11 Ekim 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

11 Ekim 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

v d ) w ü ll İ ğ HS A u t B A B K A gh YA Mekteblerde; Bütün yardıma müh- Ticari taçtalebelerın sayıları Münasebatı — tesbit ediliyor / Mekteplerde, ölü #übay ve e- mekli sübayların yardıma mühtaç Çocuklarına kitap vesaire ders â. letleri nıĞınuk üzere ve bu su- Tetle imkân nisbetinde muavenet edilmek için «Süel emekliler yar- dlım sösyetesi> tarafından — faali- yete geçilmiştir. Ayrıca ilkmekteplerdeki bu ka- “bil çocuklarla anasız babasız ök. #üzler de tesbit olunmaktadır. Bunlara #İlkmekteplerdeki fa- kir çocukları himaye birliği» ka- lem, kâğıt, defterle kitap vere « sektir. Diğer taraftan bu çocuklara g- (Ü öğle yemeği verilmesi için de hazırlıklara başlanmıştır. Parti Kongraları Başladı Ocak kongrılıu yapılıyor Muhtelif — vilâyetlerde — Halk | Partisi Ocak, Kamun ve İlçe kon- Erelerinin hağırlıkları yapılmak. tadır. Bazı vilâyetlerde de kan- grelere itar. Bu arada şehrimizde de Ocak k'mgrelınıız bugün - başlanacak- Yakında Yıkılacak Binalar , Eminönü meydanının — açılma- sına devam edilmektedir. Dün de 'eski Selânik bonmarşesile yanın- daki dükkânların yıktırılması işi bir mütcahhide ihale edilmiştir. Bu binaların yıkılmalarına bir ! hafta sonra başlanacaktır. İrahact kor kontrolör Kursları — * hracat emtiamızın kontrolü i- Çin ihdas edilen konirolorlerin ue auSE L ae "-ıı— şehrimiz kadro. Hdi y oli gaa l ll 've Şadi lülduılımıur Trakya bisiklet. çİ.eri Trakyayı dolaşan sikletçilerinden Ve Ş;:::k;_':ğ' dağına gelmişlerdir. Bisikletçik, altı günde 600 kilometre yapmış. lar, - Gelibolu yolu e Çanak ” kaleye dönmüş! SÖON TELGRAF'ın Tarihl tefrikası No, 121 Artık !ı!ıııuru padişahiye destursuz yalnız başına girebiliyordu Padişah, yarım saat kadar u - zandığı yerde dinlendi. Göz 'Ünün önünde gözdesinin, suda kendine Yaptıklarını panaroma — hal a alinde Beçiriyardu. 5 Aman Yarabbi, © ne hal idi. Bu ne yaman ve biamman kız idi Bu kız; Padişahı çileden çıkar- Mişti. Ördekler Bibi, suya daldı- Tıp kanatlandırıyordu. B!ru mulâhaza a ve tahayyülden l»diıııh Anuıxvuı pı ve emekli subay çecuklarına yardım için de “Süel emekliler sosyetesi,, tarafından fııhyele geçildi | Celâl Bayar da Denizbanka gele- | ve Milti Resmörans umum müdü- basız ve en çok yardıma mühtaç çocukların isim, numar va adetle- Ti sorulmuştur. Bu tezkerelere verilecek ce - vaplar Birlik tarafından tasnif e- dilerek mıntakalara göre her ilk- mektepteki yardıma mühtaç ço- cukların adetleri çıkarılacak ve bunların hepsine sıcak yemek verilmesine çalışılacaklır. Ancak; bu imkânın; bu sene de tamamile temin edilemiyeceği; yalnız; bu Yıl doyurulacak çocukların; her halde geçen seneden fazla olacağı tahmin edilmektedir. Başuel:ilı'n Dünkü Tedkikleri Denizbank, dört yıllık plân ve sigorta işleri- le meşgul oldu Başvekilimiz Celâl Bayar, dün, Saat 1590 da Denizbanıkın İstan - | bul şubesini ziyaret etmiştir. Ce- | Iâl Bayar, bankada Denizbarik Umum müdürü Yusuf Ziya Ö - Dişle bir müddet görüşmüş ve bu esnada Sümer Bank umum mü - ! dürü Nurullah Sümer ve Milli Reassörans Umum müdürü Refi Tek Başbakan tarafı & îl':- n tarafından , kabul Başvekilimiz, Denizbankta saat Y10 a kadar kalmış ve Deniz - bank Umum müdürü Yusuf Ziya Önişin bütün işler üzerinde ver- diği izahatı dinlemiş, Sümer Bank umum müdüründen son Avrupa #eyahatinin tafsilâtını dinlemiş Tünden de Avrupadaki siyasi hâdi- seler dolayısile sigortalarda gö - Tülen vaziyet hakkında malümal Almıştır. Bu meyanda dört yıllık ikinci €ndüstri programının Sümer Bank ve Denizbanka taallük eden kı - | sımları üzerinde de görüşüldüğü | tahmin edilmektedir. Habı hırsızının mahkümniyeti' Birkaç gün evvel Beyoğlunda Landra birahanesinde yer halı sını çalarken yakalanan ve evvel- ce ayni birahanede çalışmış olan Nusrat isminde biri dün birinci as-| Tiye mahkemesinde bir ay 10 gün hapse mmk m edilmiştir. Yazan: M. Sami KARAYEL — Dilşadı çağır!.. Sonra; Çeş- miâb mı nedir onu da getir?.. Arzıniyaz; dışarı fırladı. Evve- dâ; Dilşada gidip padişahın ken- disini çağırdığını söyledi. Dilşat; aradan yarım saat ka- dar bir zaman geçtiği halde, pa- dişahın kendisini çağırmamasın- dan kederlenmişti. Aklına binbir şüpheler ârız olmuştu. Yoksa; kendisini terkedip Çeş- Aâbı mı yanına almıştı? diye ke- Türkyiye İsveç Yeni bir muahede deleri hükmünce bu - anlaşmalar Ahbarından 3 ay sonra yani 2 kâ- münüsani 1939 tarihinde mevkii meriyetten kalkacaktır. Bunun için İsveçle yeni bir ti- caret anlaşması yapılacaktır. Yakında müzakerelere başlana- caktır. “Türkofis ve Ticaret Odası, dün tüccarlarımıza bir tâmim gönde- rerek bu yeni anlaşma için müta- lea ve dileklerini - Ankaraya bil- Vilayetlerde lmar faaliyetleri T : Cumhuriyet bıyramın- ida yeni yol ve köprü. lerin küşat resmi yapılacak Çorum, 10 (AA.) — Vilâyetin her tarafında hummalı bir bayın- dırlık faaliyeti vardır. Bozuk yol ve köprüler sür'atle tamir edil- mektedir. Geçenki büyük sellerde zyaklarını su götürmüş olan Os- kazasındaki — Karçayır nün tamirine başlanmış- Cümhüriyetin on beşinci / yık dönümü için bazırlıklara devam edilmektedir. Büyük — bayramda açılış törenleri yapılacak birçok yapı, yol ve köprü işleri vardir. İnebolu Fodası' ı Davası ğ 22 teşrinievvelde tem« yizde duruşması yapılacak İnebolu vaparu faclasına sebe - biyet vermek suçundan — dolayı 9 ay hapse mahküm olunan vapur | kaptamı Mehmed Ali; İzmir ağır- ceza mahkemesinin bu mahkü - miyet kararına itirazla” temyiz temyiz muhakemesinde 22 birin - | citeşrinde duraşması — yapılması kararlaştırılmıştır. , Halen şehrimizde bulunmakta olan Mehmed Ali kaptan ile ava- katları bu — münasebetle 6 gün Arikaraya temyiz muhakemesine gideceklerdir. getirdiği haber üze- Ustası rine kederleri dağıldı. Yüzü gül- ! dü, Derakap uryan vücudüne çok yaraşan ve efendisini bile çileden Çıkaran siyah ince tül geceliği | rına kadar uzattı. Tül geceliği i- çönde hiçbir şeycikler yaktu. Des- fursuz, pervasız sallana, sallana dışarı çıktı. Artık; huzuru padişahiye des- turusz yalnız başına gidebiliyor- dü. Kapıda nöbet bektiyen kalfalar, Ditşadın sallana, sallana, pervasız bir surette salona çıktığını görün- ee derhal elpençe divan durarak buyur etmişlerdi. Arzıniyazın bendeleri olan kal- falar bile Dilşadın bu seter padi- şahın doğrudan doğruya harimi- ne girdiğinin farkına — varmışlar- di Dilşad; evvelce, uryan bir hal- o de —*ı-n çıkıp — sellemehüseelâm nin. Mmaruna >gidermcedi. . 4 İstismar ziyafeti Ötedenberi Çistismar) 1 baba mirası gibi tepe tepe kullananlar ve bu yüzden üzüntü çekmeden, yorulmadan para kazanmak ve iş lar az değildir. #x değildir. Fakat son seneler, kilmem han- gi rüzgürn getirdiği (istismar)- elık birdenbire birçok dimağlara girdi,etrafı istilâ ediverdi. Herkesi kendi gibi bilenler (is- tismar) m birinci plâna aldığı yenilikler sayilıyor. Herşeyde yüzsüzlük, hile ve kalleşlik (istismar) a karşı silih gibi kullanılmak itiyadı haline gir- miş. Eğer bu adiliklerden birini kullanamazsanız maalesef müte- madiyen budala yerinde kalmak- istismara | sızdakine anlatmıya kalkıştığı - sar gün, muhatabınız derbal plân larını tatbike geçer ve. ilk silâh alarak iş yapamadığınızı ileri sü- ver. Ne dersiniz?. Muhitinize dikkat etliğiniz zaman ne kadar bayağı yollara sapılarak istimar edil - diğinizi hissediyor Konftrplaklar Meselsi İtlııhtular ve satıcılar hakkında beyanname vermeğe mecbur edildi Türk konirplâk normları hak- kında İktısat Vekâletince hazır- danan nizamname bütün alâka- darlara tebliğ edilmiş bulunmak- tadır, Nizamname mucibince, bir ay zarfında fabrika ve — ithalâtçılar, satıcılar; ellerinde bulunan kontr plâkların meveudunu Bir beyan- Bame ile mahâllin ü büyük mül- ..Beyönnamâde yazıli köntrplâk: dan muayene olunarak damgala- nacaktır. Ancak; işin müstaceliyetine bi- naen damga işi, - ipek çoraplarda olduğu gibi - doğrudan doğruya vilâyet Ticaret Odası tarafindan yapılacaktır. Birinci Umumi Müfettiş şehrimizde gidiyor | Birkaç gün evvel Diyarbakırdan | gelerek Bursaya gitmiş olan bi - | Tinci umumi müfettiş Abidin Öz- men dün tekrar şebrimize dön - müştür. Birinci umumi müfettiş bura - da ayın en böşine kadar kalacak we an beşinde Ankaraya uğramak suretile Diyarbakıra hareket ede- cektir. Ko hacdine idi? Onu ancak; efen- disine vasıta olan ve yine efeni $inin emniyetini kazanmış — olan ustaları alıp götürebilirdi. Usta da; iç kapılardın kimses giydi. Saçlasımı tarayıp topuklar | ge görünmeden padişahın - huzu- Tuna gidebilirdi. Fakat; bu akşam başlı başına bareket ediyordu. Ve tül entari- sile salona çıkıp efendisinin huzu- runa öyle gidiyordu. Demek ki; padişah gelsin de - mişti. Getirin dememişti. Yani; ustalarına, git Dilşadi getir dememişti. Söyle yelsin de- mişti. ziyet Padişahın — doğrudan, | doğruya emniyeti kâmilesini ka- zanmış insanlara verilebilen bir salâhiyet idi. Bu salâhiyet te, yalnız ustaları Arzmiyaza verilmişti. Şimdi do Dilşada, veriliyordu. Malgücel nmıı-ı selâmlıya- efendi. ERAR n e idi, ellerinde mevcut mllar| burdurlar, | | zan soğuktan donarcasına üşüyen, | lar; sanayi müfettişleri tarafin - | Abidin Özmen bu ıyınf | on beşinde Ankaraya Bu hal sarayda mühim bir va- | 38—SON TELGRAF—İ1 1 ci Teçrin 1938 Esnaf meseleleri Balıkçıların derdleri Balığın para etmemesidir Cemiyet diger büt Balıkçılar " Cemiyeti başkanı Hamdi Bütün anlatıyor: — Balıkçılar cemiyeti 1923 yı - lında kurulmuştur. O tarihtenbe- ri muntazam bir şekilde faaliye- tine devam etmiştir. Size bütçe - miz hakkında bir fikir verebil - lüzum görmeden iki yıllık rakam vermekle iktifa hammen bütçemiz yine ayni mik- tardır, Balıkçılar, yekün itibarile ol - dukça mühim bir zümre teşkil et- mektedirler, Hemen hemen 15 bin- den fazla balıkçı vardır. Fakat cemiyetimize mukayyed - olanlar | ancak 4500 kişidir. Diğerleri ta - Cemiyetin kayıdlı azasına gös - dir. Bunun da başlıca sebeli, yar - dıma her zamam için hakiki bir ihtiyaç ve lüzum hasıl olmasıdır. Esnafımızın ekserisi fakir kim - selerdir. Kayığını veya ağını ta- mir ettiremiyecek bir halde bu - lunup bize müracaat edip yar - dım istiyenler hiç bir vakit eksik değildir. Bu itibarla cemiyet de esnafının bu halini daima gözü - nünde bulundurarak bütçesini ona göre tanzim eder Esnafımız arasında hastalanma vak'aları da kesretle görülür. Bu- mun gayet tabil olan sebebi de şu- meyen, hemen bütün ömürlerini buna rağmen yine ayni şekilde çalışmasına devam eden- balıkçı- lar sıik sık hastalanırlar ve kazan- dıklarile ancak geçinebilecek bir halde bulundukları için kendile - rini tedavi ettiremezler. İşte bu vaziyette cemiyete müracant eden- lere, cemiyet, mümkün olan aza- mi yardımı esirgemez. * Cumhuriyet bayramı yak - | Yaştığı cihetle Şişhanede muaz - zam bir tak Inşasına başlanmış - tır. * Yedinci hayvan sergisi bu - açılacaktır. dilen eski Çek topraklarırı do - daşmış, büyük tezahüratla kar - şılanmıştır. *& Çinliler 20 bin kişilik iki Ja- pon fırkasını imha etmişlerdir. sinin oda kapısına geldi. Kapıda, Armıniyaz kalfa nöbet tutuyordu. Çeşmiâba kalfalarile haber gön- , dermişti. Onlar hazırlanıyordu. Arnniyaz, Dilşadın iç kapılar- dan geçmeğe lüzum görmiyerek salona çıkıp serbest, serbest efen- disinin kapısı önüne geldiğini gö- rünce, tüyleri diken, diken odu. Kapıyı açtı. Dilşada —yol verdi. Matgüzel efendisinin odasına ha- ber verilmeden girdi. Halbuki; evvelce Arzıniyaz ka- pıyı vurup gözdesini kendi elile efendisine götürürdü. Şimdi; kapıyı âçıp buyür edi- | yordu. Saray inceliklerinin bin- bir sırrıma vakıf olan Arzıniyaz, zatein Sultan Azizin; biraz evvel: — Söyle Dilşada gelsin... | — İradesi, Matgüzele geniş ma - nada salâhiyet ve emniyet atfet- tiğini ifham etmişti. Arn.niyız heyı.—cın.lındı. Ke- tekmil balıkçı esnafının kendilerine kaydolmamasından şikâyetçi bulunuyor mek için daha eskileri zikretmeye edeceğim: 1937 | bütçemiz 4600 lira idi. Bu yıl, mu-| 7a ile pek büyük faydalara maz. mamile serazar yaşamaktadırlar. | terdiği yardım, oldukça mühim - | | de şudür: Balık tutanlar çok balık dur: Gece, gündüz, yaz, kış de - | KÜÇÜK HABERL LER gün Çatalcanın Korfalı köyünde | gelmiştir. * Leh Hariciye Nazırı işgal e- | döviz kaçakçılığı yapan yeni bir cemiyetler gibi, Geçen sene, bu gibi hastalarımı- 2 tekmil masraflarını temin ede- Tek hususi hastanelerde tedavi et- tirdik. Bu sene, çok şükür, esnaf cemiyetlerinin müşterek bir has- tanesi vardır. Bu müessese, cemi- yetimiz mensublarının bütün sıh- hi âhtiyaçlarını temin etmektedir. Hulâsa buraya verilen senevi 300 har olmaktayız. | Esnafımızın kısaca — anlattığım vaziyetten dolayı — cemiyetimize, yardım isteğile vaki olan müra - caatlara, ve edilen yardıma dair bir fikir verebilmek için yine iki senelik yardım yekünlarım söy- | leyeyim: | 1937 de 1262 lira, bu sene 3412 | kra, yardım yapılmıştır ki bunun, | bu seneye aid olanyeküinuna has- taneye verilen 300 lira dahil de- gildir. Binaenaleyh bu para es - nafa sıhhi yardım harie olmak ü- | zere yapılmış nakdi yardımların | yekünudur. Balıkçıların uzun uzun derdleri kederleri yoktur, açık ve engin denizler anlarda gam keder na - mına ne bırakır ki... Onların bir tek derdleri vardır. O da ekseriya balığın para etmemesidir. Balı - ğın düşük fiatla satılmasına sebeb tuttukları zaman balıkhanede ya- pılan mözayedede fiat tutmaz. Az balık getirdikleri zamanda fiat tutar.. Yekün tutmaz... Henüz so- ğuk hava dolabi tertibatı yapıla- madığı içindir ki esnaf mahm bir iki gün sonraya saklıyamıyor, gü- | ” gü gününe satmak mecburiyeti yüzünden ucuz fiatla veriyor. En çok balık çıkan mevsim son bahardır. Balıkçılar, bu sebeble, bu mevsimde de para kazanamı - yorlar. Şimdi bütün — ümidimiz «bülıkçılık kanunu» nda.. Sabır - sızlıkla beklediğimiz bu kanun tatbika başlanırsa balıkçılığın bü- tün ihtiyaçları tatmin ve temin edilmiş olacaktır. İ Mazeyal Çaknak Trakyaya | Eitmiştir. * Yunan Kralına Mareşallik rütbesi ve asası verilmiştir. v Tahsil için 27 Eiganlı talebe * Gümrü şebeke yakalamıştır. * Arşiv daireği tarafından tas- Bif edilecek evrak 90 milyondur. Evvelâ bir rehber — hazırlanacak, senra tasnif yapılacaktır. —— Fakat; iradesini kaybetmedi. Kafasını toparladı. Ve düşün- dü. Şuna, karar verdi: — Madermn ki; Sultan Aziz, Çeş- midbı da Çağırmıştı. Ona lâzim gelen talimatı vermeli idi. De- |. mek; padişah Çeşmiâba da göz koymuştu. Her ne kadar Matgü- zeli yanından ayırmıyor idiyse de; Çeşmiâbı çağırması da olduk- ça manidar idi. Nöbet tuttuğu ka- pıdan kalktı. Yerine kalfaların - v dan birini oturttu. Sekerek Çeş- miâbın odasına gitti Çeşmiğb, giyiniyordu. —Ustası- Tun içeri girdiğini görünce topar- landı. Arzıniyaz, kızın - giyimine şöyle bir göz gezdirdi. Beğenme- di. Ve Çeşmiâba hitaben: Kız, çabuk çıkar şunu arkan- dan, aç gardrobu, şu, açık pembe tül entariyi giy.. Çeşmiâb derhal ustasının dedi- ğini yaptı. Uryan vücudünün ü- | zerine açık toz pembe tül entari- yi givdi. Çırçıplak olmuştu . İltimas — Peki oğlum sen hiç merak etma. Fizik hocası benim ahba - bımdır. Söyleriz alur biter. Üzül- me sen, Kulak verdim. Bu - çalışmamış ve çalışmadığı için smıfta kalmış bir çocuğun baba dostu tarafın - dan kendisine verilen bir tesell idi. Bu satırları okuyanlar ara - sında hocaliık edenler varsa pek iyi bilirler ki, ara sıra izansız dost lar tazafından böyle müracaatla. ra tezkerelere muhatap olmak fe Tüketine mutlaka — uğramışlardır. Ahbaplık ile mektep derslerine çalışmıyan bir çocuğun sınıf değiş tirmesindeki fazilete bir ti ak him ermemekle beraber / «bizim çocuğa baksızlık olmuş, hocasına bir tezkere yazmalı» diyen velile- re, babalara da tesadüf ediyoruz. Gayet tabii ve haklı olarak verdi-  mumarada ısrar ettiği için de dostlarının muhabbet ve ahbap - lığını kaybeden myallimler az de Bildir. Gerçi bu gibi müracaatları nazarı itibare alarak kanaatini de #iştiren hiçbir muallim mevcut ol madığına vicdanen kanliz. Fakat farzı muhal ahbap hatırı için sı- mıf değişmesini temin edecek bir not vererek şöyle bir ilümas ta- savvur edecek bile olsak bundan ne fayda umulacağı cayi tcem - müldür. Zira her sene derece de- rece yükselen dersler - biribirine öyle sıkı bir münasebetle bağlı - dırlar ki, aklı başında - velilerin, kâfi derecede çalışmıyan çocuk - ları için muallimere: *Bizim çocuk çalışmıyor. Ken bir not vermemenizi rica ederim.» Şeklinde müracaatlarla karşı « laşmalıdırlar. iltimas doğar dağ- maz okumadan yazmadan yüzba şılık rütbesi verilen şehzadeler i- le beraber imparatorluk devrinin kamusunda tarihi bir kelime o - darak kalmıştır. Çok şükür bu « :ımxn lehcemizden silinip gitmiş- Büyiik Ziraat yyük ziraat kongresine aid” - lıklar devam etmektedir. 'Bu me- yanda Ziraat Vekâleti târüfindan , köngreye arzedilmek üzere hazır- ( Tanmış 'olan muhtelif ” raporların İstanbulda tab'ına başlanmış ol- duğu ve bu raporların Büyük Ön- der Atatürkün geçen sene Bü - yük Millet meclisini açış nutuk- karında — verdikleri — diroktiflerin ve bu direktifleri izah eden Celâl Bayar hükümeti programının e - saslarının tatbikına aid çok mü- him meseleleri ve istekleri ihtiva ettiği haber alınmıştır. İş dairesi reisinin _Iılklkloı'l aai Behiç Koryoruk <İzmir: vapu - rile dün İzmire gitmiştir. Mumaileyh İzmir ve mülhaka tile Mariisa ve Aydında iş katu Nu tatbikatı üzerinde teftişlerde bulunacaktır. 1327 Hicri — | — 1354 Ruml Şaban | Eylül 16 28 Yıl 358 Av, 10440,284 vi 159 11 9Ci Teşrini SALI (| Yakitllr K !

Bu sayıdan diğer sayfalar: