14 Eylül 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

14 Eylül 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AŞT YNLK ÇKUU ŞAT ĞAT BO CUCU ÜTT AYT FYT biğu v 2-8SONTELGRAF — 14 Eylül 1837 Dünyada yeni bir tarihi devir başladı: Meçhulât devri ünkü gazeteler, iki esrarlı hâ- D diseden bahsediyorlardı: Zin- cirlikuyuda bir ceset bulun « muz, bunun bir cinayet olduğu tes- bit edilmiş, katil de yakalanmış.. Fa- kat, maktulün hüviyeti bir türlü an- Taşılamıyormuş. İkinci hâdise de şu: Mecidiye kö - yünde bir genç adam, bir kaza neti- cesinde ölmüş.. ölenin kim olduğu belli.. fakat, ölüme sebep olan belli değil.. Acaba, meçhul bir otomobil mi çarparak, bu ölüme sebebiyet verdi?. 'Demek ki, bir katil, bir de maktal meçhul.. Akdenizde de bir çok ge- miler batırılıyor, tahtelbahirlerin kime ait olduğu belli değil. Dünya- da bir meçhulât devri başladı, ga ba... * Evin kapısından giren kamyon Okudunuz mu?, Üsküdarda Bül - bülderede, bir kamyonun önüne bir- den bir çocuk çıkmış.. Şoför çocuğu çiğnememek için, derhal direksiyonu kırmaş.. kaza atlatılmış.. Fakat, karn- yon doğruca, kaldıtımın üstüne çık- mış, orada da hızini alamıyarak Şe- rife isminde bir kadının evine gir - miş.. Gazeteler: *Evin kapısından içeri girmiştir.» d- jyorlar. Bizim bildiğimiz kamyon, bir €evin kapısından girecek kadar kü - çücük bir şey değildir ki., x Fener alayı değil, Elektrik alayı Bir kaç gün evvel Bursanım kurtu- Tuşunun 15 inci yıldönümü kutlu - landı. Gece, Yeşilbursada muhte - şem bir fener alayı tertip edilmiş.. Fakat bu alayın bir hususiyeti var: Şimdiye kadar Türkiyede hiç bir şe- hirde tatbik edilmemiş bir şekil: Fener alayının önünde bir kamyon varmış.. ve arkadan gelen yüzlerce, binlerce kişinin elinde birer elektirk ampulü.. Bu ampullere, öndeki kam- yonda bulunan motörden cereyan ve- riliyormuş... Alayın manzarası' pek hoş olmuş.. Doğrusu Bursa Beledi - |yesinin bu buluşuna diyecek yok.. Artık bunun ismine fener alayı de- Bil, elektrik alayı demek daha doğru olur. * Ölü, Bisiklete Binebilir. mi ? Pariste garip bir hâdise - olmuş.. Bisiklete binmiş bir adam, büyük caddelerden birinden geçerken, ora- da bulunan seyrüseler İşarı ru, bisikleti durdurmak istet kat, bisiklet durmamış.. Memur, ehe- Te itaat etmiyen bu yolcuyu yakala- mak üzere arkasından koşmuş.. Fa- kat bir kaç adım henüz atmışken, bisikletin, yolcusile beraber yere yu- varlandığını hayretle görmüş.. Bir 'de gidip bâkınca, ne görsün?.. Bisik- let üstündeki adam ölü değil mi?, Meğer, memur işareti verirken, adam çoktan öbür dünyayı boylamış.. De- mek Pariste ölü bir adam, bir kaç ıdıkıl(a bile olsa, bisikletle gidel yor.. İstanbulda bu işin aksi var y Orada vesaiti nakliye üstünde görülüyor.. burada da altından ölü çıkarılıyor. Çok bir fark var mı?. Altı da bir, üstü de bir... x Az konuşan insan- lar pipo İçenler Bir İngiliz dü âlimi tetkikat yap- mış.. İngilizlerin az konuştuklarını ortaya koymuş.. Bu âlime göre: İn- gilizce zor bir lisandır. Değil yaban- cılar, bizzat İngilizler de, bu lisanı konuşmakta müşkülât çekerlermiş.. Bunun sebebi de şu imiş: İngilizlerin konuşmıya pek vakitleri olmazmış.. Konuşmayınca da, şüphesiz, iyi ko- nuşabilmek elde edilemezmiş.. İngi- lizlerin en az konuşmasına sebep: Çok pipo içmeleri imiş. Ağızdan pi- ,po çıkarılınca söner.. sönmemesi için daima ağızda tutmak lâzım.. Böyle olunca da, çok konuşmıya imkân 'yok.. İngilizler, az ve kısa cümleler- le konuşurlar, yalnız dinlerlermiş.. Hiç ağzını açıp konuşmıyan insan - lar, hep pipo içiyorlarsa, meclisi ida- re azaları da demek ki bu çeşit tü- tün kullanıyorlar | GRETA NİŞANLANDI ! Greta ve nişanlısı Stokoviski Greta Garbo nihayet milyonlarca perestişkârları arasından bir koca buldu. O da gönlünü nihayet bir er- keğe kaptırdı ve parmağına nişan yüzüğünü taktı. Şimdi Greta Gar - bonun elindeki nişan yüzüğünde şu isim vardır: | Leopold Stokowiski. 25 sene evveldi. Amerikada Filâ - delfiya şehrine bir İsveçli san'atkâr | 'geldi. Bu adam Stokowiski isminde |Amerikada pek nadir isimli bir zat- İtı. Çok geçmeden bu adam Filârmo- İni orkestrasında en mühim rolü al- dı. Stokowiski çok sevimli bir adam - dir. Konuştuğu herkesi teshir eder. Buse bepten Filâdelfiyadan Nevyor- ka gittiği zaman en kısa zamanda bir çok sevgililer topladı. Nevyorkta topladığı arkadaşlarla güzel bir or- kestra takımı teşkil etti ve nihayet büyük bir muvaffakiyet kazandı. Bu muvaffakiyet üzerine artık Amerika da da yalnız bir isim dolaşmıya baş- ladı: Bu 120 san'atkârı idare eden ma- estro Stokowiski'nin ismi idi. İşte Greta Garbonun evleneceği adam, bugünkü nişanlısı bu kemancıdır. h n a nmenmreslnen aN Vekiller Heyeti Dün nkşa-r;ı— da Nyon konferansını görüştü met İnönünün beşkanlığında toplan- mış, Nyon Konferansı mukarreratı- 'na ait meseleler görüşülmüştür. Tev- fik Rüştü Atasa yeniden gönderile- çek direktifler tesbit edilmişti Başvekif İsmet İnönü 'ile İktisat Vekili Celâl Bayarın bu akşam An- *Çocuğunu istiyen baba mı? Hayır... öldürme Mehmet Nurl oğlunu elinden çekerken tramvay geçiyormuş. Mes Dün akşamki zabıla raporları ara- sında görülen bir haberde, Kumka- pıda Hisardibi sokağında oturan 50 yaşlarında Maraşlı Mehmet Nurinin evvelki akşam sarhoş olarak Çarşı- kapıdan geçerken yanındaki oğlu 5 yaşında Aliyi tramvayın altına at - mak istediği ve tahkikatın devam et- mekte olduğu bildiriliyordu. Hâdise kahramanı baba ile oğlu - nun oturduğu Kumkapıda Hisardibi sokağı 15 numarada ve muhitte yap- tığımız tahkikat ve alâkadar polis merkezinden aldığımız malümat hâ- disenin yanlış ve bir sarhoş sui zan- nından ibaret olduğunu gösterdi; Evvelki akşam Mehmet Nuri ile oğlu Kumkapıya inmek üzere Çar - gıkapıdan Gedikpaşa yokuşuna ge - çerlerken evvelden aralarında bir a- ihız kavgası olduğu için çocuk yürü- mek İstemeyince babası kolundan çekip tramvay yolundan karşıya al- mak istemiştir. ALAY ARNAAY IKLK AAA FOK KOFT DKK AĞADA KĞAAAAANIA IKT IKA KA YAAYAP “ çağırrıyorlar, böylece rekabetin önü- ele bundan | Çocuk tekrar inat edince Mehmet (Nuri bu sefer hırsla iki elinden çe- İkip sürüklemiye başlamış ve o sırada İkarşıdan bir tramvayın geldiğini İgörmemiştir. | hoş hemen oradaki naktaya gide « lrek bir adamın bir çocuğu tramvay altına doğru çektiğini bildirmişler ,;ve noktadaki memur da çok sarlaoş bir halde bulunan Mehmet Nuriyi yakalamıştır. Dün evrak tahkikat için Kumkapı İmerkezine havale edilmiş ve tahki- kat derinleştirilince hâdisede hiç bir kasit bulunmadığı ve meselenin yu- karıdaki şekilde cereyan ettiği gö |rülerek Mehmet Nuti serbest bıra » |kılmıştır. Yoksa >> bazı refiklerimizin yaz- diğı gibi ortada tevkif edilen kimse 'yoktur ve çocukla babası daha bu sa- bah Kumkapıda dolaşmakta idiler. BiLMEC ——— Bu bilmece için kupon yoktur. Herkes iştirâk edebilir Bilmece için Gazetemizde çıkacak göz resimle- rinin yine gazetemizdeki resimler - den kimlere ait olduğunu en bik lenler tabil büyük hodiyeleri kaza- nacaklar; daha az bilenler sıralarile gu bediyoleri alacaklardır: Birinciye: 15 lira, İkinciye: 10 lira. Üçüncüye: 5 lira, hediyelerimiz 25 incjye kadar: Birer mürekkepli kalem, 50 nciye kadar: Birer cüzdan. 100 üncüye kadar: Birer ipekli mendiül. 150 nciye kadar: Birer kravat ve- ya tarak. 300 üncüye kadar: Muhtelil sür« priz hediyeler. karadan Karabüke hareket etmeleri Vekiller Heyeti dün akşam da İs- | İder. arkadaşınızdan: (Birinci sahifeden devam) İtalya Nyon'da verilen kararları Lonaradaki Ademi Müdahale Ko - #|mitcsinde yapılacak — müzakerelere esas olarak kabule âmade olduğunu bildirmiştir. Diğer bir habere göre, İtalya ken- disine yalnız Adriyatik denizinde va- |zife verilmesinden memnun kalmı - yarak Akdenizdeki kontrol işinde İngiltere ve Fransa ile müsavi hu « kuk istemektedir. İtalya hükümeti bu meseleye siyasi bir ehemmiyet atfediyor. Salâhiyettar İtalyan mehafili Sov- yetlerin Akdenizden çıkarılmasına (memnun olmakla beraber, Almanya- nın Akdenizdeki bahri kontrole işti- yaki hususunda ısrar etmektedir. VURULAN GİZLİ TAHTELBAHİR BATTI MI? Londra, 14 (Hususi) — Bir kaç gün evvel Kartagena limamında batı - rıldığı anlaşılan - âsi tahtelbahirinin hakiki hüviyetini ve batıp batmadı- ğını katiyetle tesbit için dalgıclar vasıtasiyle araştırmalar yapılmak - tadır. Bu tahtelbahirin, âst General De Llano'nun bahsettiği dört denizaltı İgemisinden biri olduğu muhakkak addedilmektedir. İTALYA BOYUN EĞECEK Paris, 14 (A.A.) — Pöti Parisien yazıyor: İtalya Nyon'a gitmekten imtina etti. İtalya'nın emrivaki karşısında Havacılık yüz el İnönü Kampına hususi şurette gi- İnönünde memleketin her tara « fından gelmiş, türlü türlü meslekte gençler vardır. Yü muhtemeldir. İstanbulun imarı Hükümet şehrimizin imarına e- | hemmiyet vermektedir. İmar işinde | belli baştı büyük işleri hükümet biz- | zat yapacak, teferrüata ait meselele- yi Belediyeye bırakacaktır. Ticaret Heyetimize Hitler çay verdi lesini akteden heyetimiz Berlin Se- |muşlardır. AA Ebedi senfoni Sümer sineması, dün akşam, güzel |bir filmle mersimine girmiş bulu - İnuyor. <Ebedi senfoni> ismini taşı- yaen film bir Fransız jilmidir. Fran » ımh" sinemacılıkta Amerikan for- mülünü kabul ve tatbik ettikten sonra, Bir hayli muvaffak filmler yapmıya başladılar. Esasen Amerika film şirketleri bunu gördükleri ve tehlikeyi sezdikleri içindir ki, Fran- sız aktörlerini birer birer Holivuda I'ıı: geçmeyi düşünüyorlar. «Ebedi Senfoni> de oynuyan Fer - | nand Gravey de Amerikaya çağırıl- dı. Hakikaten de buna lâyık. Dün ak- şamki filmi ile, vaktile İstanbula bir tiyatro heyetinde figüren olarak gel- miş olan Fernand Gravey iyi bir ak- tör olduğunu gösteriyor. Onunla be- raber Jaklin Fransel, Sinyore, Jan Ober, Alerm'in de, «Ebedi Senfoni> win muvajfakiyetitnde hisseleri var, Filmin bilhassa son sahneleri kuv - vetli. Çünkü şimdiye kadar bu metv- zuda Bir çok film yapılmıştı. Ayni şeyi tekrar ile alelâdeliğe düşülmek tehlikesi vardı. Lüâkin, bundan kaçı- virlmaş, güzel bir sön bulunmuş, ve bazı yerleri Şarla'nun facialarını ha- tızlatıyor. Bu film kendinden bah - recek Bir filmdir. elli genç ara - sındı ayni şehirli ve aynı İlekte bulunan çok mahdut. Bu İti - barla her hangi bir mevzu üzerinde kendilerile bir konuşma - biribirine İbenzemiyen neticeler verebilirdi. Gençlerimiz acaba bavacılığın is- h için neler tikbi düşünüyorlardı? 'Türkkuşu şubelerinde, uçabilmiye kudretli olan yurt çocuklarının sa; sı kadar üye toplayabilmek için ne- Almanya ile yeni ticaret mukave- İler yapmak Tâzımdı? Evvelâ kampın en küçük talebe - firimizle birlikte Nürnbergte Hitler İsiyle konuştum. Küçük Zafer Orbay Küi d ÜR ee |tarafından kabul edilmiş, şereflerine |henüz on altı yaşındadır. Liseyi önü- | gıdan bu bali seyreden ikl sars İkeside edilen çay ziyafetinde bulun- İmüzdeki yıl bitirecek. Kampın en is- 'mmıı talebelerinden birisi. P-— 'Türkkuşuna niçin girdiniz? | Bu sualim ona çok manasız geldi. Siz niçin yürüyorsunuz? der gibi yü- züme baktı. Sonra gülerek cevap verdi: — Uçmak için... Türkkuşuna gir- mek için bundan daha büyük sebep lâzım mı?. Fakat küçük Zaferin küçük vücu- dünden umulmıyacak bir maharet ve ustalıkla plânöre binerek hava- lanmasının daha başka sebepleri ol- duğunu yine kendisi anlattı: — Ben tayyare mühendisi olmak istiyorum. İnsan nasıl ki, suyu bil- |meden su mühendisi, evi bilmeden inşaat mühendisi olamazsa, tayya - reyi bilmeden de tayyare mühendisi olamaz. Yalnız bir şeyden korkmıya başladım. Tayyare o kadar sevilmiy: değer ve uçmak o kadar güzel ki, pi- Tot olduktan sonra tayyareden nasıl ayrılacağım, bilmiyorum. — Pilet olacak mısınız? — Tabil... Zaten plânöre binmiye alışan, motörsüz pilotluğu öğren - miş demektir. Sonra onun öğrenece- ği bir motör kalıyor. Buradan çık - tıktan sonra turizm pilat lisansı ol gideceğim. Fakat tabil gelecek sene bu sene B ve C brovelerini aldıktan sonra ve gelecek yaz mekteap tatitin- de... — Gelecek yaz mektebinizden tek başınıza mı geleceksiniz? Arkadaş- rızı beraber gelmiye teşvik etmi- cek misiniz? — Bakınız ben size gayet acık bir fa, gey söyliyeceğirn: Evvelâ şuna ina- çe d Hat tirseresenmanize düne SeÜÜ aNi GnbaşnnmenanineNNin iavecur Türkkuşu kampında bir gün ; |bütüy Türk, çocukları yçmanın şev- mak için motörlü tayyare mekteb'ne | Akdeniz konferansı Ha esmmeşggilm li asdemün yörememdülaminimeız Karar, İtalyanın hoşuna gitmedi İtalyaya ikinci derecede bir rol verilmesi hassasiyetini yaralamış! Hhoyun eğmekten başka çaresi yok - tur. .. Roma, 14 (A.A.) — İyi malümat wılınıhı olan İtalya mehafili, Nyon |Konferansıtıda elde edilmiş olan ne- iticelerin Chigi sarayında pek soğuk |bir surette karşılanmış olduğunu giz- lememektedir. Evvelâ İtalya'ya ayrılmış olan pek |mahdut hisse, kabule şayan gibi gö- İrülmemektedir. | 1İtalya'nın hassasiyetinin İtalyaya ikinci derecede bir mevki vermek İsuretile cerihadar edilmiş olduğu gi- İbi Nyon itilâfı, Chigi sarayına tebliğ edilmeden evvel neşredilmek suretile |de cerihadar edilmiştir. Halihazırda İtalya ile Almanya a- rasında müşavereler devam etmek- tedir. Maamafih, Almanya'nın kon- trol işinin haricinde bırakılmış ol - ması keyfiyeti, İtalyanların serdet - mekte oldukları mütaleslara zemin teşkil etmektedir. Bilmukabele Sovyet Rusya'nın [konlmlden hariç bırakılması, İtalya- nin nazarı itibara almasına lüzum |hissetmiyeceği kadar tabii bir hâ « |dise telâkki olunmaktadır. | İMZA ÖĞLEYE — | Nyon, 14 (A.A.) — Konferans, bu- gün öğle vakti toplanacaktır. Bu top- Ilırmıl.ı denizaltı korsanlığına karşı yapılmış olan mukavelename imza ledilecektir. dersi alan li genç — İnanız ki, bütün Türk mekteplerinde; kini aldıktan ve bunun en âsil bir spor, en güzel ve en heyecanlı bir eğlence ve bütün bu vasıfları ile be- İraber yurt borcu ve nihayet dimağ ve vücut inkişafın; ayni zamanda te- min eden' bir hareket olduğunu an- ladıktan ra hep beraber Türk - kuşu şubelerine koşacaklardır ten bu sene bizim programlarımıza da havacılığın ders olarak konuldu- ğunu duyduk. Küçük Zafer de bana bir sual sor- dü: — Acaba tayyare fabrikamız ne zaman kurulacak, biliyor Musunuz? — Tayyare fabrikamız var ya... — Hayır, öyle değil... Her şeyi motörünü bile kendimiz yapacağımı: tayyare fabrikamız... — Hiç tasalanma küçük Zafer. |Sen liseyi ve tayyare mühendis mek- tebini bitirinciye kadar o çoktan ku- rulmuş olacak ÖĞRETMENLERİN BORCU Havacılık sevgisini genç nesil aza- sında ahlâk haline getirecek olan gerçekten öğretmenlerdir. Öğretmen Bayan Rabia da ayni fikirde: — Evet, diyor. Bu iş hakikaten üöğ- vetmenlere düşen bir Vaziledir. Ço- cuklar detslerde zaten havacılık me zularına büyük bir alâka gösteriyor- lar, Bu alâkanın üzerinde işliverek fonu müsbet bir iş haline getirmek de pek zor değildir. — Bunun için mekteplere havacı- ,lık derslerinin konulmasını kâfi gö- rüyor musunuz? teplere ders olarak girdikten sonra bu mevzuun daha iyi kotrelü müm- kün olacaktır. Sonra o zaman, öğ - retmenler yalnız imkân buldukça değil, bu işle bir vazife olarak meş- gül olacaklardır. CEMAL KUTAY şoför tevkif edildi İlin ölümüne sebebiyet veren şoför gözlüklü Cemal hakkında dün tevkif kararı verilmiştir. | Cemalin, beş sene evvel KA İda Hikmet Şevki ile karısın müne şebep olduğu, bu yüzi sene hapiste yattığ şehriiiğ İgelerek şoförlük yaptığı alağıliy |tar. d t .- Tabit... Bir kere havacılık mek- | Gardenbar garsonlarından Celâ - | | ühifeden devam) (| üzet hem çocukları çij yanından geçmek istei na muvaffak olamıyarak elektrik reğine çarpmıştır. Şoför bu defâ kamyonu bir manevra ile bu Yü yetten kurtarmak istemiş, bu #İŞİ de yaya kaldırımından geçerk€fi Ü çarpışma üzerine caddeye inefi kadına — çarpmışlır. — Bun bir kadın derhal ölmüş, hâmile Şabinde adlı diğer kadın da neye kaldırılmıştır. K Ölen kadının ismi — Huriye'li Ve ikisinin de Ortadöy tütüd Ü posunda amele - oldukları Miştir. M. Mazarik Paris, 14 (Hususi) — Pragdan P| len son Wüberlere göre Çekoslü yanın sabık reisicumhuru B, M rik dün gece vefat etmiştir. 4 rikin ölümü, Çekoslovakyada döf bir teessür uyandırmıştır. B memleket matem içindedir. (Mösyö Mazarik Çekaslovak lâlinden sanra bu istiklâle ça olduğu için relsicumhur - olmi Son senelere kadar cumhurreisi istirahate çekilmişti. iken gayreti, dirayeti ğ yüksek mevkile geçmiş, siyaset # |minde derin bir nüfuzu olduğ göstermiş, kendisini sevdirmi şti- SÖVYETLER İMZA EDECEKİİ Paris, 14 (Hususi) — Moskü dan bildirildiğine göre, Sovyı kümeti, Hariciye Komiseri B. b7 nofa Nyon mukavelesini imzâ salâhiyet vermiştir. Nyon k ransı teknik komitesi dün Ce de toplanarak İngiliz ve Fransız " larının Akdenizde - polis hi j müessir bir surette ifa etmiy€ —| projeyi hazırlamıştır. | Sergerde Rızâ (Birinci sahifeden det? | luna inmiş, nihayet hiç bir şey ?j pamıyacağına kanaat gelirerek .31 zincanda hükümete dehalet <?? | | Baş haydut yakında T pishanesine nakledilecektir. Rusya—ıî;lâ bl’ milyon kişi — toplandı Paris, 13 (Hususi) — Nürnb Alman Nazilerinin bir milyari ğ toplıyarak şatafatlı nümayişler€ Ö tıkları köngrede M. Hitler s0fl nutuk söylemiş ve bu nutkund — Bizim kuvvetimizi cihan #ÜĞ fakat biz onların bildiklerindeti ha kuvvetliyiz. Müstemlekelef” ade edilmedikçe Avrupa rahâf İzü görmiyecektir. Demişti. Bü nutka Fransa il€) İgiltere arasındaki anlaşmayı bt İtatbik sahasına çıkarmakla muh İle ediyorlar. Fransa ve İngiltefği jsanra üçüncü büyük demokrat "i İkümet Amerikanın da — otorit€ diktatör devletlere karşı h İgeçmesi pek yakın görünmektö, İsuretle artık emrivakllere, b Hara, yüksekten atıp tutmalara İyet verileceği kat'i olarak İlunmaktadır. Fransız gazeteler — deniz anlaşmasındaki — kat' sür'atin bütün pürüzlü tatbik edileceğini yazıyarlar. MOSKOVADA BİR NÜMA Moskova, 13 (A.A.) — Bugüf, da, beynelmile! gençlik günür azzam tezahürlerle kutlanmış da, Lenin'in mezarı Viğ n, Molotov ve diğef hükümet zimamdarları büyük bir geçit resmi yap r. Bir milyona yakın işçinin Öj rak ettiği tezahürler, üç sastt€f la sürmüştür. Milletler Cem |tindeiki mü Kİf | karar Londra, 14 (Hususi) — M Cemiyeti dünkü içtimamda karar vermiştir. BU i: Habeşistanın, smen Negüş id olarak tanınması; Giğ İlspanyol hükümetine Di lesi edilmesi. M .. İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: