25 Şubat 1941 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SA AA AA Ço an a e K W < Sayfa 3 "Telefon We Telsiz Haberleri L'I'elg'ra.f ; Makineye — Verilirken Bulgar harici siyaseti Kral Boris, bugün hazi ve faşistler hariç parti mümessilerini kabul e <iycr 4 Sofya 25 (AA.) — B. B. : Kral Boris bugün faşist ve âzi taraftarı partiler hariç olmak üzere, bütün Bu.lgır Partilerinin mümessillerini ka- l edecektir. Parti mümessillerile, kral_la_ Bulgaristaın harici ve dahili Vaziyeti hakkında görüşmel Arzusunu izhar etmiglerğir. 8 kişi tevkif edildi Sofya 25 (A.A.) — B. B. C.: 8 Bulgarın tevkif edildiği resmen l.»l- lmektedir. Bunlardan 4 dü çift- çi Partisine, diğerleri eski Makedon- Yya t TAL üldae b bul a tadırlar. Tevkife sebeb olarak dev- letin emniyeti gösterilmektedir. Elenler iki İtalyan tayyaresi düşürdüler Atina 25 (AA.) — B. B. C: Resmi Mahdud mahiyette harekât vu - kubulmuştur. Yunan hava dafi top. ları evyelki gün, fazla olarak iki düş- Man tayyaresi düşürmüşlerdir. İtalyan mevzileri bombalandı Atina 25 (AA.) — B. B. C.: Matbuat nezaretinin bildirdiğine gö re, fena hava şartları cephelerdeki harekâta mâni olmuştur. Devriye harekâtı esnasında iki İtalyan tankı tahrib edilmiştir. İngiliz tayyareleri, Poğradeç, Şkomb mıntagalarındak/ '“l)'hn mevzilerini bombardıman et mişlerdir. Bu miıntakalardaki İtal - yan kuvvetleri geçenlerde - takviye Kuvveti almışlardı. İnglizl>r Adisababayı bombardıman ettiler Kahire 25 (AA.) — B. B. Ci disababadaki — tayyare meyğam iliz tayyareleri tarafından şid - le b T A nn tetirii Mü- im hasar vardır. Fransada beş kişilik bir kabine kuruldu Vişi-25 (A.A.) — B. B: C.: Ma-| reşal Petainle 5 azadan mürekkeb Tmahdud bir kabine kurmuştur. A - miral Darlan başvekil muavini, ha- Ticiye ve dahiline nezaretlerini mu- faza etmiştir. General Hulzinı'et milli müdafaa nazırlığına getirilmiş- 'Frlnlımn. iktısadi sahada Al - manya ile iş birliği yapmağa karar verdiği bildirilmektedir. Fransız filosu Siyam körfezinde Laondra 25 (A.A.) — B. B. C.: Paris radyosunun bildirdiğine göre Fransız Hindi Çinisinde bütün izin- ler kaldırılmıştır. Fransız filosu Si- yam körfezinde dolaşmaktadır. Mısır sefareti memurları Bükreşi terkettiler Londra 25 (A. A.) — B. B.C. Bükreşteki Misır sefareti me - :;:"lln Romanyayı terkedecekler - Amerikadaki Sovyet elçisi Wellesi ziyaret etti Vaşington 25 (A.A.) — Ame - lT ton Yük Omaneki'yi i:ınb'u;) etmişe elçisi 'ketile alâkadar olmak Üzere ııı.g"-_'l;îllı_vıyıı tayyare ve benzin ötürsine kentlan manev” am a | İ * 3 ÜMüilli Şefin teşekkürleri Ankara, 24 (A.A.) —T_Rğ— yaseticümhur Umumi Kâtibli- ginden: Halkevleri ve Odaları kuru- dok yıldönümü vLmevcud Ev ve Odalara yeni- lerinin katılması münasebetile yurdun her tarafından ıldık_ları asil duyguları havi telgrailar- dan 'çok mütehassis olan Rem— cümhur Milli Şef İsm'ek nönü, karşılık tebrik ve fiaım_a artan başarı temennilerinin 'ıblagn_-ıa Anadolu ajansını tavsit etmiş- . lerdir. ——— Bir Nazi, Amerıkan sefirinin yüzüne kadeh fıriattı — Sefir de mütecavizi yüzünden yaraladı Sofya, 24 (A.A.) — Royter: Sofyada Cumartesi gecesi bir ka- barede vukubulan ve Amerika orta elçisile bir Nazi grupunu da methal- dar eden hâdise hakkında orta elçi şu beyanatta bulunmuştur: «— Hâdise müessiftir, fakat baş- ka türlü yapamadım. Orkestradan sevdiğim parçalardan biri olan Tip- perary'yi istediğim zaman bir ma- sada toplanmış olan Almanlar bu- na itiraz etmiş ve bunlardan biri yüzüme bir kadeh fırlatmıştır. Bu- İngiliz - Japon münasebatında saiâh emaresi Çörçilin Japon elçisi ile mülâkatı çok verimli olmuş Londra 24 (AA) — Rewter'in dip- lomatik muharriri yazıyor: Londranın iyi malümat alan Japon mahfellerinden öğrendiğine göre, baş vekil Çörçil'in bugün Japon büyük el çisile yaptığı mülâkat çok verimli ol - muştur. Ve iki memleket arasında çı, kan bazı suitefehhümlerin — izalesine mühim surette yardım edecekt.r. Japonyaya ihtar Londrada şu cihet kaydediliyor ki: Eden Japon büyük elçisile olan temas. larında, Japonyanın cenuba doğru genişlemeğe — programının tazanmımun ettiği tehlikelere dair nazarı d.kka. ti celbedegölmiştir. Tokyoda İngiliz büyük elçisi Cra - igie de Japon makamatı ve Japon Ti. calile yaptığı temaslarda ayni yolda ihtarlarda bulunmuştur. İngiliz hükümetinin noktai nazarı- nı bildiren bu izahatın hiçbir. yeç. hile birer teklif mahiyetinde telâkki edilemiyeceği Londrada ehemmiyetle kaydolunmaktadır. Japon hariciye nazırının Edene gönderdiği mektub Tokyo, 24 (AA,) — D. N. B. Hariciye nazırı Matsuoka, bugün meb'usan meclisinde beyanatta bu- lunarak demiştir ki: «— Edene göndermiş olduğum mektüb, hususi bir mesaj değil, fa- kat Edenin 7 Şubatta Japonyanın Londra büyük elçisi Şigemitsu — ile yaptığı bir görüşmede Polinezya lesi ve Tayland- Hindi Çini uz- na mukabele ederek mütecavizi yü- zünden yaraladım.» Sefirin diplomatik tedbirlere mü- racaat niyetinde olmadığı bildiril- mektedir. Sovyetler yenidan donanma inşasına - başladılar Moskova, 24 (ALA.) .—D.N.B. Bahriye komiser muavini amiral İsaku, Pravda gazetesinde, Sovyet deniz kuvvetlerinin aşağıdaki tarz- da taksim edileceğini izah etmek- tedir. Baltık filosu, Karadeniz filosu, Murmanaktaki şimal filosu, Vladi- vostokta bulunan Pasifik filosu, A- mur filosu, Pinsk filosu iemi verilen filo ve son ihdas edilen Tuna filosu. Fila modern hale - getirilecektir. Yeniden — denizaltılar, — vedetler, mayn gemileri, torpidolar, çok iyi teslih edilmiş kruvazörler ve zırhlı- lar inşa edilmektedir. Cenubi Amerika ve Portekizde elçilikler ihdas ediyoruz Londra 24 (AA.) — Japonyanın cenuba doğru muhtemel bir hare - İngiliz hariciye nazırı Eden'in bir teklifte bulunduğuna dair Japon hariciye na- zır müaviaj Ahaşi'nin bugün Tokya- da yaptığı beyanat hususunda Lon- dranın salâhiyetli kaynakları bu be, yanatı anlıyamadıklarını söylüyor - lar, | ün gecs bir kadın bir genci bıçakla yaraladı Dün gece geç vakit, Lângada kıs- kançlık yüzünden bir hâdise olmuş, bir kadın aralarında çıkan bir mü « nakaşa neticesinde bir genci bıçak- & vurmuştur. Aksarayda Davudpaşa mahalle- sinde Yalı sokağında oturan arabacı Ali, bir müddettenberi Lângada 45 numarali evde oturan Naciye Şengül adında bir kadınla tanışmış bulun - maktadır. ? Dün gece geç vakit Naciye Şen- gülün evine giden Ali, burada genç kadınla kıskançlık yüzü birı&nü akaşaya başlamış, bu esnada Na- :iye blî bıçakla Alinin üzerine ıfü.' cumm ederek onu yaralamıştır. Alinin fi a koşan komşular, güçlükle anlıyı Natciyenin elinden kur - tarmışlardır. k Aîio tedavi altına alınmış, eli bı - aklı kac'ın vahstanarak hakkında sakiBö'a başlanmarstır. Z laştırma konferansı hakkında ileri sürdüğü noktai nazardan mülhem bir muhtıradır. Eden eski — dostla- rımdan olduğu için uzun — zaman- danberi dünya —sulhu — üzerindeki şahst fikirlerimin umumi bir izahı- nı berayı malümat kendisine bildir- meği doğru buldum.> Mussolininin 'evvelki günkü nutkung_gkisîeri İngiliz gazeteleri: «Duçe böy- le_bîrlmç nutuk daha söylerse milletini ye'se sevkedecektir» diyorlar Londra, 24 (AA) — Dady Te- legraph gazetesi — başmakalesin de Muassolini'nin — «İtalyan — mille- tinin hayal inkisarını tahfif için SÖy- lemeğe mecbur olduğu» nutuk hak- kında tefsiratta bulunmaktadır. Gazete diyor ki: Mussolini tebaasının gözlerine Şid- detli bir tarzda bakmak mecburiye . tinde kalmıştır. Zira İtalyanlar şef- lerinin bir yanlıştan öteki yanlışa düşmekte olduğunu görmüşlerdir. Daily Herald, Mussolini'nin «İkti- dar mevküne geldiğindenberi harb ha linde olduğu» hakkındaki itirafını te- barüz ettirerek şöyle diyor: Böyle birkaç nutuk daha söyledi mi, Duçe İtalyayı ve İtalyan mille - tini ümidsizliğe sevketmiş olacaktır. . Nevyork 24 (AA.) — Mussolininin dün söylediği nutuk etrafında mü. talea yürüten Nevyork Herald Tri - bune diyor ki: Diktatörün gürliyen sesi, ateşli na- zarları, sert çenesi, fikirleri kamçıla- mağa uğraşıyor. Hâdiselerin yürüyü- SLİRBE © Bay Edenin _ Mısır seyahati Yazan: Selim Ragıp Emeç G ünün üzerinde dikkatle du- rulması lâzım gelen hâdise- lerinden biri de İngiliz hariciye na- zırı Bay Eden'in Mısıra yapmakta olduğu seyahattir. Bay Eden bun- dan bir müddet evvel de Mısırı zi- yaret etmişti. O zaman harbiye na- zırı idi. Misırdan müfarakatinı takib eden günler içinde Garb Çölünün ve Bingaziye kadar olan Libya top- raklarının İngiliz kuvvetleri tarafın- dan istirdadını intac eden hâdiseler oldu. Ayni zamanda Yakınşark İn- giliz kuvvetleri, sanki bu ziyaret bir hareket işareti imiş gibi Afrikadaki bütün İtalyan müstemlekelerine, Ha- beşe, Eritre ve Somaliye ayni za- manda taarruz ettiler. Bügün, bu taarruzların müuhtelif istikametlerde ve muvaffakiyetle inkişaflarına - şa- hid oluyoruz. Bay Eden'in birinci. Misır seya- hati oraya ayak basan ilk Avustral- ya ve Yeni Zelanda' küvvetlerini karşılamak ve onlara hoş geldiniz demek için ihtiyar edilmişti. İkinci ziyaret Garb Çölü taarruzunu mey- dana getirdi. Bundan dolayıdır. ki beklenmedik bir anda ve zahiren hiçbir sebebe istinad etmez * görü- nen üçüncü ziyaretinin de mühim bir hedefi ölacağını tabii görme lâzımdır. Şu farkla ki ilk iki seya- hatini Bay Eden İngiliz hârb kabi- nesinin harbiye nazırı sıfatile yap- mıştı. Şimdi, ayni kabinenin harici- ye nezaretini uhtesinde bulundu- ruyor. Acaba, bu değişik sıfatlar altın- da vukubulan ziyaretlere bakarak bu defaki seyahatin ilk yapılanların | bir devamı ve binnetice onun harb işlerile meşgul olduğu devreye aid muameleleri tamamlamak maksadı- na matuf mu telâkki etmek, yoksa hariciye işlerile mi alâkadar görmek doğrudur? Kanaatimizce her iki ih- timali de varid saymakta bir beis yoktur ve bilhassa general Wa- well'in Yunanistanda icra ettiği se- yahatten sonra Bay Eden'in Mısıra gidişini her iki faraziyeye de yol a- çan bir vâkıa telâkki etmeyi muva- fik buluruz. Bilhassa İngilterenin Romanya ile siyasi münasebetlerini kesmeyi lüzumlu gördüğü bir sırada, Romanyaya temas etmişken ha- tıra gelen şudur: Bu memleket, gecen harbden sonra İngiltere ve Fransanın yar- dımlarile adeta bir büyük devlet ha- fine gelmişti. İlk buhran dakikala- rzında açık surette İngiltere tarafına meyletti, Lehistan mağlüb olunca, bir taraftan Macarlar, diğer taraf- tan da Almanların müzaheretin ka- zanmış görünen Bulgarların tehdi- dine maruz kaldı. Berlin - Moskova anlaşması Sovyetlerden bir şey bek- lemesine imkân veremezdi. Pusula- smmit şaşırmıs bir vaziyete düştü, kısa süren dahili bazı ihtilâçları rıütea- kib Mihvere iltihak etti. — İngiltere şayed hisse ehemmiyet verir bir memleket olsa idi, kral Karol daha memleketten ayrıldığı zaman bazı tedbirlere baş vururdu. Fakat bekle- meyi ve hâdiselerin inkisafını gör- meyi tercih etti. Fakat zamandan artık bir sey ümid edilemiyeceğini | görünce siyasi münasebetlerine san | werdi. Bununla da Bulgaristana cid- di bir ihtarda bulunmus oldu. “Bütün bu bakımlardan, bir çok- ları Romanyanın bugünkü vaziyeti- le Mısırın dürümü arasında mutlak bir benzerlik görmektedirler. Ara- daki ayrılma, birinin bir tarafa, ö- bürünün diğer tara" safında, fakat muharebe haricinde bulunmalarıdır. İtalyan hareketi sayed Mısır isti- Şü gayri müsaid olmağa başlar baş. lamaz bunların hepsi acınacak kadar boş bir hal almaktadır. Ne olursa ol- sun İtalya için bundan sonra artık muzafferiyetin bahis meyzuu olamı- yacağını bilen milyonlarca İtalyanın kalbinde Mussolininin zafer teranele- ri şüphesiz çok zayıf bir akis bulmak- tadır. Nevyork Times de diyor ki: Nutuk, birçok hayallerin tekrarile doludur. Öyle hayaller ki, onların ta, hakkuk edemiyeceğini bizzat İtalyan- lar bile pekâlâ bil'yorlar. Akdeniz vaziyetinin kurtarılmak im kânı varsa onu ancak Almanların kurtarabileceği aşikârdır. Fakat Mus- solini'nin Pazar günü itiraf etliği gi- bi neticesi ne olursa olsun mücadele çetin olacak ve her ihtimale karşı u- zun sürecektir. , General Weygand Dakar'da Londra, 24 (A.A.) — Fas tad- yosunun verdiği bir habere göre, Afrikadaki Fransız müstemlekeleri- ni teftis etmekte olan general Wey- 0 Süila.a ourvasalat etmiştir. Üüi ee Gi k tinde muvaffak olabilseydi, “Mısırt'n muharebe harici vaziyeti 0- nu müstevli kuvvete lokma olmak- tan kurtaramazdı. Nitekim Raman- yanın vaziyeti de bu merkezdedir ve İngiltere icin simdi Almanyaya tevcih olunabilecek en müessir dar- be, Romanyadan gecebilir. Bunun siklet merkezi ise Rumen petrol havzasıdır. Balkanlar rtrafında <on günlerde cıkan ve birbirini nakze- den şayialar bu zavrwwveden de mü- talea edilirse Balkarlarda Almanla- rın idameve calıstıkları sinir harbi- nin mahiyeti de bir parça tenevvür etmiş olur. Delimi L%)a.gı;ı âmeç Bir | giliz balıkçı gemisi battı Londra, 24 (AA.) — Amiral- hk dairesi, Örmonde silâhlı balıkçı gemisinin batmış ve ölenlerin en yakın akrabasının vaziyetten haber- dar edilmiş bulunduğunu — tesmen bildirmektedir. Sovyet - Japon münasebetieri Japon Hariciye Nazırı * görüşmelerin iyi gittiğini söylüyor Tekyo, 24 VAA ) 'DI'NAB. Haritiye nazırı Matsuoka, meb'u- san meclisinde beyanatta bulunarak demiştir ki: — Sovyetler Birliği ile Japonya arasında döstane münasebetler vü- cuda getirilmesi ve bu münasebet- lerin takviyesi, iki memleket ara- sında müuallâkta bulunan bütün me- selelerin halli için birinci derecede ehemmiyeti haizdir. İki meemleket a- rasında ticaret anlaşması hakkında- ki müzakereler terakkiler — kaydet- mektedir. Matsuoka, ayrıca, bütçe encüme- ni huzurunda da su beyanatta bu- lunmuştur: — Sovyetler Birliği ile serbest ticaret hakkındaki müzakereler, ti- caret anlaşması hakkindaki — yeni müzakerelerle birlikte yapılacaktır. Burada iki memleket arasında Ja- ponyanın Sakalin üzerindeki huku- ki meselesi görüşülmüştür.» Afrikadaki cephelerde yeni harekât Kahire 24 (AA.) — İngiliz umumi karargâhının tebliği: Eritrede, şimalden ilerliyen kuvvet. ler, mevzileri Kub tiyarlarında bulu- nan İtalyan kıt'alarını dağıtmıştır. Birçok esir alınmıştır. Cenuba doğru ileri hareketimiz terakki etmekte . dir. Habeşistanda Gondar'a doğru gi- den yolda kıt'alarımızın ileri unsur - ları Amamit'e varmıştır. İtalyan Somal'sinde, Margherita - nın ve mühim Jelib limanının zaptı neticesinde Cuba irmağının şarkın- daki bütün mıntakada ileri hareketi. |miz, muvaffakiyetle inkiışaf etmekte- İdir. Bu harekât esnasındâ, ş'mdiye |kadar birçok esir ve pek çok — harb malzemesi alınmıştır. Bunların mik- tarı hakkında henüz tafsilât gelme- miştir. Berlin Atinayı tazyik elmemiş (Baştarafı 1 inei sayfada) yandırmış olan iki tekzib vermişler. dir. Bu tekzibler, Almanyanın İtal - yan . Yunan muhasamatına nihayet vermek için Atina hükümeti üzerinde hiçbir tazyık yapmadığını bildeniek- tedir. Burada beyan edildiğine göre böyle bir tekz'bin mânası Almanyanın böy- le bir. teşebbüsün tam bir akamete mahküm olduğunu aşikâr bir surette teslim etmesi ve zelil vaziyete düş - mektense Atinada bü hususta bir de- marş yapmak tasavvurunda olmadı ğının dünyaya ilânını müreccah gör- Mesidir. Bu şartlar altında Almanların Bul- garistanda yerleşmelerinin Yunanis, tana karşı yakın zamanda bir taar. ruza mukaddeme olacağı — aş'kârdır. Bahüsüs ki 'Eden, Dill ve Wavell'in projelerinden tamamen bihaber olan Alman genel kurmayı seri ve şiddetli bir hareketin bu projelerin tatbikına mâni olabileceğini düşünecektir. .. . Kaf Dört yaşındaki oğluna şarab içiren baba (Baştarafı 1 inci sayfada) ğul oturup içmeye devam etmişler- dir. Az sonra ayakta duramayacak bir halde meyhaneden çıkan baba oğul, Çemberlitaş caddesinde sağa, sola yalpa vurarak — Sultanahmede doğru ilerlemeğe — başlamışlardır. Küçük Ömerin acınacak hali etrafın alâkasını çekmiş, birçok meraklılar, iki adımda bir vere yuvarlanan ba- ba oğulu bir müddet takib etmişler- dir. Hattâ bu sırada Hazı kimseler, küçük oğlunu bu hale sokmaktan haz duyan vicdansız babayı döv- mek teşebbüsünde bulunmuşlardır. Neticede çocuğun haline daha fazla tahammül edemiyen bir zat ke._vfiycuen polisi haberdar eyle- miştir. Hâdiseye müdahale eden zabıta memurları, içtiği sarabın tesirile bü- yük bir buhran reciren Ömeri der- hal en vakın eczanelerden birine gö- türmüsler ve burada cocuğun ilk tedavisini yaptırmışlardır. Çocuğunun sarhoşluğile iftihar et- tiğini söyliyen Mustafa yakalanmış ve ada € * K y DE çF İ H n ı 12 adaların müşkül vaziyeti Halk aras;ı:la açlık, hastalık ve sefalet başgösterdi ıf’glina. 24 (A.A.) — 12 ada a. isinden, sekizi kadın olmak üze- Te 33 kişi memleketlerinden doğru- ca Âtinaya gelmişlerdir. Hepsi, a- dalarında maruz kaldıkları mahru- miyet ve her türlü ıztırab yüzünder bitik bir haldedir. TFT Şeker, kahv ev et hiç yoktur. Bu- laşık hastalıklar bilhassa çocuklar- da verem ve pislik Küküm sürmek- tedir. Birçok kadin ve çocuk bitkin- likten ölmektedir. Ölüm vak'aları o kadar çoğalmıştır. ki İtalyanlar ce- naze Mmerasimlerinde kilise canları- nın çalınmasını menetmislerdir. İ talyan askerlerinin ekserisi fasizme aleyhtardır. Ancak sübaylar ve zen- gin aileler, bir parca kokmuş keçi veya eşek etine 10 liret vererek yi- yebilmektedir. “Ulus,, un makalesi (Baştarafı 1 inci sayfada) Türkiye - Bulgaristan arasında şu devlet arasındaki doöstluk ve iti- mad siyasetinin yeni bir delili ol- maktan ve Balkanlar barışı lehine yeni bir gayret sarfedilmiş bülun- maktan gayri herhangi bir mana vermek doğru değild:. Bilerek ve- ya bilmiyerek aykırı teşhisi — zorlı- yanlar olmuştur. Bilhassa bir takım neşriyatta biri Türkiye, diğeri Bul- garistana aid iki esaslı noktanın u- nutulmakta olduğunu görüyoruz: Türkiyeye aid unutulan şey bu memleketin üstünde hiç süphe edil- memek ve tereddüd gösterilmemek lâzım gelen müdafaa ve emniyet da- vasıdır; Bulgaristana —aid unutvlan şey de bu memleketin müstakil ve kendi toprak ve hakkına bizzat hâkim bulunduğudur, Biz iki komsu devlet bir defa da- ha pek açık bir iki sual ve cevabla vaziyetlerimizi tasrih etmek istedik: — Balkanlar sulhünün bozulmasın- da menfaatimiz var mıdır2 — Ha- yırl.. — Herhangi bir mü betle birbirimize tecavüzde bulunmamak, veya üçüncü bir tecavüzü teşvik ve himaye etmemek hususundaki ahid- lerimize sadık mıyız? — Evet! — İkimiz birden veya ayrı ayrı ve herhangi bir münasebetle —üçüncü bir devlete tecavüz etmemek husu- sundaki azim ve kararımızı muhafa- za ediyor muyuz? — Evet!... Ve ilâve ettik: Bundan ötesinde herkes vazife, menfaat ve taahhüd icablarını yerine getirmekte, kendi milli emniyet ve müdafaasına aid tedbirlerini istediği gibi almakta serbesttir. Elverir ki bu icablar we tedbirler arada yeniden tesbit etti- ğimiz dostluk, sulh ve itimad pren- sipleri ile tezad teşkil etmesinler!.. Fakat deklarasyon etrafında bazı o kadar garib tefsirler yapılmıştır -| ki, Haricive Vekili, bu hususta yeni bir istizahta bulunmak — lüzumunu hisseden «Ulus» muharririne milli politikanın değismez esaslarını ve sabit istikametini tekrar tesbit eden bir mülâkat vermeği faydasız bul- mamıştır. Bu değişmez esaslar ve sabit istikamet sunlardır: | — İtti- faklarımıza sadik kalmak. 2 — Herkesle, bilhassa komşsu devletler- le iyi geçinmek. 3 — Emniyet saha- mız içinde yabancı faaliyet ve ha- reketlere lâkayd kalmamak. 4 — Toprak bütünlüğümüz ve istiklâli- mize karst herhangi bir tecavüze si- lâhla mukabele etmek! Bu, pasif ve menfi değil, faal ve müsbet bir politikadır. Biz, millt emniyetimizin müdafaası demek ol- duğu icin sulh lehine bir gavret sarfettik, ediyoruz ve edeceğiz. Biz harbin ihtilât ve sirayetlerini milli emniyetimiz için zararlı addettiğimiz için tecavüz aleyhinde olduk. öyle- yiz ve öyle kalacağız. Bizinile en “İyi münasebetin basit sırrı bu haki- katleri bilerek hareket etmek, Tür- kiyeden ne ihanet, ne tahrik, ne meydan okuma, ne de vıloınlık bek- Tememek. hele onun hareketlerinde- ki dürüstlükten asla şüphe — etme- mektir. edilenlerin resiri sayısı Bükreş, 24 (A.A.) — Stefani a- jansından: ğ Dahiliye nezaretince hergün neş- redilen tebliğde 22 Şubeta kadar Bükreşte 4638 kişinin tevkif edildi- ği bildirilmektedir. Bunlardan 1252 si askeri makamlar tarafından ser- İletlerde 4714 kişi tevkif edilmiştir. best bırakılmıştır. Ayni tarihte eya- imza olunan deklarasyona iki kom- - Romanyada tevkif ——— * Şi

Bu sayıdan diğer sayfalar: