabul olunur. 4 — 'Taliblerin 2490 sayılı kanunun 2. ci ve 3. cü maddelerinde istenilen ve. delâketi | #mik ve teminatlarile birlikte yazılı gin ve saatte komisyona gelmeleri, - (0780) şısına dizdirdi. Dünkü yamakların €9-İ bette ki açlık, sefalet ve her türlü mah-İkst büyüyüp delikanlılık çağına ge - 18 ncı asırda İstanbula gelen Bohomyalı Baron Wratislaw'ın hatıraları: 62 Türkçeye çeviren: Süreyya Dilmen Yakalanan esirler Her iki esir Vezirazam huzuruna gö-| Ağa nezdine isal olunan bu iki ye türülmüşler ve firar bâdisesini bütün tafsilâtik kendisine anlatmışlardı. Bu. nun üzerine, Sadrazam, bu tutsakları ne suretle muamele yapmak lâzım gel- diğini (Müftü—Şeyhislam) dan sor « muş, o da, derhal esirlere hiçbir su - iretle zarar iras edilmemesini o tavsiye elmiş ve bol yiyecek ve içeceği olan bir kuşun nasıl ki kafesten çıkıp hür - riyete kavuşmanm yollarını ararsa el. rumiyet içinde kıvranan bir esirin hür. riyete kavuşmak için her türlü çarele- re başvuracağını ve bunun gayet tabii bir hareket olacağını hatırlatmış ve bi- naenaleyh zindandan kaçıp tekrar ya- kalanan iki tutsağın suçsuz oldukları - nı ve hiçbir cezaya müstahak olmadık. larmı beyan etmiş ve ancak tutsakların muhafazası vazifesi uhdelerine tevdi edilmiş olan kimselerin cezaya istih - kak kesbetmiş bulunacaklarını, hem jde bu.cezanm ağır olması lâzım geldi. #ini, çünkü onların. kendilerine veri - len vazifeyi hüsnü ifa etmemiş ve bi - naensleyh ileride müslümanlara bir - çok zararlar vukua getirmeleri melhuz olan böyle mühim mahpusların kaçma. larma sebebiyet vermiş olduklarını #. leri sürmüştü. Bunun üzerine Sadrazam, Kara Ku. İlede o gün vazifedar olan muhafizla - rın, başta kumandanları (o ve zabitleri lolduğu halde, hepsinin Hisarda asıl - masını emretmiş ve burayn (Mehmed ağa) adında başka bir (Dizdar) tayin eylemişti. Yeni Dizdar ağaya verilen direktif. ler arasında selefinin uğradığı: âkibet hatırlatılmış ve eğer kendisinin de ay. ni âkibete uğramasını istemiyorsa gö. zünü dört açması ve muhafızları ona göre idare etmesi bildirilmiştir. * Bu firar hödisesinden Üç ay sonra Türkler, ayni vâkıanın kahramanların- İdan bulunan #ki muharib daha yakala. /mışlardı. Bunlardan birisi Christopher namında bir hancı, diğeri de Mathias adında bir Hüssar idi. Bu fki zindan daş, orada öyle mahirane bir surette İs darei kelâm etmişlerdi ki ağa bile bun. lara inanmış ve kendilerini yakalayan- ları azarlamak lüzumunu bile hisset « mişti, Gerek Mathlas ve gerek Christopher çocukluklarında Türklerin eline düş « müşler ve sünnet edilerek islâm dini ne geçirilmişler ve az zamanda Türk çeyi mükemmelen öğrenmişlerdi. Fa - lince valan sevgisi gönüllerinde alev. lenmiş ve hududları aşmanın yolunu bularak öz yurdlarına ve ana dinleri . ne dönmüşlerdi. Fakat muharebenin birinde yakayı ele veren bu bedbaht lar bu defa İstanbula getirilip Karaku- leye kapatılmışlardı. Yeniçeri ağasını kandırıp yakayı sı. yıran bu kurnaz vatandaşlar tamdı. şarı çıkıp da atlarına binmek üzere i ken Karadenizli bir sipahi askeri bu 1. ki Macarla karşılaşmış ve kendilerini derhal ve mükemmelen tanıyarak bun- ların muhafaza altına alınmasını tav. siye etmiş, çünkü kendilerini pek iyi tanıdığım ve bu tanışda asla aldanma. dığını beyan ve temin eylemişti. Bunun üzerine oher ikisi de tekrar yakalanmışlar ve zincire vurularak üç ay evvel kaçtıkları (Karakule) ye ka. patılmışlardı. Sonradan biz de bunlara katılmış ve bunların ıztırablarına işti. rak eylemiş idik. (Arkası var) Siyaset âleminde (Bastarafı 3 ncü sayfada) İsabetli davranmış değillerdir. Onlar için müstahkem mevkilere da. yanan müsald cepheli bir müdafaa har. bini tercih etmek, zanolunabilir ki, da. ha iyi neticeler verebilirdi. Maamafih vaziyeti umumiye, bu, de kat'i bir şey söylemiye müsaid değildir. Vazih bir fikir edinmek için katlanması za « rurf olan şeylerden biri, şimdilik biraz daha tahammüllü olmaktır. kaçığını, vaktile Macaristanın cesur şö| valyelerinden biri ( olan ve Türklerle! vaki muharebelerde bunlardan birço-! #unu haklamış ve ayni ozamanda bir Hüssarın öz kardeşi bulunan bir adam| (1), bunları İstanbulda başka bir Ma.| car dönmesinin evinde saklamış ve ken dilerine birer at ve elbise alıp ceple . rine de harçlık koyduktan sonra yola çıkarmıştı. | Türklerin eyalet askeri - kıyafetine girmiş bulunan bu fki yoldaş Galata-| dan çıkmak Üzere (bulunuyorlardı ki birer de çanta almek üzere atlarından inmişler ve bir dükkâna girmişlerdi. Talihin aksi eilvesine bakın ki bu es» ada ayni dükkâna, idam olunan ağa »| nm, yani Karakule başmuhafızının, u. | şağı girmiş ve tabiatile bunlardan bil. hassa Mathias'ı derhal tanıyarak: — Bu, (Hussar) Mathias'dır... Hari | Hisardan kaçan Macar... Diye haykırmıştı. Bunu işiden halktan o yüzlerce Kigi,' hemen bunların ardına düşmüşler ve kısa bir takibden sonra her ikisini de kıskıvrak etmişlerdi. Yakayı ele veren yoldaşlar, kendilerinin Budin gamize- nuna mensub asker olduklarını, ken .| di işlerini bitirdikten (sonra (Sarayı! Hümayun) a gitmek vazifeleri oldu . ğunu ve binsenaleyh kendilerini ser - best bırakmalarını söylemişler, kuman dan ve zabitlerinin isimlerini de say - mışlardı ve hüviyetlerini daha iyi is - bat edebilmek için kendilerinin (Ye - niçeri ağası) nezdine götürülmelerini istemişlerdir. Delim age Ema Bir doktorun günlük notlarından Baş dönmeleri 1— Menşeini kulak hastalıklarından alan baş dönmeleri Malimdur ki kulak üç kısımdan mü - rekkebdir. Dış kulak, orte kulak, 5 ku - lak, ortn kulak bir boru İle boğazımıza merbuttur. Aralarında İştirak vardır, Boğaz ve burunda ve civarındaki hasta- hikların kulağa İm'ikâs etmesi işte bu iştirakten ileri gelir, Baş dönmesi hariç Kulak, orta kulak ve iç kulaktaki ftihab- lar ve entanlardan pekâll meydana ge- lebilirse de en çok baş dönmesi yapan iş kulak ve labiren! denilen kısmın had veya müzmin nezleri oveyahud cerahat taplıyan İltühablarından en çok rüki ol- maktadır. Burada görülen ütihablara diğer se - riri araz da refakat eder. Meselâ kulak- ta ağırlık veyghud tam sağırlık, kulak oğuldamaları ve başın içinde daimi bir gürültü gibi araz da görülür. Bunlardan başka © civarda bulunan damarların çatlaması ve kanin yayılması da baş dönmeleri yapar, ki buna monyer Yaşdönmeleri derler, bu yalnız beziften değil ayni zamanda frengi tahli tesirin. da vukuâ gelen tagayyürattan da ileri gelir. Fakat en ziyade üznü dahilide yanl iç kulaktaki tagayyürat ve baş dönme- lerinin sebebi dediğimiz giti ya labrent İltihabları veyahud devrana gd boruk- Jaklardır. Damar patlaması veyahud dâ- marların ispazmaı gibi (Devam edeceğiz) Cevab istiyen okuyucularımın posta pulu yollamalarını rica ederim. Aksi tak- dirde istekleri mukabelesiz kalabilir. | (1) Bu kardeşin bir dönme olduğu anla - salıyor

Bu sayıdan diğer sayfalar: