20 Haziran 1939 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 6

20 Haziran 1939 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

No. 19 Molla Adamdı, Değerli Bir âlimdi Sözünü Esirgemezdi. Doğru Bir Adam Olduğu için Sultan Mehmed Bu Adama Hürmet Ederdi Fakat, Halil Paşa derhal ve tek- rar Yeniçerileri havalandırdı. Or- talığı birbirine kattı. Yeniçeriler cepheye hareketten istinkâf edi- yorlardı. Ve.. yine ayak divanına çıkma- mışlardı. Mehterhanci — hâkaniyi galdırmamışlardı. Ağızdan ağza şu) yyolda konuşuyorlardı: — Sultan Murad gelmedikçe ok- duğumuz yerden kıpırdamayız. Vaziyet çok kötü idi. Düşman Edrineyi tehdid ediyordu. Gün ve) saat geçirilmenin sırası değildi. Sultan Mehmed. her şeyi kavra-| dığı balde, kuvvetler elinde olma- dığı için birşey yapmağa kadir de-| ğildi. Halil Paşaya da birşey ya- pamazdı. Çünkü babası Sultan Muradın adamı idi. Hem de Yeni- gerilerle birlikti. Fatih; kazasker — Molla Husrev ile Sarıca Paşayı çağırdı. Ve sor- du: — Ne olacak bu hal?.. Molla Husrev, oturaklı bir e- damdı. Vaktin en değerli ulema- sından idi. Sözünü esingemiyen bir| adamdı. Doğru ve müstakim oldu-| u için Sultan Mehmed de bu zata, hürmet ederdi. Molla Husrev, Sultan Mehmedin| sualine cevab verdi: — Padişahım, Allah vücudu hükl Mayunlarına tükenmez — ömürler #hsan eylesin.. Fakat; ortalığın ha- NM malümunuzdur.. Sultan Murad edendimizin teşrifleri lâzım olsa — Bvet, ben de ayni fikirdeyim..| Lâkin, babam red cevabı veriyor.. Bilmem ne yapsak gerek... — Devlet ve din iradesi makamı ulvinize muhavveldir. Dilediğiniz veçhile irade — buyurabilirsiniz?. dedi. Yani, Molla Husrev bu sözlerile, Padişahı teşvik ediyor.. Ona kud- ret ve kuvvetlerinin istimalini his- setitriyordu. Molla Hüsrev daha açik söy - lüyemezdi. Onun demek istediği, babana, irade et, cebren iş başma!| getir demek istiyordu. Bultan Mehmed, çocak olmakla beraber bu incelikleri anlıyabire- cek zekâda idi. Molla Husrevin ne demek istediğini kavramıştı. Esasen babası ve babasının a- damları sağ oldukça Sultan Meh- med küdre. — © nüfuzunu geçire - mezdi. Hemen herkes önu eğreti | bir Padişah gibi telâkki ediyordu. Devletin harict düşmanları bile o- u hiçe sayıyordu. " Nihayet Sultan Mehmed. Mob da Husrevin tavsiyesi üzerine kat- iyetle saltanattan çekilmeğe ka - Tar verdi ve babasına şu iradeyi yolladı: — Eğer ben Padişah isem ver- diğim emri harfiyyen icra etme - nizi ve iş başına gelmenizi bilik ririm... Anadolu kuvvetlerini a- darak sür'atle ve vakit geçirmeden Edir. ve geliniz!.. Yok siz padişah isen.« Berhal mevkiinize buyuru- nuz. tan Murad, oğlu Sultan Meh-| medin bu iradesini alınca; ülülem-| ve itaat kaidesini derkederek der- hal harekete geçti. Artk; ne güzel Mariyi ve ne del cünbüşü düşünmez hale gelmişti. | Şaka değil, oğlu, tam babayiğitçe ve Osman oğullarına — yakışacak karakterde emir veriyordu. Sultan Murad, demhal kırk bin Anadolu askerinin başına dört nala Boğaza doğru yol aldı. Hüsrev Oturaklı Bir Murad, eski kudret ve kuvvetini| toplamışa benziyordu. Gelişi ya- | man ve biaman idi. Çanakkaleye gekliği zaman Kardinal Fransu - vanın Gliboluyu yetmş harb ge- misile kestiğini gördü. Derhal maiyetindeki beylerden vanın Geliboluyu yetmiş harb ge- girerek Edirneye yolladı ve ken- disi de Kardinal Fransuvaya sez- dirmeksizin kuvvetlerinin başına geçerek Üsküdara doğrul yol aldı. | Murad kırk bin kişilik kuvvetile gok geçmeden Yıldırım Beyazıdın | inşa ettirdiği Anadoluhisarına gel- Mmişti. Muradın Edirneye — gönderdiği 'Türk beyi Sultan Mehmede şu ha-, beri getirmişti: Derhal Halil paşa kumandasın- da topçulardan mürekkeb bir kuv- veti Rümelihisarı sahiline (Bo - Bazkesen) e gönderiniz. Kardinâl Fransuva, Sultan Mu- radın gekliğini ve Boğazı geçe - Düşes Dö Nasıl Tanıştım? (3 inci sayfadan 3evam) küçük heykellerin aynini bulabi- lirim. Parise yakın bir şatoda var. İsterlerse gidip getireyim. — Pekâlâ, birkaç gün sonra ge- geriz... Düşes, rafta duran kıristal bir sigara kutusile alâkadar oluyor: — Empir devrine ald. — Kili defne yaprağı şeklinde yapılmış. Çok güzel birşey.. — Pekâlâ... Alıyorum bunu... | Sonra küçük bir masa sipariş e- diyor. 18 inci asra ald yuvarlâk bir masayı seçiyor. Bu sırada beni gö- rüyor. Bir saniye — nazarlarımız karışlaşıyor. Ve raflardaki antikalara bakma- Ba devam ediyor. Mösyö dö Mon- gömeriye ingilizce. — Bakınız, diyor, çiçeklik hâlâ duruyor, satılmamış!. Bu, bronz ayaklı mermer - bir çiçeklik. Çok san'atkârare yapıl- DEVREDİLECEK İHTİRA BERATI *Kendi kendine kurulup sert- leşen elektrotların kullanış usülü. hakkındaki ihtira için alınmış o- lan 16 haziran 1937 tarih ve 2427 numaralı ibtira beratının — ihtiva ettiği hukuk bu kerre başkasına devir veyahud ihtirgı Türkiyede | mevkli fille koymak için icara du- hi verilebileceği teklif edilmekte edinmek — istiyenlerin Galatada, | konması için icara dahi verile - elmakla bu hususta fazla malümat| Aslan Han 5 inci kat 1 - 3 numara- lara müracast — eylemeleri ilân olunur. ten kurtarmiş olursunuz. KANZUK TER PODRASI BOROSALİNA Költükalti ve ayak terlemelerini kat'iyer VO CA LAÇAM F T (el a) kullanm OA LA e A İA İNGİLİZ KANZUK ECZANESİ Yazan: M. SAMİ KARAYEL miyerek Karşıyakada — kaldığını zannederek sevincinden - Papaya, Bizans İmparatoruna adamlarile | haber yollamıştı. Kurnaz Sultan Murad, Çanak - | kaleden çekildiğini belli etmemek üzere civarda bulunan ahaliyi top-) hyarak çadırlar kurdurmuştu. Kardinal Fransuva, Sultan Mu- radı bekliyor zannediyordu. Hal - buki koca Murad Anadoluhisa - | rından ordularını karşı yakaya ge- çirmişti. Halil Paşa; Rumelihisar) (Bo - Bazkesen) sahillerine toplar yeş- leştirerek Sultan Murad kuvvet - lerini emniyet altına almıştı. Çok sürmedi Yıldırım bir geliş ile Sultan Murad Edirneye geldi. Ve ikinci defa olarak tahta cülüs etti. Sultan Mehmed tahttan inmişti.| Babası yanına alarak muharebeye götürdü. (Devamı var) Vindsör'le mış- Şik bir salonu süsliyecek bir gEYe. Müösyü dö Mongomeri tebessüm- le cevab veriyor: vet... Ve beraber dükkândan çıkıyor- lar, Dostuma soruyorum: — Çiçekliği niçin satın almadı? — Çünkü Leydi Mondel itıraz etti. Güzel birşey olmadığını sö: ledi. Düşes, Leydi 76 lik kibar kadı ler. İşte Düşes dö Vindsoru böyle ve | yakından gördüm. Gazeteci ol - duğumu söyliyerek bir mülâkat | taleb etmiş olsaydım, şüphesiz reddedecek, belki de dükkânda durmadan çıkıp gidecekti. Düşes, gazetecilerle konuşmak- tan, ismi üzerinde rekâm yapılma- sından çok çekiniyor. Bütün ge- yesi kalbini çektiği adamın mu - habbetini muhafaza etmek, buna lâyık olduğunu göstermektir. | Mapdelin, bu © sözlerini din- DEVREDİLECEK İHTİRA, BERATI «Devir hareketli cepbane asar- sörlerinin alt kasmını kapamağa mahsus tertibat» hakkındaki ihtira ' için alınmış olan 19 haziran 1930 tarih ve 987 numaralı ihtira be - ratının ihtiva ettiği —hukuk bu kerre başkasına devir - veyahud ihtiraın Türkiyede mevkij fiile bileceği teklif edilmekte olmakla bu hususta fazla malümat edin - mek istiyenlerin Galatada Aslan Han Sinci kat 1 - 3 numaralara müracaat etmeleri İlân olunur. DAT AA NL L AD LÜ | da, ne de Uzakşarkta zâf göster « | derini koruyacak umumi bir mü- | vam edilmektedir. Japon teleble- M. Gafenko Öğle Üzeri Geldi (1 inci sahifeden deviin) - | denlerin ayrı ayrı ellerini sıkmış, | | istikbaleilerin bayanları tarafın- dan Madam Gafenko'ya büketler takdim öedilmiştir. Rumen Hariciye Nazırı ve na- zırla birlikte seyahat etmekte ©- lan dokuz Rumen gazetecisi doğ - ruca Perapalas oteline gitmişler- dir. Dost ve müttefik memleket na- zırınm Atina dönüşünde mem - leketimizi ziyareti tamamen hu - susi mahiyettedir. Ekselâns Ga - fenko pek çk sevdiğini sık sık söy- lediği şehrimizde ağlebi —ihtimal iki gün kadar kalarak gezintiler yapacak, bu arada - Patrikhaneyi de ziyaret edecektir. Rumen Hariciye Nazırı, Roman-| yanın dostu ve müttefiki Türkiye- | nin her tarafında gördüğü pek sa- | mümii hüsnü kabulden san derecel memnundur. Bayan Gafenko Türk kadınlarından hayranlıkla ye sık sık bahsetmektedir. Rumen gaze- tecileri pek sempatik ve samimi | bulduklarını — söyledikleri Türk meslekdaşlerile Bükreşte tekrar görüşmekten ziyüdesile memnun | olacağını ifade etmektedirler. Romanyalı meslekdaşlarımız da| birkaç gün şehrimizde kalarak çamileri ve müzeleri gezeceklerdir. Japonlar Kaldırmıyor Londra 20 (Hususi) — Tiyençin- deki Japon ablukası bir haftadaı beri devam etmektedir. Siyasf me- hadilde meselenin mahalli bir ma- hiyet almış olmaktan çıktığı' va- | ziyeti beynelmilel bir görüşle mü- talea etmek lâzım geldiği söylen- mektedir. Gazeteler, garb devlet- lerinin bundan sonra ne Avrupa- melerine ihtimal dahi verilemiye- ceğini yazıyorlar. Mihver devlet - lernin umumi tecavüz plânına karşı garb devletlerinin menfaat- dafaa plânı tatbik edilecektir. Bu maksadla Fransa ve Amerika hükümetlerile müzakerelere de - Ti Uzak Şarkta Avrupa demok- asilerile Amerikan demokrasisini büsbütün birbirlerine yaklaştır - maştır. Çine yapılan mali yardım ge - nişletilecektir. Çin dövizini tut - mak için on milyon sterlin daha ikraz edilecektir. Uzakşarktaki va-| ziyet ile Berlinden ziyade, Rama- nın alâkadar olduğu tahmin edi! mektedir. Roma mehadili Uzak - şarktaki yeni müşkülât dolayısile İngiltere ile Fransanın Akdeniz- deki vaziyetlerini gevşeteceklerini ve Uzakşarka deniz — kuvvetleri göndermek mecburiyelinde ka Jacaklarını umuyorlar. Tiyençin hâ- disesi evvelce hazırlanmış bir plân tatbikatının İlk safhası olarak te- lâkki ediliyor. Birbirlerinden u - zak merkezlerde hikddiseler çıkar- mek süretije garb devletlerinin son) zamanlarda aldıkları tedbirlerin tesirsiz birakılmasına çalışılmak - tadır. — Dahiliye Vekili Bu Akşam Ankaraya Gidiyor Birkaç gündenberi — Yalovada bulunmakta olan Dahiliye Veki - limiz Faik Öztrak bu akşam An- karaya dönecektir. ZAYİ — Tekaüd maaşımı Kadı-| köy malmüdürlüğünden alacağı- mi gösteren Tesmi senedim zayi oldu. Yenisinin verilmesi için 1â- zimgelen müameleye toverslil et- tim. Esasen benden başka kimse- zin işine yaramıyan mezkür se- nedin hükmü kalmamıştır. Emekli levazım Albay SıLC, 147 İtalyan Sevkiyatı / Balkanlarda Devam (T inci sahifeden tevam) nin de hesaba katılmış olduğu kaydedilmektedir. Siyast meha - filin kanaatine nazaran, bu h reketin bir hedefi de Balkan dev- letleri üzerinde tesir icrasına ve Türk - İngiliz garantisini - kabul etmeldrine mâni olmak esasına dayanmaktadır. | İTALYAN BAŞKUMANDANININ TEFTİŞLERİ Paris 20 (Hususi)— İtalyan baş- kumandanı Mareşa! Badogliyo T- randan Elbasana gitmiş, bu mım- takadaki İtalyan kıtaatımı teftiş etmiştir. Mareşalin daha üç gün için Arnavutluktaki İtalyan kı - taatının teftişlerile meşgul olaca- & anlaşılmaktadır. 'TÜRK - İNGİLİZ KAT'İ ANLAŞMASI Londra 20 (Hususi) — Türk İngilz nihai anlaşması pek ya kında imzalanacaktır. — Fransız Hariciye 'Nezaretinin aldığı — bazı haberlere göre Yugoslavya ve Ro- manya Türk - İngilzi kat'i mua - hedesi ile garanti edilecek mınta - kalar tasr'h olunurken Balkanla- | n açıkça zikrolunmamasını is - temişlerdir. Ancak bu haberin ne | dereceye kadar şayanı itimad ol- duğu malüm değildir Zikredilen haberlere göre İtal- lüzumundan şartların icab ettirdiğinden fazla bir seferi or - | du bulundurmasırın sebeblerin - | den birini de Yugoslavya ve Bal- | Ablokayı — * kan devletleri üzecinde tazyik ve tesir iera eylemek esası teşkil et- mekteğir. Romanya ve Yunanistan Hari- ciye Nazırları arasındaki mülâkat esnasında Arnavutluktaki bu tah- şidata temas edildiği gibi Bulgar ve Yunan Krallarının Londra se- yahatleri esmasında da umumi Balkanlar vaziyetinin görüşülece- ği anlaşılmaktadır. AJANSIN VERDİĞİ MALÜMAT Paris 19 ÇAA.)— Amnavutlukta Jnıy.n Kıtdatırın mevcudu bir bi bin olarak tahmin edilme! Bu rakam mahalii asayiş için icdb & den miktardan çok y yada bir teftiş seyahatinden dö - nen Mareşal Badogllo bugün Ti- rana gitmiştir. SEFERİ ORDUNUN SEBEBİ Öyle anlaşılıyor ki, İtalyanlar bu hakiki sefer ordusunun Adri- yatik kıyılarında tutmakla, ica - bında Balkanların heçhangi - bir noktasında, İtalyan kurmayının ayıldırım sür'atile hücum: naza- Tiyesine uygun bir şekilde müda- | hale edebilecek vaziyette bulun - mak istiyorlar, Arnavutluktaki bu İtalyan kıt- alarının Yugoslavya üzerinde bir tazyik yapmıya matuf olduğu fa- zaziyesi İtalyanın bu istasnal gay- retini izaha kâfj değildir. İtalyan mevcudünün bu miktarı bulması dün B Gafenko ve B. Metaksas arasında mevzu teşkil eylemiştir. TÜRKİYE VE İNGİLTEREYE KARŞI Fransız Hariciye Nezaretile te- ması olan mahfiller, Arnavutluk- taki İtlayan kuvvetlerinin arttırıl. ması, Türkiye ile İngiltereyi dü- şündürmek içindir. Zira Yugoslav- ya ve Romanya, yakında imzala- nacak olan Türk - İngiliz kat'l an- | laşması ile ve garanti edilecek o- lan mantakalar arasında Balkan- arın isim tasrihi suretile gösteri- memesini Türkiye ve İngiltere - den istemektedirler. Fakat herşey gösteriyor ki, Arnavutluktaki İtab yan kıtaatının takviyesi Türkiye yi müdafaa tedbirleri almaktan vazgeçirmek şöyle dureun, bilâkle bu tedbirleri ahmıya teşvik ede - cektir. ŞARKİ PRUSYADA TAHKİMAT Varşova 20 (Hususi)— Alman- lar, Böhemyada, Slovakya « Po - donya hududlarında tahşidata de- vam etmektedir. Almaryanın şark hududlarında ve Şarki Prugyada geniş mikyasta tehkimat yapıl - maktadır. Tanenbeng vapuru Ştet- tinden Şarki Prugyaya mütemadi- | — yen amele sevketmektedir. Ediyor | ya Propaganda Nazırı, dün Silis- | | terede bir nutuk söyliyerek, Bul- | geristanın Dobrice hakkındaki ta- leblerine temas etmiştir. Nazır de- | miştir ki: — Romanya, büyle bir talebi hiçbir zaman nazarı itibare ala - maz Romanyadaki ekalliyetler - den çok bahsedildi. Şimdi de bi- raz başka memleketlerdeki Ro - men ekalliyetlerinden bahsetmek lâzımdır. Nazırdan sonra Türk ve Bulgar | ekalliyet mümessilleri de nutuk - lar söylemişler ve Romanyada göl dükleri iyi muameleden dolayı te- | şekkürde bulunmuşlardır. MAREŞAL BADOGLİO TİRAN GARNİZONLARINDA Tiran 20 (ALA)— Mareşal Bu- doglio, dün Arnavutluk hüküme - tinla erkânile bazı askeri ve siyasf | İtalyan ricalini kabul etmiştir. Bugün Tiran garnizonu kıt'ala- rını teftiş edecektir. Tiran garni- zonu, 10,000 nefer, 500 zabit, 100 âğır top, 150 tank ve 500 mitral- | yüzden mürekkeptir. Maaşa | Çevrilecek | Ücretler Devlet memurları ” hakkındaki yeni barem kanunu lâyihasının müzakeresine dün de Büyük Mi- let Meclisinde devam olunmuştur. 5 saat süren dünkü toplantıda yeni kanunun 8 inci maddes'nden 24 üncü maddesise kadar olan maddeleri müzakere edilmiştir. Bu ara birçok meb'uslar söz al- mışlar ve ücretli memurlar hak - kında mütalealarını söylemişler - dir. Bundan sonra Mal'ye Vekili Fu- 4d Ağralı da ücret ve maaş esası- | nin yeni bir teklif olmayıp eski- detnberi mevecud bulunduğunu söy- lemiş ve ücretli memuriyetlerden hangilerinin masşa çevrilmesi i- cab ettiğinin seri bir karara bağ- | Janmasındaki mahzurlar gözönün- de bulundurularak — bünun kat'i geklinin tesbiti için teşrinisaniye kadar bir müddet tayin olundu - | Bunu bildirmiştir Meclis, yarın devam edecektir. LA 19 Spor Klübü İsim Değiştirecek ! Mintakavi isimler taşıyan spor kulüblerinin cemiyetler - kanunu mucibince isimlerini değiştrmele- Ti icab etmektedir. Şehrimizde böyle isimler taşıyan on dokuz kulüb vardır ve şunlardır: Galatasaray, Fenerbahçe, Be - giktaş, Süleymaniye, Vefa, Bey - koz, İstanbulspor Topkapı, Ana- dolu, Beylerbeyi, Anadoluhisar, Boğaziçi, Arnavutköy. Ortaköy, Feneryılmaz, Galata Gençler, Ka- zımpaşa, Devudpaşa, Karagüm - | müzakerelerine | | m kulüblerin 13 temmuz akşa- mına kadar isimlerini değiştirme- leri hakkında tebligat yapılmış- tir. Dr. HORHORUNİ Hastalarını akşama kadar Sir- keci Viyana Oteli yanındaki muayenehanesinde tedavi eder. Telefon: 24131 Dr. Hafız Cemal (LOKMAN HEKİM) MÜTEHASSISI Divanyolu 104 Muayene saatleri: Pasar harlç har gün $4 - 6, Kalı, Cumartesi 12 - 25 fıkaraya, Tek 22398 — ——— Çocuk Hekimi Dr. Ahmed Akkoyunlu, Taksim - Talimhane Palas No, 4 Pazardan maada her gün saat 15 den sonra. Tel: 40127 Dr. Ekrem Behçet Tezel) &b Fakültesi Kulak Boğaz, Burun Doçenti Ilalyan Tahşidat | (1 inci sahifeden devam) re İtalyanlar bu hakiki sefer 0f dusunu Adriyatik kıyılarında icâ* bda ayıldırım sür'atile hücame narariyesine uygun bir şekilde herhangi bir moktadan müdahale fırsatını bulmak üzere tutmakta* dırlar, Mevzuumuzun birinci izah şıkki içinde gördüğümüz bu vaziyet has kikaten üzerinde durulacak moktadır. Mihver devletleri mart> haziran devresindeki faaliyet vt onu takib eden intizardan sonrâ, tekrar her cephe üzerinde siyasi ve askeri fanliyete geçmiş bulut- maktadırlar. Bu hareketlerde bir kiki bir tecavüz veya taarruz © meli mevcud olup olmadığı üze- rinde henüz kat'i birşey söylemek mümkün bulunmadığı gibi yine bu hareketlerin tamamile bir tas- yik ve tesir mesnedi olduğu dâ kat'i inan mehiyetinde ileriye sü- Tülemez. Ancak, İtalyanın Arnavutluğu işgalindeki hakiki maksadın bu - rayı bir atlama taşı olarak kulk lanmak arzusundan ileriye gel - ği volundaki izahlar gözününe getir ace bugünkü tahşidatın VE hazırlıkların mahiyetinden şüpbt etmek haksızlık ve yersizlik ifadt etmez. Her ne sun mihver devletleri harbe kâ- Tar vermiş bulunuyorlarsa ve hkarb mıntakalarından — birini dt Balkanlar teşkil edecek ise İtak yan erkânıharbiyesinin Balkan - Jar ve Türkiyenin Habeşistan ol- madığını idrük edecek mertebede düşünür olması gerektir. Bu tak- dirde, hakikaten ajansı «— Fakat, herşey gösteriyor Kİ Arnavutluktaki İlalyan kıtaatının takviyesi Türkiy idafan ted- birleri almaktan vazgeçirmek şöy” le dursun, bilâkis hu tedbirleri ab mağa teşvik edecektir.» Cümlesinde — tebarüiz ettirdiği gibi bize ve kendi payımıza düşen vazile bütün ihtimalleri gözönün: | de tutmak ve onların icab ettir « diği tedbirleri almak oluyor. Zira, hâdisenin İtalya için bir başka türlü tefsir ve müdafaasına esa - sen imkân yoktur. Eğer, İtal — Bütün bu hazırlığı herhangi bir tecavüz ihtimali - karşısınd kendimi müdafan için yapıyorum! Derse bu iddia ve izaha inanmak Küç olur. Gözönünde bir hakikat- tir ki, Balkanlarda ne İtalyayı Ar- navutluktan sürüp atmak husu- sunda, ne de İtalyaya karşı filen tecavüz emelinde bulunan — tek millet yoktur ve Türkiye başta olduğu halde Balkan birliğinin be- defi, gayesi sadece: Sulh ve mev- cud emniyet ve istikrarı muha- fazadır. mııınım B Modern Devltde Memur Kiymetli ve genç idarecileri « mizden Başvekület Kalemi Mah- sus Müdürü Hasan Şükrü Adal uzun tetkik ve tetebbli mahsulü olarak -Modern devlette memi isimli bir eser vücude gelirmiştir. İstatistik Umum Müdürlüğü tara- fından neşredilen bu eser, Türki- yede bu mevzuda neşredilmiş ilk mühim tetkiktir, denebilir. Genç müellif eserinde bir çok esaslı mesele ve prensipleri bü - yük bir vukufla tahlil etmekte - dir. Eseri hararetle tavsiye eder, Hasan Şükrü Adal'ı milli kütüp- hanemize yaptığı bu hizmetten delayı tebrik ederiz. Mevlud Girld Hanya eşrafından müte- vetfa Derviş bey zade — Mustafa Kadri Beyin haremi merhume Ba- thaf yyan Esma Müldür'ün ruhu edilmek üzere Haziranın 21 çarşamba günü ikindi namazın - dan sonra Divanyolunda Firuzağa Camiinde Mevlüdü şerif “okunacağından arzu edenlerin teşrifleri rica ohu- hasına olursa -— Ğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: