11 Eylül 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

11 Eylül 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

NE Yaran: Muhittin Birgen iban büdiselerini klâsik diplo- metlar gözlüğü ile deği, in - kılâbcı gözile güren Rusya, bütün Av » rupayı atlatmış vaziyeliedir: Asıl yükü kendisi ile Almanya arasında taksim e. dilmesi mukarrer görünen kanlı oyunun bütün ağırlığını, bir omuz hareketi ile bir lâhzede İngiltere ile Almanyanın sır. tına yükletiverdil Şimdi, o, Moskovadaki, yüksek tarassud kulesinden, Avrupayı, muazzeb bir tebessümle seyredip duru - yor. Tarlada Mujik, fabrikada Kabatcı (2 mele), rahat rahat çalışmakta devam e. derken Kremlin de. Rusyanm bu dünya iğlerine müdahalesi zama geleceğini hesab ile meşguldür. Rusyarm bitaraflığım, ölü bir bita - raflık suretinde telâkki etmeğe imkân yoktur. Rus inkılâbetları hiç bir zaman #tatik bir rol oynamayı kabul eâemez - ler; onlar, tam manasıle dinamik insan. lardır, Ancak, yirmi bir senelik tecrübe içinde sabırlı olmevı da öğrendikleri için, şimdi, zahiri bir sükünet içinde, hâdise. lerin irikişafına bakmekis iktifa ediyor lar. Yarın ne yapacaklar? Meçhul, Evet, meçhul, şu dakikada günün, Avrupanın ve belki de dünyanın en büyük meçbulü Rusyadır. Bu meçhule. ben bundan beş ay evvel ilk defa olarak temas edp onu bir hayli istifham işaretle ade ettiğim çıralarda,, Avrupa klâsik diplometların birer mo - neki fle süslenen eşik. görlerile görülü. yordu. Bu tek gözlü diplomat bakışına mukabil dünyaya karşı gözlerini dört a. çan inkılâbcılar, Avrupada, büsbütün başka -bir manzara görmüşler ve dünya için yeni yen! şeyler tahayyül etmişler. di. Şimdi, muhtelif membalardan, tek tük çıkan sözleri zihnimizde hülâsa, ettikten sonru şu neticeye varıyoruz ki Litvinof, sırf bu yeri görüşün galebesi neticesinde İstifs etmiştir. «Etmiş» ke Yimesini «ettirimiş: şeklinde okumak daha doğrudur. Son günlerde rivayet edildi ki Litvi - not bilhassa Almanya ile anisşmak ta. rafları olduğu için istila etmiş ve onun yerine gelen Molotof bidayette muhalif fikrt temsili ettiği halde, bilâhare hâdi - selerin delâleti kartısında ayni kanaate varmış. Pakst, Alman mefbuatının dil. lerinin altında geveledikleri bir takım sözlerden anlıyoruz ki bilâkis, Tütvinof| - o zaman bizim tarafımızdan da tahmin edildiği veçhile » Almanya ile anlaşma fikrine karm bazı mukövcmeiler göster. miş olduğu için istilaya mecbur Olmuş. Bu bühiste bu meselenin ehemmiyeti var; çünkü. Rus . Alman anlaşması fikrinin Moskovsdan mı, yoksa Berlind rekete geldiği noktasını bu hâdise izah eder. Eğer, vâsıl old te yanılmıyorsak, anlaşma f Moskovadan çikmiş, Berlinde birâz mu. kavemet görmüş, nihayet, Berlin mu.) kavemet yerine, Rusyaya © kargı feda. kârlığa © geçmiştir. Meselâ, beyaz Ruslarla olan sıkı temasından do eyi o Rusya İşlerinden çok iyi mala. mat alan Figaro gazetesinin kanaati bu. |#) istikbalde takib edeceği siyaset üze dur. Kuvvetli rivayetlere göre, Rusya ile Almanya arasındaki anlaşma, iroza tari- hinden bir hayli eski olan bir emri vaki ve aradaki Moskova . Londra . Paris gö. rüşmeleri de sade bir komedi imiş. Bek ki. Bu cibet her ha'de münakaşa edile .İ bilir. Muhakkak olan cihet şudur ki Ber. lin bu anlaşmaya, zahirde göründüğün. den çok fazla kıymet veriyor ve onun di- linin altında bir şeyler dolaştığı görülü - yor. Neler? Şimdilik meçimi! * 'Tekrâr edelim: Rüsya, bugün Avru . panın ve dünyanın en büyük meçkulü - dür. Duvarları, barice karşı semsikı ka- palı duran Kremlin, onun içinde sne leree esrarlı bir hayat yaşamıya alışmış Olan insanlar, hariee hiç bir şey azdır . mtyorlar. Rusya haricinde, bu mechulü çek #yi bilmesi mümkün olen tek bir 'n. İstinde sakladığı meçhulü meydana atın. . |muadelelerini hallederken malüm unsur Denizin yüzüne çıkıb Tekrar batan Tahtelbahir Geçenlerde Atlas Okyanusunda bat - mış olan Amerikan Sgualus denizaltı ge- misi İki tshlisiye gemisi tarafından #u - yun yüzüne kadar çıkarılmış ve bum. sim alındıktan birkaç saniye sonra da, tekrar denizin dibine kayarak batamıştır. ——— —————— Tu çıkacak? Bunu bize ancak zamân gös- terir ve o zaman gelip, Moskova, göğ - cıya kadar da biz, yolda tesadüf edeceği. miz bir takım eserler ve ülâmetlerle, el ierin gidişine dair bir fikir edinebilece .| ğiz. Moskowanın büyük meçhulü içinde bi. zim için tek bir malfim vardır; İnkılâbeı Rusya, Türk dostluğuna çok sadıktır; günkü, bu, ancak böyle olabilir ve Çün. kü Moskova bütün Avrupa ve dünya olarak bu dostluğu kullanmıya, her şey- den fazla ehemmiyet verecektir. Nite .| kim, biz de ayni vaziyetteyiz. Tarih ve jeopolitik bunu böyle istiyorlar. Ayni za. manda bri, aşyanın tabii mantığı ve za . rurt hareketleri neticesidir, Meselâ, Mos- kovanın bugünkü eziz dostu Berline kar. rinde şu dakikada kendi kendimize bir çök yipheli suzller sorwbilirin; fakat, Rusyanın Türkiyeye karşı olan dostlu . bunda hiç tereddüde mahal yoktur: Öte- denberi olduğu gibi Moskova bizim dos. tumuzdur ve belki de bundan sonra bu dostluk duha ziyade artacaktır, Her tarafı meçhul bir muamma için . deki bu yeğüne malümu buraya kayde » derken şehsi herabıma da memnuniyetle şunu ilâve edeyim: 920921 senesinde, Ankarada olan Türk . Rus dostluğunu kuvvetle müdafaa etmiş olanlardan biri de bendim. O zemandanberi bu dostluk, bemen hemen Arızasız devam etti; çok İnsanın muhtelif hasletleri tetkik edilirken, ölçüye vu “ürken eslir'sle karar verebilme, kabiliyeti üzerinde € » hemmiyetle durulur, bu kabiliyete pek büyük bir kıymet verilir, fuhak'ka doğru olmak, yerinde rilmek şertile süratli karar insanı ekser götürür, İskat mutlak bir katie değildir, derde olur. ve zamanında ve. iya muvaf'ak'yete Zarar veraiğ! hak vardır. sSOZ ARASINDA ga Hergün bir fıkra İşi kökünden halletmek Her 'işi kolayca halledeceğini id « diz eden adamla, her işin kökünden lardı. Havuzda bir balık vardı, Her işi kolayca halledeceğimi iddia eden adam, havuzdan kepçeyle batığı tut. tu. Balığı kepçeden çıkarıp eline al. dı fakat balık parmatlarmın arasın. dan kayarak tekrar havuza düşü. Her işin kökünden halledilmesi â » cab ettiğini iddia eden adom: — — »- — Bahk böyle tutulu”! Dedi, eline bir kova oldı. Havu gun sularını kova kova boşaltmayı başladı. akman el e Varşovada ihtikâr Yapanların dükkânları Bu hale geliyor! Şi. Her yerde olduğu gibi Varşovada da harb heyecanını vesile addederek, ihti. kâra kalkışan açıkgöz emafı hükümet «ik bir suretle takib etmektedir. Resim. de gördüğünüz gibi, ihtikâr yaptığı anla- şılam bir adamın dükkânı kapatılmış, &. zerine de, neden dolayı kapatıldığını gös. teren levha asılmıştır. İhtikira sapan dükküncı bir Yahudi- dir, —— —— —— iki taraf için de çok hayırlı bir siyasetin mümkündür ki, bugün dünyanm gu bü. yük karışıklığı osnasındı bu dostluk, her İSTE'R B.r dastumuz anlattı: İN sanvar: Führer. Fakat, o da bunu ya iyi biliyor, bu takdirde giriştiği işde hesab- ları olduğumu kabul ederiz; yahud da, Moskova, âleme" karşı olduğu gi. bi, ona karşı de, kendisini esrar içinde de de Führer mükemmel surette otla - miş ve kendisini hesabsız0a bir te atmaştır. Ba İki ihtimalden angisi doğ — Seferberliğin fik gürilerinde yüz İSTER Büyük Harbi yaşamış olanlar âra sıra söv.erler; lira.ık kölay, yahud kahve salın atmış olsnlar birs on, re yirmi, bire yüz kazandılar, zerin oldu'a:, derle: Kendile. tutan bir büyük meçhuldür; bu ihtimal İl ti de ayni şeyi yapamamış oldukları için teessüre düşerler. INAN, 27 se Mehittin oöiadan AN, İSTER Anlaşılan o zamanın hatırasını birçokları: taptaze muhafaza etmiş olacaklar kı bu defa Avrupada harb çıkınca ellerin. dr bulunan para ile gözlerine kastirebildik'eri mala sarı. dılar. yok yere o malın fatının r fekat bu TÖOltada yanılıyorlar: 1914 aydı, owl gelmiyordu, bu defa | tir, hesib . Yiralık makara, ba ları yanlıştır.» İSTER Mutlaka kaybınızı mücib olacak, faka; çekinilmesi ım » kâruız görünen bır bereket karşısında nızmı tükendiğini, sinirinizin gevşediğini Hareketın bir an evvel tahakkukunu isteyecek hâle geldi - iniz oldu mu? Dikkat ediniz: Bu vazıyette çabuk karar verirek tehiikehdir, zira bir dakıka geeiktirilen felfiket büsbütün vzaklaştırılabilir, çıkmıyan canda dstma Ümid İN ANMAL ds. kaldınız mı? Sabrı gördünüz mü? Vücudünden yarım Milyon voltluk cereyan Geçirilen genç kız Nevyork Rokfeller mücssesesinde 2- çılan bir serginin elektrik dairesinde A- merika güzellerinden Margaret Kernsin vücudünden yarım milyon voltluk bir ca, reyan geçirilmekte, ve resimde gördüğü. nüz gibi saçları dimdik bir hale getiril. mektedir. Bu kadar kuvvetli bir ceroya -! nın, hiç bi tesir vücude getirmemesi de,| bunun zararsız ve statik nevinden aluşu..! dur. Eski Çekoslovakya Reisi Beneşin bir romanı filme alınıyor Uzun seddettenberi film çevirmemiş! olan meşhur sinema yıldızı Elisabeth Bergner işinin başına dönmüş bulun. maktadır. İngiliz stüdyolarında Stolen| Life adında Büyük bir film çevirmiştir.! Fim, kocam Paul Czinner tarafmdan çevrilmiştir. Senaryosu esk: Çekoslovak.! ya Oğmhurreisi Beneşın vaktile yazmış olduğu ve büyük mükkfatı kazanmış o.! lan romandan alınmıştır. Zabıtada parmak izi yerine yeni bir teşhis usulü Zabıtada teğhisi kolaylaştırmak Üzere! parmak izlerine müracaat edilmekte ol. duğu malüimdur. Son defa meşhur Al - man kimyagerlerinden biri yeni bir usul keşteylemiştir. Bu usul, ellerin özerinde| bulunan damarların tesbiti esasına müs. tenid bulunmaktadır. Yapılan ciddi tec. rübelere göre #ihskika her bir olin üze, rindeki damarların ayrı oldukları kat'i- yet ile tesbit edilmiştir. Bu usul Almanyada ve İngilterede tat, k edilmeğe başlanmıştır. bi INANMA! mucib o'dular, enhız yolu kapa. N yar diyar dolaştım, çeşid çeşidi insanla” lar, münakaşalar, mütalealar dinle * İsanlarını bihuzur buldum. Dünya, bir yıl zarfında manzarasını değiştirmiş * ti. Sakat bir sulh muahedesi.. Cür'et” İkâr bir adam. Yirmi beş senede şöyle Ana yurda dönüş | m e am iki ay süren bir ayrılık” tan sonra dün sabah ana va” tana kavuştum. Bu iki ay içerisinde dir dim; endişelere, ıztırablara şabid ol* dum. Her nereye gitti isem, oranın İn“ tin önüne eskisi kadar derin bir uçu *“ rum kazmışlı. Gözler, dehşet içe: de, bu uçuruma teveccüh etmiş, onu yavaş yavaş beriye doğru yaklaşması" na bakıyordu. İngiliz, Aemrikalı, Fransız, Hind * li. Yetmiş #ki millete mensub sayıs18 h kafilelerinin o şanlendirdikleri İsviçrenin karlı duruklarında, yeşil ormanlarında üniformalı askerler müs dafaa hazırlığı görüyorlar. Fransanın €n meşhur, en şaşsals en modern, lüks ve kalabalık su şe © hirlerinde pâlaslar hastane, gazinolaf kışla olmuş, trenler, otobüsler huduğ£ asker taşıyor. İtalyada, hududa yakın şehirler, ks” sabalar, herhangi bir ihtimale karşi tedbir almış, geceleri ışıklrını örtü * yor, ürkek ürkek sabahı bekliyorlar. Her tarafta, insanlar, büyük bir fıf- tınanm yakında kopacağını sezip de bir rer köşeye sinen kümes hayvanlarım dönmüsler: Biribirlerinin yüzüne bö- kıp #r-'” »muyorlar. Ferda. beşeriyet için. hiçbir zsma" bu derece karanlik olmamış, bövie meçhul ifade etmemiştir! Ziruh mah» lökların hep birden tepelerinde sanki milyonlarca okkalık rouazzam bir kı * Tıç. İpince bir kılın ucunda sallan” böyle kalkınmağa başlıyan beşeriye” > e e yor. Bundan evvelki facianm üzerinden henüz çeyrek asır geçmiş. Onun deh- şeti henüz hafızalarda yaşıyor. Ve in» sanlar, o vekittenberi medeniyet (1) 39 imha vasıtaları hususunda mütemadi Si yen tekemmül eylemiş olduğunu bili-Si4 yorlar. h "Bir parçacık huzur ve sökün bul <N mak için Balkanlara geçmek lâzım gel“ ÖN N N DE İZ O O. di. Yuroslavyada, Yunanistanda efkârl daha esikin, içtimai nizamı daha normal gördüm. 'Hele bizim hududu bu #arafa aşar aşmaz derin ve rahat bir nefes aldım: Çünkü burada, bizim muazzez ve mu” kaddes topraklarımızda esen hava tari bir vahdet havası idi. Bu havayı, be nimle ayni trende gelen yabancılar bis le kolayca sezdiler. Trakyamızda, he£ vatandaş kendi işile meşguldü. Tarls sında çalışan rençberin yüzünde hü“ kümetine, milletine ve kendine azami güvenen insanların huzuru okunuyof- du. i İstanbulda, şehri, haftslardanberi kulaklarımı dolduran dertikodulardan âzade buldum. Hâdiselerin irikişafıni vekar ve sükün İle bekliyen, lâkin bü intizar fle bersber fevkalâde müdafa tertibatı almaktan da geri darmyaf devletimin cenahı himayesi altmdi fki aydanberidir ilk defa kendi ken * dimi emniyet altmân hissetmekte * BALI mm yim. En kdvvetli hükümet, en temkini millet, en mes'ud memleket ve bilhass? en yiğit ordu benim hükümetim, be * nim willetim, benim memleketim W benim ordumdur! Bunlar varken, ufukta yığılan kart bulutlara, emniyetle, uzaktan seyirci olabilirim. «İnönü» nün eşsiz kahramanı bü * günkü Raşbuğumdur?. Daha ne ist© rim? E. Ekrem Talu E. Talu İstanbula döndü

Bu sayıdan diğer sayfalar: