23 Eylül 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

23 Eylül 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 Sayfa ve SON POSTA Ceyhan imar ediliyor Yakında Ceyhanda mükemmel bir stadyom ile müteaddid nümune evleri inşasına başlanacak Ceyhandan yazılı- yor: Çukurovanın va cenubi Anadolumu » zun en kalabalık ka sabası olan ve iktisa- di bakımdandae- Bemmiyetli bir hu- susiyot ifade eden Ceyhanda dört beş se nedir göze çarpan i mar ve umran hare - ketleri çok canlı bir Surette devam etmek tedir. Yer, yer yapı" İan yeni binalar ka « sabamızın & veçhesini n geçtikçe güzel - irmektedir, er taraftan kı. sa bir zamanda Cey - Banda mükemmel bir stadyon ile müte* Ceyhandan bir görünüş id nümune evleri inşasına başlana -Jlar yapılmasını ev sahiblerine tebliğ et « mişlerdir. Bu yapılara çsas olan arsalar şimdi -) Yeni kaymakam Bekir Suphi Aktan den tefrik ve tesbit olunmuş bulunmak. ; belediyenin imar işlerile yakından meş idir. gul olmaktadır. Bahçeli hümüne evleri o Cümhuriyet) , Bu alâka; Ceyhanın günden güne te - İNE alin yalan dila ehe ku »İkâmül ve inkişaf etmesine âmil olmakta rulacaktır. ii Ayni zamanda çarşı ortasında başla - mak ve Büyükcami yanında bitmek Öze“ re muazzam bir de park yaptırılacaktır. İstasyon yolu üzerindeki birçok evle -| Balıkesir (Hususi) — Beden Terbiyesi Tin avlu ve duvarisrı çit o ve tenekeden'Genel Direktörlüğü Balıkesir spor böl . yapılmış bulunmaktadır. Bu hal şehrin) gesine dağcılık ve kış sporlarına ehem - giriş manzarasını çirkinleştirdiğinden 8.|miyet verilmesini ve hemen bir ajanlık Mikadarlar bu teneke ve çitlerin 'kaldırı-|ihdasım bildirmiştir. Bölge bu hususta larak yerine taştan ve kerpiçten duvar, İfaaliyete geçmiştir. Çorlu sıtma mücadele teşkilât Balıkesirde kış sporlarına hazırlık yağıda, Gümüs) — Sıtma © mücadelel «Paşaalanı» köyündeki sazlık ve batak »şkilâtının şube doktoru Osman Başkolil;klar dilmi ai da dahil olmak üzere beşkilât emrindeki); die yele çi Aa hastalık da bu su ghhat memurlarının hepsi de kgk müvehhezdir, | agi «Türkgücü» «420. © Sıtma kordonu altında bulunan köy - kalmamıştır. Jer bu sayede seri ve devamlı bir mua » yene imkânı bulmuşlardır, Resim motörlü sıtma mücadele heye- adı verilen Obu güzel köyde sıtmadan eser Bilhassa sıtma membaı telâkki edilen tini doktorlarile beraber göstermektedir. | ( Çukurovada sıtma ile mücadele ) Adana (Hususi) — Vilâyetin gerek mer- keze bağlı kaza ve köylerinde ve gerek. se şehirde bu yıl sh» hi durum pek nor - maldir, Umumi ve husus! muvazenelerle idare edilen sıhhi teşek - küllerin ve müesse « gelerin nafi faaliyeti memnuniyetle mü - şahede edilmektedir. Sıtma Oo enstitüsü > z iie sonbahar kurslarına çer Mr 3 başladı. Bu yıl tıb < ii üniversitelerimizi bitiren 101 doktoru muz Adanaya gelmiş ve kursta tedrisata'dir başlamıştır. Çocuk Bakımevi ve trahom mücadele-|muharririmizi bir arada göstermektedir. s de kayda değer faaliyet göstermekte - iki çimento fabrikası faaliyetini tatil ediyor Gebze (Hususi) — Kazamız dahilinde Taş- Uman ve Eskihisar çipento “fabrikalarının Eylâl nihayetinde fasliyetlerini tahil ede - ceği fabrika sahibleri tarafından resmen &- lâkadarlara bildirilmiştir. Bu faaliyetin ta - tiline sebeb olarak, Btibankın hakiki ihti - yaçtan fazlı Avrupa mahı ithal ettiği ve çi - mento sarfiyatının azlığı dolayıalle fabrika depolarının tamamen dolduğu gösterilmek - tedir. Bu bal kasabamız ve civarında derin bir tesir uyandırmıştır. Halkın mühim bir kısmı bu fabrikalarda çalışmak sürotile geçimle - ini temin ediyodu. Bu vaziyet bazı kimso - lerin işsiz kalmalarını mucib olacaktır. Bursa mektebiarinde kayıd ve kabul Bursa (Hususi) — İlk ve daha yüksek dereceli mekteblerin kayıd muameleleri itmek üzeredir, Bundan dolayı çiçek a- n belediye doktorluk © dairesi ile maarif doktorluğu dairesi son günlerde tehacüm eden yavrularla dolup boşal » maktadır. Çukurovada 939 p:muk mahsulünü hükümet satın aldı Adana (Hususi) — Avrupadaki har - bin aksülâmelleri, her yerde olduğu gibi son günlerde Çukurovada da görülmüş - tür. Hükümetimizin dön aldığı çok isabet. li hir karar mıntakadaki zirai ve ticari fsaliyetin normale avdetine de çok mü - essir oldu. Bu tedbir, hükümetimizin, çiftçi elin- de mevcud ve alıcı bulamıyan 939 pa - muk mahsulünün mübâyaası kararıdır. Ziraat Bankası, müstahsil elindeki pa - mukları, zarar görmemesi (için derhal pamuk almağa başlıyor. Süratle mübayaa edilecek pamuk üze- fine geniş mikyasda ve azami teshilâtla avans muamelesi yapılmaktadır. Ziraat Bankası Umum Hulki şehrimize gele - geniş bir için tertibat almağa baş lamıstır. Bilhassa arpa ve yulâf üzerin - de durulacaktır. Bir çoban bir Köylünün | kafasını tşla ezih öldürdü Sivas (Hususi) — Sivasın Yıldızeli kaza - sının Çağlıyan köyünden sığır çobanı İs - mali Yılmaz, ayni Bölen Mostafa oğlu Hü- *erini bir tarla meselesinden dolayı kafasını taşla ezmek suretler öldürmüştür. Katli ya- kalanmış, tahkikata el konmuştur. Çorlu şosesinde bir kamyon | bir motosiklete çarptı Çorlü (Hususi — Şoför Muslafanın !da- | resindeki kamyon şehir şosesi üzerinden gel- mekte olan bir mo'asiklete earpmıstır. Bu müsademe neticesinde henüz hüviyeti tes - bit edilemiyen m0*“"“1>- “oicusu ölmüştür Şoför Mur“ &aza etrafında adliye tahkikata başlamıştır. Bi ecik valisinin teftişleri Söğüd (Hususi) — B7'ik valiliğine yeni ta- İyin olunan mülki müfettişlerinden OAK | Seyfi Tülümen, kazılard» yaptığı tetkik se - watleri münaseba'i:s kazamıza da uğra - İmutır. Vali kaza merkez'de muhtelif? imar işlerle wesgul olduktan sonra nahiyelere giderek köy muhtarinrile babhalerde bulunmuş - tur AH Seyfi Tülümen bavalainin ea ihraç maddeleri olan pamuk, üzüm, ve koza istihsu. iadâr olarak bilhaş- sa meyvacılık “rafında köylüye tav- siyelerde bulunmuş'ar. Bornovada bir çocuk boğuldu İzmir (Hususi) — Bornovanın yarım san$ mesafesinde Laka mevklinde Necmeddin a - 0:4 ye Resim Adana sıtma enstitüsü müdürile|dındâ bir çocuk yiz:e havuzunda yüzerken boğulmuştur. Pazar Ola Hasan Bey Diyor ki — Hasan Bey baberin var mı bilmem., ... Yakında mektebler e. çılıyor ya... -. Bütün kitabi tabları hazir değil den acaba? lar olduğu halde coğrafya ki - hâzır ritasının bi yecek şekilde istikrar bul - masını bekliyorlar. imiş. Ne. «Son Posta» nın tefrikası: 27 Martha Richarâ Eyi 23 NENBİR CASUS KADININ ) HATIRALARI — Çeviren: Hatice Hatib Mühim bir vesika Bu anlaşılmıyan mesaj karşısında bana tek iş düşüyordu. En vesikayı elinde bir ailâh #ibi kullanarak Rur gazeleciyl konuşturmak. Bana kitabı arkadaşına verip vermediği- mi sorduğu zaman büyük bir maheubiyet gösterdim. Onu şolda kaybeliiğimi, Cenev- reye gittiğim zaman yanımda bulamadığımı söyledim. Bacha bu haberi işitince sarardı, bozuldu, adetâ bayılacak ölr zala geldi. O zaman ona birdenbue: — Hayır dedim, kitabınızı kaybetmedim. Fakat siz bana onu hakikaten kime verace- gim! söylememişsiniz. ne İse. Onun hekkinda ne öğrendimse buna kâfidir. fakat hir kadı- na bir kitab veridiği zamur içinde eğer teh- ilkeli bir şey yarsa daha evvelden haber ve- rilir. Başına iş gelmesin diye... Hele bu ka- dinin ismi Marthe Richard olursa! Sacha bana şaşimı şaşkın baktı. Gözlük- arkasında göz kapaklarının sik sik kırpıldığını görüyordum. Fakat birkaç da- kika sonra kendisine hâlim olmuştu: — Bir gır saklamağa muktedir misiniz? de- di. Sizİ temin edezim bu sir büyük bir sırdır, bilenler için çok tehlikeli bir sır. Fakat cesareti kırilınış bir vaziyette sustu. Onu konuşturabilmek İçin biraz daha kan- dırmak lâzım geldiğini hissediyordum. — Eğer bu işin içinde memleketimi muta- zarrır edecek bir şey olmadığımı dibat ede- bilirseniz, size bu #rri saklıyacağıma söz ve- ririm, Bizden bundan başka bir şey İstemi- yorum, Yalnız siz de yuna emin olunuz ki bana İstemiyerek bir iş yaplırmak nezaket- #iliğinde bulunduğunuzdan dolayı duydu- #um hiddetin yüzünden değil) memleketim menfaatine olarak ben böyle bir sırrı yalnız kendime saklışamam. Emin olmaklığım icab ediyor. Eğer beni temin edebilirseniz... Telâşla sözümü kesti” — Rlea ederim, bundan polise bahsetme- yiniz, börle bir hareketten çekininiz, dedi. Eğer böyle bir şey yaparsanız bü gizli kom- ploya karışmış olan on kişinin hayatını teh- Uikeye koymuş olursunuz. Cünkü onlara ha- ber vermek imkânı yoktur. Bu sırrın ortaya çıkması onların idama mahkümiyetine 48- beb verebilir. Sizi temin ederim ki biz Yransa aleyhine çalışmıyoruz. Cevab vermedim Bana işin isbat edilmö- sini bekliyordum, Uzun bir sükütten sonra| koruşmağa başladı - Bakınız size izah edeyim. Bu uzun za- manlardanberi esasen kafamın musdelesi de öldü. Ben htilâl beşlar başlamaz kendimi satilâle bağiadim. Bina bu ihtJAM bir takım insanlar temsil olmazsa Rus ihiYAN ilmam edilemez gibi geliyordu... Halbuki bu adamları kovdular ve ihtilâl devam etti Sacha o adamların o İhtilâle ihanet eder bir merhaleve geldiklerini an'ıyamıyordu. Hüdiseleri cşhasın yaptığına inanan ve ba- disatın ve şeraitin İnsanları yaptığını yük- eeltip alçslttığını anlarcaz görünüyordu. Danton'un Fransız ihtilâline ihanetini ve irtlena doğru kaymağı başlayış ne kadar büyük bir tarihi hakikat ise, Sovyet Rusya-| dan koyulanların da Sovyet Mtlifline arşı ihnnetleri o kadar bariz ve tarihin kaydede- ceği bir bakikati değil miydi? Sacha konuşmakta devam ediyordu: — Evet, ihtilâl devam ediyor diyorlar. Ben işte o zamandanberi eserimizin garar gördü- günü zannediyorum ve burada memleketten kovulan eski! arkadaşlarım gelip beni çağı- rinca dayanamadım. Onlara ütihak ettim Kısa keselim. Ben 1077 ye kadar Troçkist partisine mensubdum. Ben Troçkiyi şahsan tanımıyordum. Asil tanıdıklarım Radek, Smilgo, Smirnor ve iih. idi, 1927 de onlara Troçkist merkeme «İkinci kate derlerdi. İnsan bir takım kimselerle gayet yakından bağlı olursa, onların se düşündüğünü, nasıl calıştığfını ve ufak manilerini iyiden İyiye bilirse, bu bağlılık çek kuvvetli oluyor. Güşlüklerini çıkarınıs, camlarını siliyor, miyop gözlerinin bulunık obakilarile baki- yordu. — Troçki geçen ay gelip beni burada gö- rünce, — Siz Trockiyi Pariste mi gördünüz? Diye bağırdım. İhtilâle ihanet ettiği, ibtlâl için tehlikeli olduğu için memleketinden kovu'muş olan Troçki hakkında bu yakınlarda ne kadar çok ve inanılmaz şeyler hikâye ediliyordu. Onun Fransada Pur'a olyarındaki köşkler- den birinde saklı viğrak yaşadığını iddla &- denler vardi ve bn havadis çıkar çikmaz is- mi etrafındaki politika hırsları zincirlerin- den boşünmuştı. Ken onun hakkında yazılan polemiklere ehemmiyet vermemiş ve hiçbir parti almamıştım. Sadece 1917 senesinin bu meşhur şahsiyeti hukkındaki tecsestisüm çok Yüyüktü Bilmiyorum © dakikada bu insan gropu içinde birbiri ardı stra gelecek olan felâket- lerin hissi kablelcakuunu mu duydum. Bachaya: — Susunuz... Buna bir şey anlalmayınız, diye bağırmak istedim. Piter bir gizli sulkasd faaliyeti varmı böyle bir şeyin mevcud oldu- Hasin Bey — Dünya ha-| gunu bildiğim andı vukubulacax bütün el- aç ay değişmi;| Payetlerden, bütün felâketlerden bon kendi- mi mes'ul hissedsreğim, Biliyorum, insanlar bir devlei devirmek için gizli suretie birleğ- tler mi içlerinden bir çoğu o mülefin men- vor gibi geliyordu. Onlar! İnatini değil, sade kendi menfaatini düşünür ve bir gey yaralacağı yerde binlerce mateme ve feliâkete sebebiyet verir, Heyecanım herbaid? yüzümden belli idi, Çünkü Rus gazeteci yüzüme garib bir alâka Ve bükiyordu. Fakax ben çabuk kendimi top- lamıştım: — Troçki ne yapıyor diye sordum. Mem- leketinden' kovulan vatan hatni diye aman bü adam hâli © kötü mücadelesini bırakma- dı mı. Onun için pek ağır hastadır diyorlar. Haydi konuşsanıza, bânü anlatsamıza!.. — Ben evvelâ onu görmedim. Bana rande- vü vermiş olan oğlu Sedovu gördüm, Onunla bulvar Manh-parnosse'm bir kahvesinde bu- luştuk. Kendi grupunun faaliyeti hakkında bana o kadar açıkça izahat verdi ki ken- dimden bir hareke; yapmağa vakit kalma- dan onların tarafındaki eski yerime geçmiş bulunuyordum. Sonra da bana Troçki ile beni görüştüreceğini söyledi. Birkaç gün #on- za gene beni o kahveden alarak Bolonya or- manına babasının yanma görürdü. Bu mü- Mikat benim için çok heyecanlı oldu. Eskiden faal ve yorulmaz bir insan olarak tanıdığım bu adamı çok ihtiyarlamış buldum. Onunla ağaçların altında yürüyerek konuştuk. Ni- hayet o yoruldu ve bir kanapeye oturdu. Ona yakında bir ameliyat yapacaklar. Kurtuluş ümidi olmıyan bir hasta olmasına rağmen mücadelede devam ediyor. Gaşrt ihtiyar: — Bir bunak inadı dedim, Kendi sözünün doğtu olduğunu isbat edeceğini zannediyür. Kendi mevkii iktidarı gelsin diye ve bir ta- kam ecnebi memleketlerinden aldığı paralâ- rın hatırı için yapılmasında bir zaman çalış- tığı bir eseri kendi ellerile yıkmağa çabalı- yor mu? (Arkası var) anrererananenan2 4 5001908010404 0004n04 00008109090 00ANAN8 Bir doktorun günlük — notlarından Kan çıbanları Ektima İstafilokok denilen cerahat yapan bir mikrobun cilde ve kana dühulile mey- dana gelen bir hastalıktır. Diğer sebeb- ler de bu kan çıbanı hastalığını yapabilir. Meselâ frengi gibi. etrafı kırmım, ortası cerahat dolu sarı renkte ve oldukça bü- yük olarak vücudün muhtelif yerlerinde kendisini gösterir. Hastada kırıklık, ağ- rı ve hafif ateş nöbetleri görülür. Çıban çıkan nahiye çok müveceadır. Ixtırab ve- rir. Bu çıbanlar esseriyetle iyileştiği yer- lerde izler bırak':, Tedavisi çıbandan a linan çerahatin işindeki mikroblar ey- velâ üretilir, sonra öldürülür, onlardan aşı yapılır ve haaşaya şiringe edilir, ve- yahud kendi karı kendisine serkedllir. Haricen mevzii isdaviler de tatbik edilir. Tentürdiyod, oksidözenk merhemi, pan- sımanlar ve cilde dezenfekte eden al- kollü friksiyonlar yapılır. Eğer ektimalar frengiden İleri geliyorsa tabli bu kan tahlili ile süratle anlaşılır. O zaman der- hal frengi tedavisi tatbik edilerek bem çıbanlar iyileşir, hem de kan frengi mik- roblarından lahil edilir. Sirayet tehii- kesi ortadan ald'rılır. Hasta da süratle iyiliğe doğru gider. Derinizi dalma çok temiz tuimağa çalışınız. Anglosaksan 1- kımın çok hasta olmaması ve ölüm niş- belinin ez olması sırf temizlik sayesin- de olduğu tahakkuk etmiştir. Temiz 0- Janlara mikroblar çarçabuk hücum ede- mezler, | l | Cevab istiyen okuyucularının posta pulu yollamalarını rica ederim, Aksi fak- dirde istekleri mukabelesiz kalabilir, Nöbetçi eczaneler dir: İstanbul cihetindekiler: Şehzndebişında (Hamdi), Eminönün- de: (asan Hulüsl, Aksarayda: (Per- dev, Alemdarda" (Eşref Neşet), Beya- ndda: Uaydar), Fatihte: (Hüsamettin), Bakırköyünde: (Hil4), Eyübde; (Byüb- sultan), Beyoğlu cihetindekiler: İstikiği caddasında: (Dellasüda), Bos- tanbaşında: (İtlinadı, Taksimde: (i- monciyan), Pangaltıda: oONargileciyan), Karaköyde: (Hüseyin Hüsnü), Başiktaş- ta: (Nal Halidi, Boğaziçi, Kadıköy, Adalardakiler; Kadıköyünde: (Yeni Moda, Merkez), Üsküdarda; (İmrahor), Barıyerde: (08- man), Adalarda: (Halk).

Bu sayıdan diğer sayfalar: