22 Nisan 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

22 Nisan 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4-—-SONTELGRA F— 22Nisan 1937 Hitler 48 yaşında! Almanyanın iktidar mevkiini elin(_le tutan adam maksadına nasıl ermişti? Hitler, Münihe geldikten sonra bir gün bir kahvede masanın | üzerine çıkarak, dört beş arkadaşına bir n_yluk sğiyledi ve Nasyonal - Sosyalist partisi de o gün doğdu Ludendorf, Hitlere partisini kurmağa çalıştığı ilk sıralarda çok yardım etmişti Hitler nutuklarını bu arı İmanya Başvekili Hitlerin kırk dönümü münasebetile bütün Al « manyada ve başka memleketler « deki Alman kolonileri ara: çok merasim ve geçit resimleri ya- pildi. Bu münasebetle Hitlerin Alman- yada bugünkü mevkilini temin e- den hâdiseleri kısaca gözden geçi- receğiz: Hitlerin babası bir gümrük me- | muru idi, kendisi tam manasile bir | hristiyan ve Alman terbiyesi al - maştı. Babasının vazifesi dolayı - sile, o zamanlar, hayatı Alman ve Avusturya hudullarının ik itarafın- da geçmişti. Avusturyada ilk tahsilini yapar- | ken, mektepte tahammül edilmez, | r talebe olarak tanınmış- | tı. Oyun yerine arkadaşlarını mu- 1 muharebelere sevketmek is- nda iken babası ve üç sene sonra da kederinden annesi öldü. Hitler yalmız kalınca hayatını ka- zanmak için Viyanaya gitmiye ka- Tar verdi. 1909 senesi. Hitler elbiseleri pa- ramparça ve yamalı bir halde Viya- naya geldi. Beş sene bir çok dük - kânlarda çıraklık etti, nihayet du- var boşacılığında ihtisas sahibi ol- du. Hitlerin komünist ve Yahudi a- İlk sevdiği kadının, kal nde bir Fransız şantözü oldu - söylenir. Hitler bu münasebe « m ancak acı ve inklisardan haş- ka bir şey duymamıştır. Fakat Hitler çalıştığı binaların iskeleleri altında bir taarftan Kant'ı bir taraftan da Marks'ı okurdu, Akşamları öperanın üst ve ucuz manin altında söyler Hitlerin partitini kurmağa çalışlığı zamanlarda alınmiş bir resmi Hitlerin çocukluğun- . dan başlayıp bu güne kadar gelen hayatının kısa bir hikâyesi katında Vagner'i'dinlemiye gider- di, Hitler, Avusturyalı olmaktan iz- tırap duyardı.-O daha o zaman - dan Almanyayı kendi vatanı bilir- di ve hakikaten Avusturya ordu- sunda hizmet etmek zamanı geldi- | Bi gün, gizlice hududu aşarak Al - manyaya kaçmış ve Münihe var- mıştır. Orada da düvar boyacılığı yaparak geçinmiştir. Nihayet 1914 yılı gelip çatınca, Hitler daha yüksek bir Almanya | görmek hu tık tahakkuk etmek üzere ol na inanıyordu. Umumi harp başladı, Hitle harebelerde iki defa yaralandı, Harp bittiği zaman, Hitler gözleri göremez ve kendisi cansız bir hal- de hastahanede yatıyordu. Alman- yanın hezimetini ancak daha çok sonraları öğrenebildi. undaki emellerinin ar- duğu- Almanyada cumhuriyet ilân edil- Mişti. Kayser kaçmış, eski sosyal- demokrat fırkası vaziyetin seykile kendisini iktidar mevklinde — bul- muştu. Yaklaşmakta olan Rus ihti- lâli de Almanya'nın havasında ara sıra şimşekler çakıyordu. Hemen | her yerde amele-ve asker baş kül- dırıyot ve Almanyada Sovyet ida- resini Kurmiya çalışıyorlardı. Bit çok umümi binalarda kızıl bayrak: lar görünüyordu. Memlekette müt- hiş bir sefalet hüküm sürüyordu. Galipler, sâferin verdiği Hk neş'e içinde, pek tabit olarak mağlüp mil- te el uzatmayı akıllarından bile | geçirmiyorlardı. Münih şehri bir dehşet âlemi ldi. Çeteler şe etmekle meşgul Rusya bile geçird manzaralâr görmi mütem bulu mişti. Bu sıralarda' Hitler ne yapıyor - €u? Hitler henüz tereddüt ediyı du. Fakat 1919 baharında merkezi Kükümet tethişçileri biraz yola ge- tirip de, ortalıkta nisbi bir sükünet tasıl olduğu zaman, Hitler, kışlala- Devamı 6 1ci sayfada Büyük Harpte Türk Bahriyelileri Tefrika No. 21 ları tutmuş ki, geminin laşe zabiti- | he yalvardı, yakardı. Nihayet gün uykumuzu kaçıran yelkenli şe refine yemek Baş yemek Hstaye yazıldı — Kalkan tavası:; listemiz de değişti rak şu kelimeler ol Filhakika derin vo tam uyku - abitana kal an ziyal len bu le geçti. POTİ ÖNÜNDE. ti pek makbu- 6 Teşrinizani... Nihayet nakliye gemileri silâh- ları, cephaneleri, topları karaya çı- l.:mlılır. Artık eli boş kalan Midil- li kendine başka bir iş, başka bir Yazan: Zeki Cemal Nasıl döğüştüler deniz vazifesi aramak' mecburiye- tinde idi. Midillinin telsizinden İs « tanbula doğru yayıları halezonlar. da yeni — bir v nildiği du yuluyordu. a gelen telsik dalga- Tarından Midillir rek cezasıni veren (Midilli) şi de (Poti) yi dövm memtir edil. İn şark sahilinde gün- T n bir petrol de- Bütün Karadenizdeki Rus sahhillerine cezaları verilir - diğer generallerle konuşugor ken Potiye bir şey isabet etmemiş- ti. Onun da nasibini alması lâzım- dı. Saat 4... Alaca karanlık.:. Akşamın koyu gölgeleri arasında Ordudan &Ş lan Midilli büyük bir av bulmuş | Balina balığı gibi suyun üzerinde yüzüyordı Herkes çok memnundu... Asker- ler vazifelerini bitirmişler yarınki Mücadele için sanki kuvvet topla- mak ister gibi uykuya dalmışlardı. Bataryada saat tam dört kampa- rdu. Birdenbire uzaktan arasında gözüken eğil belki de düş - manın bulu nduğu yeri gösteren bir işaret fişeği idi... | Bu, bütün gemide sanki bir neşe kaynağı oldu. — Bütün gece de - vam eden seyirde hiç bir düşmana tesadüf edilmemiş ve hiç bir iz de bırakılmamıştı. Ansızın Foti önünde gözükecek Buzünkü Hitler, arkâsında harbiye nazırt mareşal Blomberg ve mareşal Makenzen oldukları halde olan Midilli, düşmana iyi bir sütp- riz yapmış olacaktı. Ortalık ağarmağa başladı. Uzak- tan koyu renklere boyanmış Kaf - kas dağları gözüküyor. Biz yaklaştıkça sahilleri daha iyi görebiliyoruz., İşte... Potinin açıklarındayız.. Şu bü : yük burnu döner dönmez karşımız za da avımız çıkacak... Buğün de öyle fena bir hava var ki... Sevilmiyen Midilliyi soğuk - ve yağım kucağına almış mütema - taların ü: çinde; her t Biraz daha geçli... çıldı.. Fakat kar yoki, yağıyor. Zararı Biz de burunu nin karşısına çıktık. Gecedenberi büyük bir gürültü ile denizin — ses: dük ve Poti- | pere | O akşamki baloda Tokatliyan sa- Tonlarını dolduran kadınların en gü- zeli, en dilberiydi. Kadın erkek, genç, ihtiyar, herkes ona bakıyor, herkes ondan bahsediyordu: —Ne güzel kadın! — Ne cana yakın bayan! — Şâahane bir kadın! — Eşsiz bir dilber! Erkekler, balonun bu en güzel kadınına hayran hayran bakarken, kadınlar da onu kıskanç nazarlarla derdi. Elbette kıskan”cak- lardı: Çünkü her erkek yanmdaki bayanı ihmal ediyor ve yalmz o - nunla alâkadar oluyordu. Herke- | sin gözü ondaydı. İhtimal ki, hep- n de içinden şu cü: ordu: | — Ah, şu kadınla bir dans e - debilsem, onu kollarım arasına a - labilsem! nle geci - | Yine herkes, genç kadının yanın- da otutan yaşlı eşine takdirle bakı- yordu, Evet, Melek adındaki bu genç | kâyan, Bikmet Tunçerin sonbaha- | rında açmığ, güzel bir ilkbahar çi- çeğiydi. Otuz iki'yaşınida ilk karı - g kaybeden Bay Hikmet uzun müddet evlenmemiş, nihayet on üç yıl sonra, bir tesadüf neticesinde bu güzel ve genç kadınla hayatını birleştirmişti. Hikmet Tunçer, güzel karısını temiz ve sonsuz bir aşkla seviyor ve onun bütün kadinların en güze- en dilberi olduğunu takdir' e- diyordu. Fakat o yalnız kendi tat dirlerini kâfi görmiyor ve onun her- kes tarafından sevilmesini, ve her- kes tarafından takdir edilmesini is- | tiyordu. Bu akşam karısını baloya getirmesinin biricik sebebi de bu idi. İşte herkesin hayran hayran karısına baktığını gözlerile gö: yor ve hattâ onun hakkında söyle- nllen takdirkâr sözlerin bazılarını işitiyordu. Hikmet Tüunçerin ney'esine son yoktu. ... Caz başlamıştı. Fakat hiç bir genç bu güzel kadını dansa kaldır- mağ t edemiyor, bu kuv « veti kendinde bulamıyordu. Her delikanlının içinde şüphe vardı: — Ya teklifimi red ederse?!., ğan Midillinin makineleri birden - bire stoper etti. Şimdi.. sessizlik bir gemi var... Ruslar hiç beklenmiyen bir mi- | safirih gelmesinden memnun olmı- | yacaklar.. amma gördüler mi?. | Zatarı yok.. gemideki hazırlıklar | tama içinde süzülen postalar vazifeleri başında.. Bataryalardaki bazır ol çânları çoktan berkesi iş başına davet et- ti gözler Poti üstünde.. Ve kuluk- Jar da/kumandanda... | * Patida'hâlâ'bir se kâhulardan da bir s | Je esmiyor: Öyle ya. bize karşı bir ateş ile * İstih - Havası bi- lüim vermeleri lâzım değil mi? böyle alay ederken şehrin şark ti bir ndan birinde bir ateş yağmurı. yükselmesin mi? - Ne olu: emeğe kalmadan biribiri arka- mermiler yağmağa ve Mi - rafından hiç te görünmiyen | HIKAYE — Yazan: M. Hicret Üner Nihayet demindenberi, elleri çes (Devamı - 6 1ner 349f LAt sağına soluna düşmeğe vesine dayalı olduğu halde gö Meleği se yreden'bir genç yava$ Y7 vaş ayağa kalktı ve Hikmet rin masasına yaklaştı. — Rahatsız ettiğimden dolayi Lmnızı rica ederim 4 Hikmet Tunçer, neş'eli bir töt7 la: — Estağfurullâh, Celülciğimi Ç kâtsız etmek de ne demek? ayağa kalkarak karısını, arkadi takdim etti. — Eşim Melek, arkadaşım celil Üstüner. Ve sonra Celâl Üstüü yanında yer gösterdi. Kısa bir müddet şurdan burdi” konuştular, Nihayet, Hikmet 9:' ger karısına: — Celâl Üstünefi iyi danseden bir gençtir. Önü Gansetmek istemez misin? Melek Tunçer, hafifçe u—lıf:l'”ı etti; — Eğer kabul ederlerse. cell Üstüner genç kadının önünde y Bi ile eğildi. — Memnuniyetle efendim. Şimdi herkesin gözü bu zî“'"-', çifte dikilmiş, herkes onlara ıuf kıyordu. Gençler, genci kıskâi içö ve onun yerinde olamadıkları üzülüyorlardı. Celâl Üstüner, bu anda batonüf en dilber kadınını kolları TÜ aldığından, onun güzel ve kustf” ”) yüzünü daha yakından seyretti | iinden ve gözleri, onun tatlı V> bışlı güzel gözlerine dahâ yğ dan baktığından kendini dünY” <n bahtiyar adamı telâkki elf du. Genç adam yavaş yavaş DÜ D hlrli gözlerin esiri olduğunu VE ların tesirile kendinden ge$ hissediyerdu. » Melek Tünçere gelince: O :;» at siyah ve kıvırıci saçlı, siyah parin yapılı esmer gence 15*“(’ başlamıştı. Onun en büyük 475 sevmek ve fakat sevdiği erkek ip rafından sevilmekti. Yeni bi ip bu gence karşı ise gönlündü & aşkın Joğduğunu ve yavaş * Lüyüdüğünü hissediyordu. B l beracer, Celâl Üstüneri larında ti ifade kendisli ğ ğine ve tevdiğine en büyük & ... O balo akşamı büyük bif temeli &tıldıktan sonra, iki 4Y| Ha.. gayret.. Fakat Rus rı da hakikaten nişancı. BİTtİ yi » ha uğraşsalar gemiye isabtt recekler. Bereket versin ;:n, tutturamadılar., Fakat saBif öp solumuzdan öyle su sütunü * seliyor ki.. eç v Biğüş Bir kaç dakika içinde lerce mermi arasında bir yolunu şaşırmış, üzerimiz? yar.c — Ayın irt Bir Gükika sonra gemini o:.:#' ğindeki bayrağın ucunü ;“, * bir mermi geminin üzerindö li rük denize düştü, Birdenbi D sütunu yükseldi. Do H Bunu gören herkes SaP ÜY pf ger birline (geçmiş olsun) hâ;a': kıyordü. Fakat Ruslar — e af hazırlıklı imişler.... İstibi ,,65 rasından yükselen ateşltf ten şidletli... Biz bu kadaff, j etmemiştik. Artık cev3P ç sırası bize geldi. 3 İ Devetii yi .w“f:';ı ö

Bu sayıdan diğer sayfalar: