21 Mart 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

21 Mart 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mezbalıalarıj Kanlar Boşboşuna Akıp Gidiyor Bir Amerikalı Sermayedar Grub, Kanları Almak istiyor üyük bir Amerikan firması | B alâkadarlar müracast ede - rek memleketimizdeki bütün gehir, kasaba, nahiye ve köy mez-| bahalarında kesilen kanlara ta - Nb olmuştur. İstanbul ve Ankaradan maada | hemen bütün mezbahalarda şim- diye kadar, kanlardan istifade o- lunmadığı için her s“ne büyük bir, paranın ziyan edilmiş olduğunu, müracaat sahibleri beyan etmek- te kandaki besleyici maddeler nis- beti gayet yüksek olduğundan Av- rupave Amurikada burlardan güb- Te yapıldığını söylemektedir. Bun- ların plânlarına göre, kanlar, fı - çılar içinde mezbahalı' dan topla - narak, merkezi bir yerde tesis e - Gilecek büyük bir imalâthaneye sevkolunacaktır. — Orada kanlar, ihrakiyelik ismi verilen tütünlerin| küllerile karıştırılp kurutulduk- tan sonra toz baline — getirilmek suretile gübre yapılacaktır. Çekirğelerle Mücadele Genişliyor Önümüzdeki aydan itibaren muhtelif yerlerde esaslı bir çe - kirge mücadelesine başlanılacak- tır. Ziraat Vekâleti bu sene müca- delenin esaslı bir şekilde tanzimi- ni kararlaştırmıştır. Bunun için derhal hazırlıklara geçilmesi vi- | lüyetlere tebliğ olunmuş müca - | dele için muhtelif postalar hazır - lanmıştır. Köy mekteblerinde de muallim- ler; bu aylarda, ziraat dersinde di-| ğer mevzulara tercihan <çekirge zuhuru» ve mücadelesi hakkında talebelere ders vececekler ve tat- bikat yaptıracaklardır. Bir Profesör Dün Öldü Bir buçuk haftadar.beri Sar - kom'dan muztarib olarak hasta yatan beynelmilel şöhretli pro « | fesör Lipman ölmüştür. Profesö- | dün cenazesi bugün saat 13 de a- | partımanından kaldırılacak Üni « versiteye getirilecektir. Üniversite- de müteveffanın hatıraları anıla- | tak ve ilmi kıymeti hakkında fi- | kirler veren nutuklar - bittikten | sonra tabut, talebenin elleri üs - | tünde dış kapıya getirilecek, ora- da cenaze etomobiline konulacak-' tır, Cenaze, Sultanahmede kadar taktb edilecektir. Bando mızıka cenaze marşları çalacatır. Oradanr — otomobillerle Feriköy mezarlığına gidilecektir. İZORBALAR ' SALTANATI No. 106 — Evet paşam, bizimi nemize ge- vek dünyevi eğlenceler.. — Doğru buyuruyorsunuz... Za- Mane ricali aldı yürüdü. Ne gece- leri gece ne de gündüzleri gün - “düze benzer... Allah encamımızı hayreyleye.. Kadı Paşa ortalığa taş &tıyordu.| Bu taş biraz da Alemdar Paşa ile Ramiz Paşaya idi. a Kurnaz Hafid Efendi - paşanın safiyetinden bilistifade derhal to-| parlandı. — Usturuplu bir cevab verdi: — Bizler din devlet — uğrunda | dersleri di. Şehrimizdeki bütün. a Tütün külünün terkibinde $t 20/ nisbetinde potas ve 96 32 nisbe - tinde fosfor mevcud olduğundan | kanla birleşince hasıl olan gübre, | pek makbul ve kıymetli bir gübre| olmaktadır. Bu gübre bilhassa fidancılık â- leminde çok aranmaktadır. Diğer | taraftan $ yıllık iktısad plânımız- -| da ekimyevi gübre fabrikası» te- sisi esasen mevcud olduğundan bu teklifin reddile kanlardan kendi - mizin istifade etmemiz muhtemel görülmektedir. Birçok — yerlerde gübre ihtiyacı gittikç: arttığından| bu fabrikanın biran evvel tesisine uğraşılmaktadır. Ziraat Vekâleti teşkilâtina bir tamim göndererek çiftçilerin gübre ihtiyocını temin için mahalli bütün imkânlardan is- tifade olunmasını meselâ deniz ke- narı yerlerde deniz otlarının ku - rutulmasile emsalsiz bir gübre ya-| pılabileceğini bildirmiştir. Muaşeret Usuülleri için Toplantı Dün İstanbul maarif müdürlü- Ründe bir taplantı — yapılmıştır. | toplantının mevzuu, Maarif Ve- in mekteblerde okutmağı tasavvur ettiği âdabı — muaşeret orta mekteb, lise, mua'lim ve sa- nayi mektebleri müdürleri tap - Jantıya iştirak etmişlerdir. Toplan-| ti maarif müdürü Tevfik Kut'un başkanlığında yapılmıştır. Önümüzdeki sah günü tekrar adabı muaşeret meselesini görüş- | mek üzere Beyoğlu “Akşam kiz | san'at —mektebinde bir toplantı | yapılacaktır. mukarrerat bir ra - | porla Maarif Vekâletine arzedile cektir. ea Milletler Cemiyeti Afyan Bürosu Müdürü Şehrimizde Milletler Cemiyeti âfyon ve iç- timaj yardım bürosu şefi Erie Bi ner Ekstrana ile muavini Bertil | A. Rembherg dün sabal. Yugoslav-| yadan — şehrimize Kendilerini Sirkeci Istasyonunda toprak mahsülleri ofisi erkânı kar- gelmişlerdir. | şılamıştır. Misafirler, Perapalas o- teline inmişler, tetkiklere başla - maşlardır. Ekstrand ile Remberg yarın akşama kadar — şehrimizde kalacaklar, yarın skşam Ankara- ya hareket edeceklerdir. Heyet Ankarada — birkaç gür. kaldıktan gonra şehrimize dönecek, buradan avrupaya gidecektir. Yazan: M. Sami KARAYEL canımızı feda etmiş — insanlarız, gayrın şerri ile alâkadar değiliz.. Ahiretimiz için çalışır dururuz... Bize dünyalık gerekmez paçam... Haftld Efendi, adeta evliya kesil>. maştı. Kadı Paşa, Hafld Efendinin açık ve dindarane*bir eda ile de- rununu faş eylemesine çok mem- nun olmuştu. Tesbihini çekerek ve lâhavle okuyarak — mükabele | etti; — Nuru aynim efendim hazretle- Bu mülkü devlete —Allah zeval vermesin... Din elden gitli. Fıskı fücur ortalığı kapladı. Hiç biri » ğ Yeni Terimler uyuyoruz ki, Maarif Vekâleti D mekteb — kitablarını — baştan başa dolduran yeni terimleri ıslah etmeğe başlamış, bunlardan birçoğunu kaldırarak eski ıstılah- ları kabul etmiştir. Bu, tedrisatın selâmeti bakımından çok mühim bir harekettir. Maarif Vekâletini takdir ederiz. Çünkü, hiçbir esasa dayanmı - yan bu modern terimler, çocuğun, muallimin ve çocuk velisinin ka- fasını boş yere yormaktan başka bir işe yaramıyordu. Mekteb ki- tablarında çocuğa bu terimleri öğretmeğe çalışıyorduk. Fakat, çocuk, ne hayat, ne cemiyet, ne nile içinde bu terimlere tesadüf etmiyordu. Üyle bir gün gelecek- (i ki, çocuk, kendi ders kitabın - dan başka bir kitabı, bir gazeteyi okuyup anlıyamıyacak — vaziyete düşecekti. Sonra da, bu yeni terimlerin he- nüz ilmi etüdleri tamamlanmış, taazzuv etmiş kelimeler olmadığı da aşikâr iken... BURHAN CEVAD lehirlenme Vak'aları Çoğaldı Kalaycılar Kapıları İyi! Kalaylamıyorlar Son zamanlarda zehirlenme vak'alarının çoğaldığı görülmüş- tür, Yapılan” araştırmada bu te- semmüm vak'alarının kömür çarp- masından ve kalaysız kablardan ileri geldiği tesbit edilmiştir. Maa- mafih, söylendiğine göre, bu gibi zehirlenme vak'aları daha ziyade kalaysız kablardan değil, fena ka- laylanmış kaplardan ileri gelmek tedir. Mesele şudur. Büyük bir | kısmı seyyar olan kalaycıların işi ihtikâra döktükleri, kapları par- latmak için kalaydan başka bir madde kullandıkları, belki de ka-, layın terkibini — bozdukları aile muhitlerinde söylenmektedir. Be- lediyenin, seyyar kalaycılar hak- kında icabeden tedbirleri almakta| gecikmiyeceği ümid edilmektedir.| Etrüsk Mes'elesi Denizbankın Etrüsk vapuru üze- rinde Alman teknik heyetinin ikl haftadanberi yaptığı tetkikler bit- miş, vapürü seyir halinde de göz- den geçirmek lüzumü görümüş - tür. Dün, bu maksadle. Salıpazarı önünde demirli duran vapur, tec- rübe seferine çıkarılmıştır. Bu se- ferde Alman — mütehassısları ile birlikte Türk teknisyenleri de ha- zır bulunmuştur. Etrükte yapılan | v y tetkilder, bu tecrübe seferinden |lendiğine göre bu heykelin yerin. sonra tamamlanacak, Almanlarla * müzakerelere başlanacaktır. mizde hamiyet kalmadı. Her bire- Timiz çengi çeğâneye daldık... De- İLYENİ BİR MÜNAKAŞA | |Akademi İhtifal Ya Önamüıdekı 9 isan pazar günü, büyük Türk mimarı Sinanın lün 351 inel yıldö- nümüdür. Bu münasebetle, her sene olduğu gibi, o gün de koca malmarın mezarı — başında —muh- teşem fakat hazin — bir ihti - fal yapılacaktır. Marmafih Gü- zel San'atlar — Akademisi bu se- ne ihtifale itiraz etmiş ve b;dcmı; mimar Sinana aid ihtifallerin on senede bir yapılmasını ileri sür - müştür. Akademinin itirazı na - zan dikkate alınmışsı da ihtifal- den zarfınazar edilmemiştir. Dün, bu maksadla, Eminönü Halkevi salonlarında ihtifa) komisyanu bir toplantı yaparak programı tesbit etmiştir. Buna göre 9 nisan ihti- | fali şöyle yapılacaktır. O gün bü- yük Sinanın Sülaymaniyedeki kabri başında saat 16 da toplanı- Tacak Bahçekapı Faciası Müddelümum? muzvinlerinden Rifat, Milli Reassürans sigorta şir- keti mümessili, bir elektrik mü - bendisi, Sultanahmed sulh birincı ceza hâkimi Reşid ve depo sahibi |Hasanın iştirakile dün Bahçekapı- dak! Hasan ecza deposu yangın ma- hallinde bir keşif yapılmışur. Ke- şif heyetinin en çok üzerinde dur- duğu mesele enkaz altında kalan kasalar harab olmamışsa kundak- Çi Ali tarafından kırılıp kirilma- dığı ve içlerinden para alınıp alın- madığı keyfiyetidir. Enkaz henüz tamarmen kaldırılmadığı için ka - salar meydana çıkmış değildir. 'Tahkikata devam edilmektedir. Osman Gazi'ye Aid Heykel 1323 de Yapılan ve Sivas - Erzurum Yolu Üzerinde Duran Heykel Kıriılmıştır Orta Anadoluda Hafik kasaba sında 1323 de, birinci Osmanlı Pa. dişahı Osman Gaziyi temsilen bir heykel yapılmıştı. Heykeli o tarih- te kimin yaptığı henüz anlaşılama- mıştır. Sivas - Erzurüm yolu üze- irine konulmuş olan bu âbide, ora- (dan geçenlerin mutlaka nazarı dik- katini celbederdi. Şimdi ise söy - de yller esmektedir. Küçük heykel hem kırılmış, hem de başı koparıl- — Emredersiniz Paşami... Gece | halidir bu... dim ya, Allah encamımızı ha reyley — Hep duamız bu paşam.. Kadı paşa; sözlerini bitirir bi- | tirmez olduğu yerden doğruldu ve son söz olarak şunları söyledi: — Korkarım bu devlet inkıraz | bulmasın... Çünkü işlerimize akıl | ve hikmet müdahale edeceği yerde desise ve hile müdah&le etmiş bu- lunuyar. .. Hafid Efendi; konuşmayı tadın- da bırakmak ve bir pot kırmamak, için cevab vermedi. Kadı Paşayı | yatak odasına teşyi etti Ve ayrır hrken de paşoya şunları söyledi: — Paşa hazretleri... Gece bir emriniz olursa çocuklar nöbet tu-, tacaklardır... Rica ve niyaz eyle- rim eviniz gibi hareket buyuru - Duz... — Teşekkür ederim... Çocuklar zahmet etmesinler.. — Evet; ben her gece bir ( defa kalkarım... Dışarı çıkarım... Malümu âliniz ne de olsa ihtiyar- hk.. — Allah rahatlık versin hoşça | kalınız. | * Kadı Paşa; yatak odası daire « sind geçtiği zaman kerşısında iki | nevciyanın büyür ettiğini gör - Mmüştü. Fakat; bu iki genç nekadar da | terbiyeli ve nazik idi. Kız cariye- | nin başı tamamile örtülü idi. Gençi çocuk da hicabından kızarıyordu.| İki genç Kadı Paşanın soyun - masına yardım etti. Dinç ihtiyarı baştan çıkarmak İçin fırsat kaçır- mıyarlardı. Fakat; her hareketlerini çalımlı yapıyorlardı. Paşayı soydular, gi- yindirdiler, havlusunu tuttular Neden İtiraz Ediyor ? I!'îakat, Bu Fikir Dinlenmedi, İhtifal İçin Hazırlık Yapılıyor | mek de vardır. İhtifa? günü, Si- Sinan İçin pılmasına | Merasime İstiklâl marşile baş- lanacak, ondan sonra yüksek mü- hendis mektebinden. Üniversite - gden birer taleb, mimarlar, mü -« hendisler — birlikler, nafıa fen mektebi mezunları cemiyeti namı-| na bir kişi nutuklar söyliyecekler- dir, Bundan sonra merasime yine İstiklâl marşile son verilecektir. Diğer taraftan o gün saat 15 de Süleymamiye camlinde mimarlar, lka ve talebeye koca Sinanın eserleri ve hayatı hakkında iza - hat vereceklerdir. Programda, o gün pazar tatili yapıldığı — için ya bir gün evvel yahud bir gün sönra, bütün ilk mekteblerde mu-| allimler tarafından büyük Sinan | akkında talebeye malümat ver- nanın kabrine çelenkler konacak- tır. Erazi Tahrir Faaliyeti Kat'i Netice Mayıs Sonunda İlân Edilecek Maliye Vekâleti birkaç seneden-i beri yapılmakta olan arazi tahriril neticeleri hakkında yeni kararlar lamıştır. -Vekâletin bu kararına göre arazi tahriri neticeleri mayıs 1989 sonuna kadar kat'ileştirilip n edilecek ve 1939 mali yılından! itibaren bütün arazi parçaları ü- | zerinde yeni tahrir neticeleri tat- bik ve ona göre vergi tarholuna - | caktır. Tahrire âld ihbername tan- zim ve tebliğ işleri 15 nisan 939 tarihine kadar bitirilmiş buluna- caktır. Tahrir itirazlarımn mayıs sonundan evvel tetkik ve karara bağlanmasında hiç bir gecikmeye meydan verilmiyecek, vilâyetlerde valiler ve hususi muhasebe mü - dürleri kazalarda kaymakamlar bu! işleri yakmdan takib ederek vak- tinde binmesini temin edecekler- dir. Bu işlerin vaktinde yapılma- ması arazi tahrir neticelerinin 939 mali yılına tatbik - edilmemesine sebeb olacağından sebeb olan me- murlarla ümirleri hakkında hiç bir| sebeb ve mazeret nazarı dikkate alınmadan kanuni takibat yapıla- cakve tahririn geç tatbin edilme-| sinden dolayı bir zarar vukua gel-| Miş ise, bu zarar da memur ve &- mirlere ödettirilecektir. mıştır. Müzeler idaresinin nazarı dik4 katini celbederiz. ——— eee eee | yatağına yatırarak yorgam ört - tüler.. Yatmadan evvel, genç gulâüm sordu; | yoktur. Bu gibi kamplara kızlar Ağaç Bayramı Hazırlığı Ağaç bayramı bu sane memleke- timizin her tarafında geçen yıl - lara nazaran daha büyük mera- sim ve geniş bir programla kut- Tulanacaktır. Ziraat Vekâleti, ağaç, bayramı münasebetile dün vilâ - 'vete bir tamim göndermiştir. Bunda ezcümle şöyle denilmek- tedir: «Ağaç bayramının; büyük Mil Şefimiz İsmet İnönünün, ağaç ve orman mefhumuna vermiş olduk- ları kaymet ile mütenasib bir şe- kilde daha şümullü ve asaslı ya- pılması arzu edilmektedir. O gün; fidanların, - kanunun — gösterdiği şekildeki merasimle — dikilmeleri ve ağaç sevgisini genç dimağlara kuvvetle — aşılamak için vilâyet, kaza ve nahiye merkezlerile mek-| teblerin ve askeri kt'aların bu törene iştirak ettirilmeleri tebliğ olunur.> Talebe İçin Kamplar Hazırlanıyor Tatil mevsimi yaklaştığı cibetle maarif müdürlüğü, kamp hazırlık-| Jarına başlamıştır. Bu sene, birkaç; senedenberi yapılmıyan orta mek-i teb ve lise kampları da ihya edile-| ccktir. Kamplar, şimdiye kadar ilk mekteb talebeleri için takib &-| dilen esas üzerine tertib edilecek- tir, Kamplar paralıdırlar. Ve ta- mamen terbiyeyi mahiye' açıkhaya kamplarının resmen ya- pılması mutad olan askerlik kamp-| ları ile hiçbir alâka ve münasebeti|| da iştirak edebilecektir. Kız ve erkek talebeler ayrı ayrı yerlerde kamp yapacaklardır. SLiğü Dokumalarımız Beğeniliyor Memleketimizde gittikçe inki - şaf eden basma ve dokuma sana- € karşı haric memleketlerde gösterilen —alâka çok — artmıştır. Ezcümle bez ve emprime kalitele- lerimiz Suriye, Filistin, İran ve Yunanistanda pek beyenilmiştir. Buralardan yeniden mühim sipa- rişler verilmiştir. —» Gelkere Ücretli İskân Memurları Bazı sebebler dolayısile ücretli iskân memurları kadrosunda ta - sarruf yapılması Sıhhat Vve İçti - maf Muavenet Vokâleti tarafından| muvafık görülmüştür. Binaenaleyh ücretli iskân me- murları kadrolarında vuku bula- cak münhallere yeni memur tayin olunmaması dün Sıhhat ve İçti - mat Muavenet Vekâletinden teb- liğ olunmuştur. ea n dami Karanaan Türk kadınına da hürriyeti- | ni ve rey hakkını ilk veren Cumhuriyet Halk Partisidir. ——— Kadı Paşanin biraz acayib meş-| rebde olduğunu Hasan Can der- hal sezmişti. — Paşa hazretleri, şerbet emir buyurursanız getireyim.. Kadı Paşa; şöyle mukabelede bulunmuştu: z — Gece kalktığım zaman mutadımdır. Hazır ederseniz iyi olur oğlum.. — Başüstüne paşam... Paşa yatmıştı. Yalnız; Hasan Canın güzelliğine dayanamamış ne de olsa biraz sendelemiş ola « cak ki çocuğun yanağını okşa - mişti. Hasan Can evliyayı bile çileden| çıkaracak derece güzeldi. Hele Mihriban kıza — diyecek yoktu. Kurnaz Hafid Efendi; Ka- dı Paşayı her iki taraftan - birden avlamak arzularıma acık kapı bi- rakmak için iki gence de serbesi- “yet vermişti. Demek, Paşanın kadınlarla işi yoktu. Meşrebi başka idi. Tevek- keli değil, Paşanın evinde ikbal - ler ve gözdeler yoktu. Yine te - vekkeli değil, paşanın evinde çenki| çegine yoktu. Evliya gibi gözüken, Kadı Paşanın meğer çok mekruh bir huyu vardı. Kadı Paşa yattı. Fakat; birden- | bire gözlerine uyku girmedi. Gö-, zü ve kalbi Hasan Canda kalmıştı. Lâkin elinden bir şey gelmezdi. Nasıl olur da foyasın: meydana çıkarabilirdi. Paşa yatağında bir iki döndü. Düşündü. Neden sonra, hulya - lara dalarak uyudu. Hasan Can; işi çakmıştı. Kadı Paşa yatar yatmaz kâhyasına koş- tu. Gülerek: — Etendim; Kadı Paşa yaka - Tandı.. (Devamı var) | | | “3—SON TELGEAF— 2 MART is — Bizdeki Lâübalilik M ekteplerde adabı. meaşeret kaidelerinin talebeye öğre- tilmesi, ne kadar büyük bir | moksanımızı karşılıyacaktır. Eski senelerin kökleşmiş bir i- tiyadı ile, bizde halk ekseriyetle — Tânbalidir. Basit adabı muaşeret kaldelerini bırakınız, küçük ter- biye prensiplerini dahi ihmal ede- yi Bu, — bizim — nezaketsiz, suiniyet — sahibi — oluşumuz - dan — değil, —bir — alışkanlı « ğan verdiği halden ileri gelir, Ge- çen gün, vapurda, tam karşımda oturan yaşlı başlı İki vatandaş o kadar çirkin ve müstehcen keli- melerle konuşuyorlardı ki, etraf- 'ta bulunan diğer yolcular, anların mamlbesabına hicab duydular, Çok acıdır ki, bu yüksek sesle ko- nuşmaları, sabahleyin mektebe gi- den kız, erkek bir çok talebe de duyuyordu. Ç Talebe, mektebin tesirlerinden —— çok, haricin göreneğine uyuyor. Böyle sözleri duyan çocuklar, ay ni şekilde konuşmağı bir hüner sayıyorlar. Talebenin dışarda da hal ve hareketinin kontrol edil- — mesi, icabında zabıta ve mual- limler tarafından müdahale alun- ması çok yerinde bir hareket sa- yılacaktır, kansatindeyin. — Pena harcket ve kelimelere diğer va- tandaşlar arasında tesadül ettiği- niriz, fakat, ayni hareketlcrin ta- lebe arasında görülmeni bizi uyrı- €a mütcessir eder. Umumun — nazarında, — Jışarda, talebemizi daha çok ciddi ve ağır başlı olmağa mecbur etmeliyiz. REŞAD FEYZİ —H EERAERCARE CND DTANERSE U YAT Kanunlar önünde mutlak mü- savat kabul eden ve hiçbir fer- de, hiçbir aileye, hiçbir sınıfa, hiçbir cemaate imtiyaz tanımı- yan ferdleri halktan ve halkçı elarak kabul eden Cumhuriyet Halk Partisidir. Milletimizin büyük fedakâr- — lıklarla elde ettiği inkılâb csas- — larını muhafaza eden, ve inkı- lâb prensiplerinin hiç birinden — fedakârlık kabul etmiyen te - şekkül Cumhuriyet Halk Parti- sidir, . e Devlet idaresinde bütün ka- manların, nizamların ve usul- lerin, ilim ve fenlerin muasır medeniyete temin ettiği esas ve şekillere ve dünya ibtiyaç- larına göre yapılmasını ve tat- bik edilmesini prensip olarak — kabul eden Cumhuriyet Halk Partisidir. Birimizin Derdi Hepimizin Derdi Sokaklarda Kavga Eden Mekteb Çocukları biyesi verseler, ve çocuklar mek- debden çıkarken bu maktayı has fırlalarak bazı terbiyevi tehdid - bir terhiye ve korunma çaresi - dir. Bu işe költür direktörlüğü <l kayarsa, elbetle ve şüphesiz ki,

Bu sayıdan diğer sayfalar: