8 Nisan 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

8 Nisan 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ŞEHiR MESELELERİ © Üzümlü, fıstıklı ekmek Avrupada fazla rağbet gören bu nevi ekmekler bizde de tecrübe edilecek Bu sayede üzüm ve fındık ürümünden istifade edilecek Yazan : ŞEHİRCİ K . bi düşünülerek kendiliğinden buna a- lıştırılmasını temindir. Esasen böyle bir tip ekmeğin şim- diki ekmek yerine mecburen ika - mesine hiç bir sebeb ve mana yok- tur, Çünkü üzüm ve fındıklarımız; hariç piyasalrda fazlasiyle müşteri ibulmaktadırlar... Yalnız üzümlü ve ya fındıklı ekmekler mmeleketi - mizde taammüm ederse halkımızı 'da bol bol kendi nefis üzümlerin - den, fındıklarından istifade edebi - lecektir. aa üldüğü haber alınmıştır. Bu ekmek, üzümlü veya fındıklı| kmektir. Üzüm veya fındıklı ekmek, Avru-, nn muhrı-u memleketk . inde ve 'Tansa, Almanyada aç bulmuş, taammüm ı:ıııı;:k. Ütün halkın seve seve aradığı bir dadır. Hatta bu cins ekmeklerin üzüm fındıklarının ekseriyeti buradan emleketimizden temin olunmak - vi vd Saniyen fındıklı ekmeğin kuvvel Bidaiyesi bilhassa fazla olacaktır. Hatta, fındık dövülerek konula - caktır, Ve fındığın hassai gıdalyesi buğ İdayın gıda hassasından yüksek ol (duğundan fındıklı ekmek, üzümli ekmekden daha kuvvetli olacaktır. Lâkin memlekette bol - mıktarda| fındıklı ekmek yapmak iktısadi nok îlı nazardan doğru bulunmamakta Bu cins ekmekler, bildiğimiz ek- aniğibeğin ayni veya başka çeşnisinde - unmı Muayyen miktar çe - Mn.ı Üzüm veya dövülmüş fın ive etmek suretile yapılmak- dir, Gidası ve kalori mıktarı sa -| ekmeklere nazaran çök fazladır. lı)u;z. olarak yendiği için fakir kı katık tedi Ğ ERŞ arikinden müstağni Bu c;:s ekmeklerin memleketi - de de taammümü için düşünü - En fikirlerin tatbikı -yfs(nd“?:eım n kında da tetkikat yapılmaktadır. ak'atlakir halka <Si bir yda h':;“ ve kalorisi bol ye- Bütün memlkette (bir oip ek- oB v di olacak ve hem|mek) in kabulü halinde ise stan-i A Si bi Hmlue_kı_tık ıntm_ı-Jdınümyonı istihlâken — başlan - fındık ve üzümlerimizin mış demek olacaktır. Yani mustah- ahilde fazla miktarda sarf — ve lâki kolayca temin edilmiş ola- l;r'..m:::B bittabi bu tip ekmek ; :mı.ı. göre biraz pa- indili “Ancak bu ir tü ğkriieü som ea ae eri tamamen kaldırmak veya bun. İ çeşnisine Üzüm, fındık — ilâve derek mecburen satmak demek do| yüküğildir, Maksad, esasen bazı pasta - neler taralından halen imal edil -| hekte olan üzümlü kekler gibi ü - fümlü veya fındıklı ekmeklerin de emleketimizde çok sarfedilmesi - de budur, VEFAT va Diğer taraftan bütün memleket - te bir tip ekmek kullanılması hak -| Hükümetimiz başlıca maddeleri- miz hakkında standardizasyon ya- parken buna ihracattan başlamıştır. sil malını ona göre bir tip halinde yetiştirmeğe gayret edecektir. ve bu sayede tip tarladan başlayacak- tır ki zaten alâkadarların istediği İstanbul Belediyesi Şehir Tiyat- TOsu muhasebecisi ordumuzdan mü- tekaid malül zabit Necati Gürkaya vefat etmiştir. Cenaze namazı bu - Bün öğle vakti Teşvikiye camiinde eda edildikten sonra Feriköy aile| mezarlığına defnedilecektir. Aile - sine akraba ve ahibbasına taziyetler : TRGRTELÖRA” ” & Hkm ıi u AKDENİZ MESELESİ —. Uzak Şark — İngiltere ile Italyanın Akdenizdeki vaziyetleri Hİ FiLOzOFU sulhu ?.. nihayet tayin edilerek bir anlaşma yapıldı | xıya. RENERS A YVaak şark vuküatina dair — son gönlerde gelen bazı telgrafların mü| balâğalı olduğuna şüphe — yoktur, İÇı'nkü Japonların Çine sulh tekli - finde bulanacaklarına dair olan bu kabil haberleri büyük bir ihtiyatla karşılamak lâzım geldiğini — edilen tecrübeler göstermiştir. Jeponların Çin harbini yeni sene) İgirmeden evvel bitirecekleri — çok REŞSALER. Bir kaç haftadır Romada müzake- Fakat bu seferki harlıln başlangı|relere devam ediliyor. Yeni gelen lcx clan ağustostanberi dokuz — ay| Avrupa gazetelerinin verdiği malük geçtiği halde hat'» Tokyanun emeli| mattan anlaşıldığını güre İngiliz — arzusu dahilinde neticelenmiş ol -| İtalyan müzakerelerinde en ehemml maktan çok uzak bulunuyor. yetli yer tutan bahis, Akdeniz mese- Bununla beraber Japonların bu|lesi etrafındaki konuşmalar ölmüş- işi bu kadarla bırakıvererek işin i-|tur. Yeni gelen İngiliz gazetelerin- çinden sıyrılmak için Çine sulh tek den alarak Son Telgrafta dün buna litinde bulunacakları 'teyid edil -| tir bir hülâsa yapıyordu. Bundan meğe muhtaç olan rivayetlerden - anlaşılıyordu ki Akdenizi İngili ö le İtalyanlar karşılıklı vaziyetlerini |tayin etmek isterken İta! bu in harbini başarmak için J: İ v Wî”a,:'î:ı'm'wd Ha ni karar,| denizde <hayati, menfaatleri, İngi 1 olduğu menfaatlı lizlerin da İtuttukları yol malümdür: — Japon Ki Yarafça kabul edilmiştir. milletinin bütün servet ve kudret| jtalyanın Akdenizle nasıl ya - menbalarını harekete getirerek- bu'kın ehaayti, bir alâkası varsa, işi başarmak istiyorla hele Şarkt Afrika imparatorluğu ku- Hatta bunun için de zaman rulduktan sonra Şap denizi ile de tahmin edilmiş, dört sene zarfında öylece alâkası vardır. Halbuki Şap Çinin istilâ edileceği düşünülmüş - denizine girerken Habeşistanı bul - ka mak için Süveyş kanalından geçmek Bu dört sene zarfında ise bütün|lâzım geliyor. Süveyş kanalına dair Japon milleti harekete getirilmiş o| şimdiye bir çok rivayetler çık lacak, her şey harbi başarmağa doğ! Müftır. Habeşistan harbi başladı baş. ru idare edilecektir, Bu tedbirler alındı, tatbik edili - yor, Japonyanın ne kadar çetin bir. imtihan geçirdiği de göz önünde -| dir, Fakat herhangi bir sulh teşeb- büsü için Japonların herhalde — şu| zamanı intihab etmiyecekleri tah-, min olunabilir. Japonyanın giriştiği”harbden rılması kolay olmasa gerektir. Bütün memleketin servet ve küd ret menbalarını faaliyete getirerek İharbi başarmak gayesini ilân ettik-. ten sonra Çinlilerle barışmıya kalk-) mak bir kere harekete gelmiş olan heyeti umumiyeyi tekrar durdur -| mak olacaktır ki başkca bir zaman ye niden harckete geçirmenin ne kadar| zer olduğunu umumi — harptenberi muhtelif memleketlerin — geçirdiği tecrübeler göstermiştir. Ahmed Rauf san Roma — Londra müzakereleri sırasında bu bahis bir kat daha ta-| zelenmiştir. 'tur. Süveyşin müdafaası Musıra aid olduğu gibi Mısırlılar buna lâzım 0- lan kuvvete sahib oluncıya kadar |kanalın müdafaası İngilizlerin elin- dedir. Fakat kanalın idaresine İtal- yanların da iştirak etmek istedikle- ri rivayetleri çıkınca Mısırlılar bun- dan hiç memnun olmamışlardı. Ni- hayet git gide anlaşıldı ki Süveyş kanalının idaresine İtalyanların ka- rışması mevzuu bahs değildir. Yal- z kanal meselesi etrafından edilen müzakerelerin neticesinde şuna va- rıldığı anlaşılıyor: Süveyş kanalı sulh halinde olsun, harbde olsun her mülletin gemilerine açıktır. Şimdi İngiliz hükümeti ötedenberi Süveyş ae — — :înııl;.î:"lhd Süveyş kanalının | . Di Gevletler arasında| bundan sonra Arabistanın cenubun-i zelenmektedir. Hele gu, D maddeyi tekrar e-İdaki memleketleri tamamiyle İngi-) Süveyşin istikbali meselesi Mısırı 1 yolu her vakit emniyet altında|biten işlere karışmıyacağını İtalya da çok alâkadar ettiğine şüphe yok-| ye uğrunda dünyann en aziz, en €n asil bir tezahürüdür, Var- ak ANSA F R İliğin ve varlığına hak — ki İisteyenlerin vasıl olmağa mecbur ol duğu durak, — Mücadele Tam öl- e maktan haya — edenlerin ga - İyesi, dövüş, küçük kalmamak Akdenizde manevra yapıyor.. 5.. M batta — kuüvvete — karşı — göğüs M geren kahramanın mefküresidir. Bu büyük manayı taşıyan kelime bazan öyle hacıl, öyle sefil bir kir- ivyeye bürünerek aramıza karışır ki onu tecavüz ve ümidsizlikle ayır - mak mümnkün olmaz, Ben bugün büyük ve asil kavga- ların muhasebesini yapmak için ka- lemi elime asmış değilim, onlara i- lâve edeilecek tek sözüm yoktur. Fakat ayni kelimenin — gölgesine erek kancıklığın omuzdaşlı - |dirmek daşı münakaşa halinde Olabilir, Bu, fikir ihtilâfınn & duğu makul ve muhakkak fikir alış Fakat münakaşa bile meyhaneye düşünce mana ve mefhumunu k: bederek bütün hukuki ve — içtimal kayitleri unutarak hemen kavgı intikai ediveren bir çeşni alı Yüksek ses, masaya vurulan yum ruklar, kelimelerin birden değişen istikameti, tecavüz, kırılan bardak, İkadeh, ve şişeler, nihayet — tokat, 'yumruk, tekme ve karakol, Düşünmeden birbirine giren, bir kalmış olacak... bu sefer artık İngiltereye kat'? ola- |birlerinin kafalarını, gözlerini yaran Fakat, şuson bir iki senedir İtal -İtak taahhüd ediyor demektir. bu adamları kendi sefaletlerile baş yanın Arabistanda git gide nüfuz! Bir zamardanberi İngilizler aleyhı|basa bırakarak sütunumuzu - böyle kazandığından bahisle oralarda ken-|ne İtalyan propaganda vasıtalarının bir münasebetsizlikten tenzih et - disine nüfuz mıntakaları ayırdığın-| çalıştırıldığına İngilizler şikâyet ede|Mek isterdik. Fakat bu, devam eden dan çok bahsediliyordu. Bu böyle m:zeüyuhxdı. Roma müzakereleri m-|Ve her zaman tesadül edilen — bir lunca daima İngiltere ile '.snrşı'ıış-lnsmdı bu işi de halletmek lâzım-|Saygısızlık olmasaydı. İmak, Arabistanda daima rakfb vazi- | gelmiştir. İtalya bundan sonra İn -| Kavga, asil bir mefkürenin ifadesi yete gelerek aradaki ayrılığı bir kat| giltere hine propaganda yaptır-|dir, Onu daha güzel günler daha artırmak oluyordu. Roma mü- zakerelerinde bu bahis de konuşul- muştur. İngiltere, görülüyar ki İtal- yaya bir takım mühim teminat ver-| İmiştir. Buna karşı İtalyanların İn-| giltereyi temin etmesi lâzım olan noktalar vardır. İşte bunun en mü- him sahası da Arabistandır. İtalya — ü 10.000 tonluk kruvazörlere konan tayyare topları tecrübede derek onu kuvvetlendirmiş oluyor.|liz nüfuzu altında olarak tanıyocak- İtalya bundan memnun. Çünkü|tır. Oraları İngiliz nüfuz mıntakası- Şarkt Afrika imparatorluğu ile o-|dır. Diğer taraftan Arabistanda olup) için, |mamağı kabul etmiştir. İngilizlerin kendimize saklıyarak meyhanelere doğrudan doğruya veya dolayısiyle sokmayalım.. —HALK FİLOZOFU Birimizin derdi idarelerine tâbi olan yerlerde onlar aleyhine propaganda yapılıp yapil- mıyacağı keyfiyetini söylemeğe ha- cet yoktur ki Filistine de taallük e- Hepimizin derdi Maçkada oturan - karilerimiz - den aldığımız bir mektupda ez - | Filistin meselesi İtalyanlarca öte- | denberi bir Akdeniz meselesi olarak . *& 1038 şubatı sonuna kadar olan| # Cumhuriye fa 1â inci yal dönü dış ticaret işimize aid istatistiklerİnü kutlulamak içla yapılan bazır - İistatistik umum müdürlüğünce çı -|lıklar çok ilerleriştir. karılmıştır, Diğer cedvellerdeki rak| Belediye, şehir meclisinden bu i- amlar bu yıl lehimise olup — 960|ce sarfedilmek üzere beş bin Jiralık 'bin 923 lirahık bir fark göstermek - tahsisat almıştır. tedir, * Önümüzdeki ayda — Ankarada, *& Şehir tiyatzostnun kadroların toplanacak olan büyük zirant kon - da yeniden bir arttırma yapılması|gresme iştirak etmek üzere hec vi- belediyece tal he etmiştir. — Bullâyetten seçilecek azanın vilâyet süretle bando iki kısma ayrılacak , baytar ve ziraat müdürlerindem mü milit Layramlara iki muhtelif man|1ekkep bir kom's ”ondan intihapları takada istifade kabi: olacaktır. — itakarrür etmiştir. KOtoğüs neşriyatı davasına dün | “ve Çocuk esirgeme kurumuzaun se de devam olunmuştur. İnetik kosg-es dün yapılmıştır. Muhaks r-, tarafeynin — verdidi| #Uyuşturucu v ddeler inhisarı müdafaa evrakının tetkiki için baş/senelik aiyon tal ni teyzle de- Ve halkımızın sıhhat ve gıdalarıl beyan ederiz. ka güne tasik olunmuştur. devam edilmektedi. ed a D E L i vs, Yüzü, bulutlu bir sonbahar ha- — Kaşları kal iktı. D_udıı kıpir U M vasına benzemişti.. dadı... Şiddetli bir rüzgâr yüzün- : . Gözleri dolu doluydu. deki bulutları birer tarafa sayur- " ASN Hemen boşanıvermek için, ak- — müştu. | — Suad! dedi... İnanmak ihti- 'a — Bana karşı aldı — SEmağaliz S ERe » Dudaklarımı büktüm. — Hiç böyle bir şey hatırlarm. yorum! Yalnız şu kadar var ki, ben çok meşgul bir. adamım... 4 her zaman dostlarımı aramak fır- — Dost olduğunu iddia edebilir misin?.. — Ben de size sorayım... Bunun aksini iddia edebilir misiniz?... — Evet — İsbat edin bakalım!... r ar y KA TREDMERE ee Gayet basit... Benden kaçı- 'orsun... Beni aramıyorsun, "lîı(':ılılz ı;ı;ığ_ın kenarına vura- — defa davet ettiğim )ıîlde nvıglî uyordu: Belmek şamimiyetini gösterime - 'h:'Benlm bir bar artisti olmam, — din... Bu akşam bile ne kadar te- ’ıp:ıyn;e bu kadar fona tesir mi — Teddüdle kabul ettin. Ve... ne za- man geldin... Hemen de kapaca- Binı ilâve ederek: — Ne kadar meşgul bir adam olduğumu biliyorsunuz. — Meşguliyetin, dostlarını ara- mağa mâni olacak derecede çok değil... Her halde bu arzuyu duy- Deraman. / — Temin ederim ki, böyle bir Fey düşünmedim. Aklımdan bi- le geçmedi. Böyle telâkki etmiş olsaydım, #izinle dost olur muydum?. Gözlerini kaldırdı... Sitemli bir. Ö NUSRE SRET SAFA CO ] EDEBİ ROMAN: ğaı(E" &i bir hava esmesi kâfidi. Yavaş yavaş sözün mecrası bir itiraf ve bir açılma gölüne akmak istidadını gösteriyordu. Lâfın cereyanını değiştirmek is- teğiyle, yeni bir mevzuun kapısı- mı açmağa çalışırken, Nataşa buna meydan vermeden - konuşmaısna devam etmişti. — Maamali . büsbütün haksız değilsin!... Senin kadar ağır baş- h, dürüst, ahlâk telâkkileri sağ- lam, karakteri sarsılmamış bir &- yacındayım... Beni inandır ki... Kelimeleri ağzında çiğniyordu: — Beni inandir ki... — Neye inandırmamı istiyorsu- muz?... — Bvvelâ yalvarırım sana, Su- ad... Benimle resmi konuşma,.. Böyle konuşmakla dostluğumu- zun kuvvetini yarı yarıya tarh et- miş oluyorsun!... — Peki Nataşa!... Önündeki yarım kadehini ağzı- dağn, bir ber ortistinin dostluğun- — na boşalttıktan sonra sandalyesi- dan / şeref ve bir zafer duya - — ni bana doğru yaklaştırdı: maz. — Suadi... Ellerini tuttum. Ateş gibi yanı - — — Hızlı hızlı nefes alıyor, Kinono- yordu... sunun açık kalan yakasından ya- rısından fazlası gözüken göğsü ihtilâçlar içinde sarsılıyordu — Suad! Sen beğendiğim ilk er- keksin!... Başı geriye sarkmıştı... Gözleri kaplıyıdı. — Nataşa, neler söylüyorsun!... Eğer — böyle gördüğün — adam, seni de ayni hüviyet içinde ad- detmemiş olsaydı, kalkar evine kadar gelir miydi?,.. Gözle sözlerin ÜK HABERLER cümle şöyle denilmektedir: «— Ben fakir kimsesiz bir ka- dmim, Hayatımı ve iki çocuğu - İnazarı dikkate alınmaktadır Filisti- |ne dair ne vakit bahis açılırsa İtal- | |yan matbuatının manalı neşriyatı da | İbirbirini takib eder. Şimdi Romada İngiliz elçisi ile İtalyan haricye na- PE SA « İzırı arasında cereyan eden müzake- Kaku ada ai D SÜY e ler mrasmda Fit eeei y |konuşulduğunu da söylemeğe hacet * Südübâd paktı — devletlerinin| Yetur. ” 938 içtlinen eylülde Cenevrerle ya -!, İPgiltere âleyhindeki propaganda- bilüsektır lara nihayet vermek kararı tabildir dEnir ç ki Filistin sahasına da şamil olacak. : îî-:ı.ulıız— 939 baha inda toplanı - agiltere ile İtalya arasındaki ihti- KZ lâflar tasfiye edilerek dendiği gibi * Kardiften hüreket eden ve 38/ Paskalyeden evvel bir «dostluk mü- | tayfası bulunan bir — vapur yolda ahedesi» imzalandığı tükdirde orta- | kaybolmuştur, |hiğın ne hal alacağı merakla beklen- kat, öğleden sonra saal 3 de mek tepleri tatil oluyor ben ise — eve tam saat 6,5 da yani onlardan 3 saat geç dönüyorum. * Beyoğlu Akşam kıx sanat mek| mektedir. Çocuklarım ve onlar gibi yal- tebinin önümü ndan Filistindeki vaziyet ne olacak?.. || mız bir anne elinde olan arkadaş- tibaren Ere'ii i karar Hakikaten yeniden sükünet gelecek|| ları, bu üç saati ser sefil sokak- İlaştırı!mıştır, |mi? Yoksa gene kanlı vukuat birbi- * Talel ç i mi takib edecek?... lardan dolayı Zagreb üniversitesi ka| — İngiliz —— İtalyan müzakeresinde|| dukları için belki tramvaya atlı- İpatılmıştır. İPilistinin ayrıca ehemmiyeti vardır.|| yorlar, belki otomobile —-takılı - İ yorlar — Ve bu hal, bu saf , bir. İ bir oyuna maruz kalmak | âhtimali beni titretiyordu, Mubakkak diyordum, Nataşa | bir bar salonunda, kalabalık bir halk yığını ortasında — kendisine jyaptığım bu bakareti iade etme - ğe çalışıyor. Buna orada muvaffak olama - | d, Fakat, hiç olmazsa beni, ba - 'na mahcub etmeğe, ve muzafler bir kumandan gururu ile: Burun delikleri, yıtıcı bir hayvan htirası ile açılıp kapanıyordu. Başının geriye düşmesile çene- sinin altından itibaren omuzları- nan arasına kadar ileri çıkmış bu lunan boynu göğüs ile yüzünün heyecan tezahürlerinin birleşti - ği bir nokta olmuştu, Gırtlağın - dan derin nefesler almaktan — ve şiddetli iç çekişlerinden mütevel- Hd hırıltılar çıkıyordu. — İşte sen de mağlüu oldun! Acaba bu bir isteri nöbeti miy- — Kadın zekâsının yıkamıyacağı di? :ı.: yenemiyeceği kuvvet yok - Karşımdaki bu kızıl saçlı genç kız, isterik bir mahlük muydu? Yoksü... Harb yeniden mi başlıyordu? Kulağımı yine ayni kelimeler yekdiğerlerinin eteklerinden tut- — tim. muş burgülüyorardı: « Buna mecburdum, Sen benim mağlüp edeme - Bir inanabilseydim.. diğim ilk erkeksin!... İnansaydım ki... Bu iki defa üstelenen bir gurur — Nataşa hakikaten beni seviyor. ve izzetinefis kırıklığının intika- Ve,.. mını almak için gayet mahirane — Gösterdiği arzular hakikidir, ertip edilmiş, bir oyun mu idi? (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: