13 Mayıs 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

13 Mayıs 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

EaAR KNĞ . . g 'Hğuk orkestrası 48 a Uünün meselesi: Yaz geldi, vapurlar hâlâ ilk- *vzim dolayısile” sayfiye yer- ketinden Küprüye olan ilk va- Bürlerla Köprüden son vapurların | azla kalabalık olduğu görölmek - | '“ir_. Gerek Belediye ve gerekse | Ticaret Müdürlüğü bu bu - | | | | bazı tedbirler almak lüzu- İ bütün vapurlarda oturulatak Ttlerden başka hiç bir yolcunun akta kalmaması hususunu kon- "'dnekm Bu suretle vapurla- fazla yolcu almasının Wekux Deniz Ticaret Direktörlüğü de Ku haddi istiabisinden fazla ka- önüne Florya hattı yolcuları çok fazlalaştı Ftatların- indirilmesi üzerine herkes bu tarafta ev tutuyor Stanbul-Küçükçekmece banli - | YÖ hattında yapılan son tenzilât-| İt sonra bu hat üzerinde - yolcu | Biktarı artmıştır. bir / Yüzden Bakırköyüne işliyen Şok otobüslerin müşterisi azal- "'#u- Söyliye mevsiminin yaklaşması trine tenzilât vesilesile bir çok | Bileler buralara göç etmiye hazır- | hnmaktadırlar. | Bu hat üzerinde son senelerde | mynk—u miktarı 1931 yılın -< € kadar mütemadiyen düş- Hüstür. 1934 yılında ücretlerde ya- "'" *& 30 tenzilüt; yolcu adedini ıhı latı çoğaltmıştır. Ezcümle Yılında banliyö hatlında (3) konseri kaç yıldanberi tedris âlemhi- f-vdaıı yazılarla karışan (ÖZ- "’lnz Mmenler Gazelesi) taralından mu-| , * Helebelere mahsus ol ak “Bir ı. Yıllık bir müsamerc tertip ir. | llsemere 15 Majis, cümarlesi | h "5 Saat 15 te İstanbul Erkek Li- | yapılacak ve muhte- ...nhııl ve nutuklardan — son ketimizde “ilk defa — oları ,.%yn-ıı çocuk örkestrası) taru- bir kunscr verilecektir. . Sül Mayez "ıı Yisın 14 üncü cuma günü ak- Sat 21 de Halkevimizde mu- y Peyemi Safa tarafır tlerans ve Kolonya Konser- Oi Arından mezun Bayan Celi ta tarafından da bir Şan kon- | ilecektir. Herkes bilir. Ş EdA Yi a):::' fekrar eve döndüğü vakit | lı* a bir doktor binbaşı vardı. | ».,_" Mediğim bi doktor. Birçok m'ır Nihad erişteme — asker İj TAr gölirler ahbabik eder - l.ı bf““"m' Yakya bey, Yişg Yek doktorun önüne düştü, Pa - Galiba benim — dokterin Sikmaş olmam hoşuna git - , hemen kaştarı çatıldı. Se- hu ve ahengi değişti. “ımugnıı tahan tabana zıt —g:“ #rimiz ve anlıyış aykırı- "DiZ var. Başım örtülü iken """yeı bir doktorur yanına hcuwımı çabucak - kiziveri- İb, unla berader doktoru kıs- Bbaç * da hakkı var, Genç bir Çök çok otuz yaşında fi - TMmüktepten yüzbaşı ola - Romıııyıyı lhrıç bi ı'onı;ın' ;3 : — Sen de seveceksin! Tabalık olmamasını ayrıca kontrol | edecektir. Bilhassa Boğazdan lan ilk seferlerin küçük vapurlar- | la yapılması bu kalabalığa — sebep î olmaktadır. Mektep talebelerile daire me - murlarının bindikleri büu ilk va - | purların daha büyük olması husu- sunda teşebbüsler yapılmaktadır. | Vapur şirketlerinin yâz tarifeleri- ni geç tatbik etmeleri de bu vazi - yete sebep olmaktadır. Çünkü valar ısındığı vakit sayfiye yerleri birdenbire — kalabalıklaştığı hâlde girketler bir türlü yaz tarifesini tatbik — etmemektedirler. Bu va- | milyon 663 bin kişi taşınmışken bu miktar 1904 te 4 milyona yaklaş - | ö | 1984 ten sonra ücretlerin pahalı- lığı yüzünden yolcu adedi | azalmıştır. | Bu hatda seyahat eden yolcular €a çok üçüncü mevkii tercik et- yine mişlerdir. 935 yılında üçüncü me' kide (2) milyon (162) .bin kişi ta- şınmasına mukabil ayni yıl içü ikinci mevkide yarım milyon ve bi- rinci mevkide de ancak (121) bin kişi seyahat etmiştir. Ücretlerin yüksek olduğu 935 yı- hında banliyö hattında (260) bin li- | Ta hasılat temin edilmiştir. edilen mal!arımız Bazı tüccarlarımız tarafından Ro- | manyaya ihraç edilen mallara ait menşe şehadetnamelerinde göste - rilen kiymetlerle bu mallar - için tanzim edilen faluralarda gösteri - | len kiymetler arasında mutabakat mevcul olmadığı görülmüştür. Bu münasebetle dün İktısat Ve- kâletinden Türkofise bir emir gön- derilmiştir. bu. tehalülten havale muümelelerinin Emirde; Bükreşte icrasında teahhur olduğu bildiril- mekte ve tüccarlatımızın Roman- Şaya ihraç ettikleri malların be - dellerini bir an evvel âlabilmeleri dolayı için bunlara ait menşe şehadetna- meleri ile faturalarda rautobakat olmasına bilhasa dikkat edilmesi f Genışlelılı 'yor | | Rağbetazmı? bahar tarifesile işliyor Mevsimleri vekâlet tâyin edecek Vapurların kalabalıgı ve küçük olması bir çok sikâyetleri mucip oluyor; vazi iyet tetkik ediliyor ziyetle dL ilkbahar tarifelerindeki | seferler tabialile ihtiyaca kâli gel- memektedir. Haber aldığımıza gö- f re İktisad Vekâleti de bu vaziyet hakkında - te ler yaptırmakta.- Gır. Vekâlet, seneyi dörde ayızacak ve bu dört devrede tatbik edilecek || tarifelerin birer muayyen tarih - lerini tesbit edecektir. - Şirkciler, taritelerini bu esasa göre tatbik edeceklerdir. Buna göre — bilhassa || yaz taerifelerinin Haziran başında tatbik edilmeleri -düşünülmekte. dir. Şimdiye kadar şirketler yaz tarifesini ancak Haziran sonunda tatbik etmektedirler. | Fen mektebi Bu gıl Mektebe yııı| bazı pav- yonlar ilâve edilecek Yıldızda bulunasn Nahıa Fen mek- tebinde esaslı wlahat yapılması ka- rarlaşmıştır. Bu arada mektepte | yeni dershaneler inçâ edilecek ve bina tevsi edilecektir. Ayrıca gele. | cek ders yılından itibaren de derg programlarında esaslı değişiklikler yapılacaktır. Mektepte yapılacak inşaat işleri için bu yıl 10.000 — lira ayrılmış « tır. Bu tatil devresinde kararlaştı- | rılan inşaat tamamlanmış olacak - tır. Asıl inşaat 938 yılı tatil devre- sinde olacak ve binaya yeni pavyon- lar ilâve edilecektir, 'Marmara Plâjlarına — Anadolu yakası için ted- | birler alınıyor | & Akay idaresi bu yaz mevsimin- de Şirketi Hayriyenin yaptığı gibi Marmaradaki plâjlar arasında kam- ple bilefler ihdas etmeyi düşün - mektedir, İdare bu usulü hazirân- da başlıyacak yaz tarifesile birlikte tatbik edecektir. Böylelikle modâa, Caddebostanı, Suadiye, ve adalar- daki plâjlara çok ucuza gidip gel - mek kabil olacaktır. Halk, mühim tenzilâtli olacak bu biletlerle va - pur, banyo dahil olduğu halde işte- diği yere gidip gelecektir. Şark Demiryollarında yapılan âde tenzilâttan sonra İstan- bül halkının tamamen — Floryaya akın etmesinin ve Marmaradaki Plâjların rağbetten düşmesinin ö- nüne geçilecektir. Büyükadadaki Yörükali plâjina — vapur — iskelesi lmektedir Etem izzet Benice rak yıkayorlar, Yirmi üç yirmi dört yaşında doktor çıktı — ise —harp kıdemi “de alarak — binbaşı ol- müştür. Bütün askerler dok - torların mektepten — yübaşı çı - kışlarını — çekemiyorlar, — Kaç defa ben Nihat eni iştemden, arka- arbiyeyi bi « Hriyerez, Fakat, mü'âzim çıkıyo - ruz. Döktor olmanın ne — imtliyazı var?.. Ölen, ber şevde en ağır yü- kün altına giren, harpte en öne Bi- | den biziz. Diyorlardı. Düşündüm d& verdim, Doktor ablamı uzun uzun mua- yene etti. Ateş kırk üzerinde idi ve hasta baygınlığını muhafaza edi « yordu. Alay hekimleri ile zabitlerin ço ğu şaka eder, hak yapılmaktadır — Kininci doktorlart, Derler. Hâttâ eniştem: — Birak şunları. İngiliz tuzu, ki- nin, asbirin, tentirdüyodtan baş- ka reçete yazmasını bilmezler, Ben onlardan daha üstün hekimlik e « derim., Derdi. Baktım, bu doktor hiç öy- lelerine benzemiyor. Hasta üzerinde çok ciddi ve u « zun bir etüd yaplı. Fakat, belli i - diki hastanın durumunu hiç te iyi bulmuyordu. Benden, hizmetçiden bir çök şeyler sordu. Sonra Salihe: —Bugün için hiç bir hüküm ver- mek doğrü değil. Tifüs olması çok muhtemel!.. Dedi. Bu kelime birdenbire beni titretti: — Eyvahhhh doktor... Diye bağırmışım. — Rica ederim susünuz.. Dedi ve.. Beni de dışarıya almış olmak için hemen odadan çıktı. Ben müthiş bir âsüb — bozgununa uğ- ramıştım, — bir taraftan gözlerim- | siteden ayrılacağım için çok müte- | e | Büyük otel | Fiyatlarda ıııllhlm tenzl- Neşriyatımız ! Nazarı dikkate Açılan anket | |Alındı I | |Hastahaneler her zaman| BiR ıS'l'ıFA Pr. Röpke Üniversiteden dün istifa etti K endisi, Cemi geti Akvam ıktısaj ,encümeni âzâlığına tâyin edilmiş hiversite iktısat fakültesi pro- fesörlerinden Bay Röpke, Ce- ti Akvam Ekonomi Encümeni ğina tayin edilmiştir. Ayni zamanda Cenevre Üniversitesinde bir iklısat kürsüsü de alan profe- Bör, bu vaziyet üzerine Üniversi - teden -ayrılmak — mecburiyetinde kalarak dün istifasını Rektörlüğe vermiştir. İstifası kabul edilmiştir. Profesör, dün kendisile konuşan | bir muharririmize: — Güzel Türkiyeden ve Üniver. im. Fakat bu da bir vazifedir, ne yapalım?, demiştir. Yalovada d amamlandı lât yapıldı Yalavada bir baçuk senedenberi inşa edilmekte olan büyük asri otel tamamlanmış ve içinin mefruşatı ile banyo salonlarının Avrupadan getirilen modern âletlerinin yerle- rine konulması bitmiştir. Otel cu- martesi günü halka açılacaktır. O- telde ber türlü bastalıkların teda- | visi için büyük bir banyo salonu bulunmaktadır. Bu salon otelin en alt katındadır. Salonda gerek umu- mi banyolar için büyük havuzlar ve gerekse aileler için hususi ban- yo odaları bulunmaktadır. Halkın buradan İstifadesi-için otel ve ban- yo fiatları çok mutedil yapılmıştır. | Ayrıca ötelin 300 kişilik mükellef bir lokantası vardır. Mayis sonuna | kadar görek ötel ve gerekse ban - yo fiatlarında yüzde elli tenzilât yapılacaktır. muayene yapıyor Sıhhat Vekâleti ve Belediye has- tahanelerinde klinik muayeneleri- nin, haftada muayyen günlerde ve| bahları değil, her gün ve akşama | kadar yapılması hakkında karar ve- | rildiğini yazmıştık. Bu karar bütün şehir hastahanelerinde tatbik edil- miye başlanmıştır. Bu suretle halk, daha rahat ve serbesi olarak mua- yene olabilecek, doktorlar da daha çok dikkatle muayene yapacaklar - dır. Bu kararın verilmesinde SON TELGRAF neşriyatının fmil oldu- danu da kâydederiz. —— Polikilinik Doktor Süreyya Kadri Gür tara- fından çıkarılmakta olan Poliklinik Mecmuasının Mayıs ayına mahşus olan hüshası fevkalâde ve zengin tıbbi eserleri ihtiva ederek çıkmış- tır den yaş boşanıyor, bir taraftan: — Ya ölürse, Diye Huckırıyordum! Salih karısı üzerindeki mutlak hâkimiyetini gösterebileceğini is » bat etmek istermiş gibi: — Sus Lütfiye, $imdi böyle ço - cuklukların manası yok. Ciddi ol.! diyor, doktor da çok — yumuşak bir dil kulağım tmunisliğile doldu- ran bir ahenkle: — Hanımefendiciğim — üzülecek henüz hiç bir şey yok. Hastanın ti- füs olduğu bile belli değil. Devri takrimi geçireliri. Henüz teşhis kat'i değildir. He mtifüs olsa bile ne çı- küâr?.. Diyordu. —Daha ne olacak doktor tifüs ise ablam yüzde ön kurtulur, yüzde doksan ölür.. Diyordüm. — Niçin?. — Niçini var mı?.. Hergün her tarafta tifüsten ölenlerin s—ı)u'm işitiyoruz. — 'Şamda salgın deği! İstanbulda |Dilenciler | Bay Röpke'nin istifası bugün - | lJerde Maarif Vekâletine bildirile- | cektir. Proftesör, iktısat ve bukuk fakül- telerinin en mühim derslerini üze- rine almiş kiymetli bir âlimdi. | Rektörlük, profesörün — istifi kabul elmekle beraber, Vekâlet söyleyecektir. Profesör derslerini derhal bi « Takmıyacak ve imtihanları yapa - cak, yaz tatilinde memleketimiz - den ayrılacaktır. Bay Röpke'nin ayrılışı, Üniversite ve ilim muhi - tinde teessürle karşılanmıştır. ee Yine g&ldı Taşradan da dilenciler geliyor — Son günlerde şehrimizde yine di- lenciler çoğalmıştır. Biülhassa bun- lJar işlek caddelerde yabancıların gözü önünde çirkin bir manzara vermektedir. Belediye Anadolunun muhtelif vilâyetlerine müracaat oderek aceze| nin İstanbula gönderilmemesini, ge- lirlerse bunların memleketlerine iadesi için Belediyenin yardım et- miyeceği bildirilmiştir. Bu suretle taşradan geleceklerin azaltılmasına gayret edilecektir. Diğer taraftan esasen İstanbulda mevcut olan di- lencilerden eli ve ayağı tutanlar da zabıta tarafından yakalanarak haklarında serseri muamelesi ya- pılacaktır. Malül olanların da di- lenmelerine müsaade edilmiyecek. tir. Kögylüler 'Arasında Şimdiye kadar 358 bin cevep geldi Köy halkının belli başlı meşga- lesi ve ne gibi şeyler yediği, nasıl yaşadığı ve umumi sıhhi vaziyeti akkında Sıhhat ve İçtimaf Mua- venet Vekâleti tarafından bir anket açılmış ve her köye bu sual fişle- rinden gönderilmiştir. Bu ankete her köyden cevap ve- rilmiye başlanmış ve şimdiye ka- dar gelen cevaplar otüz. beş bini bulmuştur. Bu cevapların tasnifine başlan - mıştır. Bu tasnif neticesinde köy- lerimizin bu bakımlardan vaziyet- | Teri tesbit odilip cins cins ayrılma- Jarı ve Jcabeden tedbirlerin sırasile alınmasına girişilecektir, Geçenlerde verilen köy ebeleri, köy sıhhat memurlari, köy hekim- leri ve köy muallimleri yetiştiril- mosi gibt mühim kararlardan son- ra abnacak bu yeni tedbirlerle köy- lünün rahat yaşaması ve sağlam nüfusumuzun çoğalması temin edil- miş olacaktır. — Salgın olmasına lüzum yök ki.. — İşittikleriniz mübalâğalı şey - ler, — KNiçin mübalöğalı olsun dok- tor. Şark cephesinde askerin yarısı bu hastalıktan kırılmış. Doktor durmadan beni teselliye çalışıyardu: — Tilüs tehlikesiz bir haslalık tır demiyorum., Fakât, iyi bakılır ve bünye mukavemetini tam gös- terirse hi çbir şey olmaz. Hasta mü-| kavemetlidir. Mikroba aşılanınca- ya kadar kendisine iyi bakmıştır. | Tedavide de bir eksiklik olmazsa yirmi yirmi heş gün sonra ablanız tamamile iyileşmiş olacaktır. — Ama bütün ölenler?. Onlarla bu vaziyeti ölçmeyi - niz, Onlar cephede yıpranmış, gü - | nüne göre aç kalmış, hastalandık - | ları vakit iyi bakılamamış olan - | lardır.. Sanki ablamın canı doktorun e - Tinde imiş gibi yalvarıyordüm: — Aman doöktor ablamı kurlar!. O ölmesin. (BDevamı var) | 'rHaık’ Filozofu Te a Ş E diyor ki: Hakiki bir facia — karşısında mıyız? Birkaç gündür İstanbulun tram- vay istasyonlarında, birçoklarımı- zın tüylerini. ürperttiğine şüphe olmıyan bir facia cereyan ediyor: Muhacir kıyafetli ve şiveleri bi- zim memleketliyo benzemeyen baz perişan adamlar yolculara yakla- şıp gizlice dilenmektedirler. Bunu görüp te y y yan olamaz. Vakıâ bazı bedbaht insan- lar pek yoksul vaziyete düşebilir- ler, şehirde - böylelerine, cemiyetleri olmadığı için mmekten başka çare bulamamış 0- Tabilirler. Bu, şüphesiz acı bir şey- dir. Fakat bunların muhacir kı fetli olması ve şivelerile de böyle bir his uyandırmaları pek daha a- cıdır. Acaba bunlar hakikaten müha- cirler midir ki, buna hiç kimsenin viedan Hhtima! veremez. Yoöksa, ba z yaman profesyonel dilenciler, vatandaşlarının canını yaka yaka kazanç temin etmek için muhacir- Hiği taklit mi ediyorlar? Bu acı hâdiseyi, alâkadarlarımı- zin hassasiyetle anlamıya çalışa - caklarına şüphe etmek istemiyo- dilen « Halk filozofu Yedinci İzmir Beynelmilel Pana- yırı münasebetile Suriye Demir - yolları İdaresinin yolcu ve eşya üc- retlerinde yüzde 50 den 40 a kadar tenzilât yapacağı hükümetimize bildirilmiştir. Ayrıca İtalyan adaları da pana-, yıra iştirak edeceklerini haber ver- mişlerdir. Halkevinde konferans Eminönü Halkevindi Bu yıl için düzenledi seri konferansların on dokuzuncusu 13-5-937 perşembe günü saat (18) de Evimizin Cağaloğlundaki mer- kez salonunda Dr. Bay İhsan Şük- Tü tarafından )Gençliğin yüksel - mesinde sporun rolü) mevzuu üze- rinde verilecektir, Davetiye yoktur. Herkes gelebi - Hepimizin derdi Galata postahane- sine verilen telgraf Bir dostumuz anlattı: Mayısın altınsında Galata pos tahanesinden <Araç> ın Yukarı Aba köyünde Mehmet Ali'ye bir telgraf çektim. Telgrafın nu- marası 1569 dur. O köyde bir kız çocuğunun, İstanbula hare ket etmek üzere olan akrabasın- dan birisi ile yola çıkarılmasını bildirmiştim. Ertesi günü bir telgraf aldım. 'Telgraf Araç'tan geliyordu. Nu- marası 45 idi. İmza yoktu. Şun - lar yazılıyordu: «Yukarı Aba kö- yü iki saatlik sürücü ücretine tâbi olduğundan Galata'nın 6/ 1569 telniz Mehmed Aliye gön- derilmedi.» Evvelâ şaştım, sonra mütees- sir oldum, Çünkü, köyden İstan- bul'a hareket edecek adam yola çıkmış bulunuyor ve beraberin- de kizı getirmiyordu. Çüakü, telgtalımı almamıştı. Düşün - düm : Telgraf niçin gitmedi?, Tel - grafın ayrıca sürücü ücretine bi olduğunu ilk defa duyuyor - dum. Pasta memuru olmadığım için, telgrafların bazı yerde, ay- rıcâ sürücü ücretine tâbi oldu- ğunu bilmiye bir mecburiyetim yoktur. İşin hulâsası, işimizin, mutlaka görülmesi için ve <cele olması tçin çektiğim telgraf fay- ı da vermedi. Araç'tan, mevzubahs köye tel- grafın gitmesi için ayrıca sürü- cü ücreti vermek lüzımgelebilir. Fakat, bunu benim bilmediğim gibi, Galata postahanesinin de bilmlemesi mi lâzımdır? Çok iyi bilmesi ve ben telgraf çeker - ken, bana haber vermesi icap e- derdi. O vakit, ben de işim ace- le olduğundan, sü ücretini de vermiye Tıza ğöstezirdim. Halbuki, Araç, vaziyetin böyle olduğunu ancak ertesi günü ba- na bildiriyor. İşim acele olmasa idi, ne diye telgraf çekeyim, mektup yazardım..>

Bu sayıdan diğer sayfalar: