8 Mart 1940 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2

8 Mart 1940 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | İ ğ İlkbahar geğnek üzere, Fakat kanlı çarpışmıya İhtimal verenler Çok bekliyeceklerdir Ekrem Uşaklıgil vaziyetin küçük bir hülâsasını yaptı: — «Almanyanın bir inhidam arilesin- de bulunduğunu sanmıyalım. Hiç şüphe yok ki, iç memlekette büyük zorluklarla karşılaışmaktadır. Fakat bu zorluklar © bun yıkılması için kâfi gelemez. Olsa ol sa bizim zafere itimadımızi takviyeye | yarar. Galib geleceğiz, bu muhakkaktır. kat çarpışmadan galib gelemiyeceğimiz | de muhakkaktır» Fransızca L'intra: cant gazetesinin siyasi muharriri Fransiz başvekilinin bu müsahebesine şu mütaleaları ekiedi: — «Almanyaya gitmiş olan yolcular veya Almanyada oturmakta olan bitaraf- lar Her Hitlerin memleketinde malik ol- duğu nüfuzun asla eksilmediği kanas- tindedirler. Düşmanlarımızı hakikatte oldukları gibi görmeyi bilelim. Alman-| lar takyidlere ve mahrumiyetlere hiçbir | milletin gösteremiyeceği kadar büyük| bir rahatlıkla katlanıyorlar... , Alman erkânı harbiyesi muhase-| mata neden başlamıyor? Bunu benim) bilmediğim gibi kimse de bilemez, fakat muhakkak ki, çarpışma o başlıyacaklır,| çok sert olacaktır ve zafer ancak kuvve- timizle kazanılacaktır, Harbden ancak| harble çıkabiliriz.» ! * Bu dakikada harbin harble katiyetle tahakkuk etmiş değildir, fakat| mademki harb bahsi konuşulmaktadır, ilk taarruzun hangi taraftan geleceği dü- günülebilir. Bu vadide hatıra gelen ilk ihtimal ilk teşebbüsün Almanya tarafın dan geleceğidir. Fakat hakikaten öyle olacak mı? Ortaya atılan ilk nazariyeleri hep he- tırlarız: — «Almanyanın menfaati bir yıldırım barbi yapmaktadir; yiyeceği kıt, ölk| madde stokları mahduddur, mücadeleyi biran evvel bitirmek ister, denildi ve| ransız başvekili parlamentonun hariciye encümeninde umumi İ biteceği kendisi çeker. | > Amerikanın bir mumarah bekârı diye İnsanın ılk kurbanı kendi nefsi, kendi şahsıdır, yaptığı yanlış bir muhakemenin, attığı fena bir adımın ilk cezasın! Herkes yerli yerine Karı koca, Şehir tiyatrosu kome : kışmanın önünden g orlardı, ka- dın kapımın üzerindeki ilânı okud «Herkes yerli yerine» Erkek, kadının koluna girdi: — Beyoğlu caddesinde okuduğu- $ İ muz bütün ilânlar arasnda en fazla İ bu hoşuma gifti. Herkes yerli yerine, İ diyor. Daha Jazta dolaşmıyalım da evimize gidelim, 4 Otuz yıl evvyel Unututan protföy Başkalarmı dikkatlerini çekmeden aldatmanın güç olma- sına mukabil, kendi kendimizi farkında olmaksızın aldat » | Zavallı kaymakam, umulduğu ve arzu e 4 maklığımız çak kolaydır. Sözün kısası Besmele ile rüşvet E, Ekrem Talu ikiye hizmetinde uhç ağarmış, Ö 4 mür yıprandirmış bir gattan eski zamana vid bir irlikâb hikâyesi ginledim. Bu çok hoş ve İbret alınacak hikâyeyi bu, gün de ben #ize nakledeceğim. O vakitler, muhatabım, kazaların birinde İkaymakam bulunuyormuş. Orada bir de kâç İdi varmış ki, bu adam irlikâb ve irtişasile halka el'aman dedirimiş. Kendisinden şikâ, İyetçi olanlar günün birinde kaymakamı hey« et halinde ziyaret ederek, memleketin bü herifin elinden kurtarılmasını dilemişlei, | Kaymakam da bu Şikâyetleri teyld iz İs - |tanbula bir mahrem tahıtirat yazıp kadının jazlini iztemiş, Meğer kadı efendinin devlet merkezinde dostları ve hamileri çokmuş, Hepsi birden harekete geçerek, herin siya. net maksadile kaymakamı müşkül mevkig düşürmeğe ve ilzam ve mahcub etmeğe ka - rar vermişler, Gelen tahrirata cerâben, kaymaksımı, kadi hakkındaki iddiaların tevafk ve isbat etmeğe davet etmişler. i Böyle şeyin lsbatı mümkün olur mu? KA, İnun rüşvet vereni rüşvet alanla Dir tutup; ayni şeklide cezalandırırken, hangi bsbayi, Şit çıkar da; «Ben filân işimi gördürmek İs çin bu adama şu kadar parn verdiml.s der | İdldiği gibi, hakikaten güç mevkide kalır ve — bsreketinden radim gimağa başlar. Tam bu sırada, mahkemenin kâtibi gelir, ve: — Efendim! der, beril ele vermeyin, fakai kadı efendi dalniz aldığı rüşvetlerin munta sam bir defterini tutmak ilya Adı defter çekmecesinde durur. Şimdi arzu e J dersen'z onu orada bulabilirsiniz. Kaymakam böyle bir ihbarı şüphe ve hay, retle karşılamakla beraber, (yanına bir iki şahid “lir, gider, çekmeveyi kırdırır, zabı tutturur ve filbakiks bahsedilen defteri bu. lur, meydünn çıkarır ve İslanbula gönde « rir, Orada, bukarlar ki defterdeki (o kapıdlar, kadınm el yaxsiledir. Bir bir okurlar: Çümuzli “mer'asi davasını lehine Wlrmek” üzere müddelaleyh Ömer ağadan 2000 kuruğy davec Tekmiloğlunun tesri kararı için 70ğ kuruş.. vesaire. Lâkin işin garibi, kadı efen. di, defterin baş tarafına #nlik kırmasile biş besmele kondurmuş! Bu beğahat karşısında kendisini memurl, iyet mahallinden celb ile sorguya çeküikle rinde, meşihat erkânımdan biri merakla s0, Mısır Kralının Huzurile açılan lâhid Kral Faruğun, Savvelhacerde yâ pılan bir bafriyat- ta, bulunan Fır'a- vunların 21 inci hanedanının son rüknü olduğu sa - nilan kral Psu - sennesin (lâhdini bizzat (o açacağım bu sütunumuzda yazmıştık. niz Pilhakike kral| pfendi hazretleri! Bu defteri sepylatın gümüş lâhdin a - başın: ne diye Bismillâhirrahmanirrahim çılmasında (hazır yazdınız? bulunmuş.) Kendi eme yakayı e4 vermiş olmaktan tur. — Firavunun 4fallyan kadı bu sualin tevcih sebebini yana böyle düşünüldüğü içindir ki, Alman or-| anılan, ve bütün dünyaca tatbik edilen dusunun Lehistan seferini bitirir, Ditİr. çeri mağazalar mucidi Danahnenin oğlu, mez bir taraftan ilk madde bulmak üze- 25 yaşlarında milyoner Vulvort, Florida- re Balkanlara, diğer taraftan da Fransa- 4, gizlice evlenmiştir. Bahtiyar karısı Şimal memleketlerinin ahlikça diğer ji memleketler halkından daha üstünlüğü iddia edilir, Meselâ İsveç ve Norveçin bazı uzak noktalarında, posta müvezzil- mumyasının &ltin ve gümüşle çepe - çevre sarılmış ol - dış anlıyarak; — Evet, dör; side Blamillâh yazdım. Bus zübülâhi mineşşeytanirracim yazmamaklığı, mın sebebi, malümu âliniz, (belki defterin dolmasına mâni olur endişesidir!!. ya doğru bir gedik açmak üzere Fele-' menk ve Belçikaya saldıracağı söylendi. Tahminin yanlış çıktığını biliyörüz.! Alman ordusu hareketsiz kalınca ortaya bir başka nazariye atıldı; — «Almanya bir kısım yiyeceğini ve bir kısım ilk maddelerini sulh yolu ile tedarik ediyor. Balkanldra o saldırarak kaynaklarından bir kısmını kurutma menfaatine uymaz, cepheyi genişletmek istemiyeceğine göre Felemenk ve Belçi- ka üzerine saldırması da beklenemez, Ta- arruzu sadece garb cephesinde yüapa- caktır.» Fakat Almanya henüz garb cephesin- de de taarruza geçmedi, bu vaziyet kar- şısında menfaatinin ilk tahminlere ta- mamen zıd olarak beklemek olup olma- dığını düşünenler görülmeye başladı, başta istatistik omütehassısı Amerikalı bir profesör olmak üzere bu tarzda dü-| .şünenlerin ileri sürdükleri ihtimal şu. dur: — «Almanya Rus kaynaklarını teşki-. lâtlandırmaya çalışacaktır. Eğer iki sene müddetle hiç iz'aç edilmeden bu işle uğ- raşabilirse müttefiklerin vaziyetleri cid- dileşebilir.» Bu nazariye ne dereceye kadar doğ ruvdr? Cevabı vermeyi zamana O bırak-| © mak daha doğru olacak. Fakat hakikat uzak yakın bir teması olsa müttefiklerin Almanyayı plânlarını rahat rahat hazır- Jamakta serbest bırakmayacaklarını dü- şunebiliriz, esasen bu noktayı İşaret e- denler de yek değildir. * Alman ordusunun taarruza geçmeme- halirde müttefiklerin tezekhüs fikrimi" mmm am mea a ama e ————— ————ğ—ğ—ğ—ğ—ğ—ğ—ğ—ğ—ğ——A nd INAN, Mekteblerimizde yabancı dili çocuğu esaslı ve kolay bir mümkün olabileceği meselesi anbul Bel Püzünlerde sek sik konuşulmıya başladı, bu münasebetle * aYpalarının çök mümkün olduğunu lerinde yapılır, “” İpsiliz muharriri -#yle hülâ- 'Huşusl idare mütekaid ve öksüzlerinin - Mart fav şamba gününden itibaren tevlatına başlanıdığından &, Ziraat Bankasına müracaatları, (1747) sahne artistlerinden Gretehen wilson dur, Şimdi Kübada balayı seyahatlerini geçiren yeni evlilerin birbirlerine uygun en idesi çift olduğu söylenmektedir. İle iktısadi münasebetlerini sıkı bir fe- jim ile uzun bir müdafaa harbine daya- nacak sürette organize edebilir. Onun için müttefikler Almanyasın Zigfrid hat- tının gerisinde rahatça istikbalini hazır- lamasına müsaade edemezler. Almanya garb cephesinde büyük bir taarruza girişmediği halde İngilizler ve Fransızlar denizden, havadan, karadan Almanyaya fasılasız taarruzlar yaparak Alman ordusubu harbi kabule mecbur etmelidirler. Harbsiz olarak (senelerce mevcud stokları ile yaşamaya imkân bu- lacak vaziyette olan Almanya bu yolda devamlı bir harbin sarfiyatını kendi ik- tasadi vasıtaları ile telâfi edemez» Yalmz dikkat edelim. Burada tetkik edilen taarruz fikri dahi umumi taarruz fikri değil, iz'aç harbidir. * Vaziyetin umumi mahiyette tetkikin- den çıkacak müşahede şudur: Yıpratma harbi çok uzun zamana bağ- hdır, muhtelif tehlikeleri vardır. Mücadeleyi uzak cephelere naklet- mek imkânı ise küçük devletlerin hem hazırlıklı bulunmaları, hem de basiret göstermeleri sayesinde henüz mümkün olmamıştır. Neticeyi garb cephesinde umumi bir taarruzla almayı ise henüz kimse düşün. memiş görünmektedir. 20 nci asrın son harbinin bariz vasfı İSTER şekilde öğretmenin nasıl mir dost şunu söyledi İSTER ii nin yaz mevsiminde mektub ve gazetele- Tİ muayyen yol uğraklarına koydukları in buralardan geçerken ken- ne sid olanı alıp, diğerlerini bırak- tıkları, tramvaylarda kontrol ve bilet u- sulü bulunmadığı vesâire vesaire bu üs- tün'üğe misal olarak zikredilir. Geçen - lerde bu iddiayı teyld eder bir hfdize nJ- muştur. Vak'a, Danimarkada cereyan et- miştir. Danimarkanın meşhur otellerin - den birine inen bir Amerikal: fabrikatör, birkaç gün sonra bir diğer otel direktörü tarafından ziyaret edilmiştir. Bu zat, A- masına müteessif bulunduğunu söyle - İ merikalınm kendi oteline misafir olms- mekle beraber kendisine içi Amerikin jdolarile dolu bir portföy uzatmış ve bu portföyün kendisine âid olduğunu söy - lemiştir. Amerikak ( bittabi oşaşırmıştır. Çünkü bu zat, bu yakınlarda Danimüi kaya gelmemi Demiş ki: manda Danimarkaya gelmedim. En son gelişim otuz sene oldu. Otelci cevab vermiş: — Filvaki bu portföyü de otuz evvel benim otelime misafir olduğunuz! zaman unutmuştunuz. Fakat otel sahibi bunu iade etmek için neden otuz sene beklediğini söyleme - miştir, ———— ———— zaylatsız geçmesinin hayati ehemmiyeti haiz telâkki edilmesindedir. İlkbahar gelmek Üzere, fakat kanlı çarpışmalara #btimal verenler çok bekli- yeceklerdir. Ekrem Uşaklıgil İSTER NAN, ISTER — Bir yanlışlık olacak, ben son za -|Bu seyede Pllistinin ağaçsız toprakları ibir raüddet sonra ağaçlar ile örtüle - İcektir. /ağaçlıklara «Avustralya ormanı» ya - seneihud «»ağaçlığı» denilecektir. «— Uzun uzadıya tetkikata ne Mizum ver, anlıyamıyo- rum, Fransız mekteblerinde almancanın, Alman mekteble- rinde franszcanın nami okutulduğuna bakınız, ayni usulü biz de de tatbik ediniz, kâfidir; INANMA! duğu, yüzünde de| som altından bir) maske bulunduğu! görülmüştür. Ayrıca, Psüsennesin şece - resini gösteren altin bileziklere de'rast- Janmıştır. Ne günlermiş o günler, ve milletin mu « kadderatı ne ellerde imiş!, Glen Csa Harbin mucib olduğu 7 Avustralya askerleri ve masraflar Bugünkü harbin ne büyük kiymet ağaç vz İlere ve servetlere mal olacağını dahâ İngilterenin Misır ve Filistine mü -İsimdiden kestirmek mümkün değildin. him raiktarda Avustralya askerleri £€-'Çünkü nihayetinin ne zaman gelece - tirttiğini bütün gazeteler yazmışlardı. ğini tay'n eylernek kabil değildir. Yal Filistin arazisinin kısmı küllisinin tenin gündelik masraflarınızi ağaçsız olduğunu müşahede eden bu İyon İngiliz lirasına baliğ oldu- kıt'alurm kumandanı her bir Ayustral İğunun malüm bulunmatı, israf olunan ya askerinin muayyen bir mahalle bir sermayenin azametini göstermeye kâ- ağaç dikmesi mecburiyetini ihdas eyle-| fidir. Meselâ yalnız Pariste, tarihi va miştir Ağaçlar Avustrfiya, Mısır vel yahud istimal kıymeti mühimes says diğer müstemlekelere ısmarlanmıştır. |larak muhafaza #ltına alınmış 236 bi- na vardır ki bir hava bombardımanına karşi bunlar 2 milyon kum torbası ile örtülmüşlerdir. Bundan başka birçok mabeölerin çok kıymetli ve bugün eşlerini yap « mak mümkün olmıyan renkli camları vardır. Bunlar 18 bin metre murabbaj tutmaktadırlar ve 7 bin hususi sandy ğın içine istif edilmişlerdir. TAKVİM | Buralarda vücude © getirilecek Almanya Leh çiftliklerinde genç kızları çalıştırıyor Önümüzdeki Nisanda Hitler gençliği - ne mensub 700 kız, Alman metluatı tara- fından Worthe nahiyesi diye anılan, eski Polonya eyaletlerinden Posendeki çift - Uklerde çalışmıya gönderilecektir. Bun- dan başka 800 genç kız ve erkek de ayni m ğene Posende vazife görecek- İNANMA!

Bu sayıdan diğer sayfalar: