27 Ocak 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

27 Ocak 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

z-:oı TELGRAF —27 2 inci Kinun 1939 HÂDİSELER KARŞISINDA| MADAM ATİNANIN —a MUHAKEMESİNDEKİ DİMİTRİ —ccHm ünkü gazetelerde şu meşhur D muhabbet — teli Madam Atinanın muhakemesine a- Ad bir havadis vardı. Bir kundu - racı da tevkif edilmiş, Mudam Atina ile kunduracının ne müna- sebeti var diyeceksiniz. Dimitri ismindeki bu kunduracı Madam Atinanın evine devam eden ka - dınlara kunduralar yapar ve sırf bu yüzden senede iki bin lira pa- Ta kazanırmış.. Şimdi anlaşılmış ki, Dimitri bu muhakeme esnasında şahidlik e- den bazı kadınların, ifadelerini de-| Biştirmeleri için <lcrayı nüfuz ve tesir» ediyormuş. Şu elcrayı nüfuz ve tesirs hü - neri nekadar da moda oldu. Bunu Dimitri bile öğrenmiş. Vay Di « mitri, vay.. ULUDAĞDA DAĞCILIK Kİ EAR , Uludağda kış ve kayak sporları yapılıyor. İstanbuldan dâ sporcu- lar gidecek.. Şu, Taksimdeki dağ- cıilık kulübü de yine iştirak ede- cek mi acaba?, Bu kulüb birçok dağcılar ye - tiştirdi. Hakikaten faydalı bir te- şekkül. Burada — yetişenler dağa çıkmasını ve kaymasını senede bir kece Ululudağa gitmekle nasıl öğ- reniyorlar, hayret doğrusu.. 'NE DİYE ŞAŞIYORLAR, BİLAKİS SEVİNMEK LAZIM Fındıklıdaki Satle şirketi bina- KÜÇÜK HABERLER * Cumhuriyet merkez banka - sının muhtelif memleketlerden - satın aldığı büyük bir gümüş par- tisi gelecek cuma günü şehrimize gelecektir. - w* Avrupada seyahatte bulunan Milli Reasürans umum müdürü Refi Bayar bu sabahki ekspresle gehrimize dön certir, *& Yeni meb'us intihab hazırlık- Jarına başlanması İüzumu Parti Genel Sekreterliğinden alâkadar- lara bildirilmiştir. mk İzmir vacisi Fazlı Güleçin Da-| hiliye Vekâleti müsteşarlığına ge- Hizilmesi takarrür etmiştir. Dahi- liye müsteşarı Vehbi de Başve - Kâület müsteşarı olacaktır. * C. H. Partisinin himayesin - de kurulan ilk okullura yardım kurumu, faaliyetini - genişletme- üe, 15,000 çocuğa yardım etmeğe karar vermiştir. We Bayram tatili münasebetile, İstanbul öğretmenlerinden mü - rekkeb bir kafile Uludağa çıkmak üzere. pazartesi günü Bursaya ha- reket edecektir. 4 Öğretmen ve Maarif memur- ları yardım cemiyeti, öğretmen - lerin hem ucuzca eğlenmelerini, hem de biribirlerile tanışmalarını temin etmek maksadile hususi eğ- lenceler tertib etmeğe karar ver- * Amerikan deniz leri ayın 15 inde başlıyacaktır. | Son Telgraf sının Deniz Bank tarafından 250 bin liraya satın alınması işi hâlâ tahkik ediliyor. Dün de gaze- tede: — Banka bu binayı dört günde satm almış, diye bu işteki sür'te voe aceleye şaşıyor. Bize göre, şa- galacak bir şey olmasa gerek.. Bilâe| kis sevinmeli. Evvelce tapu daire-, sinde işlerin çok ağır gittiğinden şikâyet eder, dururduk.. Fena mı, şimdi dört günde koskoca bir bi- nanın bütün satır alınma mua - Taöleti ikmal ediliyor. Şu gazeteler ne tuhaf milesse- selerdir, yahu.. Her şeye bir kulp bülürlar.. Onlara hiç bir şey be- gendirilmez.. KURBAN BAYRAMININ KARŞILAMA HAZIRLIKLARI B urban bayramı yaklaşıyor. Ço- cukluğumuzda kurban bayramı- nı, şeker bayramından daha çok severdik. Çünkü, tatil bir gün faz- la idi. Mektebler, bir gün fazla kapalı kalırdı. Kurban bayramı ni- çin dört gündür de, şeker bay - ramıt üç gündür, orasını bilmem.. Kurban bayramının zihinlerimiz- de kalan bir hatırası daha vardır. © da, yağmurdur. Hele birinci gü- nü mutlaka yağmur yağardı. İn - san büyüdükten sonra, bayramları sevinçle değil, üzüntü ile karşı - layor. Çoluk çocuk elbise, hediye ister.. Bir sürü masraf olur.. Şimdi, kurban bayramını değil, şeker bayramını daha çok seviyo- ruz. Çünkü, üç gündür. Üç günün Masrafı da ona göre azdır. AHMET RAVF * Alman devlet reisi Hitler, pazartesi günü Rayiştagda bir nu- tuk söyliyecektir. ** Bulgaristanda sahte bir do « lar fabrikası keşfolunmuştur. * İktısad Vekâleti deniz müs « teşarlığına eski İstanbul güm - Tükler baş müdürü. Mustafa Nuri tayin olunmuştur. * Yeni Etgan setiri dün Anka- raya varmıştır. * Yüksek iklisal ve ticaret mektebi son sınıf talebelerinden 25 kişilik bir kafile tetkikat için Mersine gidecektir. * Şilideki son zelzelede ölen- lerin sayısı 15 bini geçmiştir. Y Esnaf camiyetleri müşterek yardım teşkilâtı heyeli umumi - yesi bugün Eminönü Halkevinde toplanmaktadır. * Gümrük muhafaza teşkilâtı baş müdürü Hasan Koper Bir tet-| kik seyahatine çıkarak Çanakka-| leye gitmiştir. Çektirildi Beyoğlu Belediye şubesi mi - marelrından Naime işten el çek- tirilmiştir. Kendisi; Cihargirde ev yaptırmak üzere ruhsatiye alan Nefise isminde bir kadının ev ye-| rine apartıman inşa etmesine mü- samaha etmekle mes'uldür. GÖKYÜZÜNDE AŞK YARIŞLARI No, 101 — Ağabeyim — sordu da cevab verdim, dedi, karışmıyorum ve karışmak da istenem. Reşad, Nesrinin dilinin altın - daki baklayı çıkartmak istiyordu: — Birak anne! dedi. Biraz da Nesrinle konuşalım. Suna onun samimi arkadaşıdır. Elbette on - dan birşeyler şezmiştir. Nesrinin canı sıkılmıştı. Annesi onuü payladığı zaman cevab ver. mez susar, fakat bir daha da ağ- zını kimseye bir söz bile söylete- mezdi. Reşad tekrar kız kardeşine dön- Yazan: İskender F. SERTELLİ Nesrin! Nesrin: — Bizşey bilmiyorum.. Diyerek, yemeğini çabuk yedi. Sofradan kalktı. Reşad, kız kardeşinin birşeyler bildiğini tahmin etmişti. Sofrada fazla ısrar göstermdi. Reşad, Nesrini, nasıl olsa, tenha bir köşede söylelecekti. Yemekten kalktılar, Reşadın dairede müstacel işleri vardı. Evde fazla kalamadı. Pal- tosunu giyerek sokağa çıktı. Reşad, Sunanın kapısı önünden geçerken, ilk günlerde başını kal- “dırıp pencerelere bakar ve her <ai MaLEk Hamamlar İçin Bir Karar Gece Y__arîs—ı-IZ den Sonra Açık Bulundurmak Yasak Ötedenberi, Beyoğlu ve civarın- daki harmamlar sabaha kadar açık bulunuyorlardı. Bunlar, Beyoğlu nin gördüğü Tüzüm üzere, iki gündenberi, gece saat on ikide kapanmağa başlamışlar- dir Beyoğlu muhitinde bulunan ha- mamcılara, Belediyece yapılan bu husustak! tebligattan sonra, ha - | mamcılar cemiyetinde toplanıla - rak bir görüşme yapılmıştır. Ha- mamcılar, Beyoğlunda muhit iti- barile, asıl gece yarısından sonra iş yaptıkları ileri sürerek bu va- ziyetin kendilerini — ehemmiyetli gurette izrar ettiğini söylemekte - dirler. Bunların hafta tatili ruhsatiye- lerinde kapanma saatleri tayin e- dilmiş olmadığı için bu hususta serbest bırakılmı ma dair ken- dilerinde daha büyük bir hak gör- mektedirler. Hamamcılar cemiyeti bu mev- Zuu esaslı bir şekilde tetkik ede- rek icabederse bazı teşebbüslerde bulunacaktır. Hayali Bir Vak'a Dünkü sabah gazetelerinden bi- ri tevkifhanede yine bir yaralama hâdisesi olduğunu yazmıştır. Bu hususta malâmat istediğimiz müd- delumumilik, yeniden böyle bir vak'a olmadığını, yazıda geçen isimlerin de tamamen hayali ol- duğunu ve esasen bu kabil veka- yün önüne geçmek üzere tevkif- hanede şiddetli inzibati ve idari tedbirler alınmış — bulunduğunu bildirmiştir. KISA POLİS HABERLERİ * Nuruosmaniyede Şerel soka - | ında oturan seyyar satıcı Ali oğ-| lu Nazim — Şirketihayriyen:n 65 | numaralı vapurundan bir portatif| sandalyayı çalarak — savuşurken tutulmuştur. * Bebekte Tramvay caddesinde! 246 numaralı evde oturan Hasan adında bir ihtiyar evine giderken üzerine fenalık gelerek düşmüş biraz sonra ölmüştür. Yapılan mu- ayene neticesinde Hasanın kalb sektesinden öldüğü anlaşılarak gömülmesine izin verilmiştir. * Salâhaddin isminde biri ev - velki gece Kumkapıda Cami so- kağında hamal Yusufun evine gi- Terek eline geçirdiği eşyayı bir çu-| vala koyup kaçatken mahalle bek-i çisi tarafından yakalanmıştır. * Bir infilâk neticesinde geçen gün batan Deliyorgi adındaki Yu- nan balıkçı motörünün, adliyece görülen lüzum üzerine çıkarılma- sına çalışılmaktadır. Motör çıka - bebi tesbit edilecektir. bakışında Suna ile göz göze ge- lir, selâmlaşındı. Reşad şimdi pencereler. - ba- şını kaldırmadan - suçlu bir adam tavrile ve gözünün ucile bakıyor. Sunayı göremiyordu. © gün de- başını kaldıan-dan- pencerelere şöyle bir göz attı. ©O ne?t Perdenin arkasında bir gölge var. Acaba kimdi.bu gölge”* Reşadin tereddüdü çok sürmedi. Pencereye yaklaşan bir kadın başı göründü. Reşad birdenbire titredi. Gülümsedi. Ve hızlı hızli yürüdü. Pencereden Bayan Melek ba- kıyordu. Artık, Sunanın yerinde © görünmeğe başlamıştı. Reşadın ayakları birbirine do- lanıyordu. ' t ğg&ıfw güçlükle geçe- POLİ S Ve.. Mah lehir Kaçakçı Ve İçicileri Dün İkisi Kadın O'mık Üzere Yeniden Dört Kişi Yakalandı Emniyet müdürlüğü ikinci şu- be kaçakçılık kısını dün de ikisi kadın ikisi de erkek clmak üzere dört beyaz zehir kaçakçısını ve içicisini yakattyarak edliyeye tes- lim etmiştir. Aksarayda — Mimar Kemal sokağında 12 numaralı ev- de oturan sabıkalı Eroin kaçak - çılarından Aksaraylı Melek adın- da birinin evine topladığı kadın ve erkeklere eroin içirttiği haber alınmış ve dün âni olarak yapılan arama neticesinde Ayten isminde) bir kadın ile Piç Mekmed eroin içerlerken süç üstünde yakalan - mışlardır. Aksaray Lâleli ve covarda eroin! satlığı haber alınarak yakalanan moruk Hasanın üzerinde $ gram eroin bulunmuştur. » Yakalanan kaçakçılar ve içici - ler bugün adliyeye teslim edil - mişlerdir. ——— —— Madam : Âtina Dâvâsı Madmam Atina davasında şa - hidlerin ifadelerini değiştirmeğe teşvik eylediği cihetle Madam A- tinanın ve müşterilerinin hususi ayakkabıcısı Dimitri tevkif olun- müuştu. Bugün de Eleni Masara adında bir kadın, yine ayni suçtan dolayı yakalanmış, birinci sulh cezaya verilmiş isticvab edilerek tevkif olunmuştur. Delilik Taklidi Eski Belediye Tels muavini Ek- rem Sevencanın İmzasını taklid ederek tahril edilmiş arzuhal | mühaberlerile Sıhhiye Müdürlü- ğünden içlimai yardım faslından | birkaç kere para çeken Hasanın dün Ağırcezada muhakemesi ya- pılmiştir. Hasan, — delilik taklidi | yaptığından adliye doktoruna mu- ayene ettirilmiş ve şuurunda bo- | zukluk olmadığı anlaşılmıştır. Muhakemeye devam edilecek- tir. | | | Şüpheli Bir. Ölüm Fatihde İskenderpaşa mahalle - sinde kasab Necibin karısı 54 yaş- larında Şefika odasında ağır ya- ralı bulunmuş ve kaldırıldığı has- tanede ölmüştür. Adliye doktoru cesedi muayene etmiş ve ölümü rıldıktan sonra infilâkın kat'i se- | şüpheli görerek cesedi morga kal-| 'sinin daha fazla sarhoç olduğunu dırlmıştır. rek caddeye çıktı. * Reşad dairede.. Masasının 'ba « şında, Odacı, elinde bir mektubla içe- riye girdi. Reşad sordu: — Ne var? — Postadan geldi; bayım.. Ve zarif bir mektub zarfını Re- gada uzatarak tekrar dışarıya çik-| t İzmirden verilmiş bir şehir mek- | tubu idi bu. Reşad zarfı açarken elleri tüt- | Tiyordum — Sunadan — olduğunda şüp - hem yok. Diyerek zarfı yırttı. İlkönce imzaya baktı: — O ne?!.. İmzası yok.. Mektüb: «Canım Reşadcığım'» sözlerile başlıyordu. Çok Iâübaliyane yazılmış bir mektubdu. ğ | Teceksin? kemeler Ben Papaz Oöluyum!. “Her İkisi de Keyifli İdi Ama Hangisinin Daha Fazla Sarhoş Olduğunu Bilmiyorum..,, ı Çki dostlari şöyle lddla e - derler; — Alkol, insan için bir ih- tiyaçtır: Çünkü, insanın mesut ve şen zamanları olduğu gibi, keder- li ve iztıraplı anları da olur. İşte böyle anlarda, keder ve elemleri defetmek, dünya dertlerini unut- mak, eğlenmek, ve neşelenmek i- çin bir kaç kadehle kalayı tüt - sülemek yeter, Ben Yeşilaylı değilim. Fakat, bu iddiayı ilerl sürenlere - karşı, içki düşmanı doktor — Fahreddin Kerim namına cevab vereceğim: gerçi buyurduğunuz gi- an kederlerini unut- turur, itisanı neşelendirir, eğlen- dirir, şenlendirir ama, onun bü faydaları, zararları yanında de - vöde kulak gibi kalır, Bir çok cinsyetlerin sebebi koldür. Bu sebeple o, cemiyetin on. büyük düşmamıdır.. Dün Ağırcezada, gene alköl te- siri ile Yorgi Sıman adında bir a- damın anahtarla vurmak suretile sol gözünü çıkarmaktan - suçlu, semplon ekspresi bagaj memuru Hikmet İnselin muhakemesine başlandı. Hâkim, maznuna hüviyetini s0- rerken, ben dikkatli ve müteces- sis nazarlarla Hikmete bakıyor; | hal ve vaziyetinden, konuşma - | sından, pek kibar, halim ve nazik bir zat olduğu anlaşılan bu ada- | min böyle bir suçu nasıl işledi - iğine şaşıyor, sonra hadisedeki iç. kinin rolünü düşünerek — kendi kendime: — Ah bu âlkol!.. Diye söyleni - yordüm. Hikmet İnsel, —suçunu —inkâr etti: — Vak'a gecesi, şoförler kah - vesi önünde Yorgi Simona tesadüf | ettim, Yorgi sarhoş idi. Yanıma | gelince, onunla şakalaşmağa baş- | ladıra ve: ” | — Merhaba gâvur oğlu! dedim. O benim bu hitabıma içerledi, seri bi sesle; — Ben, güvur oğlu değilim! Pa-| paz oğluyum!.. dedi, Ve bunu söyledikten sonra, kah- veyo girmek için, benden ayrıl - dı. Ben kat'iyyen anahtarla gö - | züne vurmadım. İhtimal, çok sar- hoş olduğu için, kahveye girer - | ken. muvazenesini — yaybederek düşmüş ve bu kazaya uğramıştır. Şahid Kadri hâdiseyi şöyle an- lattı: — Bundan Üç ay evvel, Beyoğ- lunda, Taksim — durak - yerinde, Hikmet, Yorgi, şoför İhsan ve ben konuşuyorduk, Gerek Hik - met ve gerekse yorgi, her ikisi de| keyifli «sorhoşe idi. Fakat hangi- bilmiyorüm, Bir ara, Hikmet ile 'Tereddüdle okumağa başladı: « Bu sabah sana - rastladığım zaman çok şeyler söylemek isti yordum. Bilmem noden, bir şey söyliyemedim ve ayrılırken, sa - dece: Beklerim, dedim. Seni ner- de beklediğimi izah — edemedim. Şimdi eve gelince düşündüm.. Se- nin de: Gelirim.. dediğini hatır - ladım. Ben nerde ve miçin bokli- yeceğim? Sen nerde ve niçin ge- Biraz bunları konuşalım, Re - şadcığım! Bugünlerde sana, senin tesellilerine çok ihtiyacım vardır. Bu kısa mektubumla sana birçok geyler itiraf etmek isterdim. Ya- “ak ki, yine birşey söylemeğe mu- vaffak olamıyacağım. Evet, ne di- yordum? Seni beklerim, demiş - tim. Bu akşam #ıhtım boyunda İs- tanbul pastanesinde saat beş bu- çukta seni bekliyeceğim. Beni o- rada fazla bekletmiyeceğini tah - —» ederek, Şimdilik fazla bir şey) Hatayla Muhabere Fiyatları Ehnmmiyetli Surette Ucuzlatılması İçi Teşebbüsler- Yapıldı Hataya gönderilen telgrafların kelimesi başına 25 kuruş alınma- sının bu kardeş memleketle maha- mele yapan tüccarları çok muta - zarrır ettiğini; bu telgraf ücret - lerinin indirilmesinin hükümet - ten rica olunduğunu yazmıştık. Öğrendiğimize göre bu müra - caât ehemmiyetle nazarı itibare alınmıştır. Bu münasebetle memleketimiz- le Hatay arasında karşılıklı ola - k posta ve telgraf ücretlerine aid tarifenin tenzili için Hatay pos-| ta ve telgraf idaresile posta, tel - grat ve telefon umum müdürlü - ümüz arasında temasa başlanmış- tır. Bu işin pek yakın bir zamanda halledileceği tahmin olunmaktadır. ——— Yorgi arasında mütareke hak'- kında bir münakaşa başladı. Fa - kat o sırada beni şoförler kahve - sine çağırdılar. Bir çeyrek Ssaat geçmeden bir polis düdüğünün sesini işittim. Kahveden çıktım. Yorgiyi yerde gördüm. Hikmet ve İhsan yanında yoktu. Polisler, Yorgiyi yerden kuldirmağa çalı- şıyorlardı. Şahid İhsan, maznımla müd - det arasında geçen münekaşa hak- kında gu izahatı verdi: — Hikmet, Yorgiye: «— Müta- reke — senelerinde, o acı, o kara günlerde, elinize fırsat düştükçe, bu millete yapmadığınız - fenalık kalmadı. Sizi bu memlekette ya- şatmamalı, sizi koğmalı, sürmeli bu yurddan. » öed. © sarada bir müşteri geldi. Ben onunla konuşürken, «tak» diye a e Şarka mı? Garba Ti Cenuba mı? Yazan: Ahmed Şükrü ES Müsih anlaşması, Alman! orat Avrupada münakaşa mıyan bir hegemonya temin miştir, Almanya, siyasi progl nın fÜk hedefi olan bu mer! varmak için her şeyden garbi Avrupa — devletlerini Avrupa ile — alâkasızlandır?| Mecburiyetinde idi. İşte Alm yapın Münihde temin ettiği vaffakiyet budur. Fakat Alm bundan sonra nereye doğru Ö necektir? Almanya için üç kamet vardır: Garp — yolu. yolu. Ve cenup yolu. Almanyanın yeni hazırlanmakta — olduğuna Şİ yoktur. Askeri sahada hazır tün huzile devam etmektedil. hazırlığın hedefi, Almanyayı lâhlı bir millet» halinı geti tir, filhakika istikbalin harbi dular arasında bir muharebi ziyade milletler arasında bif cadele halini alacaktır. Ve topyekün» bir harbde yedi Şından yetimiş yaşına kadaf vatandaşın seferber edilmesi zımdır. Almanya büyük akdığı dersten istifado ederek bin iktisadi cephesile de el miyetli surette meşgul olmi Almanlar, büyük barbi, açlık bam madde tedarik — cdem yüzünden kaybettiklerine Küf dirler. Binaenaleyh bunu etmek için dört senelik iktfi programı hazırlamışlardı vt ring de bunun tatbikina me edilmişti. Programın muvatffi yetle tatbik edilmekie old manyadan zaman zaman haberlerden anlaşılmaktadır. gazetelerde çıkan bir haber€ re Almanya artık kendine V yet edecek demir ve sua'i f çuk istihsal etmektedi. | Fakat bütün bu hazırlıklaf |) bir ses işittim. Arkama döndüğüm zaman, Yorgiyi yerde, Hikmeti de yanında gördüm. Fakat Hikmetin Yorginin görüne anahcarla vur - duğunu görmed'ir. Davacı Yorginin, evrak ara - sında istidası olmadığı için, o da şahid sıfatile sorguya çekildi: — Ben seyyar «baş satıcı» yım. Başları sattıktan sonra, şoförler kahvasine girecektim. Fakat o si- rada, fazla sarhoş olduğu İçin, polis tarafından Kahite kuaat - hanesinden çıkarılan Hikmet. ya- nıma geldi Konuşmağs başlıdık. Hikmet bir ara mü'arekeden bah-| sederek: <Mütarek2 yıllarında, Türklere yapmadığın halnlik kal- madiı: dedi eğimdi de bu memle- kette yaşıyorsun, Se". alçak bir a-, damsın.. Senin gibi namussuzları bu yurddan koğmalı.... Ve elindeki vagan açmağa mah-i sus olan âleti hzvaya kaldırarak | bütün kuvvetile sol gözümün üze- rin» indirdi. Ben bu sademenin tesirile yere düştüm. Ve bu esna- da polisler gelerek, bizi karakola götürdüler.. Dava dosyasının - tetkiki için, duruşma bu ayın otuzuna bira - kıldı.. MEHMED HİCRET yazmağa lüzum görmüyorum. Za- ten istesem de haleti ruhiyem faz- la bir şey yazmağa id değil - dir. Gözlerinden öperim Reşadcı- Reşad mektubu birkaç kere - kuduktan sonra gülmeğe başladı. Sunanın annesinden. Beni saat beş buçukta rıhtım boyunda İstan- bul pastanesine çağırıyor. Acaba neler söyliyecek?! Sigarasını yakarak düşünmeğe başladı: — Bayan Meleğin bana aşkın - dan başka itiraf edecek mesi ola - bilir? Lâkin o ne şehvetli, ne tatlı kadın, Allahım! Avrupada üç se- ne yaşadım.. Her yerte girip çık- tırn. Bu kadar tatlı, bu derece in- sanı kendine çekici bir kadın göre medim. Ne olursa ölsun, — gidip görüşürüm. Zaten gitmemek de çok ayıb olur. Bu vesile ile Nes- Tinin sakladığı hakikati onun ağ- zından dşymuı olacağım, var) mamlandıktan sonra Alm#f| Şarka mı, garba mı, cenuba ! necek? j Avrupanın her devletini a) dar eden messle budur, Garl letleri, Münihte yaptıkları İf siyondan sonra, Almanyı tık şark ile meşgul olacağınk etmişlerdi. Esasen Münihtefi vel, Almanya, garb üzerine yik yaparken, bu hareketini; Avrupa devletierinin orta A? ile meşgul olmalarile haklı termek istiyordu. Almanya / saya diyordu kı: — Orta Avrupa ile elil nınız. Ben de sizi raha', birafi Hâdiselerin tazyiki altındâ sa ve İngilter2 Münihte bul vafakat ettiler, Ondan — son Almanya, önce İngiltere, Fransa ile cebedi sulh> imzalamış ve Fransa ile daki hududların kal'i ve nili duğunu kabul etmiştir. Buk manyanın, artık, garb de' rahat bırakacağına delil edilmişti. Fakat bu ümi yerinde olmadığın: garb d leri anlamıya n Vakit Yokmuf Ahmet evini kiraya verir. mak için gittiğinde, kiraci kovar, Ahmet mahkemeye racıt — Mavadan vazgeçmersen dürürüm! der. Ahmet: — Haydi tapuya zidetim 4 senin Gzerine gevireyim, der yi — Yol Benim verci “ etmiye vaktim yek der. Hangisi daha pala' 4 î"u:u::ı:ı tâ ucundaki

Bu sayıdan diğer sayfalar: