30 Mart 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

30 Mart 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| j ) j j Evkaf Bankası Kuru Vakıf İşleri 20 Yılda Tasfiye akıflar kanunu mucibin- ce bütün vakıf emyali menkulenin icare ve mu- kataalarının yirmi senelik ta- viz bedeli verildiği takdirde kaları kalmıyacaktır. Kanun mer'iyete geçtiğindenberi — bu husus, mal satışlarında tatbik edilmektedir. Yani, vakıf mal- ların yirmi senelik taviz bedeli alınmadan tapu, satış muame- lesi yapmaktan imtina etmek- tedir. Ancak, kanun mucibin - €e satış olsun olmasın muay - yen zaman zarfında bu yirmi RADYO İŞLERİ Ankara Radyoları Meselesi nkara radyosunun neşriya- | A tını bozmakta — olan radyo Parinin mahud düdük se - sinin izalesi için son günlerde ya-) pılmış olan teşebbüsler netice ver- mek Üzeredir. Halen Möntro'da içtima halinde bulunan ve dünya üzerinde mevcud radyo diffüzlon postaları arasında — karışıklıkları tanzim etmekle — mükellef olan beynlimilel radyo konferansı Pa- Tis radyösile Ankara radyosu a- gındaki bu ihtilâli da halisveren- tir. Bugün Ankara radyosunun ça- lıştığı tülümevç — üzerinde Paris radyosu da çalışmaktadır. Paris radyosu evvelce başka bir tulü mevç üzerinde çalışırken kendisi Moskova radyosundar, mütcessir olmuş ve ondan kaçmak için neş- riyatınt bizim mevcemiz üzerine kaydırmışlır. Bu sıralarda Anka- ra radyosu inşa halinde bulundu- ğundan radyopari bunu yapmak- ta bir mahzur — görmemiş fakat Ankara radyosu kurulduktan son- ra yerini de oynatmak istememiş- | tir. Halbuki bugünkü tulü mevç bize evvelce — beynelmilel radyo konferansında imzalanan bir mu- kavele ile verilmiştir. Bugünlerde Montrö'de toplantı halinde bulu- nafi konferans hiç şüphesiz istas- yonlar arasındaki bu uygunsuzlu- ğu tanzim edecektir. Fakat bu iş halledilinciye ka- dar Nafıa Vekâleti düdük sesinin kesilmesini temin etmek maksa- dile Londraya bir âlet ısmarla « mıştır. Bu âlet, bir kristal parça- sından İbarettir. Bu kristal kon- No. 115 Alemdar Mustafa Paş ve ma- iyetine esirciler cariye yetiştire - mez olmuşlardı. Paşa; cahil ve üm- mi bir adam Glduğundan bütün teraatı köksüz, şahsi kudrete bağ-| h, gelip geçtei idi, Bultan Selimi, tahta çıkarmak İstemesi bir maksadl ve gayeye bağlı değildi. Nitekim Sultan Mus- tafayı tahttan indirip, Sultan Se- limin katlolunduğunu — duyduğu .zaman Sültan Mahmucu tahta çı-| kardı. Ve bu ieraatının neticesin- de vücude getirdiği teşkilât hıç de Sultan Sel.lmhı Vazettiği esasata ZORBALAR SALTANATI lacak Olacak senelik taviz bedelini vermek suretile tapudan — alâkalarının kesilmesi icab eder. Aksi tak - dirde bu gibi gayrimenkule e- tomatikman vakıf mallar ida « | resine ipotek sayılıp satıdabi - ılnehlr. Gerek taviz bedelleri tatarı ile, gerek bu gibi satış - larla elde edilecek sermaye ile İbir (Bvkaf bankası) tesis edi. “eeelllr. Müessesat ve akaratı vakfiye bu banka ile idare edi- lecektir. Bu husustaki muame- leler muntazam seyrini takib et- mektedir. ve Paris duktan sonra Ankara radyosu ile Paris radyosu tam birbirine inti- bak edecek ve düdük sesi kesile - cektir. B Belediye istimlâk Müdürlüğü Belediye önümüzdeki haziran- Tiyacaktır. Bu arada bilhassa beş | milyon İiralık istikraz ile şehirde Prost plünina tevfikan yapılacak pek çok iş vardır. İmar işlerinde en mühim me - | sele ise herşeyden önce istimlâk | işidir. Bu cihet nazarı dikkate alına - : rak belediye reisliğine bağlı müs- takil bir istimlâk müdürlüğü ih- | das edilmesine karar verilmişti. | Faaliyet sahası çok geniş ve çok | çapraşık olan bu müdürlük mus #amelâtında halkın ve belediyenin hak ve menfaatlerini telif ederek Şeker Tatlıdır kşam gazetesinin «Dikkat- ler» sütunu mubarriri şöy- le diyar: *Türkiyede şekprden 1,600,000 | Hira senelik kâr temin edilmiş.. Muharrir bu satırlarına — kendi fikirlerini ilâve ederek, bu kârın fazla olduğunu, bellibaşlı bir gıda maddesi olan şeker üzerinde bu kadar kârın doğru olmadığını, dev-i letçilik, balkçılık mefhumlarile bu kârın kabili telif bulunmadı - ğını söylüyor. Evvelce, şekerin kârı daha faz- la idi. Hükümet ucuzlattı. Hakikaten, bellibaşlı gıda mad- delerimizin daha ucuz olması lâ- zamdır. Biz, bu meslekdaşın fikirlerine fazla birşey ilâve etmiyoruz. BURHAN CEVAD Türbe Sirkeci Yolu Derhal YııWBıılııımk' Babıâlinin Türbeden Sirkeciye kadar asfalta çevrilmesi için icabi eden tahsisat ayrılmıştı. İlk iş o- larak Cağaloğlundaki kapah fı: rın ile Türbe arasındaki kısım aş-İ falta çevrilmiş. kış ortasında bu- lunduğumuz için yolun mütebaki aksamının asfalt yapılması yaza | tehir edilmişti. Son günlerde ha- valar düzeldiğinden bunun müte- baki kısımlarının da asfalta çev. rilmesi ameliyesine yakında baş- | lanacaktır. Bunun için Babıiâli - nin muhtelif yerlerindeki esas kab- losu ve kanalizasyon merkezleri üzerinde icabeden — tadilât vavı- | Bir Vapur Karaya Oturdu İki gündenberi poyraz ve son- ra lodosa çeviren fırtıma dün ge- ee hafifliyerek devam etmiş, bu- gün kesilmiştir. Bu şiddetli f tınanın bazı kazalara — sebebiyet ümüş paralarımızın basımı | G bitmek üzeredir. yapılmış | olan programa göre gümüş Jiralardan 12 milyon aded basıla- caktı. Darbhane işmdiye — kadar bunlardan 10 milyan 300 bin tane basmıştır. Gümüş Hralar Çıktıkça | kâüğıd paralar toplahmaktadır. Pi- yasada ancak iki milyon İiralık | kâğıd para kalmıştır. 50 ve 25 kuruşlukların - basımi tamamen bitmiştir. Halen piyasada| 10 milyon aded (50), ve 20 mil - yan aded (25) kuruşluk vardır. (10) kuruşluklardan 25 milyon 700 bin, (5) — kuruşluklardan 25 | Milyon 200 bin, bir kuruşluklardan | 41 milyon 900 bin aded basılmış- | tır. , Bunların basımına devam olu- nacaktır. Halen piyasada eski sarı n kuruşluklar temamen kalk Bira Fi Halkı ağır içkilerden kur- H tarıp hafif içkilere alıştır - mak için devlet ziraat ku - ramu bira fiatlarını düşürmeğe karar verdiği ve bugün bakkal- larda 30 kuruşa satılan bira şişe- leri bu tenzilâttan sonra 25 ku- Halen birahanelerde 125 kuruşa| verilen 200 gramlik bira alan bü- | yük bardaklar müşterilere 7,5 ku- Tuşa satılacaktır. Kurum, şimdi birahanelere bi- ranın litresini 37 kuruşa satmak- tadır, Bu tenzilâttan sonra 25 ku- ruşa verecektir. Yapılmış olan bir istatistiğe gö-) re dünya üzerinde en az tifo vak- örülen veya hiç görülmiyen memleketin Almanya olduğu an- vermiş olması muhtemeldir. Bu şabaha kadar herhangi bir | kaza hakkında malümat gelme - gece Servi- | mişti. Yalnız evveli hiçbir sızıltı işleri başarmak vazilesile mükel- | Tettir. | Yeni vali de bu mi 'a meydan vermeden | durmuş ve islimlâk müdürlüğüne şirketler komiseri İsmall Hakkı tayin edilmiştir. Helediyerlin kıymetli, faal ve çok dürüst erkânından biri olan İsmail Bakkı şimdilik vekâleten şirketler komiserliği vazifesini de ifa edecektir. Yazan: M. Sami KARAYEL benzemiyordu. Sekbanı cedid asekri namile vü-| burnünda Hacı Eşzef istmli yüz | elli tonluk bir gemi karaya' o - | turmuşsa da kendi vesaitile kur- | tulmuştur. aei Avcılar - toplantısı İstanbul avcılar kurumundan: 26/3/939 tarihinde yapılan se- nelik alelâde toplantıda ekseriyet A hasıl olmadığından İkinci ve son | toplantımız. 2/4/939 pazar günü sağt 10 da Alay köşkünde yapıla- erktır. değeri bin beş yüz kuruş derece- sini geçiyordu. Yani, sekbanı cedid, bir nevi süs- lü ve etrafı palaçka ederek sün- net çocukları gibi süslenip gezen askerler nev'inden olmuştu. Sekbanı cedid askerlerinin çah- mandan geçilmez olmuştu. Pazar- larda, sokaklarda ehli irza tasal- Tt eder olmuşlardı. Bütün bu alâyiş ve debdebeye cudlandırdığı askerler tıpkı Ru- melinden malyetinde beraber ge- tirdği zorba teşkilâtımın bir nevi diğeri idi. Alemdarın her vücude getirdiği yenilik, diğer bir şeyi yıkmak ve yerine yine ayni şeye benzeri o- lan bir nevi mütegallibe güruhu vücudlandırmakla kaldı. Sekbanı cedid askeri, başların. da taşıdıkları şobaraları incilerle, dtanlarla dolanıyorlardı... Şoba « mukabil Yeniçeriler, köşe başla- | rında limon portakal satıyor, ma - | hallelerde su taşıyor, iskelelerde hamallık ederek ekmek parası ka- zanmağa çoluk ve çocuklarını ge- | çindirmeğe çalışıyorlardı. Üste de Yeniçeri esamelerinin yarı yarı- ya gümrük eshamile tebdili key- fiyeti bu ocağa mensub olanları çileden çıkarmışti. Her ne de olsa, İmparatorluğun altı yüz denelik muzafheriyet, şan Talarına sardıkları şal sarıkların ve şeref tacını taşıyan bu öcak dö-) daşılmıştır. Bunun sebebi - orada sudan farla bira içilmiş olduğu - dur. Ziraat kurümu biradaki bes-| vasıfları da gözönünde bu- landurarak bunun tam manasile bir halk içkisl haline getirilmesi için alam satımının da diğer içki- lerden tefrikini düşünmüş ve bu- Dolmabahçe Stadyomu Dolmabahçe stadyomunu yapa-i cak olan İtalyan mimar Vieli Vi- toli dün — Vali ve Belediye reisi Lütti Kırdarla görüşmüştür. Stad- yom İnşaatına yakında başlara - cağı anlaşılmaktadır. Küntüsü acınacak bir halde bu- lunuyorlardı. Bu ocağın islah ve ikdarı o kadar zor bir şey değildi.| Koca bir İmparatorluğun Pa- | dişahina bile hâkim — olurcasına mevki almış bir adam, hiç şüphe yok *ki; akilâne ve müdebbirane hareketile her türlü ıslahatı ve In- kılâbı vücüde getirebilirdi. Fakat Alemdar Mustafa Paşa ve hempalarının İmparatorluğun ba- kası, unsuru aslf olan Türk mille- tinin inkişaf ve taalisi bakımından mahsuş bir fikir ve prensibe sa- hib olamdıkları görülüyordu. Sultan Mahmud, — saltanat ve İmparatorluk makamına tahak - küm eden Alemdar Mustafa Paşa| zorbasının biran evvel boynunu | kırmak için hiç istemediği halde bizzarure el altından — Yeniçeri döküntüsünü —tutuyo” ve körük- Tüyordu. Sultan Mahmudün, “arzettiğim Ucuzlıyor Şarap veBira Satışları Ruhsatiyeye Tabi Olmıyacak Londra Darbhanesi Takdirlerini Bildirdi Yeni Bir Kuruşluklarımız, Ustaları Tarafından İki Buçuk Ayda Yapılmıştır mıştır. Eski beş ve iki buçuk ku- Tuşluklardan tek tük görülmekte ve yalnız bankalarla nakil vasıta- ları tarafından kabul olunmak - tadır. 25 kuruşlarla karışmasın diye” bir kuruşluklar için bulunmuş 0- lan yeni tırtıllı şekil bir kuruş - lukların manzarasını düzeltmiştir.! Darbhane ve damga matbaası an- ane mucibince bugün dünya darb- hanelerine yeni paralarımızın bir kolleksiyonunu yollamıştır. Ecnebi darbhaneler ve bilhassa Londra darbhanesi bir kuruşluk - larımızı fevkalâde bulmuş ve tak- dirlerini bildirmiştir. Bir kuruş- luklar dünya üzerinde yeni bir şe- kil olup İstanbul darbhanesi us - taları tarafından üzerinde iki bu- çuk ay uğraşılmak suretile bu - dunmuştur. yatları nun için hazırlanan kanun lâyi - hasına bu keyfiyet de ilâve edil- miştir. Müskirat -satan dükkâ ların polis tahkikatile tekemmül eden bir ruhsatiye almaları bir rü- #um vermeleri ve keza nakil için de müsaade istemeleri lâzım gel- ra ve şarabın alım satımındaki bu| hiliye Vekâleti müsteşarı Vehbi kıyıdlar kaldırılacaktır. Ucuzlaması için inhisar resminin ve muamele vergisinin indirilme- Tüfk terfi etmişlerdir. | | Terfi Eden Muallimler İstanbul maarif teşkilâtında ye niden bazı ilk mekteb müallimleri 16 LİRADAN 175 a TERFİ EDENLER: İstanbul 55 inci ilk mektebden Melâhat, Üsküdar Alemdar köyü baş öğretmeni Talât, Beyoğlu 17 inti ilk mekteb Nimet Sezer, EDENLER İstanbul birinci mektebden Be- dia, 45 inciden Abide Yücel, 8 inci- den Mebrure, 16 incidan — Ayge, 47 inciden Hacer Muallâ, 4 üncü- den Nazif, 9 uncudan Semiha. Be- yoğlu Kâğıdhane ilk mektebi baş ğretmeni Halil, Üsküdar 22 inci ilk mektebden Süreyya, Beykoz 50 inci ilk mektebden Münevver, Kartal merkezden Fatma — Anal, Çatalca Karaköyünden İhsan, İs- tanbul 36 ıncıdan Mustafa Nuri, 20 LİRADAN 22 LİRAYA TERFİ EDENLER İstanbul 55 inci ilk mektebden Makbule, İstanbul 11 inci ilk mek- tebden Şükriye, 14 üncüden Fat- ma Nimet, 15 inciden Sabiha Bil- sev, 11 inciden Beşir Demir, 13 ün.| cüden Galib Tarhan, Beyoğlu Ok- meydanı okulundan Macid, Be- yoğlu 8 mcıdan Halice, Beyoğlu 9 uncudan Fahriye, Çatalca Mi » Mmar Sinandan Osman. 22 LİRADAN 25 LİRAYA TERFİ| EDENLER * İstaribül 17 inelden Hadice Şa- ziye, 57 inciden Ömer Tevfik, 16 | mcıdan Tahsin Özen. | Başvekâlet Müstesarlığı Demirel tayin edilmiştir. Dahiliye müsteşarlığına dt Konya völisi 'Nazif Erkinin tayin edileceği zan si lâzım gelmektedir. Burdurda Seçim Şenlikleri | — Burdur 27 (Hususl muhabirimizden) — Büyük bir alfika ile baş- hıyan seçim İşleri dün sona ermiştir. Memleket neticeden çok mem - nundur. Yeni saylavlar şerefine verilen akşamki balo da pek geçti. Yukarıki resimde seçim haftasında Halkevi salonunda verilen ve çok alkışlanan müsamereye alttir. şekilden başka türlü hareket et- mesine imkân yoktu. Eğer; Alem- dar Müstafa Paşa ve yaranına tersi ki mevki eylemiş olsaydı. Bu &- damlar memleketi tarihin kaydet-. tiği şekilde hahvu harab eder - derdi. Kurdukları zorbalar salta - natı ile ötekini berikini kesmek, malını mülkünü alıp yemek, sa - Taylara hâkim olmak, Anadolu ve, Rumelideki zorbalara kıymet ve- Tİp memleketi tavaifi mülük ha - Ninde yaşatmağa saik olurlardı ve nitekim bu yolda hareket ediyor- lardı. Osmanlı tarihleri, hernedense Alemdar Mustafa Paşe ve yara - nni bir halâskârı millet diye ta- Tİf ve tavsif etmektedirler. Maat- tecssüf, bütün — tarihlerimiz ve vak'anüvislerimiz bu noktada bir- leşmiş bulunuyorlar.. Fakat; tarihi bir Osmanlı Türkü sıfatile ve bilhassa; bir Türk oğlu| edilmektedir. veş'eli Türk şahsiyetile mütalea edersek Alemdar Mustafa Paşa ve yaranı hiç de halâskârı millet değillerdir. Bilâkis, ağalar sallanatı gibi, Kadınlar saltanatı gibi. — zorbalar saltanatı kurmuş, — Türk rkına mensub olmiyan bir nevi şerzemcl kaliledir. Bu zorbalar Türk tari- hinin kargaşalığa — uğrıyan bir devrini zorbalıklarile muvakkat bir zaman için prensipsiz ve ruhu milliye mugayir bir şekilde ken- di menfaatlerine hizmet ederek sükünete irca etmişlerdir. Ve böyle yapmışlardır. Tarih de| bu süretle tavsifi hal eylemek - tedir. Başlarına topladıkları, Ar- navud ve Boşnaklarla İstanbula gelmişler... Yeniçeri namı altında isyan etmiş olan,, yine bir alay Y7,5 dan 20 LİRAYA TERFİ | 3—30N TELGRAF— 30 wART im Sulhün Temini İçin D ünyanın karmakarışık hali durulmuş değildir. Avrupa çen haftadan daha a siyasi havasının bugün, ge- duğu iddia edilemez. Ne olacak?, nlik o binden daha çok felâket olacak - tır. Böyle olacağını bile bile bir yı böyle yeni bir harbe sürükle- mek insana çok acı geliyor. Ne yapalım ki, dünya kuruldu. ku- Tülah, — mücadele, yeryüzünden kalkmamıştır. Ve hiçbir zaman | da, insanlar, birbirlerile boğuş - maktan bıkmıyacaklardır. Müca- dele, harb, yeryüzünün en tabil kanunları arasındadır. Ebedi sulha inanmak çılgınlık olur. Uzun bir sulha inanmak da saflıktır. Dünya, bilkassa, küçük milletleri, küçük istiklâlleri im - lTenmektedir. Bize düşen vazife her zaman - | dan daha kuvvetli, daha çok si- Tâhlı ve tetikte bulunmaktır. Sulhu devam ettirm * çin, hiç durmadan harbe hazırlanmalıyız. Harbi her zaman göze alan mil- letler, sulhu en fazla garanti ede- bilen zümreler olurlar. REŞAD FEYZİ Şişe ve Zücaciye Ticareti Şişe ve züceaciye ticaretile meş- Bgul olanlar dün grup grup Türk ofis ye ticaret odasında toplan - etliği görülmüştür. Birinci kısım ve ca mfabrikasına büyük sipa- rişler verdikleri için iskontodan istifade edenlerdir. İkinci kısım züccaciye tacirleri ise, büyük. si- parişlere yapılan büyük iskonto- dan küçük sermayeli Türk firma- larının fabrikadan mal almalarını imkân ı.ırıkıııdıqu'mıı' şikâyel etmişlerdir. Bunlar fabrikanm tek fiat tatbik etmesini islemek- tedirler. İktısad Vekâleti sanayi, tetkil: heyeti reisi dilekleri nat ederek Ankaraya hareket etmiştir. Birimizin Derdi Hepimizin Derdi Kütüphaneler Meselesi Şehrimlde gerek evkala arkı belirsiz Kabakçı Mustafa ve saire sergerdeler saltonatına niha- yet vermişlerdir. | (Devami var) Dünya, yeni bir umumi harbe mi — yeni harbe vesile vermek, dünyas — haya doğru giden bir yola sürük- —

Bu sayıdan diğer sayfalar: