17 Şubat 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7

17 Şubat 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Amiral Tahir Hamid risine sevinçten - yaşararak: ;:_wz ve Kızıl denizlerde JHAMİDİYE Bağdadda Bir hafta (4 üncü sahifeden devam) inebi, Nevabın akrabaları ve misafir- leri vardı. Selâmlar, hatır sormalar, sonra buzlu şerbetler, kahveler... Uzaktan akseden davulların ahen - gi, büyük bir gürültü bizi dahili bal- Vesikaları veren : Hamlidiyenin seyir detfteri |geniş bir avluya nazır idi. Bu dekor, 5 E : :ı;;ı?:;:ı;:k ki mmeî iye süv Ba .- gözleri W |çırlanmamıştı. tirasla çalınan davulir, sonra büyük bir kalabalık avlunun yarısını dol -| durdü. | Köşede, siyah sarıklı bir molla, kür sünün üzerinde doğruldu. Hazin - bir 'sesle mersiye okumağa başladı. Biraz Sigortalarhüküme- tin mürakabesi alltı- na alınıyor ea z e Donanma GzeKSTIEI nsen Tz mem. e Bo eee Şirketler ayrıca iflas ve sair ah valde halkın hukukuna halel |gelmemek üzere hükümete güz işte, siyah bayraklar, arkasında t bize Jira teminat akçesi verecekler Sigorta şirketlerinin teftiş ve mu-|ünin müsaadesini evvelden — istihsal rakabesi hakkındaki 1149 sayılı ka-|etmiş olmak şartile, aradaki fark er- nunun bazı maddelerinin tadiline|tesi sene ücretlerinden itası iktiza e- ve mezkür kanuna bazı hükümler i-İden kefalet akçesi için esas ittihaz lTâvesine dair kanun lâyihası, şudur' |olunacak mıktardan tenzil olunur. Siz, tarihe uyan değil, tarihi kendine uyduran bir neslin evlâdları olduğunuzu bütün dünyaya ilân ve isbat ettiniz!. dedi.. Mondros deniz harbinin tek başı - Na intikamını fazlasiyle alan Hamidi- yeyi ellerinden gelse altınla yaldız « layarak akının hatırasını her an can. landırmak için bir abide haline ko « yacaklar, onun kahraman zabitan ve mürettebatını canlarının içinde sak « layacaklardı. Misafirlik çok uzun sürmedi; İna- kinelerin süratle tamiri ikmal edil « dikten ve Hamidiyenin İzmire geli « şinden 9 gün sonra Naradarı donan « ma kumandanlığından gelen şu tel- Braf üzerine filoya iltihak için derhal yola çıkıldı. Telgraf amiral Tahir beyden ge « liyoz ve şwe mealde bulunuyordu: Osmanlı donanma baş kumandanlığı Kalci Sullaniye 21 / Ağustos / 329 Saat 6,25 İzmirde Hamidiye kruvazörü ku - mandanlığına: 1 -— Salimen avdetinizden dolayı ecnabı hakka hamd ve teşekkürden sonra sizi ve majyetinizle müretebatı nızı can ve gönülder: tebrik ederim. 2 — Burada yapılacak kayık yarış- larında halkın sabırsızlıkla beklediği sizlerin de bulunmanız nezareti celi- leden mevrud telgrafın muhtevasın - dan bulunmukla bursen hareketle do. nanmaya iltihakınız, temenni olunur, Donanma kumandanı miralay Tahir 23 ağustos günü İzmirlilerin büyük tezahüratı ve deniz alayı harekete geçen Hamildiye büyük ve şerefli bir akmın dönüşünü denizle- rin —kalbine hakketmek — ister gibi gümbürdeyen uskurlarının — süratile anavatan filosuna iltihaka koşmuş - t 24 sabahi Çanakkaleye gelmişti. Kaleye girişi çok heyecanlı olmuş, a- lay sancaklarılle donatılan Hamidi « yenin bandosu bahriye marşını ça - larken karşılamağa çıkan Türk do - Hamlidiye AK ve Kızıildeniz menkibesinden boğaza dönüyor 5 Emrine uyarak fesini bastırdıktan! Oku; ive ceketini bir defa daha düzelttik - (Hamidiyenin bazıları için bir ma-, ten sonra içeri daldı. İcera baztları için bir kahramanlık i- Masasının başımda meşgul bulunan |çinde yaşıyan «Ak ve Kızildenize se- sonra, vücutlarının belden yukarı kı- sımları çıplak bir (Deste) geldi. Bun- | lar hep birden ellerini yukarıya kal - | (dırıyorlar, Sonra şiddetle göğüslerine indirerek bağırıyorlardı: Madde 1 : Sigorta şirketlerinin teftiş ve mü- nun 9, 10 ve 13 üncü maddeleri aşa - ğrda yazılı şekillerde değiştirilmiş - tirt Madde $ : Madde 16: Sabit ve mütehavvil kefalet akça - kabesi hakkmdaki 1149 sayılı kanu -|ları ancak aşağıdaki şekülerde isti - mal edilecektir. a — Türkiyede gayri menkul em - Köngze b — Hakikt kıymetlerinin yüzde Sonra, bunlar çekildiler. Bir başka' ç Ai imuamele etmemek B " Ti yaptık- İellisini tecavüz şartiyle (Deste) geldi. Bunların hepsi siyaar y L l erine karşı taahhüt.Jemlâk terhini muamelesi, lar giyinmiş, başlarına, yine o renkte sarıklar sarmışlardı. Ellerindeki zin- cirleri göğüslerine, sırtlarıma vuru - iyorlar ve hep bir ağızdan: '— Ya Ali, ya Hasan, ya Hüseyin!.. Diye tekrar ediyorlardı. Bunları, âlğer bir (Deste) takib etti. Bunlar İhep beyazlar giymişlerdi. Ne bir şey (yapıyorlar, ne de bir söz söylüyorlar- İdı. Bunlar, Hüseyinin silüh arkadaş- larını temsil ediyorlarmış. Muharre - min onuncu günü kılıçlarla başlarına, vücutlarına vurarak kanlarını akıta- tehavvil, iki nevi kefalet ilasıha möc burdurlar. 1 — Sabit kefalet: veyahut yalnız hayat kısmına mün - Bira, Diğer sigorta muamelelerinden her Şube için de yirmi beşer bin liradan caklarmış.... Bu sırada büyük bir gürültü kop - tu. Ne var? Ne oluyor?... Büyük - bir kalabalık. Ellerinde lâmbalar, fener- ler; başlarında çiçek saksıları, pasta tepsileri var. Süslü beygirler üzerin- İde iki nevcivan. Arkalarında işlemeli ibarettir. 2 — Mütehavvil kefalet: lerinin ifasına teminat olmak üzere,; < — Türk lirası olarak nakden tev- hükümete karşı biri sabit diğeri mü - |diatı, d — Devlet menkül kıymetlerişle İktısat vekâletince kabul edilecek 'Türk şirketleri hisse senedat ve tah. Şirketin faaliyeti yalmız yangın|vilâtı. Şu kadar ki, sabit ve mütehavvil hasır olduğu takdirde yetmiş beş hm,[ım(ııeı akçelerinin (a) ve (bi bend- lerinde yazılı şekillerde kullanılabi- Şirketin fxaliyeti her iki kısma şa- lecek kısmı yüzde elliyi lecavüz ede- mil olduğu takdi-de, yüz bin hira. — İmez. Gerek Türkiyede gayri merikul iş- |tirası, gerek emlâk. terhini muame - tetkik ve gayri menkulün kıymeti İgayri safi iradları üzerinden hesap & Hayat hariç olmak üzere diğer şi-|dilir. Ancak, İktısat vekâletince lü - îıorln Şşubeleri için her sene — içinde |Türkiyede tahsil ettiği bilâmum üe - İvetler yekünu üzerinden — şirketin mezkür sene içinde yaptığı masarif amiral Tahir cesur süvariyi — ayağa (Rauf kaptan sol elinde tuttuğu — bir isevincin tezabürü olan bir tebessüm- le karşılamıştı.. Kumandamımı askerce - selâmlayan Raufk aptan sol elinde tuttuğu — bir kâğıt tomarını kumandana uzattı: — 4 aylık akınımızın raporunu ge. tirdim amiralim! Amiral Tahir bey yiğit süvarinin uzattığı dört aylık kahramanlık des- jtanını titreyen ellerile alırken: İleket bu hizmetinizin müküfatını ver- İmekte gecikmiyecek; tarih torunları- maza ve torunlarımıza bu hakikatin (batıralarını bil inç vesikası halinde |sahifelerile takdim edecektir. Siz; tarihe uyan değil, tarihi ken - dine uyduran bir neslin evlâdları olduğunuzu bu akınlarla dünyaya 1- İlân ve isbat ettiniz. Ne mutlu size evlâdım!.. Diyerek aldı, masasının — gözüne yehatini muharriri burada bitirdi. Ayni müharririn «Büyük Harpte Osmanlı donanması neler yaptı?, adir tedkik eserini yine bu sütunlar- da yarından itibaren neşre başlıya- caktık. Fakat, Balkan Deniz Harbi hakkında Amiral Ramiz'tn — hatıratı ile başlıyan esas neşriyatımızı Ha - İmidiyenin menkibesile tamamlamak isterken iki emekli deniz subayımız- dan iki enteresan mektwp clı Mek “tup sahiplerinden birisi deniz fab - rikaları genel direktörlüğünden mü- arasında | — Teşekkür ederim evlâdım! Mem.| ,3 S2 Bay Emullah'tır. Diğeri de emekli deniz topçu suboyı Necati Yaşmuk'tur. Bay Emrullak doğrudan doğruya Amiral Ramiz'in beyanatında ve ha- tıratında kendişinin Balkan Harbin- deki müşahedelerine temas eden kı-| sımlara cevap vermektedir. — Necati Yaşmuk da enteresan sajhalâra te - mas etmektedir. Bu itibarla bu iki mektubu da hem bir hakkı müktesep telükkisile hem İkadile cibiseler, bellerinde mücev - İherli hançerler var. Beygirden indiler, kürsünün üze - rine yan yana oturdular. Bütün ge -| lenler, mumları, fenerleri, pasta tep-| sflerini, çiçek saksılarını bunların ö- nüne yığdılar. Kürsünün — etrafına iyüzlerce çocuk toplandı. Bu iki nev- Civanın birisi Kasım, diğeri de arka - daşı imiş... Molla, Hüseyinin kızı Zeyneble ye-| ğeni Kasımın Kerbelâ — sahrasındaki| işan merasimlerini anlatmağa baş - =:nmuı:= I'ınıl:: bulunanlar !ıı:kî ezkör sigorta Şirketlerinin — geçen tıklarla ağlıyorlardı. Zira, hepsi, bu|serle içinde tahsil ettikleri ücretlerin nişanlıların, tan evvel şehit düş. Yüzde ön iki buçuğundan — ibaret İtüklerini biliyorlardı. İşbu yüzde on iki buçuk ta yuka gorta suretiyle devir ve havale eyle- kalacak bakiyenin yüzde yirmi be - şinden ibarettir. Mütcekip senelerde de işbu ke - falet mıktarı, yukardaki fıkraya tev- ifikan, mezkür sene içinde tahsil e - diler Ücret ve yapılan masarile naza. can vukuhulan tahavvülâta göre ta-| yin ve tesbit edilir. ti- dairesinde hesap edilir. Darısı başımıza ! (” dütehevvil kefaletin” hesabında, (4 üncü sahifeden devam) İçübeler —esnasında —alınmış da -|Sül olunan ücretler yekününu teca - ha bir çok — resimler — vardır.|Vüz eylediği takdirde, İktısat vekâle- Asıl şayanı dikkat olan cihet şüphe - siz şu oluyor: Çocukların bu ders - zumunda yaptırılacak eksperliz ne ticesinde tanyyün eden kıymet gayri |safi irat esasına göre tesbit edilen kıy jmetten aşağı olursa işbu kaymet ka - ile verdiği tazmıinat ve mükerrer si -'bul olunur. Şirket bu kıymetin kendisine teb- |diği ücretler tenzil edildikten sonra İlginden itiharen 15 gün içinde itiraz eylediği takdirde, mabhalli — Ticaret İmahkemesi reisi tarafından seçile - 'cek mütehassıs bir ehlihibreye itiraz tetkik ve kayri menkulün — kıymeti takdir ettirilir. Bu suretle takdir © - Tunan kiymet, gayri safi irat esası * 'na göre tesbit edilen kıymetten yük - sek olmamak şartiyle, katidir. Yük » Nak'iyat sigortaları için bu pisbet sek olduğu takdirde gayri safi kıy- esasına göre tesbit edilen kıy - mete itibar olunur. Gayri menküllerin kıymetlerinde tenezzül vukubulduğu tebeyyün e - aa ı aemNamaNaNAeaYE v aNEaniNanama ee KE İKi numaralı bendin birinci fıkra- derse İktısat Vekâletinin tahriri ta- lebi üzerine azami 15 gün içinde şir. ketçe fark kapatılır. Gayri safi nsen- 'bir sene içindeki tediyat o sene tah -|kullere ait yangın poliçeleri İktisat vekâleti namıma tanzim olunur. (Devanm var) nanması ile torpito ve filotillânin, Kalo ve sahil toplarının selâm ateşlei ile karşılanmıştı. Sahil boyunda tabyelerin ve kale- lerin önlerine çıkan nizamiye efradı Balkan seferinin bu biricik deniz kah ramanmı yaşa sadaları ile selâmlı - yor, tunç benizli Türk gazenferleri - nin gönüllerinden kopan bu — sesler Akdenizin engin ufuklarında akisler bırakıyordu... Çanakkale ve bütün istihkâmlar bay- raklarla donatılmıştı. Her tarafta bü- yük tezahürat yapılıyor; donanma - nn ardında nsökün eden binlerce ka- yıktan mürekkep bir halk filosu kah. raman geminin etrafıma toplanıyor,| Hamidiyenin dört yanında kayıklar - dan meydana gelen bir kara parçası görülüyordu... Donanmasına kavuşan kruvazör ar tık yolunu kesmiş, hafif bir — seyirle ilerliyerek hemşifesi (1) Mecidiyenin #imal tarafına gelmiş, oraya demirle- mişti, Dönanmanın amiral gemisi Barbe-! rostan ve diğer sefinelerden ayrılan botlar Hamidiyenin bordasına yakla- Şayordu. Kruvazör demirledikten sonra gü- vertesi donanma zabitlerinin hücu - muna uğramıştı. Başlarında amiral Tahir bey bulu- 'an bu yüzlerce kişilik kafile güver- teye çıkar çıkmaz arkadaşlarının boy Huna sarılmış onları hararetli öpme- lere garketmişlerdi. Bir kaç saat süren bu musafahadan sonra Barbaros amiral gemisine gi - den Hamidiye süvarisi, Rauf kaptan Amirâl Tahirin kamara kapısını tı- kırdattı: İşte, bu tomar, bugün size sımdu- ğüm bu yazıların esasını teşkil-eden rapordu aziz okuyucu! BİTTİ RAHMİ YAĞIZ (5 inci sahifeden devam) ile tatlı zamanlar geçirmiştir. Fakat bu izdivacı onun mensup olduğu hü - kümdar ailesi tanımamıştır. O hal - de zavallı kız istikbali git gide ka- ranlık görmiye başlamıştır. Dükün de kıza karşı fena muamelesi arttık- ça artmıştır. Bunun üzerine o za - mana kadar İngiliz kızının aleyhin- de bulunanlar zavallının haline — © kadar acımışlardı ki onun — Jehinde vaziyet alarak kızcağızı müdafaaya başlamışlardı. Lâkin dük dö Bronş- vik o kadar garip ve o kadar müs - tebit tabiatlı bir adamdı ki nihayet halk onun idaresinden bıkmış, isyan etmiştir. O da mecbur olmuş Al - manya haricine çıkarak — Fransaya, sonra İsviçreye gitmiştir. Nihayet viçreli bir belediye reisinin — elini sıktıktan sonra adamcağızın avucu-. nun içine tükürmüştür!... İşte bu kadar tuhaf ve akılsmızea barekâtı olan dük ölürken pek bü -| şimdi çabnan v zümrüt ile yine ken- de Balkan deniz harbi hlıilmııızı'krk kendilerine öğretilen — şeyleri ve anketimizi tamamlamuş olmak i - çin araya katıyoruz. | l Bu mektupları RAHMİ YAĞIZ'ın «Osmanlı donanması Büyük Harpte meler yaptı?> adlı tedkik eseri ve if- şaatı takip edecektir.| Hırsıza göz açtırmıyan Zümrüd! cekmiş gibi. Orada bulunan birisi ö- len kadının avucundan zümrüdü al-) mış, götürmüştür. Hırsızlık sonradan dinledikten sonra sokağa çıkar çık « (5 inci sahifeden devam) maz aldıkları ciddi vaziyet. 'dan sonra Üç mevkuf ile yüzleş - Her çocuk busuretle kendini vukıma| tirilmiştir. Bunun — üzerine gerek '(Çok muhtemel bir kazanın önüne geç markinin ve gerek diğer mevkuf üç| miş diye telâkki ederek — kendisinin| İspanyolur bir takım zehirli mad -' lehemmiyetli bir rolü olduğuna ka -|deler taşımanın yasak olduğu hak - naat getirmektedir. kındaki kanuna mugayir- harekette| y bulunmaları noktasından da ayrıca KONFERANS VE KONSER töhmet altına alınmalarına karar ve- Eminönü Halkevinden : rilmiştir. Marki De Portago kendi - Evimiz Neşriyat Komitesi Üyele- İsine isnad edilmek — istenen eürmü rinden Muharrir Nusret Safa Coşkun'şiddetle reddetmiş ve bu işte — bir tarafından 18/2/938 Cuma günü uaıîıukm olmadığını söylemiştir. (17,30) da Evimizin Cağaloğlundaki! Marki De Portago İspanya - Merkez salonunda (Halk Tiyatrosuj dan Fransa'ya gelmiş, evvelâ Biya- meydana çıkmış ise de kimin :ııdı-;m*'“ bir konferans verilecek, bu-|riç'te güzel bir köşkte oturmuştur. B anlaşılamıyordu. Ölen kontesin kocası tarunu olan bir kadımla otu- rüyordu, Bu kadmın bildiklerinden bir a - dam kontesin öldüğü gün oraya gel - miş, rastgele orada bulunmuştu. Mal- tyer isminde olan bu adam — kontes öldükten sonra geride kalanlara u - zun ömürler dileyerek ayrılmış, er- | ŞAY federe kulüpler arasında fut- binerek doğ-| PSt hakem kurslarına bu haftadan nu Müfit Hasanın Keman konseri ta-|Bu köşk zengin bir İngiliz kadının - kip edecektir. Konferans ve konser|dır. İngiliz kadını İspanyol asılzade- için davetiye yoktur. sile izdivaç etmiş, fakat sonra bir - HBerkes gelebilir. birlerinden ayrılmışlardır. De Por - ördeez tago bundan sanra kardeşi — Marki Emirönü Holkevinde futbol kakem | Moratarya'nım köşküne çekilmiş otu- kursları ruyordu. Fransız polisi buralarda bir Emizönü Halkevine bağlı bulunan takım araştırmalara devam etmekte- dir. tayyareye Değumun Nü ruca İngillereye gitmiştir. Zümtü - | itibaren başlamıştır. Kurslara kırk 'M_.ıı.u Nülus Çoğal - dün ortadan kaybolduğu anlaşıldık- tan sonra girişilen tahkikat üzerine | Maltyer'ın İngiltere seyahati meyda- na çıkmış ve fazla olarak orada — bir İsviçrede ölmüştür. Fakat bu adami — a kıymetli mücevherat satmı- bir gün kendisini ziyarete gelen İs -| Y” Pasladığı da öğrenilmiştir. Malt- yer bir ressamdır. İngiltereye gitmiş, sonra Fransaya dönüp gelmiştir. 'Tahkikat ilerleyince kont ve kon - tesin torunu olan kadın ile Malt -| yer'in de malümatına müracaat e - " Kontun torunu olan Ma- yük bir servet bırakmış, nihayet ._"nü___ vi B — Kontes ölürken zümrüdü bana |kişi devam etmektedir. Kurslardan |Ben de müşteri aramıya gittim. Fa-' ferans ehemmiyeli mezan olanlar, Halkevine merbut| Bu akşam saat (17,30) da Eminönü kat aradığım gibi para verecek müş- teriyi bulamadığımdan dönüp gel -| Yeni nesrivat dim. Yine zümrüdü sahiblerine ge- Çocuk tizdim. Zümrüd şimdi caki bir da - vuıa;jınniçhnhn&sklıüı— l HKi & « - dan (Çocuk) adlı derginin (73) sayım Bir şebeke daha!| TİYATROLAR - | TEPEBAŞINDA ŞEHİR TİYATROSU Dram ve Piyes kısmı Bu gece ssat 20-30 da Pergünt Dram 3 perde Yazan: Hanrik İbsen Terceme eden: Seniha Bedri Pazar günleri 15.30 da maline Eski Fransız tiyatrosunda ŞEKİR TİYATROSU KOMEDİ hSti Bu gece saat 20-30 da Sözün Kısası Komedi 4 perde Yazan: Voa Schoathaa Teresme eden: S. Moaray Pazargüaü çündüz saat 15,30 da e ÜW Şehzadebaşı TURAN | — TİYATROSU Üİ Bu gece saat M 20,3) da San'atkâr Naşit ve Arkadaşları — fatbol müsabakalarında hakemlik Halkevi Merkez salınunda umuma| Hakkı Ruşen, Rıfkı, Eyup Sabri Dr. Ahmed Aszım Onur taralfından birlikte Alman ve Macar yaryetesi SİLAHŞÖRLER komedi 3 perde e Ertuğrul Sadi Tek TİYATROSU Söykn:nyeuııddıı—unn'_w KÇ a a Sanatkâr Naşit birlikte yarın 'da zümrüdü bulup çıkarmışlardır. | —Vurt şavrularının sağlık, s0syal İçehzadebaşı (TURAN) uyıımııııı" ği n Milyonlarca değeri olan bu züm -| kültürel durumlarının inkişafına kiz- Ressam Maltyer ise şunları söy -|rüdün satılamıyarak geri gelmesi ü-İmet eden bu kıymetli dergiyi çocuk- CEHENNEM Temektedir: İzerine artaya çıkan bü — meselenin 'lura, çocuklu ana ve babalara tıvdyıl Piyes 8 perde (Der.gi Dengine) — Bu zümrüd bana verildi. Sata-İtahkikatı daha uzayacağa benziyor. ederiz. Vodvil 2 perde — Gelt disinden bahsettirmiştir. vermişti. Ben sakladım, sonra kay- () Bahriyelilerce Hamidiye ile — Yukarda anlatılmıştı : Yaşlı kon-|boldu. Mecidiye birbirinin aynı iki krüva - | tes Merçof ölürken bu kıymetli züm- ılwlilrıül_dıı.:nıbmmu içinde — tutuyordu. aadırılırdı). Sanki onu birlikte mezara götüre - MlğasesA Y SİLEİK Si

Bu sayıdan diğer sayfalar: