22 Kasım 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7

22 Kasım 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Y ı:'- t .ĞHİ (Büyük Harbde Osmanlı donanmasının İmroz Midilli'nin batışını, Yavuzun yaralanarak düşman hava filolarının bomba yağmuru DZ altında Çanakkalede karaya oturuşunu anlatan de ve Mondros baskınlarile dönüşte z tefrikası.) Odesa kablosu kesılırken rablye bilmedi iğini cöyledikleri Türk denizcile- ri karşısında k:ızaran Almanlar! tek her gemiye bir Aa - CEnizcisini müşavir diy ç alde hiçbir muvaffaki - Tememiş, bütün muvaf- Virl, sre sebeb de bu mü- '*mı:: Olduğu iddia edilmeğe s"'""'ın bidayette: N.u“" denzicileri çok cesur Fakat ta'biye vukuf- | Mî""*"* bulunuyor. Deniz | Betiki le Hidelerini iyi tatbik ede - Svyori ıî*îm de iyi n "“mu.m ler a - verirken Üihi muhtelif misaller, _ğ%unık 'alar isbat etmişti. bu, müşavir — sıfatile ı.: Verdiği Alman deniz %4_ 1 Türk denizeilerinin ya- Tster, ber zaman beceriksizlik ÇÖM “'ıler her zaman kendi a- nekadar acı | ğ'mlıs.ırnk bu üstünlük- l“":ı. Mt edemediklerini söy - yerinde geçmişti. m, Osmanlı impara- 1 Zaman, o gün stinyede Ve birer zarf vermiş; e kendisinin bildirdi- GYE varılmadan açılma Sikıeya tenbih etmişli. Sevket süvarisi Cevad İay Zarfi akrken Şu talimatı .%oıınqu Atan 15 Süracak, » l cenubu şarki- | orada bu zarfı a- | 4 | S den “izin verilmesine tekad- u Bünlerde gemide bulu- | Dü mhşııuı kendi başına e başlamıştı. 3Nkı'llnı iki gün ev- BN beş güvertesinde ku- he benzer, sandal demi- NU dört ç PN Emiş ni tu: , ti Ülhe, Va pi yi kaptan bu demiri bu: ha Körlar ' '“ı.. n Gevab verdi vir getirtti, bu- Kâ'“'mh imiş bu? € bu hususta bir şey söy- | *"lvç,:“'n bu demire bir Ganiş fakat oradan kal ngelli ağır hCiyi çağırtmış, günün Sonanma, başta Yavuz h..,_ tekmil fırkala- he yaylılmış, Odesa is- n )Ola çıkmıştı, 'N,:'l'"“e varıldığı sıra - "m. Söylediği noktada, Zarfı açtı, içinden #unları okudu. irla kopardıktan *SStanbula avdet ede- Doj Banma Kumandanı Lüva Amiral Şoson N,'_;:l ln :'"“ Müşavirinin '"'*'w Okuduğu sırada %n etti, bir elini *i Omuzuna koydu, ür ve bilgiç | geldiği kadar kuvvetli gördü attı en evvel bana gü - n bir demiri gös- cağını vertede termiş, bunun meye yal — Ben de size «Zamanı gelince söylerim» demiştim, değil mi? — Evet! — İşte şimdi zamanı geldi.. bu vazifeyi o demirle başaracağız! Osmanlı donanmasının - sayılı deniz kurdlarından olan Cevad kaptan müşavirin bu sözüne gü- lümsemekle cevab verdi... Demir çok ince, değil ki şehir arasındaki kalın ve çelik muhabere kablo- sunu kırmak hattâ ufak bir tel halatı koparmak - kabiliyetinden mahrumdu. (4 üncü sahifeden devam) başka istiyeceği bir şey kalmamış ktadan Al - tenin Bi ma iştirak e- olsa gerektir. Bu n manya ergeç İngil! yatıştırmak politik: decektir, diyorlar, 8 — Bir de Almanya kendi mü- dafaası noktasından şimdiden şu- nu ileri sürüyordu: Çekoslovakya orta Avrupada Rusya için bir Al- manya aleyhine bir faaliyet ve hareket merkezidir.Rus tayyarele- ri Almanyayı dövmek için Çe - koslovakyada — toplanacaklardır. T göz göre göre bu keyi kabul edemer, diye söylü - yorla Şimdi Çekoslovak, kibete Rüs Almany uği orta malüm lan sonra artık 'akı kalmadığı gibi n ötedenberi iddin et- like de ortadan kalkmış r. Şu halde İngiltere - nin Avrupa sulhunu kuvvetlen - dirmek yolundaki gayret ğr: ve faz- dık stkı | neden ni orlar. 9 — Almanya şimdiye kad çevrildiğin! iler v kırmak - istiyordi kalmamıştır. Alı m. sonra İngilterenin su a yardım e! İngilterede başvekilin sulhu ya- tıştırmak / politikasının — müsbet neticeler vereceğini ümit yenler de çoktur. Bunlar sulhun bu gidişle kuvvetlendiği değil, gitgide arlan emniyetsizlikle teh- likeye girdiğini söylüyorlar. Bundan sonraki vekayi, millet- ler arası politikasının inkişafı hangi tarafın yanılıp yanılmadı - ğanı gösterecektir. Şimdi göz önünde olan bir key- fiyet varsa o da İngilterenin ala- bildiğine silâhlanmakta olması - dır, İngiltere bu silâhlanma faali- yetini daha arttıracaktır. Umumi! surette silâhların azaltılması için bir anlaşmaya varıncaya — kadar bu faaliyet devam edecektir. Bu yazıya başlarken söylendiği | gibi eğer silâhlanma yarışı du - | rursa bunu neticesinde İngiltere | için müyonlarca nüfusa yeniden başka işler bulmak lâzımgelece- ğini düşünenler de varoır, Bu satırlara nihayet vermeden evyvel bu noktaya bir kere deha gözden geliyor. Demek n silâhlan- k pek | ne olursa olsun, bir ne ba- | hasına olursa olsun istediği — bir gey değildir. Kendisinde lâzım sonra silâhlanma y di masını teklif edecektir, Eğer baş kalarınca bu teklif kabul edilirse umumi bir konferans ile iş mü - ği demir tel halata . gem şavirin geli: bağlandı, denize atılı aylıkla bulundu. Demirin ç i kabloyu yakalayınca Pey- ki Şevkete yol verildi. İlk zorlamada bir hafiflik du- yuldu. Cevad kaptan — kablonun | kopmadığını ileri sürerken al- | man müşavir de bunun başarıldı- ğını iddia ediyor, demir de yuka- rı çekiliyordu. Âz sonra deri dı. İki denizci bizden demire göz gezdirdiler, Kablo kopacak yerde çengelin kabloya takılan rı eğilerek açılmış, iki tanesi de kopmuştu. fDevamı var) güverteye alın- i: Yarın Paristegörüşmeler zakere edilecek, neticelenecektir. Aksi takdirde İngilterenin ala - bildiğine silâhlan devam edecek demek Silâhları uzaltmak meselesi: istikbal gö şeylerdendir. Bugün bu b mas edilmesi ise daha zi gilterenin silâhlanma faaliyetini göstermek içindir. Yalnız sık sık bahsedilen ve ya- kın görülen bir ihtimal de var - dır ki Almanya - İngiltere mü - sebatının bundan - sonra pek sstça bir şekle girec eden İngilizler bunu ehemmiyet- le ileri sürmektedirler: Hava m sakı. Böyle bir n Almanya arasında aktedilirse İn- Rilterenin kendini d: ziyade emniyette göreceği kanaati bes- lenm taraf ara- sında hava kuvvetlerinin tahdidi misak aktedi hsanın da g İtalyanın da söyleniyor ki nes Jet misakına varıl- mış diy başvekilinin - Fransı Almanya ve İtalva a misak aklini temin etmeği ndüğü ise çoktanberi mektedir. Paris mülâkatlarının neticesin- de bu hususta da or! neticesi liyerek edeceği dört olacaktır, aya yeni yeni alâmetler belirmiş olacı Son Portresi (5 inci sahifeden devam) sanlar çok âdi. Bunu benim gibi bir kız değil, bir erkek yapacak- t. Ben vazifemi ifa ettim. Ümid ederim ki yapacağınız bu resim, gelecek neslin beni hatırlamasına bir vesile olacaktır. Ressam; bugün Versay müze- sinde bulunan tabluyu iki ssatte yaptı. | Tablo bitince cellâd Sason'la arkadaşları odaya girdiler. Cellâ- de bir mâkas, bir de rob vardı. Şarlot maka kır- 1 aldı, güzel saçını cellâda döndü: — Hazırım Mösyö... — Oturunuz. n kırmızı robla odadan çık- tığını gördü. Elindeki saç deme- tini dudaklarına gölürdü, öptü. (4 ünci itibarla ettiği gayrelin, gösterdiği arafından ne zarı dikkate ' al ve faal: cak mahiyette danbi takib eden veka in sulhun ne rta Avrupada b düşüncesi ktan geri k bu tarafları kayd kalacak manyanın nü ça artmış olacıktır. Artık geçmiş zamana — k: bir küçük itilâf vardı. Çekoslo - vakya - Romanya ve Yuguslavya | sı olan bu itilâf umumi | den sonra Avrupa birliği ve- nizamı devam ettirmek için bulunan şekilerden, baş vurulan | erden biri idi. Fakat o za - man Fransa Avrupa kıt'asında birinci derecede kuvvetli bir devlet idi. O zamandan bu za- '1 mana kadar o kadar çok değişik- lik oldu ki yeniden kuv Almanya ortaya çıkınca h lar da değişti. Nihayet Çekoslo - vakya malüm akibete uğradık - tan sonra küçük itilâftan bugün Romanya ile Yugoslavya kalmış oldu. Şimdi bu iki devletin bir - birlerine müzaheret ederek Av - rupada Alman nüfuz ve tesirinin ade yapılmasının önüne Ti beklenmektedir. Vak- ar üç devletten askeri üçük itilâ beklenen iş bugün yalnız ikisin- den di lüm olan b orta Avrupada ivazenenin de Ramanyadan ist değildir. Yüt hra netice yle diyorlar: l nen iİş böyle ili. z bi Ti, İngiltere ve politikasını — idare Âvrupa gazeteleri- tisadi surette yardım görmesi kralın bu seferki ziyareti vesile- sile müzakereler olacaklır. Fakat İngilterenin Romanyaya bu yardımı göstermesi ayrıca Avrup amatbuatırın zarı dikkati celbetmektedir. Ro manyanın bundan sonraki hari ci politikasında bu noktanın e eti olacağı — baesbellidir. meselesi tedir. Kral diyordu ki: — Şimdi devamlı bir sulhun te-| melleri atılmak için çalışılıyor. Her millet bu mesaiye iştirak ede- cektir. Ancak ortada birtakım müşkülât vardır. bu müşkülât yenmek için mak hususunda — di bahtiyarlığı kaydederken ları da ilâve ediyardu: — İngiltere şimdiye kadar bir çok vesilelerle şunu isbat etti ki | kan dökülmeğe kadar varmadan | adaleti temin etmek kabildir. Ros manya milleti her vakitkinden | rinek ziyade şimdi gayesine varmak için daha çok birleşmiş bulunuyor. — | Şimdiye kadar Avrupanın po - | ni ldığı a nekar tü malü: an bi histan turafından düşünülmüş çok bahsedilmiş olan bir proj Baltık d olan muhteli? dikodular oldu bu tasavvu devi ed Rraftan Alman cude get eşkil edilirse bunun başı- niş olacaktır. anın buü. tasavvurundan ldikçe (Son Tel- | tekdaşlarile (!) buluşmaktan, anya kralı şimdi- 3 ehistanın bu hu: neler düşündüğünü ö; değildir. Fakat böyle denize kadar bir bitaraf 3i teşkil fikrin: Baltıktan dev-) 1 herhangi suretle taahhüt altına sokmak ğini ve işte şu son seya- hatinin böyle bir maksadla ya » iduğunu yazıyorlar. sinde neler u görmek için politi- ka âlemi uzun zaman beklemeğe mecbur. kalmıyacak — görüm Avrupanın bugünkü vaziyı ber şey çabuk meydana çıkmak- ta, her gün birbirini takip eden değişiklikler arasında artık gizli ler daha 37 kalmaktadır. iliz gazetelerinin - çıkardığı | ettiği yazılara bi İngilterenin B a liz Hrası vardır. er İngiltere tarafın - | Romanyaya yardım edilmesi | üretle kararlaştırılacağı da da anlaşılacaktır. ve ne Yugoslavya krallığı naibi olan prens Pol geçenlerde Romanyay al Karol ile görüşmüş- | r. Bu mülâket etrafında o za - wya birçok rivayetler çık- | mış, fakat nihayet şunda karar kılımmı; slovakyanın - paylaşılması- ran Münih kararlarından sonra orta Avrupada yeni bir va- yet vücude gelmiş olduğundan Yugoslavya ve Romanya - devlet n birbirile gön eleri iştir, dediler. Kral Ka daha Londraya doğru yola masından evvel vukua — gelen bu mülâkat Romnaya için oldu - ğu kadar Yugoslavya için de mü- him görülüyordu. Çekoslovakyanın — taksiminden Macarlar da milhim bir pay çı - karmış oldular. Macaristan yeni- den 106000 nüfus kazanmış ol - oma mihveri Ma - mnun etti. Bu dava ne üşlur? Çekoslovakya- daki Almnaler Almanyaya geç - meli, Macarlar da M ğ Leb Lehistana kavuşmak lâzım geldiği ileri sürülerek ırk esası takib edileceği söylendi. Umum? harbin sonunda Macarislan alınarak o zamandan sonra vücude getirilmiş olan Çe: car yine Mactaristanın ida: deki mühim bir kası e Românya krali ile krallık nafbi arasın. daki görüşme vukun gelmişti. Bugünlerde ise Romanya kra - limn garb devletlerinin merkez- lerini ziyaret desi jolitik aâle- 2—SON TEL IA:—Tİ'EXTI;IİIW Müthiş bir cinayet (8 tnci sahifeden devam) Zavallı köylüler, —inanıyorlar Tindeki birkaç altını Fran « yorlardı. de di Elİ suvaya kaptırı Mezad evlerine yordu. Orada birkaç do uyordu. Bunlar aralarında bir (siyah çete) — teşkil Mezada çıkarılan şeyler z e çıkarılan şeylerden gözle - | kestirdiklerini ucuz bir fi- vam edi- la bir başkasına devrede- rek kârını aralarında taksim odi - yorlardı Bazan öğlenden sonra Lyonun küçük esnaf kahvelerine de yordu. Eskicilerin, mahalle ara - mnda dola; ele geçirdikleri netli şeyleri de alıyoardu. Ba- zan da, arkadaşlarile domino oy- kit geçiriyordu. Bunla- rın hemen hepsi ya işden çekilmiş| ve işine devam eden u- hipleri idi. Eski mes - | Pi de bulunmak - el'an mum e a tavsi; zevk alıyordu. ansuvanın hayatı çok mun - dı. Vakti geldi mi, kalkar, lümlar, yavaş ya- rene biner yaşlı ü- oturuyor - 1yı çalınca Siki adlı koca - man bir Alman be peği hav- hyarak kendisini karşılardı. Bu köpek, bütün gün bahçede do - laşırdı. Yabancı birinin içeri gi- | rebilmesini yoktu. He - | imkân üzerine atılırdı. ansuva, içeri girer, odasına çı- terliklerini ayağına — geçirir, | vana uzanır, kar Yemekti 'a üvey anasile | biraz konuşur, derdleşir, sonra o- | dasına çekilir, yatardı. Köşkte in sükünet hüküm sürdü. Yal- | niz ara sıra bahçede köpeğin hav- | ladığı işiti CİNAYET vey anası madam Doriyat işarı çıkmamakla be - e dolaşmaktan, yan- rdeki kadınlarla ko » | gevezelik — etmekten | raber bah daki köşk nuşınaktarı hoşlanırdı — Fransova burada olmadı mı sıkılıyorum. Başına bir belâ gel- birsizin ne ( olsalar küşke giremezler. Siki parça parça e - der. — Doğru... Çok vahşi şey. Her-| kesin üzerine saldırıyor. - Fakat | bizi o kadar seviyor ki... 10 Sönteşrin günü saat beşde komşulardan ikisi, madam Dö - kon ve Granj, köşkün pencere - lerinin açılmadığını görünce me- | monluğa girdikleri zaman Fran- suvanın sırt üstü ve kanlar için- de yattığını görüyorlar. Kafa ta- sı parçalanmış, beyni dışarıya ak- mış, sol kulağı kopmuş, sarka « Yoru. Üvey anası da şah damarıları kesilerek öldürülmüş. —Mutfakta yalıyor, Etekliği tersine çevril - miş. Şüphesiz, hırsızlar gizli ce- bin nerede bulunduğunu biliyor- lar. Altınların yerinde yeller esi. yor. Yaşlı kadının vücudunda bir çok ta bereler görünüyor. Şüp - hesiz, öteki altınlar saklı olduğu yeri söyletmek için kadına iş - kence yapmışlar.. Odalar, büyük salon alt üst e- dilmiş. Her şey karıştırılmış, ranmış. Zabıta, bahçede dolaşan köpe- ğin havlamasını biraz garip bu - luyor ve bundan haydudların ya- bancı olduğuna hükmediyor. Haydudlar, yalnız yemek salo- nunu alt üst etmeye vakit bula - mamışlar. Eğer burayı karıştır dı, şüphesiz gizli ka - 1 ve altınları ele geçirecekler. di. Fransuva altın kaçakcısı mi - . Bu henüz belli değil. Fakat köşkünde birçok altın ve allın dit. | külçesi bulundurduğu muhak - kak... Zabıtanın kanaatine göre hır « sızlar, duvardan atlıyarak köşke girmişler ve ihtiyar kadını öl « dürdükten sonra paraları arama- ya başlamışlar ve bu sırada va « kitsiz gelen Fransuvanın — işini bitirmişlerdir. Tahkikata şid le devam ediliyor. Katillerin az bir zamanda meydana çıkarıla - cağı zannolunuyor. SADAKAİ FiTiR İstanbul Müftülüğünden: Eniyi iyi 15 M 4 20 19 Bi 67 54 00 133 00 Son Buğdaydan : 12 Arpadan Üzümden — : Hurmadan Yurdumuzun hava müdafaan esbabını temin hususunda pek meşkür mesaisi görülmekte olen ve aldığı teberruan - Kımlay ve Çocukları Esirgeme Kurumu gebi hayırlı teşekküller ile pay'ışan Türk Hava kurumuna her veçhile yardımda bulunmak mühim bir vazifemizdi b Bepe ta Diyanet İşleri Reisliği tarafın- dan verilmiş olan fetva mucibin- . Binaenal avadan gelecek yurdumuz uğrunda pek v h bir seretle ça hışan-mezkür Türk Hava Kurumu, na yardımda ve bu vesile ile de mleketimize hizmett. bulunul- mesı lüzumu sedakai fılrın nevi ve miktarile Beraber ilân olunur, karşı kor BAYRAM NAMAZI: Basati: TAG. Ezani 3201 rak etmişler, ve: î K aba hastalandı mı?.. Üvey oğlu da meydanda yok. Gidelim bit bakalım... Demişler ve duvara bir mer » | diven dayıyarak öbür tarafa geç- mek istemişler. Bahçede dolaşan köpek madam Dödonun başını gö-| rünce şiddetle ulumaya — başla - | mış. Köpeğin, kırık bir heykelin etrafında dolaşarak havladığını ve bir de yerde kanlı şapka bu - lunduğunu gören yatırarak mer- divenden inmiş: — Fransuvanın şapkası kanlar içinde yerlerde sürünüyor. Mut- laka bir felâket oldu. Diye polise haber vermeye koş-| muştur. Az sonra büyük bir otomobil | ile polis komiseri, polisler, müd - deiümumi, zabıta hekimi geliyor. Polisler, bahçe kapısını açıyor. lar, bin müşkülâtla köpeği | tediyorlar. Bahçenin — nihayetindeki minin yeni bir hâdisesi oldu. Ro- manyanın harici — politikasında i bundan sonra görülecek inkişa - | fın Avrupa siyast mehafilinde dikkatle takib edileceğine şüphe yok, Baker mağazalarında Erkek ve kız çocuklarına mahsus elbise daireleri tes- Si edilmiştir. Her yerden mMüsait şeralt ve iyi fiatlarla emsalsiz ve zengin çeşitler bulacaksınız.

Bu sayıdan diğer sayfalar: