31 Mayıs 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

31 Mayıs 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sulh Cebhesinden Sonra ltalya, Berline itidal Aşılıyor Almanyayı Bir Maceraya Girmekten Alakoyacağı İleri Sürülüyor ItalyanınMıhverdenkazancıN edir Hitler geçenlerde Almanyanın Fransız hududundaki istihkâmlarını gezmişti. Resimde uzaktan görünen şehir Fransız am 150,000,000 kişilik — bir | kuvvetten bahsedilerek İ- talya ile Almanyanın ak - Gettikleri ittifak lle Baltık deni - : zinden Bahrimühitihindiye kadar " kadar azim ve cesim bir züm- | veşkil edildiğinden - bahseden İkalyan gazeteleri yazılarına de- | vem ededursunlar. | Alman matbuatı da artık İtal- yya ile Almanyanın birbirlerinden ayrılmaz olduklarını tekrar et - | sinler. Berlin - Roma mihvet nihayet askeri ve siyasi bir ittifak | haline dönmesi üzerine istikbalde bir harb olursa Almaı iyanın karşısındaki cephenin karacağı milyonlar daha fazla o- | lacaktır. Fakat bahis o değil. Demokratlar hesine karşı bir cevab olmak imzalan - dığı söylenen bu ittifakın bun - 'dan sonra filâyat sahasında r bi neticeleri olacak?. İşte yeni ge- len Avrupa gazetelerinde buna | Gair bir hayli tahminlere rasgeli- niyor ki onlardan bir hulâsa çı- kararak «Son Telgraf» okuyucu- larına göstermek beyhude olmasa gerektir. Hatırlatmağa lüzum var mı?, Bir zamanlar Almanya ile İtalya müttefik bulunuyorlardı. Fakat 914 umumi harbi patlak verince İtalya harbe karışmadı. Bitaraf kalarak beklemeği kendi hesabına Uygun buldu. Nihayet 915 senesi mayısında da İngiltere ve Fransa tarafına geç- meyi daha kârir gördü. Umumi Harb sonunda galiblerle beraber birçok şeyler elde etti ve eski A- vusturya impiratorluğunun tak - siminden payını aldı, O zaman- —. ——— — Her sene mayısta İtalyanın umu- mi harbe Iştirakinin yıldönümü münasebetile İtalyada merasim yapılırdı. Fakat Berlin - Roma mihveri kurulduktan sonra artık Almanları müteessir etmemek için İtalyanlar bu kabil merasimden vazgeçmi; Bugün yine İtalya ile Almanya- nn ittifak ettikleri görülüyor. Şu, fark ile ki eskiden Almanya ile İ- lerdir. turya vardı. Bugün öyle manya ile İtalya malüm olan Bre- | ner hududunda bitişik komşu bu- lunuyorlar. İki müttefikin bundan yardımlarında bu farkı göz önün- den uzak tutmamak lâzım. Berlin ile Romanın arasın bu lomatları bunu görüyor. Yeni in ileride ne gibi neticeleri olacağını onlar da hesab etmek istiyorlar. Onun içindir ki bir taraftan Almanya ile İtalya arasındaki dostluktan hararetle bahsedilirken bu ittifaka dayana- rak Roma - Berlin üzerinde ne gibi müessir bir rol oynamak is- eceği düşünülüyor. Şöyle ki: İstikbalde bir harb olursa şu iki müttefik birbirlerine her ma- nasile yardım edeceklerdir. Fakat ittifakın bilhassa tedafül mahiyette kalması İtalya için el- zemdir. Yani böyle bir ittifak var diye iki müttefikten biri kalkıp da başkaları aleyhine maceraya atılamıyacaktır. İtalya buna razı olmıycak ve: topraklarıdır.. danberi de yirmi sene geçmiştir. | | İtalyanın | — Benim ittifakım buraya ka- dardır!, diyecektir. Birinci nokta budur, aleyhinde — olmadığını söyliyenler bunu ileri sürüyorlar ve İtalyanın icabında harekâtın- da serbest kalabileceğini, çünki muahedenin tecavüzi olmadığı: tecavüz halinde İtalyanın tan Şını söylü - İtüifakın | olmuştur. Çünkü Avrupa po | | | | | | i nokta da şudur: İttifâk Almanyanın lehine ika #leminde bugün Almanya yalnız kalmıştır. Bu yalnızlık onun hiç r. Yalnız kalma - iyi birşey olmıyacağını Berlin lmez değildir. O rak onuün- sahasında ndisi için pek lüzum- lu görmüştü. Bu itibarla ittifak - tan kâr eden Almanya oluyor. Üçüncü ve dah ni dikkat olan cihet de vardır: İtalya Av - rupa politika âleminde Almanya yalnız değildir. Çünkü İtalya geçen senenin nisanında Roma an- Jaş de İngiltere üe olan mı halletmiş demekti rla politika -âleminde mevki daha kuvvetli bulunuyor. Diğer taraftan İtalyanlar orta Avrupada olup biten şeylera kar- gı da Jâkayd. değillermiş. Roma diplomatları orta Avrupada İlab | yanın col oynamaktan vazgeç - mesine hiç razı olmuyorlar. İşte Lehistan ile İtalya urasm- daki münasebatın iyiliği, iyi ola- rak devam etmesine Romada bil hassa dikkat edilmesi bundan ileri ||Meraklı Şeyler RADYOMUN KIYMETİ Bir gram radyomun kiymeli 2 mil- yen frank (seksen bin Türk lirası) dır. Bütün dünyada, bir sene içinde ancak f | | | Eram radyom çıkarılır, EN UZUN ŞİMKENDİFERİ Dünyanın en uzun yerallı şimendi Ceri Nevyorktadır. Uzunluğu 432 ki lometrodur. Paris yeralii şimendiler- lerinin boyu 200 kilometrodur. 7T10 ÇALAR SAAT İngiltero Kralı 5 inet Jorjun Bukin- gam Vindsor, Sandrişham, — Balmoral Saraylarında T70 çılar saati vardı. Yirmi dört saaiçi bunları dalma ne- zaret altında bulundururlardı. —Her sene, Buktngam xarayında bulunan 170 saatin makinelerini temizlemek, yağ- famak, ayarlarını düzeltmek için iki ay uğraşırlardı. Vindsor sarayındaki 380 saat için de döri ay - çalışırlardı. Geri kalan zamanlarını da diğer sa - raylardaki saailere hasrederlerdi. 8 inci Hanrinin bahtsız Kraliçe An ü Boleyne düğün hediyesi olarak ver- diği meşhur saat bu kolleksiyona da- bildir. Bundan başka 15 inci Lül za- manında Parisde imal olunmuş — çok kıymetli bir saat vardır ki bir zenci kafasına benser. Gözletinin biri saati, diğeri de dakikaları gösterir, SOVYET RUSYA Sövyet Rusyanın mesahal sathiye- S 21275000 kilometre, nüfusu — 166 milyondur. İSPANYOLLARIN ZAYİAYI 18 temmuz 1936 dan 30 mart 183 kadar devam eden İspanya dahili har- bi, asker ve sivil olmak üzere 1.200,060 kişinin kurban gilmesine sebeb oldu. Cephede ölen askerlerin sayısı 450,000 den fazladık. Kurşunâa dizllen ve ölen- lerin sayısı da 750,000 dir, Muharebelerin en kanlısı Ebre mu- harebesidir. İki taraf muhariblerinin | zaylatı 120,000 dir. Bundan — sonra » Zayiat: Tersel müharebeleri zaylatı Arı Sokması Arı, eşekarısı, sarı yaban - Urtl veya sive risinek sokması, sırması e- hemmiyetsizdir. İnsanı ra - hatsız etmekten başka bir teh- likesi yoktur. Bununla bi ber fazlası lün zehirlen- mesine sebeb olur. Arilar, —asırdıkları iğneterini bırakırlar. Bunu cımbızla çıkardıktan — sonra sirkeli su veya kolonya süre meli, İlfihab vukuunda dok- müraczat etmeli. arı sineği, zaman zedir. İtalya daba evvel Çekoslovak- yanın malüm şekilde taksimi sı- rasında Lehistanım arzularına mü- Zeşheret göstermiştir. Lehistan ile Mararistanın müşterek hududları olmasımı istedi. Macaristanla Lo- histan arasında müşterek hudud ileride her ihtimale karşı Alman- yanın önünde bir duvar teşkil et. mek için isteniyordu ki bunu el- | de etmek için Roma diplamatları elaltından gerek Li ve ge rek Macarları teşvik etmekten ge- ri kalmamışlardır. Hulâsa Varşova ile Roma ara- sındaki dostluk bozulmadı, devam | rine koydu. H: | muştu. | ğünü, ediyor. HİKÂYE Telefon Oyunu evim ile Galip, bü iki genç defa öpüştüler Galip, Ankaraya bl: meğe mocbür. olduğ; m, koca , azalan ayak sinm ini dinli- Bir. müddi Düşüneeli Böyl hareketsiz kal- ve biraz endişeli ce dakikalar geçti.. Pa- at çok uzun zaman değil, Galip ancak şimendüler garma varmış olabilirdi ki şiddetle v& tekrar tekrar çalan telefon onu daldığı hulyadan uyandirdi; - ve telefon başına koştu: — Allot. — Allo.. Sevim sen misin?.. Kendisine bu şekilde hitap e- den sos genç kadını merak ve hay- rete düşürüyordu. Bu bir erkek sesi idi. Tereddütle durakladı ve nihayet cevap verdi — Evet, benim. Bunun üzerine tel nuştuğu kimse b sördü —O git Bir verdi: 'nbire, düşünmeden cevap cüp! muha: esnada ve artık cevap telefon elinde hayretle u yerde kaldı. Sonra üzü: e kesildi ü ile telefonu ye- Teti kim olabilirdi? Kendisile telefon- da mükâleme yapanın tiyen tanımıyordu. Fakat sorduğu suallere başka türlü cevap vere- bilir mi idi?. Bu gelecek iminle e sormalı idi. Fıkı b.r n(-nl' isi: mükâlemenin daha de şünerek —bu esrarlı sesi nasıl olsa tanıyacağını um - Amcaları, amcazadeleri veya arkadaşları ona telefon ede- bilirdi. «Valizimi alıp geliyorum!» Bu | son cümlede ona konuştuğu ada- mın kim olduğunu anlatmamıştı. Maamafih o, konuşurken, ürkti telefondaki bayın aradığı kadın olmadığını göstermişti. Saf ruhlu ve şen mizaclı bir ka- dın olan Sevim, bunun sadece bir yanlışlığından başka bir uyacağını düşünerek sü- ahalarla gülmeğe ko- Sevim gülmesi bitince düşün- meğe başladı. Herhalde meçhul şahsın aradığı Sevim başka bir Sevim olacaktı. Bu macerayı o Se- vim için de, Kendisi için de pek eğlenceli bulmadı. Acaba bu diğer Sevim kim idi?.. İhtiyar dostunun gaybubetin - Diye haykirdı. V bu haykırış onun içinde- ki korkuyu sanki boşaltmağa yardım eti Hemen- cecik soğukkanlılığını topladı, yüzü, bakışları, du- ruşu değişti. gövdesi çetin bir atletin vücudü gi- bi gerildi, elini yakalamak için üzerne alılan Hü- seyinin suratına bir tokât çatlattı ve hemencecik arkaşındaki kerevetin üstüne atladı. Yine oradan çevik bir aliklikle Hanife kadının karyolasına ve ile yere, kapıya âtladı, koşmağa başladı. Pa- ık da koşuyordu. Yosma sofada duran bir bir saksıyı yakaladı — Bir adım daha atarsan başına yersin bunu!. Diye bağırdı. Pos bıyık Hüseyin bir büyük tank gibi homurdana homurdana kendi bildiğini söylüyordu: — Küçsan bile ârtık elimden kurtulamıyacak- Bın. Foyanı ortaya dökeceğim. Resimlerini gazete- lere vereceğim; kayıp aranıyor diye ilânlar bastı- racağım. Kiminle berabersen o bunları görecek, se- ni savacak. Mahvolacaksın, yine dönüp dolaşıp be- nimi elime düşeceksin. Genç kadın adımını merdivenden aşağıya at- mişii. Uzun bir kahkaha attı ve katıla katıla söy- ledi — Viz gelir moruk bu söylediklerin. Geç kaldın. Atı alan Üsküdarı geçti!, ——— ——— - kebe söni görn ni ka- | ik olmaması-| den bilistifade genç Sşıkını bek- liyen bir genç kadın mı?.. Zalim bir babanın nişanlısından ayırdı- ği bir genç kız mi?.. Kocasile ha- yasız bir tarzda slay etmek için onün bir yere gitmesini bekliyen | ve kayıdsızca evine bir âşık ka- bul eden ız bir kadın mı?.. |" Yoksa.. Efendisinin itimadını sut- ; istimal ile onün yokluğundan is- tifade ederek bir takım yül | fif, bahada ağır eşyı çin valizile berabı şını çağıran hain bir hizmetçi Sevim bu düşüncede iken kapı | kilidinde bir anahtar sesi işitti Fena halde korktu. Böyle anah- tarla kapıyı açıp İçeri girmek is- bir hırsızdan başka kim o- labilirdi. Bir anda zihninden muh- | telit düşünceler geçti. Şurada, çekmecede kocasının -kocaman rovelveri vardı. Onu almağa ve kullanmağa kendinde cesaret bu- labilecek mi idi?.. Yahut «İmdad!» diye bağırıp bir polis çağırabile- cek mi idi? Bu esnada kapi açıldı; ren kocası Galip idi. Genç kadın korkudan bitkin bir hâlde: — Sen.. sen misin?.. Diye haykırdı. içeri gi- ——— için akşamlara kadar bekledim. —a VS 77 gevaaaman Y832: ETEM İZZET BENİCR — Oouzamamana pisman oldu, kendi kendisine: — Sakın sakın bunu yaptırmamalıyım!, Ben ona açılmadan, her şeyi söylemeden o hiçbir şey bilmemelidir.. Dedi, merdivender. de kovalanırken, keskin, ıslık gibi sert çıkan bir sesle: — Dur orada.. Diye haykırdı ve devam etti: — Sana çok para getirdim. Görürsen düşer şakkadak bayılırsın! Bu onun ikinci tılsımı idi. Hüseyin kulakların- da borazan gibi öten: — Parrra!.. Lâkırdısını duyar duymaz birazcık sendeledi, geriledi. Genç kadın tekrarladı. — Parrra, çok parrra!, Sonra bir saniye düşündü, bu söylediklerine — Her Bugün de hem seni gürmeğe hem de hiç ummadı- ğın kadar para vermeğe geldim. Çıkışacak, korku- tacak, beni döğmeğe, vurmağa kalkacak he var sanki?,. Genç kadının sesi gitlikçe yu muşuyondu. — Babacığım, benden daha bağlı, uysal yer- yüzünde kim vardır? Apartımanın olsaydı kirası ile, kiracısı ile, vergisi ile, onarılması ile uğraşa- caktın, Oysam ben seni hiç uğraştırmadan istediği- ni yapıyorum. Hiçbir hafta soktirmeden paranı gönderiyorum. Benim burada olmayışım bü; kayıp değil. Ha olmuşum ha olmamışım: şey çıkmaz, Senin için mühim olan paranın tıkır tıkır Relmesidir. Sen ona bak! Ve daha yumuşak, daha yalvaran bir sesle söz- lerine ekledi: — Haydi barışalım. Suçum var ise bile bağışla. Hem Hanife Abla sana söylemiyor mu?. Ben sık sık geliyorum. Ancak sen evde bulunmuyordun. Kar Bütün bunları söyler, Hüseyin de durduğu yer- de homür homur öterken, içinden de söyleniyor- du: — Canım için hiç bir korkum yok. Merdiveni indim mi, nasıl olsa sokak kapısını açar kaçarım. Mantöm, çantam, şapkam Kalacak, ohlar da bir şey değil. Yalnız bu söylediğini yaparsa en son nokta- da işim bozulur. Rahatlığım, erişmek istediğim so- nuç, kavuşmak istediğim gönenç kaybolur. Besle- diğim umutların eksiksiz ve tükel ortaya çıkması- ni isterim. Ve.. bü düşünce ile bir kere daha bağırdı: — Çok parrra Çok. Hem bir kere için değil, her vakit çok oalcak. Üzerime yürüme ki anlata- yım! Hüseyin birdenbire dalgelanan, köpüren bir deniz, yahut ta zincirinden boşanmak için olduğu yerde tepinen, böğüren, şahlanan bir boğa gibi homurdanıyordu: Bu yol beni aldatamıyacaksın kahbö. Bi- rakmıyacağım sende öcümü. Artık hiçbir şeyden korkmuyorum. Bak evin içine yangın yerine dön- dü. Ne eşya kaldı ne bir şey. Bunlar hep senin yü- zünden olan işler. « Fakat,. bir. valii” Sevim tel — Ne.. ne val, Diye sordu. Bu esnada karı ve kocü görüecek sahne idi Galip evden çıktıktan biraz sofi” ra mühim bir kâğıt onuttuğutu hatırlamış ve telefonu olan en Şâr kın bir yere girerek, onu göndet” mesi için karısile görüşmek İstef” ken aklına bir muziplik gelmiş, bi telefon oyununu oynamak, kafit gının böyle meçhul bir. kimae il€ nasıl - konüştüğünü — işitmek ister mişti. Karısının verdiği cevaplaf” dan bir beklediği olduğunu, neden Galip, sabırsızlanmış, heyt” cana kapılmış, rakibini yakalamak karısının sad: çıkarmak için tekrar eve gelmişti Karı koca arasındaki bu garif sahne oldukça uzun sürdü: Galibif bağırıp çağırmdaları.. Genç kadi” nın göz yaşlar masumiyet, en inader İf7 sanları bile ikna etmek kudretint malikti, rduğu suallere Sevim: ği cevapları, onün derlğ bir masumiyetle söylediği sö: leri dinledi Nihayet bu hadise bir takım ye” ni yeni farz ve tahminler.. — ihti> maller ve.. kahkahalarla sona erdi. Yalnız... Yalnız... akşam hareket eden renle, Galip, karısını da beraber alarak gvlu*du ao Ankara Radyosu zudün 18,30 Program. 18,35 Müzik (Neşeli plüklar) Pi. 19 Konuşma. 18.18 Türk müziği (Fasıl beyeti. 20 Memleket saat ayarı, ajans ve metcaroloji haberleri. 20.18 Türk erab. 1— Mahur peşrevi. 2— Şeref İncilinin - Mahur şarkıt (Alamam doğrusu). &— Dedenin Mahur şarkı: (Sana lâ- yık mı 4— Kllrnet taksimi. — Kürdili Hicazkâr şarkır (Aşkın- la dolam sineme). 6— Kürdili Hicazkâr saz semabi — Artakinin Eviç şarkı (Aşkınla harap olduğumu). &— Yezari Asımın Eviç şarkı: (De- nim öksüz benliğlmde). 9— Halk türküsüt (Elâ gözlerine kurban..) 10— Sarı kordeli. 81 Maftalık posla kutasa. 215 Esham, tahvilât, — kambiyo - gukut ve sirant birses (flat) 21235 Neş'eli plâklar - R. 2130 Müzik (küçük orkestra - Şefi Necip Aşkın). 22,30 Müzik (Melodiler - Pi). 23 Son ağams haberleri ve yarmkl program. ZL - M Müzik (Cazband) PL YARIN 1230 Program. 1235 Türk müziği (P). 13 Memlekel saat ayarı, ajans ve Meteoroloji baberleri. KI - 14 Müzik (Cazband) Pi. ——— 1357 Hicri Rebiulâhir 1355 Rumi Mayıs 18 1929, Ay 5, Gün I51, Hızır 26 31 Mayıs ÇARŞAMBA

Bu sayıdan diğer sayfalar: