20 Nisan 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5

20 Nisan 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a» Efgan payitahtına gittiğiniz zaman neler g Şimdiki kral, Amanullahın eskiden başladığı bahçeli şehri tamamlayacak Efganlılar, bir çok kereler dahili iş- lerine karışmış olan İngilizleri hiç sevmezlermiş! Bözetecisi, bu memlekette gör- İı:," 'le giden bir İngiliz kadın ;i,u_"nı Şöyle anlatıyor: «Değil ha p. Hattâ şarkta bile Efganis- | ğ SEkinda bilinen şeyler pek | Rayı Üğir yüklü ka yyonumuz Yber bempa , E*çidini geçtikten sonra, Üa Sta £ kete — girdik, I Ba, rken, hudut Viği ni içeri gire - L"hş ar ediyol Bunun- Gi *Der hudut karakı &,, * Say ikram etti, adamları i 'J'*,mumuıuıı ve eşyamızı en | Ruga, OTuata kadar aradılar. Ük Çöttan sonra 14 saat yol ab- . Bl*'*âhîcvm Cel "i geç - *Tada malarya ortal r Beeşy larya ortalığı kırıp l kuman - elâlabatta kal- si sabah tekrar ah B Yü Sonr. M Siktik. İngiliz se- sonlarında de tayyarelerle Hin- tüldüler. “SCüh; btagi, hanede bir tek muhalız lnmy""' uhafız 93[0 da bi- KON etti. zeğ Biz d:"(".hıır_esı, Kâbilin en ;î::ş"da Srından biridir. İhtilâ 8 ol Msına bir kaç mermi TMakla beraber, tamir e- Ş Eski kral Amanullahın saltanat zamanındaki resimlerinden Şarkın ve Asyanın esrarlı ğ A REİ dilmiştir. Diğer sefirler, İngiliz sefarethanesine gıpta ederler, Se - farethane, Hindistandan getirilen sağlam malzeme ile yapılmıştır, Et- râfı bir İngiliz köyüne benzemek- tedir. Sefarethane memurları için bir çok köşkler yaptırılmıştır. Fa- kat bu binaların inşası o kadar ko- lay olmamıştır. Meselâ sefaretha « | ne için yola çıkarılan 60 banyodan | ancak on biri Kâbile varmıştır. KÂBİL OTELİ Bu münzevi köyden çıkıp şehri | gezmek istedim ve «Kâbil otelimne | yerleştim. Burası temiz bir yerdi, Bir İngiliz kadınının otele geldiği- ni haber alanlar, benim bir casus olabileceğimden çekiniyorlardı. Ef- ganlılar mağrur bir millettir, gilizlerin ikide bir memleketlerinin tişterine karışmış olmalarım bir türlü affetmiyorlar. Gerçi bana k;u-j şı zâhiren muhabbetli davranıyor- lardı. Fakat İngilizleri biç sevme - dikleri de pek İ Zaten orada bulu! cak sefarethanenin bulunduğu kö! de yaşıyorlar, Kâbilde en eski ecnebi kolonisi Almanlardır, bunlar da 70 kişi kadar var, Kâbilde Türkler ve İranlılar memleketleri örürsünüz? | Gefa olarak kâğıt para çıkardı. Ban- daçoktur. Fransa, İtalya, Rusya ve Japonyanın da Kâbilde sefaret - haneleri Kâbil 2.000 metre irtifadadır, yüz bin nüfusu vardır. Eski şehir ha - rap evlerden mürekkeptir ve et. rafı bir kale ile çevrilmiştir. Şi » mali şarkide Alman, İtalyan, Rus, Japon mühendisleri tarafından ya. pılan, yolları geniş bir yeni şehir kurulmuştur. Gayrimüslimler Efganistanda — Camilere giremez Biraz ileride Kral Amanullak | tarafından vücude getirilen bahçe- li bir şehir vardır: Darül'aman! [ & Amanullah tacü tahtinı birak « | tıkta nsonra burası da ihmâl edil miştir. Asıl şehirle burası arasında | yapılmak istenen tramvay — hattı hâlâ yapılamamıştır. Fakat şimdi. ki Kral bu şehri ikmâl etmek ve gelip Amanullahın sarayında yer » leşmek niyetindedir. ÇARŞI Kâbil çarşısında garpla şarkı ka- | rışmış görürsünüz, Burada her | milletten insanlara tesadüf eder . siniz. Japon malları, piyasada en çok sürülen mallardır. Sinekten geçilmiyen kasap dükkânlarında, Efganlıların en çok sevdikleri keçi başları satılır. Kahvelerde gramo- fonlar Efgan şarkıları çalar. Astrağan derileri satan Türk - menler bir kervanı da alışveriş edetler. Bu adamların bir tanest | 1936 senesinde 15 milyon franklık | astrağan satmıştır. Son baharda dünyanın her ileke ya Yahudiler gelir, deri satın alır. lar. Bu deriler Londrada ve Lâyip- gig'te işlenir, Astrağan iki üç günlük iken öl- Gürülen ve o diyarda yetişen bir kuzunun derisidir. Son zamanlar- da Cenubi Afrika, Orta Asyaya bu hususta rekabet etmektedir. 1935 de millt Efgan bankası üç kanın karşısında bir sinema vardır. Kâbilde ayrıca bir tayyare ve bir de radyo istasyonu inşa edilmiştir. Eiganistanda gayri müslimlerin ca- mileri gezmesi yasaktır. EFGAN ORDUSU Efgan ardusu 80 bin kişidir. Ne- ferler iri yarı, sağlam insanlardır. İyi- “dağ —muharebesi - yaparlar. Hükümet, memleketi modern bir hale getirmiye çalışmaktadır. Yol- lar, köprüler, barajlar yapılmak » tadır. Efganistan topraklarında su kıttır.| Fakat yakında sekiz barajın inşası ikmâl edilmiş olacaktır. Şimal ta « raflarında iklim daha iliktır, şimdi pâamuk yetiştirilmektedir. Garpla- ki kömür madenleri de yakında iş: letilmek üzeredir, Fakat mollalar Efgan milleti ü- zerinde büyük bir nüfuz göster- mektedirler. Kral Amanullahin 15- lahat işlerilin yarıda bıraktıran bunlardır. Bu adamlar, poçesiz ka- dın hayaletleri gösterdiği için Kâ- bildeki sinemayı yakmışlardı. Fas kat- Kâbilde medeniyet yolunda mollalarla mücadele başlamıştı Kardeş kanı (4 üncü sayfadan devam ) dostluğu hakkındaki sözleri hak « kında mütaleâlar yürütmüşler, taş vassut teklifinden hemen hiç bah- setmemişlerdir. Bazı gazeteler, sa- dece Çorçil'in teklifini <İnsamı a» yakta uyutacak masal> olarak tavs | sif etmişlerdir. Görülüyor ki, Almanyada bir tavassut fikrine yanaşanlar yok « tur. Almanlar da İspanyada harbin sona ermesini arzu etmektedirler, | fakat Çörçil'in teklifi o kadar bü- | yük müşkülleri ortaya çıkaracak « tır ki, bugünün meselesi olarak te- lâkki edilemez. Kadın ve para Ç v P g e göremeemem asanaedrdine önaea gee Fi samemanmannra Her sene sekiz santim büyüyen ve şimdi ondokuz yaşında iken boyu iki buçuk metreyi bulan bir delikanlı Otomobile, sandala binemiyor, şimdi kendisine nere- : den bir hayat arkadaşı bulacak ! nsanların — verasetteki esrar hakkında daha öğreneceği çok mişlerdi. Filvaki bu bir sene için- de o kadar siklet peyda etmişti ki, şeyler var. Kimge, tabiatin bir in- | 10 yaşiında bir çocuğun sikletine sahı niçin dâhi, niçin ahmak, ri - | yaklaşmış ÇiN sarışın, niçin esmer, niçin cü- Artık ondan sonra küçük Rober ce; neden devasâ yarattığına ce » Vap veremiyor. Amerikada Alton şehrinde Ha - rold Vadlof isminde bir mühendisin Ççocuğu da buna bir misal teşkil e- der. Çocuk dünyaya geldikten son- ra, anası bu yavrunun günün bi « rinde alelacayip bir insan olabi - leceğini hiç aklına — getirmiyordu. ; Çocuğa Rober diye ad koydular. îğ)'ım, sıhhati Yerinde bir çocuk- Bir sene sonra karı koca, yavru- Jarının alelâde bir insan çocuğun - dan başka bir şeyler olacağını sez- fnamlmıyacak bir süratle boy at - miya başlamıştır. — Allesi bu vazi- yet karşısında bir şey yapamamış, gocuklarını © halile yanlarında yu- lundurmiya Mmecbur kalmışlardı. Çocuğa mütemadiyen yeni kos- (Lütfen sayfayı çeviriniz) Dünyanın en uzun boyla genci olan Rober dokuz yaşında baksör Karnaradan daha uzun on dört yaşında iken ve şimdi alınmış resimteri boylu, İHangisi daha cazipi Mmesinnrmünmanunn d

Bu sayıdan diğer sayfalar: