20 Mayıs 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

20 Mayıs 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i—İONTICGRlF 20 Iı'ıiw Asıl kafesin kalkaca- ğı yerler ne olacak? Dünya baştan başa camdan ev, apartıman yapıyor. Bizde, hem de İstanbulda, birçok mahallelerde hâ- dâ birçok evlerden kafesler bile kaldırılmamış! Polis, bu evlere tenbihatta bulunarak kafesleri kal- dırtiyor. Bu suretle İstanbul hiç birinde kafes kalmıyacak, Evlerden kafesin kaldırılması şüphesiz çok iyi bir şey.. Gelgelelim| şu mağazalardan, dükkânlardan kafes ne vakit kalkacak?!.. * Futbol arslanı hayrette ! Meşhur futbolcü Galatasaray 33- Janı Nihat, biz, gazeteci aslanlar karşısında pes diyor! Bakınız dünkü sabah gazettle- rinden birindeki şu mektubuna: «.. taril lazetenizin Tinci say- fasının 2inci sütununda — şahsıma atfen yazılmış bir yazıyı hayretle | gördüm!. Kimseye hiç bir beya - natta bulunmadığımı muhterem Razetenizin ayni sayfa ve sütunun- da tekzip etmenizi rica ederim!!> Kaoca aslan, hiç kimseye beyanat vermediği halde gazetede koca be- yanat çıkmasına hayretler etm Fakat biz gazeteciler, gazetecilikteki yamanlığına çok hayretler ediyoruz, doğrusu. Baksanıza kullandığı gazeteci Ji - sanına: «Beyanatta bulunmadığ zip ediniz'» diyor. «Bey Tunduğumu» demiyor!.. Yani: sporcu centilmenliğile yi- | ne gazeteyi incitmiyor da: kendi kendini tekzip ediyor!! * Konyalı nihayet yürüdül! 5 kuruştan 125 kuruşa kadar ha- raretli borsası olan şu bizdeki ga- şehrin #aatlerini ayar etmek mümkün olacağını acı acı söyledik. Şimdi de galiba, şu zehirle de günlemeç tak- vimi tutulabilecek!! evlerinin kendisinin daha rip. cinayetlerle lerle Baksanıza, dün de Konyadan İs- tanbula yeni gelen arında Sıtkı oğlu Orhan isminde yerli bir seyyah, Tahtakalede bir dükkün- da İstanbulun meşhur balığından bir yemek yemiş, akabinde hasta- neye kaldırmışlar! Sebep malüm: Balıktan zehirlenmiş! Şu Konyalı ne safdil adammış, hayrettir! Madem İstanbula gel - miş, biraz etrafına dikkat edeydi 17 ya: İstanbulda peynir yersin zehir- AA aa EKAN BK EbENENNANA DÇ eaRINNERANTNNNDaNUNAKANNAEANANLAaNN Na maman kmrıın, et yersin zehirlenirsin, yoğurt yersin zehirlenirsin, süt i- çersin zehirlenirsin, , balık yersin zehirlenirsin!. İstanbul halkı enayi mi: Çoğumuz tevekkeli kuru ekmek yemiyoruz al! * 'Gürültü günahı Haksızlığa bakın: Üsküdarda 0- turan bir bayan, evinde rakı ten sonra sokağa çıkmış, iskele caddesinden geçerken bağırıp ça- iarmıya, nâra atmıya başlamış... Hemen yekalanarak Müddelumu- miliğe teslim edilmiş. Zavallı, a - partımanında nâra atsaydı yaka » lanmazdı, değil mi? Biçarenin ne kabahati var: Demek ki sarhoşlukla radyosu- nu meze ölarak yutmuş!! * Sokak adamları çalışırsa! ( le, geçenlerde gazetesinin karilerine kemali hüc- metle (sokak —adamları) — diyen muhterem bir müuharrir, nihayet, dün bu karilerini alâkadar edecek bahse girmiş: — Sabıkalıları ve serserileri ça- hışltıramaz mıyız? Diyor! Doğrusu, çalıştırmasına çalıştıtabiliriz amma, bu kadar cep pereden bulalım?! Fransızların kurbağa yemelerile alay eden İngilizler de son zaman- larda kurbağa yemiye başlamış » lar, Hattâ, Londra civarında da bir (kurbağa mezbahası) yapmış- larl.. Nafile, arkadaş, medeniyetin bu tarafında ne Fransızlar, ne İngi - lizler bizimle aşık atamazlar. On- lar kurbağa yiyorlarmış! Bu öğü- nülecek bir şey mi ki? Bizim neler yediğimizi kurnaz Belediye kimyahaneleri bile anlayamamış- tır, sen ne diyorsun!.. Ha ., Mezbaha neye yapmıyoruz? arzedelim: Çünkü eğer yedikleri- miz için mezbaha yapmamız lâzım gelse, bizde yenilecek hayvanların kesileceği mezbaha değil, bilâkis, ölü hayvanların diriltileceği mez- baha yapmak lâzım gelir de on « dan!! şu Deliyi öldüren deli (Birinci sahifeden devam) bekliyen Osman Ratip bankalar caddesinde önüne çıkmış ve kızı tabanca ve bıçakla öldürmüştü. İşlediği cinayetten dolayı © zak man derhal tevkif edilen Osman Ratip yapılan muhakemesinde hâ- dise sırasında şuuruna sahip bu- hunmadığını iddia etmiş ve avukat. larının ısrarı üzerine de katil Tıb- bi Adliye sevkedilmişti. — Tıbbı adl! uzun —müşahededen sonra Osman Ratibin hakikaten cinnet getirdiğini tesbit etmiş ve bu su. retle de mahkemede ademi mesu- Kiyetine karar verilmiş ve Osman Ralip Bakırköy akıl hastahanesine sevkedilmişti. Bu cinayet o zaman | bilhassa Museviler arasında aylarca dedikodu ve münakaşaları mucip olmuştu. İşte bu suretle hastahaneye giren Osman Ratib arasıra kah - kıllanır ve kâh cinneti nükseder waziyette uzun seneler hastahane- de kalmıştır. Bu seneler içinde Os- man Ratip kendi koğuşunda bulu- nan Arıavud Hüseyin adında birisile nedense uyuşamamış ve sık - sık kavgalar etmeğe başlamıştır. Dün de ikisi kavga etmişlerdir. Fakat tam bu sırada — Arnavud Hasan cebinden bir toplu tabanca | çıkarmış ve Osman Ratıbin üzeri- | ne boşaltmıştır, tabancada bulunan | altı kurşundan dördü Osman Ratı- | bin başına ve göksüne isabetle der- hal ölümüne sebep olmuştur. Oz- Man Ratıbiın yere yıkıldığını gö - rTen katil Arnavud Hüseyin bu si- rada ne yapacağını şaşırmış — ve Gderhal cesedin üzerine kapanarak ağlamağa başlamıştır. Hâdise ye- rine yelişen hademeler Arnavut Hüseyini jandarmalara teslim mişlerdir. Facia tahkikatına mü delemumi müuavinlerinden Ubeyd el koymuştur. Osman Ratibin cese- di morga getirilmiştir. Arnavut Hü- seyinin tabancayı hastahane içinde nereden tedarik ettiği anlaşılama» mıştır. Tabancanın — hastahaneden tedariki imkânsızdır. Dışarıdan gelenler ise nihayet bir deliye tabiatile tabanca hediye edemiyeceklerdir. Hüseyinin taban- cayı doktorların odalarından çaldı- a zannedilmektedir. Netice itiba- rile on sene evvel tabancayla sev- Bilisini öldüren Osman Ratip dün de tabanca ile işlenen diğer bir ci- nayete kurban gitmiştir. MAZHAR USMAN NE DİYOR? Hâüdise hakkında telefonla ken- disile görüştüğümüz Bakırköy Akıl Hastahanesi Ser tabibi Profesör Mazhar Usman şunları söylemiştir: «— Cinayette bir fevkalâdelik yoktur. Yalnız katilin tabancayı nereden bulduğu araştırılmaktadır. Her halde bunun hariçten tedarik edildiğini zannediyorum. Ziyarete gelenlerden birinin de vermiş ol- ması muhtemeldir. Bu noktalar he- nüz kat'i olarak anlaşılamamıştır. Cinayet sebebi maktul Osman Ra- tibin Arnavut Hüseyini bir çok lâ. kırdılarla kızdırmasıdır.» Üç aylıklar kesirle- | bandıralı Ekshipter Arnavutluk İsgyanı nasıl Bastırıldı? Arnavutlukta çıkan son izyan hak- kında şu yeni malümat verilmek- tedir: İsyanın başlangııcında Ergili jan- darma kumandanı ile diğer üç mın- takanın jandarma kumandanları a- silere iltihak etmişlerdir. Ergili ha- pishanesinden sâlıverilen 180 mev- kuf da asilerle birleşmiştir. Asilere karşı jandarma mektebi talebesinden üç yüz kişi ile hudud muhafiz kıtaatı Tiran ve Avlonya garnizonlarından kıtaat — gönderil- miştir. Halk hükümet kuvvetleri- ne müzaheret etmektedir. — İsyan tenkil edilmiş olmakla — beraber, dağlarda takibat devam ediyor. Ergilide husust bir mahkeme a- sileri muhakeme edecektir. rile verilecek Maliyeden gelen bir emre göre haziranda verilecek olan dul, ye- tim ve mütekaitlerin üç aylık ma- aşlarının kesirleri de maaşla bir « likte vrn'ı('cckl'r Tetbirsiz Kaptan Tevkif edildi n Amerikan purunda tah- Limanımızda bul mil ve tahliye amele him oğlu İsmall iki gün evvel an- bara düşerek ölmüştü. süvarisi Ja mahkeme k miştir, Bir sandal Parçalandı Beş kişi denize Döküldü Beşiktaş vapur iskelesinde Ah « medin kahvesinde yatıp kalkan ka- yıkçı Hakkı, dün sabah saat yedi buçuktâ, Kuzguncuk iskelesinden götürmek üzere, Andrya, A' Tam, Yako ve Yani ile ismi öğ- renilemiyen birisini sandalına al- mış, iskeleden açılmıştır. Sande! Çırağan Sarayı önlerine geldiği ı rada karşıdan şirketin 72 numara vapuru görünmüş, Hakkı, sandalı wapurun önünden kaçırmak ister- ken Hasan kaptanın idaresindeki 837 numaralı motor sandala çarp » muş, parçalamıştır. Beş yolcu ile sandalcı Hakkı de- aize dökülmüşler, üçü motor, ikisi de şirket vapuru tarafından kurta- rılmışlardır. Meydanda olmıyan di- | varamumannmaenssa) Ser bir yolcunun de evine gittiği anlaşılmıştır. Fransız filosu Manevraya Çıkıyor Paris, 20 (A. A.) — Britanya sa» hilleri açıklarında manevralarda bu. a 4 Elektrik şirketi yeni umum Mmüdürü, merkezi umumi ile te - | mas etmek ve şirkete ait umumi ve esaslı işler hakkında direktif almak üzere dün Brüksele gitmiş- tir, * İktısad Vekili Celâl Bayar dün| Ankaraya dönmüştür. * İnhisarlar umum müdürü Mit-| hat, idarenin yeni yıl bütçesi için Anksraya gitmiştir. w* Kasımpaşa Deniz Erbaş mek - tebine dikilen Anlurk büstü dün * Belediye vitrinlere ve tabe - lalara yazı yazacakları — imtihana tabi tutup birer ehliyetname vere- cektir! Bu suretle bozuk Türkçe - nin önüne geçilecektir. * Van gölünde işletilecek va - purlar parça halinde Vana Varm: tır. Yakında montajı yapılacaktır. * Geçenlerde Adapazarı hapis- hanesinden kaçan mahküm Yusuf kendiliğinden teslim olmuştur. * İzmirde su kuvvetinden isti- fade edilerek büyük bir elektrik santralı kurulacaktır. * Uzun zamandır münhal bulu- nan Arnavudluk sefirliğine Hari- ciye müdürlerinden Âli tayin edil- mişti w4 Yatılı yerlerde balık yediril- mesi mecburiyeti balık pi düzeltmiştir. resile bir an' tır. v İtalyada suni lâstik fabrika- ları kurulacaktır. w Tahran gazeteleri Türkiyeile İ- ran arasında imzalanan mukavele- lerin metinlerini neşretmişlerdir. Gazeteler bu metinlerin iki memle- ket arasında her türlü ihtilâfları halledecek mahiyete olduğunu söy-| lüyorlar. * Lehistan meclisi 21 mayısta fevkalâde içtimaa çağırılmıştır. 147 parça harp gemisi muazzam geçitresmi yaptı (T inci sayfadan devam ) yin edilmiş otart csddelerden ötö * mobille geçmek suretile belediye daires gitmişlerdir. Orada be - leediye reisi, hükümdarlara — bir sadakat» arizesi takdim etmiştir. Kral ve kraliçe, güzergâhta halk tarafından şiddetle alkışlanmış - lardır. eman uçuşu yapmış- Hükümdarlar, «Vietorla et AJ - bert» yatına binmek Üzere rıhtıma gitmişlerdir. Evvelce merasime iştirakleri te- karrür etmiş olan bir çok gemiler, İspanyadaki vaziye dolayısile iş - tirak edememişlerdir. Bu gemiler, Ciscar adındaki İspanyol — torpito muhribi ile Royal Oak adındaki İn- giliz zirhlisi, Faulkner klavuz ge - misi ve Fearless ve Foxhound tor- « hripleridii Peygamberimizin doğ- duğu gece Müftülükten : 23/Mayıs/937 Pazar günü Rebiül- evvelin on ikisine müsadif olmakla lunacak Atlantik ve Akdeniz filoları,| önümüzdeki Camartesi akşamı (Pa- bu manevraları mütcakib 27 Ma- yısta Bahriye Nazırının önünde bir geçit resmi yapacak ve bundan sonra Brest limanına gelerek ora. da birkaç gün kalacaktır. zar gecesi) Peygamberimizin doğ- duğu gece olduğu ilân olunur. İstanbul Müftüsü F. Ülgenz | dah Esad, oğlu Viyana sefaret |Bir kızı kaçırdı General Cevtad .. . 4 Dün merasimle | np —T .. Gömüldü General Cevadın cenazesi dün ü$e keri merasimle kaldırıldı Cenazede generalin dünürü Vali' Muhittin Üstündağ, Damadı Sü - mer Bank Umum müdürü Nurul - ik ci kâtibi Nureddin, bir hafta evvel Nureddinle nişanlanan Valimizin kerimesi Günseli ile her iki ailenin Kkadın ve erkek yüzlerce dostları ve vilâyet, belediye kumandanlık, Parti erkânı ve memurları hazır | bulunmuşlardır. Çok kalabalık olan cenaze me - rasiminde dün ilk defa olarak ka- dın ve erkekler alayda ayni safta yer almış bulunuyorlardı. Bu münasebetle gerek general Cevadın allesi ve gerek - valimize ve silesi efradına en derin taziyet- Generalin General Cev den evel Bayan Gü: reddinin nikâh ve düğ leri için 29 mayıs günü tesbit edil- | mişti. Ve ölüm dolayısile şimdi 29 mayısta yalnız nikâh yapılacak - tır. Yerâk—ı.t_ı'e;ıînde Öldürülen Kadın 5 Paris gazeteleri son derece €se tarengiz bir cinayetle meşgul bü- lunmaktadırlar. *Letita isminde genç bir - kadın yeraltı trenlerinden birinin bir va- gönunda öldürülmüştür. Katil yal- nız kaçmağa muvaflak olmakla kalmamış, hattâ kimse kendisini görmemiştir. Ölen kadının bir İtalyan olduğu anlaşılmıştır. İlk kadın cesedi gö- rüldüğü zaman hemen ölmemişti. Derhal yetişen polis memurları, kendisini kimin vurduğunu sormuş- 'larsa da, kadın anlaşılmaz birkaç w söyliyebilmiş ve sonra öl- müştür. lk tahkikatta kadın her sabah Mörte Mözel'den bir mektup ah makta imiş. Fakat cinayet sabahı- | da yine aynı biçimde zarf ve aynı Şşanı ile bir mektup almıştır. Fakat bu mektup Paris postahanelerinden biri-vamıtasile gönderilmişlir. Yine ülk tahkikattan cinayetlen biraz evvel kadının bir askerle beraber — çalışmakta olduğu bir dans salonundan çıktığını ve bu askerin kendisine :“ Eğer bana ibanet edersen seni Öldürürüm ,, dediği anlaşılmıştır. Cinayetin vukua nun demirleri üzerinden bazı par- mak izleri alınmıştır. Ölen kadın gayet güzel ve cinayet son derece esrarlı olduğu için Parisliler tahki- katın safahatini heyecanla takip odiyorlar. I1 yaşında bir Genç 15 yaşında âeldıği vago- . Henüz 15 yaşında ve bir ilk mektebin son sınıfında okuyan bir genç kızın 17 yaşında bir sinema memuru tarafından Adanaya kaçı- rildiği söylenmektedir. — Buna se beb bu iki gencin bir senedenberi birbirlerini delicesine sevmeleri ve ailelerinin ise bu sevgiye razı ole mamaları imiş, kızın ailesi zabıtaya müracaat eylediğinden tahkikata başlanmıştır. Sabah ve akşam başmuharrirleri ne yazıyorlar? Cumhuriyet 19 Mayıs Türk gençliği için nur ve şuur olmalıdır Olmuştur bile. Zaten yeni Türki- yenin gençlik ordusu Atatürkün i- zinde yürüyen bir nur ve şuur ka- filesidir. İlerlemede yeter, bu bu kadardır nilebilecek bir durak yeri olma « dığına göre, bugünkü bahtlı ham- lelerimizi beğenmekle beraber kâ- fi görmüoyruz. Biz dünkü bayra- mı gürbüz vücutları ve gür sesle- rile dolduran bütün vatan gençli- ği önünde Türk milletine mevud Küvvetini bir istikbalin yalnız u- mudlarını değil, kanaatlerini zevk- le ve heyecanla yaşadık Kurun Altıncı Corc ağaçları Geçen hafta İngiliz Kralı taç gi- yerken, muhtelif Dominyonlarda a- ğaçlar dikildi. Bu mayıs ağaçları Altıncı Corcun tahta çıkışını ha - tırlatacaktır. Bu ağaçlar büyüdük- çe, dal budak sardıkça Britanya a- daları ile birlikte Dominyonların vücuda getirdikleri İmparatorlu - ğun büyümesi ve kuvvetlenmesi manasını da ifade edecek. Muhtelif Dominyonların Başvekilleri bu mü- nasebetle ehemmiyetli sözler söy - | lediler. Hâttâ Kanadalılar:; «İngil- tehlikeden kurtarmak için icap ederse cehen neme kadar harbe gideriz.» diyor- Tar, tere İmparatorluğunu Son Posta Gençliği yük ecek misal Atatürkün Samsuna ayak bastı- gı gün bu sene hususi — bir tantı na ile bayramlandı. tarihte Türklerin içinden çıkmış bir insa- nın her nevi alayış ve debdebeden uzak, yalnız göğsünde bir duygu ve kalasında bir hesap ve hedefle Samsun topraklarına ayak basmış olduğunu hatırlamak, gençler için manevi bin yükselişin ne güzel vesilesi olur. Millet uğrunda ve millet davasile atılan her adımın muhakkak bir zafere gitliğini gös> ; teren bu misali başka memleketler ararlar, ya bulurlar, ya bulamazlar, | Biz onun kadrini bilerek her sene daha artan bir tantana ile gençli. ge mütemadiyen göstermeliyiz. Tan Başmakalesi yoktur. Başmakalesi yoktur. " —DIŞ K Hâmillere A SIYASA » minyonlar hferansı giyme merasimi erde Londra, u noktai nıa!"' r topla! milli müdafa tısadi mün görüşüldü, Dorainvonların Ğ, İngiltere ile danurw"':n'd, sında harlei siyaset ııık“ zik bir vaziyet vardı 4 bir Avrupa devleti olırıl ld üzerindeki devletlerle hef teahhüde girmeden evvel * impartorluğun diğer K ni dominyonlar üze! indeki ne olacak? diye düşünür. SÜ drayı ikidebir mülâhazayâ lalma m.dur duğu gibi damw tanla münesebetleri tııh’ı gul ıınu—ül- konferansı y Dominyonlar birer değil, İngiliz ımpullm'ı"p4 | de müstakil birer devletti hususta ana vatanın hü 'da değillerdir. Yalnız b—ı""" ' hık bir araya topluyor, HETNE darlık makamına merbut? leşti j leştiriyor. Bundan başka, Lun(eın, v zakere edece, or ÜÇÜ nokta da, İngiliz imparatöf'ly » nu teşkil eden bu mi n'EM rasında sıkı bir surette münasebatın n“ı—ııcanWİ Ana vatana manevi bl' * hükümdarlık makamına w/ dde - bağlı bulunan — döml y bu kadarla kalmıyarak İ! paratorluğu azasının madi M' di menfaatlerle de mrıw sımsıkı bağlanmaları fik ler. Bu müstakil milletlf bf ti, ancak biribirlerine N bulunurlarsa, dünyanın r_.f halinde daha kuvvetli mîı!/ riyet ve varlıklarını Kör' rını bilirler. — Onun içif İngiliz İmparatorluğu *” deraokrasiler arasında Mti larak kabul edilen bir bİF mek oluyor. & Para yerine j Mal veı'eceğı Diyunu umumiye u'ı" deme tarzından senede w milyon lira kadar bir kâr € miştir. Mesele şudur: 938 Paris mukıvnknlf::ı:: re Diyunu umumiye tah pİ altın esası kabul olunmu '4 sız Frangı ile ödeme esa$i j şulmuştu. Fakat lnnl"' üzerpe Diyunu umumiyt " tediye şeklini demunnb sukutundan evvel senelik din baliğ olduğu mıktaf” , düşen Fransız frangının ü eylediği mıktarda bir koymuştur. Bu vaziyet lıırşımndl 1,/ düşmesinden önce yü bile bir tahvilin ıenehk “ , frank tutuyordu. Bu mıik ',M paramızla 310 kurüş şimdi bu 220 kuruşü :mn“" , lunmaktadır. pisife; Fransizlar, bu Göşüstü f Wi mil olmadığımız hakkıfi l ğ mıizı kabul ederek bü Y"ı ph' üzerinden tediyemize ati ç mişlerdir. Bu suretle * nu umümiyenin BU 1786954 liral leri için de yine f.:ııtf"ld zünden 1200000 Tirüâ 2,900,000 Jira bir KÂT tir. Diğer tarattan rrı»",.; şimdi Türk borglırl'“'; tarlarının mal ile gundaki teklifimizi € kabul edeceklerini W dir. Maamafih bu hi kerelı:re benüz dev

Bu sayıdan diğer sayfalar: