29 Mayıs 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3

29 Mayıs 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Orta T Geçecek ahsile Talebe Orta Mekteblerde 300 Kadar Şübe Açmak aarif Vekâleti, ilk mekteb- | h1 lerde mezuniyet imtihan - | ları biter bitmez mezun ola- | Tak orta tahsil hayatına alılacak | İhlebe adedinin derhal ve sür'atle| Vekâlete bildirilmesini bütün ma-| Wrif müdürlüklerine tebliğ etmiştir| Yapılan tahminlere göre bu mik- farın vasati olarak 15 bini geçe - teği anlaşılmaktadır. Bu vaziyet karşısında, Vekâlet, * beher sınıf 50 talebeden hesab - İammak üzere - en aşağı, yeniden B00 şube açmak mecburiyetinde bulunmaktadır. Halbuki gerek eldeki muallim Yaziyeti gerek kadroların ve mek-| feb binalarının müsaadesizliği bu #ubelerin hepsinin birden açılma- ni imkânsız birakmaktadır. Bu münasebetle Vekâlet; bu se- | he orta tahsil meselesi için yeni Ve esaslı tedbirler almağı karar- | laştırmış ve bu mevzu üzerindeki Çalışmalarını çok arttırmıştır. — | Öğrendiğimize göre bu ders yılı| başından itibaren Maarif Vekâle- t İ Lâzımgeliyor tinin tatbik edeceği bu tedbirlerin esası şaduür 1— Bazı Avrupa memleketlerin- de olduğu gibi her sabah daha er- ken bir saatte orla mekteblerde derse başlıyarak — öğleye kadar ders okutmak, öğleden sonra da, hayatını veya silesinin geçimini temin etmek mecburiyelinde olan| talebeleri işte çalışmak üzere ser- best bırakmak. 2 — Bina vaziyeti müsaid olm- yan yerlerde sabahleyin derslere 15 - 8 de başlıyarak saat 13 den €vvel çıkan talebe yerine 2 inci bir talebe ekibi getinerek hem bi- nadan ve hem de öğrümenden ka- zanmak. Diğer taraftan bu iki şeklin tat- bikile beraber Vekâlet; muhtelif yerlerde yeni orta mekteb ve lise- ler açmak ve şubeler tesis etmek bususundaki faaliytine de ayrıca devam edecektir. Bu sene nerelerde yeniden orta| mekteb açılması lâzım geldiği deı Yapılacak maç ıçın yakında tesbit olu W Orta Mekteb Muallim Muavinlikleri İmtihanlar19 Haziranda Yapılacak Maarif Vekâleti tarafından orta| Mekteb müallim muavinliği için her sene açılan imtihan, bu yıl da 19 haziran pazartesi günü yapı - lacaktır. Namzedler o gün türkçe- den imtihan olacaklardır. 20 haziran salı günü tarih, coğ- — fafya, 21 haziran çarşamba günü 22 hazlran metametik perşembe Bünü de kimya ve tabiat bilgisi İmtihanları icra olunacaktır. Matematikten başka grupların | İmtihanları — öğleden evvel diğer | kışımlarınki işe öğleden sonra o- | kacaktır. İmtihanlardan sonra ev- Takı telkik etmek için bir komis - Yon teşekkül edecektir. Bu ko - Misyon azaları şehrimiz — maarif | Müdürlüğü tarafından seçilecektir. İmtihana girmek üzere bu sene Yapılan müracaatlar çok fazladır. M Çatalca Yatı Okulu Genişletilecek Okmeydanındaki yatı mektebi- hin aybaşından itibaren lâğvolum-| Ması Belediyece kararlaştırılmış- tr. Bu mektebdeki talebeler maa-| Tife devrolunacaklar ve Çekme - tedeki yatı okuluma yerleştirile - | ceklerdir. ı Evvelki gün Çatalcaya giden Maarif müdürü Tevfik Kut bu Mmaksadla Çekmeceye de uğramış Ve icabeden hususlarla meşgul ol- | de nahiye müdürlüğünün işgal et- ROMAN: 34 Dük dö Rişliyö de doktorla be- Taber Kralın yanına girmişti. Biz #aat sonra dışarıya çıkınca heye - çanla bekliyen kontese şu haberi verdi: — Muayeneden sonra Kral dök- tora sordu: «Ben hakikaten ağır hasta miyım?> doktör da, ciddi ih- timamlar göstermek icab edecek derecede hasta olduğunu söyledi. Kontes sararmıştı: — Acaba bir tehlike var mı? — Orasımı bilmiyorum. NİKBET BAŞLIYOR 27 nisan akşamına döğru, Krala küçük bir ameliyat, yaptılar. Sa- raydakilerin yüzleri gülmez ol - Muştu. Kral kimseyi kabul et - miyordu. Yalnız erlesi gün, ken- disini biraz iyi hissedince, kon - Yardımcı Muallimlerin Maaşları Bütçeye 200 Bin Lira| Tahsisat Kondu Orta mekteblerde çalışan yar - dimcı öğretmenler ile haftada 15 veya 13 suat ders verdiklen sonra fazla olarak ders okutan muallim- lere verilen ücretlerin mühim bir yekün tuttuğu görülmüştür, Bu seneye kadar ancak müna - kale ile temin — edilebilen bu iki ücretin bütçelere münakale yapr- lmncıya kadar geciktiği ve bu se- beble muallimlerin paralarnı ab- makta güçlük çektikleri de Vekâ-i letin nazarı dikkatini celbetmiş - tir. Ezcümle İstanbuldaki bu ka- bil öğretmenler, birkaç ay maaş alamadıklarından — müşkil vazi - yete düşmüşler ve ancak Vekâ - lete mütcaddid müracaatlar yap- tıktan sonra münakaleyi temin &- debilmişlerdir. Maarif — Vekâleti; bemen hemen her sene - tekerrür eden bu halin önüne geçmek ve Amuallimleri tıkıntısından kurtar- | Tmak için yeni bir tedbir almıştır: Yardımcı muallimler ve fazla ders saatleri ücretleri için bu sene| doğrudan doğruya 200 bin liralık bir tahsisat ayrılmıştır. Bu suretle| bu kabil muallimler, aybaşından itibaren maaşlarını teehhursuz ve| daima vaktinde alabileceklerdir. mekte olduğu bina ve Çekmece dispanseri bu mektebe tahsis olu- nacaktir. Bu suretle Çatalca yatı okulu genişletilecektir. Nahiye müdürlüğü ve dispan - ser de mahalli hükümet binasına yerleştirileceklerdir. tesle tekrar görüşmek arzusunu izhar etti. Yüzünde iri iri sivilce- ler çıkmıştı. rısı, sarayın parmaklıkları önünel yığılmış ve Kralın — sıhhatinden malümat istiyen halka karşı, Kra-i Hin iyileşmekte olduğu hakkındaki| doktor raporunu balkandan okut- | turdu, Halk <yaşasın Krall» diye bağ- | çını rahat rahat «Pahalı» nın manası mı Değişti ? alova ve Bursa kaplıcala - rında bir kısım ötel ücret- derinin pahalı olduğu bizim gözetede ve diğer bazı refikleri- mizde yazıldı, çizildi. Yalova idaresi namına konuşan bir zat, fiatların yüksek olmadı- iını iddin ediyor. Bu, sadece bir iddiadır. Yalovaya aid birkaç gün- | denberi gazetelerde çıkan ilânlar meydandadır. Eğer, bu fiallarda gözümüze batan rakamlara pahalı denmezse, ya, pahalı kelimesinin yahud da, pahalı değil diyenlerin para te - lükkisi bizimkilerden başkadır. tandaşların vasati karanç se- viyesi meydanda iker, bir yece - telde kalmak için ödenmesi iste- nen 6, 7, 12 liraya da pahalı deme- mek için, insanın Karun olması Marm! BÜRHAN CEVAT lnfgilı'z Takımı Geliyor Fenerbahçe İle Hazırlıklar Fenerbahçe spor kulübü — otuz birinci yıldönümü 11/6/1939 ta - Tihine müsadif pazar günü Ka | dıköyündeki stadında tes'id ede - cektir. Fenerbahçe &por kulübü bu se- neci devriye töreninde İngiltere - deri «Middlesez Wanderers ta - kımını maç yapmak için davet et- miş ve şehrimize gelmelerini te- min etmiştir. Dünya futbol üstadlarından mü- rekkeb olan bu İngiliz takımının | büyük — fedakârlıklarla ilk defa | Tmemleketimize — getirilmesini ve Spor seyer halkımız — tarafından göreceği fevkalâde rağbeti nazarı dikkate alan kulüb lâzimglen ter- tibatı almıştır. Halkımızın bu güzel futbul ma- seyredebilmesi ve intizaman temini ve izdihamın men'i için kapalı tribünler kâmi- | len — numaralanmıştır. — Biletler | stadyomun istlabı nisbetinde sa - tılacaktır. Mısırdan Gelen Hayvanlar Fransız Hindiçinisile İngiliz M #ır Sudanında hayvan hastalık - ları hüküm sürmekte olduğundan| alâkadar makamlar tarafından ve-' rilen bir emirle bu memleketten sığır ve emsal? hayvanlarla bil - cümle deri ithali durdurulmuştu. San verilen bir kararla 9/5/939 dan evvel yola çıkmış - veyahud hâlen gümrüklerimize gelmiş o - lan bü memleketler menşeli deri- lerin kapalı vasıtalar içinde ve veteriner nezareti altında doğrucal kireç kuyularına vazedilmek şar- Sunuz? dedi. — Sizi;Tahatsız etmek istemi - yorum. — Yoksa hastalığım saridir, di- | rıştı ve alkışladı. — Kadınlar göz yaşlarım sildiler | Kral akşama biraz daha iyileş- mişti, daha rahat konuşabiliyor - du. Fakat sah sabahi aleşi arttı. Kralı ziyarete gelen ve evvelce döktorlarla da konuşmuş olan baş| kardinal Aymon, bu hastalıktan korkmak lâzım geldiğini söyledi. O dakikadan itibaren Kral haki - katen korkmağa başladı. Derhal Köntes Dubarry'yi ça- Burttı: İ ye mi benden kaçıyorsunuz? — Hayır dostum, hiç öyle şey aklıma gelir mi? Bütün doktorlar yüzünüzde geçici bir indifa hasıl olduğunu söylüyorlar. Bunun için kendiniz! üzmeyiniz. Tedavinizi bize bırakınız. Rahatımıza bakı - | kıniz. Fakat Kral hakikatten şüphe - leniyordu. Bunun üzerine La Mar- tinyer'i çağırllı ve sordu: — Söyleyiniz benim hastalığım | nedir? — Nişin beni yalnız bırakıyor - | — — Israr ederseniz söyliyeyim: | © zaman Kral, — ——— —— ——— P O Ve.aMahkemeler Karımı Elimden Alacaktı Bunun İçin Bana Düşman Olmuştu G kasdile yaralamaktan suçlu Ze - keriya oğlu Yaşarın duruşmasına Ağırzecada devam edildi. eçen sene Sarıyerde, Kısır- kayada Halid isminde bir Müddetumumi muavini Feri - dun Bagana Yaşarın; dinlenen şa- hidlerin ifadeleri ve tahkikat ev- | | rakı münderecatı ile suçunu sabit | görmedi, beraetini taleb etti, Müddeltumumi sözüne yet verdikten sonra reis Refik Umay, suçlu Yaşara döndü, ne diyece- ğini sordu. Yaşar da şunları söy- kedi. — Bundan iki üç sene — evvel, Halid karımı elimden almak iste- mişti. Onu mahkemeye verdim. Mahkeme, Halidi dört ay hçpis gezasına mahküm ctti. İşte bunun| için Halid bana düşman olmuştu. Beni ezmek, yakmak için fırsat bekliyordu. Hiâdise günü mer'ada yakmakla mşgul bulunduğum bir sırada, bir silâh sesi işittim. Et - rafa göz gezdirdiğim zaman, bu- lunduğum yerden tahminen yüz adım kadar ileride, Halidi yerde yatıyor gördüm. Bu sırada birkaç kişi kaçıyorlardı. Birinin elinde de) nil kömür kimler olduğunu teş- his edemedim. Halid yalan söy - lüyar. Ben masumum, kat'iyyen onu yaralamadım. Bana iftira e- Fakat onları diyor.. Mahkemece Yaşarın beraetine karar verildi. KISA POLİS “HABERLERİ 4 Fenerde tamirde bulunan Sa-i idin 62 numaralı deniz taş vapu - * runda kaynatılmakta olan oksi - jenden mazotlar tutuşmuş ise de sirayetine meydan — verilmeden adamı çifte ile öldürmek | | dürüst bir kadınım. Bildiğin ve LiS , Nereye ğ Gitsen 4 Geleceğim Sokakta Bir Kadına Takılan Sarhoş adam Nuvart, geçen cuma M gecesl, saat 21 den sönra İ- şinden evine döndüğü za- | Mman annesini yatakta buldu. Za- vallı ihtiyar kadın ateşler içinde yanıyor, <başım, başımı!» diye in- Hiyor, acı ve ıztırablar içinde kıv- ranıyordu.. Genç kadının evi karşılaştığı bu manzara onu pek Mütcessir etmiş, kalbini sızlat - mışti.. Annesini kıvrandığı izti - rablardan ve ağrılardan kurtar - mak için bir doktar — getirtmeği düşüııüı Fakat bu tasavvurun- dan vaz geçti, daha doğrusu vaz geçmeğe mecbur oldu. Zira gece yakti evlerine getirecekleri dok - tora verecekleri paraları yoktu. Madaman kocası askerdi. Madam Nuvart, birkaç aydanberi Koska- daki müesseselerden birinde ça- Jışıyor ve kazandığı para ile an- cak evinin ihtiyaçlarını temin ede- biliyordu. Genç kadın evinden çıktı. Kam- şulardan birine gitti, Oradan ya- nına iki çocuk alarak, tekrar so - kağa çıktı. Biraz sonra Nuvart ve çocuklar. Byazıda geldiler, bir cezaneye gir- diler. Madam, oradan annesi için aspirin ve gri Eve dnnelle:kfıı Mı'lvmı'd Rıza isminde sarhoş bir adam peşleri- mne takıldı. Kadına dil İle tecavüz | etmeğe başladı. Mada sarhoş adamın yolsuz harketli aldırış etmedi, çıkarmadı, | Fakat o münasebetsiz sözler şarf etmekte devam edince, nihayet kadın geriye döndü ve kendilerini! takib eden adama: — Efendi, dedi. Ben namuslu ve, Di zannettiğin kadınlardan değilim! Rica edı , bizi takib etmekten vaz geç, işine git! Sarhoş adam küstahca mukabele etti: — Olmaz, bayan, dedi. Sizden ayrılamam! Nereye — giderseniz ben de arkanızdan gelceğim! Beş on dakika sonra, Hasanpaşa | karakolunun önüne geldikleri za- | şöyle man Mehmed Rıza kadına sokul- | du, koluna girdi Mehmedin bu hareketi madam söndürülmüştür. * Şoför Ezdopun idaresindeki 286 numaralı kamyon Tarlabaşı caddesinden geçmekte iken Foti adında bir çocuğa çarparak muh- telif yerlerinden yaralamıştır. & Feshane fabrikasında çalışan| Rukiye adında bir amele elini ma-, kineye kaptırarak — yaralanmış, hastaneye kaldırılarak tedavi ak hnn alınmıştır. Maballe Sokagından Saraya! Çiçek. Fakat bütün diğer hastalar| gibi sizi de kurtarmak mümkün- dür. — Hayır; ben ünlıyorum. Mah- volduğumu anlıyarum. La Martinyer çıktıktan — sonra Kral, köntesle yaltız — kalmıştı. Genç kadınım elini tuttu, Ateş gi- bi yanan yüzüne götürdü. Sanki bu genç ve güzel ellerin temasın- dan bir gifa ümid ediyordu. Sonra metresinin yüzünü okşa- dı. Kontes Kralı korkutmamak » çin, anun bu arzusuna ses çıkar- u. Hatta Kralın manevi - mm küvvetlendirmek için al - nından bile öptü. başucundaki DAT İA Nuvartı adamakıllı — kızdırmıştı. Kadın elinin tersile mütecavizin yüzüne bir tokat vurdu. Mehmed Rize da kadını saçlarından yaka- ladı, ayaklarının altına aldı ve onu bayıltıncıya kadar döğdü. Kadının ve çocukların feryadı- | mı duyan polisler vak'a mahalline koştular ve bu sırada kaçmakta olan Mehmed Rızayı yakaladılar. Madam Nuvarta sarkıntılık et- mekten, ve onu döğmekten suçlu çekmeceden kendi resmini taşı - .yan bir minyatür çıkardı: — İşte size portremi hediye e- diyorum, dedi, eğer ölürsem, bir hatıram olur. Bundan sonra Kral kontesin e- Jini öptü ve başını öteki — tarafa çevirerek. elini havada salladı: — Allaha asmarladık, dedi. Kralın en son sözü bu oldu. Kontes göz yaşları içinde © fü zaman, Madam Mir- ti anlattı. Ma- — Bu sizin son mülâktamızdır | Halbuki bu fırsat istifade ede- cektiniz. Krala imza edilmek ü- zere bir mukavele teklif edecek - Yanındakı Odun Deposu | lamıştır. Şi | bir halk kütlesinin iştirakile ya- | Mehmed Rızanın muhakemesine tiniz. Böyle bir günde Kral sizdn | tasavvur bile edemiyordu. Ertesi | Üa | etmiş değilim. 3—SON,TELGEAF — ZY MAYIS 1939 Halka | Bedava Plâj Selimiye Plâjını Belediye Yaptıracak | Selimiyede Belediye tarafından yapılması kararlaştırılan yeni plâji için 2 firmanın belediye reisliği- ne müracaat ederek halktan 5 - 10 kuruş gibi cüz'i bir ücret almak mukablinde burada plâj inşasım teklif ettiğini yazmıştık. Belediye bu teklifi tetkik etmiş ve neticede - tahminimiz gibi - muvafık görmiyerek reddetmiştir.| Red kararı dün mezkür firma mümessillerine bildirilmiştir. Belediye reisliği bu plâjı kendi elemanları ile yapacak ve halk için kat'iyyen bedava olarak aça- caktır. Beyazıt Kütüphanesi Beyazıd kütüphanesi — yanında ve kütüphaneye aid bulunmıyan mahallin, evkaf tarafından bir o- | duncuya odun deposu olarak ki- raya verilmek istenmesi dediko - du uyandırmış ve milli bir kütüb-, hane yanında odun deposu yapıl- masının doğru olmiyacağı yazıl - migti, Bu neşriyat ve hâdise - Mâarif Vekâletinin de nazarı dikkatini celbetmiştir. Maarif Vekâleti, dün maarif müdürlüğüne bir emir | göndermiştir. Bunda — mezkür — mahallin, maarif müdürlüğü tarafından ki - | Talanması bildirilmektedir. let, kira için dün tahsisat da yol- | dilik bu yer, maarif müdürlüğü emrinde kirada ka - | palı duracak ve bilâhare kütüp- hanenin genişletilmesinde Istifa: de| olunacaktır. Tramvay, Tünel ve Elektrikler İstanbul belediyi kararlaştı el ve “devri için Nafıa Vekâleti lanan kanun proj | bugünkü içtimaında görüşüleceği anlaşılmaktadır. Vali ve Belediye relsi Lütfi Kır- dar bu müzakerelerde hazır bu- lunacak ve akşama Ankaradan hareket — edecektir. Bu suretle Lütfi Kırdar, salı sabahı şehrimize| gelmiş olacaktır. Çınarcık Gezintisi Küçükpazar Halk partisi tara- fından tertib olunan — «Çınarcık tenezzühü>» dün sabah kalabalık pilmıştır. Şirketihayriyenin TI numaralı vapuru sazt 8 de köprüden hare- ket etmiştir. Küçükpazar Halk partisi azalarını ve davetlilerini hâmil vapur gece saat 22 de Köp- |- rüye dönmüştür. üçüncü sulh cezada bakıldı. Maz- nunun suçu sabit görüldü. 18 gün hapis ve 25 lira ağır para cezasına mahküm oldu; tevkif edildi ve ce- zasını çekmek için hapishaneye gönderildi. hiçbir şey reddetmezdi. Halbuki Madam Dubarry'nin bu dakikalarda öyle birşey aklından bile geçmemişti. Kralı son defa görmüş olduğunu | gün başmabeyinci görüşmek is - tediğini kontese haber verdl, Ma- | dam Dubarry kablelvuku bir hisle, fevkalâde hâdiseler karşısında ka-, lacağına inanmıştı. Baş mabeyinci içeriye — geldiği zaman: — Artık madam, bütün evra - yakabilirsiniz, dedi, — Benim yakılacak evrakım yok ki... Hiçbir tiyasi tertibe İştirak Kontes Dubarry kendi aleyhin- de çalışan düşmanlarının nihayet muvaffak olduklarını — anlamıştı. Derin bir endişe İle sordu: — Yoksaa Kral öldü mü? (Devamı var) M HALK ©e/ Umumi Hükümler Doğru Olamaz ekteplerimizde disiplin me- selesinden bahseden bir ya- asında, Sıdn'dduı Celâl An- vetlendirilmesi için, ne gibi tedbir. ler almak lâzım geldiğini anlatı - yor. Bugün, disiplin bazı orta ted- risat müesseselerinde zayıf ise, bunun sebeplerini sayıyor. Bu se- bepler arasında şu iddiayı da ile- | xi sürüyor: *Muallimlerin gençlik psikoloji- sine vukufsuzlukları, kanaatimiz- €e, burada en mühim rol oynıyan bir âmildir.> Sayın terbiyeci, bu umumi ve şamil hükmü neye istinaden ver « miştir, hayret ediyoruz. Binlerce müuallimi, top yekün, gençlik psi- kolojisinden bibehre zan ve addet- mek büyük bir gallet ve hata olur. Bizce, gençlik - psikolojisi denen nesne, daha ziyade, gençlerin ara- sında fazla bulunmak, yani tecrü- be ile elde edisir bir bilgidir. Öyle hocalar vardır ki - hem de az değil, binlerce - gençi psikolojisiniş terbiye konferansları verccek ni ce terbiye üsladlarından daha iyi bilirler. Sayın muharrcir, hükmünde çok afaki ve şümullüdür. Gençliğin psikolojisini, dershanede disiplini futmasını, öğrenmesini, kendisini sevdirmesini ve saydırmasını bil- miyen hoca, binlerce muallim aza- sında elbetfe bulunur, bu gayet tabildir. Geçen gün bir Bayan muallim şöyle diyordu: — Biz, Muallim mektebinde ta- lebe iken, bize terbiye okutan bir zat vardı. Kendisini hiç dinlete - mezdi. Çocuklar, sımıfta şimendü- fercilik, oynarlar, mütemadıyen gürültü ederlerdi. Bir gün bu ho- camız, o kadar sinirlendi ki, göz- leri yaşardı. «Çocuklar, dedi, beni verem edeceksiniz'. Evet, böylleri de binde bir bu - lunur, REŞAD FEXYZİ Mahküm Olan Memurlar Devlet işlerinde müstahdem ve- ya ücretli memurların mahküm'- yellerinin mensub oldukları daire &mirliklerine bildirilmediği Ad - liye Vekâletinin nazarı dikkştini cclbetmiştir. Badema, bu kabil memurlarla ihtiyat zabitleri ve ihfiyaf gökeri memurların mahkümiyetleri ha- linde keyfiyetin askerlik şubesine bildirilerek Müdafasi Milliye Ve- kületinin de bu suretle haberdar edilmesi dün alâkadarlara tebliğ olunmuştur. Birimizin Derdi Hepimizin Derdi Tramvay Şeflerin Hususi Otomobili midir? Kurtuluşta oturan bir okuyu- cumun yazıyorı 26-5-939 cuma — günü —akşamı sani 11 raddelerinde Kurtuluşta- Ki evime gitmek üzere Taksimde Aramvaya — bindim, İçinde bir hBayli — yolca — bulunan Aramvay Harbiyede İnecek yelcuları in - dirdikten sonra yoluna devam e- derken yaya kaldırımda kadınlı erkekli bir kafile ile kouuşmak - fa olan bir şefin işaretile durdu, Şef ahbablarile bir müddel da- ha konuştuklan ve her — birinin Ayrı ayrı elerini sıktıklan son- ra kendisini — beklemekte — olan tramvaya bindi. Tramvay Tepe - üslüne geldiği sırada yef vatma- Ba bekle emrini verdikten sonra tramvaydan indi, karşı tarafları gelmekte olan tramyayı durdurt- tu, Vatmanla daklalarca konuş - tuktan sunra geldi kendisini bek- Jemekte olan tramıvaya atladıktan sonra valmana «Çeka emrini ver- . Tubü yolcuların da çok canı sakıldı. İçi yolcularla dolu olan üram - vayları kendi hususl otamobili gi- bi kullanmak hakkıma şefler ma- Bik mldirlert.

Bu sayıdan diğer sayfalar: