17 Ocak 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

17 Ocak 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

üt SA EI M işilik yeni bir yurd yapılma_sı—lgr_af_laşhrıldı Yeni yurdun, gazino, oyun sa Ionq, sıinema ve talebe lokan- tası da olacak !. İstanbul Üniversitesi talebe için 1000 kişilik vermiştir. Taşradı ea Üüi ba V,&n gelen talebenin tam bir iştirahatini temin edecek Düt » İStanbul Üniversitesinin büyük bir ihtiyacını tamamla- ünkü, hâ ü *'Eîsireuı'a’ııîîı büyük ve vasi bir yurd olmaması yüzünden; bir çok üni yir l w&;lmn ve bilhassa taşralı kimsesiz gençlerin yatacak hir B ârlki-için çektikleri müşkülât, çok büyük ve mühimdir. Ddu)’"“hiındı bubm fakir üniversite talebeleri, medrese köşelerinde ve taş vinyalü eı ?ıımy'ı mecbur kalmaktadırlar. Hattâ buna da muvalfak ayınh.ğlı. ü hâlen, Yeşildirekteki Belediyenin fakir ve muhtaçlar için büntmi ıııueıız!u_ Yurdu) nda taş koğuşlarda ve soğuk, ratıb köşelerde bti iyen V! gündüzleri Üniversileye muntazaman devam eden kirm- Dumveııiıslı gençler de vardır vazae;gcr;:ı.mn Anadolu şehirlerinde liseyi ikmal edip de sarf hu iılrıkı şehrimize gelip yüksek tahsile devam edemeden tahzilini yarım $ ' ıenç_kr de mevcud bulunmaktadır. şte yeni (Ünıv;xksiıchiu Yurdu) bu suretle bu büyük ihtiyaca ta- nile ve 1000 kişilik olan bu yurd dolduğu ve lüzi ledü ğ İi Te :o;;.“rıiuş: ;al.ılırde derhal 2 nci ve yeni bir yürd daha inşa edilecektir, rdun inşası için lâzım olan tahsisat temin . aŞ Haa İsat temin edilmiştir. İşe ya- hmlî’lınbul (Üniversiteliler Yurdu) tam Avrupadoki emsali gibi sö u e “f“ manasile asri bir talebe ocağı olacaklır. Yani bu yund * tölebenin kahve, ayun ve sineme tek müteaddid salonlar da bulunacaktır i Hem bu suretle talebeler kahve kö; ösTİ oyunlara alıştırılmış olacaktır. Yu için. gibi eğlence ihtiyaçlarını temin ede- erinden kurtarılmış ve burada n tahldot üsülile yemek ve- bir yurd açmıya karar | İş arayan, işçi isteyen veya bir Müşkülü olup bizden fikir soran ve şikâyetini bildirmek arzu eden muh- iterem — karilerimizin mektublarını | her gün bu sütunda mMuntazamen ve | Parasız neşredeceğiz. Bize gönderi- |lecek iş ilânları 2 gün üstüste tek - rarla neşredilecektir. |T18 — Lise mezunuyum. Liseden 10 |S€no evvel çıktım. Bilhassa Ana- İdoluda iş arıyorum. Her ne ücret ve. İrilirse ve her ne iş olursa olsun mak- |bulümdür. Anadoluda seyyar işlere de razi - yim, Kefillerim vardır. Arzu eden- ilerin Son Telgraf İş ve Halk sütunu jYasıtasile (Remzi) ye mürataat et- |melerini rica eylerim. | Tit — 20 yaşlarında bir genç kızım |Biraz Pransıczam vardır. Maalösef daktilo bilmiyorum. Fakat eski ve İyeni yazım düzgündür. Her hangi |Müessese ve ticarethanede kâtibelik, / memurelik veya satış memureliğine talibim. Her hüsusta kefalet vere- bilirim, Arzu edenlerin Son Telgraf İş ve Halk sütunu vasıtasile (Mes. ude) ye müracaat etmelerini rica e- derim. NS — 305 tevellüdlüyüm. Tahsi - lim; eski ni yazıları mükemmelen bili, TUM, Her hangi bir müessesede veyahud | tcarethanelerde gişe memurluğu, veznedarlık veya bankalarda mua. mele takib etmek gibi işlerle buna |mümasil vazifeleri sadakat ve cid. ölel bi : P i en bir de lokantası ve gazinosu, sınak ve soğuk duş mahalleri, mütalea || Üvetle ifa ederim. Kefil verebitirim. ve istirahat salonları, Tadyo ve tenis yerleri de bulunacaktır. Yüksek T icaret! Amerikaya Mektebinin — Gönderilecek | Doktorlarımız Dün büyük ve samimi | Diger bazı doktorlarda ':l_:(rıkışımo tesit olundu | Avrupa gidecekler! y ;_e İktisad ve Ticaret Mekte- | Sihhat Vekâleti hesabına ihtisas- bin s);; ı.:m yıl dönümü mekte- İlarını ikmal etmek D nahimeddeki binasında ka- | ’—ulluhn.:.;:_,MA kütlesi huzurile tıya üzere Avrupa ve Amerikaya doktorlar gönderileceği: ni yazmıştık, | op n merkez — kumandanı, Bu doktorlar arasında e P;n;ıî:eklmü Fakülte dekan- | Vekâlet Hıfzıssihha müessesi müte - çi m'k:kb:;ıı;e_lecllu ve do- “hassıslarından Muhtar Parazitoloji, " el K mesünları'da |Uşak ve memleket hastahanesi da- e hil Saat 1430 da Şehir Ban- |" kan Slklâl marşile ba: - Saldığı istiklar ile baş- ĞU ::'n!ıuı Yüksek İk- l.,, Şükrü ;ı:vir_ vekili profe- ;:ımmışı.ı. Mekıehm m:: “i;':; bap: diği tekâmöl deçiçi, — Yılda gös ettizen bu gö devirlerini tebarüz :iıe:ııı Hik; _;l:ırıh"huîaüt Üriyet reji , €ye gelmiş cum- Giği ebemBinin iktisadeliğa vez, 'en güne genç. Cddin Berline, Konya sıtma müca- um:ııı Ve âtisinden |delesi doktorlarından Fevzi Mâaal - B N;:iu;lu vemi- İkara, hükümet doktoru Enver ront ayman'ın İken ihtisa yi Bd ae Dti isası için Viyanaya gidecek- leri takib etmiş ha- 4 ılkıülznm.şıardır. MTA profesör Tahsi- lerimize tâzim kararı alınarak Mektebin n);“ Yerilmiş; davetliler Tede çap Si Onunda hazırlanan bü- lerdir. Pastalarla izaz edilmiş. | Bilâhara Saat 1530 F devam etmek G Bece 21 e ka. ©leli Salonları n | mütehassısı Mümin sinir ve akıl hastalıkları, Ergani hükümet ta- (bibi Adil cild hastalıkları ve zühre- |Yf hastalıklar ihtisası yapımak üzere |Parise, merkez hıfzissihhası biyoloji Şubesi asıstanı Eyüb tecrubi fatalo. İt için Ametikaya, Gazlanteb mem- leket hastahanesi kulak, burun, bo- Ve Moktebi; n Bahsetmiştir. Bun yeti ti e K Namın, 1mantn gö tibler gi Söylevlerden ( ” 'den NİN teklifile n telgrallri çei Türk hekimleri dostluk ve yardım &ö 'cemiyeti tarafından Etibba Odası: kütübhanesine umum! beyet kata. rüle 250 lira hediye edilrhiştir. Bu para ile kütübhaneye yeni bir çok eserler alınacaktır. Ayrıca buraya gelecek olan tıb ta, lebeleri için Tek ikl gün ik: den en çe İvi, uhk“lıı:r hatıra, silik bir — Hakikaten tuhaf, F; h . Fakat bir Mü> m'“"'nnm ını: tarı - olması itibarile — Bu muamıma d A ._—’_u_ 'a sizsiniz. şüp- k lerin.. Nasıl bir kadma; çirkin bi- Ka : ne kadar; derse der, Ayır, ben değil, bütün erkek- niz bundan nq;ı:?:a.khsıl;u basit ılr kadına da: Siz bir muammasınız, TSenİZ O kadar memnun olur, ken. d_l kendinde muamma hududları i- Şine girmiş, kendi kendisinin de an- Dyamadığını sandığı bir takım me- Ziyetler tevehhüm eder, Kadın gayet Sabuk okunan ve çabuk anlaşılan ya. Zıya benzer. Kadın her erkeği sever, Fakat muhakkak ki erkek her kadı. ni sevmez. :îıu hanım, aşağı yukarı bütün ere _:ıhllır Oldukları gibi belki, . — Kadınlar - W&t sonsuzdur. Erkeki macera n riniz di ü » Aiğbelkle isteği niz dehşeti. Mac:uwıımındahın- benim ĞLH e O, ideal macerayı arar, bulduk. " mnh!rmmıim!qehliun. | bulunan; Haz hastalıkları mütehassısı Ziya . | Arzu edenlerin Kadıköy Haydarpaşa |Whahallesi Hüriyet sokak 18 numara- |da Mehmed Toksabaz'a müracaat €t. |melerini hürmetle rica ederim, ; 116 — Bendeniz - bir ilk mekteb Mezunuyum ve 20 yaşındayım, —İş arıyorum, Her nerede ne iş olursa olsun raziyim, Kefil verebilirim. Ba- DA Kütlen iş vermek suretile büyük |bir iyilik yapmak İstiyen; insaniyet ve hayır sahiblerinin; (Ankara Posta |P*utusu 480 Abdülkadir) adresine |i'oüracaat etmelerini kendilerinden e Açık muhabere Bayan Müjgân — Matbaamıza teş- İrifinize muntazır bulunduğumuzu hürmetle bildiririz. | Bayan Mes'ude — Sizin için gelen bir mektub, İş ve Halk Sütunu mu- |harririmizde teşrifinizi beklemekte- İdir. Her akşam saat 17-18 arasında matbaamıza teşrif ederek mektubu- ınıuu almanızı rica ederiz. | leri kongresl 25 inci Alman jinokoloği kon - |gresi Berlinde içtima etmiştir. Bu köngrede memleketimizden Orta- İköy şifa yurdu baş hekimi ve kadın İhastalıkları mütehassısı doktor A - sım Onur hazır bulunmuştur. Doktor Asım Onur; kongrenin hi- tamını müteakib Brüksel, Londra, |Paris ve diğer mühim şehirlere gi- |derek kadın ve çocuk — hifzissihhası kanseroloji ve modern hastahsne in- Şaat ve tesisatı hakkında letkikatta |bulunmuştur. | Memleketimize avdet etmiş olan |doktor, kongre hakkında müşahede ihtisaslarını hazırlıyacağı bir arkadaslarına bildirecektir. ! İş arıyanlar sütunu | şdiye derecesindedir. Ye- İr; Almanyada kadın hekim. Seyrüseferin halkın istirah Umumi yerlerde halkin sihhatini ve istirahatini temin etmek ve hem de bu gibi yerlerin güzelliği, temiz- liği ve intizamını muhafaza etmek i- çin vazedilmiş olan belediye yasak. larile seyrüsefere aid esasları ve ye- ni hükümleri, muntazaman neşret- mekte devazm ediyoruz Bir yoldan başka bir yola geçilir- ken ağır yürünecek ve sağa dönüş- lerde kısa, sola dönüşlerde büyük kavisler yapılacaktır. Durmak veya başka bir yola sapmak için yolun so- luna geçmek lâzim geldiğinde du- rulacak ve sapılacak yere en yakın |noktadan geçilecek ve bu vesile ile İsol tarafa yürünmüş olmıyacaktır. Ay ğ:ıı.ınnm yanyana gitmeleri ve ya- andırır harekette bulunmaları yasaktır. Nakil vasıtaları biribirinin ilerisi- ne ancak soldan — geçebileceklerdir. Bunun için orta süratle yürünmesi ve seyrü sefere zorluk ve bozukluk verilmemesi şarttır. Bununla bera- ber sokak köşelerinde, yolların bir- Keştikleri noktalarda, kapılarda, ke- |mer altlarında ve her türlü geçid - İlerde, dar yollarda ve karşıdân ara- ba gelmesi, gidiş gelişin çokluğu ve saire gibi sebeblerle yolların sıkışık bir bal aldığı yerlerde ileriye geç « imek yasaktır. Nakil vasıtalarının belediyece gös- terilmiş olan *bekleme yerlerinden başka yerlerde durmaları yasaktır. Bu yerlerde duracak arabaların a- dedi belediyelerce tayin edilmiş ol- duğundan bundan başkasının dur - İması yasaktır. | Gerek bekleme yerlerinde ve ge- rek yolcu indirip bindirmek ve ya- hut yük alıp boşaltmak için her hun- gi bir yerde durmakta olan motörlü nakil vasıtalarının gazı kesilmiş ve motörü durdurulmuş v& şoförü ba- İşında olacak ve hayvanla çekilen a- rabalar da sürücüsü hayvanlarının /başında bulunacaktır. — Yolcularını götürdükleri yerlerde bekliyecek ki- ra nakil vasıtalariyle hususi nakil vasıtaları en yakın sokak içlerinde jve yaya kaldırımları yanında ve di- ğer arabaların geçmelerine mani ol miyacak surette duracaklardır. Cad- delerde durmaları yasaktır. Yukarıdaki maddelerde - gösteril. diği veçhile yolcusunu bekliyormuş Ssüsünü vererek nakil vasıtalarını bekleme yerlerinden başka yerlerde durdurmak veya müşteri bulmak ü- zere bu yerlerin haricinde yavaş ya- vaş dolaşmak ve yahut bekleme yer- jlerine yakın yerlerde yol üzerinde yolcu almak yasaktır. Yolcu alscak veya indirecek olan nakil vasıtaları lancak yaya kaldırımları önünde ve binip inmeğe yetişecek kadar bir za- man içinde durabileceklerdir. Geriye dönmek için nakil vasıtala- rirın geri geri gitmeleri yaşaktır. İGeriye dönebilmek için lâzım olan İyerden başka en az diğer bir üraba- DELİ GONLÜM YAZAN DEBİ"R meği çok zaman tecrübe etmez. Ederse bile, muhakkak bu mace- raya onu bir kadın sürüklemiştir; itiraf edersiniz ki bunda erkek için pek büyük sayılacak bir mahzur yöok- tur. Kadın öyle mi yat. Sonra hiç bir kadın tasavvur edemezsiniz ki, fırsat bulduğu zaman böyle macera. Tarâaatılmamış olsun. Erkek bu hu- Susta daha çekingen ve daha bece- riksizdir. Becerikli ve cesur görü - :lü:nıı © fizik yapılışının iktizası. — Siz, herkesin tekrar etliği bir hakikati ters yüz ederek söylüyor. sunuz, — Belki.. herkes beni de kendile- Ti gibi düşünmeğe mecbur edemez OMAN:17 ya?. — Doğru amma, herkesin üzerin- de aşağı yukarı müttefik olduğu ba- Zi hakikatler vardır. — Olabilir. Fakat ben size bu ha- kikatlerin kasden tahrif edildiğini söylersem ne cevab verirsiniz ba- Na?.. — Ne gibit, — Daima kadin masum ve mazlum Börünmeğe, gösterilmeğe; erkek de zalim, hunhar ve Don Juan - telâkki edilmiye alışılmıştır. Bu, farkında olmadan kendi kendimize yaptağı- mız bir telkindir. — Mevzuu bir hayli değiştirdik. Selim Sacid bey! Kendinizden bah- sediyordunuz., Belediye yasakları! Belediye t;ırafmdan işlenmesi | gyasak edilen esaslar ve gyeni hükümler !.. ni cihete doğru yürüyen nakil vası- | infizamını ve atini temin |.. rine asla engel olmaması şarttır, Nakil vasıtalarının bulunduğu yer- | İae yola çıkarken geri geri yürümek- ten başka çare yoksa gelip geçenleri haberdar etmek üzere yaya kaldırı- İmr üzerinde bir adam bulundurula- caktır, Nakil vasıtaları her bangi bir yerden yola çıkarılırken en az sürat | en çok dikkatle hareket edilir. Kam- pana çalarak itfaiye ve sıhhi imdad arabalarına, yaya yürüyenlerle her I türlü nakil vasıtaları hemen sağ tara- fa çekilerek icabediyorsa durarak yol vermeye mecburdurlar. 'Hastahanelerde Parasız | Tedavi !, Müracaatcıların istira- | hatleri tamamile temin olunacak .. Belediye hastahanesi polikinlikle- rine müracaat eden vakti hali yerin- de hastalardan ücret alınmasına ev- velce belediyece karar verilmiş ve yapılan tarife tasdik edilmek üzere | Dahiliye Vökâletine * gönderilmişti. Dahiliye Vekâtetinden gelen cevab- da yine eskisi gibi Ücret alınmaması |bildirildiği için hastahane poliknülk- lerinde ücret alınmamıktadır. | Vekâletin bu çok yerinde görülen kararı derhal tesirini göstermiştir. Evvelce; fakrühal ilmühaheri al - mak veya para vermek gibi ihtimaj, leri düşünerek bir müddet için bazı |hastaların müracaatları nisbeten a- f İzalmışken ücret alınmıyacağının kali İsurette anlaşılması üzerine yine po- fiknilklere olan yüzlerce, müracaat- lar icra olunmaktadır. Belediye mü- racaat eden bu hastaların bahçede | ve avlularda bekletilmiyerek mu - hakkak tam istirahatleri temin edi- lecek ve rahat bir odada bekletil - |melerini bütün hastahanelere tebliğ Jetmiştir. ıııkııdan gelen arabaların yürüyüşle- | Bir “tavzih;, 1 Dünkü sayımızda; Beyazıdda gece bir hâdise olduğunu ve Beyazıd'da tramvay caddesinde Ömer isminde bir kahvecinin oradaki ayrancı ile kovgaya tutuşarak camları kırdığını yazmıştık. Dün gece matbaamıza mezkür cad- dede uzun senelerdenberi ayrancı - lık ettiğini söyliyen Yaşar isminde bir kariimiz müracaat ederek; bu hâ- NUSRET SAFA COŞKUN — Hakkınız var, kendimizden bah- sederken felsefe yapmağa kalktık. Tekrar avdet edelim bahsimize.. Kadınlara yaklaşmıyan ve yahut diyelim, onlara karşı sempati ve bir cinsi alâka hissetmiyen hiç bir erkek yoktur. Lükin erkek kalbinin yanın- da Öyle bir turnike vardır ki, bura- dan ancak tam numara almış kadın- lar içeri geçebilirler. — Siz niçin bir muharrir, bir edib ne bileyim, şair olmadınız. Selim bey?. — Neden sordunuz?.. — Ne kadar güzel cümleler kulla- nıyarsunuz. Bunları yanyana getir- seniz mükemmel eserler yazarsınız. İstidadınız: hiç denediniz mi?. 7 Üln el aa Halk Filozofu diyor ki : _l — Çocuk tiyatrosu Geçen gün genç ve değerli arka- daşımız Nusret Safa Coşkun isabetli bir görüşle yazdığı yazısında bizl *Çocuk tiyatrosu> üzerinde düşüne — meğe mecbur etti ve çocuklarına e- hemmiyet veren milletlerin istikba- — le olan hürmetlerini izah etmiş ol- ması itibarile bu alâkayı dikkat gö- zümüzün önüne bir defa daha koy- du. Nusret Safa Coşkun, Şehir Ti- (yatrosunda çocuklar için yazılan, ço- —— cuklar için bestelenen ve ar içi noynanan «Mavi boncuk» piye- sinde aktörlerin büyükler karşısın- — da imişler gibi büyük bir ciddiyetle oynamalarını takdir ederek, bahsin ehemmiyetini mübalüğaya kaçmadan bize izah etti. «Bir şey anlamaz, onlar çocuktur» diye çocukları hayvandan veya eş- yadan farksız addeden bir zihniye- te karşı açılmış-olan bu mücadelenin başında olanlar arasında genç arka- Jdaşımızı görmek, davanın ehemmi- yet ve ciddiyeti üzerinde ısrar edil- ne şahid olmak şu son günlerin hüyük bir mazhariyetidir. Zira hec şeyi pek ivi gören ve anlıyan ve hat- tâ belki de büyüklerden daha fazla dikkat halinde bulunan her tür- lü tesire karşı uyanık duran <Çocük> a Tâzım geldiği şekilde bir insanlık âkki etmek diye- meselesi olarak İbilirim ki biraz da geciktiğimize ka- ni olduğum bir davadır. Evde çocu- ğunu yalnız bırakmamak istiyen ve ya çocuğunun da eğlenmesini ârzu eden tanıdığım bir çok analar ve ba- balar çocuklarını her gittikleri ye- te götürmekten çekinmemektedirler Aşkı, intiharı, zlığı ve ne bile- yimi daha beşeriyetin bin bir beliye- sini beyaz perde üzerinde talim eder medeniyet, sakim huyların propa - gandası olarak sinemayı seçmiş vı seyylatını onunla yapmıya muvaf fak olmuş bulunuyor. Bunuula sine manın aleyhinde söylemek değil, Sinemacılığın istismar edilmiş bazi hatalarını çekiştirmek istiyorum, Hi Kikaten kuvvetli bir neşir vasıtası ©- lan sinema ve tiyatronun böyle mar sum bir istikbal ordusundan hir boz gün alayı çıkarmasına mani olmak ve ayni neşir ve yayma küdretinden müsbet bir netice elde etmek imkâ- zırlamak zamamı artık gel - nını Mi Halk Filozofu n y Yüksek Sıhhat Şürası #&zalıkları Yüksek sihhat şürası âzalıklarım Profesör Murad Cankat, Profesör Ali Saim, Doktor Cevsd Fuad inti- hab edilmişlerdir. ——— disi olmadığını neşretmek suretile her hangi bir iltibasa meydan ver- mememizi rica etti. Kariimiz ayrancı Yaşarın, bu ri- casını yerine getiriyor ve mevzubahs ayrancının kendisi olmadığını tev- diseye ismi karışan ayrancının ken- İzih ediyoruz. Süad Sadi gülmekten alamadı kendini; — Denemez ölür muyum, Sühey- 14 hanım! Fakat muntazam konuşa- bilmek, iyi yazmak için bir sebeb değildir ki.. Konuşuşumu pek mi şa- irane buluyorsunuz?, — Haksız mıyım?. Suad, dudaklarını büktü: — Belki.. — Pardon. Sözünüzü kestim. De- vam edelim. Yalnız saatinize bakı- nız lütfen.. Geç kalmıyalım. Erkek kolunu ışığın geldiği tarafa çevirerek ssatine baktı: — Saat daha on yok, Süheylâ ha- nım, bu kadar çabuk mu kaçacaksı- nız? & — Mazeretimi biliyorsunuz; arka. daşıma gidiyorum, diye çıktım ev- den, geç kalırsam merak ederler, 2- ramağa kalkarlar, o zaman müşkül mevkide kalırım. Suad Sadi içini çekti: — Ne fena.. Böyle sizinle ayda, yılda bir buluşmak, sonra da doya doya konuşmadan ayrılmak.. (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: