25 Ocak 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

25 Ocak 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İstanbul Garsonları Arasında! Garsonlar Kongreden, Yeniidare Heyetinden Neler Bekliyorlar “Garsonlar Açılmıyacak, Halledilmiyecek mi ? on zamanlarda şehrimizde 40 Senelik Emektar Bir S garsonların sayısı pek çok artmıştır. Bizde, n olmak için kabul niş bir şart ve evsaf olmadı- an her önüne gelen herhangi e müz ek bir " müessese a ke a ktadır. Bu vaziyet ise; ! yıllardanberi bu mesle e vermiş olan eski ve hakiki gar sonların aleyhine olduğundan, İz- tanbul garsonları; istikballeri i- Şin büyük bir tehlike teşkjl eden bu vaziyetin önlenmesi için der - hal tedbir alınmasını cemiyetle - Tinden istemektedirler. Bunlar; Avrupada olduğu gibi bizde de garsonluğun muayyen bir Meslek şekline sokulmasını temin için eski idare heyeti tarafından aÇılması kararlaştırılan İstanbul Carsonlar Mextebinin derbal tes SİS olunmasını ilk tedbir olarak Arzu etmektedirler. Maarif Müdürlüğünden müsa - alınmaş, hattâ dahili niz. Tamesi bile hazırlanarak progra- Tile beraber Maarif Müdürlüğü farafından tasdik — edilmiş olan Garsanlar Mektebinin elân açıla- Maması, İstanbul garsonları ara- sında bir hoşnutsuzluk tevlit et- Miştir. Bu suretle binlerce gar- fonun müktesep haklarırın myar Ra sebebiyet verdiği iddiâ olunr TMaktadır. ' Çünkü; şimdi her önüne gelen hiçbir ehliyetname veya şehadet- | Tameye ihtiyaç olmadan serbest- | $© gursonluk etmekte bu da ; öm- Tünü bu mesleğe veriniş çoluk ge- Sük sahibi olmuş ehliyetli ve es- _' Rarsonlara büyük bir darbe| Teşkil etmektedir. | mçinm.ıar Mektebinin açılma - "! beraber ortaya ehliyetname *ecburiyeti de çıkacağından, gar- Bonluk etmek isteyenler — evvelâ a Mektebe müracaat ederek eh- rmeğe ve vesika ak mecbur bulunacaktır. ı.BA Süretle meslekte ehil olan- | latak ve mektepte göste- | | Stk olan ameli, nazari dersler :mımk Avrupada olduğu gibi | “Ede de mutehassıs garsonlar ye- | İecek, kısa bir zaman sonra da | tün memleket garsonları mek- | d: Mezunu olmuş bulunacaklar- | Gerek — bu ı | | mesele, — gerek diğer Garsonlar Çnİyetinin yarınki senelik kon- BaSinde — ehemmiyetle mevzuu Taşedileceği anlaşılmaktadır. _,îı nbul garsonlarının — başlıca i€tinden birini de; patr ZORBALAR SALTANATI va 5d Pai nç S kâhyanın bu sözleri üze- | Salona giren cariye- va Bönü bak; git Cünâm dekol- | e ile ve tuvaletsiz buraya ge- riye © Ve Giyt Cünânın yanına vardı. liğ GSi hanımın emirle in Heyecar Na hüzuyuna çık Tayı ha Oruna çıkacağı Haa di? adam Ba- gelmiş bir zat Cüriğ SESe sordu: İ I:-ııjurd-l bulunan a tij müz lAYn — kâhyaların Sarayı am Bi Mektebi, Yüzde 10lar Garson Neler Anlatıyor Ja olan münasebetleri teşkil et - mektedir. Kendilerile temas ett leri çok şayanı dikkattir: — «Ben ve benim gibi pek çok saat Hiç Olmazsa İstiklâl Harbi Mütekaidleri M aliye Vekili Büyük Mi Meclisinde Halil Mente sual takririne cevab verir- ken eski kanunla tekaüd edilmiş olanlara ve yetimlere yeni ka- nunla maaş vermek lâzım gelirse bütçeye 12,500,000 liralık bir zam yapmak icab edeceğini bildirdi. Bu kadar mühim bir yekün tutan rakamın bütçeye ilâve edilebilme- sine imkân olmadığı şimdiden an- laşılıyor. Ancak: Hiç olmazsa İstiklâl harbi mücahidlerine ve anların yetimle- rine bu zammı yapmak münkün olamaz mı?. Dileğini yapmak insan olmazsa bir teselli kaynağı yor. Eğer, milyonlar işi değil de bir kaç yüz bin liranım başarabilecej bir keyfiyet ise hiç şüphe yok ki böyle bir tedbir refahı geride ka- lan emeklilere doğru sıraya ko- hiç oluü- meslekdaşlarım sabahleyin 15 ta çalıştığımız müessesede bu-| lunmağa mecburuz. Ve bu saat - | ten saat 1l e kadar çalışırız. «Bizim ismimiz garson — değil, | bir hizmetçi veya uşaktır. Çünkü bemen hemen her garson sabahın yedisinden gecenin on birine ka- dar çalıştığı mücssesede her ta - rafı silmeğe, temizlemeğe, hattâ mutfağa gidip aşçılara — sebzevat | ayıklamak için bile yardım etme- Rğe mecbur tutulmaktadır. Bu 4 taatlik yorucu mesaiden sonra i- se bizim için asıl yorgunluk anı, yani arı) gervis zamamı başlar. Çünkü müştertlerin yemeğe ge- leceği zaman — yaklaşmı: mütemadiyen ay ile masalar arasında gidip gelme- tur. Dükkânın mevktine veya içkili, içkisiz ol - duğuna göre saat 11 den gece 22 ye hattâ 24 e kadar sürer. Ve bu Uzun zaamn arasında bizler an - i lokma bir şey yemek vesilesile dinlenebilirsek ne mut- t «Bu suretle hep ayakta ve yor- günlukla geçen bütür. bir gün - den sonra gece saat 22 veya 24 derken elimize al- dığımı Ihalettayin bir fabrikadaki herhangi bir gündeli ğin bir kaç saatliğidir. Yani 50-60 kuruşu geçmez. Çünkü eki patronlar ancak o günkü & cımızın yüzde altısını ler. Bazıları ise yüzde tamamen alır yalnız 15-20 lira a) hıkla iktifa ederler! Cebimizde 60 ku: eve dön- dükten sonra hemen soyunup ya- tağa girmeğe mecbu Çün- kü sabah yaklaşmakta , iş başı zamamı gelmektedir. «Ben kendi he müz 40 uzun yılını bu. mesleğe çüh başla- gecelerimde di şefgarso - 'akat elime geçen para gün- de ancak 110 kuruştır 40 yıl gece gündü rüklenen bir ömre kuruş. Bir şefgarson banu alırsa ar - tık diğer garsonlar ne alırlar? Siz hesap edin! «Halbuki yüzde onlar meselesi te evlerimize gi bıma ön | kusuz geçi avakta sü- mukabil 110 zuzan: M. Sami KARAYEL — Yok hanımcığım; Mısırlılar- dan bir zat galiba, Mısır valisinin kâhyası imiş şka kız çıkarmadılar mi | ona? | — Bütün kızları giydirip kuşatıp| takım, takım huzuruna çıkardık | sem hiç birini beğen « medi. Şimdi sizi görmek istiyor. Her halde hanımefendi söylemiş | olacak. | A, deli mi herif? Ben dün- sıra gitmem... Yüz bin - lerce lira da verseler gitmem... Neme Mısir benim.. — Hanımcığım gitmek istemez- seniz zorla sizi götüremezler ya... yada yan ve küdret nisbetinde dağıtan bir imkân olur. BÜRHAN CEVAD KERE AT LAT LA TC Kanatlanan — Cumhuriyot nesline kurbanlarımızla kuvvet verelim. | BETEERTEEEL DN C L ST halledilmiş ve mektep aşılmış olsa benim gibi bütün garsonların da yüzü gülecektir. Çünkü o va- ne gelen garso ten sonra ikinci ve hayati derdi- miz de yüzde onlar «Maalesef idare başına geldiği zaman bize bütün vaatler ve | | kon - ge - işte yarın umul gre günüdür. Gerek 1ek! rek yüzde onlar m onlradan yine vaad n Ve bütün bur kal Gerekbu eski garson ve gerek arsonlar; mektep ve yüz- de enlar meselesile beraber gar- sonlar için Cemiyetin bir de fu- | amesi bazırlama - | asta muhtaç âzalara cid- | di surette yardım edilmesini is - | n garsonlar arasın- daki bu dolaşmamda ku ğana | — Halen idare heyetini teşkil zevat, mul$elif mücssese - lerde müstahı garsonlardır | Binaenaleyb bunlar yüzde on- | lar meselesini veya — garsonların | ronu tarafından kendileri tahtie olunacak, belki işten çıkarılmak | tehlikesi karşısında bulunacak - | lardır. Binaenaleyh bu meselele - | ri; tleri müşter bürosununs, belediyenin ve hü- | kümetin kendiliği a halle rek Cemiyete ve patronlara teb - Hgat yapması binlerce garsonun yüzünü güldürecektir. Halük CEMAL — Tebii — götüremcezler... Ben buraya diğer kızlar gibi para ile | h alınıp getirilmiş bir insan endi arzumla geldim. hanımcığın.. — Peki, bunların neden hanımefendi kâhyanın h zuruna beni dekolte olarak çıkar- mak istiyor dersin? — Vallahi silmem... Canan; uzun saçlarını belinden aşağı döktü. İpekli dekolte gi leğinin içine nim üryan bir şe - kilde gizlenen pembe: vücud gözler kamaştırıcı ve kalb ya koy salona i amma| bir ateşin varlıkla o biperva sallaana, sallana girdi. | Kâhya; Cânâmı ilk görüşte, çar-| pılmiş, kalb sıtmasına — tutulmüş bir insan gibi titremeğe başla - | ü kavuşturmuş, iri) ini tavana dikmiş, pervasız duruyordu . 3Burada Çocuk Bahçesi, Hamam! EalıliA ) bir delizanlı oltasını sud. İmar İşleri.. Tepebaşından Kasımpaşaya İnenSırt Güzelleştiriliyor Ve Havuz Yaptırılacak elediye Fen He; rinde de büyük bir havuz lacaktır. Bu havuzun suları; — doğr doğruya Halice akacaktır. ü Müdür- ) dün Pe- Kasımpaşaya k bahçesile &n evvel yapılması için istim- işine hemen başlanması im - anı aramaktadır. ndi hükümet- n merkezi bir ye - ularken Oliayd Takılan Bir Kız Çocuğu Cesedi Suçlu Nasıl Yakayı Ele Verdi? umu kap-| Ceyhanda feci bir cinayet ol - | mışıl uyuyan küçük xat muştür: Ceyhan tığı gibi sokağa fırlamış, biraz ile- ehrinde balık avlıyan rı çıkarıne tomarının takılmış olduğunu hay- ucuğu yemişler; örmüş ve temarı açınca da | ni &idik didik etr | Zabita cinayeti bu » bit edince hi " gınla bedbaht kızını yakalamış - fir. içinde bir ölü kız çocuğu bulun - duğün ak derhal zabıta- ya h Hemen nınca y ebediyen kaybettiğini anlıyan İlavva, bu te- essürle mecnuna döndüğünden Adana memleket | getirilmiş, katil kadıri da hapisha-| enyi boy bir. kızdır. Besnili Hayva bundan bir müd - det evvel bir delikaniı tan kar dırılarak ve orada ham yet hami bastahanesine fından imiş | Niha - | genç ü Davetler Nasıl Olacak ? Atina Elçiliğimizden alınan bir ya atfen, kı konferans | ve emsali içtimalar için “Yunan | ş devlet erkâni ve memurini — gihi gayrimeşru da olsa bir ço-| Tesmi şahsiyetlere veya resmi ve bu süret ile kalmı: AF DEK AĞ gelince kadın ile annesi Gülizar; ki rinde bu u bulma ması için kalkıp Ceyhana inmiş - lerdir anr İN şu Havva burada gürbüz bir kız çocuğu doğurmuştur. gre, azyik etmi an- | nimresmi teşekkü sup bu- 1 olacak n Ha apılması ndan — rica betle Dehiliye Ve - kâleti dün — Vilâyete bir tamim | kalpli kadın; kazının rmalarına hiç aldırmamış ve vakti; dema bu kabi ve 7a göndererek vetlerin vak da- nanında Ha- iz kanalile yapıl- adarlara karanlık bir akşam n | riciye Vekâlet tamimini insanlar gibi kekeliyerek hanıma şunları söyliyebildi: lah bağışlasın, güzel doğ - | lifim var; biri, her me pahasına olursa olsun sarayı hümayuna sa- tılmamaklığımı ikincisi de yine her ne pahasına olursa olsun İs- tanbuldan başka bir yere gönde- rilmememi taleb ederim. Esirci hanım bu şartları mem - nuniyetle kabul etmişti. Esircinin bu şifahi mukaveleyi bozmasına imkân yoktu. Çünkü; esireinin esirci | geldiği gün şunları söylemişti: — Acaba nerelidir bu hanım?.| — Adalı... | Kühya Cânânın hal ve etvarına, | cana yakm sıcak ve baygın ba - kışlarına mestolmuştu. Eğer bu kızı kandırıp satın a- adan bu - genç kızlar, hep babalarından ve ak- n para ve tahriri mu- kurnaz olan ve san'atinde | alarında pişmiş bulunan e kâhyayı 'büs-| bütün çileden çıkarmak için Câ - ınmışlardı. Bu kizları mânı salonda bir aşağı bir yukarı | dilediği insana ve dilediği mem- dolaştırıyordu. lekete satabilir ve gönderirdi. B n kavele ile ?| Fakat Cânânı para ile satın al- | madığı için ve aralarında da alım satıma dalr bir serbest muka' bulunmaması hasebile istediği gi- bi hareket etmekte muhtar de - gitmezdi ve esasen kendisile bu yolda şifahi olarak akdi mu - kavele etmişti. İYevmiyesi Kendilerine Verilecek Yevmiye, İçin Veni Bir Cedvel | linde ve fakat memuriyet merke- Delege Hazırlandı| n k - lanlara verilecek olan yevmiyeler hakkındı hazırlan- diğinı yazı Bu cetvele göre kanı; Başvekil, Ve uslar-ile baremin 1' 2 ve 3 üncü indeki memurlardan si - ereler için murahhas olarak gideceklere 50 Türk licası ricine ler ve meb- lira daha zammolunacaktır. Müşavir olarak gidenlere veya memüriyet veyahut tetkikat gibi zifeleri bulunanlara; y 40, baremin 4 - 6 mcı mühim vazifeleri Türkiye dahi - zi haricinde ifa edeceklere de ay- ni şartlar dairesinde vazifeye gö- | re nisif veya tam yevmiye veri- Millet Vapurunda Ölenler cesinde batan Millt vapuru faci- lenle imleri a unmaktadır. ger 1 mezkür vapur dan kazazede- pilacak yarı den sonra ftan kumpanyası ta: lerin ailelerine min vârislerin icra olunması da kararlaştırılmış- tır. Esnaa—Sıhhî . Muayenelerı Son 24 gün içinde şehrimizde 2000 € yakın esnafın sıhhi mua - yeneye gitmediği hayretle gö - rülmüştür. Bunların 300 ü ekmek yapıcı, 150 si ahçı, 130 u bakkal 've 120 si de şekerei esn: Vali ve Belediye Reisi “Lütfi Kırdar bizzat yaptığı tetkikler es- nasında ekser esni cüzdanı olmadığını gördüği bütün şubelere emir vererek tek- mil esnafın sıhhi muayene cüz- danlarının aranmasın! ehem yetle bildirmiştir. Kontrol bir taraflan devam et- a birçok esnafın sıhhi neye gitmediğinin tesbit o- ağı anlaşılmaktadır. Kurban Bayramı İstanbul Müftülüğünden: | ikâmun 939 Pazartesi gü- | ü Zilhiccenin dokuzuna müsadif | olmakla Arefe, Salı günü de Bay- ram olduğu ilân olunur. BAYRA MNAMAZI s. . 7 S1 Bildi Amma; kızı kandırir ve eline de külliyetli bir para vermek sure - | tile yola getirebilirsee buna diye- cek yoktu. Esirci ha; mest olan ve ken ler karşısında şöy varmıştı: — Eğer; kızı Mısıra gitmeğe razı| ederse âlacağı paradan bir kasmı mühimmini kıza vermek, olmadı-| Bi takdirde kâhyaya kendi esir ko- nağında nice nadide çeşidler bu- lunduğunu propaganda — ederek | namını Misirda ve şurada bürada dillere getirme! isır kâhyasının en geçen hal- e bir düşünceye| yaklar ve her yeri çıplaktı. Zaten, osir pazarında — satılığa çıkarılan kızların her yerini göre mek âdetti, (Devamı var) G Kaplanvı eçenlerde çarbi Anadoluda, | avcıların bir kaplan vur « duklarını gazete havadisle- ri arasında okumuştum. Evvelki gün de, Diyarbakırda, bir Parsın silâhlanmış iki köy halkının çe tin taarruzile öldürüldüğü haberi — veriliyordu. Bu vurulan hayvanlar, muhak- kak ki, her zaman görülen ve bi- linen mahlüklardan değildir. Fa- kat, kaplan, pars teşhislerini han- gi tabiat âlimi koyuyor?. Bu sırrı bir türlü çözemedim. Memleke- timizde bu nevi vahşi hayvanlarım bulunmadığı muhakkaktır. Fa - kat, söyledikleri mahltüklara ben- — zetilen, arasıra, Anadolurmnn bil- mem hangi köy halkına heyecanlı bir mücadele ve bo; tan bu hayvanlar neı cisimleri, cinsleri Bunu bilen yoktur. 2. İslnleri, | n mesidir”, Bu mevza üzerinde — ken konuştuğum — bir «tahiat bilgisi» muallimi, memleketimizde yaşı « yan hayvanlar hakkında, maal » esef, bugüne kadar tam ve doğru bir etüd yapılmadığını söyledi. Bütün malümatımızı Avrupa - dan gelen kitablara, mecmualara, gazetelere borçluyuz. —Odamiz » sıcak köşesinde, elimize yabancı dilden bir kitab alıp, bunu yerli- leştirmek daha kolayımıza gidi yor. Onun içindir ki, Kongoda ya« şıyan hayvan cinslerini, Anadolu yaylasındakilerden daha iyi bili- yoruz. Ne olur, eloğlunun yaptığı gibi, biz de sıcak odamızdan dışarı çı- kıp, ilim araştırmalarını doğru « dan doğruya tabiatin üzerinde, asil kaynağında yapsak... REŞAD FEYZİ Yeni Yapıla Mektebler Aksarayda — yapıldığını — * verdiğimiz 45 inci ilk mektebin b gaalı tamam olmuştu Keyfiyet Ankaraya bildiriln ve inşaatı teslim almak üzere bir heyet istenmiştir. Bu heyet mektebi teslim almaz, tefrişine başlanacaktır Ayni zamanda bu yeni binanır yanındaki bahçe de hemen istim: Tâk olunarak mektepi öahçesi ge nişletilecektir. * Diğer taraftan Nışantaşındaki 15 inci ilk mektebin yanındaki ar sanın istimlâkı suretile de bu mek tep bahçesinin — genişletilmesine başlanılmıştır. Ü Tevfik Rüştü Aras n Londra büyük elçili; yin olunan eski Hariciye Vekili Tev- fik Rüştü Aras dün akşamki eks- ket etmiştir. Mumaileyh hareketinden evvel, yeni Türkiyeyi İngilterede tem - Silden çok bahtiyar olduğunu söy: lemiştir. Birimizin Derdi Hepimizin Derdi Tramvaylar Çok Seyrek İşliyor Bir olkuyucumuz yazıyor: e— Şikâretim Üsküdar - Kadı- köy havalisinde işliyen tramvay- lardandır. Bir kız talebeyim, Her- gün İramvayla mektebime zidi, geliyorum, — Bilhasta, akşamları, saat 1630 a 17 arasında, iram- vaşlar çok Kalabalık olayor - ve yolcuların ekserizi de talebedir. Geçen gün 15 dakikadan fazla tramvay bekledik. Durak yerinde yolcular çağaldıkca çoğaldı. Ni- hayet tramvay dolu olarak çeldi. Bir bu tramvaya binmek mectn- riyetinde ddik. Çünkü, talebeyiz, evimize geç kalmıştık. Bu arataya binmesek yarım sast daha hekle- mek lzam gelecekti. Bindik; fa- kat, çok kalabahık olan önsahanlı a kaldık. Hatlâ bir arkadı muzan paltosu yırtıldı. diğer biri- BiN kolu imcindi. Tramvay şirketinin bu vaziye- tin önüme geçmesinin teminini, x- kâkadarlardan, tekmil talebe ar - Kadaşlarım adına rica ederim.»

Bu sayıdan diğer sayfalar: