28 Ocak 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

28 Ocak 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İtalya - Yugoslavya Müzakereleri Belgrad Mü ilâkatının Neticeleri Roma'nın Beklediği Gibi Değil Yugoslavya Romanya Dostluğunun Kuvveti Bunda En Mühim Rol Oyniyor| İspanya Meselesinden Bir Harb Ç talya Hariciye Nazırı Bel- giderek — Yugoslav devlet adamlarile görüştü, Bu hususta Avrupa gazetelerinin Bütunlarını dolduran bırçok de- dikodular vardır. Macaristanla anlaşmak hususunda Belgrad büs- bütün aykırı görünmektedir, İtal- beri Macaristanı kendi- sterken — Yugoslavyanın la çok dost olması: temektedir. grada taksim ediln disinden alınan toprakların mü- him bir kısmı da Yugoslavyaya ve- rilmiştir. Yugoslavyanın Macaristanla dost olmak islemesi ancak Macaristan kendisinden alınmış olan araziyi geri istememesi şartile kabil ola- cak. Bugünkü — Yugoslavyanın ida- tesinde bulunan Macar akalliye - 'tinden bir aza alınarak Yugı âyan Meclisine ıntihab edilmiştir. Belgradda bunu Yugoslav - Ma- car münasebatının stikbali ıçın a- tilmiş iyi bir adım olarak say - maktadırlar. Ancak iki tarafın münasebatından yeni bir ınkışaf görmek için bir müddet daha bek- dir. kında anlaşılma! Ben Bir Casustum Kavaşima, japonyanın Matabarisi idi. Tien - Tsi Meşhur casusun, sevgilisi aktris Yacko Mizütuani alınmış son resmi — —- -— Kimler geldi, kimler geçti Daha neler yapmak ister?, Bütün bunlar gözlerinden geçti. En sön bü- 'yük bir tablo halinde Güney bakışlarına doldu. Onun ilk gelişi, hastalığından sızlanmaları, gelip yurda yatırılışı, doktorun üzerinde uyan- dırdığı yakın raktığı duygulü izler, kendisini aratan bir sevgi hepsi ve herşey bu uzün filmin en doyülmaz bö- lümleri oldu., Ve. Doktor yine bu en son parça- nin tadı ile dalgınlığından ayrıldı: Ne cana yakın kız.. Diye söylendi ve sözüne ekledi: — Kimsesiz de... Ve. Güneyin hayalini gözlerinin içinde hap- #ederek sOYunmağa ve uyumağa hazırlandı! BİR YÜN CEKETİ BİTİRİRKEN Güney odada tek başınaydı. Masmavi bir yün ceket örüyordu! — Ohhh.. Son ilmeği de geçirdim.. Dedi, yerinden kalktı. — İki gün evde kalmak bana en güzel bir ceket kazandırdı. li karşısına geçti, gi Çok güzel, Bu beyaz Aukara tiftiği yaka ile Masmavi gövde iyi gitti.. lemek icab edeceği söylenmekte- Macar Hariciye Nazırının Romayı ziy dir. Bu zi ıkarsa... Meraklı Şeyler SOPFRA BIÇAKLARININ Tambet aai icadi olumalı pek çok yök- tur, İlk çatal, 16 mes yüz yılda Fransada, Kral sarayında kulla- mumaya başladı. Bıçağa gelince: Kaki Yunanlılar, sof- ralarında muhtelif şekilde ve büyük- Bükte biçaklar. bulundurüyorlardı, — | Ev sahiblerinin servetine göre bı- çakların sapları kemikten, fildişinden, bronadan, gümüşlen ve altından ya- pıliyor. bazan da kiymetli taşlarla nüs- leniyordu. Romalılar da baçak kallanırlardı. Or- fa çağda ve teceddüd devrinde — bir ziyalete ridecekleri zaman yepmek bi- gaklarını da beraber götürürlerdi. Bu biçaklar, küçük bir kın içerisinde ta- şanırdı. Preaslerin saraylarında, senginlerin Konaklarında safraya müsafirlerin şe- refile mülenasip bıçaklar koymak üdet- € (Karem) yortularında matem alâ- Mti olarak sapları siyah bıçaklar kul- fanılırdı. Resmi siyafetlerde, sofracılardan bi- kultuğunun altında büyücek — bir kutu ile yemek salonuna gelirdi. Ku- tunun içinde bulunan biri büyük. biri kücük iki bıçakı çıkarır, siler; sonra hane sahibinin önünde eği- Bütün devletleri yakından alâkadar edecek bir harbe sebebiyet vermesi | muhtemel İspanya meselesi Frankistlerin Barselonu alması ve haritada görüldüğü veçhile bütün Katalonyayı ele geçirmesile bitmiş olmuyor bittikten sonra Macar - Yugoslav ya- te gideceği yaret olup haya girecektir de İş- cağı ne- mrile görüşülen bir mesel hili harbinin alı , Fakat Yugoslavya şımdıye kadar takıb etmiş olduğu politıkadan ayrılmıyacaktır. Yani İspanya ışlerine hiçbir süretle ka- değildir. Fakat İtalya Ha- riciye Nazırı Belgradda görüşür. ken Akdenizde vaziyet birdenbire pek eddi bir hale girerse Yüges- lavya nasıl bir yöl tutacağı mese- lesi de görüşülmüştür. panya di nu; Harbi Umumiyi doğuran SARAY (1914 OLT tırarak bir tarihi safhayı gözleri Baş rollerde: 'de katlolundu. Dedi. Gözleri dü. Bakışları dirildi. Kafasının ıçi taplaze istek- lerle doldu. Ateşli, baygın, alevli bir damar ve kalb çarpışı ile: —Bugün bununla sokağa çıkacağım... Dedi. Sonra: — A... Ben bugün doktora da gidecektim. Diye unuttuğunu yerine döndüren bir du « uşl Döktora ne olursa olsun gitmeliyim.. Dedi Ve kendi kendisine söylendi: — Ona gitmemek ölüme gitmek olur. — Bu işi bitirmeliyimi, — Beni o kurtaracak! Ve.. bu saniyede bir genç adamın uzun kire ükdi yeşil gözleri onun bakışlarına doldu. kalbi rt sevgi atışlarile durdu ve kafasınen içinde bır boğuşmadır. koptul. Bu boğuşmada kan kokusu, Mmünasebatı daha başka bir saf - | Belgradda İtalyan Hariciye Na- | (Devamı 7 inci sahifedej | Fransızca Sözlü filmi dün akşam İlk gösterildiği TAKSİM S Seyircilerini heyecan ve hareket dolu sahneler arasında dolaş- DİTA PARLO ve ERİC V. STROHEİM' Bugün saat 1 ve 2.30 da tenzlâtlı matineler. B1 önüne koyardı. 13 üncü Lül devrinde, misafirliğe giderken biçağını da beraber götür - mek lâzımdı. Hattâ bir de darbimesel vardı: SBiçaksız ziyalete giden — bir Tokma yiyemer..r derlerdi. Çatala gelince: 18 ine anıf halk tarafından kuli dandı. Biçak da eski ehemmiyetini kay- betti. Evvelce hem biçak, hem de ca- tal yerine kullamlan biçaktarın şekli eğişti. ucları yuvarlak yapılmıya bi andı. bazünkü bildiğimiz şekli aldı. Bicakların uçlarının sivri yapılma- masının başka bir sebebi daha vardır. Deli Kral dördüncü Şarlin yemek yer- ken kendini yarataması ihtimalinin ö- Büne geçmek içim.. Kardinal Rişliyö, misafirterden ba- runın steri biçakları gürdün gibi odıkdarını, dişlerini karıştırdık. - zörünce bu kötü âdete mâni ol- mak icin bülün bıçaklarının uçlarını yavarlaklaştırdı. SADIK KADINLAR Avrupada bir şehir. vardır. ki ka- dinlarının — sadakali ile — meşhardı Mostatır Mostar, Bosnada, ahalisinin yüzde 80 Bi müslüman elan bir kasabadır. Yu- goslavyanın hakimiyeti altında bulu- gan bu kasaba karaklerini kaybetme: miştir. Yeşil kapılı ve pencereli ca- | nileri çoktur. Mostar ahalisi çok Tahat bir hayat yaşar, Erkekler koyun beslemekle, dağ- fara çıkıp avlanmakla vakil geçirirler, Kadınlar da ev ve tarla işlerile uğra- yırtar. | aS Ölen kadınlar siyah çarşaf | giyerler ve sokakta kimse ile konuş- mazlar, Fuhşa sülük eden kadınlar ev- velce Marenta mehrine alılırdı. Fakat | son zamantarda birçok âdetler gibi bu da tarihe karıştı. ile N Fwı 1430 leştikleri şembe olmuştu. Baaı on dört bur BUĞÜN sencr Bugün saat 1 ve .;W da '.unzı.:ıılı mîl.ncler vardır. ŞEYHİN AŞKI bayramda Dikkat: ve dünyayı âteşe boğan Telilisüküir BOSNA FAGİASI İMATOM) sireması filmini önünde canlandırmıştır. RI — gelen ne bir ses, ne bir soluk var, ölüm korkusu, bütün bir sevgi, yepyeni bir dirim, atılış, kurtuluş, kaybediş, kazanç, bomboşluk, biribirine karşı herşey ve hepsi vardı! Ve. bu saniyede Güneyin yüzü aynadan tanınmıyacak kadar değişik, renksiz, kaskatı vç gözleri çetin ba- kışlı görünüyordu!. L YAZ ORTASINDA HEYBELİDE GECELER Yer mavi, gök mavi, deniz mavi ve bol ışığa boğulmuş bir mavilik dünyası, Bu, ayın en ışık gecesi. Deniz gönül verdiği sevdalının dizleri dibıne göken tutgunlar gibi sessiz, durgun duruyordu. Çam- lar bu duruluk ve tutkunluk üzerine titriyorlar. Yaprak kıpırdamıyor. sinemanın holi buluşmak üzere ayrıldılar. Per « Bugun SAKAR Y A Sinemasında Bütün dünyada emsalsiz bir muvaffakiyet kazanmış olan İGÜNAHKÂR KIZLAR CORİNNE LUCHAİRE ve ANNİE DUCAUX tarafından. Ayrı Bugün saat 1 ve HİKÂYE SİNEMADA devusuna — gelmişti. Heyecanla bekliyordu. Onda, ilk dela bir ka- dın bekliyen toy bir delikanlı sa- bırsızlığı vardı. Kâfir kadın da gecikdikçe gecikiyordu. Saat tam ecdet Ekrem o gün matinesinde söz - de Nocdet Ekrem çuğa on kala ran - | n en büyük ve muazzam türkçe sözlü ve şarkılı filmi, İZDİHAMIN önüne geçmek ve nefis filmi halkımızın rahatça görerek eğlenmesi için İPEK ve SARAY Sinemala da Birden İzmirde Yeni sinemada gös- mutlakâ gidip görünüz. Baş rollerde: Hâveten: TATLI — GÜNAH | OBERT TAYLOR ve JEAN HARLOW | Yeni PARAMUNT JURNAL .30 da tenzilâtlı matineler, Yazın en sıcak geceleri. Saat yirmi üç. Çam diplerinde ayın ışığına karşı koyan, küme yeşilliklere kendilerini günahlarile beraber gömen ve gizliyen çiftlerin mırıltılarından başka kulağa Araba tepeyi dolaştış Çam Limanına indi. Genç kadın: — Suat burada biraz dura'gm. Dedi: — Duralım Selma... Suat arabacıya seslendi: — Dur, burada. Araba durdü, indiler. Güzel kadın - Ne şiirli gece Suat? Dedi, erkeğin koluna dâha çok girdi, gövdesini yasladı, erkek te ona yaslandı. Deniz kıyısına doğru yorlardı. Genç kadın sesinin bütün tatlılığı ile anla- tıyordu: — Bak bak... Büyükada ne güzel görünüyor. Ada değil.. Gönül yuvası, — Ya deniz?. — Cok güzel... on dört buçuk olmuştu. Beş daki- | ka geçti, on geçti. Nihayet Fahirt kapıda görünmüştü. Necdet Ekremin yüreği ağzına gelmişti, sanki.. Fahire genç ada man elini sıkarken: — Geciktim, seni beklettim Nec* det, dedi | Necdet lâtife etti: — Tam zamanında geldin.. Bir kadının randevusunda on dakika gecikmesi tabildir. Necdet Ekrem bir loca bileti aldı. İçeri girdiler. Genç kadın he* müz yeni tanıştığı Necdetle, ilk defa yalnız olarak bul 'ordu. Fahirenin bütün üzürntüsü kim - seye görünmemekti. Bilhassa bi€ ahbab göl Filim zaten güzel bir şey değik di.. Can sıkıyordu. Necdet Ekri uzun uzun F; dişil Ankara Radyosu BUGÜN 1130 Proğram, 135 Müzik — (dans saati - P. 18,065 Konuşma (dış polilika hâdi * selerl). | z20 Türk müziği Çincesaz tadlı * | Suzinak ve hüzzam fasılları), | 2920 momantik müzik hakkında mü” | Sababe ve konser - Nurullah Şevkek Cevat Memduh. (l 1955 Temsil - Deniz basreti - YA | zan: Sadıri Erlem. itadyo için tertib ©* deni Avnl Düllgti. 2025 Türk müzlği. |— i— Tamburi Ali efe - Buzldil peti revi. 2— Tamburi Ali ete. - Suzldil İxin” ci besle - Bilmedik yariki. $ Tamburi Ali efe, - Ağır semal” Kani yadı lebinle. #— Cevdel Cağla - Takıim. — İsmet ağa - Suzidil şarkı - Ülle” | tin geçti elendim. G— Şakir ağa - Surkdil çarkı - Bet” | alşim bir kaddi mevzun T— Ali efe. - Suzldi! şarkı - Hf | bir bakışında neç'e, | Okuüyan: Müzaffer İlkar. Calanlaff | Vecihe, Reşad Erer, Ruşen Kam, CeY” Get kozan. 2050 Ajams, metcoroloji, ziraat bof” Bası (flat). Zi Memleket saat ayazı. ZL Müzik (küçük orkesira - Şek Necip Aşkın). 1? Haftalık posta kutusu. 2225 Müzik (dans, Cizan - Pi #AS - M Son afana haberi yarınki proğram, YARIN 12.30 Program. | — 1235 Müsik (hafif müzik - Pt 1$ Memleket saai ayarı, ajans, m€” teorolaji haberleri, 13.10 Müsik (hafif müzik devamı Ff 1SAB Türk müziği, Çalanları Resat Erer, Vecihe, Refik Fersan, Fahire F. Okuyan: — Mustaf Çağlar. 1— Osman Bey - Hüzam pesrevk &— Kömürelizade - Hüzam beste * Aldım Bayali perçemin. 3— Musüllu Osman - Müzam şark” Nes'eyabı. Tütfun. 4— Eihem ofendi - Hüzam şarki * Eşki çoşmim. 5— Fahire Fersan - Takstın G— Kemal Emin - Müstear çarkt * Bu neş'eden sana ey di 1— Müslear saz semasi, IKİS - 1430 Konuşma (Ev kadiff Santi). 1387 Hiert ZİLHİCCE V 1354 Rumi İkincikânun 15 —H 1939, Ay 1, Gün 28, Kasım 82 28 İkincikânun CUMARTESİ Vakıtler | Vasati BAYRAM NAMAZI s. D. T 5L

Bu sayıdan diğer sayfalar: