23 Aralık 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

23 Aralık 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Serbest dövizden Kredi ihtiyacına Ekrem Uşaklıgil #halât işleri ile uğraşan tüccarın bir ticaret rejimniden diğerine okolay- ukla intibak edemediği iddiası doğrudur, ancak tüccarın büsbütün mazeretsiz ol- madığı muhakkaktır. Türkiye son 25 sene içinde hep Orta Avrupa malı aldı, sadece bu mıntaka tüc- çarlarını tanıdı, ticaret yolmnu öğrendi, kolaylığına alıştı. Ticaret evlerinin yüzde doksanı fabri- ka ile dğorudan doğruya temas hainde değildir, İstanbuldaki mümessilini tanır, nounla konuşur, filân çeşid mala ilitiya- cı mı var? Telefonun numarasını çevirir, komüsyoncu beş saniye sonra karşısında, | yarım saat sonra da yazıhanesindedir, $i- pariş mektubu ertesi sabah tayyare pos- tasına verilir, akşam üzeri fabrika mü- dürürün elindedir. Üç dört gün sonra mutabnkatnameyi okur, birkaç hafta sonra da malınızın gümrüğe gelmiş olduğunu öğrenirsiniz. Malın bedelini verme sırası sonra gelir, anlaşmanın şekline bağlı, herhalde çok kolaydır. Bu eski rejimdir, yenisine ge- lince o, büsbütün başka şeydir. * Resmi Almanya Yahudiyi sevmez, fa- kat Türkiyede kullandığı hemen nemen bep Yahudi komüsyancudur. Yahudi ko- müsyoncu da Almanyayı bırakıp İngilte- rede eskisinin benzeri bir fabrika edin- meye b z vakit bulamamıştır. Hatta birçok ahvalde baş vuracağı kâpıyı da henüz tasarlayamamıştır. Dün akşam şehrin en büyük eczanele- rinden birinin sahibi fle konuşuyordum. Hemen her tertibin içinde yer bulan bil mem kangi maddenin eksilmeye başladı- ından şikâyet ediyordu: — İngilterenin tanınmış bir ecza fab- rikasına yazdım, henüz cevah gelmedi, anlaşılıyor ki, iş bir defa yoluna konun- caya kadar aradan epeyce zaman geçe- cektir, dedi. Fakat yeni ticaret rejiminin bu ilk safhası kısadır, geçmek üzeredir. hatta kısmen geçmiştir. Muadelenin asıl can alacak noktası ikinci safhasındadır Münasebete girişeceğimiz yeni mal kaynaklarını bulduk. Onların ticaret u- sullerine alışmaklığımız lâzım. Bizi en ziyade düşündürecek nokta birinci ve kinci ticaret rejimlerinin usullerini yek-| diğerinden âyıran büyük farktır » İthalât tüccarı göz arb kaynakla- rma çevirdiği zaman ilk olarak; | — Ecnebi parası, döviz bulamamaktan | şikâyet etti, bugün emrine amade döviz vardır, daha da olacaktır, fakat kullanmak imkânını elde edebilmek için karşılığını derhal Türk param olarak bankaya yatırması, takas farkını ve mas- rabnı da eklemesi lâzımdır. B değildir. Zira bedeli şimdi nen mal henüz meydanda yokt, sonra, üç ay sonra gelecektir, Halbuki it- balât #üccarı eski rejimde malın bedelini gümrüğe geldikten sonra ödemeye alış- mıştı, Yeni rejimde, hattâ serbest parayı bulduktan sonra peşin tediye vaziyeti karşısında kalınca birdenbire irkildi. Ti. caret Vekili #le bir kısım tüccar arasında geçmiş bir muhavereyi anlatıyorlar. Tüc- car İşini tanzim edebilmek için 150 bin İngiliz lirası tutarında bir serbest dövize ihtiyacı olduğu düşüncesindedir. Ticaret Vekili soruyor: — Peki bu 150 bin İngiliz lirasını der- bal emrinize verdim, mukabilini takes farkı ile birlikte Türk parası olarak he- men ödeyebilecek misiniz? 150 bin İngi-| Miz lirasının karşılığı 750 bin Türk lirası eder, Takas farkı ile birlikte yekünu bir milyonu geçer. Tüccarın verdiği cevab menfidir, nihayet üzerinde mutabık kalı- nan miktar İse ilk rakamın yirmide bi- ridir, * Mhalât tüccarının eski ticaret rojimin- den yenisine kolaylıkla intibak * edeme- mekte birsz da mazur görülmesi lâzım geleceğini söylerken evvelâ yeni kaynak- Tarı bulmanın muvakkat güçlüklerine #- şaret etmiştik, fakat bizce asıl güçlük es- ki rejimin kredi uswlünden yeni rejimin peşin tediye üsülüne geçmekte olacaktır. Kaydedelint ki, karşılaştığımız ve karşi- Jaşacağımız güçlükleri yenmek için gar- bin ticaret âleminden yardım görmek ü- midi zayıftır, zira bu #icaret usulü bir sistemdir, değişemez. Bu sahada asil Tol SON POSTA Bir milletin kuvveti.. s Çok eski harblerden birinde ordu kumandanı yaralanmış- - tı, ayağı kesilecekti, doktor hissini iptal ediyordu, kumandan razı olmadı: — Askerim, dayanırım, başlıyabilirsin, Ve emirberine dönerek söyledi: — Bana eski seferlerimizden birinin hikâyesini oku. Nefer okudu, dektor kesti, hiç inlemeden dayanan kahra- da ameliyatın sonunda sordu? — Bitti ? Müsbet cevab aldı ve o zaman: İçimizden çıkan Artık gözlerimi kapayabilirim, dedi ve öldü. bir ferdin en lüzumlu zamanda, bazan hayatını da feda ederek yaptığı kahramanlık o dakikada bi- vaziyetine münhas: yüzlerce sene sonr: zi kurtarır, fakat tesirinin derecesi, genişliği sadece o günün «r değildir, asırlarca devam eder, bizden a gelecek çocuklarımıza da kalacak bir mirastır. Zira milletlerin bilgi, silâh, servet haricinde en bü- yük kuvvetleri tarihlerini süsleyen kahramanlık nümünele- rinin fazlalığıdır, çünkü kan her vakit o kandır ve mazinin nümunesi istikbalin yolunu gösterir. SOZ ARASINDA Hinai yerine Devekuşu yenir mi? Amerikada Noel ve sene kaşında hindi İyerler. Bu genç kız da bit garabet olsun, ” İ gariblik rekoru kendisinde &alsin diye bir devekuşu almış ve onu kestirerek evine götürmüştür. Yiyip yemiyeciğini — Allah bilir, Finler ve Sovyet esir'eri Finlândiyalılar yeni bir müşkül ile karşılaşmış bulunmaktadırlar, Aldıkları Rus esirlerini nasıl besliyecek, nasıl giy- direceklerdir. Her ne kadar Fin ordusu muntazam teçhizatlı ise de, Finlândiya- nın başkalarına verecek kadar fazla gi- yim malzemesi yoktur. Esir edilen Rus askerleri, «'lâhları a- lımdıktan sonra serbest bırakı'dıkları halde kendi hatlarına dönmemektedir ve Jısrarla: «Bizleri göndermeyiniz, daba o)- mazsa burada öldürünüz» demektedirler, oynıyabilecek olan unsur kendi banka- larımızdır. Ekrem Uşaklıgil a Hergün bir fıkra Bilet almıştı İki mübalâğacı Marsilyalı bir kah- vede oturmuşlar, güreşten — bahsedi- yorlardı, biri: : ei i —Benbir pehlivan görmüştüm, de- ; $ di, öyle kuvvetli idi ki, hasmeni ring- $ de yakaladı ve kaldırınca eribündeki i $ sevircilerin önüne attı, i ji Öteki güldü: i $ —Bubirşey'mi,dedi, ben bir peh- i Hvan görmüştüm, hasmını yakaladı $ ve attı. Atılan, tekror stada girmek £ İ için kapıda bilet almaya mecbur kal- i dı i o — Bilet almaya mı mecbur keldi? İ — Evet o kader zle atılmıştı ki İ stadın duvarını aşmış, sokağa “düş- ; i mişti, Stad kopısndakiler de i $ maruşlardı. Bu yüzden bilet almıştı. | Madeleı Karol Kocasından boşandı Meşhur sinema İ yıldızlarından, ha- j rikulâde damile İma meraklılarını | kendisine O celbe- den, Madelen Ka- Tol, kocasından bo- şanmış ve mühim bir miktarda taz- minet gimıştır. Bu na sebeb de koca- 8inın başka bir ka- dınla münasebette bulunmasıdır. Resim- de kendisini eski kocasile görmektesiniz. Fransa tahtı varisleri Frunsa tahtı varislerinden ve şimdi de menfada bulunan Dük dö Giz Fransa or- dusunda gönüllü olarsk vazife almak i- çin hükümete müracsât etmiş iss de, bu ta'ebi kabul olunmamıştır. Buna sebeb İde Fransız kanunlarında, bu rejimden evvelki hanedana mensub erkeklerin Fransaya dönemiyecekleri kayıdlı elma- sıdır. Otomohil kazasından 12.000 Vi-» kazanan kız Bir otomobil kazası neticesinde yüzü- nün güzelliği harab olduğu iddiasile mah- İkemeye müracaat eden bu genç kız 12 bin lira tazminat almıştır. Eski İngiliz bahr'ye nazırına hücüm Sandey Kronikl gazetesi, şimdi Ameri- kada bulunan ve müleketlar, konferans- lar vermekte olan eski İngiliz bahriye nazırı Duff Çoopere müthiş surette, hü- cum etmekte, ve: «Bu zatın hungi salâ- biyetle, uluorta konuştuğunu ve hüküm- ler yürüttüğünü sorabilir miyiz?» demek- tedir. Gazete iddiasını şöylece hülâsa etmek-| tedir: Amerikada çıkan Current mecmuasında Duff Cooperle yapılan bir mülâkat vardır. Bu mülâkatta eski bah- riye nazırı şunları buyurmaktadır: —Eğer Adolf Hitler elindeki kartları akı'lıca oynamış olsaydı, müstemlekeler de dshil olduğu halde, aşağı yukarı her istediğini İngilterede koparabilirdi. Zi- ra Çemberlayn Münih anlaşmasından sonra, Almanyaya müsaadelerde bulun- maya hazırlanmıştı. Halbuki Hitler böy- le yapacağına bir sürü gaflar deryasına aldı ve arzı mev'uduna varacağına, harbe u'aştır İSTER Okuyucularımızın birinden şöyle bir «— 'Ticaret Vekilinin teşebbüslerini takdirle anlatıyorsu- nuz, hatta simdiden ihtikârın önüne geçmiş olduğunu yazı- yorsunuz, İâkdirde sizinle beraberim, yalnız ihtikârın şim- diden önüne geçilmiş olduğu bahsinde biraz daha ihtiyatkâr davranacağım, böyle olduğumda size bi çağım: İSTER | INAN, İSTER mektub aldik: ir tavsiyede buluna- İNANMA! «Bütün gezeteler birleşiniz, halkı, hatta mübrem ihtıyaç- larını da durdurarak 6 ay müddetle hiçbir şey satın alma. maya davet ediniz, sesinizi dinletebildiğiniz halde pahalılı- ğın birdenbire; hatta 24 saat içinde ucuzluğa yer vereceğin- den emin olabilirsiniz.» NAN, iSTER INANMA! raklarımızın mahsulü, kendi tezgi rımızın mamulâtı da her gün bi Sözün kısası İhtikârt asıl Yapmıyacak olanlar E. E&rsm Talu (Mete. yavaş yavaş, bis$2 lunacak derecede bir haya* * hahakılığı başladı. de ithalât eşyası değildir. Kendi isi a 7 Fiatı artan e € alar iraz dö” ha firlıyor. Fazla ihraç ediyoruz de © dan mı? İşin içindekiler: «Hayır» vg yorlar. İthalât eşyasına gelince, cud stoklar vaki tereffüü izah ede” yor. ye O halde? Belli ki gizliden gizliy€ ay iddihar ve ihtikâr hareketi başlamılı A Bunu kimler yapıyor? Türkiyenin © tısadi bünyesile, halile, istikbalile 9İ nlar kimdir? 5 di Gazeteciyiz. Her sınıf halk arosif dostlarımız, aşinalarımız — var, BU bizim millet işlerinde alâkadar olduğ! muzu biliyor ve bizimle konuşarak Tüyorlar. er ihtikâr bahsinde diyor Ve hu ihtikâr bahsinde diyo isa History | «Bü yürdün en geniş manasile MW di perverliğinden istifade etmiş pulun bir unsur vardır ki ticaretimizi , Z canlı ve önemli kısmı asıl bunlar Tindedir. İhtikârm membamı i aramalıyız!» Bize bunları söyliyenlerin yezakti adlandırs'madıkları bu unsuru bİZ 5 landıralım: Şüphe edilen unsur Yİ hai di valandaslarımızdır, fakat bür yet bir şüphedir. “ti #iceretimizi ellerinde sutu ğ larsa, bu, sırf kendilerine âlicen? bir müsamaha gösterdiğimizdendi” 4 müsamahayı onlar $ pl ei Bdirler. Yurddaşlarının arasındâ vet fark gözetmiyen, o gözetmeyi ast. 2 sığdıramıyan, her taraftan istiskal * ren bir kavme kendi topraklarında. savi hakler tanıyan Türk milletin w gi di kardeslerine bupün minnettar". ni isbat etmek fırsatı vermişti 8 lardan necabetinin karşılığını ç vor. 8 Orlalıkta bir ihtikâr burst Uyan” SE vatan pe sa, bu hırs hassaten vahudi larımız'n bü sefer gönüllerinden ? durmelidir. al Hülümet thtikâra karsı siddeti, gö birler almak üzeredir. Memlek€ vir? veva bu sebebden bir darlık kat'i mi Harbin kesmekesli gi ha görmiyeceğimizden emin Tfkin çok arzu ediyoruz Ki * ilân edilecek kara Estelerde DİK hüdi vurddaem adı bulunmasın vr *İ Puns eehdetmek kendileri İÇ > sanlık ve fezilet ödevidir sanırıZ E Elman Tl tek Dün limanımıza üç ecne pi donyağı peri Üç vapur ithalât oya vap gelmiştir. Bunlardan İtalyan bandıralı vapuru inek, İngiliz bandıralı vapuru demir eşya, la mensucat, İtalyan bandıralı ve yi puru da lâstik eş kendir, 09 mürü, havyar geti i ni Bundan başka Gönülferah b” pi İgemi de Bulgeristandan külli tarda odun kömürü getir Kon GL EE Kongreye dave! li Eytb Fakirlerini Koruma v7 7/1/940 tarihli Pazar günü saat Mt İgresi #kdolunacağından ve Dir İeemivetler kanununa intibak pe wi. tadil, tanzim ve takib kere “5 cekinden - taahhüdatını emtia yyed azsnın bu topla ad | vazlfesereriyklerindti TAKVİM Mw, EEE SİZE EE EEE. #ETEFESLEESEŞE PTF EEŞ EL. SM ELELE LELE 7 e rim e PEK İp Tİ “aa EL

Bu sayıdan diğer sayfalar: