20 Eylül 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

20 Eylül 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sonba EEE h Siyah fötr şapka, Önünde minimini Arkası kenarsız. Tepesine sstragan geçirilmiş. Geçirilmese de İik şapkanın umumi biçimindedir. Kalotun bir yanındaki sivrilik, kenarın bu sivriliği ve kalotün esas çizgisini âhenkle takib eden meyli, iri tüyün ikisile bir- den uzlaşan verev duruşu güzeldir. As'ragan bü şıklığa bir yenilik daha ilâve ediyor fakat konulmazsa şapka güzelliğini kaybetmez. Öğle sonu elbisesi Rengi: Siyah, Süsü: Kadife ve tras. Biçimi: Orijinal, Etekleri bol kloş. Beli önden kadife kordela İle armsıkı bağla -; miyor. Yakası kadife kordeladan, düğ -İlet hev: me yerinde kadife bir o fiyonya. Üç kat bir Taba omuzları da içine ayar, Koi rn er şapkası iin bir kenar ve yeşi!, kırmızı izi bir tüy. Asıl güzel- Her kadın bi'melidir Gümüş ap vesalreyi nasil korumalı? Evvelâ; Gümüşe neler dokunur? a « Hava paslatır. Yumurta karartır. Sirke İde birincisi açık hava - İkincisi kimyevi ârı - ı rler yapmalıdır. Ü - ırpalamıyacak şeklide kullan.! İmalı meselâ: Gümüş bir kaba sirkeli sa- koymamalıdır. Sık sık kullarılmı - iyan gümüşleri hava slmıyan mahfaza - Jara kapayıp kaldırmalıdır. Kullanılan - ları bir süed parçasına sarıp camlı bir) İdolaba yerleştirmelidir. | Nssıl temizlemeli: (o İdeal olan şudı Su, sabun ve güderi... Bunlar gümüşün! parlaklığını bozmaz, yıpratmaz, kabart.| malarını aşındırmaz. Kullanılan gümü - şü hemen köpüklü sıcak suda yıkayıp ku rulamalı, kaldırmalıdır. 'Bövle bir modelin üstünde durmaya değer. Çünkü: Bisiklet (merakı bizde günden güne artıyor. Bilhassn yazlıklar-| da ne kadar genç kızın, (genç kadının meraklı bir sporcu gibi bisiklet gezin . tilerine çıktığını görüyoruz. Tâciverd benekli kırmızı bir bluz ile lâciverd yollu ketenden bir külot bisik. bi yeleli. De inmez gi; 7 ki z gan bir i İymek ü- zere ayni ketenden bir dedüz (manto büsbütün sık ve pratik olur. | SON POSTA ündelik, sade bir bluz Şömizie tarındaki bu sade bluz fan tezi düğmelerie iliklenmektedir. Arka - da ön robasının tıpkısı vardır. Enine çiz. giler her üç sıra düz örgü ars: tarılmış ikişer sıra (fers yüz) Uzunluğuna çizgiler iki düz ilmikli üç (tersyüz) ilmikle yanyana getirerek ya. pılmıştır. Bu şekilde robayı ayrıcı örüp eklemeye lüzum kalmaz. Rebuya başia - mak sırası gelince iki &ra tersyüz örü. Kür, Sonra üç sıva yüz, yine !kı sıra ters yüz... Sona kadar öyle gider. 1039 Sonbahzr ve kış modasına niler göreceğiz? 1. Kısaca, bolca ceketler. 2. Eteklerin arkasında volana benzer, kabarık bir kar. 3. Kürkten manşon, tok, bolero. 4. Bol, ekose spor mantolar, 5. Vücudü sıkı sıkı saran bir kazak al, tından çok bol, çok uzun abiyye etekler. 6. Önleri yukan taralı, arkaları dü - şük saçlar. 7. Mantolarda ince bel, bol arka, 8. Uzun ve sikı kazaklar, 9. Açık menk manto, koyu renk rob. 10. Süslü, iri cepler. 11. Sıra sıra ve sık sık dizili pullardan gamitürler. 12. Vahşilerin kollarına, boyunlarına taktıkları süs! kolye vesaire, 13. Günün her saatinde Kkastüm. Örgünün asıl mevsimine geldik. Şim- diden sonra şık bir örgü ceket, bir bluz, bir rob herhangi sıcacık, yumuşak bir! örgü giyecek, elbiselerimizin O arasında mühim bir yer tutabilir. Köylü tarzı değişik ve yeni olmak iti- barile son derece hoş gidiyor. Bilhassa genç ve İnce vücüdlerde nefis bir husu- sıyet alıyor. «Köylü tarz», «köylü tarzw diye gözünüzde büyütmeyiniz: Kenarları koyu tenk zikzaklı bir Ya - ka, benekli bir ön, yanlarda üç sıra gik- zak, eteklerde, kollarda zikzak,.. Bu ba- mit şeyler düz bir oskete köylü tarzı ver- yeter. İ 'eri andıran, yaldızlı, aMın| Toprağın hazırlanması jratubet ziyaı noktasından hiç te faydalı de- Eylâl 20 | ZiRAAT | Bizde keten ekimi | m e e e Yazan: Bay Şemseddin Tepeliyo: Wfinin sağlam ve ucuz bezler dokumıya yaraması, tohumunun ds boya sanaylinde hararetle aranan beziryağını vermesi iiba- rile «keten: memleketimizde istekle ekilip biçilen kazançlı bir mahsuldür. Yurdumu- sun Kocaeli, Çanakkale, Tekirdağ ve İne bolu gibi çevrelerinde köylünün en güven - diği ziraat, keten zirnatldir. Toprak ve iklimi : Keten, rutubetli ve s8- rin yerleri sever. Çok ağır topruklardan hoş- lanmadığı gibi, rutubetini hiç saklıyamı - yan hafif topraklardan da hoşlanmaz; ikisi ortası, yani kumlu — killi yerler, ketenin en hazzettiği topraklardır. Lafı için yetiştirilen keten; rutubetli ve serin bir iklimi, tohumu Için yetiştirilen keten ise; gene rutubetli, fakat sıcak bir iklimi arar. Bununla beraber esas olan, muhtaç olduğu sudur. Yapilan fenni araştırmalarda bir dekar çavdarın yıl- da 83500 Kz. buğdayın, 117900 Kg. arpanın, 163300 Kg. yulafın, 227000 Kg. su harcama- #ınn mukabil, bir dekar ketenin tam 800000 kilo su harcadığı anlaşılmıştır. Binaenaleyh keten ekilecek yerlerin rutubetli olmam ka- dar, ilk çağlarda yağmurlu da olmazı 18 - zımdır. Tabiat bu şartlarını eksilttikçe, ta - rmmanm o eksikliği giserecek (hizmetleri arttırması lâzım gelir. Ezcümle toprağın İyi işlenmesi, emniyetii bir mahsul için topra - ğin iyi hazırlanması ilk düşünülecek mese- ledir. Bir kısım köylülerimizin yaptığı gibi, doğrudan doğruya avız tarlanın üzerine to- humu saçıp da bir tırmık veya pullukla ka- patmak doğru değildir. Ekim mevsimi : Keten, ya kışlık, ya yazlık olarak ekilir: a) Kışlıkların ekilebilmesi için yağmurla- rın erkence başlaması lâzımdır, aksi takdirde geçe kalan keten ekimi, iyi netloe vermez. Kış keteninin iyi gelişebilmesi tohumun t0p- rağı daha havalar serinlemeden atılmasına ye her halde kış gelmeden köklerini epeyce aşağı salmış olmasına bağlıdır. Bu itibarla en münasib ekim mevsimi 15 Ağustostan Ey- 18) »ihayetine kadar olan zamandır, Hava- lar bu müddet zarfında toprağın yazırisnıp ekilmesine imkân vermezse kışlık zeriyatlan vasgeçmek daha hayırlı olur. Sonbaharı u - zun olan Çanakkale gibi yerlerde bu mlid- deti 16-20 gün daha geçirmekte bels yoktur. b) Yazlık ketenin ekimi, her yerde İnz- cıkların çiçek aştığı zamanla beraber ve Mdrellesin ön beşinci günü biter. Kızılcık “| Jarın çiçek açması, mahalli hararetin, keten yeriyatına müssid olmağa başladığı günleri gösteren emin bir işarettir. Mayınn yirmisi de, artık vaktin geçtiğini bildiren tarihtir. Bu Iki nokta arası hayli geniş olduğu için,! yazlık Ketenin ekim mevsimi, kışlık ketenin ekim mevsiminden daha relisaiddir. Her ünl) de keten ekimini geçe bırakmamayı iyi sa-| yarlar, İ Sonbahar ektim! için toprağın hazırlanması anızların iki de- fâ sürtilmesi ile tamam olur. İkinel sürmeyi birincinin çaprastlamasına yapmak, topra-| ğı daha çok kabartır. Sürmeyi müteakib top| rağın oturuşması için birkaç gün bekleme- Hidir. Eğer beklenemiyecek gibi We, bir mer- dane geçirerek tarlayı basıştırmak fena ol - maz. Çünkü toprakta kalan boşluklar keten içini zararlıdır. İlkbahar zeriyak için, tarlayı emelle bek- letmek ve © zaman sürmek doğru değildir. Yalnız sonbaharda iki defa sürülmüş olan bir tarlayı, Hkbaharda tekrar sürmeğe 10 - zarı yoktur. Hemen tohumu söçıp hafifçe sürmek veya tırmıklamak kâfidir. Tecrlibe- Vee göstermiştir ki Sonbaharda iyi hazırlan-! mış bir tarlayı, flkbaharda tekrar sürmek ğildir. Tohumluk ve miktarı : Keten, ekllecepi maksada göre ya sik, ya seyrek atılır. Eker Mİ için yetiştirilecekse sik; tohumu için ye- Hştirilecekse seyrek ekilmelidir. Sik ekim, düzgün ve boylu bir Mf; seyrek ekim de, be- sil ve çök tohum verir. Keteni makine ile eszmek elbet elle ekmekten iridir. Fakat ma- kine olmadığı zamanlar - ki ekseriya yok - tur - saçıma suretile ekilir. Keten tohumu kaypak olduğundan #açıcıların usta olması ve tohumu müsavi aralıklara o düşürmesi dikkat edilecek bir meseledir. Bittadi atıla - cak tohum miktarı makine veya elle ekil - diğine göre değiştiği gibi, maksada göre ve tarlanın “kuvveti veya zayıf olmasına göre de değişir. Binde ekseriyetle elle ekilir. Ben pratik bir kaide olarak tarımmanlara Şunu öğüdler idim: Bir mahalde atılması mutad olan buğday tohumluğunun dörtle Diri (to- hum ziraati için), ve Yarısı (İf ziranti için) o yere atilmesı gereken tohum miktarmı gös terir: Meselâ ötedenberi o tarlanın dönümü- ne 20 kilo buğday atılıyorsa, dörtte biri he- #ablle 6 kilo; ve yarısı hesabile 10 flo keten! tohumu atılması kâfidir. (İntaş kuvveti! Memleketimizin Kocaeli, Çanakkale, Tekirdağ ve İnebolu gibi mın- takalarında köylünün en çok güvendiği ziraat, keten ziraatidir. Keten bizde istekle ekilip biçilen kazançlı bir mahsuldür. Tarımman Olmasını mucibdir, Gelişi güzel alınan to - humlar iyi netice vermezler. Keten ekimi : Kelenin hazırlanmış tarla- sına tohumu saşlıkten sonra tırmıkla ört - mek eiverir. Derin ekllmemesi lâzım geldi - dinden eski köylüler (üzerinde ağırlığınca topruk olsa yeter) derler. Bazıları bunu ters anlıyarak toprağı işlememek manasına alı - yorlar ki bu çok yanlıştır. Yukarıda söyle - diğim gibi bu tarz ancak sonbahardan sü « rülmüş tarlaya ilkbaharda tohumu saçıp tir- mıklamak tarzında ctiz olur. O da tarla olu olmamak şartile. Bakım ve timar : Keten usun boylu çapa görmez. Bununla beraber olları alınan Ke - ten tarlaları bir kat fazla mahsul verirler, Bühassa Ilk çağlarında ince trpiillerie mu- zr.olları ayıklamak pek faydalıdır. Bu işin geçe kalması faydasını azalttığı gibi, yapılmasını da güçleştirir. Her halde kışlıkları Ikbaharda bir karış boya varma - dan timarlamak, yazlıkları da - daha hızlı bilyüdüklerinden - bu karardan evvel ayık- Jamak lâzımdır. Ketenin devşirilmesi : Keten kışlık olursa 200-300 gün sonra, yazlık olursa 100-120 gün sonra kemale gelir. Evvelâ kışlıklar, sonra yazlıklar toplanır. İkinciler boysuz oldukla- rından çok defa Uf istihsaline yaramazlar, Onun için bunları orakla biçip demek, de - met tokurcun etmek ve sonra harmana taşi- Yıp sadece tohumlarını almak âdet olmuştur. Kışlıklar daha boylu ve düzgün yetiştikle - rinden Jif istihsaline daha (elverişlidirler, Nebatların ilk alt yaprakları tamamen âö - külüp, ötekiler sarardığı zaman İf ketenleri- nin yolma zamanı gelmiştir. Daha geçe ka- Mesa tohumlar işin iyi olursa da, lifler için #ararlı olur. Tam bu zamanda kadın işçiler tarlaya girerek düzgün telleri bir bir yolar ve ellerinde demet yaparlar. Kisa boylular tar- lada birekilarak bünlar sonradan tohum - ları için orakla biçilirler. 2-$ tutam tel bir araya getirilip bağlanarak demet yapılır (w parmak) sonra her İlç beş parmak ta bir araya getirilip tarlada diklemesine küçücük yığınlar yapılır (- çuğul!. Çuğullar tarlada birkaç gün kalıp kuruyunca harman yerine taşmarak usulünce üstleri örtülü büyük yı- #im ( tepe) Ter yapılır. Zaman! gelince ke- ten demetlerinin uçlarındaki tohum kap - gülleri taşlara çarpılmak surelile dövülerek sadece sap birakılır ve apayrı bir iş olan ditçlik) başlar. Yazlıklarda ize tarla kümllen orakls biçi- Mp harman yerine taşınır. Ve üzerinden Yu- Bu taşları gezdirilerek kapsülleri boşaltılır. Eide edilen tane savrulup çuvala dolduru - lar, Yazlık ketenlerin iyi yetişmelerinden de M1 elde edilmesi mümkün ise de memlekg » timizdeki cinsler buna müsald değildir. Mahsul miktarı : Umumiyetle bir dekar yerden 40 dan 80 kiloya kadar Jif alınmak - İtadır. Bunun © 50 si uzun İlf olup kalanı (uk) halindedir. Tohum miktarına gelin- 6e kışlık ve yazlıkların hasılatı birbirine uy- maz, Umumiyetle 40 ile 90 kilo arasında oy- nar. İç piyasalarımızda keten lifinin fiat 25-30 kuruştan aşağı düşmez. Tohumu da son yıllar zarfında hep 7-12 kuruş arasında Kalmıştır. Kışlıkların yağ nisbeti daha fazla (£ 35) olduğundan daha flath satılır. Kelenin muhtelif adları : Keten nebatının Mtince adı (Linum Usltatissimum) dur, Ne- batına yurdumuzun ber yerinde keten de - nirss de tohumuna Kocaelide (Tohum), Rs- kişehirde (Zeyrek), İneboluda (Olmiti, ban yerlerde de (Besir) derler. Bence Cimit adi- nın benimseniimesi şayanı İemennidir. Cinsleri ve hastalıkları : En iyi lif keten- Yeri Rusyada yetişmektedir. En iyi yağ çe - gidleri de Almanyada bulunmaktadır. Fakat bizdeki keten cinsleri böyle Üstün bir vasıfia ayrılmış değildirler. Belki geçen oyanmda bahsettiğim wlah istasyonunun kurüluşun- dan #onra o da olacaktır. Keten çeşldleri a- rasında bem 1if, hem tohum iibarile müm- taz olan cinsler de vardır: Almanların Dres- den Pilinitz cinsi bunlerdan biridir. Belli başlı hastalıkları azdır, Toprak pire- # İle (ketensilik) adlı mumr otten gayrisi çok zarar yapmaz. Bu Hkisi de (iyi bir zirast) De önlenebilir. Mülâsa: Beli başlı zirant bilgilerinin tat- Dik! ile keten iyi kazanç getiren mahsuller« den biridir, Gerek tifi, gerek olmiti için onu köylümüze tavsiye emek yersiz olmıyücak- tar, Tarımman AŞ Lüleburgaz - Kuleli yolu Lüleburgaz (Hususi) —Yapılmakta olan asfalt yolun Lüleburgaz - Kuleli kısmı müteshhidi Hohtif A. G. inşaat şirketi - nin şantiye şefi Von Muttus, fususi bir iş için şantiyeyi terkederek Bulgarista. na gittiğinden inşaât bir müddet sekte - ye uğramışsa da İstanbul şubesi tarafıp- * 40-85 olan tohumdan), Tohumluğun tarlada faria kalmış kelen- dan tayin edilip şose ve köprüler reisli- ince de kabul edilen Frederich Smit'in lerden alınması, inaş kuleyetlerinin fuzla ; gelmesile faaliyetini artırmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: