25 Mayıs 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2

25 Mayıs 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| b İ l F , | b FİATI BİRAZ İNDİRMEK LAZIM eti kolonyalarını, İnhisar - lar idaresi piyasaya çıkar- dı. Herhalde, bunlar, iyi ve sıhhidir. Fakat pahalı! Kilosu 200 kuruşa... Halbuki evvelce 150 ku- ruşa pekâlâ iyi kolonya buluna- biliyordu. İnhisarın, fiatı biraz indirmesi iyi olur. 200 kürüşa o- lan bu kolonyayı alıp satan bu- lunmaz gibi geliyor, bize... Bir kilo dediğiniz, nedir ki?. Bu bir #işe kolonyaya iki Hra, herhalde çok. Hayat ucuzluğuna devlet müesseseleri önayak olmalıdır. İYİ viyiP iyi İÇMEĞE ALIŞMALIYIZ Büyük Millet Meclisinde söyle- 'nen sözler arasında en çok hoşu- ma gideni şu oldu: İstanbul bele- diyesi terkosu rakibsiz bırakmak istiyor. İçmek, yemek, kullanmak için boyuna terkosu tavsiye edi- yor.. Halbuki, terkosun içilmesi za- zarlıdır. ve bilhassa, içmek için, İstanbul çok zengin, güzel ve çe- gidli menbalara sahibdir. Bu men- ba sularını şehre getirip halka i- | girmiyoruz. Terkosu tavsiye ediyö- ruz. Neden?. Belli değil.. Halkı iyi yiyip, iyi içmeğe, te- miz yaşamağa alıştıralım.. Kana- atkârlık, bir Jokma, bir hırka dev- Ti geçti, artık.. Türk milleti asil- dir. Asil insanlara yaraşır, bütün millet bütünlüğü ve kadrosu için- de bir Türk aristokrasisi yarat - malıyız. Eski Arnavud Kralı Zogo, Ar- navutluğun işgali günlerinde, Mil-| letler Cemiyetine bir tezkere gön- dermiş. Dünkü gazetelerin yaz - dığına göre, bu mesele, Milletler * Bebek - Rumelihisarı yolun- da Belediyece 60 binanın istim - lâk edilmesi kararlaştırılmıştır. v Katabük demir ve çelik fab- rikalarımızın ilk tecrübe işleme- lerine yakıpda kuvvei muharri - ke santralından başlanacaktır. * Marmara limanlarını dola - getf Hümidiye mekteb kruvazö - Tümüz Tekirdağına gitmiştir. *W Amerikada sigorta parası i- çin mü'eaddid kimseleri öldüren 8 erkek, 4 kadın idam olunacak- lardır. * Haydarpaşa nümune hasta- nesine Ordu vilâyetinin Budak köyünden getirilen Şaban oğlu Şükrü isminde 35 yaşında anadan doğma bir körün gözleri bir ame- liyatla dünyaya geldikten 35 yıl sonra açılmıştır. * Eminönünde saat sekizden evvel sokaklarda bağıran yirmi sekiz seyyar esnaf cezalandırı! - mıştır. | Cemiyetinin eylül toplantısındş görüşülecekmiş. Bu mevzuun, neden böyle acele konuşulmağa karar verdiğini an- hyamadık! Ne çabuk iş gö bu milletler cemiyeti?, Arnavut- luk meselesi eylüle kadar unu - tulup gidecek!, ALEMDAĞINDAKİ MODERN OÖTEL Sultan Aziz zamanında, Alem- dağında yapılmış bir otel varmış.. Burasını tamir ederek turistik ve modern bir hale getirmek İsti. larmış.. Tamir için de 25 bin lira sarfolunacak.. Bu haberi okuyunca yüreğim sızladı.. Çünkü, bu haberlerin ter- eümesi nedir, bilir misiniz?. Anlatayım: Bu otele bir sürü pera harcanacak; modern, Jlüks yapıyoruz, diye hesabsız işler gö- Tülecek.. Bir sürü memur ve müs- tahdemin... Sonra bir bilânço... Ve gazetelere ilân: Alemdağın - daki cennet oteti açıldı... Her nevi könfor var. Bir kişilik odalar yal nız (!) an lira, banyo ve lüks o- dâlar yalnız (15) lir, Tabi, hiç kimse, bu kadar u- cuz (!) otele gidip kalmıyacağı i- çin, çok masraflı ve ticari zihni- | yetle idare edilen müessese, bo- yuna açık verecek.. Bizdeki turizm ve lüks telâkkisi aşağı yukarı işte budur! AMELENİN ARTIK ŞAKALAŞMASI YASAK Belediye, şubelere bir tamim yapmış: Temizlik arabalarını ve- ya kamyonlarını sürenler, temiz- Hk amelesi ile şakalaşıyorlarmış.. Bundan sonra, şakalaşmak yasak! Şakanın da bir sırası vardır, der- ler.. Fakat, temizlik amelesinin şakaları neden göze batıyor. Bü - tün şakalaşmalar böyle göze bat- sa, işler ne kadar düzgün gider. AHMED RAUF İKÜÇÜK HABERLER * Sümerbank köy kadınları i- çin bir elbise tipl hazırlamakta - dır. Bu tip ve kumaş tesbit edilir edilmez, köylü kadın elbiseleri piyasaya çıkarılacaktır. Bu tipin manto olması mukarrerdir. Köy- lü erkekler için de çamaşırlar 58 kuruş fiat üzerinden piyasaya çı- karılmıştır. * Belediye Kasımpaşa ve Ba- latta bizer halk hamamı açmak üzeredir. Zeyrekteki levazım am- barı da hamâma çevrilecektir. Demirspor - F. Bahçe Hâdisesi Geçenlerde Fener stadında ya- pilan Demirspor - Fenerbahçe ma- çından sonra Fenerli Fadıl ile De- mirsporlu İskender arasında çı- kan hâdise tahkikatı bilmiştir. Genei direktörlük hakeme te- €avüzden Fadıli 6 ay, İskenderi 3 ay, Fenerli Hüsameddini 1 ay bütün müsabakalara — iştirakten Mmenetmiştir. Demirsporlu Arife de ayni hâ- Sigaralara Rağbet - |İnhisarlar İdaresi Yeni Atelyeler Açıyor Memleketimizde tütün ve siga- ra sarfiyatının her yıl daha ziya- de urttığı görülmektedir. Bu rağ- bet bilhassa ucuz cinslerde çok fazladır. Ve en ucuz neviler bil- hassa satılmaktadır. Tiryaki çık- tıktan sonra 11,5 ların satışı azal- miş ve «İkiz» sigaraları satışı baş-) dadıktan sonra da bu azalış daha artmıştır. lüks» sigaralara» olan rağbet; geçen seneye nazaran çok eksilmiştir. Artış; 20 kuruşa ka- dar olan sigaralardadır. İnhisarlar| daresi rağfbet karşısında yeni fab- tika ve atelyeler açmağı karar - laştırmıştır. Bu cümleden olmak üzere Mu- danyada inşa edilen büyük tütün! işleme ve bakım evi yakında ta - mamlanacaktır. Bitlisteki büyük tütün atelyesi de Cumhuriyet bay- ramında bitecektir. Malatyada yeni yapılmakta olan moödern tütün fabrikasının ma - kinelerinin konulmasına başlan- mıştır. Fabrika; yaz mevsim| sonunda faaliyete geçecektir. Bunları yeni atelyeler takib e- decoktir. Bu suretle muhtelif şe- hirlerimizde hem yeni fabrika - lar açılarak iş hayatı genişlemiş ve hem de imalât kolaylaştırılıp arttırılmış olacaktır. Diğer taraftan idare İzmir fu - arı zamanında hususl — sigaralar çıkarmağı da * kararlaştırmış ve şimdiden hazırlıklara başlamış - tır. Ağustosta Galatasarayda açı- lacak olan 11 inci yerli mallar ser- gisi için de hususi sigaralar ya- | pilacaktır. Tarihi Kabirlerin Tasnifi İstanbulun muhtelif semtlerin- | deki mezarlıklarında Belediye me-| sun, murları mezar taşlarını numarala- mağa devam etmektedirler, Diğer taraftan evkaf idaresi de cami avlularında bulunan bütün tarihi mezarları tasnif ettirmektedir. Bu suretle Çemberlitaştaki «A- tik Alipaşa» beşiktaştaki «Sinan paşa Gülhaneparkı — karşısındaki «Zeynep sultan» ve Üsküdardaki dİskele» camilerinin mezarlıkları zim olunmuştur. v Buralardaki bütün tarihi mezar taşları münasib bir şekilde düzel- tülmişlerdir. Bu işle uğraşan mü- tehassıs Fazılın reisliğindeki he- yet şimdi Aksaraydaki — <Murad paşar mezarlığının — lanzimi ile meşgul olmaktadır. Bu iş bittikten sonra evkaf ida- resi faaliyet sahasını genişlete - cek ve şehrin bütün semtlerinde- ki mezarlıklar tanzim olunacak- ar. diseden dolayı bir «ihtar» verik- IŞELCH.'&ARAH q—zı CUMHURİYET: Nadir Nadi «Eski tekaüdler me- selesi» nden — bahsederken diyor ki: «Başvekilimizin bütçe müza- kereleri.Gsnasında eski müteka - idler hakkında söylemiş olduğu sözlerin on binlerce kimsesiz ve- tandaşın ruhuna yeni bir ümid ışığı serptiğine şüphe yoktur. Es- ki mütekaidler, vatandaş hukuku- nu muhafazada aciz gösteren talih-| siz bir kanunun bedbaht kurban- ladırlar. Onlar, her özlü Türk gibi ö - mürlerini bizim menfaatimiz, bi- zim iyiliğimiz için bizim hizmeti- mizde geçirdikleri halde, ıztırab | deryasına benziyen son senele » rini daha müreffeh hayat şartları içinde tamamlamak hulyasile ya- şarken, günün birinde bütün ü- mkilerinin söndüğüne şahid oldu- lar.. VAKİT: | *Bizim Çanakkale» isimli bu- günkü başmakalesinde Sadri Er- | tem Çanakkale zaferini bimiz Al- | manların sayesinde kazanmış ol- duğumuz ve şimdi de onlara hı- yanet ettiğimiz şeklinde Alman gazeteleri tarafından yapılan neş- riyatı mevzuu bahsederek diyor ki: ; He;kez Lıman Reisliği « Deniz Ticaret Müdür- lüğü» İsmi Kaldırı'dı Limanlar umum müdürü Hâ- mid Saracoğlu dün tayyare ile Ankaradan şehrimize dönmüş - tür. Yeni kadrolarla kat't şek - Hini alan İstanbul merkez liman teşkilâtında «deniz ticaret mü - dürlüğü. ismi kaldırılmış ve teş- kilâta «merkez liman reisliği» is- mi verilmiştir. Bu yeni şekilde 'Trabzon, Sam- , Zonguldak, İstanbul, İzmir ve Mersin limanlarında altı tane merker liman toşkilâtı ve sicil dairesi bulunacaktır. Bunlar — mıntakalarındakı li - manları idare edecekler ve ayrı ayrı Vekâletle temasta buluna - caklardır. Ankaradan gelen haberlere gö- re, liman işleri teçhizat dairesi reisliğine eski iktısad vekâleti nak- liyot umum müdürü Ayet altuğ ı ve Jiman hizmetleri reisliğine de | yüksek deniz tcaret mektebi eski | müdürü Zeki tayin edilmişlerdir. Yeni xadro yüzünden liman teş- | kilâtında kimse açıkta kalmamış- tır. emegikke Yemektenzehirlenenler Feriköyünde Balcılar caddesin- de oturan Süheylâ adında bir ka- din ile misafiri Hayriye ve iki çocuğu dün öğle üzeri yedikleri yemekten zehirlenmişlerdir. Ze- hirlenenler hastaneye kaldırıla - miştir. rak tahkikata başlanmıştır. | YENİ SABAH: *Bize zaler kazandırdıkların - dan bansedenler bu topraklarda kendi soylarından ölmüş kaç dü- zine asker gösterebilirler?. Çanakkale başından sonuna ka- dar Türk eseridir. O kadar ki bu mıntakaya gönderilen Alman ku- mandanı harb mıntakasına bile girmemiştir. Çanakkaleyi şea - metten kurtaran Türk plânı ve Türkkanı olmuştur. Eğer mütte- fiklerin hesabına kalsaydık, Ça nakkale çoktan sukut etmiş, ve harb Almanya aleyhine iki sene evvel bitmiş olacaktı. Çanakkale milli harbin, milli | kuvvetlerle kazanılmış bir âbi - desidir.>» Hüseyin Cahid Yalçın Şarkta | Türk kültüründen bahsediyor. Yakın yark memleketlerinde Türkiyeye karşı mevcud alan bü- yük bir bağlılık ve alâka vardır. «Yakın şarkın sıkı bir dostluk dairesi içinde müttehld ve müte- fekkir bir halde yaşaması ve bu havalinin sürekli bir sulb ve sü- kün nimetlerinden istifade ede - bilmesi namına bu asırdide rabı- tanın devam etmesi lâzımdır. Bu rabıtanın hiçbir zaman bri kültür bağından, manevi ve ahlâki bir vahdetten başka bir şekil alamı- yacağına hiç şüphe edilemez. Halkevi Mevzulu Konferanslar Maarif Vekâletinin Gönderdiği Bir Tamim| Maarıf Vekâleti, Üniversite ile .yüksek mektebierde ve her de - reodeki diğer mekteblerde her yıl son sınıf talebesine profesör ve öğretmenleri tarafından Halk- evleri mevzuu etrafında konfe - ranslar verilmesi hakkında teş- kilâtına mühim bir tamim yap - mıştır. Bu tamimi yazıyoruz: «Halkevlerinin memleketimi - zin sosyal ve kültürel hayatında e kadar ehemmiyetli bir rolü ol- duğu malümdur. Türk milletinin milli ideallere bağlı şuurlu bir kütle halinde - teşkilâtlandırmak Tuhlarda esasen mevcud olan bir- liği bir kat daha kuvvetlendirmek gayesini günder Halkevlerile ya- kından alâkadar olmak her Türk münevverinin en mukaddes vazi- Tahsillerini bi- tirerek muhtelif hizmetlerle yur- dun her tarafına dağılan gençle- rimizin hayata atılmadan — önce Halkevlerinin Türk hayatırdaki mühim rolünü ve bu milli n.ücs- felerinden bitidi sesenin kuruluşandaki gayeyi kav- ramış olmaları gerektir. Bu mak- satla Üniversite ile yüksek okul- larda ve her derecedeki diğer okullarda her yıl son sınıf talebe- sine profesör ve öğretmenleri ta- rafından birkaç konferans veril - mesi lüzumlu görülmüştür.. Kurultaya y Gidecek w'/%&âl * Heye“er Sıılılııın Tehlike No gez Cumartesi Günü Ankaraya Hareket Edecekler Ayın 29 unda Ankarada topla. nacak olan Büyük Parti Kurul - tayına İstanbuldan iştirak edecek olan murahhaslar dün seçilmiştir. Kongrede İstanbulu temsil e- Gecek zevat şunlardır; - İbrahim Kemal, Dr. Hayrullah, erid Ce- mal, Naci Ali Moralı, Bayan Faize Esendal. Murahhaslar cumartesi akşamı hareket edeceklerdir. d ĞAM Başvekilimizin Teşekkürü Ankara 24 (AA.)— Başvekil Doktor Refik Saydam, 19 mayıs Bevçlik ve spor bayramı vesilesile waki tebrikâta samimi teşekkür ve karşılık tebriklerinin bildiril- mesine Anadolu ajansını memur etmişlerdir. Kanada Gençliğinden Gelen Telgraflar — | Kanada gençleri 21 mayısta gençlik bayramlarını tes'id eder- ken Türk gençilğine selâmlarını yollamışlardır. Gelen telgraf ve kendilerine verilen cevab şun - lardır: «21 mayıs pazar günü gençlik bayramını tes'id eden Kanada gençliği Türk gençlerine samtmi selâmlarını yollar.> 20 mayıs 1939 Kanada gençliği Ney Hotel Vancouver Kanada *Türk gençliği, dostane mesaj- | larından dolayı Kanada gençleri- ne teşekkür eder, kalbi selâmla - rını yollar.» 23 V. 1929 Türk gençliği namına Ankı liseleri talebeleri Kıymetli Aletler iyi Muhafaza Edilecek Belediyede yapılan tettişler a- rasında bazı mühendis ve fen me- murlarının resmi alât ve edevatı iyi muhafaza etmiyerek bozulma- sına sebeb oldukları görülmüş - tür. Dahiliye Vekâleti dün bu mü - nasabetle Belediye reisliğine bir tamim göndermiştir. Bunda yüksek ücretle alınan bu! kabil kıymetli alât ve edevatm iyil muhafaza olunmasının — temini, aksi takdirde bozanlara tazmin ettirileceği bildirilmiştir. Kereste Fiyatları Kereste fiatlarının indirilmesi hususunda tetkikler yapılmakta -« dur. İnşaat faaliyetinin arttığı sı- ralarda bühassa en lüzumlu ke- restelerin fiatları çok yüksek gö- rülmüştür. indirmek için icabeden alınmasına — sür'atle başla; >caktır. Bu meyanda muh- telif cins kereste flatları tesbit e- dilecek bunlar ancak muayyen bir azami fiata kadar satılabilecektir.| Fiatlar; piyasave stok vaziyetine göre sık sık tetkik ve tesbit e- dilecektir., Halifenin Tarihi Romanı No, 91 Tahirin gözcüsü, geçid ndbelçi - lerinin kisini de hsklamış ve ye- ve devirmişti. Geçid yerinde uzuzca bir hen- dek - vardı, bu hendegin üstünde iki büyük kalas uzyunuştı, Atlar ve yolcular bu tahta köprütün ü- zerinden geçerlerdi. Tahirin ada- mı öleyana geçer çeçmez tahta köprüyü bendeğe Gevirdi ve atı na binerek yoluna devam etti. Arablar geçid beşma gelinçe, köprünün devrildiğ'ni ve »öbet- çilerin yaralandığını gördüler; Ta-| hirin arkasından oc yağdımağı ular ıılıı- - Fakat, yek Bir ispanyol Güzeli Sarayında Yazan: CELAL CENGİZ dar çobuk yollarını ceğişt: lerdi ki... Bitaz son:> ne ok vızı- tısı işitliyordu, ne de gürü'tü. Bir hurma bahçesinin yanından| Bidiyorlardı. Ortalık hâlâ karanıktı. Tahir: — Geçmiş olgun. Kurtuktuk. Diye söyleniyord. Tahirin gözcüsü: — Cebele geldik .. Fakat, d: ra inanılmaz. Belki Forşımızı gö- çebelerden biri çıkar, Yavaş ko- nuşalım. Diyor ve öne geçerek ıdmlın yol gösteriyo Bu yolu gözcüden başka bilen yoktu. Maryana: — Neden geldiğimiz yoldan dön- müyoruz? Diye sordu. Tahir: o yolları bizden iyi bilir. Nereden isterse, oradan gideriz. Maksadı- mız biran evvel Şama ulaşmak- tir. Hurmalıktan geçtiler.. Maryana çok yorulmuştu. Bir aralık Tahire: muyum? — Tıpkı bir erkek gibi. Hatta bazan sana yetişemiyordum bile, — Yolları bilseeydim, şimdiye kadar Şamın yolunu tutmuştum. pısına varırız. — O kadar erken varacağımızı ummuyorum, — Yarı yola geldik sayılır, a karıştı” — Nasıl, dedi. iyi at ıı'lrıb'uyorl — Bu hizla, gidersek, güneş doğ-) madan varırız. Maryana sevindi: — Demek ki, Halife uyanma - dan saraya girebileceğir. Tahir: — Buü işi ona bırakalım, dedi, | — Evet. Karşımıza bir engel Diyerek atını okşadı. Ve İspanyol dilberinin yanına sokuldu. — Çölde geceler çok 1ssız de - Bil mi Maryana? — Bilâkis.. Ben çölde geçen ge- celenden çok hoşlanıyorum, Gök yüzü ne Kadar yakın.. İnsan şu yıldızları elile koparmak iİstiyor. ÇÖLDEN ŞAMA DÖNERKEN Şafak söküyor. Şehirdeki minareler — uzaktan — Merak etme şafakla Şam ka-| görünmeğe başladı. Bağların arasından geçiyorlar. 'Tahir çok heyecanlıdır.. Genç kadının yanından ayrılmıyor. Gözcü biraz ileriden yürüyor. Maryana sorüyor? — Yaklaştık, değil mi? 'vet. Yarım saat sonra şe- — Halife uyanmamışsa, onu he-| men uyandıracağız, değil mi? — Hayır. Doğruca saraya git- mek fikrinde değilim. — Başka nereye — gidebiliriz? Vakit geçinmeden — Abdülmelike hakikati anlatmalıyız. — Halifeden önce 'tbizim eve uğrıyacağız. — Sizin eve mi? | 'Tahir mütehakkimane bir ta- vırla başını salladı: — Evet... Bizim eve. Ve gözlerini süzerek ilâve etti: — Seni anneme göstereceğim. — Annenle benim bir işim yok. Haydi, yolunmuza devam edelim. Tahir soğukkanlılığım muhafa- za ediyordu: Anremin evi yolumuzun Üs- tündeeri Vakit :- kaybedecek “de- | *Halifenin uyanacağı — saate ' bizim evde dinlenmiş o < | luruz. Tahir biraz sert bir sesle cevab verdi: — Annemin seni mutlaka gör- mesi lâzımdır, Maryana! Ben, er geç seninle evleneceğim.. Senden çok hoşlandım. Bunun için anne- min bit kere seni görüp beğen - mesi şarttır. — Sen aklını mı oynatıyarsun, Tahir? Benim kim olduğumu u - nütüyor musun? Halifenin malına göz dikilir mi hiç?.. Tahir gül — Bugüne kadar Halifenin göz- desi olduğunu bilyorum. Fakat, sen nasıl Şeyh Saidi öldürerek, Halifeyi kurtardinsa, ben de seni kurtarmak için canımı feda € - dercesine çalıştım. Halifenin bir şeyde gözü yoktur. O, bu yararlı- Bıma karşılık, seni bana bağışlı makta tereddüd etmiyecektir. Za- ten o gözdelerini maiyet zabit- lerine çırağ etmekten zevk duyar | line alarak Almanyaya — (Devamı var, Ahmed Şükrü ES Bugün Avrupa sulhunun a ke noktası Danzig şehridir. Bf danberi siyasi fırtına bu şehif rafında dönüp dolaşıyor. BİF Berlinden gelen müheyyiç ler, Almanyanın bir emrivaki parak Danzigi işgal edeceğini diriyor. Ertesi gün Danzig şetf7 B | de âraya müracaat edileceği B D | ber veriliyor. Başka bir gü Danzigin kendi mukadderatini iltih karar vereceği, bu emrivaki manyanın derhal tanıyacağı VE vaziyette Polonya, muahedt M kendisine temin edilen haklı istirdadı için kuvvete müracaâi decek olursa, miltecaviz vazi kalacağından İngiterenin yardl da bulunmıyacağı söyleniyor. F hayet evvelki akşam şarki hududlarında bir gümrük bint sının tecavüze uğraması, Almâf tarafından yapılacak olan tecâ vüzün ilk adımını teşkil ettiği # nedilmişti. İ Bununla beraber, Almanyafll buğüne kadar Danzige karği ! harekette bulunmağa hazırl ğına delâlet edecek hiçhir re yoktur. Alman matbuatınıfi propaganda — teşkilâtının. gergin bir siyasi hava yaratıp Ü nu idame etmekteki maksadi Polonyanın — sinirlerini bozari maneviyatını zayıflatmaktır. hakika böyle bir tabiye, Avus turya ve Çekoslovakya meselelt rinde Almanya tarsfından mı fakiyetle tatbik e*“, * Avus turya ve Çekoslovur, a, askerl yikten ziyade böyle bir propâ ganda netleesinde teslim olmuş * lardır. Almanya, ayni yoldan 497 | ni hedefe varmak İstiyor. Fakat birkaç ay içinde şartlif değişmiştir. Bir defa Polonya, İ koslovakya değildir. Polonyalı 120 sene yabancı devlet boyund! Tuğu altında kaldıktaf sonra S tiklâllerine kavuşmuşlardır. Ve ÖŞ istiklâllerini silâhlarının kuvve © tile müdafaa etmeğe hazırdırlaf | İkincisi, Polonya, askeri bakım * P dan Avusturya ve Çekoslovakyâ gibi zayıf değildir. Otuz beş m yon nüfusu olan bu devletin teçhiz edilmiş ve iyi talim ve tef biye görmüş orduları vardır. Ü çüncü ehemmiyetli bir nokta dö Polonyanın yalnız olmamasıdır. Polonya bugün hem İngiltere” nin, hem de Fransanın yardım! rından emindir. Ve eğer — İtalyâ harbe iştirak eder de de askefl harekât Akdenize intikal edecek olursa, Türkiyenin de İngiltert ile yaptığı ittifaka sadık kalarâk tecavüze karşı mücadeleye girif mekte bir an tereddüd etmiyece” ğini biliyor. İki cephe arasındaki mücadel? Danzig şehrinin mukadderatı €8 || rafında toplanmış olmakla bera” ber, hakikatle tecavüz ve teca * vüzü önlemek gibi iki politika pışmaktadır. Almanya ve İtalyâ komşu devletleri — istilâları vey# siyasi nüfuzları altına almak içİ" yeni bir teknik icat etmişlerdi Avusturya, Çekoslovakya ve AF navutluk bu yeni tekniğin kur * | banı olmuşlardır. Sulh teşkil eden devletler bunun bif defa daha tatbikine mani olmuyâ | karat vermişlerdir. Düva Danzif | düvası değil, daha derin, daha şü” | mullü ve daha ehemmiyetli olan bir tocavüzü önlemek davasıdır. | Çünkü eğer böyle bir poltika Dan” zigte muvaffak olursa, yarın Ro” manyanın, ertesi gün de Yuna * | nistanın sırası gelebilir. Alm: Danzigi en zayıf cephe telâkki « tiği içindsrkıbüxîıııılı'lıımıı' nokta üzerine tevcih etmiştir. Fa* kat karşılaştığı cephenin Danzig | meselesini bir tecavüz meselesi | telâkki edeceğini ve mukabele e | deceğini bildiği için harekete geç' | meğe cesaret edmiyor. Filhakika | gdoğru ve kestirme yoldan yürü- yerek hedefine varmak istiyen Nazi diş politikasının bu defa do- lambaçlı yollara sapması, Alman” | yanın hesabli hareket etmek Jüzü munu hissetmeğe başladığını an tadır. — E

Bu sayıdan diğer sayfalar: