29 Aralık 1938 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

29 Aralık 1938 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

’ Âhir Ömrühde o ÂAzgınlık Bir İhtiyarın Eaşından y O li yaşlarında bulunan bir E köylünün 50 lira 25 kuruş tutan ve 15 senede biriktir- “diği parasını almak için 8 kişi bir-i İeşmişler ve bunun için garip bir ftarzda bir hileye müracaat etmiş- lerdir. Erzurumun Taş mahallesinde" Riza oğlu Abdullah isminde bu- Tunan bu ihtiyar köylü ıeçınklvvodı Kağızmana bulgur götürmek ü- 'zere yola çıkmış ve şiddetli - bir kar fırtınası ile karışık korkunç bir tipiye tutulduğu için geceyi Akçay köyünde geçirmeğe mec. bur olmuştur. Bu köy halkından olan Şevki, Abdullah, Baki, Eyüp, Şamil. Bekir, Şükrü ve Sefer is - Mindeki 7 kafadar ihtiyar misa - firin üzerinde para taşıdığını bil- diklerinden hem bu paraları al - Mmak hem de zavallının eşeğile bulgur çuvallarına kolaydan kon- Mak üzere bir hile düşünmüşler. (| &r. Bunun için de ihtiyarın genç - İik damarlarından istifadeye kalk- Mışlar ve köye genç ve dul bir ka- €m geldiğini bununla serbesiçe Bir Alem yapmak kabil olduğunu #öyliyerek Abdullahı bir eğlenti- Ye davet etmişlerdir. İhtiyar köylü bu teklifi tered- Gütsüz kabul etmiş ve beraberce Röyün tenha bir mahallesine değ- | Tu yürümeğe 'dır. Burada bir eve giren köylüler Abdullahı. yüzü — kalın başörtü :rph bir kadınla tanıştırmışlar - Abdullah biraz hoşbeşten son- İ | ta; genç kadına yüzünü açmas- L M söylemiş ve kadın yüzünü a “far çamaz bunun kesik bıyıklı ve GeçenGarib Bir Macera traşlı yüzlü bir erkek olduğunu | hayretle görmüştür. Lâkin ihtiyarın — hayreti bi saniye sonra büsbütün artmıştır. Çünkü bu sırada kapı açılmış ve deminki kafadarlar içeriye gire- rek bütün paralarını ve saatiri kösteğini kendisine telim etmes'. ni ihtiyara söylemişlerdir. Ab - dullah bu teklife muhalefet et - mek istemişse de içlerinden — Biraz daha düşünürsen elbi selerini de alır ve seni çırılçıplak bırakırız!... deyince zavallının ak- h büsbütün zıvanadan çıkmış - tır. Çünkü bu müthiş kış gecesinde,| tanımadığı bir yerde - çırılçıplak soyularak sokağa atılmanın dü - güncesi bile kendisini tahtessifir 10 dereceye rağmen birden ter « letmiş ve hemen bütün paraları- ni çıkarıp vermiştir. Berikiler paraları aldıktan son- Tü Abdullahı oradan çıkarıp bir güzel tehdit te ettikten sonra kaç-; mışlardır. Zavallı ihtiyar sıcak bir çat bulmak için köy ihtiyar odasına baş vurmuş ve orada perişan va- ziyetini görenlere başından ge - çen garip macerayı anlatmıştır. Vak'a hemen zabitaya haber ve- rilmiş ve biraz sonra yedi kafada: da yakalanmışlardır. Çalınan pa- radan ancak 43 lira 45 kuruşu bu Tunmuştur. Üst tarafını kaçarken karlar arasında düşürdüklerini söylemişlerdir. İhtiyar köylü bu paraları seve seve ve zabitaya teşekkürle al - mış ve bir daha da evine ve ço - cuklarına ihanet etmemeğe, ta - nımadığı yerlere gitmemeğe sıkı sıkı yemin etmiştir. endir Fabrikası astamonu da Sür atle Kuruluyor İlli Şefimiz İsmet İnönü son| vereceklerdin Bunun üzerine de tetkik seyahatlerine Kas - tamonuda tesis — olunacak fabrikası hakkında d: | İttkiklerde bulunmuşlardı. Ayrıca bu mıntakanın dokuma- lük için en münasip bir mahal Yacağı görülmüş ve Kastanıonu- Ö büyük bir dokuma santralı in- N kararlaştırılmıştır. , Bu hususta icap eden esaslı ve Peknik tetkiklerin ierası için Sü- ank Umum Müdürlüğüne &- ir verilmaiştir . üzerine bankanın şeh - şubesinde bulunan mülen- Tden İkisi geçen gün Kasta - Monuya hareket - etmişlerdir. Mühendisler tetkiklerini biran l ikmal ederek raporlarını | derhal faaliyete geçilecektir. ği eli Di Grip Salgını Havaların son günlerde günde 4-5 defa değişmesi yüzünden şak- rimizde bir grip salgımı devara e* mektedir. Sıhhiye müdürlüğü bu vaziyet üzerine hükümet — doktorlarına tebligat yaparak mıntakaların - daki grip miktarının hemen bil - dirilmesini istemiştir. Netcede gripin salgın bir şekil- de olduğu anlaşılırse yüksek hif- zıssıhha meclisi sür'atle toplan - tıya çağırılacaktır. ZORBALAR SALTANATI - No27 “Alemdar, Beyazıd meydanında du. Evvelce vermiş olduğu ve emir mucibince atlılar be- Yüz kişilik gruplar balinde et- Na dağılmağa başladılar. Gükkânım açmak için sokağa "kanlar ve kahvelerini açanlar Ülerine kaçışıyorlardı, | | nbul senelerdenberi ihtilâl- | ş'en bıkmışti. Şimdi de Rumeli Balarile karşılaşmış bulunu - du. mdar, Beyazıd meydanında ÖNgelen tertibatı aldıktan son- a Divanyolu üzerinden geldi. Yazan: M. Sami KARAYEL Mustafa Paşa, harem dairesinde gözdelerile mışıl, mışıl uyuyordu. Babiâliyi ve Sadrazam dairesini bekliyen — yeniçeri muhafızları dörtnala Babıâliye doğru gelen A- lemdar atlılarımı görünce yerleri- ni birakıp kaçıştılar. Alemdar, kılıç elinde arz oda- sına girdi ve harem kapısında nö- bet bekliyen bir Arabla Sadrazam ma şu haberi yolladı: — Söyle Paşaya çabuk buraya gelsin... söyleşeceklerimiz var!. Neden sonra; bir gün evvel dağ-| ları ben yarattım diye çalım sı - bi Mustafa a; ezile Hileye Karşı Hile!. ağda hile, et de hile, sütte hi de Bütün bu hileleri kendilerine büner ve vasık edinenlere karşı murakabe, kontrol, talimat, tatbi- kat yıllardır sürçe gider ve.. za- man zaman mücadele en hâd şe- killerini alır. Fakat, hiçbir zaman hilekâr hilesinden, halk da hile kurbanlığından alıkonulamaz. Demek ki, mücadelede başka bir imkân ve bir başka silâh kul- Janmak icab ediyor. Düşündüm düşündüm, — Bu ne olabilir?. Diye ve.. en son karar verdim ki, zehiri zehir, çiviyi çivi, uçağı uçak.. vurur kabilinden hileyi de hile vurur prensipini ele almah murakabeyi, nümune almayı res- Mi üniformaya değil sivil vatan- daşa yaptırtmalı., Parası ve müş- teri elile alınan malı kimya evle- rine göndermeli. Samrım o zaman, bu murakabe hilesinin vasfı ta- rihi bir sözü de tekrarlatmıya ve- sile olur ki onun adı da: — Şapa oturtmak.., Dır! BÜRHAN CEVAD —— PURMAN CEVaD | Berberler Arasında İhtilâ tilâf îimdi de Maarif Müdürlüğün e Aksetti Berberler kursunun, heyeti u- mumiye kararile berberler cemi- yetine verilmesi kararlaştırılmış- tır. Fakat demirbaş eşyanın, © kursu idare edenler -tarafındanı cemiyete verilmeşi hususunda bir| ihtilâf hasıl olmuş, kürs idareci- leri mezkür eşyayı cemiyete ver- mek istememişlerdi. Bu bususta Ticaret Odasına va- ki olan müracaat Üzerine, geçen » lerde Oda kararını vermiş ve de- mirbaş eşyanın cemiyete verilme sini münasip görmüştür. Bu ihtilâfın halli için daha ev- vel İstanbul Maarif Müdürlüğü - ne müracaat edilmiş olduğundan 'Ticaret Odasınca tetkik edilen ev- rak yine Maarif direktörlüğüne i- ade edilmiştir. Direktörlük tek - rar vaziyeti tetkik etmektedir. Bu bir kaç gün içinde son kararını verecektir. İş Istiyenler Azaldı Bir gazete şehrimizde iş bulmak üzere iş dairesine müracaat eden- lerin sayısının çoğadığını yazmış tır. Halbuki bu sene iş bulmak ü- zere iş dairesine müracaat eden - lerin sayısı geçen seneden azdır. Bunlardan ekseriyetle şark vilâ- yetlerinden her sene kış mevsi - mind şehrimize gelip çalışan ve sonra yazın tarlaları başına dönen toprak işçileridir. Bunlar daha - yade çimento fabrikalarında iş a- büzüle Alemdarın karşısına gel- di. Alemdar, hışım ve nefretle Sad- razama bağırdı: — Bre herif, mührühümayü - nu verl... Sadrazam şaşırdı, mühürü bula- maz hale geldi. Hoş Alemdar da padişahın sadrazamından mühürü alarak ne yapacağını bilmiyordu Çelebi Mustafa Paşa; ceplerini altüst ederek nihayet mühürü bu- Jup elleri titreyerek padişah mü- hürünü Alemdara verdi. Ve yanında bulunan âyanlar - dan Boşnak ağaya dönerek: — Alın şu Çelebi midir, ne mendeburdur? Götürün Çırpıcı- da ordugâhımıza... Boşnak ağa Çelebinin yakasır- dan yapışınca bir ata atıp Çırpı- cıya yollandırdı, Refik efendi Alemdarın yanın- da idi. Paşa, daği olduğundan ne n bilmediği cihetle & « yiyecekde hile, içecek-| Günün Meselesi: Seyar Esnaf Hakkında Ç Yeni Tedbirler Bunlara Yeknesak Kıyafet Giydirilmesi de Ö Z TTTi K Bir pazar günü kapalı dükkânler önünde iş yapan seyyar esnaftan hiri eni Vali ve Belediye Reisi mızin şehrin muhtelif semt- derinde yeptığı teftiş ve tetkik gezilerinde seyyar esnıfın vaziyeti İle de alâkadar olarak bunların ekserisinin üstlerinin çok pis görüldüğünü dün yazmış tık. Vali, seyyar esnaf —meselesine büyük bir ehemmiyet verilmesi - ni lüzumlü bulmuş ve bu husus- ta esaslı tetkikler yapılmasını em- retmiştir. Bu tetkikler neticesinde İstan- bulda nekadar seyar esnaf bulun- Açık Sigara Meselesi İnhisarlar İdaresi Yeni Bir Karar Verdi Şehrimizde açık sigara satışı- nn menolunduğunu yazmıştık. İnhisarlar İdares! tane ile gi - gara alanları düşünerek bu ya - saktan sonra piyasaya çıkarma » ğ kararlaştırdığı yeni tip siga « raları hazırlamıştır. İnce bir am- balâj içinde bulunan bu sigara - lara sikiz> ismi verilmiştir. Ve 2 sigara 60 paraya satılacaktır. Bu yeni sigaralar; Cumartesi sabahından itibaren bayilere veri- decek, fakat o gün satışa çıka- rılmayarak — Pazar — sabahından başlıyarak satılacaktır. O günden sonra - «ikiz> lerden Tazada her ne çeşit olursa olsun açık sigara satanlara «50» lira ce- za verilecektir. Bu hallerin teketrürü halinde de satıcıların bayilik tezkereleri ahnacaktır. ramaktadırlar, İş kanunu mucibince, iş bulma dadresi 1939 sençsi haziranında kurulacağından şimdilik bunlara vilâyet kanalile iş bulunmakta oar. fendi, ona sıra ile yapacaklarını talim eyliyordu. Sadrazamdan — mührühümsvün alınıp kendisi de kale haricine sevkolunduktan sonra; şeyhiiliş- lâm , İstanbul kadısı vesair vü « zerayı çağırtmak üzere Refik e- dendi, Alemdara talimat verdi. Şeyhülislâm Arap zade — Arif elendi ve diğer rical ve vüzero Babiâliye getirildi. Zavalh şeyhulislâm, sadraza - mın başına gelenleri haber alnaş- tı. Alemdarın âyanlarla pürsilâh muhat olarak aldığı vaz'1 meha- | beti görünce dizlerinin bağı çö - | zülmüştü. O vakte göre şeyhülislâmlik padişah derecesinde bir paye idi. Alemi islâmın relsi demek idi, Fakat; Alemdar ve etrafında - ki âyanlar merasim ve teşrifatı devlet nedir bilmediklerinden hu- zurlarına velen Arif efendi ile vü- duğü ve bunların ne gibi mullar sattıkları, kazanç ve yaşayış şe - killeri, buralı veya taşralı — olup olmadıkları, geçindirmeğe moe - bur oldukları nüfus miktarı vesa- ir hususlar tesbit olunacaktır. Bu tetkiklerden sonra İstanbul- da seyya resnaflığın islâh ve &v« rupada olduğu gibi en medeni va- fıta ve şekillerle satış yapılması - nn temini, yeknesak kıyalet tes- biti gibi işler sureti katiyede hal- lonucaktır. Seyyar esnaflık için icap eder se bir kurs ta açılacaktır. Mektepler Ve Çocuk Bahçeleri Maarif Bu Hususda Yenilikler /apıyer Yeni Valimiz mekteplerde yap- tığı teftişlerde; «çocuk bahçeleri nin arzettiği ehemmiyeti gözü - nünde tutarak bunların önümüz- deki tatil aylarında daha geniş ve) daha esaslı bir surette verimli o- larak faaliyete geçmelerini tenin etmeği kararlaştırmıştır. Bu <a- yara göre çocuk bahçesi açılacak clan mekteplerin civarındaki bi- tişik arazi ve binalar istimlâk ©- hunarak mektep bahçelerine *k- lenecektir. Bu yerlerin istimlâkine ait mu- amelelerin icrasına - başlanmış - tır, Bu sene bahçeleri genişletile - cek olan mektepler şunlardır: Fatihte İstanbul 1 inci okul, Ci- balide İst. 40 ıncı okul, Cibalide İst. 63 üncü Eyüpte İst, 36 mcı ve Üsküdarda 22 İnci okullardır Binaenaleyh evvelâ - bu mek - tepler bahçelerinin bitişiklerin - deki arazi ve bineların istimlâk olunmalarına başlanılmıştır Bu iş bitince derhal bahçeleri- 'a hiç ehemmiyet vermivor- iardı. Alemdar; korkudan - dizlerinin bağı çözülen şeyhülislâma kor - Kadın orapları Meselesi Almanyadan Gzlecek Ay Mütehassıs Geliyor Çorap - fabrikalarında — islâhat yapmak üzere şehrimize getiril - eti tekarrür etmiş bulunan Al- man mütehassısı ile alâkadarlar- ça yapılmakta olan muhabereler anlaşma ile meticelenmiştir. Mütehasşıs önümüzdeki ay i - çinde gelerek mesaisine büşlıya- caktır. Tekmil fabrikaların elle - rinde çök ince cinsten bulunan ip- likler artık işlenmiş olduğundan arük tamamen kalın iplik işlen mektedir. ee di Dözümhaneler Belediyece Kapatılıyor Nuruosmaniye civarında Kale: hanı ve Dökümcüler sokağındaki döküm izabehaneleri Belediye ta rafından kapatılmıştır. Buna sebeb; bu izabehanelerin mhhate muzir düman neşretme - leridir. Kapatılan dükkân sahib- madeni san'atkârlar cemı» tine müracaatla şikâyette burun muşlardır. Fakat Belediye ma - aralarındaki - diğer döküm izabehanelerini de sıhhate zararı olduklarından dolayı — kapatmak kararındadır Diğer taraftan Küçükpazar c varındaki keserciler çarşısındak madeni eşya san'atkârları da E minönü kaymakamlığı tarafırdan maden kömürü kullanmaktan me olunduklarım halbuki bu işi me- den kömüründen başka bir kö mürle yapmak imkânı olmadığım söylemişlelrdir. Madeni san'atkârlar cemiyeti; dükkânları kapatılarak işsiz kas len dökmecilerle ayni elim va - ziyetle karşılaşan keserciler çar- şasındaki esnafın ve atlelerinin bu gösterilmesini veya şehir plân tatbik edilinciye kadar eskisi gi bi çalışmalarına müsaade edilme- sini iştemiştir. Vaziyet tetkik o - lunmatadır. Tan Siuemasında Yangın Dün akşam Pangaltıda Tan si- neması kalörifer bacası tutuşmuş ise de sirayete meydan verilme - den söndürülmüştür. nin tesviyei türabiyeleri yapıla - cak ve bundan sonra da buralar. da sabit oyun yerleri ve elektrik- li oyan tesisatı vücude getirile « cektir. Bilâhare de diğer mektepler'n bahçelerinin genişletilmesine baş- lanılacaktır. vekili olan Sadrazam ve serdar Çelehi Mustafa Paşadan mührü - hümayünu alarak kale haricin - kunç bir seda ile: — Etendi, hele şöyle bir din - le diyoceklerimi? Din ve devlete dair işlerimiz var, Nezdi hüma - yüna varmak lâzım geldi. Kalk, önüme düş gidelim!... Deyince, maksadı anlıyan Arap züde bütün bütün bitap kaldı. E- li ayağı titreyerek öne düşüp gi- deceğine olduğu yerde kalakal - dr. Alemdar, şeyhülislâmın bu ha- , Hini tereddüde isnat ederek çah - gi bir hayvan gibi kükredi: — Bre! Arap oğlu musun ne - sin? Kalk diyarum sana!.. Diye haykırınca bütün bütün şaşırarak tecdidi iman ile yürü- meğe başladı. h © Sarav Alemdarın sehre virdi . deki ordugühina tevkif — ederek yolladığını, şeyhülislâm ile diğer rical ve vüzerayı Bâbualiye ce'p eylediğini haber almıştı. Sultan Mustafa henüz uykuda idi. Ve kendisine daha malümat verilmemişti. Yalnız, Enderun hal-, ki ve saray ricali malümattar ol- muşlardı. Saray velveleye düş - müştü. Hatta; büyük bir karışı « lik zuhur ederek şaşkınlık alâ - metleri görünmüştü. Nihayet; kzılarağası Mercaı A- Ha cesaret göstererek haremi hü- mayuna daldı. Sultan Mustafaya haber yolladı. Sultan Mustafa aleldcele yata- ğından fırladı, Giyinip mabeyin dalresine geçti. Tarihi Dekolır © statistik rakamı hatırımda de- iük, fakat, zannediyorum ki İ> — tanbulda ekmek çıkaran fırın- ların sayısı aşağı yukarı 150 kas — dardır. ğ Bu fırınların hepsinden birer — kilo ekmek alınız. Bunları mua - — yene ediniz. Hiç Birinin - çeşnisi, — kokusu, lerzeti, rengi, yapılışı, kin olup olmayışı, hatta tartısı birbirine benzemez. Halhuki, mek için Belediyece tesbit edilmiş muayyen bir halita farmülü var- —— dır. Bütün — fırınlar bu halitaya — göre ekmek çıkarmak mecburiye findedir. Bu halita hakikaten en iyi halita mıdır, orası başka me- sele. Bir semtteki halk esmer, koku başka, lezzeti garib bir ekmek yer. Bir başka semtte oturan İstanbul- kular, yine tamamile bir başka lezzette ekmek yer. Bir tarafta bakarsınız, francelâ gibi beyaz, pamuk gibi yumuşak ekmek ya- pilir. Bu ayrılıklar nedendir?. Me » — rak ediyorum Ekmek mütehassısı değilim. Fakat, kendi mantıkım- — la düşününce, bütün İstanbulda — ayni çeşni ekmek istihlâk edil - — mesi lâzım geldiği kanaatine varır — yorum. ” ğ Sonra şehrin bir kısım semtle -— rinde ekmek narhtan daha ucuza — satılıyor. Bu medendir?. - Öunun da sebebini anlıyamıyorum, Eğer marhtan ucuza satış idare ediyorsa, — marhı indirmeli. Şayed bu ucuz 6- — lanlar bozük ekmeklerse, satılma sını menetmeli, Ü Bir de İstanbulda fırın derdi vardır ki, bu tarafı hiç açmayın. — Alâkadarlara sorarsanız, bu ziyetin bütçe meselesi olduğunu ileri sürerler. Fakat hakikat yu- — dur ki, İstanbulda mühim bir kı- sım fırınlar gayri sahhi şartlar al- tında ve iptidai bir yekilde ekmek yaparlar.. 4 Ekseri İstanbul fırınlarının ta- Tihi dekoru, 1938 yılında olduğu- muzu unutturacak kadar küvvet- lidir. REŞAD FEYZİ — Ekmek Meselesi Şehrin iktısadi Vâaziyetiki' -t kik etmek ve bu hususta lâfim ge — len kararları vermek ükere p lantıya çağırılan iktisad komis — — yonu dün ikine liçtimdini 'yan « mıştır. B Fkmekçilerle değirmencilerden mürekkeb bir beyet dünkü toplan- tıya çağırılmış ve kendilerin ter bazı izahat istenmiştir. Bu hasus da sür'atle tetkikler bitirilecek ve icabeden kararlar verilecektir. Eirimizin De ci — Hepimizin De'di | Bezuk Para Meselesi Tramvaylarda çekilen ulak lll'ı.ı dakınlısı ortaya garib ve yakışıksız bir vaziyet çıkarmıştır. Bazı eku- tam ahdığımın mektlepe darda da bize bu vaziyet halırlatıl- makta ve nazarı dikkalte konulması yaezelriyz ğ Bu yaziyet şu suretle hulâsa edi- — giler yokculara verilen para küsü. Yunu lade ederken 19 para bulmak. ta hemen dalma müşkülüla uğras — makta ve bu yüzden verecekleri 10 Barayı ya biraz sanra vermeğe ve — yahud hiç vermemeğe mecbur kal- maktadırlar. Hem okuyucularımız İşte bu noke *a üzerinde duruyorlar. Bir wcu aklâha, diğer weu

Bu sayıdan diğer sayfalar: